Denizli'deki Gezi eylemleri davasında sanıklar beraat etti. Hakim beraat kararında öyle cümlelere yer verdi ki, çıkan kararın art niyetli, hukukdışı ve paralel kapsamda olduğuna şüphe duyulmayacak.. 'Terörü destekleyen bir etnik gruba dahi olgunlukla el uzatan devletin, aynı olgunluğu farklı düşüncelere de göstermesi gerektiği'ni belirten Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Haki Öncü, hükümete karşı ültimatom içeren şu siyasi mesajları da verdi: 'Valilik makamı tarafından çoğunluğun görüşünde olmayan hiçbir gösteri için ağırlıklı olarak izin verilmediğinden, farklı olan farklı düşünen hiç kimsenin ülkemizde gösteri veya toplanma hakkı ne yazık ki görülmemektedir. Bırakın toplantı ve gösteri yürüyüşüne valilik makamlarının izin vermesi, bu günlerde Cumhuriyet savcıları tarafından yapılması düşünülen operasyonların dahi izni validen alınması gerekiyor. Bu durum ne hukuk devleti ne de demokrasi ile bağdaşmıyor. Ne yazık ki ülkemizde şu an, farklı düşünen kitlenin sindirilmesi sürecinde, ülke genelinde itfaiyelerin kullandığı sudan çok TOMA araçlarının su kullandığı ve göstericilere su sıktığı ortadadır. Sıkılan suyun da insan için zararlı olacak kimyasal madde ile karıştırılmış su olması, gösteri yapmaya çalışan vatandaşların direkt meydanlarda sıkılan kimyasal sularla cezalandırılmasının amaçlandığı gerçektir..' Bu şekilde her kelimesi ile hükümete siyasi tepki gösterilen gerekçede, özellikle 'vatandaşların kimyasal sularla cezalandırılmasının amaçlandığı' gibi doğrudan davada yargılanan sanıklarla ilgisi olmayan son cümlesi ile Haki Öncü, bir hakime yakışmayacak oranda nefret taşıdığını, eleştirdiği kesimler davada yargılansaydı onları kesin mahkum edeceğini gösteren ön yargılı kanaatlere sahip olduğunu gösterdi. İlginç bir başka benzer örnek de geçtiğimiz aylarda Gezi Parkı eylemlerini bahane edip Çağlayan Adliyesi'ni basan DHKP-C'li avukatlar olayında yaşanmış, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Keskin Karakurt'un da baskına katıldığı ortaya çıkmıştı. Karakurt, skandalı doğrulamış ve çapulcu avukatların adliyeye yönelik baskınını 'Ben de protestocuları alkışlarla destekledim. Yargının olmazsa olmaz parçası olan avukatlara yapılan bu haksız muameleler kabul edilemez. Duruşmadan daha erken çıkmış olsaydım, cübbemle aralarına karışıp desteğimi göstermek isterdim' sözleriyle savunmaya kalkmıştı. Bu satırları yazarken üçüncü bir skandal hakim haberi daha geldi.
13.03.2014 11:33 Denizli'de gezi eylemlerine katıldıkları için Ali Şimşek, Kerem Yıldırım, Güldane Pekdoğan, Recai Altuntaş, Cem Dikmen, Cüneyt Çelik, Süleyman Can Bayram ve Mustafa Kayhan hakkında geçen yıl 'Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme ve Bunların Hareketlerine Katılma' suçlamasıyla 1.5-3 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Denizli 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında sanıkların tümü hakkında beraat kararı verildi.
İŞTE GEREKÇELİ KARAR
Ancak hakim beraat kararında öyle cümlelere yer verdi ki, çıkan kararın ön yargılı, art niyetli, hukukdışı ve paralel kapsamda olduğuna şüphe duyulmayacak. Denizli 7'nci Asliye Ceza Mahkeme Hakimi Öncü, kararın gerekçesinde çağımızda demokrasi ve özgürlüklerin tanımını yaparak şunları yazdı:
İLERİ DEMOKRASİ ÖZGÜRLÜK SINIRLARININ ARTTIRILMASIDIR
"Demokrasinin kelime anlamı; Tüm üye veya vatandaşların organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. İleri demokrasi ise, 21'inci Yüzyıl'ın teknolojisini kullanarak demokrasiyi geliştirmeyi amaçlamak, bunun için basın, fikir ve düşünce ile ifade özgürlüğü konularında ileri düzeyde çaba sarf ederek, insanların özgürlük ve sınırlarının arttırılması çabasının görüldüğü bir yönetim biçimi olacaktır, daha doğrusu olmalıdır."
SANIKLAR İÇİN 'AYDIN TOPLULUK'
Mahkeme hakimi Haki Öncü, sanıkların sosyal ve eğitim durumlarını da değerlendirdiği gerekçeli kararda şöyle dedi:
"Toplantı ve gösteri yürüyüşü yaptıkları ileri sürülen ve sanık olarak yargılanan bu kişilerin eğitim durumları incelendiğinde, ağırlıklı olarak üniversite mezunu ve aydın olarak nitelendirilebilecek bir topluluk olduğu görülecektir. Sanıkların dosya kapsamı ve delil durumu incelendiğinde bir araya gelme, toplanma ve basın açıklaması yapma düşüncelerindeki amaç; daha önceden yapılan farklı zaman ve yerlerdeki gösteri yürüyüşlerine, güvenlik güçlerince orantısız güç kullanılması neticesi birden çok göstericinin ölmesine duyulan üzüntünün dile getirilmesine çalıştığı ve bu toplanma amacının demokratik tüm ülkelerde olağan bir davranış olduğu aşikardır. Ülke tarihimize baktığımızda, daima farklı düşünen değerlerin ağırlıklı olarak ölümleri sonrasında zenginlik olarak kabul edildikleri, yaşarken tehlike olarak görülen bu kişilerin ölümü ile birlikte iadeyi, itibarlarının verilmesine çalışıldığı, hatta ülkemiz dışında olan bazı mezarların getirilmesine çabalandığı görülmektedir."
"SES KESMEK İLERİ DEMOKRASİYLE BAĞDAŞMAZ"
Denizli 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Haki Öncü, eylemlerde ayakta duranı, oturan, yürüyen, tencere-tava çalanı, ışık yakıp-söndüreni tehdit, tehlike olarak görme, sesini kesmek için mücadele etmenin ileri demokrasi ile bağdaşamayacağını vurguladı.
Hakim Öncü, terörü destekleyen bir etnik gruba dahi olgunlukla el uzatan devletin, aynı olgunluğu farklı düşüncelere de göstermesi gerektiğini belirtirken gerekçeli kararda şöyle devam etti:
BERKİN ELVAN'IN ÖLÜMÜNE YANAR DURURUZ
"Yaşanan darbe sonrasında 'farklı düşünüyor' diye 17 yaşında asılan Erdal Eren'in ardından yazılan 'Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda' şarkısını dinler, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun Mamak Cezaevi'nde yapılan işkenceleri anlatan 'Üşüyorum' şiirini okudukça yapılan zulümlere yanar, farklı düşünüyor diye yazar Sabahattin Ali'yi Istıranca Dağları'nda öldürdüğümüze yanar, farklı düşündüğü için ülkemizden kaçmak zorunda kalan Nazım Hikmet'leri, Ahmet Kaya'ları başka ülkelerindeki mezarlarında ziyaret eder, çiçek bırakır, Fatiha okur, son olarak da gezi parkı protestoları sırasında polis memurları tarafından atılan gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu 268 gün komada kalan 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümüne yanar dururuz.
FARKLILIKLARDAN GÜZELLİK DOĞAR
Anadolu'nun kilimi gibi, motiflerdeki renkler gibi farklılıklardan güzellik doğar. Ülkemizde son 30 yıldır yaşanan terör sonrası terörü destekleyen bir etnik gruba dahi olgunluk ile el uzatan kucak açan devletimizin, aynı olgunluğu farklı düşüncelere de göstermesi gerekir. Bu cennet vatan hepimizindir. Doğu'suyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, hangi etnik kimliği olursa olsun, hangi inanca hizmet ederse etsin, farklılığı, zenginlik olarak görüp kabul etmek gerekir. Ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni, tehdit, tehlike olarak görmek, sesini kesmek için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz. Şiddet unsuru taşıyamayan, sadece etkiye tepki ölçüsü doğrultusunda tepki gösteren, bu sanıkların suç işleme kastı ile hareket etmediklerinin düşünülmesi gerekir. El ele, kol kola, göstericimizle, polisimizle, askerimizle, sağcısıyla, solcusuyla, inananıyla, inanmayanıyla, bir halay çeker gibi aydınlık geleceğe yol olmamız gerekir."
ŞOK CÜMLELER!!!
Hakim Öncü, çoğunluktan farklı düşündüğü ileri sürülen bir avuç gencin, devlet için tehlike görülmemesi gerektiğini söyledi. Öncü, farklı seslerin yükselmesi, farklı düşünce, demokrasinin oluşması ve yerleşmesi için olması gereken davranışlar olduğunu kaydederek şöyle konuştu:
"Valilik makamı tarafından çoğunluğun görüşünde olmayan hiçbir gösteri için ağırlıklı olarak izin verilmediğinden, farklı olan farklı düşünen hiç kimsenin ülkemizde gösteri veya toplanma hakkı ne yazık ki görülmemektedir. Bırakın toplantı ve gösteri yürüyüşüne valilik makamlarının izin vermesi, bu günlerde Cumhuriyet savcıları tarafından yapılması düşünülen operasyonların dahi izni validen alınması gerekiyor. Bu durum ne hukuk devleti ne de demokrasi ile bağdaşmıyor. Ne yazık ki ülkemizde şu an, farklı düşünen kitlenin sindirilmesi sürecinde, ülke genelinde itfaiyelerin kullandığı sudan çok TOMA araçlarının su kullandığı ve göstericilere su sıktığı ortadadır. Sıkılan suyun da insan için zararlı olacak kimyasal madde ile karıştırılmış su olması, gösteri yapmaya çalışan vatandaşların direkt meydanlarda sıkılan kimyasal sularla cezalandırılmasının amaçlandığı gerçektir."
PARALEL OPERASYONLARIN ENGELLENMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ
Hakim Haki Öncü'nün sözleri bu şekilde. Görüldüğü gibi adeta her kelimesi ile hükümete siyasi tepki gösterilen gerekçede, paralel yapının düzenlemek istediği hukukdışı savcılık operasyonlarının durdurulmasına tepki de yer alıyor. Gerekçesinde hakim Haki Öncü, farklı düşünen kesimlerin sindirilmeye çalışıldığını iddia ediyor. Evet, yanlış duymadınız, iddia ediyor. İşte bu ve benzer iddialar bir hukuk adamına yakışmayacak ve üstelik bir dava gerekçesine yazılamayacak kadar taraflı ve ön yargılı kanaatler içeriyor. Bu ve benzer iddiaların sıralandığı kararda, özellikle “vatandaşların cezalandırılmaya çalışıldığı” gibi doğrudan davada yargılanan sanıklarla ilgisi olmayan son cümlesi ile Haki Öncü, bir hakime yakışmayacak oranda nefret taşıdığını, bu nefretini kararlarına da yansıttığını, şayet eleştirdiği kesimler davada yargılanmış olsaydı onları kesin mahkum edeceğini düşündüren ön yargılı kanaatlere sahip olduğunu gösteriyor.
Bu şekilde siyasi bir ültimatom verdiğine kuşku duyulmayan hakim Haki Öncü'nün eyleminin, geçtiğimiz günlerde Ergenekon davasına bakan hakimlerin hukukdışı şekilde sanık tahliyeleri için devreye girmesi ve ret kararı vermesi ile aynı heyetin “TBMM'nin mahkemeleri kaldırmaya yetkili olmadığı” gibi şok eden bir siyasi mesajı da vermesinin hemen ardından gelmesi dikkatleri çekiyor. Paralel Yapı'nın seçimlerden önceki son ana kadar giderek artan bir oranda seçim kampanyası yürüteceği dile getiriliyordu. Bu iddianın hergün gerçekleşen yeni örneklerle doğrulandığı gözleniyor. Eylemcilere olgunlukla davranılmasını isteyen hakimin aynı tavrı hükümetten ve dolayısıyla onu seçen kesimlerden esirgemesi, “kürsüden inip bir sanıklarla aynı sıraya oturmadığı kaldı” dedirtiyor.
Benzer bir başka Gezi'ci hakim skandalı yakın zamanda yaşanmıştı. Gezi Parkı eylemlerini bahane edip Çağlayan Adliyesi’ni basanlar arasında, DHKP-C davasında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla hakkında 15 yıl hapis cezası istenen Efkan Bolaç’ın da olduğu, eylemin DHKP-C’nin avukat yapılanması tarafından organize edildiği ortaya çıkmıştı.
Burada ilginç olan; “Kahrolsun Tayyip” sloganı atan avukat grubunun eylemine fiilen bir hakimin de destek vermesi idi. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Keskin Karakurt'un, avukatların Çağlayan Adliyesi’ne yönelik baskınına katıldığı ortaya çıkmış, şok olay kamuoyundan büyük tepki görmüştü. Olay, “Bu nasıl yargı mensubu, hakim mi, militan mı?” sorusuna yol açmıştı.
Hakimi Keskin Karakurt, bu skandalı ‘adalet.org’ adlı internet sitesinde yaptığı açıklamayla doğrulamış ve çapulcu avukatların adliyeye yönelik baskınını “Ben de protestocuları alkışlarla destekledim. Yargının olmazsa olmaz parçası olan avukatlara yapılan bu haksız muameleler kabul edilemez. Duruşmadan daha erken çıkmış olsaydım, cübbemle aralarına karışıp desteğimi göstermek isterdim” sözleriyle savunmaya kalkmıştı.
'İBNE DAVASI' HAKİMİ: BİZ 17 ARALIK HAKİMİYİZ!
Bugün bir başka şok örnek daha yaşandı. Bu satırları yazarken bir üçüncü örnek olarak bir başka skandal hakim haberi son dakikada geldi. Başbakan Erdoğan'ın, “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben dört dörtlük bir Aleviyim” açıklaması üzerine twitter’dan “Erdoğan’dan ‘dört dörtlük ibneyim, ibneliği sizden öğrenecek değiliz’ açıklaması bekliyorum. Öptüm. #AnayasadaLGBT” yazan Levent Pişkin'in bu paylaşımı nedeniyle yargılanmasına bugün başlandı. Çağlayan Adliyesi 18. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hakiminin söyledikleri duruşmaya damga vurdu.
18. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, hakim, stajyer avukat olan Pişkin’e “Neden böyle bir şey yazdın? Bir hukukçu olarak bunun hakaret içerdiğini düşünmüyor musun?” sorusuyla başladı.
Pişkin, “Başbakan’ın ‘her şeyi en iyi ben bilirim’ tavrı uzun süredir eleştiri konusu. Başbakanın ezilen kimlikleri sürekli sahiplenip bu konuda bir düzenleme yapmaması üzerine bu tweet’i attım. İbnelik hakaret değil, cinsel yönelimdir. Size ‘heteroseksüel’ dediğimde nasıl hakaret teşkil etmiyorsa ‘ibne’ de hakaret değildir” diye konuştu.
Erdoğan’a başbakanlık göreviyle ilgili değil, siyasetçi kimliğiyle ilgili bir eleştiride bulunduğunu belirten Pişkin, siyasetçilerin “şoke edici eleştirileri de kaldırmalarına” yönelik AİHM içtihatlarını hatırlattı. Ayrıca attığı tweet’te gönderme yaptığı açıklamanın Erdoğan tarafından parti genel başkanı olarak bulunduğu AKP Genel Kurulu’nda söylendiğini de hatırlattı
Pişkin’in avukatlarından Tora Pekin duruşmada söz alarak, iddianameyi yazan savcının atılan 10 kelimelik tweet’i anlamadığını, bu nedenle iddialarını gerekçelendiremediğini söyledi: “Dolayısıyla biz de bu iddianameyi anlayamadık. Savcının anlayamadığı bu cümle için Türkçe konusunda uzman bir bilirkişiye ihtiyaç var mı? Bunu bir küfür olarak mı değerlendirmiş yoksa siyasi eleştiriyi hakaret mi saymış?” diye konuştu.
Hakim, hakaret davalarında bilirkişilere çok başvurulduğunu ancak bunun gerekli olmadığını ifade etti.
Ayrıca “Siz bu duruşmaya gelmeden önce mahkemeyi hiç araştırmadınız mı? Bu mahkeme 17 Aralık kararlarına imza atan mahkemedir. Önyargılarımız yok. Biz her şeye hazırlıklıyız. Siz dahil herkesin saldırılarına hazırız. Önyargılarımız yok, kimse böyle düşünmesin. Sizin bu davanız, bizim maruz kaldığımız saldırılar karşısında devede kulak kalır” diye konuştu.
Hakim, kendisinin karşılaştığı davalar karşısında bu davanın 'bir hiç' olduğunu da belirterek, "Emrah Serbes kararını da ben verdim. Ne onlardan ne sizden korkarım" dedi. Senarist Emrah Serbes de Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı tweetlerde Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmış ve ilk duruşmada beraat etmişti.
Şikayetçi olan Başbakanın avukatı, Levent Pişkin’in yazılı savunmasını incelemek için süre talep etti. Bir sonraki duruşma 25 Mart’ta saat 10.45’te Çağlayan Adliyesi 18. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
KÜRSÜDEN İNİP BİR SANIKLARLA YANYANA OTURMADIKLARI KALDI
Bu 17 Aralık hakimi ile hakim Keskin Karakurt ve hakim Haki Öncü'nün Gezi eylemcilerine destek vermeleri, eylemcilere olgunlukla davranılmasını isteyen bu hakimlerin aynı tavrı hükümetten ve dolayısıyla onu seçen kesimlerden esirgemesi, “kürsüden inip bir sanıklarla aynı sıraya oturmadıkları kaldı” dedirtiyor. Gerçi Karakurt “Duruşmadan daha erken çıkmış olsaydım, cübbemle aralarına karışıp desteğimi göstermek isterdim” diyerek açıkça bu niyetini dile de getirmiş ya, olsun. Buna karşın biz de demokratik özgürlüğümüzü kullansak ve hiç olmazsa bir “Yuh Olsun” demekle yetinsek, acaba bu hakimler bizi de olgunlukla karşılar mı merak ediyoruz.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(13 Mart 2014, 11:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
TAKSİM GEZİ OLAYLARIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler
Gezi´ye darbe soruşturması
Çapulcu da denmesin, darbe de
Gezi´nin ana iddianamesi tamam
Yabancı vakıflara suç duyurusu
PARALEL YAPILANMA İLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Şok!!! Ergenekon, yargıyı sarstı
Bir dinleme listesi de Mersin´den
Paralel´e de Ergenekon´a da hayır
Paralelciler bir bir ABD'ye kaçıyor
Azerbaycan: Cemaate geçit yok
Erdoğan: Montajı o gün görecekler
Şok!!! 509 bin kişi dinlenmiş
Azerbaycan´dan cemaate darbe
Başbakan: Operasyon çok yakında
Nöbet ısrarı darbeyi önledi
Paralel dinlemede yeni liste
FBI ajanı: Gülen, CIA operasyonu
Erdoğan: Saidi Nursi kaçmadı
Paralel polis suçüstü yakalandı
MGK´dan paralel yapıya savaş
Erdoğan: Hoca, ülkeyi karıştırma!
TIR soruşturmasına engel çabaları
Askeri savcıdan TIR baskısı
Flaş!!! TIR olayında 2 gözaltı
Tübitak'ta 5 şüpheli
Kılıçdaroğlu:Evet, Ayman:Hayır
Böcek kriptolu telefonda
Flaş!!! TIR baskıncılarına baskın
Başsavcı, telekulağı doğruladı
Mütalaa: Zirve=Ergenekon
Gülen, CIA kontrolünde mi?
7 bin kişiye paralel şok!
Böcekçilere kırmızı bülten
Paralel komutana soruşturma
Paralel yargı: Direneceğiz!
Savaşa gider gibi TIR bastılar
7 Şubat krizinde şok toplantı
´Beddualarınız tutmuyor´ fırçası
Böcek soruşturmasında 4 ifade
TIR baskınları karşı casusluk
Paralel´e şok: O komiser göreve
Savcı Öz´e şok: Bursa´ya atandı
Başbakan: Gülen, örgüt lideri
Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi
TIR komplosu çözülüyor
Paralel muhbir itiraf etti
Gül´den Gülen´e şok cevap
Gülen´e ananas soruşturması
Flaş!!! Taraf'a paralel soruşturma
Paralel Devlet´e 2. soruşturma
Paralel soruşturma endişeli başladı
Böcek soruşturması başladı
Paralel yargı imamı o mu?
Gülen'den yeni ses kayıtları
Taraf, şok suçlamalara sessiz
90 savcının görevi değişti!
Paralel Hakim = Hasan Şatır
Paralel Belge davası görülüyor
Beddua etti, suç duyurusu yağdı
Durmazlarsa ateş edin!
Böcek´çiler yakında açıklanıyor
Paralel Devlet´e suç duyurusu
Suç duyurusu & Basın açıklaması
Balyoz hakimi değişti
Pensilvanya onaycısı zarfta
TIR´cı komutana paralel kollama
Paralel verginin adı: Himmet
Fethullah Gülen´e suç duyurusu
Savcılık: Van olayında İHH yok
Flaş!!! Yakalama kararları kalktı
Flaş!!! 20 savcı yer değiştirdi
Flaş!!! Emniyet´ten suç duyurusu
Koç suç duyurusunda şok iddia
Diğer ülkelere paralel uyarı
İşte paralel suç delilleri
Paralel Yapı = P2 Locası
Paralel devlet böyle yönetiliyor
ABD Yargısı: Gülen, menfaatimize
Bu kutu da ABD´yi sarsacak
Hanefi Avcı haklı çıktı
Avcı, Paralel Tehlikeyi anlattı
Casusluk davası durmayacak
Hanefi Avcı´dan şok açıklamalar
12.12.2013: Hanefi Avcı´dan cemaate tepki
Hanefi Avcı´nın kitabında ileri sürdüğü iddiaları konulu manşetlerimiz
Baykal´a kaset komplosu manşetlerimiz
Türkiye´nin gündemi Savcı Öz
Başsavcı, Savcı Öz´ü uyardı
Öz´ün intikamı belirginleşiyor
Hakim paralel devleti anlattı
Adalet Bakanı´ndan HSYK´ya şok
İhsası rey var, HSYK inceleyemez
Ergenekon hakiminden şok itiraf
Savcı Öz, Bakırköy´e atandı
Önceki dönem HSYK'sına ait tartışmalar
Esed sandılar, Paralel çıktı
TIR komplosu da cemaat işi
Komplo geliyorum dedi, geldi
Yargıtay İmamı´na soruşturma
Emniyet İmamı için şok iddialar
İşte cemaatin polis imamı
Yargıtay´a Pensilvanya onayı
6 ilden Erdoğan´a destek
Flaş!!! Savcı: Darbeye direnin
Hükümete yaygara, Koç´a örtbas
Adli cunta iddiası doğrulandı
Dosya, Savcı Akkaş´tan alındı
Paralel yapının polis evleri
AKP: HSYK bildirisi korsan
Adli Cunta´nın izi sürülüyor
HSYK´dan savcılara inceleme
Başsavcı 2. darbeyi önledi
Hukukçular: Savcılar çekilmeli
Erdoğan: İnlerine gireceğiz
CHP: Başbakan´ı hedef aldılar
Operasyonlara suç duyurusu
İşte ´Adli Cunta´nın delili
Adli Cunta için suç duyurusu
Adalet Platformu ile ilgili manşetlerimiz
Erdoğan: Boyun eğmeyeceğiz
Taraf´a 3 suç duyurusu
Baransu´nun haberine tepki
Dersane tartışmalarıyla ilgili manşetlerimiz
CHP: Cemaat okulları araştırılsın
97 STK´dan cemaate tepki
Dersaneler=Cemaat mi?
Erdoğan: Darbe hükümeti değiliz
Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler
Taksim gezi olaylarıyla ilgili manşetlerimiz
İskenderun´da İsrail izi netleşiyor
Türkiye´den İsrail´e misilleme
İsrail´in PKK bağlantıları ve Türkiye´deki terörde rolü manşetlerimiz
İkinci 7 Şubat krizi
Cemaat-MİT çatışması mı yaşanıyor?
Hükümet sivil darbeyi engelledi
Erdoğan: Fidan´ı yedirmem
MİT müsteşarı Fidan hedefte
Odatv-Aydınlık-İsrail´in hedefi: Fidan
´Mesaja mesaj´ ses kaydı
MİT görevlilerinin ifadeye çağrılması krizi manşetlerimiz
Cemaat hala Gezi´de mi?
Cemaat de Gezi´de mi?