Uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine kanlı baskın düzenleyen İsrail´in, bu olaydan üç saat önce İskenderun´da 7 denizci askeri şehit eden PKK ile bağlantısı deşifre oldu. İskenderun saldırısına ilişkin soruşturmayı yürüten Adana´daki savcılık, Mersin´de yakalanan grup lideri terörist K.Y.´nin İsrail bağlantısını tespit etti. Savcılık Mavi Marmara dosyasını istedi.
20.12.2012 11:48 İsrail´in terör örgütü PKK ile bağlantısı Mavi Marmara dosyasına uzandı. Gazze´ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisinin baskına uğradığı 31 Mayıs 2010 tarihinde, teröristler İskenderun Deniz İkmal Destek Komutanlığı´na roketatarlı saldırı düzenlemişti. Uluslararası sularda yardım gemisine saldıran İsrail komandoları sabahın erken saatlerinde 9 yardım gönüllüsünü; PKK´lı teröristler ise bu kanlı baskından sadece 3 saat önce İskenderun´da 7 askeri şehit etmişti. Birkaç saat arayla gerçekleşen saldırıların ardından İsrail-PKK bağlantısı gündeme gelmişti. Geçtiğimiz yıl terör örgütünün ´özel kuvvet´ olarak adlandırılan Amanoslar ekibine yönelik Mersin´de gerçekleştirilen büyük operasyonun ardından Adana´da başlatılan soruşturma, terörist ilişkilerinin yanı sıra Mavi Marmara davası üzerinden PKK-İsrail bağlantısına ulaştı.
TAŞERONLAR MERSİN´DE YAKALANDI
Mavi Marmara baskınıyla eşzamanlı olarak tarihinde ilk kez deniz kuvvetlerine saldıran PKK´nın İsrail bağlantısı, Mersin´de güvenlik güçlerinin 12 Kasım 2011´de gerçekleştirdiği büyük operasyonun ardından başlatılan soruşturmayla gün yüzüne çıktı. 2010 yılı içerisinde 15 eylem gerçekleştiren ve Hatay´ın İskenderun ve Dörtyol ilçelerinde 6 asker 4 de polisi şehit eden örgütün terörist grup, Mersin´in Aydıncık ilçesinde yakayı ele verdi. Ev eşyası yüklü kamyonet içinde ele geçirilen teröristler arasında İsrail bağlantısıyla dikkat çeken sözde grup lideri Fırat Siverek kod adlı K. Y. de yer aldı. Antalya´dan Mersin´e gelen teröristlerin kamyonetinden bomba yapımında kullanılan malzemeler de dahil olmak üzere cephanelik çıktı.
1 YILDIR BİR TEK O SUSKUN
Yakalanan terörist grup, emniyet ve savcılıkta ifade vermek istemedi. Fakat zamanla sözde lider K.Y.´nin haricindeki tüm teröristler faaliyetleri hakkında bilgi vermeye başladı. Teröristlerden Özgür murat kod adlı B.K., İstanbul´dan getirilen annesini görünce konuşmuştu. Büyük yaşı ve ilişkileri itibarıyla örgüt profilinden farklılık gösteren K.Y. ise tutuklandığı 16 Kasım´dan bu yana tek kelime konuşmadı.
İSRAİL´DE 1 YIL YAŞADI
Adana´da Terörle Mücadele Kanunun (TMK) 10. Madde ile yetkili savcı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifade veren teröristler, K.Y.´nin sık sık İsrail´e gidip geldiğini anlattı. K. Y.´nin yaklaşık 8 yıldır ilişki halinde olduğu İsrail´de 1 yıl boyunca yaşadığı tespit edildi. K.Y.´nin İsrail´de devlet kurumları ve bazı kişilerle görüşmeleri tespit edildi. Fakat, K.Y. grup lideri olarak talimatını verdiği terör faaliyetlerinin yanı sıra İsrail ilişkileri konusunda da yaklaşık 1 yıllık tutukluluğu süresince sessiz kaldı.
SAVCI MAVİ MARMARA DOSYASINI İSTEDİ
K.Y.´nin İsrail bağlantısı üzerine araştırmalarını derinleştiren savcılık, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Mavi Marmara davasına ilişkin soruşturmayı mercek altına aldı. Savcılığı, İskenderun´de deniz üssüne saldıran teröristler ile Mavi Marmara baskınını gerçekleştiren İsrail arasında bazı bağlantılar tespit etti. arasındaki İsrail bağlantıları tespit ettiği öğrenildi. PKK-İsrail bağlantısına ulaşan savcılık, Mavi Marmara baskınına ilişkin tüm delil ve ifadeleri içeren dosyayı İstanbul´dan istedi.
Sorgulayan İsrailli asker haber verdi
İstanbul´da başlatılan Mavi Marmara soruşturması kapsamında soruşturma savcıya ifade veren mağdurlardan biri, baskın sonrası götürüldükleri hapishanede maruz kaldığı sorgulama anına ilişkin İsrail-PKK bağlantısını bir kez daha gözler önüne seren çarpıcı bir bilgi verdi. Gazze´ye yardım götürürkün İsrail ktomandolarının baskınına uğrayan gönüllü, dava dosyasına giren ifadesinde Türkçe bilen İsrailli bir asker tarafından sorgulandığını belirtti.Mavi Marmara mağduru, İskenderun saldırısını da çok iyi Türkçe konuşan bu askerden duyduğunu anlattı. ´Sorgunun sonunda İsrailli asker bana ´İskenderun´u duydun mu´ diye sordu´ diyen yardım gönüllüsü, kendisini sorgulayan İsrail askerine ´Hayır, ne oldu ki´ şeklinde karşılık verdiğini söyledi. Bunun üzerine İsrailli askerin ´Ülkene dönünce öğrenirsin, biz İskenderun´a çok sevindik´ dediğini aktardı. Mağdur, İskenderun saldırısından Türkiye´ye dönünce haberdar olduğunu ifade etti. (Yenişafak)
İSKENDERUN´A YERLEŞTİRİLEN FÜZELER İSRAİL´İ RAHATSIZ ETTİ
Saldırıda İsrail parmağı olasılığını gündeme getiren en çarpıcı bulgu, Gazze´ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail komandolarınca düzenlenen ve 9 kişinin öldüğü şok saldırısı ile İskenderun´daki üsse düzenlenen ve 7 askerin öldüğü saldırının 3 saat arayla gerçekleşmesi olmuştu. İskenderun saldırısının İsrail´le bağlantısını düşündüren başka bulgular da mevcut aslında. İskenderun saldırısı sonrasındaki süreçte ortaya çıkan bilgiler, TSK´nın İskenderun´a bir hava savunma sistemi kurduğunu, hedefin de İsrail uçakları olduğunu gösteriyordu. Hatırlanacağı gibi 31 Mayıs 2010 sabahı erken saatlerde peşpeşe gerçekleşen İskenderun ve Mavi Marmara saldırılarından aylar önce İsrail savaş uçakları Türk hava sahasından gizlice geçerek Suriye´yi bombalamış, geri dönüşlerinde yine Türk hava sahasını kullanan uçaklar boş yakıt tanklarını Türk topraklarına atarak İsrail´e dönmüşlerdi. Bu hareket, o günlerde Suriye ile çok yakınlaşan, ülke liderlerinin karşılıklı ziyaretleriyle giderek ısınan ilişkilere karşı Türkiye´ye İsrail tarafından verilmiş bir mesaj olarak yorumlanmıştı. İskenderun´a kurulan hava savunma sisteminin sadece Türkiye´yi değil, Suriye ve Lübnan´daki hedefleri de, potansiyel İsrail saldırılarına karşı savunma amaçlı olduğu ileri sürülmüştü.
Gazze Dökme Kurşun operasyonuyla başlayan, One Minute ile devam eden Alçak Koltuk olayıyla da zirveye çıkan süreçte, o günlerde Türkiye´nin İsrail ile ilişkileri giderek gerilmekteydi. Ardından Mavi Marmara olayı geldi. PKK´nın daha önce olmadık şekilde ilk kez buradaki Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´na eş zamanlı saldırı düzenlemesi de dikkat çekiciydi. Mavi Marmara gemisi İsrail´e doğru yol almakta, İsrail´in Türklerin yönetimindeki gemiye her an müdahale edebileceği konuşulmaktaydı.
Saldırıdan bir hafta sonra, 8 Haziran 2010 tarihinde İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile internet sitesinde bir haber çıktı.(1) İskenderun´un, ´son iki ayda sessizce İsrail karşıtı bir askeri merkez haline getirildiğini öne süren Debkafile ayrıca, ´Türkiye´nin, Suriye ve Lübnan´daki hedefleri, potansiyel İsrail saldırılarına karşı savunmak için Mayıs ortasında limana hava savunma füzeleri naklettiği´ni de iddia etti. İşte hava savunma sisteminin varlığı bu haberle Türk kamuoyuna da yansımış oldu. DEBKAfile, askeri kaynaklara dayanarak ´Gazze filosu´na yönelik baskının, denizde İsrail ile Türkiye-Hamas arasında ´yarı gizli bir deniz savaşını tetiklediği´ni savunmuş, Türkiye´nin, yedi askerin şehit olduğu İskenderun´daki terör saldırısının arkasında İsrail´in bulunup bulunmadığını araştırdığını aktarmıştı.
22 Temmuz 2010 tarihinde Amerikan basınından World Net Daily´de de şok bir iddia yer almıştı.(2) Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre denilen haberde, Hatay´daki Deniz Üssüne yönelik saldırının PKK tarafından kiralanan İsrailli özel askerler tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyordu. Habere göre, bu paralı askerlerin İsrail güvenlik ve istihbarat teşkilatlarıyla bağlantılı oldukları sanılıyor. Saldırıyı düzenleyen İsraillilerin 2005 yılında Kuzey Irak´ta PKK militanlarına eğitim veren ´Kudo´ adlı şirketin üyesi olduğu sanılıyor. Kudo, eski MOSSAD Başkanı Danny Yatom´un ortağı Shlomi Michaels tarafından kurulan bir özel güvenlik şirketi. PKK´lıların İsrailliler tarafından eğitildiği iddialarının basında yer almasının ardından Irak´tan çekilen Kudo´nun son aylarda yeniden bölgeye döndükleri ve PKK´lıların eğitimine devam ettikleri ileri sürülüyor.
GAZZE KATLİAMI İLE BAŞLADI, ALÇAK KOLTUK VE MAVİ MARMARA İLE ZİRVEYE ÇIKTI
İsrail´in Gazze´ye öynelik ´Dökme Kurşun´ kod adlı katliam operasyonu iki ülke ilişkilerini koparan adım oldu. Türkiye o günlerde Suriye ile İsrail arasında arabuluculuk çabaları yürütmekteydi. Bu çabaların sürdüğü günlerde İsrail´in Türkiye ile adeta alay eder tarzda ve diplomatik nezaketten yoksun şekilde katliama girişmesi, Türkiye´nin İsrail´e bakışında keskin bir değişime neden oldu. Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanlığına Ahmet Davutoğlu´nu, MİT Müsteşarlığına da Hakan Fidan´ın getirerek dış politikada aktif bir değişikliğe gitti. Erdoğan ayrıca Davos´ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres´in yüzüne karşı tüm dünya kamuoyunun önünde İsrail´in katliamlarını kınayan ´One Minute´ çıkışını yaptı. Böylece Türkiye´nin tavrını da açıkça ilan etti. İsrail´in misillemesi ise ´Alçak Koltuk´ olayıyla oldu. Ancak bu tepki tüm dünya diplomatlarından tepki gördü ve salakça bulundu. İşte bu süreçte iki ülke arasındaki ilişkiler her alanda giderek kötüleşti.
Yer üstünde diplomatik gerginlik, yer altında ise sıcak çatışmalar yaşanmaya başlandı. Türkiye adımlarını açık atarken İsrail örtülü ve dolaylı bir savaş vermeyi tercih etti. O günlerde Türkiye´yi sarsan MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayının ardında da bu ülkenin bulunduğu konuşuldu. Oslo´da yapılan MİT-PKK görüşmelerinin ses kaydının ne zaman basına sızdığını hatırlayalım. Başbakan Mısır´da konuşma yapıp İsrail´e de uyarılarda bulunduğu saatlerde bu ses kaydı hızla internet sitelerinde yayıldı. Ses kaydı Dicle Haber Ajansı sitesi hacklenerek yayınlandı. Yayınlayan user adı da ´oneminute´ idi. Bu olay, İsrail´in, Başbakanın mesajına karşı mesajı olarak algılandı.
Yurt içinde Ergenekon çevreleri de MİT Müsteşarı Fidan´a karşıtı yayınlara başladı. Ergenekon bağlantılı Odatv ve Aydınlık gazetesi, Hakan Fidan´ın MİT Müsteşarlığına getirilmesinden duydukları rahatsızlığı peşpeşe yayınlarla ortaya koydular. Aynı günlerde İsrail yetkililerinin Fidan´ın müsteşarlığa getirilmesinden duydukları rahatsızlığı açıkça belirttiklerini de hatırlatalım. Tesadüf olsa gerek (!), bu gelişmelerin hepsi aynı günlerde oldu.
Artık her iddianın doğruluğu internetteki haberler kontrol edilerek kolayca kontrol edilebiliyor. İsrailli yetkililerin Fidan açıklamaları ve Odatv´nin Fidan yayınları kolaylıkla internetten incelenebilir, kontrol edilebilir.
İsrail´le köprülerin atılması, onlardan iha (insansız hava aracı) alınmayıp yerli ihaların geliştirilmesi, yerli silah üretimine geçilmesi, Türkiye´nin yeni dış politika stratejinin getirdiği gelişmeler.. Bunlar kimin işine gelmiyor acaba? Elbette İsrail´in ve onların içimizdeki uzantılarının. Hatırlayalım genelkurmay karargahındaki İsrail odasını.(3) Türk istihbaratı onların üzerinden geçmiyor muydu? Bunlar engellendi artık. MİT Müsteşarı değişti Hakan Fidan getirildi. Başbakan ona çok önem verdi. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, bu görevlendirmeden rahatsız olduklarını açıkça dile getirmedi mi? (4) Davutoğlu ile Fidan, İsrail´in nefret ettiği adamlar. Tüm bu rahatsızlıklarla paralel olarak Odatv ve Aydınlık´ın yayınlarında da Fidan hedefe konulmadı mı? (5) Aydınlık´ın ya da Odatv´nin Türkiye´nin dış politikasından bu rahatsızlığı neden acaba? Hadi iç politika olsa medya organıdır haber yapıyor denir. Ama dış politikayla niçin yoğun ilgilenir bu yayın organları acaba? Cevap çok basit. Bu yayın organlarına yapacakları haberler İsrail ve uzantıları kanalıyla geliyor da ondan. İsrailli Rafael Sadi´nin Odatv bağlantısı ortaya çıkmadı mı? (6) Bu bağlantı ortaya çıkınca İsrail´e kaçmadı mı? Hala orada. Gelemiyor, çünkü Ergenekon savcıları sorgulayacak.
Savaşlar iki türlüdür. Biri açıktır, güçler açıkça çatışır. Diğeri örtülüdür. Taraflar birbirine dolaylı yollardan saldırır, önce nezaketle açıklamalar gelir, sonra da ince mesajlar. Korkutmaya çalışırlar. Geri adım atılmayıp mücadele kızışırsa suikast ve sabotajlar da gelir.
MİT-PKK görüşmesinin ses kaydı ne zaman basına sızdı tekrar hatırlayalım. Tam Başbakan Erdoğan Mısır´da tüm dünyaya yönelik bir konuşma yaptığı ve İsrail´e de uyarılarda bulunduğu saatlerde bu ses kaydı internet sitelerinde hızla yayıldı. Ses kaydı Dicle Haber Ajansı sitesi hacklenerek yayınlandı. Yayınlayan user adı da ´oneminute´ idi. Davos´un ´One minute´sine karşın İsrail´in ´oneminute´si.. Bu olaydan birkaç gün önce de İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, ´Türkiye´nin düşmanı PKK´yı destekleyeceğiz´ diye resmen açıklama yapmadı mı? (7) Kendisi Türk büyükelçisini alçak koltuğa oturtarak seviyesiz bir mesaj veren kişiydi de aynı zamanda. Ardından ses kaydı olayı geldi. ´Benimle uğraşma kendi içinde uğraş´ mesajıydı bu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) debka.com/article/8840/
(1) milliyet.com.tr/israil-in-hedefindeki-ilce/dunya/sondakika/08.06.2010/1248122/default.htm
(2) wnd.com/2010/07/181949/
(3) kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=1445
(4) ntvmsnbc.com/id/25119700/
(5) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4226
(6) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3083
(7) ntvmsnbc.com/id/25248799/
(7) takvim.com.tr/Siyaset/2011/09/11/kilicdaroglu-da-tepki-gosterdi
İSRAİL MALIYLA 18 ŞEHİT
31.12.2012 14:18 Mavi Marmara baskınından 3 saat önce İskenderun´da 7 askeri şehit eden terörist grubun lideri Kenan Yıldızbakan´ın, PKK´ya İsrail malı dinleme cihazları temin eden terörist olduğu ortaya çıktı. İsrail´de devlet kuruluşlarıyla derin ilişkiler kuran Yıldızbakan´ın bu ülkeden dinleme cihazları alabilmek için aracı şirket bile kurduğu tespit edildi. Uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine saldıran İsrail´in, aynı gün içerisinde İskenderun´da 7 denizci askeri şehit eden PKK ile bağlantısında ´anlık istihbarat´ boyutu da deşifre oldu. Mavi Marmara´nın 31 Mayıs 2010´da baskına uğramasından 3 saat önce İskenderun Deniz İkmal Destek Komutanlığı´na yönelik saldırıda 7 askerin şehit edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada PKK-İsrail bağlantısına ulaşılmıştı. Geçtiğimiz yıl terör örgütünün Amanoslar ekibine yönelik Mersin´de gerçekleştirilen operasyonda yakalanan grup lideri Kenan Yıldızbakan üzerinden PKK ile İsrail arasındaki ´dinleme cihazı´ ticareti ve ´anlık istihbarat hizmeti´ de ortaya çıktı.
PKK, geçtiğimiz eylülde 1 gün arayla polis ve asker konvoyuna saldırdı. Saldırılarda 8 polis, 10 da asker şehit olurken sevkiyat bilgilerinin PKK tarafından nasıl elde edildiği üzerine yapılan soruşturmada İsrail bağlantısı tespit edildi. PKK´nın İsrail´den aldığı cihazlarla hem telsiz hem de GSM hatlarını dinleyerek saldırı öncesi istihbarat sağladığı belirlendi. Yeni Şafak, 20 Eylül´de ´İsrail´den PKK´ya anlık istihbarat´ başlığıyla verdiği haberde PKK´nın söz konusu saldırılardan bir süre önce Azerbaycan´da kurduğu paravan şirket kanalıyla İsrail´in Tadiran Telekom Şirketi´nin ürettiği dinleme cihazlarından temin ettiğini duyurdu. Cihazlar, Azerbaycan´dan İran´a, buradan da Kuzey Irak üzerinden Türkiye´ye sokuldu.
Bu bilgi üzerine harekete geçen 18 kişilik özel istihbarat birimi, iki aylık inceleme sonucunda, İskenderun saldırısı emrini veren PKK´lı Kenan Yıldızbakan´ın İsrail ilişkilerini bir dosyada topladı. Örgüte, ileri teknoloji ürünü iletişim aygıtları almak için aracı şirketler kuran Yıldızbakan´ın, telsiz ve iletişim araçlarının transferi konusunda da Hindistan, Azerbaycan ve İsrail trafiğini yöneten kişi olduğu tespit edildi. PKK´lı Yıldızbakan´ın son sekiz yıldan bu yana İsrail´e sık sık gidip geldiği ve her gittiğinde uzun süreli kaldığı belirlendi. Yıldızbakan´ın İsrail nüfusuna kayıtlı bir kadınla birlikte yaşadığı da öğrenildi.
Şubat ve Haziran 2010 tarihleri arasında terör örgütü PKK, İsrail´den 41 adet Aviyonik sırt tipi, 19 adet hava katmanlarından yansımalı ve örgüt içinde ´Point-Point´ diye adlandırılan sistem ile 35 adet de VHF/UHF role telsiz sistemi satın aldı. Teröristler, omuzda taşınabilen bu casus cihazlarla bölgede güvenlik güçlerinin frekanslarına girip dinlemeler yaptı. Teröristlerin kullandığı İsrail yapımı cihazların GSM hatlarını dahi dinleme özelliğine sahip olduğu öğrenildi.
İSRAİL BAĞLANTISI 1 YILDIR SESSİZ
Mavi Marmara baskınıyla eşzamanlı olarak tarihinde ilk kez deniz kuvvetlerine saldıran PKK´nın İsrail bağlantısı, Mersin´de güvenlik güçlerinin 12 Kasım 2011´de gerçekleştirdiği büyük operasyonun ardından başlatılan soruşturmayla gün yüzüne çıktı. 2010 yılı içerisinde 15 eylem gerçekleştiren ve Hatay´ın İskenderun ve Dörtyol ilçelerinde 6 asker 4 de polisi şehit eden örgütün terörist grup, Mersin´in Ayancık ilçesinde yakayı ele verdi. Ev eşyası yüklü kamyonet içinde ele geçirilen teröristler arasında İsrail bağlantısıyla dikkat çeken sözde grup lideri Fırat Siverek kod adlı Kenan Yıldızbakan da yer aldı. Antalya´dan Mersin´e gelen teröristlerin kamyonetinden bomba yapımında kullanılan malzemeler de dahil olmak üzere cephanelik çıktı. Yakalanan terörist grup, emniyet ve savcılıkta ifade vermek istemedi. Fakat zamanla sözde lider Kenan Yıldızbakan´ın haricindeki tüm teröristler faaliyetleri hakkında bilgi vermeye başladı. Teröristlerden Özgür Murat kod adlı Barış Kızılçay, İstanbul´dan getirilen annesini görünce konuşmuştu. Büyük yaşı ve ilişkileri itibarıyla örgüt profilinden farklılık gösteren Kenan Yıldızbakan ise tutuklandığı 16 Kasım´dan bu yana tek kelime konuşmadı. (Yenişafak)
(20 Aralık 2012), son güncel.: (31 Aralık 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Türkiye´den İsrail´e misilleme
İlişkiler artık gizlenmiyor: 3 PKK´lıya ´İsrail casusu´ suçlaması
İsrail´den şok C planı: PKK´ya yardım
ABD Basını: İskenderun İsrail işi
İskenderun´da İsrail olasılığı güçleniyor
İsrail´in PKK bağlantıları ve Türkiye´deki terörde rolü manşetlerimiz
MİT müsteşarı Fidan hedefte
Odatv-Aydınlık-İsrail´in hedefi: Fidan
´Mesaja mesaj´ ses kaydı
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Odatv İsrail´in arka ´Oda´sı mı?