Ergenekon, Balyoz gibi asrın davalarında önemli kararlara imza atan ve isminin açıklanmasını istemeyen hakim şok açıklamalar yaptı. Mesai arkadaşlarının paralel yapıya nasıl hizmet ettiğini anlattı. O hakim halen önemli bir mahkemenin başkanlığını yapıyor.
08.01.2014 10:41 Ergenekon, Balyoz gibi asrın davalarında önemli kararlara imza atan hakim, mesai arkadaşlarının paralel yapıya nasıl hizmet ettiğini anlattı… İsminin açıklanmasını istemeyen hakim, Zekeriya Öz'ün mal varlığına dikkat edilmesini, özellikle Bursa'daki kızkardeşinin kısa bir sürede müthiş bir servet yapmasına dikkat çekti.
O Balyoz, Kafes, Ergenekon başta olmak üzere birçok mahkemeye hakim olarak katıldı. Önemli kararlarda imzaları vardı. Paralel yapının istediği kararları vermeyince bir anda İstanbul’dan gönderildi. Halen önemli bir mahkemenin başkanlığını yapan hakim, Akşam gazetesine paralel yapının yargı içerisinde neler yaptığıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bir dönemin özel yetkili hakimi, paralel yapıya hizmet veren meslektaşlarını anlattı:
YAPI NASIL ÇALIŞIYOR?
Örgütlü bir çalışma var. Deliller önce basına servis ediliyor. Hem teknik, hem de fiziki takip görüntüleri basına servis ediliyor. Amaç kamuoyunun desteğini almak. Haberler gazetelerde yer bulduktan sonra savcılar harekete geçiyor. Genellikle kendilerinden olan hakimlerin nöbet gününe denk getiriliyor. Bu kişilerin tutukluluğuna itiraz ediliyor. Böyle olunca da bir üst mahkeme buna karar veriyor. Üst mahkeme bu kişilere tahliye verdiği zaman yine aynı basın tarafından linç ediliyor. Hatta bir davada tahliye kararı veren bir mahkeme başkanı ‘paralel yapı’ tarafından manşetlerle linç edildi. Farklı görüşte olan hakim ve savcılar istenmiyordu.
İSİMLERİ AÇIKLARIM
Şimdi devlet içindeki paralel devlet konuşuluyor. Bu devlet nasıl ortaya çıkacak? Kim çıkartacak. Bunu ortaya çıkartacak olan kişiler bizleriz. 2006 sonrası Beşiktaş’ta çalışan ne kadar hakim ve savcı varsa bu kişilerin dinlenmesi gerekir. Bu kişiler dinlensin o zaman yargı içerisindeki bu yapı ortaya çıkartılmış olur. Bana bir milletvekili gelsin Yargıtay’a kadar olan isimleri tek tek açıklarım.
ÖDÜL YARGITAY ÜYELİĞİ
Yaşanan süreç, örgütlü olduğu ve bu yapı içinde yer alanların bazıları siyasi ya da maddi rant, makam ve mevkii kazandı. Bir arkadaşımızın tayini Beşiktaş Adliyesi’ne çıktı. Bu yapıyla alakası yoktu. Hedefi yüksekti. Hemen adliyedeki yapının mihenk taşı olan savcıyla diyaloğa geçti. Bu kişi daha sonra karşımıza mahkeme başkanı olarak çıktı. Ergenekon, Balyoz ve OdaTV gibi davalarda tutuklamalar yapan bazı hakimler ödül olarak Yargıtay’a seçildi. Beşiktaş’ta böyle iki hakim Yargıtay’la ödüllendirildi.
HSKY’SIZ BU İŞLER YAPILAMAZ
HSYK, bu yapının mihenk taşıdır. HSYK olmasa bunlar bu işleri yapamazlar. HSYK ne yapıyor? Örneğin 5 yıldır hukuksuz yargılama yapan, ifade alan savcı ve hakimler hakkında bir tane bile disiplin cezası verilmedi. Disiplin cezasını geçtik hepsine birer ödül verildi. Ya terfi ettirildiler ya da daha iyi yere getirildiler. Tahliye veren, bunların istediğini yapmayan savcı ve hakimlerin ise yerleri değiştirildi. İl dışına gönderilen arkadaşlarımız oldu.
TV’DEN HABERİM OLUYOR
Kamuoyu tarafından da bilinen işini iyi yapan bir arkadaşımız için linç kampanyası başladı. Bir davada tahliye kararı vereceği konuşuluyordu. Hemen atağa geçildi. Bu arkadaşla ilgili kara propaganda yapılmaya başlandı. Bir örgütle bile ilişkilendirdiler. Kendisi hakkında dedikodu üreten kişileri bulmak için o dönem Başsavcı Vekili olan Turan Çolakkadı’ya gitti. Çolakkadı bu kişileri bilmediğini söyledi. Arkadaş ısrar edince Çolakkadı ayağa kalkıp ‘Hakim bey burada o kadar bizi kaale almayan savcı var ki ben bile operasyonları televizyondan öğreniyorum’ demiş. Arkadaş çıkmış.
HER ŞEYİ POLİS YAPIYORDU
Özel Yetkili Mahkemeler dinleme kararlarını veriyordu. Polis de istediği kişiyi dinliyordu. Bu yapı ortaya çıkartılırsa kimler hakkında ne zaman dinleme kararı verdiği de ortaya çıkar. Bu yapıda en etkin rol polisindi. Polis dosya getirirdi, mahkeme onu uygulardı. Tersi asla yaşanmazdı. Bunların basını tarafından linç edilen bir kişinin serbest kaldığını gördünüz mü? Bir kişiye yakalama kararı çıkınca o kişi valiziyle gelirdi. Çünkü tutuklanacağını biliyordu.
AZiZ YILDIRIM İFADE VERMEMİŞ AMA ADRESİ: METRİS
3 Temmuz operasyonu oldu. Aziz Yıldırım iki ayrı iddianameden bahsetti. ‘İddianameyi adliyede polis yazdı’ dedi. Bu o zaman kimse tarafından ciddiye alınmadı. Hatta komplo olduğu söylendi. Adam daha ifade vermemiş ama adresine Metris yazılmıştı. Polis tutuklanacağını önceden mi biliyordu? Polis müneccim miydi? Hukuksuz o kadar şey sayabilirim ki. İki cilt ansiklopedi olur.
ÖZ’ÜN MALVARLIĞI İNCELENMELİ
Zekeriya Öz’ün malvarlığı mutlak ama mutlaka incelenmeli. Özellikle Bursa’da yaşayan kız kardeşi bir anda zengin oldu. Bu nasıl oldu?
HAKİM VE SAVCILARIN ÖNÜNE DOSYA BIRAKILDI
Beşiktaş’ta görev yapan hakim ve savcıların önüne geçmişleriyle ilgili düzenlenen dosya bırakıldı. Bu dosyalar emniyetteki ‘derin yapı’ tarafından hazırlanmıştı. Çok ilginç bir anımı anlatayım. Bir gün bir duruşmaya gireceğiz. Heyetten arkadaşlarla durum değerlendirmesi yapıyoruz. Bir sanık var.
Adamın gerçekten suçu yok. Bu kişinin tahliye olması gerekiyordu. Fikrimiz buydu. Duruşmaya girince diğer iki arkadaşın fikri değişmişti. Ben tek kaldım. Arkadaşa sordum ‘Ne değişti de böyle bir karar verdin’ diye. Bana dosyayı gösterdi. O arkadaşlarla ilgili emniyet dosya hazırlamıştı. (Akşam)
(08 Ocak 2014, 10:41)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: