Fethullah Gülen hareketini yakından inceleyen Middle east Media Research Institute (MEMRI), hazırladığı bir raporla cemaatin tuhaf ilişkilerini gözler önüne serdi. Raporda, bir ABD mahkemesinin, 'Gülen, ABD'nin menfaatine olağanüstü kabiliyetlere sahip bir yabancı' hükmüne de yer verildi. Alman Der Spiegel dergisi ise, Türkiye'de yolsuzluk iddialarıyla başlatılan son soruşturmalarının arkasında Gülen hareketinin iktidar mücadelesinin bulunduğunu öne sürdü. 'Gülen ağının ürküten gücü' ve 'Abilerin intikamı' başlıklarını taşıyan haberlerde, 'Fethullah Gülen'in hükümete meydan okuduğu' ve büyük etkiye sahip olan hareketteki 'abilerin' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek amacıyla harekete geçtikleri iddia edildi.
06.01.2014 11:50 Son aylarda Türkiye'yi sarsan "hükümeti devirme amacıyla cemaatin darbe yapmaya çalıştığı" tartışmaları yurtdışında da dikkatle takip ediliyor. Bu konuyla ilgili biri ABD diğeri ise Alman basınında olmak üzere iki rapor yayınlandı. Özellikle ilki olan ABD merkezli raporun içeriğindeki bazı iddiaların tartışmaları daha da alevlendirmesi bekleniyor. Bunu destekler mahiyette daha önce yaşanan bir gelişmeyi de hatırlatalım. Gülen hareketine Rusya'da kötü gözle bakılıyor. Rusya Yüksek Mahkemesi, Fethullah Gülen grubunun bütün faliyetlerini 2011'de yasakladı, bu kapsamda Gülen okullarının kapatılmasına karar verdi. Rusya'nın önde gelen kuruluşlarından Yakın Doğu Enstitüsü de Gülen örgütünün CIA'nın paravanı olduğunu belirtti. Aşağıda aktarılan rapor içeriklerinden anlaşılacağı gibi diğer bazı ülkeler de cemaatin faaliyetleri konusunda endişeliler.
1-ABD MEMRI RAPORU: ABD MAHKEMESİ, GÜLEN'İN ABD MEFAATİNE OLDUĞU KARARINA VARDI
Uzun yıllardır tuhaf ilişkilerin odağında olan Fethullah Gülen’le ilgili ilk rapor ABD'den. ABD merkezli Middle East Media Research Institute (MEMRI) tarafından hazırlanan bir raporda birbirinden ilginç değerlendirmeler yer alıyor. Washington'daki Ortadoğu Medya Araştırma Enstitüsü'nün (Middle East Media Research Institute) (MEMRI) Türkiye uzmanı Rachel Sharon-Krespin tarafından kaleme alınan “Fethullah Gülen'in Büyük İhtirası” başlıklı makalede (1)(2), Gülen hareketinin Türkiye'de polis gücü, ordu ve yargı kurumlarına sızdığı analizi yer aldı. Raporda, bir ABD mahkemesinin, “Gülen, ABD’nin menfaatine olağanüstü kabiliyetlere sahip bir yabancı” hükmüne de yer veriliyor.
-Gülen, 25 milyar doları kontrol ediyor-
Toplam 20 sayfadan oluşan raporda, öncelikle Fethullah Gülen’in Türkiye'nin siyasi platformunu şekillendirmeye çalışan bir aktör olduğu belirtilerek, “Bunu yaparken de hem iktidar partisi içindeki yandaşlarını kullanıyor, hem de cemaatin inanılmaz derecede büyük meyda imparatorluğunu, finans kurumlarını, bankalarını, işletme birimlerini, binlerce okul, üniversite, ışıkevleri ve benzeri kurum ve kuruluşlardan oluşan uluslararası ağını harekete geçiriyor. Fethullah Gülen bir finans imparatorudur. En iyi tahminlerle, 25 milyar dolarlık kontrol dışı ve karanlık bir bütçesi var” denildi.
-İki CIA ajanı devreye girdi, mahkeme karar değiştirdi-
-Yargı kararı: Gülen, ABD’nin mefaatinedir-
“Fethullah Hareketi”nin kendi lehine lobi oluşturabilmek için büyük maddi kaynaklar kullandığı anlatılan raporda, şu ifadelere yer verildi: “Emrindeki bütün örgütler ve üniversiteler (büyük paralar akıtmaya devam ettiği Georgetown üniversitesi dahil), Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avrupa'da Gülen konferansları düzenliyorlar. Ekim 2007'de, İngiltere Lordlar Kamerası Fethullah Gülen onuruna bir konferans organize etti. ABD'de bir Federal Mahkeme, Amerikan İç Güvenlik Kurumu'nun ve Göçmenlik Bürosu'nun Gülen'in Yeşil Kart başvurusunu ‘eğitim alanında olağanüstü yeteneklere sahip kişi’ kriterine uymadığı için reddetmesi kararını, geri çevirmişti. Amerikan İç Güvenlik Kurumu Fethullah Gülen'i eğitim alanında bir uzman ya da bir eğitimci olarak değil, ‘çok büyük ve etkili bir dinci ve siyasi hareketin holdingler sahibi bir lideri’ olarak tanımlamıştı. İki eski CIA çalışanı, George Fidas ve Graham Fuller ile Amerika'nın eski Türkiye büyükelçisi Morton Abramowitz Gülen için destek mektubu yazdı. Mektuplar işe yaramış görünüyor. 16 Temmuz 2008'de Amerikan bölge yargıcı Stewart Dalzell bir genelge yayınladı. Bu genelgeyle Amerikan Göçmenlik Bürosu'nun Gülen'e 1 Ağustos 2008'e kadar, ‘olağanüstü kaabiliyetlere sahip bir yabancı’ olduğu gerekçesiyle, çalışma izni vermesini telep ediyordu. Son olarak, mahkeme Gülen'in Amerika'da yaşamak isteyen kişilerde aranan ‘Birleşik Devletler'in menfaatinedir’ zorunluluğunu da yerine getirdiği kararını verdi.” (1)(2)(3)
-ABD MEMRI raporu: 'Gülen Şebekesi'nin temeli dershane ve okullar-
Raporda, Gülen hareketinin eğitim alanına yoğun bir ilgi gösterdiği vurgulanarak, “Fethullah Gülen şebekesinin temelinde onun eğitim kurumları var. Gülen'in eğitim şebekesi muhteşem. Tahminlere göre, Türkiye'deki iki milyon hazırlık okulu (dershane) öğrencisinin yüzde 75'i Gülen okullarına kayıt yaptırmıştır. Gülen, bütün Türkiye'ye yayılmış binlerce seçkin ortaokulu, üniversiteyi ve öğrenci yurtlarını da kontrolü altında tutuyor. Türkiye dışında Gülen hareketi yüzlerce ortaöğretim kurumu ile dünyanın her yanına yayılmış, yaklaşık 110 ülkede düzinelerce üniversite işletiyor. Gülen okullarında eğitilen bu gençler gelecekteki hukuk, politika ve eğitim kariyerlerine hazırlanıyorlar. Bu eğitimden geçenlerin arasında şimdi valiler, hâkimler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapan subaylar var. Hükümetin parçası bakanlar var; bunlar Gülen'e danışmadan hiçbirşey yapmazlar” denildi.
-ABD MEMRI raporu: Pek çok ülkede şüphe duyulmakta-
Rapora göre, “Fethullahçı beyin yıkama faaliyetleri”ne karşı pek çok ülkede şüpheler duyulmaktadır. Bu şüphe ve araştırmalar Hollanda gibi ülkelere de sıçramıştır. 2008'de Hollanda'nın Hırıstiyan Demokrat, İşçi, ve Muhafazakar partileri, ‘Türk imamı Fethullah Gülen’le ilişkisi olan kurumlara yapılan devlet yardımlarının birkaç milyon euro düzeyinde kesilmesini öngörmüş ve Gülen cemaatinin Hollanda kamu otoriteleri ile olanlar da dahil bütün faaliyetlerinin en ince detaylarına kadar soruşturulmasını istemiştir.”
“Fethullahçılar Türkiye'nin Emniyet teşkilatını işgal etmeyi de başarmışlardır. Emniyet teşkilatında polis üniforması giyen imam başkanlar var. Pekçok komiser emirlerini bu imamlardan alıyor. Türk Emniyet Teşkilatı'na mahkeme kararıyla verilen sınırsız yetkiler kullanılarak, teşkilatın Türkiye'deki bütün telefon, cep telefonu, sms, e-posta, faks ve internet iletişimlerinin Fethullahçılar tarafından dinlendiği korkusu büyümüştür. Fethullahçılar’ın Emniyet Teşkilatı'nı istila etmesi, teknolojiyi kısıtlayıp bilgiyi denetimleri altında tutması, Türkiye içindeki siyasi emellerini gerçekleştirmelerini sağlıyor.”
“Türkiye tarihinde başka hiçbir kişi Fethullah Gülen'inki gibi Türk toplumunu kökten değiştirmeye çalışan bir siyasi hareket başlatmamıştır. Bugün Gülen güçlü bir partizan medyayı kontrolü altında tutuyor. Bu şebeke sadık bürokratları, partizan üniversiteleri, akademiyi, partizan savcı ve yargıçları, partizan emniyet ve istihbarat kurumlarını, partizan kapitalist ticaret odalarını, sivil toplum kuruluşlarını, işçi sendikalarını, partizan öğretmenleri, doktor ve hastaneleri içeriyor.”
-FBI'dan Gülen okullarına soruşturma-
Bu arada Gülen cemaatiyle ilgili geçtiğimiz günlerde ABD'de peşpeşe ilginç gelişmeler yaşandı. ABD yerel basınında, ABD güvenlik güçlerinin ABD'deki cemaat okullarına baskın yaptığı duyuruluyordu. ABD basınında yer alan haberlerde, FBI İç Güvenlik Teşkilatı'nın Gülen okullarında çalışan görevlilerin maaşlarından yasadışı şekilde bir fona aktarım yapıldığı iddiasıyla soruşturma yürüttüğü dile getiriliyordu. Cemaat medyasında iddiaların yalan olduğu dile getirildiyse de FBI'ın okulları ziyaret ettiği ise kabul edildi. ABD basınında yer almayı sürdüren haberlerde, FBI'ın cemaat okullarından bir fona yasadışı şekilde para aktarımı yapıldığı şüphesiyle halen bu konuda bir soruşturma yürütmekte olduğu belirtiliyor.
-ABD'li bürokratlara verilen rüşvetlerin listesi-
Yine cemaatin ABD yapılanmasıyla ilgili ilginç bir başka bilgi de yine geçtiğimiz günlerde medyada yer aldı. "@GizliArsiv" isimli bir twitter hesabında şok bir belge yayınlandı. Sosyal medyada ortaya atılan bu liste, eğer doğruysa, hem Türkiye'de hem de ABD'de deprem etkisi yapacak türdendi. İddiaya göre Gülen Grubu Amerika'daki bazı işlerini hallettirmek için Amerikalı bürokratlara rüşvet ödemiş. Bu iddia, rüşveti veren cemaat mensupları ile alan ABD'li bürokratların isimlerini ve rüşvet miktarlarını da açıkça içeren bir listeye dayanıyor. Listenin, ABD’de Gülen Davasına bakan hakimlerin hazırladığı dava raporundan FBI Ulusal Güvenlik Eski Ajanı Sibel Edmonds tarafından daha önce medyaya sızdırıldığı belirtiliyor.
2-DER SPIEGEL: GÜLEN AĞININ ÜRKÜTEN GÜCÜ
Konuyla ilgili ikinci bilgi ise Alman Der Spiegel dergisinden geliyor. Dergi, Türkiye'de yolsuzluk iddialarıyla başlatılan son soruşturmalarının arkasında Gülen hareketinin iktidar mücadelesinin bulunduğunu öne sürdü.
Der Spiegel'in son sayısında yayımlanan "Gülen ağının ürküten gücü" ve "Abilerin intikamı" başlıklarını taşıyan haberde, "Fethullah Gülen'in hükümete meydan okuduğu" ve büyük etkiye sahip olan hareketteki "abilerin" Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek amacıyla harekete geçtikleri iddia edildi.
Dergiye açıklamalarda bulunan Orta Asya Kafkasya Enstitüsü uzmanlarından Gareth Jenkins, İstanbul merkezli son operasyonun arkasında Gülen hareketi mensuplarının olduğu şüphesini taşıdığını belirtirken, "Hareket, Erdoğan'ı yıldırmak istiyor. Dershanelerin kapatılmasını engellemeye çalışıyor" dedi.
Maximilian Popp imzalı haberde, Gülen hareketi mensuplarının emniyette ve yargıda önemli pozisyonlarda olduğu iddia edildi ve hareketin "devlet içinde devlet" haline geldiği eleştirilerine işaret edildi.
Hareketten ayrıldığı belirtilen ancak ismi verilmeyen üst düzey bir kişi, dergiye yaptığı açıklamada, bazı devlet görevlilerinin Gülen hareketindeki "abilerinden" talimat aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Onlar bizim öğrencilerimizdi. Onları eğittik, destek verdik. Bu minnettar çocuklar resmi görevler üstlendiklerinde Gülen'e hizmet etmeye devam ediyorlar."
-Gülen: Devletin kılcal damarlarına kadar sızın-
Haberde, Fethullah Gülen'in yaklaşık 20 yıl önceki bir konuşmasında takipçilerine "devletin kılcal damarlarına kadar sızın" dediği belirtilirken, Gülen'in daha sonra yaptığı açıklamada bu video mesajının manipüle edilmiş olduğunu söylediği anımsatıldı.
Der Spiegel'in haberinde, Wikileaks belgelerinde yer alan 2010 tarihli ABD Büyükelçiliği raporlarına da işaret edilerek, bu raporlarda Gülen hareketinden Türkiye'deki en güçlü İslamcı hareket olarak bahsedildiği yazıldı.
Dergi, Gülen hareketinin 140 ülkede okullara sahip olduğunu, dünya genelinde yaklaşık 8 milyon mensubu olduğunu yazdı ve bu grupla ilişkili aralarında banka, şirketler, hastaneler, televizyon kanallarının da bulunduğu kurum ve kuruluşların mali değerinin 15 ila 35 milyar avro arasında olduğunu iddia etti.
Der Spiegel, Gülen grubunun Almanya'da da faaliyet gösterdiğini, yaklaşık 15 dernek ile onlarca dershaneye sahip olduğunu, yalnızca Berlin'deki ışık evlerinin sayısının 24'ü bulduğunu öne sürdü.
3-RUSYA, CIA AJANI DEDİĞİ GÜLEN'İN TÜM OKULLARINI KAPATTI
Özellikle ABD MEMRI raporunda yer alan, "oturum izni rededilecekken araya giren iki istihbarat yetkilisinin mektubundan sonra ABD mahkemesinin Gülen'in ABD menfaatine çalışan bir kişi olduğu hükmüne vardığı ve Gülen'e oturum izni verdiği" gibi bazı iddiaların tartışmaları daha da alevlendirmesi bekleniyor. Bunu destekler mahiyette daha önce yaşanan bir gelişmeyi de hatırlatalım. Gülen hareketine Rusya'da kötü gözle bakılıyor. Rusya Yüksek Mahkemesi, Fethullah Gülen grubunun bütün faliyetlerini 2011'de yasakladı, bu kapsamda Gülen okullarının kapatılmasına karar verdi. Rusya'nın önde gelen kuruluşlarından Yakın Doğu Enstitüsü de Gülen örgütünün CIA'nın paravanı olduğunu belirtti.
Rusya'da, Fethullah Gülen cemaatine bağlı grupların faaliyetleriyle ilgili davadan yasaklama kararı çıktı. 2011 yılındaki gelişmede Rusya Yüksek Mahkemesi, başsavcılığın talebi doğrultusunda Gülen cemaatini, "aşırı örgüt" kapsamında değerlendirdi ve faaliyette bulunmasını yasakladı.
Rusya'nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Yakın Doğu Enstitüsü de Gülen Cemaati'ne ilişkin bir rapor yayımladı. Enstitü'nün uzmanlarından Şeglovin; Fettulah Gülen'in CIA ajanı olduğunu belirtti. Şeglovin; Fettullah örgütünün CIA'nın dünya çapında kullandığı paravanı olduğunu söyledi. Yakın Doğu uzmanı; örgüt faaliyetlerinin temel merkezlerinin Afganistan, Afrika ve Orta Asya olduğunu ifade etti. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) İngilizce orjinali: http://www.meforum.org/2045/fethullah-gulens-grand-ambition
(2) Türkçe çevirisi: http://www.meforum.org/2071/fethullah-gulenin-buyuk-ihtirasi
(3) "Fethullah Gülen v. Michael Chertoff, Secretary, U.S. Dept. of Homeland Security, et al," Case 2:07-cv-02148-SD, U.S. District Court for the Eastern District of Pennsylvania
(06 Ocak 2014, 11:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: