Baransu´nun haberine tepki

MYT, dersane ve cemaat tarty?malarynda ?a?yrtycy ?ekilde ölçüsüz haberleriyle taraf olan Mehmet Baransu'nun bugün Taraf'ta yayynlanan haberi ilgililer tarafyndan anynda yalanlandy. Baransu'nun, 'Devlet 2004'te MGK kararyyla Fethullah Gülen cemaatini bitirmeye karar verdi' haberinin sonuna ekledi?i bir cümlede, ?u andaki hükümetin bu MGK karary do?rultusunda cemaatin üzerine gitti?ini ima etti. Bu iddiaya önce Ba?bakanyn ba?dany?many Yalçyn Akdo?an'dan yalanlama geldi. Akdo?an, MGK'nyn tavsiye kararynyn hükümetçe yok hükmünde kabul edildi?ini belirtti. O dönemin cumhurba?kanynyn Necdet Sezer oldu?unu hatyrlatan kamuoyu da bu kararyn hükümete nasyl mal edilebilece?ini soruyor. Baransu'ya en anlamly cevap, Ba?bakan Yardymcysy Bülent Arynç'tan geldi. 'Yrticayy tehlike olmaktan çykaran hükümet nasyl olur ki böyle yazyly bir ?ey yapsyn' diyen Arynç, '10 yylda MGK'da kabul edilen hiçbir ?ey hayata geçirilmedi?i gibi biz dindarlary, dini gruplary ma?dur edecek hiçbir ?eyi hayata geçirmedik. Milli Güvenlik Siyasi Belgesi'nin i?levli?ini ortadan biz kaldyrdyk. Böyle bir karar alynmy? olsa bile hükümete tavsiye edilmi? olur. Hükümet de bunu hayata geçirmemi?tir. Bunlaryn ?ahidi olan bir ba?bakan yardymcysy olarak bunun hayata geçirilmedi?ini söyleyebilirim' diye konu?tu. Tüm bu tarty?malaryn oda?ynda 2012'deki MYT krizi yer alyyor. MYT krizinin ve Ba?bakan'yn MYT Müste?aryna sahip çykmasynyn Baransu gibilerinin kimyasyny bozdu?u anla?ylyyor.

28.11.2013 13:57 Bugün Taraf gazetesinde Mehmet Baransu imzasyyla ?a?yrtycy bir haber yayynlandy. Ardyndan hükümet yetkililerinden pe?pe?e tepkiler geldi.

Baransu'nun haberine göre (1), Milli Güvenlik Kurulu'nun, 2004 yyly A?ustos ayynda yapty?y toplantyda, "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine kar?y alynmasy gereken tedbirler" ba?ly?yyla, “Cemaate kar?y bir eylem plany hazyrlanmasy” tavsiye karary olarak hükümete bildirilmi?. Habere göre MGK kararynda, “Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna” ait kurumlaryn faaliyetlerinin engellenmesi için, “A?yr yaptyrymlar getiren yasal düzenlemeler yapylmalydyr, eylem plany hazyrlanmalydyr” deniyor. 25 A?ustos 2004 tarihli MGK kararynyn altynda, dönemin Cumhurba?kany Ahmet Necdet Sezer, Ba?bakan Recep Tayyip Erdo?an , Genelkurmay Ba?kany Hilmi Özkök ve Dy?i?leri Bakany olan Abdullah Gül’ün yany syra, be? ayry bakanla, dönemin MGK üyeleri Aytaç Yalman, Özden Örnek, Ybrahim Fyrtyna, M. ?ener Eruygur imzasy da yer alyyor.

Taraf'taki bu haber dershane tarty?malary üzerine yayynlanmy? olmasyna kar?yn, haberde yer verilen MGK kararlarynda dershaneler hakkynda herhangi bir düzenleme tavsiyesinde bulunulmady?y dikkati çekiyor. Gülen okullary ve cemaat evlerinden bahsedilen MGK kararlarynda ‘tasfiye’nin merkezine de bu iki olu?um oturtuluyor.

Baransu, bu iddialaryn gazeteci Alper Görmü? tarafyndan 24 ?ubat 2012’de yine Taraf’ta yazyldy?yny da hatyrlatty. Yani MYT krizinden iki hafta kadar sonra.. Görmü?, “MGK 2004’te ‘Cemaat’i takip’ karary alyyor” ba?ly?y altynda ?u ifadeleri kullanmy?ty:

“Soru ?öyle: Devletteki ‘Cemaat’le ilgili oldu?u dü?ünülen kadrolary tasfiye karary MYT Müste?ary Hakan Fidan’yn ifadeye ça?rylmasyndan epeyce önce alyndy?y iddiasy do?ruysa, bu karar ne kadar eskiye gitmektedir? Ya da hükümet ile cemaat arasyndaki gerilim ne zamandan beri vardyr?”

“Ben, a?a?y yukary 2006’dan beri ‘Hükümet, cemaatin devlet içindeki a?yrly?yndan rahatsyz, harekete geçecekmi?’ cümlesini ya da onun türevlerini duymaktayym. Fakat 2004’te Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) Gülen Cemaati’nin takip edilmesine dair bir tavsiye karary alyndy?yny herkes gibi ben de bilmiyordum. Fakat alynmy?. Özden Örnek’in günlüklerinin Haziran 2004 ve A?ustos 2004 MGK’larynyn anlatyldy?y bölümlerinde bu durum ?öyle ifade ediliyor:

24 Haziran 2004: Fethullah Gülen konusunda Genelkurmay Ba?kany oldukça a?yr bir konu?ma yapty ve hükümeti suçlady. E?er siyasi irade konulup bu konunun üstüne gidilmezse bir felaket olaca?yny belirtti.

25 A?ustos 2004: Fethullah Gülen ve te?kilaty ile ilgili olarak geçen toplantyda yapylan görü?meden sonra bu adamyn faaliyetlerinin yakyndan takip edilmesine karar verilmi?ti, onunla ilgili tavsiye karary bugün imzalandy. Bilmem ne i?e yarayacak.

Özden Örnek ‘Bilmem ne i?e yarayacak’ diyor ama, MYT’in MGK kararyna dayanarak o günden beri bir çaly?ma yapmady?yny bugün kim güvenle öne sürebilir?”

CEMAATYN YLERY GYDENLERYNE KAR?I 2004'TE DE?YL 2012'DE HAREKETE GEÇYLMY? OLABYLYR

Evet Baransu'nun Taraf'taki haberi i?te aynen bu ?ekilde.. (1) Biz bu haberi ve analizimizi kaleme alyrken bir taraftan da ayryntylar medyaya dü?meye devam ediyordu. Buna göre (2); askeri vesayetin kendini iyiden iyiye hissettirdi?i o günlerde, aslynda Milli Güvenlik Kurulunda ortaya çykan belgeden çok daha a?yr ifadeler yer alyyordu. Ancak Ba?bakan Erdo?an Ba?kanly?yndaki hükümet üyelerinin toplantyda bu ifadelerin sakyncaly oldu?u ifade edildi. Hükümetin bastyrmasyyla o a?yr cümlelerden bir ço?u kaldyryldy, de?i?tirildi ve iyiden iyiye hafifletildi.

Haksyz ve anti demokratik ifadelerin ve bir gruba yönelik kin'in yer aldy?y metnin bu ?ekilde de?i?tirilmesinden sonra cemaatin önde gelen isimleri Ba?bakan Erdo?an'a, o a?yr ifadeleri metinden çykarmasyndan dolayy te?ekkür etti.

Antidemokratik ve bir gruba yönelik haksyz ifadeler içeren MGK'nyn tavsiye niteli?indeki karary AK Parti hükümeti tarafyndan de?i?tirilmekle kalmady, geçen sürede karar yok hükmünde sayyldy.. Karardan sonra hiçbir Bakanlar Kurulu karary yayynlanmady, hiçbir yasa çykarylmady ve hiçbir genelge yayynlanmady.

Tavsiye kararynyn bir i?e yaramayaca?ynyn delili aslynda dönemin deniz kuvvetleri komutany ve balyoz eylem plany davasynyn sany?y oramiral Özden Örnek'in günlüklerinde de yer aldy. Günlükte 2004 yylyndaki MGK karary hatyrlatylarak; "Tasfiye karary imzalandy ancak bilmem ki ne i?e yarayacak" ifadeleri de MGK'da imzalanan tavsiye kararynyn tümüyle yok hükmünde oldu?unun açyk göstergesiydi.

MGK'nyn 2004 yylyndaki karary ar?ivin en karanlyk noktasyna gömüldü ancak antidemokratik uygulamalaryn bir daha ya?anmamasy için gereken tedbirler de bir bir alyndy.

Hükümet bu karara uygun hareket etmek bir yana, o toplantydan sonra ilk i? olarak, MGK'nyn siville?mesi için dü?meye basty. 2 ay sonra da ilk sivil genel sekreter, Yi?it Alpogan göreve ba?lady.

Ayda bir yerine iki ayda bir toplanmaya ba?lanan Milli Güvenlik Kurulu'ndaki siville?me sürerken, 28 ?ubat'yn kalyntylaryndan olan emniyet asayi? yardymla?ma protokolü Emasya kaldyryldy.

Emasya'nyn kaldyrylmasynyn ardyndan ayny yyl içinde "kyrmyzy kitap" olarak adlandyrylan,, Milli Güvenlik Siyaset belgesi yenilendi. "irtica" iç tehdit olmaktan çykaryldy. (2)

MYT KRYZYNDEN SONRA TARAF MYT'E YÜKLENMEYE BA?LADI

Baransu'nun haberinde atyf yapty?y Alper Görmü?'ün Taraf'taki yazylarynyn MYT krizinden iki hafta kadar sonra çykty?yny da hatyrlatalym. Ba?bakan'yn a?yr bir ameliyat sonrasy istirahate çekildi?i döneme denk getirilen 7 ?ubat 2012'deki MYT gözaltylary üzerine Erdo?an'yn nasyl hasta hasta krizle ba?etmeye çaly?ty?yny hatyrlayalym. Bunlar unutulacak ?eyler de?il.. Yani hükümete yönelik bu sivil darbe giri?iminden sonra yeni Müste?ar Hakan Fidan yönetimindeki MYT, Ba?bakan'yn emriyle cemaate kar?y harekete geçmi?se, ki bize göre cemaatin tümüne de?il sadece 'ileri gidenleri'ne kar?y geçmi? de olabilir, bu iddia gayet mantykly ve anla?ylabilir bir ?ey..

O günlerde Ba?bakanyn ofisinden gizli dinleme cihazlarynyn çykmasyny, Ba?bakan'yn korumalarynyn pe?pe?e de?i?tirilmesini, bir eski koruma ile yenilerinin arasynda Ba?bakanlykta silah çekilmesi olaylaryny da hatyrlayalym.. MYT krizi üzerine polis istihbaratta üst düzey pe?pe?e ya?anan de?i?iklikleri hatyrlayalym. Daha da geriye gidip Ba?bakan Mysyr'da tüm dünyaya yönelik bir konu?ma yapty?y ve Ysrail'e uyarylarda bulundu?u saatlerde internet sitelerine MYT yetkilileri ile PKK'ly yöneticiler arasynda Ysveç'in Oslo kentinde yapylan görü?melerin ses kaydynyn syzdyrylmasyny da hatyrlayalym. Buna bir de cemaat lideri Fethullah Gülen'in Mavi Marmara krizinde otorite kabul edip izin alynmasyny istedi?i Ysrail hükümetinin ve Ysrail yanlysy yazmaktan çekinmeyen Odatv ve di?er Ergenekon medyasynyn yeni MYT Müste?ary Hakan Fidan'y karalama kampanyasyny da ekleyelim..

Anla?ylyyor ki 7 ?ubat 2012'deki MYT gözaltylary giri?imi üzerine Ba?bakan Erdo?an tehlikede oldu?unu farketti ve hasta olmasyna kar?yn hemen harekete geçti. Bir ülkeyi Ba?bakan idare ediyorsa ve halka hesaby o veriyorsa gerekli kararlary almasy da gayet anla?ylyr bir ?ey olsa gerek.

Y?te pe?pe?e ya?anan ve birbiriyle örtü?en tüm bu geli?meler o krizin ardynda cemaatin oldu?u ?üphesini güçlendiriyor. 

Bize göre Baransu'nun haberinde anla?ylmaz olan taraf, bu kararyn 2004'te Necdet Sezer'in cumhurba?kanly?y döneminden beri uygulamaya konuldu?u iddiasy. Y?te olayyn burasy çarpytma..

HÜKÜMET ÇEVRELERYNDEN HABERE TEPKYLER

Baransu'nun haberine hükümet yetkililerinden pe?pe?e tepkiler geldi. Önce Ba?bakan dany?many Yalçyn Akdo?an'dan yalanlama geldi. Akdo?an, MGK'nyn tavsiye kararynyn hükümetçe yok hükmünde kabul edildi?ini belirtti. Yalçyn Akdo?an, twitter hesabyndan, "2004'teki MGK karary hükümet tarafyndan yok hükmünde kabul edilmi?, hiçbir Bakanlar Kurulu karary alynmamy?, hiçbir i?lem yapylmamy?tyr" diye açyklama yapty.

Baransu'ya en anlamly cevap ise Ba?bakan Yardymcysy Bülent Arynç'tan geldi. 'Yrticayy tehlike olmaktan çykaran hükümet nasyl olur ki böyle yazyly bir ?ey yapsyn' diyen Arynç, '10 yylda MGK'da kabul edilen hiçbir ?ey hayata geçirilmedi?i gibi biz dindarlary, dini gruplary ma?dur edecek hiçbir ?eyi hayata geçirmedik. Milli Güvenlik Siyasi Belgesi'nin i?levli?ini ortadan biz kaldyrdyk. Böyle bir karar alynmy? olsa bile hükümete tavsiye edilmi? olur. Hükümet de bunu hayata geçirmemi?tir. Bunlaryn ?ahidi olan bir ba?bakan yardymcysy olarak bunun hayata geçirilmedi?ini söyleyebilirim. Taraf Gazetesi bunu nereden temin etti. Onu da kamuoyu rahatlykla takdir edebilir.' diye konu?tu.

Baransu'nun haberinin altynda çe?itli haber sitelerinde yapylan okuyucu yorumlarynda da, o dönemin cumhurba?kanynyn Necdet Sezer oldu?u hatyrlatyldy ve bu kararyn hükümete nasyl mal edilebilece?i soruldu.

MYT OLAYI KYMYALARI BOZDU

Balyoz davasynyn açylmasyna, haber kaynaklaryndan gelen belgelerle neden olan ve bunun gibi yapty?y di?er bazy haberlerle efsanevi gazeteci olarak nitelenen Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, son dönemlerde ?a?yrtycy tavyrlar sergiliyor. 2012 ?ubat ayynda ya?anan MYT krizinden sonraki tavyrlaryna bakyldy?ynda bu de?i?iklik rahatça görülebiliyor.

Yapty?y haberlerden sürekli MYT'in açy?yny aramaya ba?lady?y anla?ylan Baransu'nun, MYT krizi dy?ynda dersane ve cemaat tarty?malarynda da ?a?yrtycy ?ekilde ölçüsüz haberleriyle taraf oldu?u görülüyor.

Geçti?imiz yyl ya?anan Taraf gazetesindeki yönetim de?i?ikli?i de bu noktada ister istemez hatyrlara geliyor. Taraf'yn cemaat medyasynca satyn alyndy?y ileri sürülüyordu. Tüm geli?meleri bir arada dü?ününce bu ?üphe güçleniyor.

Geçti?imiz günlerde dersane tarty?malarynda AK Parti milletvekili ?amil Tayyar'la twitter'de yapty?y söz düellosunda hiç gere?i yokken "Hakan Fidan abinle birlikte gel ?amilim" diyerek (3) MYT'i ve Hakan Fidan'y tarty?maya katmasyndan anla?ylyyor ki, MYT krizi Baransu için bir dönüm noktasy olmu?tur. Baransu'nun cemaat adyna yazy yazdy?y iddialary giderek güçleniyor. Kendisini ?ahsen tanymayyz. Sitemizde onu savunan ve efsanevi yönünü belirten haberler yayynladyk. (4) Ancak son dönemdeki tavyrlary inanylmaz derecede de?i?ti.

Bu arada ?unu vurgulamak istiyoruz ki; yeri geldi Ba?bakan Erdo?an'y da ele?tirdik. Sitede bir çok haber ve yazy kaleme aldyk ya da aktardyk bu ?ekilde. (5) Yeri geldi cemaati savunduk. Her ta?yn altynda cemaati arayanlara kar?y durduk. Hanefi Avcy olayynda oldu?u gibi.. (6) Ama her zaman gerekçelerini de belirttik. Yazdyklarymyzyn arkasyndayyz. Lafy kimin söyledi?ine bakmayyz, ne söylendi?ine bakaryz. Bu baky? açysyna hep dikkat etmeye çaly?yyoruz. Hesap vermek gerekirse de veririz. Alnymyz ak.

Aslynda MYT krizi, sadece Baransu'da de?il, genel olarak cemaat medyasynda da tavyr de?i?ikli?inin ba?lady?y bir olaydyr. Bunu bu konuda yapty?ymyz ilk haberimizde dile getirmi?, ?üphemizi belirtmi?tik. (7)

Arynç'yn da dedi?i gibi 2004'teki MGK tavsiye kararynyn hükümet tarafyndan yok hükmünde sayyldy?y kamuoyunca zaten görülmekte. Arynç'yn söylemesine bile gerek yok. "AK Parti ve Gülen'i Bitirme Plany" (8) ady verilen yslak imzaly darbe planyna, bu planyn Erzincan bölgesinde uygulanmak istenmesine hep beraber kar?y çyktyk. Yazylar yazdyk, haberler kaleme aldyk. Hanefi Avcy olayynda oldu?u gibi her ta?yn altynda cemaat arayanlara, f-tipi polis-savcy-hakim suçlamalaryna hep beraber kar?y çyktyk. (6)(9) Ama her zaman gerekçelerini de belirttik.

Ancak 7 ?ubat 2012'de ya?anan MYT Müste?ary Hakan Fidan'yn gözaltyna alynmak istenmesi olayy Türkiye'de bir milat oldu. O gün Türkiye'de açykça bir örtülü darbe giri?imi düzenlendi. Bununla ilgili o günlerde yazdy?ymyz yazylar çok net içerikliydi. Tafsilatlyydy. (10)

O gün o darbenin arkasynda cemaatin olup olmady?yndan emin de?ildik. Bu ?üphemizi yazylarymyza da yansyttyk. (7) Ancak Ba?bakan'yn kriz üzerine hemen harekete geçmesi, 'Fidan'y yedirmeyece?im' ?eklinde net açyklama yapmasy, eski bir MYT müste?arynyn açyklamalary, CHP'lilerin bile o krizin ardyndan cemaatin oldu?una yönelik açyklamalary ku?kumuzu güçlendirdi. Geçen iki yyllyk süreçte, özellikle Gezi (11) ve dersane (12) tarty?malaryna yansyyan bazy ayryntylar bu ?üphemizi oldukça güçlendirdi.

Biz, Baransu gibi gizli kaynaklary olan, gizli bilgilere ula?abilen ki?iler de?iliz. Sitemizde analizler yapyyor, bulgulardan hareketle görebildi?imiz resmi tanymlamaya çaly?yyoruz.

Bize göre; hükümetin 2004'teki MGK tavsiye kararyyla cemaati bitirmeye kalkty?y iddiasy Arynç'yn da söylemeye çaly?ty?y gibi 'yuh' dedirten bir ölçüsüzlüktür.

En fazla belki ?u söylenebilir: Hükümet, 7 ?ubat 2012 MYT krizinden sonra cemaatin 'ileri gidenleri'ne kar?y harekete geçmi? olabilir. E?er öyleyse de, bize göre bunda haklydyr. Çünkü açykça halktan oy alarak iktidar olan bir hükümetin 27 Nisan ve 367 muhtyralaryna bile direndikten sonra sinsi yollarla dü?ürülmeye göz yummasy beklenemez. Terör sorununu çözmek isteyen Cumhurba?kany Turgut Özal'yn zehirlenerek öldürüldü?ü giderek netle?meye ba?lady. Benzer bir projeyi yürüten hükümete kar?y ve 'siyasi hayatyma da mal olsa bary?y gerçekle?tirece?im' diyen Ba?bakan Erdo?an'a kar?y da birilerinin harekete geçti?i görülüyor. Terörü çözece?im diyen hükümet, KCK üzerinden terörü azdyran hükümet karalamasyyla MYT krizinde karalanmak istendi. Evet, ?imdi emin ?ekilde söyleyebiliyoruz ki, 7 ?ubat 2012'de hükümet, özellikle de Ba?bakan Erdo?an, MYT Müste?ary Hakan Fidan üzerinden devrilmek istendi. Ayny giri?im Gezi'de de tekrarlandy. Ba?bakan Erdo?an diktatör karalamasyyla karalanmak ve devrilmek istendi.

Bu suçlamalara cemaatin tümünün dahil oldu?una kesinlikle inanmyyoruz. O camianyn tümünü tenzih ederiz. Örne?in cemaatin saygyn isimlerinden Mehmet Fyryncy'nyn bugün medyada yer alan açyklamalaryny bu noktada hatyrlatmak istiyoruz. (13) Fyryncy, dersanelerin kapatylmasyna kar?y cemaat ileri gelenlerinin gösterdi?i tavyrlaryn ne kadar yanly? oldu?unu dile getirdi. Dolayysyyla cemaatin tümünü kastetmek gibi bir dü?üncemiz yok. Olsa hiç çekinmeden söyleriz. Dedi?imiz gibi yeri geldi Ba?bakan Erdo?an'y da ele?tirdik (5), yeri geldi cemaati savunduk. (6) Ama her zaman gerekçelerini belirttik. Allah'tan ba?ka kimseden korkumuz yok.

Aslynda bu haber ve benzerlerinde  kaleme aldy?ymyz görü?leri de rahatsyzlyk duyarak dile getiriyoruz. Ancak söylenmesi gerekti?ine inandy?ymyz için de söylemeye çaly?yyoruz. Çünkü dersane tarty?malarynda, bunun bir öncesi olan Gezi olaylarynda, ve onun da bir öncesi olan MYT krizi olayynda da görüldü?ü gibi sonuçta; halkyn oylaryyla net ve açyk ?ekilde seçilen bir hükümet ve Ba?bakan Erdo?an, brütüsvari belalty yöntemlerle halkyn gözünden ve yönetimden dü?ürülmek isteniyor. 70'li yyllarda Ba?bakan Demirel'in muhalefet lideri Ecevit'i kendisine kar?y Özel Harp Dairesi (ÖHD) tarafyndan suikast düzenlenece?ini ihbar ederken kullandy?y "seçimlerden fayda ummayan güçler" nitelemesini hatyrlayalym. Ayny niteli?e sahip karanlyk güçler i? ba?ynda. Bu haliyle seçimlerden fayda umulmuyor. Açykça mücadele etmekten, bir parti kurup halkyn kar?yna açykça geçerek siyaset yapmaktan kaçynanlar örtülü yöntemlerle resmen siyaset yapmaya çaly?yyorlar. "Mesele Gezi Parky de?il arkada?, sen hala anlamadyn my?" itirafynda (14) oldu?u gibi "mesele dersane de?il"..

Mavi Marmara gemisinin Filistin'e insani yardym götürmesini ele?tiren ve otorite oldu?unu iddia ettikleri Ysrail'den izin alynmasy gerekti?ini savunanlar, kendi ülkelerinin Ba?bakanlaryna ayny yumu?ak tavry göstermiyorlar. Körfez harekatynda Saddam liderli?indeki Irak müttefik Batyly güçlerce bombalanyrken ses çykarmayan bu kesimler, Saddam Ysrail'e füze atty?ynda 'Ysrailli masum çocuklar ölmesin' diye üzüntülerini belirtmekten de çekinmemi?lerdi. ?üphesiz çocuklar ölmesin, sava?lar da olmasyn. Bunu zaten kimse tarty?myyor. Ancak bu endi?enin iki taraf için de dile getirilmesi gerekmez miydi?.. Benzer çeli?ki 28 ?ubat sürecinde de ya?anmady my?.. O zamanyn cunta yönetiminden, dersanelerin anahtarlaryny vermeye kalkacak kadar ürkenler, bugünün yöneticilerine ise aslan kesiliyor, çok farkly tavyrlar sergiliyorlar. Bunlar çok ama çok açyk çeli?kiler. Yzah edilmesi mümkün de?il.

(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

(1)Taraf.com.tr/haber/gulen-i-bitirme-karari-2004-te-mgk-da-alindi.htm
(2)Haber.stargazete.com/politika/gulen-cemaatinin-onde-gelen-isimleri-erdogana-tesekkur-etmis/haber-810874
(3)Cumhuriyet.com.tr/haber/12361/Samil_Tayyar__Baransu_kapisti_kufurler_havada_ucustu.html
(4)Kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=2563%203327%203562%205491
(5)Kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=5121%205113%205101%205100%204598
(6)Kontrgerilla.com/mansetara_act-eskidenyeniye.asp?aranacak=hanefavci
(7)Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4235
(8)Kontrgerilla.com/mansetara_act.asp?aranacak=AKP-Gülen-iBitirme-Pl.xox.an
(9)Kontrgerilla.com/yazilar/ergedavaengelleme.asp
(10)Kontrgerilla.com/mansetara_act.asp?aranacak=mit.xox.kriz
(11)Kontrgerilla.com/yazilar/gezi_belgeseli.asp
(12)Kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=5688%205695
(13)Takvim.com.tr/Guncel/2013/11/28/milli-egitimin-reform-yapmasi-dogal-bir-durum
(14)Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5377

------------------------------------------------------------------------------

MGK’nyn 2004’teki ‘Cemaat’ kararynyn anlamy -1-

30.11.2013 14:40 Alper Görmü? (Türkiye): Biliyorsunuz, Mehmet Baransu imzasyyla 28 Kasym’da Taraf gazetesinin sürman?etinde “Gülen’i bitirme karary 2004’te MGK’da alyndy” ba?lykly bir haber yayymlandy. Ayny gün, orada burada bu haberi benim iki yyl önce duyurdu?uma, dolayysyyla da “eski” oldu?una dair çok sayyda iddia yer aldy. Do?ru, MGK’nyn asker üyelerinin 2004 Haziran toplantysynda hükümeti Gülen Cemaati konusunda syky?tyrdyklaryny... A?ustos 2004 toplantysynda ise bir tavsiye karary aldyrdyklaryny ben 24 ?ubat 2012’de Taraf’taki kö?emde yazmy?tym... Kayna?ym ise Darbe Günlükleri’ydi... Fakat bu, Baransu’nun haberinin “eski” ve önemsiz oldu?unu göstermez; ortada bir belge ve o belgenin bütün ayryntylary var.

Benim bugün ba?layyp üç bölümde tamamlayaca?ym bu yazydaki amacym ba?ka... Ben, o kararyn alyndy?y ?artlary incelemek ve ortaya çykacak dönem bilgilerini söz konusu karary yorumlamada kullanmak istiyorum... ?öyle de söyleyebilirim: Bu yazylar üzerinden, o kararyn, maddelerindeki açyk ifadelere ra?men 2004’te Adalet ve Kalkynma Partisi’nin (AK Parti) “Gülen Cemaati’ni bitirmek” için adym atty?ynyn belgesi olarak sunulup sunulamayaca?yny tarty?mak istiyorum. Türkiye’deki “iktidar”, “cemaat” bölünmü?lü?ünün keskinli?ine uygun bir biçimde, ikinci kesimden gelecek itirazlary duyar gibiyim: “Karde?im, imzalar ortada, hâlâ ne diyorsun sen?” ?u a?amada bu sorunun sahiplerine sadece Türkiye siyaseti üzerine konu?tu?umuzu, burada bazy ?eylerin ilk anda göründü?ü gibi olmayabilece?ini hatyrlatmak istiyorum... Biraz sabrediniz diyorum, o dönemi bir gözden geçirelim, sonra isterseniz “hâlâ ne diyorsun sen” diye sormaya devam edersiniz... (Bu retrospektif sayesinde, belki bazy ?eyleri zihnimizden biraz fazla uzakla?tyrdy?ymyzy da idrak etmi? oluruz.)

Filmin sonunu ba?tan söylemek gibi olacak ama: Ben o dönemin ?artlaryna bakty?ymda, 2004 kararynyn altyndaki hükümet imzalaryny, hükümetin “Cemaat’i bitirme” kararlyly?y olarak de?il; “hükümeti bitirme” kararlyly?yndaki darbeci generallere kar?y hükümetin oyalama takti?i olarak de?erlendiriyorum.

Yine de, burasynyn Türkiye oldu?u uyarysyny kendime de yapmak ve 2004 kararynyn ba?ka okumalara da açyk oldu?unu belirtmek isterim. O nedenle, kendimi, 2004 kararyny AK Parti’nin “Cemaat’i bitirme” iradesinin belgesi olarak de?erlendirenlerin ilave argümanlaryny dinlemeye açyk tutuyorum; özellikle de, bu tavsiye kararynyn hükümetçe yürürlü?e konulup konulmady?yna ve hükümetin, ba?ta MYT olmak üzere istihbarat kurumlaryny harekete geçirip geçirmedi?ine dair argümanlarla ilgili olarak. (2004’teki MGK kararyna dair daha önce yazdy?ym yazylarda ve Ymaj ve Hakikat kitabymda ben de bu yönde sorular sormu?tum.) Hükümet, bu çerçevede en küçük bir adym atmady?yny net olarak belirtti. Zaten, karary izleyen yyllar boyunca da Cemaat’ten hiçbir syzlanma duymadyk. Bu durumda, iddia sahiplerine bunun tersini gösterme yükümlülü?ü dü?üyor. Aksi takdirde, bu belge anakronik bir ittirmeceden fazla bir anlam ta?ymayacak.

Dünkü gazetelerde “dönemin ko?ullary”na dair bazy örnekler ba?lyklar halinde yer aldy. Ben, pek bilinmeyen birkaç ilave örnek üzerinden, o imzalaryn neden ilk anda akla getirdi?i anlamy ta?ymady?yny göstermeye çaly?aca?ym. Yaryn...

------------------------------------------------------------------------------

MGK’nyn 2004’teki ‘Cemaat’ kararynyn anlamy -2-

01.12.2013 14:42 Alper Görmü? (Türkiye): Dünkü yazymda da belirtti?im gibi, hükümet üyelerinin kerhen imzalady?y 2004 MGK kararyndan, “AK Parti daha 2004’te Cemaat’i bitirme adymlaryny atmy?” sonucunu çykarmak, anakronizmden ba?ka bir ?ey de?il. (Ymzalaryn “kerhen” niteli?i, o dönemde AK Parti’yle Cemaat arasynda hiçbir çeli?kinin bulunmady?y anlamyna gelmez.) Yine belirtmi?tim ki: Böyle bir sonuç üretebilmek için, 2004’ü izleyen yyllarda, bu tavsiye kararynyn gere?inin hükümetçe yerine getirildi?inin gösterilmesi gerekir. Yazymyn yayymlandy?y gün, Taraf gazetesinin sürman?etinde, dönemin Ba?bakanlyk Müste?ary Ömer Dinçer’in imzasyny ta?yyan 28 Ekim 2004 tarihli bir talimat yazysy, “MGK kararynyn uygulamaya kondu?unun belgesi” sunumuyla yayymlandy. Talimatta, Ömer Dinçer, “Yrticai Faaliyetlere Kar?y Yürütülecek Mücadele Stratejisi” çerçevesinde çaly?ylmasyny ve sonuçlarynyn raporlar hâlinde bildirilmesini istiyordu. Ne var ki bu, ondan önce de (mesela 2003 boyunca) benzerleri olan, askeri vesayet ve darbe tehdidi zorlamalaryyla yayymlanmy? genel “irtica” talimatlaryndan ba?ka bir ?ey de?ildi.

Haber, 28 ?ubat döneminde “irticayy takip” amacyyla olu?turulan (ki 2004’te ba?kanly?yny Ba?bakanlyk Müste?ary Ömer Dinçer yürütüyordu) Ba?bakanlyk Uygulamayy Takip ve Koordinasyon Kurulu’na (BUTKK) gelen raporlarla devam ediyor. Ve okur böylece AK Parti’nin o dönemde yalnyz Gülen Cemaati’nin de?il, “irticai unsur”laryn tamamynyn çanyna ot tykamak için nasyl büyük bir mücadele içine girdi?ini anlyyor(!).

Ynanmasy çok zor ama öyle: Gazete, iktidaryn Gülen Cemaati’ne kar?y 2004’te harekete geçti?ini “kanytlamak” için, dönemin malum ko?ullary nedeniyle la?vedemedi?i bir kurumun marifetlerini, iktidaryn gönüllü faaliyetleri olarak de?erlendirmemizi istiyor bizden...

Taraf’yn haberinin ba?ka bir sorunlu yany da ?u: Gazete, “irticayy takip” hikâyesini, BUTKK Ba?kany Ömer Dinçer’in MGK kararyndan iki ay sonraki bir “talimat” yazysyyla ba?latyyor ve böylece bu takibin ilk kez 25 A?ustos 2005 tarihli MGK kararyndan sonra ba?lady?yny imâ ediyor.

Böyle bir ?eye inanabilir miyiz? “Yrticai Faaliyetlere Kar?y Yürütülecek Mücadele Stratejisi” çerçevesinde 2003 boyunca ve 2004’ün ilk yarysynda, BUTKK’dan sâdyr olmu? nice “talimat yazylary” oldu?unu bilmiyor muyuz?

(Her ?ey bir yana, Taraf’yn yayymlady?y Ömer Dinçer imzaly belgenin “ilgi”sinin tarihi bile çok ?ey söylüyor: “27 Haziran 2000 tarihli ve ... sayyly yazynyz...”)

Malum MGK kararynda da “görevli” ilan edilen BUTKK, 28 ?ubat’çylaryn peydahlady?y, yasal dayana?y olmayan bir kurumdu. Buna ra?men AK Parti iktidarynyn ilk yyllarynda “dokunulamaz” olarak kaldy. 2004’ün “irtica oda?y” AK Parti’nin “irticaya kar?y” verdi?i traji-komik mücadeleyi, bu kurumun varly?yndan daha iyi hiçbir ?ey anlatamaz.

Gelin ?imdi birlikte 2003 Nisan’ynda Meclis Ynsan Haklary Komisyonu’nun bir toplantysyny izleyelim... Konu, BUTKK’dyr. Ba?ta AK Partili üyeler olmak üzere, komisyonun bütün üyeleri “yasal hiçbir dayana?y olmayan” bu kurulun la?vedilmesini istemektedirler. Ele?tirileri dinledikten sonra BUTKK’nyn ne kadar “yasal” ve önemli bir kurum oldu?unu savunmak kime dü?mü?tür dersiniz: Tabii ki BUTKK’nyn Ba?kany ve Ba?bakanlyk Müste?ary Ömer Dinçer’e... 2003-2004 ko?ullary herkesi i?te böyle “samimiyetsiz” davranmaya itiyordu. 2004 kararynyn altyndaki imzalar da “samimiyetsiz”di tabii... Fakat bu, o imzalaryn etik ele?tiriye açyk olmady?y anlamyna gelmez. Devam edece?im...

------------------------------------------------------------------------------

MGK’nyn 2004’teki ‘Cemaat’ kararynyn anlamy -3-

03.12.2013 14:44 Bu dizinin birinci bölümünde, Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 25 A?ustos 2004 tarihli, “Yrticaya ve Gülen Cemaatine yönelik tedbirler” konulu kararynyn “zâhiri” anlamyna itibar etmedi?imi yazmy?tym. Aklym ve vicdanym bana bu meselenin “bâtyn”yna da bakmam gerekti?ini söylemi?, bakynca da ne gördü?ümü ?öyle ifade etmi?tim: “O dönemin ko?ullaryna bakty?ymda, 2004 kararynyn altyndaki hükümet imzalaryny, hükümetin ‘Cemaat’i bitirme’ kararlyly?y olarak de?il; ‘hükümeti bitirme’ kararlyly?yndaki darbeci generallere kar?y hükümetin oyalama takti?i olarak de?erlendiriyorum.”

Dönemin ko?ullary deyip duruyorum ama ancak ikinci yazynyn sonlarynda ele almaya ba?layabildim o ko?ullary... Birazdan devamyny getirece?im, fakat önce ilk iki yazyyla ilgili olarak bana yöneltilen bir ele?tiriye kysaca cevap vermek isterim...

“Hükümet’le Cemaat arasynda o dönemde de gerilim vardy...”

Söz konusu ele?tiriyi kabaca ?öyle toparlayabilirim: “O imzalaryn def’-i belâ kabilinden atyldy?yna nasyl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Adalet ve Kalkynma Partisi’yle (AK Parti) Cemaat arasynda o dönemde hiç mi çykar zytly?y ve dolayysyyla gerilim yoktu? Hükümet üyeleri, kysmen sizin dedi?iniz gibi darbeci askerleri oyalamak için, kysmen de Cemaat’i yola getirmek için o imzalary atmy? olamazlar my?”

Cevabym ?öyle: AK Parti ve onun hükümetiyle Cemaat arasynda 2003-2004’te dahi bir gerilim oldu?unu herkes gibi ben de biliyorum. Her ?eyden önce bunun duygusal bir nedeni var: 28 ?ubat döneminde Fethullah Gülen’in Refah Partisi’ne kar?y askerleri destekledi?i herkesin malumu... AK Parti iktidar oldu?unda, bu tavryn olu?turdu?u travmanyn üstünden henüz birkaç yyl geçmi?ti. Dolayysyyla: 2003-2004’te AK Parti kadrolaryndaki Cemaat algysynda dikkate de?er bir negatif boyut varly?yny hâlâ sürdürüyordu.

Ykincisi: 2004’te Cemaat mensuplarynyn devlet aygytyndaki mevcudiyetinin iktidar partisinde bir rahatsyzlyk kayna?y olu?turdu?u (evet, o dönemde bile) yine herkesin malûmu... ?imdi unuttuk ama, o dönemde, “hükümetin askerle anla?yp Gülen Cemaati’nin gücünü kyrma niyeti”ne dair pek çok söylenti dola?yyordu ortalykta.

Zaten ben de, Darbe Günlükleri’ne dayanarak 25 A?ustos 2004’teki MGK toplantysyny geçti?imiz yyl ilk kez haberle?tirdi?imde, “Gülen Cemaati’ni takip” kararyny, bu söylentiyle birlikte aktarmy?tym. (Bak. Ymaj ve Hakikat, 2012, Etkile?im Yayynlary, s. 288.)

Yani diyece?im, Hükümet ile Cemaat arasynda 2004’te bile bir gerilim oldu?unu tabii ki ben de biliyorum ve bunu 2004 MGK karary ortaya çykmadan önce yazmy?tym...

Fakat ben, o imzalaryn “Cemaat’i yypratma ve yola getirme amacy” (da) ta?yyor olamayaca?y tezimi, “Hükümet ile Cemaat arasynda o dönemde hiçbir çykar zytly?y ve gerilim yoktu” gibi gerçe?i yansytmayan bir yoruma dayandyrmyyorum ki...

Benim dedi?im ?u: O dönem öyle bir dönemdi ki, Hükümet’in bu imzalary, darbecileri oyalama amacynyn dy?ynda bir amaçla, hele ki “hazyr askerler istiyor, fyrsaty de?erlendirelim, Cemaat’e bir tokat da biz atalym” gibi bir amaçla atmy? olabilece?i yönündeki akyl yürütmeler temelsizdir. Çünkü, a) mantyken çürüktür, b) olgular tarafyndan desteklenmemektedir.

Canyny kurtarmaya çaly?an bir hükümet...

Mantyken çürüktür: Çünkü ortada silahly bürokrasiye kar?y canyny kurtarmak isteyen bir hükümet vardyr... Bu ko?ullarda, sonraki yyllarda da görece?imiz gibi ittifak edebilece?i yegâne büyük gücü zayyflatmaya çaly?mak intihar etmekten ba?ka bir anlama gelmez.

Olgularla desteklenmemektedir: Çünkü bu kararyn hükümet tarafyndan uygulandy?y gösterilememektedir ya da gösterilme çabalary anakronik bir ittirmeceden öteye gidememektedir. (Pazar günkü yazymda i?in bu yanyny ele almy?tym... Ytiraf edeyim ki, Yyldyray O?ur’un ayny günkü ve ayny konulu yazysy benimkinden daha ikna ediciydi.)

Tabii bir de Cemaat’in o yyllardan sonraki hyzly büyümesi “olgu”su var... Nasyl oluyorsa oluyor, hükümetle asker Cemaat’i “bitirmek” için anla?yyorlar fakat Cemaat büyüdükçe büyüyor ve bu süre zarfynda o cenahtan hiçbir “basky” myzyldanmasy gelmiyor.

2003’ü 2004’e ba?layan aralyk ayyndaki tuhaf geli?meler...

Artyk ana konumuza, yani “2004 ko?ullary”na dönebiliriz...

2003’ü 2004’e ba?layan son ayda gazeteler, öncekilerle kyyaslanamayacak bir irtica öforisine girmi? görünüyorlardy... Ayyn ve yylyn son günü de Kara Kuvvetleri Komutany Aytaç Yalman’yn üç Ankara temsilcisine (Sedat Ergin, Fikret Bila, Mustafa Balbay) iletti?i “irtica uyarysy” Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet’in man?etlerini süslüyordu.

Medyadaki irtica hararetinin 2003 Aralyk ayy boyunca yükselmesinin syrry, 2007’de yayymlanan Darbe Günlükleri’yle açykly?a kavu?acakty... O günlüklerden anla?yldy ki, Aralyk 2003’te medyadaki irtica hararetinin yükselmesinin nedeni, ayny dönemde askerlerdeki darbe hararetinin yükselmi? olmasyydy.

3 Aralyk 2003’te, Türk Silahly Kuvvetleri’ndeki (TSK) bütün orgenerallerin katyldy?y bir toplanty yapylmy?, hükümete muhtyra verilmesi, orgenerallerin önerisi olarak Genelkurmay Ba?kany Hilmi Özkök’e iletilmi?ti.

Ba?bakan’yn, ‘Muhtyra ?ûrasy’ndan bir gün önceki ‘tuhaf’ konu?masy...

3 Aralyk’taki muhtyra toplantysyndan bir gün önce, Ba?bakan Erdo?an Meclis’teki grup toplantysynda, o gün nasyl olup da hiçbirimizin “bu ne ya!” demedi?i çok tuhaf bir konu?ma yapty.

Konu, iki hafta kadar önce, be? gün arayla (15 ve 20 Kasym 2003) Ystanbul’da gerçekle?tirilen -iki sinagogu, Yngiliz Konsoloslu?u’nu ve HSBC binasyny hedef alan- El Kaide saldyrylaryydy... Fakat Ba?bakan konu?masynyn bir yerinde konudan âniden sapyp “Vakti saati geldi?inde fikir, dü?ünce planynda, demokrasi çerçevesi içinde hesapla?acaklary” birilerinden söz etti ve “bunun da belgesi, bilgisi, delilleri, her ?eyi elimizdedir” deyiverdi...

O konu?mayy yyllar sonra bulup okudu?umda, Ba?bakan’yn konu?ma metninin arasyna yerle?tirdi?i müstehcen “parça”yla hükümete yönelik tehdit odaklaryna kar?y “farkyndayym, ileri gitmeyin” mesajy verdi?ini dü?ündüm, hâlâ öyle dü?ünüyorum. Tabii, o konu?mayy dinleyip de “Ba?bakan ne demek istiyor” diye sormamy? olmak, biz gazetecilerin hanesine “merak eksikli?i” faslyndan eksi olarak yazylmaly...

Bugüne kadar Ba?bakan’yn o konu?mada araya “parça” koyup birilerine mesaj gönderme ihtiyacyny, o konu?madan sadece iki hafta önce önüne serilen Ergenekon raporuna ba?lamy?tym. (Ergenekon savcysy Zekeriya Öz’ün talebi do?rultusunda MYT’in savcyly?a gönderdi?i yazyda, “Ergenekon yapylanmasy ile alakaly olarak yapylan çaly?malaryn 19.11.2003 tarihinde Sn. BA?BAKAN’A sunuldu?u” belirtiliyordu.)

?imdi, Ba?bakan’yn o mesajynyn sadece Ergenekon raporuyla de?il, o dönemde doru?a ula?an “darbeci kayna?ma” ile alakaly oldu?unu dü?ünüyorum... Bilmiyorum, belki de bir gün sonraki “muhtyra ?ûrasy”nyn istihbaraty alynmy?tyr ve mesajyn bir bölümü de orayadyr...

Basyndaki askerî müdahaleye aleni davet yazylary...

2004’ün ilk günlerinden itibaren basynda aleni askerî müdahaleye davet yazylary çykmaya ba?lady. 1 Ocak 2004’te, 12 Eylül Anayasasy’nyn yazycylaryndan, Ak?am gazetesi yazary Co?kun Kyrca, “Bu feci durumdan kurtulabilmek ancak Cumhuriyet'i savunma i?levinin tekrar yapylandyrylarak canlandyrylmasyna ba?lydyr. Hemen dü?ünülmesi gereken konu bu silkinmenin nasyl gerçekle?tirilmesi gerekti?idir” diye yazdy. Eski diplomat, mesle?inin ona sa?lady?y diplomatik dil yetene?ini kullanarak, “darbe”yi telaffuz etmeden, darbe ça?rysy yapyyordu. Gerçek duygu ve dü?üncelerini ise o yazydan 20 gün sonra, 21 Ocak 2004'te Deniz Kuvvetleri Komutany Özden Örnek'i ziyaret etti?inde dile getirecektir:

Örnek'in, 12 Aralyk 2009'da Ystanbul Cumhuriyet Ba?savcyly?y'na verdi?i ifadede “bana ait” diyerek teyit etti?i o günkü notlaryndan biri ?öyledir: “Co?kun Kyrca ve Mehmet Ali Ky?laly'nyn ziyareti... Her iki ziyaretçi de cumhuriyetçi ve TSK’yy destekleyen yazarlar. Kyrca 76 ya?ynda. O kadar duygulu hale gelmi? ki benim yanymda olaylary ve son durumu anlatyrken iki kez a?lady. Ky?laly da efendi bir insan. Her ikisi de bana 'zaman geçiyor ve her gün daha kötüye gidiyoruz. Ne yapacaksanyz yapyn yoksa geç olacak' mesajyny verdiler.”

Kyrca’dan bir gün sonra ise Cumhuriyet gazetesi ba?yazary Ylhan Selçuk, ayyn ve yylyn son gününde Aytaç Yalman’yn irtica uyarysyyla yakla?makta olan yerel seçimleri (Mart, 2004) kar?yla?tyryp ?u sonuca varyyordu: "(...) Son günlerde Aytaç Pa?a konu?tu.. Do?ru konu?tu. (...) Bu do?ru, belediye seçimlerinde sandyktan çykacak do?rulardan daha do?ru bir do?rudur.."

Ba?bakan’yn yüzüne kar?y: 35. Madde, ‘TSK’nyn görevi T.C.’yi korumaktyr’ hükmünü âmirdir...

2004’e “bu yyl olacak bu i?” duygusuyla girildi?ini gazetelerden (bir tür “açyk istihbarat”la) ö?renmek mümkündü... Fakat yyllar sonra yine Darbe Günlükleri’nden ö?renecektik ki, 2004’ün ilk ayynda komutanlar Ba?bakan’yn yüzüne kar?y TSK Yç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesine hatyrlatmy?lar...

Günlükler’de “TRT bildirisi” hazyrly?yny gerektirecek kadar ciddi bir toplanty olarak tasarlanan 14 Ocak bulu?masy, askerlerin iste?i üzerine gerçekle?tirilir... Ymaj ve Hakikat adly kitabymda, bu toplantyyy ?öyle anlatmy?tym:

“(Günlükler’in o bölümünü) okuyunca, o günlerde Ba?bakan'yn yakynyndaki siyasetçilere söyledi?i ve benim de bir gazeteci olarak kula?yma gelen ‘durum, bildi?iniz gibi de?il; bilseniz ürkerdiniz’ ?eklindeki sözler geldi aklyma... Genelkurmay Ba?kany, Ykinci Ba?kan, dört kuvvet komutany, Ba?bakan ve Milli Savunma Bakany'nyn katyldy?y bu 8 ki?ilik toplantyda, askerlerin açyk açyk ‘de?i?tim diyorsun ama bunu bize ispat etmelisin’ havasynda Ba?bakan'y sigaya çekme çabasynda olduklary açykça belli oluyor. Ayryca kendisine açyk açyk TSK Yç Hizmet Kanunu'nun me?hur 35. maddesi dahi hatyrlatylyyor.”

Unutmadan: Bu garip toplanty, ayny zamanda, o günlerde Gülen Cemaati’ne ve irticaya kar?y yalyn kylyç bir “uygulama”ya girdi?i söylenen Ba?bakanlyk Müste?ary Ömer Dinçer’in de kellesinin istendi?i toplantydyr.

Garnizon komutanlarynyn valileri uyardy?y günler... Tuhaf, çok tuhaf günlerdi... Bugün bize hayli anla?ylmaz gelebilir, fakat o günlerde, illerdeki garnizon komutanlary “irtica” konusunda mülki amirleri ve savcylary dahi uyarabiliyordu. Komutanlar uyaryyorlar, gazeteler de hiçbir fevkaladelik vurgusu ta?ymayan haberleriyle bu uyarylary kamuoyu bilgisi haline getiriyorlardy...

Cumhuriyet gazetesinin 10 Nisan 2004 tarihli “Ege'de irtica uyarysy” ba?lykly haberinde oldu?u gibi: “Garnizon komutanlary, mülki amirlerin irticai hareketlenme konusunda önlem almasyny istedi... Ege'deki garnizon komutanlary, mülki amirlere ve cumhuriyet savcylaryna gönderdikleri yazyda, son dönemlerde yükselen ve kylyk kyyafetlere yansyyan irticai tavyrlar kar?ysynda gerekeni yapmalaryny istedi.”

Cumhuriyet, bir gün önce de (9 Nisan 2004) bir tu?generalin (!) “irtica uyarysy”ny man?etten haberle?tirmi?ti. Tu?general Hamit Tekkanat “Yrtica sinsice geli?iyor” (man?et cümlesi) diyordu: “11. Piyade Tugayy Komutany Tu?general Hamit Tekkanat, Denizli'de kara çar?afly kadynlar ile cübbeli erkeklerin idari ve adli binalarda boy göstermesine sert çykarak 'bazy kesimlerin, bu tip ça? dy?y kyyafetlerle ya?am tarzy olu?turarak Atatürk ilke ve devrimleri ve dolayysyyla anayasayy açykça ihlal ettiklerini' belirtti. Denizli Valili?i ve Cumhuriyet Savcyly?y'na bir yazy gönderen Tu?general Tekkanat, Kylyk Kyyafet Kanunu'nun uygulanmasy ça?rysynda bulundu.”

Daha neler var neler ama sanyrym bu kadar yeter...

Cumhurba?kany Ahmet Necdet Sezer 25 A?ustos 2004 tarihli MGK gündemine günlerdir tarty?ty?ymyz karar tasarysyny getirdi?inde, ülkedeki atmosfer i?te böyleydi... (Alper Görmü?, Türkiye)

------------------------------------------------------------------------------

BARANSU NASIL BYR GAZETECY, BUNLARI ARA?TIRMADAN YAZIYOR?

-Ne muhtyrayy verebildiler ne de Dinçer’i yiyebildiler-

10.12.2013 09:31 2004 yylynyn Deniz Kuvvetleri Komutany Özden Örnek, günlüklerinde, MGK’da alynan kararlar uygulanmady?y için muhtyra vermeyi planladyklaryny ve Ba?bakan’dan kararlary uygulamayan Ömer Dinçer’i görevden almasyny istediklerini anlatyyor.

2004 yyly A?ustos ayynda toplanan MGK’da Fethullah Gülen cemaatini bitirmek için tavsiye kararynyn imzalandy?y iddiasyyla ilgili tarty?malar sürerken askeri vesayetin hakim oldu?u süreçte hükümetin bu karara nasyl direndi?i Ergenekon ve Balyoz davasy sanyklarynyn günlüklerinde de?ifre oldu. Balbay’yn günlüklerinde Ya?ar Büyükanyt’yn “Biz aslynda bunlaryn hepsini BUTKK’a veriyoruz ama kime neyi ?ikayet edeceksiniz” diye sitem ederken, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutany Özden Örnek’in günlüklerinde “Gülen karary imzalandy ama bilmem ne i?e yarar” ifadeleri dikkat çekti. Günlüklerde dönemin Ba?bakanlyk Uygulamayy Takip ve Koordinasyon Kurulu Ba?kany Ömer Dinçer’in MGK’da alynan kararlary uygulamady?y ve aksi yönde makaleler yazdy?y için Ba?bakan Recep Tayyip Erdo?an’a ?ikayet edildi?i, Erdo?an’yn da Dinçer’in arkasynda durdu?u belirtiliyor. Günlüklerde a?yr basky altynda görev yapan hükümete yönelik muhtyra hazyrlyklary da dikkat çekti.

Gülen için hükümet suçlandy

Gazeteci Alper Görmü?’ün “Ymaj ve Hakikat” adly kitabynda yer alan Örnek’in günlüklerinde 2004 MGK kararlaryna o notlar ?öyle:

24 Haziran 2004 tarihli “MGK toplantysy” ba?lykly not: “Güzel bir toplanty oldu. DEP’liler konusunda Genelkurmay Ba?kany ve Cumhurba?kany hükümet kanadyna çok a?yr bir ?ekilde yüklendiler. Fethullah Gülen konusunda Genelkurmay Ba?kany oldukça a?yr bir konu?ma yapty ve hükümeti suçlady. E?er siyasi irade konulup bu konunun üzerine gidilmezse felaket olaca?yny belirtti.”

Ymzaladyk ama ne i?e yarar!

26 A?ustos “MGK toplantysy (Cumhurba?kanly?y kö?kü)” ba?lykly not: “Bu toplantyda Aytaç (Yalman) ve ?ener Eruygurlar veda etti. MGK’ya katylmaya ba?lady?ymdan beri ilk kez tasviye karary imzaladyk. Fethullah Gülen ve te?kilatyyla ilgili olarak geçen toplantyda yapylan görü?meden sonra bu adamyn faaliyetlerinin yakyndan takip edilmesine karar verilmi?ti. Onunla ilgili tasviye karary bugün imzalandy. Bilmem ne i?e yarayacak.”

MGK i?e yarar kurum de?il

Örnek 18 Ekim tarihli notunda da MGK’nyn i?e yarar bir kurum olmady?yny ve hiçbir i?levi olmady?yndan yakynyyor: “MGK’da Yi?it Alpogan MGK’nyn siville?tirilmesi için ?ükrü Saryy?yk’yn yerine atandy. MGK’yy think-thank kurulu haline getirmeyi dü?ünüyorlarmy?. Zaten bugünkü ?ekliyle MGK bir i?e yarar kurum de?il. Hiçbir i?levi yok. Karar dahi alynmyyor. Bana kalsa hemen kapatyrym. Devletin kurumlary ve bizler de bu utançtan kurtuluruz. Zira halk bizi orada bir i? yapyyoruz zannediyor.”

MGK öncesi ‘muhtyra verelim’ toplantysy

Özden Örnek’in günlüklerinde, MGK toplantysy öncesi askerlerin hükümete muhtyra vermek için plan yapty?y itiraf ediliyor. 15 Kasym 2003 tarihli notta Örnek, dönemin Genelkurmay 2. Ba?kany Ylker Ba?bu?’un yanyna giderek “Ylker’e yaptyklary özel çaly?manyn ne oldu?unu sordum” ifadelerini yazmy?. Örnek, Ba?bu?’un söz konusu plany ?öyle aktardy?yny ifade ediyor: “Hep beraber hazyrlady?ymyz öneriyi YA?’a getirip tarty?aca?yz. Sonra Cumhurba?kany’na götürece?iz ardyndan da Ba?bakany buraya davet ederek kendisiyle görü?ece?iz. Yani sonuçta planymyz bir nevi muhtyra olacak.”

Özkök, irtica takiplerini verdi

-19 Kasym 2003 tarihli “MGK ön toplantysy” ba?lykly not: Genelkurmay ba?kany ile toplanyp MGK’da konu?ulacak konulary gözden geçirdik. Geneklkurmay Ba?kany konu?malarynda hep hükümeti savundu. KK ne derse hep tersledi. Toplantydan sonra Jandarma Genel Komutany biz davet etti. Yrtica ile ilgili birçok resim ve takip sonucu verdi.

-22 Kasym 2003: ?ura toplantysynda amacymyz A?ustos 2004 ayyna kadar olacak sürede bu hükümet bildi?ini okumaya devam ederse komuta heyetinin, halkyn da duyaca?y ?ekilde muhtyra verme yetkisi alaca?yny söylemek.

Dinçer irtica takdimi yapmasyn

-21 Ocak 2004 MGK hazyrlyk toplantysy:

Genelkurmay Ba?kanyna MGK toplantyysnda Ba?bakanlyk Müste?ary Ömer Dinçer’in de takdim yapaca?yny hem de irtica ile ilgili takdim yapaca?yny bizim böyle bir konuyu kabul etmeyece?imizi ve esasen 14 Ocak günü bu rahatsyzly?ymyzy Ba?bakan Erdo?an’a söyledi?imizi e?er mümkünse konuyu Cumhurba?kany’na ileterek tedbir alynmasyny istedim.

Balbay MGK öncesi baskyyy anlatyyor

Ergenekon dosyasynda yer alan Özden Örnek’in ve CHP milletvekili gazeteci Mustafa Balbay’yn günlüklerinde, 2004 MGK’synda hükümete sert çykty?y anlatylan dönemin Genelkurmay Ba?kany Hilmi Özkök’e sürekli ordudan basky yapyldy?y ve muhtyraya zorlandy?y anlatylyyor. A?ustos 2004 MGK öncesi ve sonrasyna dair günlüklerdeki ?u notlar dikkat çekici:

Balbay’yn günlüklerinden:

-Yalman ile görü?me (18.12.2003): KKK ile makamda görü?me... Yalman: Her ?eyden önce ?unu söyleyeyim, tatsyzym, gerginim, huzursuzum. Gidi? iyi de?il. 80 yylda adym adym bir yerlere getirdi?imiz Türkiye Cumhuriyeti’nin önümüzde mum gibi eridi?ini görüyorum. Buna tahammül etmek çok zor.

-25 Nisan 2003: ?ener Eruygur ile görü?me: ?imdi bir dönem ba?lady denebilir Bundan sonra uygun platformlarda gereken söylenecek. MGK’da da gereken söylenecek. MGK iyi geçecek. Tek neden türban de?il. Ama bunla ona indirgiyor.

-25 Nisan 2003: Dönemin Genelkurmay Ba?kanly?y Genel Sekreteri Aslan Güner ile görü?me: Artyk izleme, takip dönemi bitti. E?er anladylarsa iyi, anlamadylarsa yeniden söylenir. Geri adym atylmayacak.

-25 Nisan 2003: Tuncer Kylynç ile görü?me: Bu a?amadan sonra artyk geri adym atylmaz. Bir duru? gösterildi.

MYLLY SYYASET BELGESY SYTEMY

-17 Ocak 2005: Hazyrlanan Milli Güvenlik Siyaset belgesi ile Ba?bakan imzaly Ba?bakanlyk görü?ü elimize geçti. Hazyrlanan görü?ler Milli Güvenlik Siyaset Belgesine ve askere kar?y. Ba?langyçta bunlara taviz verilmeseydi bu adamlar böyle cesaretlenip askeri her konudan hatta savunmadan bile silmeyi isteyemezlerdi. Ülkenin gelece?i tehlikede olabilir. Bu konularda konu?mak için KKK gittim. Ayny fikirdeyiz ve bir hamle yapylmasy gerekti?ine inanyyoruz.

‘Dinçer kararlary uygulamyyor’ ?ikayeti itibar görmedi

AK Parti Milletvekili Ömer Dinçer’in Gülen’i bitirme planyny uygulady?y iddialarynyn asylsyz oldu?u Özden Örnek’in günlüklerinde gözler önüne serildi. Ba?bakanlyk Müste?ary olarak Ba?bakanlyk Uygulamayy Takip ve Koordinasyon Kurulu (BTUKK) Ba?kany da olan Dinçer’in, MGK kararlaryny uygulamady?y ve aksi yönde makaleler yazdy?y için Ba?bakan Erdo?an’a ?ikayet edildi?i anlatyldy. Komutanlar 14 Ocak günü Dinçer’i, Ba?bakana ?öyle ?ikayet ediyor. Ancak Erdo?an’dan istediklerini alamadyklary 15 Ocak 2004 tarihli notta ?öyle anlatylyyor: “Ömer Dinçer, siyasi öncelikli Yslami hareket olan Refah Partisi ile kültürel öncelikli Yslami hareket olan Fethullah Gülen, Nurculukk, Süleymancylyk gibi tarikatlaryn birle?erek laikli?in Yslamda bütünle?mesini ve Cumhuriyetin Yslami düzene sokulmasyny, siyasal Yslam modelinin gerçekle?mesini öngörmektedir. Siz de ‘Ömer Dinçer’in arkasyndayym’ açyklamasy yaptynyz. Türklük bir üst kimliktir. Parti programynda Türk de?il de Türkiyelilik ifadesi kullanylmasy tehlikelidir.”

(28 Kasym 2013, 13:57), son güncel.: (10 Aralyk 2013, 09:31)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5708