Abdulhamit Bilici'nin Zaman'da bugün yayınlanan 'Ya AK Parti ters yönde, ya herkes?' yazısını okuyunca yeter artık dedik ve bu yazıyı kaleme aldık. Bir kaç gündür Cemaat medyasının tek gündemi dersanelerin kapatılması. Sanırsınız ki kıyamet kopacak. Hiç bir haberi bu kadar ısrar ve önemle vermediler, büyütmediler. Bu da bir söylentiyi doğruluyor: Dersaneler=Cemaat..
16.11.2013 12:31 Türkiye'nin gündemi bir kaç gündür dersanelerin kapatılması konusu.. Yoğun şekilde tartışılıyor. Özellikle bir kesimde.. Abdulhamit Bilici'nin 'Herkes mi ters yönde' yazısını okuyunca yeter artık dedik ve bu yazıyı kaleme aldık. Cemaat medyasının tek gündemi dersanelerin kapatılması. Sanırsınız ki kıyamet kopacak. Hiç bir haberi bu kadar ısrar ve önemle vermediler, büyütmediler. Bu da bir söylentiyi açıkça doğruluyor: Dersaneler=Cemaat.
Bu konunun site konusuyla alakası yok diye düşünüp yazmayı düşünmezken, 'Darbe dönemlerinde bile bu kadar baskı yoktu' haberi, bizi yazmak için kışkırttı. Yine de sabır dedik, yazmadık, geçiştirdik. Kardeşlik zarar görmesin diye düşündük. Ancak Bilici'nin inanılmaz ölçüsüz yazısı (1) bardağı taşırmayı ve bizi kışkırtmayı başardı. Bu cümleleri yazmak zorunda olduğumuzu hissettik.
Benzer bir durumu 2012 şubat ayındaki MİT krizi olayında da yaşamıştık. CHP bile, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın gözaltına alınmak istenmesi krizinin ardında cemaatin olduğunu dile getiriyordu. Cemaat medyasının o günlerde MİT gözaltılarını savunan açık tavır değişikliğini görünce de iddiaların doğru olduğunu hissetmiştik. Sağda solda bir nabız yoklaması ile başkalarının da aynı görüşte olduğunu görünce şüphemiz güçlenmişti. O günlerde de 'site konusuyla alakası yok, yazmak doğru mu' diye tereddütle yazmıştık. (2) Ve ilerleyen süreç bu krizin hükümete yönelik bir sivil darbe girişimi olduğunu açıkça gösterdi. Benzer bir durumu Gezi olaylarında da yaşadık. (3) "Gezi eylemcilerine çapulcu demeyin içlerinden geleceğin Halid bin Velid'leri çıkabilir" lafını nereye koyacağımızı bilemedik.
Allah'tan başka hiç bir kimseden korkumuz yok. İnandığımız doğruları söylemek görevimiz. Yeri geldi Başbakan Erdoğan'ı da eleştirdik. Sitede bir çok haber ve yazı kaleme aldık ya da aktardık bu şekilde. (4) Yeri geldi cemaati savunduk. Her taşın altında cemaati arayanlara karşı durduk. Hanefi Avcı olayında olduğu gibi.. (5) Ama her zaman gerekçelerini de belirttik. Yazdıklarımızın arkasındayız. Lafı kimin söylediğine bakmayız, ne söylendiğine bakarız. Bu bakış açısına hep dikkat etmeye çalışıyoruz. Hesap vermek gerekirse de veririz. Alnımız ak.
Cemaat medyasının -ki bu niteleme zorumuza gidiyor, ama malesef bir gerçek- günlerdir tek gündemi dersaneleri kurtarabilmek. Ergenekon soruşturması sürecinde en fazla haber yapan medya grubu iken ve bu nedenle ilk sırada bu grubun web sitelerini takip edip alıntılar yaparken, günlerdir bu konuda haber görmekte zorlanıyoruz. Tek gündem dersaneler..
Neler oluyor böyle?.. Büyük bir afet mi yaklaşıyor?.. Türkiye mi yıkılıyor?.. Hayır, dersaneler kapatılmak isteniyor!.. Gerçekten çok mu önemli dersanelerin açık kalması?.. Kimin için önemli?.. Niye bu kadar önemli?.. Elbette her konunun az çok önemi vardır. Ama herkesin gördüğü gibi cemaat medyasının tek gündemi günlerdir bu konu. Bu durum bu soruları sorduruyor.
O medyada, konuyu destekleyen her görüşe yer veriliyor, ama aleyhtekilere değil. CHP'li olsun MHP'li olsun, sanatçı olsun siyasetçi olsun, ya da başka kim olursa olsun, kim dersanelerin kapatılmasına karşı ise onun görüşlerine yer veriliyor. Cumhurbaşkanının orta yollu açıklaması bile tek açıdan yansıtılıyor. Diğer açıya sahip görüşlere yer yok. Örneğin, çocuklarını okutmak için dersanelere para yetiştiremeyen dar gelirlilerin görüşlerini hiç bulamazsınız o medyada. Yahu bir tek haber de bu yönde verin be kardeşim. Kamuoyu bu kadar mı aynı görüşte sizin gibi acaba?.. Buna emin misiniz?..
-Diktatörden kurtulma fırsatı-
Ayrıca niye üzülüyorsunuz ki bu kadar?.. Bilici, Amanpour ya da diğer efendi ve hanımefendiler bilmeli ki, dersane ve kızlı erkekli evler tartışması, ya da Bilici'nin yazısında belirttiği diğer hususlar bir kaç ay sonraki seçimlerde Türk Halkı tarafından dikkate alınacaktır. Niçin bu kadar telaşlısınız?.. Hükümet daha önceden parti programına da koymuş olduğu dersaneleri kapatmayı gündeme aldıysa, ve bu konuda da eğer iddia ettiğiniz kadar vahim bir hata yapıyorsa, böylece kurtulursunuz. Ya da kurtulma sürecine girersiniz. O bir diktatör ise, herkes farklı düşünüyor da bir o yanlış düşünüyor ise merak etmeyin kurtulmanız için fırsat 3 ay sonra.. Gezi sürecinde dezenformasyonun simgesi haline gelen CNN'in muhabiri Amanpour'a bile yazınızda atıf yapacak, onu övecek kadar ölçüyü kaybetmeniz acep neden?.. Allah'tan korkmak gerekmez mi?..
-Örnek bir muhabir!-
Bilmeyenler için hatırlatalım; Christiane Amanpour, Gezi olaylarında Kazlıçeşmedeki 1 milyonu aşkın insanın katıldığı hükümete destek mitingini hükümeti protesto mitingi diyecek kadar çarpıtan Amerikan CNN televizyonunun muhabiridir. Amanpour ve CNN´in canlı yayında yalan haberler yaparak Türk halkını nasıl isyana teşvik ettiği unutulmadı. Hakikaten çok saygı duyulacak örnek bir yayıncıdır!...Gezi olayları canlı yayınında Başbakan Erdoğan´ın danışmanı İbrahim Kalın´a sansür uygulayacak kadar tarafsız ve değerli bir gazetecidir!.. (6)(7) İşte bu Amanpour hanımefendi, Bilici efendinin kendilerine destek diye gösterdiği örnek bir muhabir oluyor yani!.. Tabi yersek.. Bu kadar mı şaşırır bir insan?.. 'Ya AK Parti ters yönde, ya herkes?' diye yazısına başlık atacak kadar bilmeyici olabilir mi bir insan, Bilici efendi?..
-MİT, kimyaları bozdu-
MİT krizinde ve Gezi olaylarında hükümete çakmaya çalıştığınızı çaktık. O efsanevi gazeteci Baransu bile değişti. Kesintisiz darbe haberleri, yerini hükümete her açıdan çakmaya bıraktı. MİT olur, başka konu olur. Her fırsatta hükümete çakmak.. MİT Müsteşarlığına Hakan Fidan'ın getirilmesi ve Başbakan Erdoğan'ın tüm baskılara karşı ona açıkça sahip çıkması, 'Fidan'ı yedirmeyeceğim' şeklinde net açıklama yapması birilerinin tüm kimyasını bozmuş anlaşılan..
Bir başka örnek Nazlı Ilıcak Hanımefendi.. Bir süredir her konuda hükümete çakmakta olduğu dikkatlere çakılan Ilıcak, daha bir kaç gün önce kızlı erkekli evler tartışmasında, 'AK Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a oy verdiğim için utanıyorum' gibi geri alınamaz ve tevil edilemez ifadelerle tavırlarında zirve yapmıştı. Şimdi ise 'Başbakan dersaneler konusunda etrafındakiler tarafından yanıltılıyor' şeklinde, sanki Başbakan Erdoğan'ı umursarmış gibi bir görüş sarfedebiliyor. Başbakan çocuk da, yanıltılacak!.. Dersaneler kapatılacak haberleri bir kaç hafta önce de gündemdi. O günlerde birileri, 'bu iddialar doğru değil, yanlış anlama var' falan diye konuyu kapatmaya çalışırken, bizzat Başbakan Erdoğan açıklama yapmıştı. 'Tavrımız net, dersaneler kapatılacak' diye. (8) Yok başbakan yanıltılıyor mu etrafı tarafından da falan filan.. Geçiniz Nazlı Hanım, geçiniz. İnsan net olmalı, bir öyle bir böyle konuşmamalı. Asıl yanıltmak isteyen kimler acaba?..
-'Ya AK Parti ters yönde, ya herkes' mi?-
Baransu, Ilıcak vd.. Bu kadar tavır değişikliğinin çakılmaması mümkün mü?.. Neler oluyor böyle?.. Bilici'nin iddia ettiği gibi 'Ya AK Parti ters yönde, ya herkes?' ise bu sözün karşılığı yakında anlaşılır, üzülmeyin. O bir diktatör ise, herkes farklı düşünüyor da bir o yanlış düşünüyor ise merak etmeyin kurtulmanız için fırsat 3 ay sonra. Üstelik MİT müsteşarı ya da Gezi olayları üzerinden sinsice yüklenmenize de gerek yok. Sandıkta meşru şekilde onu devirebilirsiniz. Erkekçe.. Tabi, Halk da sizin gibi düşünürse..
-O bir siyasetçi değil-
Sayın Başbakan kadar açık tavırlı ve kendini net ifade eden bir yönetici daha gelmiş midir bu ülkeye, samimi olarak soruyoruz. Bir çok kişiye göre, o bir siyasetçi değil. Siyasetin klasik kurallarına aykırı davranıyor çünkü. Eğip bükmüyor. "Petrol vardı da biz mi içtik.. Dam üstünde saksağan.. Dağdan kestim kereste.." gibi laf salatalarıyla karşısındakileri aptal yerine koyan siyasetçilerden olmuyor. Kasımpaşalı, söyleyeceğini kestirmeden söylüyor. Damardan giriyor. 'Bizi diktatörlükle suçlayanlara hodri meydan diyorum. 30 Mart'ta sandıkta kozlarını paylaşsınlar. Bu ülkede bir diktatör varsa bu diktatörü sandık yoluyla indirsinler" diyor. (9) Daha ne desin?.. Bu kadar açık mesajları hangi siyasetçi vermiştir acaba şimdiye kadar?.. 'Siyasi hayatıma mal olsa da terör meselesini önleyeceğim' diyor. 'Üç defadan fazla seçilmeye karşıyım diyor.' Hiç bir siyasetçinin veremediği net ve cesur mesajları veriyor.
-Hakkım helal değil-
Bu satırların yazarı olarak görüşümü bu noktada belirtmek isterim ki, ben Başbakan'ın bu tercihine kesinlikle karşıyım. Halk istediği sürece o makamdan ayrılamaz. "Üç defa yeter, ben artık yokum" deme hakkına kusura bakmasın ama sahip değil. Türkiye'nin ona ihtiyacı var. Allah uzun ömürler versin. Başımızdan eksik etmesin. Yine de giderse hakkım helal değildir. Olabilir. Herkesin hataları olabilir. Genele bakmak gerek. Ayrıca beğenilen insanı hiç kimse bırakmaz. Niye bıraksın ki. Şayet beğenilmiyorsa da kimse onu orada tutamaz. Eğer o makamdan gidecekse buna da halk karar versin..
Evet. İşte görüldüğü gibi görüşlerimizi eğip bükmeden açıkça söylüyoruz. Herkesin fikir özgürlüğü varsa bu da bizim özgürlüğümüz. Amanpour'u bile öven Bilici ve diğer efendiler bizi kesin kötülerler.. Böyledir bu işler. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Kovsunlar. Önemli değil. 10'uncudan kovmasınlar yeter ki. Orası çok farklı.. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
1) Zaman.com.tr/dunya/ya-ak-parti-ters-yonde-ya-herkes_2168219.html
2) Kontrgerilla.com/mansetara_act-eskidenyeniye.asp?aranacak=mitkriz
3) Kontrgerilla.com/yazilar/gezi_belgeseli.asp
4) Kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=5121%205113%205101%205100%204598
5) Kontrgerilla.com/mansetara_act-eskidenyeniye.asp?aranacak=hanefavci
6) Kontrgerilla.com/yazilar/gezi_belgeseli.asp
7) Hurriyet.com.tr/planet/23485992.asp
8) Haber.gazetevatan.com/30-buyuksehirden-sonra-51-il-butunsehir-olacak/581022/1/gundem
9) Radikal.com.tr/politika/erdogan_bu_ulkede_diktator_varsa_sandik_yoluyla_indirsinler-1157337
(16 Kasım 2013, 12:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: