HSYK, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili 'Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden savcılar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum' açıklaması üzerine harekete geçti. HSYK Bozdağ'ın suç duyurusunu işleme koydu ve 'savcılar gizliliği ihlal etti' iddialarına ilişkin dosya açıldı. Diğer taraftan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 'gizliliğin ihlal edildiği'ni belirten yazılı bir açıklama ile savcıları uyardı. Konuyla ilgili 6 gün önce de önemli bir gelişme yaşanmış, operasyonla ilgili savcılığa suç duyurusu yapılmıştı. Suç duyurusunda, gizli belgelerin Taraf'a operasyondan önceki günlerde de kamuoyunda yoğun tartışma konusu olan emniyet ve yargı içindeki adli cunta yapılanması tarafından sızdırıldığı şüphesini gösteren somut bulgular gösterilmişti. Nitekim, ülke yöneticilerinin dahi ulaşamadığı belgeler, Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu tarafından ilk andan itibaren yayınlanmaya başlamıştı. Ayrıca Baransu ile diğer Taraf yazarı Emre Uslu'nun aylar öncesinden soruşturmadan haberdar olduğu da ortaya çıkmıştı. Uslu, 4 ay öncesinden İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlunun gözaltına alınacağı mesajını vermişti. Operasyonlar başlamadan önceki günlerde gizli bir MİT belgesini yayınlayan Baransu'nun da Uslu gibi aylar öncesinden operasyonları bildiğine dair mesajları ortaya çıkmış, Baransu ayrıca, 'daha bavulu açmadım, elimdeki sadece klasördeki bir belgeydi' diyerek ilerleyen günlerde yeni belgelerin çıkacağını da belirtmişti. İşte bu somut bulgular ışığında, savcıların üstlerinden ve devletin en üst makamlarından bile gizlemeyi başardığı çok gizli soruşturma bilgilerini basına sızdırarak seçimler öncesi kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığı şüphesi giderek güçleniyor.
26.12.2013 11:42 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, Türkiye'yi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonun ardından yaptığı "Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden savcılar hakkında Başbakan Yardımcısı olarak Adalet Komisyonu huzurunda suç duyurusunda bulunuyorum" açıklaması üzerine harekete geçti.
Bozdağ'ın "Yolsuzlukla mücadele aynı hız ve hassasiyetle devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmamalı. Biz hukukun işlemesinden yanayız. Hukuk hukuka uygun işletilmeli. Hukuku işletenler anayasa ve kanunlara göre bunu işletmeli. 285. madde çok açık, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmenin suç olduğu açıkça belirtiliyor" açıklamasından sonra HSYK harekete geçti. HSYK Hakim ve Savcı Soruşturma Bürosu'nca Bozdağ'ın suç duyurusu işleme konuldu ve "savcılar gizliliği ihlal etti" iddialarına ilişkin dosya açıldı.
HSYK HABERLERİ TOPLUYOR
HSYK'nın, Bozdağ'ın yanında Başbakan Tayyip Erdoğan ve istifa eden bakanlarla Ak Parti sözcülerinin soruşturmaya ilişkin iddialarına ilişkin basında çıkan haberleri topladı. Bu haberlerin değerlendirileceği iddiaların ciddi görülmesi halinde önce ilgili savcılar hakkında inceleme ardından soruşturma izni verilebileceği gibi "işlem yapılmasına yer olmadığı" kararı da alınabilecek. HSYK yetkilileri henüz soruşturmayı yürüten savcılarla ilgili verilmiş bir inceleme izni olmadığını da açıkladılar.
HSYK ERGENEKON'DA İZİN VERMEMİŞTİ
HSYK, Ergenekon Davası sırasında rüşvet soruşturmasının koordinatör savcısı konumundaki Zekeriya Öz'le ilgili çok sayıda suç duyurusunu "yargı yetkisi kapsamında" diyerek, "İşlem yapılmasına yer olmadığı" kararları vermişti.
BOZDAĞ NE DEMİŞTİ
Bozdağ’ın HSYK'yı harekete geçiren o ifadeleri şöyle: "Yolsuzlukla mücadele aynı hız ve hassasiyetle devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmamalı. Biz hukukun işlemesinden yanayız. Hukuk hukuka uygun işletilmeli. Hukuku işletenler anayasa ve kanunlara göre bunu işletmeli. 285. madde çok açık, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmenin suç olduğu açıkça belirtiliyor."
HABERLER BİRİKTİRİLİYOR
HSYK Basın Bürosu'nun dosyaya soruşturma ile ilgili bütün haberleri koyduğu, bu dosyanın önümüzdeki günlerde konuyu incelemesi için HSYK 3. Dairesi'ne sunulacağı ve önümüzdeki günlerde savcılarla ilgili inceleme yapılıp yapılmayacağına da bu dairenin karar vereceği belirtildi.
WEB SİTEMİZİN HABERLERİ DE DİKKATE ALINACAK
Dikkate alınacak basın haberleri içerisinde web sitemizde çıkan konuyla ilgili haberlerin de yer alması bekleniyor. Sitemizdeki haberler, belgesel niteliği nedeniyle Ergenekon davasında da dikkate alınmıştı. Özellikle yolsuzluk operasyonları ve bunun emniyet ve yargı içindeki cunta yapılanmasıyla bağlantısını gösteren, soruşturmada üst makamların haberdar olmadığı belgelerin nasıl olup da bazı basın organlarında yayınlandığını belgeleyen, hiç bir yerde yayınlanmamış, sadece web sitemizde ve tamamı yer alan, savcılığa yapılmış konuyla ilgili suç duyurularının HSYK tarafından dikkate alınması bekleniyor.
Yetkililer, dosyanın bir iki gün içinde sunulmasının beklenmediğini belirtirken "Çünkü çok sayıda haber ve yorum çıkıyor. Bunun değerlendirilmesi hemen olmaz" dedi.
Buna göre, HSYK'nın yaptığı "dosya açma" işlemi soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ile İstanbul Başsavcı Vekili Zekeriya Öz'ü kapsayıp kapsamayacağı ya da hangisini kapsayacağı 3. Daire'nin yapacağı toplantıdan sonra belli olacak. Daire "gizliliği ihlal" iddiaları ile ilgili inceleme yapılması gerektiğine karar verirse Kara ve Öz'le ilgili inceleme başlatılabilecek.
OPERASYONLAR İÇİN SUÇ DUYURUSU DA YAPILMIŞTI
Öte yandan konuyla ilgili 6 gün önce 20 Aralık'ta da önemli bir gelişme yaşanmış, operasyonla ilgili savcılığa suç duyurusu yapılmıştı. Basında sadece sitemizde ve tam olarak yayınlanan Sakarya Adalet ve Vicdan Platformu'nun suç duyurusunda, daha önce 18 Aralık'ta yapılmış olan ve "emniyet ve yargı içindeki adli cuntanın ortaya çıkarılması talebi"ni içeren ilk suç duyurusuna eklenmek üzere çok önemli iki delil savcılığa iletilmekteydi. Yeni delillerin sadece bu cunta yapılanmasının varlığını değil aynı zamanda son operasyonların da aynı yapılanmanın işi ya da onunla bağlantılı olduğu şüphesini doğurduğu dile getiriliyordu. Suç duyurusunda çok önemli iki delil olarak, Taraf yazarları Emre Uslu ve Mehmet Baransu'nun operasyonları aylar öncesinden bilmeleri ve halen de gizli belgelere ulaşmaları gösterilmekteydi.
Konuyla ilgili bu şüpheleri güçlendiren bir yeni gelişme de, soruşturmanın başındaki Savcı Zekeriya Öz'ün belgelerin medyaya sızma olayı yerine emniyet istihbaratın soruşturma bilgilerini İçişleri Bakanı Muammer Güler'e sızdırdığı suçlamasıyla bir emniyet görevlisini şüpheli sıfatıyla ifade almaya çağırması olmuştu. Medyada çarşaf çarşaf belgeler yayınlanmasına sessiz kalan Öz'ün aksine yönde bir soruşturma yürütmesi ise şüpheleri güçlendirmişti. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(26 Aralık 2013, 11:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: