Adana, Ankara, Düzce, İstanbul ve Malatya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda 16 sanığa toplam 100 yıl hapis cezası verildi. Öte yandan örgütle ilgili daha önce açılmış bazı davaların görülmesine devam edilirken yeni bazı davalar da açıldı.
01.12.2022 11:09 Adana, Ankara, Düzce, İstanbul ve Malatya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)
ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Bazı davalar sonuçlanırken örgütle ilgili daha önce açılmış bazı davaların
görülmesine de devam edildi. Ayrıca örgüte yönelik yeni davalar da açılmaya devam ediliyor. İşte kronolojik sıralamayla o gelişmelerden bazıları:
SONUÇLANAN DAVALAR
İstanbul: Müvekkilleri hapis cezası alınca çıldıran avukattan hakimlere
tehdit
İstanbul'da, Çağlayan Adalet Sarayı'nda bulunan Ağır Ceza Mahkemesi başkanı,
üyeleri ve duruşma savcısı tutuklu bulunan FETÖ sanığını hapis cezasına
çarptırınca duruşmanın sonunda avukatın tehditlerine maruz kaldı. Mahkeme heyeti
duruşmanın bittiğini avukatın dışarı çıkmasını istemesine rağmen Avukat Ömer
Cihad Bekaroğlu heyete yönelik tehditler savurmaya devam etti.
7 Eylül'de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan bir duruşmada FETÖ/PDY üyesi
olmaktan tutuklu olarak yargılanan Asiye E. ve Rabia Y. hakim karşısına çıktı.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonunda FETÖ sanığı Rabia Y. ve Asiye E.'ye
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'ne üye olmak suçu kapsamında toplamda 6 yıl 10 ay
15 gün hapis cezasına çarptırdı.
"SİZİNLE TEK TEK GÖRÜŞECEĞİM"
Duruşmanın sona ermesinin ardından Rabia Y.'nin avukatı Ömer Cihad Bekaroğlu
duruşma savcısına hitaben ''Bu kızdan ne istiyorsunuz, derdiniz ne sizin,
söyleyin de anlayalım, sizinle çok net tek tek görüşeceğim, bu iş biter, ben
başkasına benzemem, birebir görüşeceğim, hepinize göstereceğim'' şeklinde tehdit
ve hakaretlerde bulundu.
AVUKAT HAKKINDA SORUŞTURMA
Duruşma savcısı avukata hitaben duruşmanın bittiğini belirtip, salon dışına
çıkması istemesine rağmen öfkeye kapılan Bekaroğlu bu kez avukat masasına
oturmaya çalışarak tehdit içerikli sözlerini sarf etmeye devam etti. "Ben
kimseye benzemem, gel şimdi görüşelim dışarıda, gel gel bekliyorum, dışarıda
bekliyorum, siz hâkim savcı değilsiniz, insan değilsiniz. Tek tek hepiniz
hayvansınız, evet hayvansınız.'' şeklinde şok içerikli tehdit ve hakaretlerini
sürdürünce, güvenlik görevlileri tarafından duruşma salonundan çıkarıldı. Heyet,
zapta geçirdiği avukatın tehdit ve hakaret içerikli sözlerini İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına göndererek suç duyurusunda bulundu.
1 YIL 6 AY 15 GÜN HAPSE ÇARPTIRILDI
Savcılık yürütülen soruşturma sonunda avukat Ömer Cihad Bekaroğlu hakkında
'Kurul Halinde Çalışan Kamu Görevlilerine Görevinden Dolayı Hakaret ve Tehdit'
suçundan iddianame düzenlendi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama
sonunda Bekaroğlu hakkında tehdit ve hakaret suçları kapsamında 1 yıl 6 ay 15
gün hapse mahkum edilmesine karar verildi.
Malatya: Polis abiliği ve bölge mahrem imamlığı yapan sanığın cezası onandı
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Malatya, Elazığ ve Tunceli?den sorumlu
polis abiliğini ve bölge mahrem imamlığını yapan Ömer Hakan Kısıkkaya?ya örgüt
yöneticiliğinden verilen 8 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtayca onandı.
7 Eylül'deki gelişmede, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yaparken 15
Temmuz sonrasında KHK ile ihraç edilen FETÖ'nün Malatya, Elazığ ve Tunceli'de
polislerden sorumlu mahrem imamlığını yapan Faruk kod adlı Ömer Hakan
Kısıkkaya'ya Yargıtay'ın bozma kararı sonrası Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi?nce
verilen 8 yıl 9 ay hapis cezasını Yargıtay inceledi.
Hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun elde edildiğine kanaat getiren
Yargıtay, hükmün oy birliğiyle onanmasına karar verdi.
İTİRAFÇI KAYMAKAM VE FETÖ İMAMI TEŞHİS ETTİ
Kararda biri mahrem imam, diğeri eski kaymakam iki tanığın da sanıkla ilgili
ifadeleri yer aldı.
Polislerden sorumlu imamlık yapan ve itirafçı olan M.Y ifadesinde, ?Polis
amirleri ve memurlarından sorumludur. Ben de Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Asayiş
biriminden sorumluydum. Faruk'un sorumlu olduğu kişiler emniyetten sorumlu il
imamlarıydı. Adıyaman'a emniyet müdürlüğüne gelerek örgüt içerisinde birim
sorumluları, asayiş, karakol sorumluları, müdüriyet, KOM ve TEM sorumluları ile
görüştü. Görüştüğü kişiler içerisinde ben de vardım. O ortamda sanık bana ?Hangi
gruba bakıyorsun, gruplarda kaç kişi var, bu kişilerin himmet oranları nelerdir,
kaç kişiyle ilgileniliyor' şeklinde sorular sordu. Daha önce de esnaf
sorumlusuydu? dedi.
ÜÇ TELEFON HATTINDA DA BYLOCK
Tokat'ın Yeşilyurt ilçesinde Kaymakamlık yaparken kendi isteğiyle etkin
pişmanlık talebinde bulunan ve hakkında takipsizlik kararı verilen C.M ise
ifadesinde, ?Sanıkla tanışmadan önce de FETÖ'yle iç içeydim, toplantılarına
katılıyordum, Ankara?da Suat kod isimli kişi benim sorumlumdu. Bundan böyle
Faruk'un benimle ilgileneceğini söyledi. Ben de dini sohbetler veriyordum? dedi.
Yargıtay sanığın kullandığı üç ayrı GSM hattında da örgütün gizli haberleşme
programı ByLock bulunduğunu, şifresinin ise adı ve soyadının baş harfleri olan
?OHK987? kullanıcı adının Malatya'da yaşadığı için kod ismi ile Malatya
plakasını birleştirip ?Faruk44? olarak kullandığı vurgulandı.
GÜLEN'İN KİTAPLARINA ŞİFRE: PIRLANTALARI KALDIRDIM
Sanığın başka bir FETÖ'cü ile Tango üzerinden yaptığı görüşmede bu kişinin
kendisine, ?Amerika'ya gittiğimde büyüğümüz (Fetullah Gülen'i kastederek)
sürecin en sıkıntılı hadisesiydi dedi? şeklinde mesaj gönderdiği, sanığın da ByLock üzerinden başka bir FETÖ'cüye gönderdiği mesajında, ?23 il ve ilçelerde
dershaneler Valilik kararıyla kapatılıyor, İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma
kararı için başvuru yapıldı mı?? diye sorduğu bildirildi.
Yargıtay, sanığın alt birimindeki bir FETÖ'cünün kendisine şifreli mesaj
yollayıp Fetullah Gülen'in kitaplarını kast ederek, ?Ben Pırlantaları kaldırdım?
dediği, sanığa Eagle şifresi sorulduğunda ise ?Tango üzerinden çalışalım?
diyerek Eagle'nin güvensiz olduğunu belirttiğine dikkat çekti.
TELEFONU FORMATLADI FETÖ'NÜN GİZLİ VERİLERİNİ YOK ETTİ
Yargıtay, ByLock programının MİT ve kolluk güçlerince deşifre edilmesi üzerine
sanık Ömer Hakan Kısıkkaya'nın FETÖ'cülere talimat verip, ?Abi artık ByLock'u
siliyoruz? diyerek Tango'yu aktif kullandığı için örgüt içinde gizliliğe büyük
önem veren mahrem yapı sorumlusu olduğu yönünde kuşku bulunmadığının altını
çizdi.
Sanığın yakalanmadan kısa süre önce telefonunu formatlayıp cihazın tüm
hafızasını silmesini, ?Ticari sırlarımın açığa çıkmasını önlemek için yaptım?
savunmasına itibar edilemeyeceğini, Din Kültürü öğretmeni olup, temayüz eden bir
ticari faaliyetinin olmadığını belirten Yargıtay, telefonu formatlamasındaki
asıl amacının örgütün gizli verilerini yok etmek olduğu kanaatinin hasıl olduğu
ifade edildi.
BANK ASYA'YA PARAMI DEMOKRATİK TEPKİ OLARAK YATIRDIM
Bank Asya'da yüklü miktarda parası çıkan sanığın bunu savunmasında, ?Yürütme
organının baskıcı tavırlarına karşı demokratik bir tepki olarak yatırdım?
şeklinde izah etmeye çalışsa da, terör örgütünün çağrısı ve talimatına uyarak
para yatırdığı kaydedildi.
Yargıtay, sanığın kaymakam, polis ve polis amirlerinden sorumlu mahrem imamlık
yaptığı yönünde kuşku bulunmadığını, bu görevin örgüt içindeki üstleri
tarafından kendisine verildiği belirtildi. Uzun süre aktif ve kritik bir konumda
faaliyet yürüttüğü için ortaya çıkan tehlikenin boyutu ve orantılılık ilkesi
dikkate alındığında cezasında alt sınırdan uzaklaşılarak üst sınırdan mahkûmiyet
hükmü kurulmasının usul ve yasaya uygun olduğundan temyiz başvurusunun esastan
reddiyle tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sanık Ömer Hakan
Kısıkkaya'nın FETÖ'nün Elazığ İl Mahrem imamı Mehmet Durakoğlu ile Muhsin
Yazıcıoğlu soruşturmasıyla ilgili ByLock görüşmeleri de açığa çıkmıştı.
İstanbul: İtiraflarda Bulunan 'Ankara Bölge Sorumlusu'na 3 yıl hapis
İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde 'Ankara bölge sorumlusu'
olduğu iddiasıyla 'Silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan yargılanan Şükrü
Yıldırır, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
21 Eylül'de İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık
Şükrü Yıldırır katıldı.
Son savunması sorulan Yıldırır, "Bir diyeceğim yok. Beraatimi talep ediyorum"
dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Yıldırır'ı "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 3
yıl 6 ay hapse mahkum etti.
Etkin pişmanlık kapsamında bilgiler vermişti
Hakkında dava açıldıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için
itirafçı olan ve FETÖ'nün sözde "Ankara bölge sorumlusu" olduğu belirtilen Şükrü
Yıldırır, savcılık ifadesinde, yüzlerce FETÖ mensubundan bahsetmiş ve örgütün
gizli toplantılarıyla ilgili bilgiler vermişti.
Sanık hakkında hazırlanan iddianamede Yıldırır'ın, zamanla yükseldiği örgütün
hiyerarşik yapısı içerisinde örgütün amaca uygun işleyişini sağlayan, İç Anadolu
Bölgesi'ndeki örgüt sorumlularına görev veren ve genel stratejiyi belirleyen bir
konumda olduğu belirtilmişti.
Örgütün Türkiye'yi 5 bölgeye ayırdığı değerlendirildiğinde, sanığın bölge
sorumluluğu statüsünün, örgüt içerisinde "ülke imamı" olarak değerlendirilmesi
gerektiği ve bu haliyle sanığın "FETÖ yöneticiliği" suçunu işlediğinin
anlaşıldığı değerlendirmesi yapılan iddianamede, hakkında kamu davası açıldıktan
sonra savcılığa başvuran sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma
talebinin mahkemede tartışılması gerektiği kaydedilmişti.
Sanığın ByLock kullandığının tespit edilmesi üzerine sadece arkadaş listesinde
ekli bulunan bir kısım şahısların isimlerini beyan ettiği, bir kısım şahıslar ve
ID kullanıcılarıyla yazışması olmasına rağmen bunları tanımadığını söylediği ve
bu şahısların konumları, faaliyetleri hakkında beyanda bulunmadığı aktarılan
iddianamede, sanığın kimi örgüt üyelerinin isimlerini veya bulunduğu
görevleriyle ilgili eylemlerini gizlediği, ayrıca kendi eylemleri hakkında elde
edilen mevcut deliller haricinde bilgi vermediği hususlarının göz önüne alınması
gerektiği anlatılmıştı.
Yıldırır'ın, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili yaptığı
görevlerin dikkate alınması gerektiği de belirtilerek, sanıkla ilgili,
"konumuyla uyumlu, samimi, yeterli ve faydalı bilgi vermediği, bundan dolayı
etkin pişmanlık gösterdiğinden söz edilemeyeceği ve hakkında etkin pişmanlık
hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı" ifadeleri kullanılmıştı.
İddianamede, sanık Yıldırır'ın "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15
yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Tutuklu yargılanan Yıldırır'ın 13 Ekim 2021'de, "ev hapsi" ve "yurt dışına çıkış
yasağı" adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliyesine hükmedilmişti.
Ankara: Mezun sorumlusuna 10 yıl hapis
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Ankara mezun sorumlusu" İsa
Gündüz, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 10 yıl hapis cezasına
çarptırıldı.
26 Eylül'de Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi?ndeki duruşmaya, sanık Gündüz tutuklu
bulunduğu Keskin Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, video konferans aracılığıyla
katıldı, avukatı mahkeme salonunda hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, önceki celse alınan ara karar gereği dava
dosyasına gelen evrakı okudu, ardından esas hakkında mütalaasını sunması için
savcıya söz verdi.
Mütalaada, sanık Gündüz?ün, uzun yıllar FETÖ yapılanmasında yer aldığı, örgüt
talimatları doğrultusunda hareket ettiği, son olarak ?Ankara mezun sorumlusu?
konumuna getirildiği ifade edildi.
Esas hakkındaki mütalaada, polislik, subaylık ve zabıt katipliği sınavları için
mezuniyet aşamasına gelen örgüt üyesi öğrencilerle mülakat yaptığı belirtilen
sanığın, birden fazla kod isim kullandığı da kaydedildi.
Sanığın, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen?in talimatıyla örgütün kapatılan
finans kurumu Bank Asya?da çok sayıda hesap açarak para yatırdığı da aktarıldı.
Gündüz?ün aynı zamanda ByLock kullanıcısı olduğu, yazışmalarında, kendisinin
yanı sıra ailesine ait özel bilgilere yer verdiği ifade edilen mütalaada, buna
rağmen sanığın bu programı kullandığını inkar ettiğine işaret edildi.
Örgütsel faaliyetlerini ortaya koyan çok sayıda tanık beyanı da bulunduğu
bildirilen sanığın, bu kapsamda 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle
cezalandırılması talep edildi.
Savunma için söz alan sanık İsa Gündüz, mütalaadaki suçlamaların somut delillere
dayanmadığını öne sürdü.
Tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin
tespit tutanağının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri süren Gündüz, suçsuz
olduğunu iddia etti.
Sanık avukatının da beyanını alan mahkeme, ardından kararını açıkladı. Buna
göre, ?silahlı terör örgütü üyeliği? suçundan 10 yıl hapisle cezalandırılan
sanık Gündüz?ün tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Adana: 'Ev abisi'ne 6 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "ev abisi" olduğu iddia edilen
sanık, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına
çarptırıldı.
4 Ekim'de Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuksuz sanık A.D.
ile avukatı katıldı.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın öğrencilik
yıllarında FETÖ'ye ait evlerde kaldığını, örgüt üyelerinin çözümlenen ByLock
yazışmalarında kendisinden "abi" olarak bahsedildiğini, "mahrem imam"ların
talimatıyla "okulcu" ve en son "ev abiliği" yaptığını, örgütsel sohbet
toplantılarına katıldığını belirtti.
Savcı ayrıca, sanığın dijital materyallerinde örgüt elebaşına ait fotoğraf ve
yazıların bulunduğunu aktararak, A.D'nin "silahlı terör örgütüne üye olma"
suçundan cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Sanık A.D. savunmasında, FETÖ üyesi olmadığını ve ByLock kullanmadığını ileri
sürerek, "Örgütsel bir konumum yoktur. Suçlamaları reddediyorum. Beraatimi
istiyorum." dedi.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis
cezasına çarptırdığı sanığın mevcut halinin devamına karar verdi.
Adana: 'Gaybubet' evinde yakalanan mahrem sanığa 10 yıl hapis
Adana'da, FETÖ'nün gizli haberleşme programları ByLock ve Eagle kullandığı
belirlenen ve örgütün "gaybubet" olarak bilinen hücre evinde yakalanan tutuklu
sanık F.A. için karar verildi. Mahkeme, sanığı 10 yıl hapis cezasına mahkum
etti.
5 Ekim'de Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık F.A.
cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık
avukatı ise mahkemede hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın FETÖ'nün gizli
haberleşme programları ByLock ve Eagle kullandığını, FETÖ'nün "emniyet mahrem
imamları" ile yoğun HTS irtibat kaydının belirlendiğini ve örgüt elebaşının
talimatı sonrası Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığını belirtti.
Savcı ayrıca, sanığın FETÖ'nün "gaybubet" olarak bilinen hücre evinde
yakalandığını, mahrem yapılanma içinde yer aldığını ve örgütsel görevlerinde kod
isim kullandığını bildirerek, F.A'nın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan
alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasını ve mevcut halinin devamına karar
verilmesini talep etti.
Sanık F.A. savunmasında, mütalaayı kabul etmediğini belirterek, "FETÖ üyesi
değilim. Örgütsel bir konumum yoktur. ByLock ve Eagle programlarını kullanmadım.
Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına
çarptırdığı sanık F.A'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Adana: Sözde mahrem imamlarla görüşen eski astsubaya 6 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik davada yargılanan eski
astsubay, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına
çarptırıldı.
10 Ekim'de Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, meslekten ihraç edilen
tutuksuz sanık M.Y. ve avukatı katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında sanığın FETÖ'nün 'mahrem
imamları' ile ankesörlü hatlar ve büfe telefonlarından periyodik ve ardışık
arama sistemiyle irtibat kurduğunun belirlendiğini, örgüte ait evlerde sohbet
toplantılarına katıldığını, hakkında somut ve tutarlı tanık beyanı ile
teşhislerin bulunduğunu belirterek, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan
cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Sanık M.Y. savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Mahrem
imamlarla irtibatım yoktur. Mütalaadaki hususları reddediyorum. Beraatime karar
verilmesini talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis
cezası verdiği sanığın mevcut halinin devamına karar verdi.
Adana: Sözde mahrem imamlarla görüşen eski astsubaya 6 yıl hapis
Adana'da, FETÖ'ye yönelik davada yargılanan eski astsubay, "silahlı terör
örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
17 Ekim'de Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, meslekten ihraç edilen
tutuksuz sanık O.Ö. ve avukatı katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın FETÖ'nün "mahrem
imamları" ile ankesörlü hatlar ve büfe telefonlarından periyodik ve ardışık
arama sistemiyle irtibat kurduğunun belirlendiğini, örgüte ait evlerde sohbet
toplantılarına katıldığını, hakkında somut ve tutarlı tanık beyanı ile
teşhislerin bulunduğunu belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan
cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Sanık O.Ö. savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Mahrem
imamlarla irtibatım yoktur. Mütalaadaki hususları reddediyorum. Beraatime karar
verilmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis
cezasına çarptırdığı sanığın mevcut halinin devamına karar verdi.
Düzce: Yargıdan FETÖ?nün mahrem imamıyla ilgili üç farklı karar
Düzce'de, FETÖ?nün vali yardımcısı ve kaymakamlardan sorumlu mahrem imamlığını
yapan din öğretmeni A.Y. ile eşi hapis cezasına çarptırıldı. İstinaf Mahkemesi
hükmü kaldırıp tahliye etti. Yargıtay ise hükmü oy birliğiyle bozdu.
19 Ekim'deki gelişmeye göre, FETÖ'nün mülkiye mahrem yapı imamı A.Y. ile eşi
A.Y., Düzce Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Her ikisinin de ByLock
kullanıcısı olduğu, örgüt elebaşının çağrısına uyarak Bank Asya'ya para
yatırdıkları, çocuklarını FETÖ ile iltisaklı okullara gönderdikleri tespit
edildi.
56 VALİ VE KAYMAKAMI TEŞHİS ETTİ
Mahrem imam A.Y'nin yakalandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için
itirafçı olup 56 vali ve kaymakamı fotoğraflarından teşhis ederek haklarında
adli ve idari soruşturma açılmasının önünü açtığı belirtildi. Bunların
bazılarının KHK ile ihraç oldukları, bazılarının görevde olduğu kaydedildi. A.Y.
ceza indirimi almak için mahkemeye şu itiraflarda bulundu:
?KAMUDAKİ YOLSUZLUKLARI TAKİP EDİYORDUM?
Kamu kurumlarındaki yolsuzlukları takip edip AKP'yle ilgili konuları anında üst
sorumluya iletiyordum. 17/25 Aralık sonrası tedbirler artırıldı. 7 kişilik vali,
kaymakam sohbet grupları 2'ye düştü. Yeni atanan kaymakamlarla bire bir ben
ilgileniyordum.
?TENHA YERLERDE GÖRÜŞÜRDÜK?
Çocuklarını FETÖ okullarına göndermelerini yasakladık. Amacımız hizmetten
olanların örgütle iltisaklı olmadıklarını sağlamaktı. Kızılcahamam'da Fetullah
Gülen'in gelen önemli talimatları okunurdu, küçük ilçelerde dikkat çekmemek için
kaymakam ve vali yardımcılarıyla park halinde özel otomobil içinde tenha
yerlerde görüşürdük.
?FETÖ HALEN DEVLETİN İÇİNDE?
FETÖ, AKP'nin kendisini bitirmeye kararlı olduğunu görünce karşı hamle yapılarak
hükümetin bulaştığı yolsuzluk ve hırsızlıklar gündeme taşındı. 15 Temmuz gecesi
mülkiyelilerin kullandığı Viber programına gece mesaj düştü ve darbe girişimi
nedeniyle dışarı çıkmamamız talimatı verildi. Çok pişmanım ancak ne yazık ki,
halen devletimizin içinde FETÖ unsurlarının olduğunu görüyoruz.
MAHKEME: PİŞMANLIK ŞARTLARI OLUŞMADI
Mahkeme, mahrem imam A.Y.'nin pişmanlık yasasından yararlanabilmesi için gönüllü
teslim olup, örgüt hakkında bilgiler vermesi, yargılama tamamlanıncaya kadar
samimi itiraflarından vazgeçmemesi gerektiğini belirterek, ?Pişman olması
yeterli değildir, konumuna göre örgütü çökertecek bilgiler vermesi gerekir?
diyerek yasadan yararlanamayacağını belirtti.
Sanığı 11 yıl 3 ay hapisle cezalandırıp tutukluluk halinin devamını
kararlaştırdı. Eşi A.Y. de terör örgütü üyesi olmaktan 8 yıl 3 ay hapisle
cezalandırıldı.
İSTİNAF CEZAYI 4 YILA DÜŞÜRDÜ
Ankara Bölge İstinaf Mahkemesi 4. Ceza Dairesi ise Düzce Ağır Ceza Mahkemesinin
kararını kaldırdı. Mahkeme, sanığın örgütün mülkiye yapılanmasının açığa
çıkarılmasında çok faydalı bilgiler verdiğini ve bu bilgilerin doğru olup
birbiriyle örtüştüğünü belirterek etkin pişmanlıktan yararlanması gerektiği
yönünde tam bir vicdani kanaat oluştuğundan sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün
kaldırılarak 4 yıl 8 ay 7 gün hapisle cezalandırıp tahliyesine karar verdi.
Öğretmenlik yapan eşinin cezası ise 6 yıl 3 aya indirilerek her ikisine de
yurtdışına çıkış yasağı kararıyla dosya Yargıtay'a gönderildi.
?İKİSİNİ AYNI AVUKATIN SAVUNMASI MENFAAT ÇATIŞMASI OLUR?
İstinaf Ağır Ceza Mahkemesi kararını bozarken, Yargıtay 3. Ceza Dairesi de
İstinaf kararını bozdu.
Yargıtay, eş olsalar bile sanıkların aynı avukat tarafından savunulmasının
menfaat çatışması yaratacağına dikkat çekti. Yargıtay, sanıklardan birinin
savunulmasının diğeri yönünden savunmada zafiyet yaratacağını, telefonda ByLock
kullanmalarının delillerin değerlendirilmesi açısından sorun teşkil edeceğinden
ayrı ayrı avukatlar tarafından savunulmaları gerekirken aynı avukat ile
savunulmalarının avukatlık kanununa aykırılık teşkil ettiğinden hükmün oy
birliğiyle bozulmasına karar verdi.
Muğla: Futbolcu Zafer Biryol saklandığı evde yakalandı
İstanbul'da, FETÖ'nün futbol yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda,
silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan aranan eski futbolcu Zafer Biryol
yakalandı.
20 Ekim'de, İstanbul Organize Şube polisi ve istihbarat ekipleri, FETÖ'nün
futbol yapılanması içinde olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı olan Zafer
Biryol'un yakalanması için başlattıkları çalışmalarda, şüphelinin
Büyükçekmece'de saklandığını belirledi.
Örgütün gizli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu ve örgüte ait olduğu
gerekçesiyle kapatılan Bank Asya'da hesabı olduğu, örgütün toplantılarına
katıldığı ve 2006 yılında örgüt elebaşını ziyaret ettiği tespit edilen eski
futbolcunun kaldığı eve operasyon düzenlendi.
Operasyonda gözaltına alınan FETÖ'cü eski futbolcu Biryol, çıkarıldığı mahkemece
tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul: Futbolcu Ersin Güreler yakalandı
İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) üyesi olduğu gerekçesiyle
hakkında yakalama kararı ve kesinleşmiş hapis cezası bulunan eski futbolcu Ersin
Güreler Beylikdüzü?nde yakalandı.
22 Ekim'deki gelişmeye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla
Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre
edilmesine yönelik çalışma yürüttü. Ekipler, FETÖ'nün futbol yapılanmasına
ilişkin davada yargılanan ve 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan eski futbolcu
Ersin Güreler'in Beylikdüzü'nde olduğunu tespit etti.
Kapatılan Bank Asya'da artıran hesabı olan ve örgütün toplantılarına katıldığına
dair hakkında beyan bulunan Güreler, düzenlenen operasyonla yakalandı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan hükümlü, sevk edildiği adliyede tutuklandı.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen FETÖ'nün futbol yapılanmasına
ilişkin davada yargılanan Ersin Güreler 20 Ocak 2020de verilen kararda, "silahlı
terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz incelemesini
tamamlamış, 20 Temmuzda verdiği kararda, Ersin Gürelere verilen 6 yıl 3er ay
hapis cezasını onamıştı.
Paralel yapı-13 Haziran (2018) 'İstanbul 6 sanık Futbol Yapılanması' davası
(bitti)
Adana: Sözde mahrem imama 10 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik davada örgütün "mahrem
imamları" arasında yer aldığı iddiasıyla yargılanan sanık, 10 yıl hapis cezasına
çarptırıldı.
27 Ekim'de Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık S.K.
katılmazken avukatı mahkemede hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın FETÖ'nün şifreli
haberleşme programı ByLock'u 2 GSM hattı üzerinden kullandığını, örgütle iltisak
ve irtibatı nedeniyle kapatılan şirketlerde SGK kaydı bulunduğunu ve FETÖ'nün
emniyet mahrem yapılanmasında yer aldığını belirtti.
Savcı ayrıca FETÖ elebaşının talimatı sonrası Bank Asya hesabında olağandışı
artış yaşandığını, örgüt üyelerine yönelik sohbet toplantısı düzenlediğini,
"Selim" kod adını kullandığını, örgüt üyeleriyle HTS irtibat kaydının tespit
edildiğini ve FETÖ içerisinde son olarak "mahrem imam" sıfatıyla örgütsel
faaliyet yürüttüğünü belirterek, S.K.'nin "silahlı terör örgütüne üye olma"
suçundan cezalandırılması ve mevcut halinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık S.K'nin avukatı savunmasında, müvekkilinin FETÖ üyesi olmadığını ve
örgütsel bir konumunun bulunmadığını öne sürdü.
Suçlamaları kabul etmediklerini belirten sanık avukatı, "Müvekkilimin FETÖ'nün
mahrem yapılanmasıyla bir bağlantısı bulunmamaktadır. Beraatini talep ederiz"
dedi.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına
çarptırdığı S.K.'nin mevcut halinin devamına karar verdi.
Adana: Sözde mahrem imamlarla görüşen 3 sanığa 6'şar yıl hapis
Adana'da, FETÖ'nün sohbet toplantılarına katıldıkları ve "mahrem imamlar" ile
görüşme kayıtlarının olduğunu belirlenen tutuksuz 5 sanıktan 3'ü için karar
verildi. Mahkeme 3 sanığı da 6 yıl üçer ay hapis cezasına mahkum etti.
11 Kasım'da Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar T.S,
A.B, M.K, H.D. ve M.T. ile avukatları katıldı.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanıkların örgüt elebaşının
talimatı sonrası Bank Asya hesaplarında olağan dışı artış yaşandığını, örgütün
sohbet toplantılarına katıldıklarını, "örgüt üyeliği" suçundan işlem yapılan
"mahrem imamlar" ile görüşme kayıtlarının olduğunu ve FETÖ iltisakları
gerekçesiyle KHK ile kapatılan dernekte üyelik kayıtlarının bulunduğunu
belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmalarını
istedi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Sanık A.B. savunmasında, FETÖ üyesi olmadığını iddia ederek, "Örgütsel bir
konumum yoktur. Terör örgütüne finansal destekte bulunmadım. Tahliyeme ve
beraatıma karar verilmesini talep ederim" dedi.
Diğer sanıklar da örgüt üyesi olmadıklarını öne sürerek, beraat talebinde
bulundu.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan sanıklar T.S, A.B. ve
M.K'yi 6 yıl üçer ay hapis cezasına çarptırdı, diğer sanıkların ise "delil
yetersizliği" gerekçesiyle beraatına hükmetti. Sanıkların mevcut tutuksuzluk
hallerinin devamına da karar verildi.
DEVAM EDEN DAVALAR
Ankara: Sözde 'jandarma mahrem imamı'nın davası
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Jandarma Genel Komutanlığındaki
yapılanmasında "mahrem imam" olduğu öne sürülen Mehmet Sağlam'ın, "silahlı terör
örgütü kurma veya yönetme" suçundan yargılanmasına devam edildi.
7 Eylül'de Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Sağlam ve
avukatı katıldı.
Mahkeme başkanı, gelen evrakı okuduktan sonra sanığa savunma yapması için söz
verdi.
Sağlam, avukatının değiştiğini, yeni avukatıyla görüşme imkanı bulunmadığını
belirterek, savunma için süre istedi.
Uzun süredir tutuklu olduğunu belirten Mehmet Sağlam, "Sağlık problemlerim ve
ailevi durumumdan dolayı tutuksuz yargılanmak istiyorum. Kaçma şüphem yoktur.
Dosyada toplanacak delil de kalmamıştır. Adli kontrol şartıyla tahliyemi
istiyorum." diye konuştu.
Sanık avukatı da müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına hükmederek, duruşmayı 5 Ekim'e
erteledi.
İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün Jandarma Genel Komutanlığı mahrem
yapılanmasına yönelik soruşturmasında hakkında yakalama kararı çıkarılan Mehmet
Sağlam, 23 Aralık 2021'de yurt dışına kaçma hazırlığındayken, Muğla'nın Köyceğiz
ilçesinde yakalanmıştı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ'nün Jandarma
Genel Komutanlığı mahrem imamlarından olduğu belirtilen sanık Sağlam'ın,
"silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapisle
cezalandırılması talep ediliyor.
Ankara: FETÖ'nün Orta Asya sorumlusu Orhan İnandı'nın 22.5 yıl hapsi istendi
Ankara'da, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Kırgızistan?dan
Türkiye'ye getirilen ve FETÖ'nün Orta Asya sorumlusu Orhan İnandı'nın tutuklu
yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı. İnandı?nın 22.5 yıl hapisle
cezalandırılması istendi.
9 Eylül'de, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık İnandı
ameliyat olduğu gerekçesiyle katılmazken, avukatı salonda hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, önceki celse alınan ara karar gereği dinlenmesi
istenen bazı tanıkların yurt dışında olduğu için kendilerine ulaşılamadığını, bu
nedenle bu kişilerin mahkemeye çağrılmasından vazgeçildiğini açıkladı.
Ardından söz alan savcı, esas hakkındaki mütalaayı sundu. Mütalaada etkin
pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemeyen İnandı'nın FETÖ'nün Orta Asya
sorumlusu olduğu belirtilerek, sanığın 1985'te örgüte katıldığı ve 'Bilal' kod
adını kullandığı aktarıldı.
Örgüt hiyerarşisinde farklı görevler alan sanığın 1993-1995 yılları arasında
FETÖ'nün Türkiye'deki eğitim kurumlarında öğretmen ve müdür yardımcısı olarak
çalıştığı, daha sonra Kırgızistan'da görevlendirildiği belirtilen mütalaada;
örgütün, bu ülkedeki çatı yapılanması Sebat Eğitim Kurumları A.Ş.'de sırasıyla
genel müdür yardımcılığı, yönetim kurulu başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu
başkanlığı yaptığı ifade edildi.
Üst sınırdan cezalandırılması istendi
Sanığın ilerleyen süreçte Kırgızistan'da sözde 'ülke imamı' olarak
görevlendirildiği anlatılan mütalaada; FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe
girişiminden sonra da örgütsel faaliyetlerine devam ettiği ve ülke imamlığından
sözde 'kıta imamlığına' terfi ettirildiği belirtilerek, şu değerlendirmeye yer
verildi:
"Sanığın FETÖ elebaşına doğrudan bağlı örgüt terminolojisinde 'kıta imamı'
olarak adlandırılan konumda örgütün yapılanmasını ve koordinesini sağladığı,
kendisine bağlı Orta Asya coğrafyası içerisindeki ülke imamları ile görüşmeler
gerçekleştirdiği, yakalandığı tarihe kadar 'Orta Asya mesulü' olarak örgüt
içinde faaliyet gösterdiği, elebaşı Gülen'in 'en iyi gönül eri' tanımına giren,
örgütün en üst düzey yönetim organı 'başyüceler' ile örgütsel kararların
alındığı toplantılara katıldığı, belirli zaman aralıklarında ABD'ye gittiği, en
son 2021 yılı mart ayında olmak üzere, örgüt lideri Fetullah Gülen ile görüştüğü
belirlenmiştir. Sanığın FETÖ'nün yönetici kadrosu içinde yer aldığı, örgüt
içinde karar veren, organize eden, örgüt üyelerini yönlendiren, emir ve talimat
veren sanığın üzerine atılı 'silahlı terör örgütünü yöneticiliği suçunu'
işlediği, sanık savunmaları, ByLock değerlendirme tutanağı, tanık beyanları ve
dosya kapsamındaki delillerle anlaşılmaktadır."
Sanığın; yargılama boyunca örgütsel tutumunu sürdürdüğüne, örgüt elebaşına sahip
çıktığına, FETÖ'yü terör örgüt olarak kabul etmediğine dikkat çekilen mütalaada,
İnandı'nın 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya
kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada, üst sınırdan cezalandırılması istenen sanık hakkında ayrıca takdiri
indirim yapılmaması talep edildi.
Sanık avukatı, mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. Mahkeme
heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Muğla: Uzman çavuşla tartışan FETÖ sanığı doktor hakim karşısında
Muğla'da, Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde bir uzman çavuşla
aralarında yaşananlarla gündeme gelen ve memurluktan ihraç edilen doktorun,
FETÖ'ye üye olduğu gerekçesiyle yargılanmasına başlandı.
20 Eylül'de Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan
sanık Tahir Tarımer ile avukatları katıldı.
Söz verilen sanık savunmasında, FETÖ ile irtibatının 2011'de Gaziantep
Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmasıyla başladığını ifade etti.
Kayıt için Gaziantep'e ilk gittiğinde yanına gelen kişilerin broşür vererek yurt
veya evlerinde kalabileceğini söylediklerini anlatan sanık, "Üniversiteye 500
metre uzaklıkta bir yurt vardı, oraya kayıt yaptırdım. O zaman cemaat olarak
bilinen FETÖ ile iltisaklı bir yapının yurduydu. Fiyatının ucuz olması, ailemin
muhafazakar bir yapıda olması ve KYK'dan da yurt çıkmaması nedeniyle oraya
yerleştim." dedi.
Sanık, daha sonra yurtta kaldığı arkadaşlarıyla cemaat evine çıktığını dile
getirdi.
Üç arkadaşıyla 2014'te çıktıları cemaat evinde yaklaşık bir yıl kaldıklarını
aktaran Tahir Tarımer, şöyle devam etti:
"Bu evde ara ara sohbetler oluyordu. Ben de birkaç defa katıldım. Sohbetlerde
FETÖ elebaşının kitapları okunuyor ve videoları izletiliyordu. Sohbeti dışardan
gelen biri veriyordu. Evde kilitli bir oda vardı, içeride ne olduğunu
bilmiyorduk. Bir yıl sonra evde kalmak istemediğimi söyledim. Ancak maddi
durumumuz nedeniyle başka bir ev ayarlayamadım ve tekrar FETÖ evine döndüm."
FETÖ ile ilişkili bir görev alamadığını ve bir yapılanmada bulunmadığını iddia
eden Tahir Tarımer, sadece eğitim hayatında yaşadığı maddi zorunluluk nedeniyle örgütün
evlerinde ve yurtlarında mecburi olarak kaldığını savundu.
Mahkeme başkanın çağrı üzerine "Bank Asya'ya para yatırarak destek oldunuz mu?"
sorusuna sanık, "Bank Asya'ya kredi kartı almak için müracaat ettim. Kartlardan
ücret kesimi olmadığı için 200 lira yatırdım daha sonra ailem karşı çıktığı için
buradaki paramı çektim ve kartı da almadım." diye cevap verdi.
Sanık, iddianamede yer alan, "Adına kayıtlı iki GSM hattını, örgütün jandarma
mahrem yapılanmasında görev yapan iki kişiye verdiği" yönündeki suçlamayı
görünce şaşırdığını anlattı.
Söz konusu hatların kendisine ait olmadığını ileri süren Tahir Tarımer, "Telefonum
kayboldu. Sonra yeni telefon aldım. Evrak imzaladım. Kendime başka bir hat
almadım, kimseye vermedim. Bana farkında olmadan abonelik sözleşmesi imzalatmış
olabilirler, bilmiyorum ama sadece telefon aldım. Hat almadım." diye konuştu.
Tarımer, üniversite hayatı boyunca ara ara FETÖ evlerinde kaldığını belirterek
şunları söyledi: ?Tekrar okula döndüm evde kalmak istemedim. Maddi imkansızlığım
nedeniyle bir arkadaşımla başka eve çıkmaya çalıştım. FETÖ?yle iltisaklı olmayan
bir eve çıktık. Maddi olarak imkanım olmadığı için idare edemedik. Tekrar FETÖ
iltisaklı eve geçtim. Bu evlere uyum sağlayamıyordum. Diğer arkadaşlarımda
kalıyordum. Ara ara gidiyordum? dedi.
Tarımer, iddianamede yer alan üniversitede öğrencilerin sorumluluğunu üstlendiği
M.G. ile yoğun şekilde irtibat kurmasına yönelik soruya ise, M.G. ile irtibat
kurduğunu ancak örgütteki yetkisini bilmediğini belirtti. Tarımer, ?Üniversite
yıllarının sonlarına doğru FETÖ evlerinde kaldım. Üniversite hayatım boyunca ara
ara FETÖ iltisaklı evlerde kaldım. Ancak M.G. ile irtibatımı koparamadım. Benden
yaşça büyük ve vefalı olduğum için. Ancak beni telefonla arıyordu. Ben de meşgul
olduğumu söylüyordum. Bu konuşmalarda FETÖ ile ilgili konuşmuyorduk. FETÖ
evinden neden ayrıldığımı sordu. Ben de yapamadığımı söyledim? diye konuştu.
Bank Asya'ya hesap açtırma sorusuna cevap veren Tarımer, ?Okulda arkadaşlarımla
para kazanmak için network işi yapıyorduk. Bunun için de kredi kartına ihtiyacım
vardı. Bu banka da kesinti yapmıyordu. Hesap açtırdım, 200 TL yatırdım. Ancak
ailem buna karşı çıktı. Sonra parayı çektim. Hesabı kapattım? ifadelerini
kullandı.
Tarımer iddianamede yer alan, adına kayıtlı iki GSM hattını, örgütün jandarma
mahrem yapılanmasında görev yapan iki kişiye verdiği yönündeki ifadeleri görünce
şok olduğunu söyledi. Tarımer, ?Hatlar bana ait değil, bu durumdan haberim yok.
Telefonum kayboldu. Sonra ben telefon almaya gittim ve telefon aldım. Evrak
imzaladım. Kendim bir hat almadım, kimseye vermedim. Bana farkında olmadan
abonelik sözleşmesi imzalatmış olabilirler, bilmiyorum ama sadece telefon aldım.
Hat almadım? dedi.
Pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini belirten Tarımer, ?Ben FETÖ ile
ilişkili bir görev almadım, herhangi bir yapılanmanın içinde yer almadım. Maddi
zorluk nedeniyle kaldım. Ailem muhafazakar olduğu için, maddi yetersizliğim
nedeniyle mecburiyetten kaldım. Zaten çok kalmadım. Pişmanlık hükümlerinden
faydalanmak istemiyorum. Ben bunların anayasal düzene kastedeceğini bilmiyordum
o zamanlar anlayamadım yani? ifadelerini kullandı.
Tanıklar T.O., İ.E., O.H., M.D. ve M.Ö. de sanık Tarımer?in, FETÖ ile ilişkisi
olmadığını söyledi, ara ara evlerinde kaldığını doğruladı. Sanığın ağzından FETÖ
ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir şey duymadıklarını belirtti.
Tanıklardan S.C. ise Tarımer'i tanımadığını, Bylock yazışmalarında sadece ismini
duyduğunu ve hiçbir şekilde yüz yüze görüşmediğini ve telefon ile de iletişime
geçmediğini dile getirdi.
Mahkeme heyeti M.F.M., S.B. ve M.G.K.?nin tanık olarak dinlenmesine, iddia
edilen konunun Gaziantep ilinde gerçekleştiği için pişmanlık yasasından
faydalanıp faydalanmaması konusunda Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğüne yazı
yazılmasına, sanık Tarımer'in adli kontrol ve yurt dışına çıkma yasağının
devamına karar vererek, duruşmayı 13 Aralık 2022'ye erteledi.
Olay
Acil serviste görevli doktor Tahir Tarımer ile 14 Mart'ta hastaneye apandisit şüphesiyle
tedaviye gelen Jandarma Uzman Çavuş A.A. arasında tartışma çıkmıştı. A.A'nın
doktoru darbettiği öne sürülmüştü.
A.A, olay sonrasında hakkında adli ve idari işlem başlatıldığı için tedbiren
görevinden uzaklaştırılmıştı. Soruşturma kapsamında güvenlik kamerası kayıtları
ayrıntılı şekilde incelenmiş ve dosyadaki tüm delillerle değerlendirilerek A.A.
görevine iade edilmişti.
Uzman çavuşun elinden evrak almaya çalıştığı güvenlik kamerasında görülen doktor
Tahir Tarımer hakkında ise idari soruşturma başlatılmıştı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturmasında adı geçen Tahir
Tarımer, 2
ay açığa alınmış, Sağlık Bakanlığınca görevlendirilen müfettişin raporunun
ardından da memurluktan ihraç edilmişti.
Sanık hakkında "terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar
hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edilmişti.
Diyarbakır: Vali yardımcısının yargılanmasına başlandı
Diyarbakır'da, operasyonel hatlarla FETÖ'nün Mülkiyelilerden sorumlu mahrem yapı
imamlarıyla şifreli iletişim kurduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen ve 5 ay
önce tutuklanan eski Mardin Vali Yardımcısı Coşkun Öztürk'ün yargılanmasına
başlandı.
14 Kasım'da Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi?ndeki duruşmada hazır bulunan tutuklu
vali yardımcısı, adli ve idari soruşturmaya konu olan ardışık aranmaların
belirlenen kriterlerin hiçbirine uymadığını belirterek, şöyle konuştu:
Şifreli aramadan bahsedilmektedir, benim telefonumun son 2 hanesinin numaraları
değiştirilerek arandığı söylenmektedir, bu aramalar kesinlikle şifreli aramalar
ve örgütsel aramalar değildir.
Benimde içinde bulunduğum 36 kişinin ismini veren Mustafa Güzel'i tanımıyorum.
Benimle ilgili ?Yapı içinde olduğunu hatırlıyorum, ama yüzde yüz emin değilim'
demiş, sonrası ifadesinde ise ?Kimsenin hakkına girmek istemiyorum.
Coşkun Öztürk'ün yapı içinde olduğuna dair bilgim yok' demiştir. Bence
dinlenilmesine de gerek yoktur.
Örgütün kaymakamlara gizli namaz kılmaları, eşlerinin başlarını açmaları ve
vakıf harcamalarının seçimden sonra yapılması yönünde talimat verdiği
belirtilmiş olsa da, ben açıktan namazını kılan 3-4 kişiden biriyim. İdari
personele de sorulabilir.
Eşim de evlendiğimizden sonraki yıl kendi rızasıyla başını örtmüştür. Gönen
Kaymakamlığı yaparken de vakıf harcamaları ve sosyal yardımları da seçimden önce
yaptım. Örgüt toplantılarına katılmadım, bu yapıyla bir bağım yok.
Mahkeme, sanığın tahliyesine, aleyhine ifade veren ve etkin pişmanlıktan
yararlanan tanıkların da dinlenilmelerine karar verip duruşmayı ileri bir tarihe
erteledi.
BTK GÖNDERDİ KOM VE TEM DAİRE BAŞKANLIKLARI TESPİT ETTİ
İddianamede, Bilgi Teknolojileri Kurumundan gönderilen HTS ve baz bilgileri
incelendiğinde vali ve kaymakamlardan sorumlu mülkiye teşkilatı mahrem
yapılanmasında yer alan 33 kişinin tespit edildiği, bu kişilerin operasyonel hat
olarak kullandıkları GSM numaralarının incelenmesiyle örgütün farklı bir
iletişim yöntemi olan ankesör ve ardışık aramalarda kullanıldığı belirtildi.
SON İKİ RAKAMIN YERİNİ DEĞİŞTİRİP ŞİFRELEME YAPMIŞLAR
Sanık vali yardımcısının kullandığı telefon hattının İstanbul ve Ankara'da iki
farklı ankesörlü sabit hattan arandığı belirtildi.
Sanık Coşkun Öztürk'e ait GSM hatları üzerinden 2 mülkiye mahrem imamının
kullandığı operasyonel hatlardan 79 kez, farklı bir mahrem yapı sorumlusunun
hattından da 8 kez irtibat kurulduğu iddianamede yer aldı.
Mahrem yapıdaki imamların kullandığı ve vali yardımcısı Öztürk'ü aradıkları
hatların sadece örgütsel görüşmelerde kullanılan operasyonel hatlar olduğu
vurgulandı.
Mülkiye imamlarının sanığın telefon numarasının son iki rakamının yerini
değiştirerek şifreleme yaparak kendi telefonlarına kaydettikleri, ancak arayan
kişinin şifreleme yaptığı kaydetmeyi unutarak son 2 rakamı yer değiştirmeden
hatalı arama yaptığı, bunu fark edince de tekrar son iki numarayı yer değiştirip
sanığı aradığı tespit edildi.
Sanığın haklarında FETÖ'den soruşturma bulunan kişilerle de para transferleri
yaptığı, Bank Asya'da hesabının bulunduğu kaydedildi.
Sanığın arandığı operasyonel hatlarla ilgili yapılan görüşmelere açıklık
getiremediği ve 2009 yılından beri örgütle olan bağını koparmadığı kaydedildi.
MAKAM ŞOFÖRÜ TANIK OLDU
İddianamede sanığın makam şoförlüğünü yapan A.A'nın tanık olarak alınan
ifadesine de yer verildi. A.A'nın vali yardımcısı ile ilgili ifadeleri şöyle:
Gönen Kaymakamlığı yaparken ben de makam şoförüydüm. Kendisi çok sert mizaçlı
biriydi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında izne ayrıldığı halde Gönen'den
ayrılmadığını duydum.
15 Temmuz gecesi olaylar yaşanırken vatandaşlarla dışarıdaydık, ama Coşkun
Öztürk'ü hiçbir şekilde görmedim. FETÖ'nün Gönen teşkilatı olarak bilinen
kişilerden Burç Yurdu sorumluları makama gelirdi. Odanın kapısı kapandığı için
ne konuşulurdu bilmiyorum. Görüşmeler 20 dakika sürerdi.
Ankara: Özbekistan?dan getirilen FETÖ terör örgütü sanığı Gürbüz Sevilay için
15 yıl hapis istemi
Ankara'da, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığının operasyonuyla yurt
dışında yakalanıp Türkiye'ye getirilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sanığı
Gürbüz Sevilay için yargılandığı davada 15 yıla kadar hapis istendi.
15 Kasım'da FETÖ sanığı Gürbüz Sevilay, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki
duruşmaya, başka bir ilden tutuksuz sanık olarak video konferans yöntemi ile
katıldı.
Mahkeme heyeti başkanı, mahkeme salonunda önceki duruşmada alınan ara karar
nedeniyle dava dosyasına gelen evrakı okudu.
Ardından esas hakkında mütalaasını sunması için savcıya söz verdi. Mütalaada,
Özbekistan?da yakalanıp Türkiye?ye getirilen Sevilay?ın "örgüte silah sağlamak"
ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" ile suçlandığı belirtildi. Mütalaada,
Sevilay'ın terör örgütü PKK mensuplarına mühimmat temin ettiği suçlaması için
yeterli delil bulunmadığı ifade edilirken sanığın FETÖ irtibatının tespit
edildiği aktarıldı.
Sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla
kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Duruşma, Sevilay ve avukatının mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre
talep etmesi nedeniyle 17 Ocak 2023'e ertelendi.
AÇILAN VEYA AÇILACAK DAVALAR
Gaziantep: FETÖ?cü komisere ?soruları çaldığı? gerekçesiyle dolandırıcılık
davası açıldı
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütüne üye olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapisle
cezalandırılan komiser M.A. hakkında soru çalarak komiser olduğu gerekçesiyle
'nitelikli dolandırıcılık' suçundan da ayrıca dava açıldı. İddianamede sanığın
10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
12 Ağustos'taki gelişmeye göre, Gaziantep'te görev yaparken FETÖ terör örgütü
üyesi olmak suçundan meslekten ihraç edilen ve 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılan
komiser M.A. ile ilgili İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün
şikâyeti üzerine dolandırıcılık suçundan ikinci bir dava açıldı.
2010 yılındaki komiserlik sınavında soruların çalındığı listede yer aldığı
tespit edilen M.A.'nın ayrıca komiserliğe geçtikten sonra maaşındaki farkların
da kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle faiziyle birlikte geri ödenmesi istendi.
Gaziantep Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, iki ihbarcının şikâyeti
üzerine başlatılan soruşturmada FETÖ mensubu emniyet kadrosundaki kişilere
komiser ve komiser yardımcılığı sınavındaki soruların çalınarak önceden bu
kişilere dağıtıldığı bunlardan birinin de sanık M.A olduğu bildirildi.
KURAN'A EL BASTIRIP SORULARI VERDİLER
İhbarlar üzerine Emniyet Genel müdürlüğünce TEM ve İstihbarat Daire
Başkanlıkları ile Teftiş Kurullarınca da bu konuda tespitler yapıldığı
belirtildi.
İddianamede, FETÖ üyesi polislerin komiserlik sınavı öncesinde rapor veya
senelik izin aldıkları, bu dönem içinde örgüte ait evlerde sınavlara
hazırlandıkları kaydedildi.
Yanlarına örgüt abisi, imam veya polislerin gelerek kendilerine soruları
vermeden önce yemin ettirildikleri, Kuran-ı Kerim'e el bastırıp sadakatlerini
bildirdikten sonra da Polis Akademisi Başkanlığı tarafından hazırlanan 80
sorunun gösterildiği ve bu soruların sınava girecek kişilere A4 çıktısı olarak
verildiği kaydedildi.
?ÖRGÜTE SADAKATİ EN ÜST SEVİYEDE KİŞİ?
Bazı FETÖ'cü polislere projeksiyon cihazıyla duvara yansıtılarak soruların
gösterildiği, bazılarına da CD veya Flash bellekte teslim edildiği, bu şekilde
yazılı sınav sorularını ve cevaplarını sınav öncesi ele geçirip haksız ve hileli
şekilde sınavı geçerek yüksek meblağda maaş alarak devlet hazinesini zarara
uğrattıkları ifade edildi.
Emniyet mahrem yapı imamlarının, tüm emniyet mensuplarını fişlediği listelerin
ele geçirilmesiyle emniyet içindeki FETÖ'cü personelin de deşifre olduğu, bu
listede adı geçenlerin yüzde 78'inin komiserlik sınavını haksız biçimde kazanan
FETÖ'cüler olduğu belirlendi.
Mahrem imamlarda ele geçen FETÖ'cü polislerin kayıtlarının tutulduğu veri
inceleme raporuna göre, örgüt imamlarının sanık hakkında A5 kodlamasıyla, FETÖ
mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı en üst seviyede olan kişi
olarak kayıtlara geçirildiği belirtildi.
HAKSIZ MAAŞLAR ALARAK HAZİNEYİ ZARARA UĞRATTI
Sanığın soru ve cevapları elde ederek cevap kâğıdına önceden öğrendiği soruların
cevaplarını yazarak başkalarını aldatacak şekilde düzenlediği, sınava giren
diğer adayların zararına, kendi yararına olacak şekilde sınavı kazandığına dair
resmi belgeyi düzenlettirdiği kaydedildi.
İddianamede, sanığın sınavı kazanmasıyla Emniyet Genel Müdürlüğünce düzenlenen
kursa katılıp İçişleri Bakanlığınca komiser yardımcısı olarak atandığı,
usulsüzce atandığı kamu görevi nedeniyle haksız şekilde maaşlar alarak kamuyu
zarara uğrattığı için nitelikli nitelikli dolandırıcılık suçundan
cezalandırılması istendi.
2010?daki Polislikten Komiserliğe Geçiş Sınavı?nda yazılı sınav öncesinde
sorulara erişerek bunları örgüt mensuplarına verdiklerinin tespiti üzerine
yüzlerce polis hakkında ?FETÖ üyeliğinden? davalar açılmış ve birçoğu ceza
almıştı.
İstanbul: Eski Büyükelçi FETÖ'nün Çatı dosyasından çıktı
İstanbul'da, Türkiye?nin eski Gana Büyükelçisi Şentürk Uzun hakkında, FETÖ
soruşturması kapsamında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla
kadar hapis cezası istemiyle açılan davada savcı sanık hakkında 6 yıl 10 ay 15
gün hapis talep etti.
13 Eylül'deki gelişmeye göre, Türkiye'nin eski Gana Büyükelçisi Şentürk Uzun
hakkında, FETÖ soruşturması kapsamında, ''silahlı terör örgütüne üye olmak''
suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Sanığın
yakalandığı adreste yapılan aramada, bilgisayarda yazılan arama esnasında
yapılabilecekler başlıklı arkalı önlü talimatların yer aldığı bir kağıt ile
Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben aramaya katılan kolluk görevlilerinin şikayet
edilerek "görevi kötüye kullanmak, tehdit ve hakaret" suçunu işlediklerine dair
3 sayfalık bilgisayar çıktısı ele geçirildiği belirtildi.
BYLOCK KULLANIYORDU
İddianamede, sanığın cep telefonunda 9 Kasım 2014'ten itibaren örgütün şifreli
haberleşme programı ByLock kullandığı, Ankara Başsavcılığının FETÖ ana çatı
soruşturması kapsamında örgütün üst düzey yetkililerinden Osman Karakuş, Sait
Aksoy, Mustafa Muhammed Güner, Ahmet Can ve Abdullatif Kaplan ile irtibatlı
olduğu belirtildi.
6 YIL 10 AY HAPSİ İSTENDİ
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama kapsamında duruşma
savcısı sanık Şentürk Uzun'un esas hakkında mütalaasını verdi. Cumhuriyet
savcısı eski Gana Büyükelçisi Şentürk Uzun hakkında 6 yıl 10 ay 15 gün
mahkumiyete dair hüküm kurdu. Dava ileri bir tarihe ertelendi.
Ankara: Firari emniyet mahrem imamı 5 yıl sonra yakalandı
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) emniyet mahrem imamlarından firari
Ömer Yolalan, hakkında gözaltı kararı çıkarıldıktan 5 yıl sonra yakalandı.
19 Eylül'deki gelişmeye dair gelen bilgilere göre, Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, örgütün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik soruşturması
kapsamında 2 Ağustos 2017'de Yolalan için gözaltı kararı verdi.
O tarihte ikametgahında bulunamayan ve hakkında tutuklamaya yönelik yakalama
kararı çıkarılan Yolalan, 13 Eylül'de Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü
ekiplerince evinde gözaltına alındı.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusunda, yakalama kararından haberinin
olduğunu belirten Yolalan, psikolojik nedenlerden dolayı bugüne kadar teslim
olmadığını söyledi.
Firar olduğu süre boyunca adına kayıtlı ikametgahında kaldığını iddia eden
Yolalan, tutuksuz yargılanmayı talep etti.
Mahkeme, "silahlı terör örgütü yöneticiliğiyle" suçlanan Yolalan'ı tutukladı.
Mahrem yapıda müdür
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesine göre, Elbistan Cumhuriyet
Başsavcılığınca 2017'de yürütülen soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan
bir örgüt mensubu, Yolalan'ı teşhis etti.
Bunun üzerine yapılan araştırmada Yolalan'ın, Faruk kod adıyla FETÖ'nün sözde
Ankara emniyet mahrem yapılanmasında "A vasfında müdür" olarak görevli olduğu
belirlendi.
Örgütsel iletişim için başkaları adına kayıtlı hatların yanı sıra ByLock
kullanan Yolalan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Milli Eğitim Bakanlığından
ihraç edildi.
Sanık Ömer Yolalan'ın, 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.
Adana: FETÖ hükümlüsünün itirafları sonrası yeniden dava açıldı
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği suçlamasıyla yargılandığı
davada etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapis cezasına
çarptırılan eski öğretim görevlisi hakkında, karar duruşmasında 2010 yılındaki
Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sorularını örgütün
"mahrem imamı"ndan aldığını itiraf etmesi üzerine 15 yıla kadar hapis cezası
istemiyle yeniden dava açıldı.
19 Ekim'deki gelişmeye göre, Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümünde 2010?da araştırma görevlisi olan ve hakkındaki FETÖ
soruşturması kapsamında 2017?de meslekten ihraç edilen A.E, 7 Mayıs 2019?da
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığı davada ?silahlı terör örgütüne üye
olma? suçundan etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapis cezasına
çarptırıldı.
Tutuksuz sanık hakkında, karar duruşmasında 2010 yılındaki ALES sorularını
FETÖ?nün ?mahrem imamı?ndan aldığını itiraf etmesi sonucu Adana Cumhuriyet
Başsavcılığınca yeniden soruşturma başlatıldı.
Soruşturmanın ardından hazırlanan ve Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul
edilen iddianamede, A.E. için ?resmi belgede sahtecilik?ten 5, ?zincirleme
olarak kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık? suçundan 10 yıla
kadar olmak üzere 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İddianamede, FETÖ?nün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma
stratejisi ayrıntılı şekilde anlatılarak, delil olarak müşteki Çukurova
Üniversitesinden elde edilen belgeler ile sanığın sınav, mesleğe kabul ve maaş
belgelerine yer verildi.
İddianamede, A.E?nin karar duruşmasındaki şu itiraflarına yer verildi:
FETÖ ile ilk olarak 2001?de tanıştım. 2008?de bana ?Alim? kod adı verildi. 2010
bahar dönemi ALES?ten önce H.Ö. beni Konya?da bir eve çağırdı.
Bana önceden hazırlanmış bir yemin metnini okutarak, ?Sana göstereceğim şeyleri
hiç kimseye söylemeyecek ve bu konuda yemin edeceksin.? şeklinde telkinde
bulundu.
Söylediği şekilde yemin ettim. Yemin sonrasında evin farklı bir odasında
cebinden harici bellek çıkardı.
Kendi yanında getirdiği bilgisayara taktı. Bir yazı çıkınca oraya şifre girdi.
Sonra klasör açıldı. Oradan da ayrı bir dosya açtı. Bu arada odanın içinde
projeksiyon kurulmuştu.
Projeksiyondan yaklaşık 70 soru ve yorumlu cevap yazılarının bulunduğu sayfalar
açıldı. Projeksiyon üzerinden ALES sınav soruları ve cevaplarını açarak
ezberlememi istedi.
Ben de ezberledim. Evden çıkarken aynı şekilde kimseye söylememem konusunda beni
sıkıca uyardı. H.Ö. sınava girdikten hemen sonra ?hayırlı olsun? diyerek beni
tebrik etti. 70 sorunun tamamı bu sınavda çıktı. Sınavdan 83 puan aldım.
Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde 2010?da
araştırma görevlisi olarak göreve başladım. Ben bu yapının terör örgütü olduğunu
anladım ve bildiklerimi samimi bir şekilde anlattım.
İddianamede, H.Ö?nün örgütün ?mahrem imamı? olduğu belirtilerek, şunlar
kaydedildi:
A.E?nin bu sınavda haksız yere elde ettiği puanla 1 Eylül 2010?da Çukurova
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde öğretim görevlisi
kadrosuna atamasının yapıldığı, görevden ayrıldığı 16 Ekim 2017 yılına kadar
toplamda 255 bin 380 lira maaş almak suretiyle kamuyu zarara uğrattığı,
iradesini FETÖ?ye terk ederek örgüt adına hareket ettiği, cevap kağıdını içerik
itibarıyla başkalarını aldatacak şekilde sahte olarak düzenlediği, oluşturduğu
sahte belgeyi hile unsuru olarak kullanıp kamu kurumu niteliğindeki Çukurova
Üniversitesini aldatarak sınava giren diğer adayların zararına ve kendi yararına
olacak şekilde sınavı kazandığına dair resmi belgeyi düzenlettirmeyi amaçladığı,
görevine usulsüzce atandığı, kamu görevi nedeniyle haksız kazanç elde ettiği ve
üzerine atılı cürümleri FETÖ faaliyetleri çerçevesinde işlediği dikkate alınarak
sanığın ?resmi belgede sahtecilik? ve ?zincirleme olarak kamu kurum ve
kuruluşlarının zararına dolandırıcılık? suçlarından cezalandırılması talep
olunur.
Sanığın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Öte yandan, A.E?nin ?silahlı terör örgütüne üye olma? suçundan etkin pişmanlık
hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapse çarptırıldığı dosyanın istinaf incelemesi
sürüyor.
Paralel yapı-13 Haziran (2018) 'İstanbul 6 sanık Futbol Yapılanması' davası
(bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(01 Aralık 2022, 11:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: