OdaTV davasına 3 aylık aranın ardından 19. duruşma ile devam ediliyor. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hanefi Avcı'nın sözleri duruşmaya damga vurdu. 'Wikileaks ve Stratfor belgeleriyle, 7 Şubat darbesi denilen durumun' yazdıklarını doğruladığını öne süren Avcı, 'Cemaat cemaat olsun sorun yok. Cemaat kendi mecrasında durmalı, ama devleti yönlendirmek istiyorsa, dış politikayı yönlendirmek istiyorsa, polisi ve askeri yönlendirmek istiyorsa bu felakete götürür. Ülke felakete gider.' diye konuştu. Duruşma sonunda ara karar alan mahkeme heyeti, Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük'ün tahliyesine karar verdi. Ancak başka davalardan tutuklu olan bu sanıklar cezaevinden çıkamayacak.
12.12.2013 13:16 Odatv davasına 3 aylık aranın ardından devam ediliyor. İstanbul Çağlayan'daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2'si tutuklu 13 sanıklı duruşmada, tutuklu sanıklar Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmaya eski Emniyet Genel Müdür Yadımcısı Emin Arslan, Hanefi Avcı'nın avukatı olarak ilk kez katıldı.
Duruşmayı, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcisi Barry White, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Patrick Le Hyaric, Fransız Komünist Partisi yöneticileri Danièlle LeBail ile Sylvie Jan ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ile Fransız Gazeteciler Sendikası yöneticisi Patrick Kamenka da takip ediyor.
-Deniz Baykal 19 Aralık'ta ifade verecek-
Davanın başında Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, CHP milletvekili Deniz Baykal'ın tanık olarak ifadesinin alınması için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazıldığını hatırlattı. Mahkeme Başkanı, Ankara'daki talimat duruşmasının 19 Aralık 2013'te yapılacağını bildirdi.
SANIK HANEFİ AVCI'NIN SAVUNMASI
Duruşmanın başlamasından sonra söz alan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, sözlerine, “Bu davada benim yargılanmamın tek sebebi yazdığım kitaptır. Bu davanın sahte delillerle yürütüldüğünü arz edeceğim” diyerek başladı.
"Bu ülkede kimseye kitap yazdığı için örgüt mensubu suçlaması yapılmadı. Örgüt mensupları ve liderleri dahi kitap yazdı ancak buna suçlama getirilmedi” diyen Avcı, “Wikileaks ve Stratfor belgeleriyle, 7 Şubat darbesi denilen durumun” yazdıklarını doğruladığını öne sürdü.
Avcı, bilgisayarlara yapılan korsan saldırının bir sosyal mühendislik saldırısı olduğunu ve Emniyet’ten bazı isimlerin de bu sürece katıldığını öne sürerek, “Yazdığım kitapta adı geçen bir savcı benden şikayetçi olunca 8 yıllık HTS incelemesi yapmak istiyor. Mahkeme reddediyor. 8 yıllık yapamazsın deniyor. Ama buna rağmen savcı kendi yazı yazıp inceleme yaptırıp dosyaya koyuyor. Kimse de hesabını sormuyor" dedi.
Hanefi Avcı’nın en ilginç iddiası ise, bazı polislerin yasal olmayan şekilde cezaevine girdiğini ve sanıklara itirafçı olmayı teklif ettiğini öne sürmesi oldu:
“Davaya bakıyorsunuz polisler yasadışı şekilde cezaevine gidiyor ve sanığa gizli tanık olmayı teklif ediyor.
2009 yılında bir Ergenekon sanığına, daha Odatv davası yokken benim adımı soruyorlar. Peki bu hazırlık neden? Ben bu kitabı neden yazdım? Cemaat cemaat olsun sorun yok. Cemaat kendi mecrasında durmalı; bu yapılanlar ülkeyi felakete götürür.
Ama devleti yönlendirmek istiyorsa, dış politikayı yönlendirmek istiyorsa, polisi ve askeri yönlendirmek istiyorsa bu felakete götürür. Ülke felakete gider. Cemaat cemaatliğini bilmeli ve yerinde olmalı. Ama devletin içerisine girerse halkın devlete güveni kalmaz. Çok şikayetçi görünüyor olabilirim. Ama içim rahat. Ne mutlu ki iftira atanlardan olmadım iftiraya uğrayan oldum. Bir gün bu iftiraları atanlar, bu sahte delilleri yaratanlar da konuşacak, emin olun onlar da itiraf edecekler. Artık biri çıkıp Emniyet’i cemaate teslim ettik öbürü kaç valisi var diyor.”
Avcı, bu davada yargılanmasının tek sebebinin yazdığı kitap olduğunu iddia ederek, davanın sahte delillerle yürütüldüğünü öne sürdü.
Avcı, "Devrimci Karargah" davasından tutuklandığı sırada kitabı "Ergenekon"un isteği üzerine yazdığına dair suçlamaların olduğunu ifade ederek, "4 ay sonra 'Odatv' aramasında söz konusu suçlamaya dair belge bulundu. Bir kitaba dava açmak için zamanaşımı süresi, 4 aydır. Benim kitabıma açılan dava, 14 ay sonra açılmıştır. Bir kişiyi, aynı davadan 2 kez yargılayamazsınız. Ama ben aynı kitaptan 4. kez yargılanıyorum" dedi.
Türkiye'de kimseye kitap yazdığı için örgüt mensubu suçlaması yapılmadığını, örgüt mensupları ve liderlerinin dahi kitap yazdığını ancak buna suçlama getirilmediğini anlatan Avcı, "Peki kitapta yazdıklarım doğru mu? Başta tepki gösterenler, bugün kitaba bir daha baksınlar. Bugün yazılanların doğrulandığı görülüyor. Wikileaks ve Stratfor belgeleriyle, '7 Şubat darbesi' denilen durumun ardından konuşulanlarla, yazdıklarım doğrulandı. Artık biri çıkıp 'Emniyeti cemaate teslim ettik', öbürü 'Kaç valisi var diyor" ifadelerini kullandı.
Devrimci Karargah davası için hakkında tahkikat yapılmaya başlandığı gün, kendisi, Sabri Uzun ve Emin Arslan ile Nedim Şener'in telefon tapelerinin deşifre edildiğini öne süren Avcı, bunun önceden kurgulandığını, "Odatv operasyonu" olmadan kitapla ilgili televizyon konuşmalarının izlendiğini ve deşifre edildiğini iddia etti.
Avcı, kitabı çıktıktan sonra Odatv'nin bu konuyla ilgili haberinin çıktığını belirterek, ilk haberlerini kitaptan bir gün sonra yaptıklarını hatta haberi başka bir siteden aldıklarını, bu nedenle odatv'dekilerin kitaptan haberinin olmadığını ileri sürdü.
-Mahkeme Başkanı: "Bu davadan tutuklu değilsiniz" -
"Ben 28 Şubat'a ve Susurluk'a karşı çıktım. Gidip tek ifade veren insanım. Bu yüzden suçlandım" diyen Avcı, "Sabah kalkıp Ergenekoncu mu oldum? Bir sürü terör örgütü, bana karşı eylem yapacak diye tebligat yapıldı. Ben aynı örgütlere üyelikle suçlanıyorum. Dünyada böyle bir şey yok. Akla ve mantığa aykırı. Devrimci Karargah davasında, havan topu atan adam var. Onlara verilen ceza, 5 yılla başlıyor. Benim aynı davada ruhsatlı silahıma 6 yıl ceza verildi. Eylem yapan benden daha az ceza alıyor. Örgüt üyesi, o davada serbest, ben tutukluyum" diye konuştu.
Avcı'nın sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Siz bu davada, bir dakika bile tutuklu kalmadınız" dedi.
Bunun üzerine Avcı, "O davadan tutukluyum diye buradan tutukluluğumun sayılmaması doğru değil. Ben savcıları eleştirdim. Bu benim hakkım" ifadelerini kullandı.
Avcı, yazdığı kitapta adı geçen bir savcının kendisinden şikayetçi olduğunu ve 8 yıllık HTS incelemesi yapmak istediğini ancak mahkemenin bu talebi reddettiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Ama buna rağmen, savcı yazı yazıp inceleme yaptırıp dosyaya koyuyor. Kimse de hesabını sormuyor. Bir Ergenekon sanığına, 2009 yılında daha Odatv davası yokken, benim adımı soruyorlar. Peki bu hazırlık neden? Ben bu kitabı neden yazdım? Cemaat cemaat olsun sorun yok. Cemaat kendi mecrasında durmalı; bu yapılanlar ülkeyi felakete götürür. Ama devleti yönlendirmek istiyorsa, dış politikayı yönlendirmek istiyorsa, polisi ve askeri yönlendirmek istiyorsa, bu felakete götürür. Ama devletin içerisine girerse, halkın devlete güveni kalmaz. Çok şikayetçi görünüyor olabilirim. Ama içim rahat. Ne mutlu ki iftira atanlardan olmadım, iftiraya uğrayan oldum. Bir gün bu iftiraları atanlar, bu sahte delilleri yaratanlar da konuşacak, emin olun onlar da itiraf edecekler."
SANIK YALÇIN KÜÇÜK'ÜN SAVUNMASI
Avcı'nın ardından söz alan ve kürsüye çıkan Yalçın Küçük, cezaevindeyken dönemin Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in istifasını bir gün önceden bildiğini, savcı Zekeriya Öz'ün görevden alınacağını önceden bildiğini ve eski Mahkeme Başkanı Resul Çakır'ın Yargıtay'a gideceğini yine önceden bildiğini savunarak, söylediklerini salondaki sanıklara ve avukatlarına doğrulattı.
Bunun üzerine, Mahkeme Başkanı Ekinci "Sıra bize geldi galiba" dedi. Küçük'ün de "Sizin için başka bir maruzatım var" demesi üzerine, salonda gülüşmeler yaşandı.
Davanın iddianamesini savcıların yazmadığını iddia eden Küçük, savcı Cihan Kansız'la ilgili soruşturma istediklerini belirterek, "Bir gün, Kansız televizyonlara çıkıp 'iddianameyi yazmaya başladık' dedi ama iddianame aynı gün çıktı. Bu iddianamenin çırak polisler tarafından yazıldığından kuşku yoktur" şeklinde konuştu.
-Mahkeme Başkanı: 2009’da kitap yoktu, neden sizi seçtiler?-
Avukatların taleplerinin ardından mahkeme başkanı Mehmet Ekinci ara vermeden önce tutuklu sanık Hanefi Avcı’ya soru sormak istediğini belirtti. Avcı’ya “Daha önceki savunmalarınızda yazdığınız kitap yüzünden tutuklandığınızı söylediniz. Ancak 2009 yılında da sizin hakkınızda yürütülen soruşturmalar varmış. O zaman daha kitap ortada yoktu. Peki o zaman neden sizi seçtiler?” diye sordu.
Başkanın sorusunu cevaplayan Hanefi Avcı, “Emniyette o dönem cemaatçilerle ilgili bir rapor hazırladılar. O raporda benim de adım vardı. Ben o zaman bu rapora karşı çıktım. Daha sonra hükümet değişti cemaat polisin içinde çoğalmaya başladı. Bu kez cemaatçiler fişleme yapmaya başladı. Ben buna da karşı çıktım. 28 Şubat döneminde Emin Aslan da askerlere ‘yanlış yapıyorsunuz’ demiştir. Kitaptan öncekiler idari soruşturmalardı. Kitap yazdıktan sonra da Devrimci Karargah davasına dahil edildim” dedi.
Avcı’nın sözlerinden sonra görüşü sorulan duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaanın hazırlanabilmesi için eksiklerin tamamlanmasının ardından dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesini istedi. Savcı, tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini de istedi.
HANEFİ AVCI VE YALÇIN KÜÇÜK'E TAHLİYE KARARI
Duruşma sonunda ara karar alan mahkeme heyeti, Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük'ün tahliyesine karar verdi. Böylece Odatv davasında tutuklu sanık kalmadı. Mahkeme, sanıkların tutuklu kaldıkları süre ve delilleri karartma ihtimallerinin olmadığını dikkate aldı. Mahkeme ayrıca iki sanığın da başka dosyalardan halen hüküm özlü olarak tutuklu olmalarını da dikkat aldı. Mahkeme tahliye müzekkerelerinin sanıkların bulundukları cezaevine gönderilmesine ve başka suçlardan tutuklu değil ise tahliye edilmesine hükmetti. Ancak Yalçın Küçük Ergenekon , Hanefi Avcı ise Devrimci Karargah davasından tutuklu oldukları için tutukluluk halleri devam edecek.
ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA GEÇİLİYOR
Eksikliklerin giderilmesinin ardından mütalaa hazırlanması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine karar veren Mahkeme, duruşmayı 1 Nisan 2014 tarihine erteledi.
(12 Aralık 2013, 13:16)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ODATV DAVASI DURUŞMALARI
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Odatv iddianamesinde ara
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
BAYKAL´A KASET KOMPLOSU MANŞETLERİMİZ
Baykal, Kaleli´yi suçladı
Baykal kasetinde 23 gözaltı
Baykal kaseti özel yetkili savcılarda
Baykal´ın kasetini Batum nasıl bildi?
Öymen´den şok Kılıçdaroğlu iddiası
HalkTV´yi satmayan Baykal´a Oda komplosu
Baykal Odatv´den çıkan notlara şaşırdı
Odatv´de şok belge: Baykal´a seks komplosu
Taciz CHP´yi karıştırdı
Savcıları göreve çağırdı, ifade vermiyor
Taciz için Baykal´dan bir rest bir talep