Oda TV´de yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler, ´yandaş medya´ tabirinin nasıl doğduğunu ve yaygınlaştırıldığını da ortaya koydu. Ergenekon´un yeni medya stratejisini belirleyen ´Ulusal Medya 2010´ isimli belgede, ´yandaş medya´ kavramının yaygınlaştırılması isteniyor. Belgede ayrıca Ergenekon davasının ´tertip´ olduğunun sürekli gündeme getirilmesi öngörülüyor.
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Oda TV´de yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler, ´yandaş medya´ tabirinin nasıl doğduğunu ve yaygınlaştırıldığını da ortaya koydu. Ergenekon´un yeni medya stratejisini belirleyen ´Ulusal Medya 2010´ isimli belgede, ´yandaş medya´ kavramının yaygınlaştırılması isteniyor. Belgede ayrıca Ergenekon davasının ´tertip´ olduğunun sürekli gündeme getirilmesi öngörülüyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV´ye yapılan baskının ayrıntıları gün yüzüne çıkıyor. Soner Yalçın´ın tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonda ´Ulusal Medya 2010´ isimli bir belge ele geçirilmişti. ´Gözlem´, ´Analiz´, ´Strateji´ ve ´Sonuç´ bölümlerinden oluşan belgede ilginç detaylar yer alıyor: Soruşturmalara destek veren medya organlarına yandaş medya damgası vurulmalı. Bunlar yıpratılmalı, yıldırılmalı. Operasyonların siyasal olduğu, TSK ve yüksek yargıya karşı yürütüldüğü işlenmeli. Dava dosyasındaki küçük hatalar soruşturmanın geneliyle özdeşleştirilecek. Davaların tertip olduğu işlenecek.
Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV isimli internet sitesine yapılan baskında ´Ulusal Medya 2010´ isimli bir belge bulunmuştu. Öncelikle belge 29 Ekim 1999 tarihli ´Ergenekon; Analiz Yeniden Yapılanma ve Geliştirme Projesi´ başlıklı Ergenekon belgesiyle benzerlik gösteriyor. Oda TV´de ele geçirilen belgelerde Ergenekon yapılanmasını yeniden faaliyete geçiren notlar tespit edildi. Temmuz 2010´da hazırlandığı iddia edilen ´Ulusal Medya 2010´ isimli dört aşamalı projede ulusal medyanın yeniden yapılandırılması ve iddia edilen Ergenekon terör örgütünün amacına yönelik lehte yayınlar yapılması amaçlanıyor. Ayrıca notlarda örgütün kontrolünde olmayan ulusal medyayı etkilemek, yönlendirmek ve örgütün kontrolünde olan ancak etkisiz ve eksik kalan medyayı yeniden yapılandırmak da planın bir parçası olarak yer alıyor.
´Ulusal Medya 2010´ isimli belge, ´Gözlem´, ´Analiz´, ´Strateji´ ve ´Sonuç´ bölümlerinden oluşuyor. ´Proje´ bölümünde ulusal medyaya, karşı medya gruplarının yıpratılması, yıldırılması bağlamında hayati görevler düştüğü anlatılıyor. Notlarda ulusal medya kuruluşlarının gelecek sorunu olduğuna inandırılması hedefleniyor. Plan notlarında Oda TV´nin zorunlu olduğu ve ´ulusal medyanın´ internet medyası kanadını temsil etmeye uygun bir isim olduğu belirtiliyor. Görsel yayın kanadının ise Doğu Perinçek grubunun Ulusal TV´si, Avrasya TV, Kanal B gibi kanallar, yazılı basın kanadının Cumhuriyet ve Aydınlık gibi yayınlar tarafından oluşturulabileceği ifade ediliyor. Ancak bu medya organlarının bünyesinde de ameliyat zorunluluğu olduğu dillendiriliyor.
TSK, medyaya karşı tutum geliştirmeli
Ergenekon terör örgütü davasıyla birlikte bu medya kuruluşlarının halk kesimlerine ulaşmasının zorlaştığı dile getiriliyor. Plan notlarında Türk Silahlı Kuvvetleri´nin yeni oluşan medya yapılanmasına karşı bir tutum geliştiremediği ifade ediliyor. Yeni süreçte medya üzerindeki TSK´nın etkisinin azaldığı ve TSK destekli medyayı şekillendirme operasyonlarının bitme noktasına geldiği anlatılıyor. Ancak TSK´nın Kemalist çizgide yayın yapan medya organlarına sahip çıktığı dile getiriliyor. Oda TV´nin akredite olarak desteklenmesi ise bunun en büyük göstergesi olarak değerlendiriliyor. Plandaki en ilginç notlardan biri de etiketlemeyle ilgili. Planın ´strateji´ bölümündeki notlarda kamuoyundaki yürütülen soruşturmalara destek veren medya organlarına yandaş medya damgasının vurulması gerektiği vurgulanıyor.
Dosyadaki küçük hatalar büyütülecek
Oda TV´de ele geçirilen belgenin ´Strateji´ bölümünde, yürütülmekte olan operasyonların siyasal olduğunun işlenmesi gerektiği aktarılıyor. Proje notlarında yapılan operasyonların TSK ve yüksek yargı başta olmak üzere anayasal kurumlara karşı yürütüldüğünün işlenmesi gerektiği belirtiliyor. Plan notlarında devam eden davalarla ilgili soruşturma sürecinde delillerin boşa çıkarılması, değersizleştirilmesi ve normalleştirilmesi için savunma makamlarının geliştirdiği argümanların kullanılması dikte ediliyor. Bu kapsamda dava dosyaları içindeki küçük hataların gündeme taşınarak davanın geneliyle özdeşleştirilmesi planlanıyor.
Davaların ´tertip´ olduğu işlenecek
Operasyonları yürüten kurumlara mensup olanlardan Ergenekon´un tezlerine ve faaliyetlerine destek veren, kamuoyunun yakından tanıdığı kişilere, Ergenekon ve benzeri davaların tertip olduğu yönünde açıklama yaptırılması için teknik destek sağlanması gerektiği vurgulanıyor. Projenin ´Sonuç´ bölümünde ise tüm Türk sanatçı, aydın ve gazetecilerin Kemalist ideoloji çatısı altında birleşmelerinin sağlanması amaçlanıyor. Ulusal Medya yapılanmasını oluşturmanın her Türk aydınına düşen bir sorumluluk olduğu aktarılıyor. Ayrıca, AK Parti ve Gülen hareketinin sivil faşist bir hareket ve ´diktatörlüğe uzanan yeşil bir devrim´ olarak anlatılması gerektiği ifade ediliyor. ( Zaman)
Odatv´ye TSK desteği: 30 Ağustos resepsiyonuna davet
Odatv´de ele geçirilen Ulusal Medya 2010 planında odatv´nin akredite edilerek desteklenmesi tavsiye ediliyordu. Bu plan hayata 2009 yılında geçirilmiş. İşte akredite olayının perde arkası.. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Soner Yalçın´ın sahibi olduğu Odatv´de yapılan aramada bulunan ?Ulusal Medya 2010? adlı 4 aşamalı projede Ergenekon davasına ilişkin çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Ele geçirilen belgede ulusal medyanın yeniden yapılandırılması ve iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü´nün amacına yönelik lehte yayınlar yapılması amaçlanıyor. 4 aşamalı planda Odatv´nin ´Ulusal Medya´nın internet medyası kanadını temsil etmeye uygun olduğu belirtiliyor.
Odatv´de ele geçirilen bu belgede bir ayrıntı dikkat çekiyor. Belgede, Ergenekon operasyonlarıyla Ulusal Medya´nın halkla irtibatının koptuğu, TSK destekli medyayı şekillendirme operasyonlarının bitme noktasına geldiği kaydediliyor. Ancak TSK´nın Kemalist çizgide yayın yapan medya organlarına sahip çıktığı, Odatv´nin akredite olarak desteklenmesi ise bunun en büyük göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Evet burada dikkat çeken cümle, Odatv´nin akredite olarak desteklenmesi Planın bu kısmı 2009 yılında 30 Ağustos Zafer Bayramı için düzenlenen resepsiyonda uygulamaya konulmuş. Yani odatv TSK tarafından akredite edilmiş. Nasıl mı? 2009 yılında Genelkurmay Başkanlığı düzenlediği resepsiyona tarihinde ilk kez internet sitelerini davet etti. Zafer Bayramı için düzenlenen resepsiyona 4 internet sitesi çağırılmıştı. İşte o sitelerden birisi de odatv idi. Resepsiyona çağırılan diğer siteler ise internethaber.com, gazeteport.com, haber3.com´du. ( Aktifhaber)
3 bakana ait gizli görüntüler çıktı
Odatv´de bulunduğu belirtilen kayıtlar arasında ´27 Nisan bildirisi´ sonrası Coşkun, Çiçek ve Aksu ile Çetinkaya´ya ait gizli çekim de var. Odatv aramalarında ele geçirilen CD´lerde 59. hükümetin üç bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı´nın gizli çekim görüntülerinin yer aldığı öne sürüldü. Odatv bilgisayarlarından çıktığı öne sürülen, Genelkurmay ve Milli İstihbarat Teşkilatı´na (MİT) ait gizli belgeler de soruşturma dosyasına girdi. Odatv´den çıkan 69 ve 72 sıra numarasıyla sınıflandırılan CD´lerde Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde 27 Nisan 2007´de yayımlanan Genelkurmay bildirisini değerlendiren üst düzey AKP´lilerin görüntüleri bulunuyor.
Gizli kamera ve böcek
Görüntülerden elde edilen bilgiye göre, e-muhtıra tartışmalarının hâlâ gündemdeki yerini koruduğu 10 Haziran 2007´de, dönemin bakanları Ali Coşkun, Cemil Çiçek ve Abdulkadir Aksu, Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya´nın makâm odasından çıkarak bir mekânda yemek yedi. Bu lokantada üç saati aşkın süren görüşme, içeriye yerleştirilen gizli kamera ve böcek diye tabir edilen ses alıcısıyla kayda alındı.
Aramalarda ayrıca MİT´e ait ?GİZLİ? ibareli, Abdulkadir Aygan hakkında hazırlanmış raporlar ile irticai faaliyetler üzerine hazırlanmış belge ve dokümanlar da ele geçirildi. Belgeler arasında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı´na ait ?GİZLİ? ibareli resmi dokümanlar da yer alıyor. Radikal´e bilgi veren polis kaynakları, aramalarda eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun´a da bir kitap yazdırılması konusunda girişimlerde bulunulduğuna dair notların ele geçtiğini söyledi. İddiaya göre bulunan bazı notlarda Halk TV´nin satın alınmasıyla ilgili şu ifadeler kullanılıyor: ?6 aylık çeklerle de alınır. Biz en azından seçim sürecinde AKP´yi bombalayıp CHP´yi yükseltecek bir kampanya yürütürüz. Başarıya ulaşır, CHP´yi iktidara taşırsak zaten kanalın sahipliği konusunu tekrar ele alırız.?
Ayrıca Odatv internet sitesinin sahibi Soner Yalçın´ın evinde yapılan aramalarda el konulan bir ajanda içerisinde kendi el yazısı ile bazı kişilerin özel hayatları ile ilgili notlar bulundu ve dosyaya kondu.
Soner Yalçın ve internet sitesinin Yalçın Küçük tarafından yönlendirildiği iddiaları da inceleniyor. Bilgisayarlarda, Odatv çalışanlarının Yalçın Küçük ile yaptığı toplantılara dair çeşitli notlar bulunduğu öne sürülüyor. Bu notlarda Ergenekon, Balyoz, PKK, Çetin Doğan ve Mehmet Haberal´la ilgili haberler yapılırken mutlaka Yalçın Küçük´e danışılması gerektiği anlatılıyor. Ayrıca Yalçın Küçük tarafından verilen üst düzey bir komutan lehine haberler yapılması ve aleyhine haberlere cevap verilmesi talimatı da notlar arasında.
CD´lerden çıkan kayıt Cemil Çiçek, Necati Çetinkaya ve Ali Coşkun 2006 yılının eylül ayında birlikte Balıkesir´deki bir açılışta. Soner Yalçın´a ait internet sitesi Odatv´ye yapılan baskında ele geçirilen belgelerin incelenmesi sürüyor. Aramalarda bulunan 2 CD´de, Çiçek, Çetinkaya, Coşkun ve Aksu´nun gizli çekim lokanta görüntüleri çıktı.
Avukat: Savcı Öz üzerinde durmadı
Odatv sanıklarının avukatlarından Serkan Günel aramalarda bulunduğu belirtilen belgelere ilişkin şu bilgileri verdi: ?Odatv baskını sonrasında bir ilk olarak Emniyet ´imaj´ları aldı. Harddiskler bize kaldı. Biz hep imajlar yerine harddiskler alındığı için bu bilgilerin Emniyet´te yüklendiğini söylüyorduk. Ancak süreç yine bildik yönde suçlamalarla ilerliyor. Net bilgiler bu hafta içinde gelecek. İlk tespitlerimiz bu bilgisayarlara truva atı, spam ya da virüs biçiminde bilgiler yerleştirildiği yönünde. Yine bulunduğu iddia edilen dijital belgeler var. Zaten bunun dışında bizce şüpheyi gerektirecek bir durum yok. Bu süreçte Savcı Zekeriya Öz en çok ´Ulusal Medya 2010´ diye bir belge üzerinde durdu. Ancak kimin yazdığı bile belli olmayan bir belgeydi bu. Montaj odasında kullanılan bir bilgisayarda bulunmuş bu belge. Ancak dijital imzası yok. Oraya yüzlerce insan geliyor. Beş senedir kullanılan bir bilgisayar bu diye cevap verdi müvekkillerimiz.
Odatv´nin ilkesi var
Savcı Zekeriya Öz ayrıca MİT ve bazı bakanlara dair gizli görüşme kayıtlarına ilişkin birkaç soru da sordu. Müvekkilimiz Barış Pehlivan, ?MİT belgeleri 5 N 1K´dan bu yana kullanılan ve belgesel hazırlayan bir şirketin bilgisayarlarında bulunabilir? dedi. Cemil Çiçek ve bazı bakanlarla ilgili bir video kaydı konusunda ise ?Böyle bir video geldi; ancak ben bunu sildim. Odatv´nin ilkesi vardır. Gizli ses ve görüntü kayıtlarını yayımlamayız? dedi. Zaten Savcı Zekeriya Öz de üzerinde durmadı konunun? dedi.
27 Nisan ve sonrası ne olmuştu?
24 Nisan 2007 günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ?Adayımız Abdullah Gül kardeşimdir? diyerek AK Parti´nin cumhurbaşkanı adayını duyurmuştu. Meclis 27 Nisan 2007´de yeni bir cumhurbaşkanı seçmeye çalıştı. Tek aday Abdullah Gül 361 oy aldı. Toplantı yetersayısı 367´yi bulmayınca CHP mahkemeye gitti. O akşam dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt´ın kaleme aldığı ve ´e-muhtıra´ olarak anılan 27 Nisan Bildirisi, saat 23.17´de Genelkurmay´ın internet sitesinde yayımlandı. 27 Nisan 2007 tarihli metin şöyle başlıyordu: ?Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde arttırdıkları müşahede edilmektedir.?
Genelkurmay bildirisi sonrası gözler hükümete çevrildi. 28 Nisan sabahı hükümet cephesinde hareketli saatler yaşandı. AK Parti sabahın ilk saatlerinden itibaren hareketlenirken, genel merkez binası ile Başbakanlık Konutu arasında hızlı bir trafik başladı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Beşir Atalay, Hayati Yazıcı gibi isimlerin yer aldığı ekibe, daha sonra Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Hüseyin Çelik, Dengir Mir Mehmet Fırat da katıldı. Hükümet bildirisine son şeklini Erdoğan verirken, Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek saat 15.15´te kameraların karşısına geçti. TSK´yı, Anayasa ve hukuk devleti sınırları içinde durması yönünde uyaran Çiçek, arttık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurguladı. Hükümet erken seçim kararı aldı ve 22 Temmuz 2007´de sandığa gidildi. ( Radikal)
(21 Şubat 2011, 11:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
ODATV İLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı
Flaş!!! Odatv´ye baskın
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon davasını engelleme girişimleri