HSYK tarafından bugün şok bir bildiri yayınlandı. Soruşturmanın üst amire bildirilmesi şeklinde geçtiğimiz günlerde getirilen değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu iddia eden HSYK, siyasilerin yargı tarafından denetlenmesinin de normal olduğunu savunarak yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılara açıkça sahip çıktı. Kurul, savcılarla ilgili şikayetleri için de 'şikayet edilsin bakarız' dedi. HSYK'nın bu bildirisine AK Parti'den sert tepki geldi. Partinin hukukçu kurmaylarından Genel Başkan Yardımcısı Prof. Mustafa Şentop, 'HSYK'da sadece 13 üye korsan bildiri yayınladı. Eskiden asker adına bildiri yayımlanırdı, şimdi HSYK yayınlıyor. Siyasi sonuç almak için savcılığın ve hakimliğin gücünü istismar etmeyelim. Burada 22 üyesi olan HSYK'da sadece 13 kişinin imzaladığı bildiriyi yayınlıyorlar. bunların böyle bir bildiri yayınlama hakkı yok, şahıslar biz 13 üyeyiz deyip böyle bir açıklama yapabilir ama HSYK adına bir bildiri yayınlayamaz, bu bir suç teşkil eder.' dedi. Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörlerinden AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Osman Can da HSYK bildirisine şu sözlerle sert tepki gösterdi: 'HSYK siyasi bir açıklama yapmak suretiyle işi siyasi bir kulvarda görünmez hale getiriyor. İşi hukukun arkasına, anayasanın başlangıç kısmının bazı maddelerini sıralamak suretiyle görüntüdeki hukukun arkasına saklamaya çalışıyor.'
26.12.2013 20:12 HSYK tarafından bugün şok bir bildiri yayınlandı. Soruşturmanın üst amire bildirilmesi şeklinde geçtiğimiz günlerde getirilen değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu iddia eden HSYK, siyasilerin yargı tarafından denetlenmesinin de normal olduğunu savunarak yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılara açıkça sahip çıktı. Kurul, savcılarla ilgili şikayetler için de 'şikayet edilsin bakarız' dedi. HSYK'nın bu bildirisine AK Parti'deki iki önemli hukukçudan sert tepki geldi.
"HSYK BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ, SUÇTUR"
Partinin hukukçu kurmaylarından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop şunları söyledi:
"Türkiye bu süreçleri 28 Şubat'ta yaşamıştı. Burda sayın savcı olayı çok iyi izah etti. Savcılar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adına iş ve işlem yapıyor fakat ordaki savcı arkadaş kimsenin bilgisi olmadan iş yapıyor. Şimdi bu arkadaş kendisi adına mı yoksa savcılık adına mı iş yapıyor. Burada işlemin usule uygun yürütülmediği ortada. 2012'de yayınlanan genelgeye göre savcının başsavcıya bilgi vermeden hareket etmesi uygun değil.
HSYK'da aslında dün hazırladığı bildiriyi bugün yayınlıyor. Sadece 13 üye korsan bildiri yayınladı. Eskiden asker adına bildiri yayımlanırdı, şimdi HSYK yayınlıyor. siyasi sonuç almak için savcılığın ve hakimliğin gücünü istismar etmeyelim. Burada 22 üyesi olan HSYK'da sadece 13 kişinin imzaladığı bildiriyi yayınlıyorlar. bunların böyle bir bildiri yayınlama hakkı yok, şahıslar biz 13 üyeyiz deyip böyle bir açıklama yapabilir ama HSYK adına bir bildiri yayınlayamaz, bu bir suç teşkil eder. Bunu önceden Askeri organlar yapardı şimdi HSYK yapmaya başladı."
'HSYK'NIN AÇIKLAMASI HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BİR AÇIKLAMA'
Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörlerinden AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Osman Can da HSYK bildirisiyle ilgili bir açıklama yaptı. Habertürk televizyonuna telefonla bağlanan Osman Can şu ifadeleri kullandı:
"HSYK'nın açıklamasının içindeki kodlara baktınız zaman oldukça sorunlu kodlar yeralıyor. Geleneksel yargı kültürü birebir transfer ediliyor ve sanki yeni bir yargı kültürü üretilmemiş gibi sanki bir değişiklilik yapılmamış gibi eski şablonlar alınıyor ve HSYK açıklamasının içerisine konuluyor. Bu bir sıkıntıya işarettir ve hatırlarsanız HSYK daha önce de bu 2010'daki değişikliliklerden önce de politik bir taraf olmanın adına açıklamalar yaparken bu açıklamaları her zaman anayasanın başlangıcında yer alan ifadeleri kendince doğru buluduğu bir kompleks içerisinde yerleştirmek suretiyle anayasa ve hukuka uygun davrandığı izlenimi yaratmak suretiyle politik bir süreç yürütmeye çalışıyor ve politik bir sonuca ulaşmaya çalıyor. Demokratik bir sistem içerisinde anakurma mekanizmaları yargı değildir. Demokratik bir siyasetin demokratik yöntemlerle ve çoğulcu yöntemlerle işleyebilir olması ve demokrasinin yine siyaset kurumuna yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Burada siyasal bir hareketlilik vardır. Açıklamalardan da bunu görüyoruz. HSYK siyasi bir açıklama yapmak suretiyle işi siyasi bir kulvarda görünmez hale getiriyor. İşi hukukun arkasına, anayasanın başlangıç kısmının bazı maddelerini sıralamak suretiyle görüntüdeki hukukun arkasına saklamaya çalışıyor."
ADALET BAKANI BOZDAĞ: KAMUOYUNA AÇIKLAMA YAPMA YETKİSİ YOK
27.12.2013 13:34 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanı ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, temel ilkesi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gözetmek olan Kurulun, iptal davasına konu yönetmelik değişikliğinin, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleriyle Anayasa ve kanunlara açıkça aykırı olduğu yönünde kesin kanaat içeren bir açıklama yapmasının, hukuk devleti ve yargının bağımsızlığı ilkeleriyle bağdaşmadığını bildirdi.
Bozdağ, yaptığı yazılı açıklamada, HSYK tarafından dün kamuoyuna yapılan duyuruyla ilgili açıklama yapma gereği doğduğunu belirtti. Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olarak 4.5 yıl başarıyla görev yapmış Sadullah Ergin'in görevdeki son günü toplantı yapılıp karar alınmasının ve yeni Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olarak göreve başladığı ilk gün bilgisi ve onayı olmadan böyle bir açıklama yapılmasının üzüntüyle karşılandığını ifade etti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nun 6. maddesinde, Kurulu yönetme ve temsil etmenin, Kurul Başkanı'nın görevleri arasında sayıldığını hatırlatan Bozdağ, Kanun'un 7. maddesinde Genel Kurulun görevlerinin belirlendiğini, bu görevler arasında kamuoyuna açıklama yapma yetkisinin yer almadığını kaydetti.
Bozdağ, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa ve kanundan almayan bir yetkiyi kullanamaz ilkesine aykırı olarak Genel Kurul, kanunda yer almayan bir konuda kendi kendine görev ihdas etmiştir" değerlendirmesinde bulundu. Anayasa'nın "mahkemelerin bağımsızlığı" başlıklı 138. maddesinde, "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" hükmünün yer aldığına işaret eden Bozdağ, 21 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğe karşı Danıştay'da dava açıldığını da hatırlattı.
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti: "Temel ilkesi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gözetmek olan Kurulun, iptal davasına konu yönetmelik değişikliğinin; yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleriyle Anayasa ve kanunlara açıkça aykırı olduğu yönünde kesin kanaat içeren bir açıklama yapması, hukuk devleti ve yargının bağımsızlığı ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu açıklama, yargı bağımsızlığına bir müdahale, yürümekte olan davayı görecek mahkeme ve hakimlere tavsiye ve telkin niteliğindedir. Bu da Anayasa'nın 138. maddesinin açık ihlalidir." (Star)
HSYK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
27.12.2013 15:02 Hukukçular Birliği Vakfı, sürmekte olan soruşturma ve davalar hakkında açıklama yapan HSYK hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hukukçular Birliği Vakfı, HSYK'nın sürmekte olan soruşturma ve davalar hakkında açıklama yapmasının yargıya müdahale anlamına geldiğini savunarak, 'HSYK'nın açıklaması Anayasa'nın 138. Maddesinin açık ihlalidir. Yapılan suçtur ve HSYK hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz' değerlendirmesinde bulundu.
Hukukçular Birliği Vakfı'ndan yapılan yazılı açıklamada, yolsuzluk ve rüşvet suçları hakkında sürmekte olan soruşturmalarda yapılan hukuk ihlalleri karşısında HSYK'nın konuşmadığı, Adli Kolluk Yönetmeliği'nin değiştirilmesi konusunda basın açıklaması yaptığı, bildiri yayımladığı hatırlatıldı.
Paralel devlet söylemlerinin Cumhurbaşkanı tarafından da dile getirildiği bir ortamda adli kolluk yönetmeliğinin değiştirilmesinin, taraflar arasında meşru devletle, gayri meşru devlet arasındaki mücadelenin sonucu olduğu iddia edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Hukuk meşruiyetin yanındadır. Kaldı ki bu yönetmelik dava konusu yapılmış, varsa hukuka aykırılığı, mahkeme (Danıştay) tespit edecektir. HSYK'nın idare ve yürütme organının tasarruflarını denetleme yetkisi yoktur. Yetki idari yargıdadır. Hatta HSYK'nın tayin, terfi gibi bir takım yetkileri nedeniyle sürmekte olan soruşturma ve davalar hakkında açıklama yapması, yargıya müdahale anlamına gelmektedir.
HSYK'nın açıklaması, Anayasa'nın 138'inci Maddesinin açık ihlalidir. Burada 'hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz' denilmektedir. Bu amir hükümde istisna yoktur. Herkesten önce HSYK'yı bağlar. Yapılan suçtur ve HSYK hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.'
(26 Aralık 2013, 20:12), son güncel.: (27 Aralık 2013, 15:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: