Mısır'da dün 683 kişi hakkında daha idam kararı verildi. Ülkede geçtiğimiz ay mahkeme tarafından 529 kişiye idam cezası verilmiş, bu karar tüm dünyada protestolara neden olmuştu. R4bia Platformu sözcüsü Abdurrahman Dilipak Mısırda idam kararlarının kısmen onanması ve yeni idam kararları verilmesine basın açıklamasıyla tepki gösterdi ve tüm kamuoyunu da tepki göstermeye davet etti.
29.04.2014 15:58 Mısır'da dün 683 kişi hakkında daha idam kararı verildi. Ülkede geçtiğimiz ay mahkeme tarafından 529 kişiye idam cezası verilmiş, bu karar tüm dünyada protestolara neden olmuştu.
Aralarında Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii'nin de bulunduğu 683 kişi için mahkeme dosyayı müftüye gönderdi. Minye kentindeki davada sanıklar, geçtiğimiz yıl yaşanan karakol saldırısı ile ilgili olarak yargılanıyordu.
Mahkeme, 683 kişi hakkında verilen idam hükmüne ilişkin kararın 21 Haziran'da sanıkların yüzüne okunmasına karar verdi.
DAKİKA BAŞINA 76 İDAM
Anadolu Ajansı, Mahkeme Başkanı Said Yusuf Saad Sabra ile üye İbrahim Velid ve Talat Cevded'in yönettiği duruşmanın sadece dokuz dakika sürdüğünü bildirdi. Dakika başına yaklaşık 76 idam cezası kararı verilen duruşmada sonuç açıklanırken, sanık ailelerinden bazıları bayıldı.
492 İDAM KARARI, MÜEBBETE ÇEVRİLDİ
Minye Ceza Mahkemesi Başkanı Sabra, geçen 24 Mart'ta görülen duruşmada da 20 dakika içerisinde darbe karşıtı 529 kişi hakkında "şiddete teşvik ve karakollara saldırı suçlamasıyla" idam kararı vermişti. Bugün bu dosyayı karara bağlayan Sabra, 37 kişinin idamını onayladı, 492 kişinin cezasını ise müebbet hapse çevirdi. Söz konusu davada alınan kararların temyiz yolunun açık olduğu ifade edildi.
BÜLENT ARINÇ AÇIKLAMA YAPTI
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mısır'daki idam kararlarına ilişkin, "İnsanların çok basit bir suçlamayla ve çok basit bir yargılamayla idama mahkum edilmesi sadece Mısır'ın yüz karası değil. Buna sesini çıkarmayan, buna karşı çıkmayan, bu idam cezalarından dolayı yönetimi suçlamayan ülkelerin bulunması da çok vahim. Bu vahim yanlıştan dönülmesini umuyoruz. Türkiye'nin gerekli tepkiyi verdiğini düşünüyorum, ama başta ABD olmak üzere AB'ye üye ülkeler olmak üzere bütün ülkelerin de idamlara karşı çıkması gerektiğini düşünüyorum " dedi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da Mısır'da verilen idam kararlarının, adaleti sağlamayan yargının zalimler ve darbeciler elinde nasıl maşaya dönüştüğünün açık bir örneği olduğunu belirtti. Kapusuz hukuk dışı alınan bu kararın, vicdanları yaraladığını ifade etti.
Mısır'da daha önce verilen idam kararlarına İstanbul'da tepki gösterileri düzenlenmiş, bu sırada temsili darağacı kurularak idamlar protesto edilmişti.
6 NİSAN HAREKETİ'NE YASAK
Mısır'da mahkeme bugün ayrıca, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan 25 Ocak 2011 devriminin gerçekleşmesinde etkin rol oynayan 6 Nisan Hareketi'nin faaliyetlerini de yasakladı.
DİLİPAK: KARAR, İNSAN AKLI VE VİCDANINA KARŞI BİR SUİKAST GİRİŞİMİDİR
R4bia Platformu sözcüsü Abdurrahman Dilipak, Mısır'da İdam kararlarının kısmen onanması ve yeni idam kararları verilmesi konusunda dün basına aşağıdaki yazılı açıklamayı yaptı:
“Mısırda bir insanlık dıramı yaşanmaktadır.. Bir insana yapılan bir haksızlık, bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir.. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır..
Mısır cuntası, yargıçlara tetikçilik görevi vermiştir. Baltacılardan kurtulanlar, yargıçlar çetesi tarafından düzmece yargılamalarla infaz edilmek istenmektedir.. Bu sonuçtan darbeye darbe, darbeciye darbeci diyemeyen, nobel barış ödülü verdikleri bir bilim adamını darbecilere danışman yapan uluslararası sistem, AB ve ABD de sorumludur.. Batılı ülkeler, insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti talepleri konusunda samimiyet testine tabi tutulmaktadırlar..
Kimlik tesbiti bile yapılamayacak bir sürede, düzmece bir mahkemede usul ve esasa ilişkin şartlar yerine getirilmeden, kanun devletinin bile asgari şartları yerine getirilmeden yapılan bu yargılama, 27 Mayıstaki devrim mahkemelerinden daha aşağılık bir mahkemedir.. Bu yargı insan aklı ve vicdanı ile alay eden bir yargıdır.. Ancak 50 öncesi tek parti döneminde, “3 Aliler”in başını çektiği İstiklal Mahkemeleri ile kıyaslanabilir..
SESSİZ KALMAYACAĞIZ
Tam da Filistin’de FKÖ ve Hamas arasında birlik konusunda doğru yönde ileri doğru adımların atıldığı bir zamanda, Suriye’de katliam devam ederken, 3 ayların başlangıcında bir kandilin arefesinde, Mısırda düzmece bir Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken, Toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin yasaklandığı ve sadece destek gösterilerine izin verilme konusunda düzenleme yapılmasına karşı çıkan, sağ-sol, liberal ve İslami grubların sokağa çıkmaya ve seslerini yükseltmeye başladıkları bir zamanda bu karar alınmıştır..
İslam Konferansı, Arap ve Afrika Birliğinin, aynı şekilde BM ve AB’nin, ABD, Çin, Rusya ve Hindistan’ın bu meydan okuma karşısında sesini yükseltmesi gerekir..
Mısır rejimine destek veren Suudi rejimi ve BAE tutumlarını yeniden gözden geçirmelidirler.. Yoksa bu lanet, bu nefretin tutuşturacağı ateş onları da yakar.. Karga besleyenler gözlerinden olurlar. Kitapta ‘ Zalimlere yardım etmeyin, sonar ateş size de dokunur” denilmiştir..
Mısır cuntası, idam cezalarını kısmen onaylarken yeni idam kararları da almıştır. İdam istenen sanık sayısı 1200 ü aşarken, daha önce idamı istenenlerin bir kısmının cezası müebbet hapse çevrilmiştir..
ŞİMDİ NE YAPMALIYIZ?
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız , Dışişleri Bakanımız tepkilerini ifade etmiştir.. Meclis Başkanımız ve Parti grubları ile , dostluk grubları ve Parti grublarının tepki vermesini bekliyoruz.. Mısırda yaşanan hukuka karşı bir suikasttir.. Onun için yüksek yargının da bu evrensel hukuk ilkelerine karşı kaba bir meydan okumaya dönüşen cinayetlere karşı sesini yükseltmesi gerekir..
Dışişlerimizin Uluslararası örgütleri ve dost ülkeleri harekete geçmeye çağırması gerekir.. Aynı şekilde STK’larımızın da uluslararası sivil örgütleri harekete geçmeye çağırması gerekir..
Bu çerçevede bu gece (28 Nisan 2014) İstanbul’da ve Ankara’da Mısır elçiliği ve konsoloslukları önünde protesto gösterileri olacak.. Bütün STK’ların bu günden başlayarak ya ilan edilen etkinliklere katılmaları ya ad etkinlik düzenlemeleri gerekir.. Tüm Media kuruluşlarına da aynı görev düşüyor. Üniversitelerde de öğrenci konseyleri seslerini yükseltebilirler..
Dil bilen bilmeyen herkes sosyal media üzerinden sesini yükseltmelidir.. Yerel dernek, gazete ve dergilerin, radio ve televizyonların, haber portallerinin de seslerini yükseltmeleri gerekir.. Bu yöndeki etkinliklerin R4bia platformuna iletilmesi ve izlenmesi de önemlidir..
Tahrir’de, Rabia’da Baltacıların yarım bıraktıkları işi Yargıçlar eli ile, yargı ve yaysa kılıfına sararak yapmak isteyenlere karşı insanlık vicdanını “Hayır” demeye çağırıyoruz.. Verilen karar ve yapılan iş, devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temeline yönelik bir suikasttir.
Bu gelişmeler ışığında 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde Gezi olayında örneğini gördüğümüz olaylar karşısında da herkesin daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekir.. Birileri sureti haktan gözükerek, meşru gerekçelerin arkasına saklanarak, karanlık planlarını hayata geçirmek sureti ile bu bölge halklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor olabilirler..”
DİLİPAK: REJİME ARKA ÇIKANLAR DA SUÇUN ORTAĞI
29.04.2014 21:14 Rabia Plarformu Sözcüsü Dilipak, konuyla ilgili bugün bir açıklama daha yaptı ve Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarına ilişkin,"Bu diktatörlüğe arka çıkan diğer Arap rejimleri de bu suçun ortağıdır" dedi.
Rabia Plarformu Sözcüsü Abdurrahman Dilipak, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarına ilişkin,"Yahudi 5 kişiye idam kararı verilseydi dünya kamuoyu nasıl bir tepki verirdi? Burada sadece suçüstü olan Sisi ve darbesi değil, Batı, aynı şekilde Suudi Arabistan gibi bu diktatörlüğe arka çıkan diğer Arap rejimleri de bu suçun ortağıdır" dedi.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İbrahimmollaoğlu'nu makamında ziyaret eden Dilipak, bunun ardından düzenlenen etkinlikte kitaplarını imzaladı.
Dilipak, gazetecilere yaptığı açıklamada, Mısır'da Sisi cuntasının, dünyanın gözünün içine bakarak yargı bahanesi arkasına saklanıp kimlik tespiti bile yapılamayacak kadar kısa sürede insanlar hakkında idam kararı verdiğini söyledi.
Rabia veya Tahrir meydanlarında Baltacıların tamamlayamadığı işi yargı yoluyla sonuçlandırmak için bir katliam oyunu oynandığını belirten Dilipak, "Buna karşı dünya kamuoyu hala sessizliğini koruyor. İslam Konferansı, Arap Birliği, Afrika Birliğinden ses yok. Batıdan gelen ses çok cılız, yetersiz. Çünkü Sisi cuntası devrilirse orada İhvan'ın iktidar olmasından korkuyorlar. Bu cinayetleri görmezden geliyorlar. Burada işlenen cinayetler, insanlık vicdanını rahatsız eden boyutlara ulaşmaya başladı. Yıllardır Suriye'de, Mısır'da baskılar, katliam, zulümler devam ediyor" diye konuştu.
Dilipak, Afrika kıtasının en önemli ülkelerinden Mısır'ın, geleceğini bulamadığını, açlığın, sefaletin kol gezdiği bir ülke haline geldiğini vurguladı.
Batılılar, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliğinin, başka ülkelerdeki kelaynaklar veya balinalar için bile etkinlikler düzenlerken bin 200 balina karaya vursa çok daha fazla ilgi uyandıracakken Mısır'daki bu idamlara sınırlı tepki verdiğini dile getiren Dilipak, "Bu da onların bu cinayetlerde ortak oldukları anlamına gelebilir. Çünkü haksızlıklar karşısında susanlar, dilsiz şeytanlardır. Batı, çifte standardını sürdürüyor" ifadesini kullandı.
Batının darbeye "darbe", darbeciye "darbeci" diyemediğini anlatan Dilipak, buna karşı Ukrayna'da "demokrasi havarisi" kesildiklerini belirtti.
Dilipak, Batılıların istemedikleri zaman görmediklerine işaret ederek, "Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları dedikleri şey bir makyaj malzemesi gibi. Başka ülkelere karşı kendi yurttaşlarının haklarını savunmak için bunu çok fazla dile getiriyorlar. Mısır'daki olayı bir kenara bırakalım. Yahudi 5 kişiye idam kararı verilseydi dünya kamuoyu nasıl bir tepki verirdi? Burada sadece suçüstü olan Sisi ve darbesi değil, Batı, aynı şekilde Suudi Arabistan gibi bu diktatörlüğe arka çıkan diğer Arap rejimleri de bu suçun ortağıdır" değerlendirmesinde bulundu. (AA)
BAŞBAKAN'DAN DÜNYAYA MISIR ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan da bugünkü TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada idamlar konusuna değindi. Konuşmasında, Mısır'daki idam kararlarına büyük bir kaygıyla takip ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan "Dünyanın ilgisizliği, hatta Mısır'daki darbeyi susarak onaylaması ne yazık ki bu pervasızca kararlarda teşvik edici rol oynadı. Ülkemdeki Gezi olaylarında bize karşı tavırlar takınanlara, başta yazılı ve görsel medya olmak üzere, sosyal medya olmak üzere onlara özellikle sesleniyorum: Orada 12 tane ağacın yeri değiştirilmişti. Burada 529 insanın idamına suskun kalmanızı, ardından 683 idama suskun kalmanızı siz neyle ifade edeceksiniz?" dedi. Erdoğan "Ey Doğan Grubu şimdi ne diyeceksin, ey Ciner Grubu şimdi ne diyeceksin? Aynı çizgide hareket edenler, siz şimdi ne diyeceksiniz? İsim vererek konuşuyorum. Çünkü, medyanın da bir namusu olmalıdır" şeklinde konuştu.
------------------------------------------------------------------------------
İDAMLAR ABD'NİN HESABINA YAZILIR
30.04.2014 10:47 Ahmet Taşgetiren (Star): Evet, çok net ve açık: Mısır’da 528 değil, 683 değil, 37 değil, bir tek idam olsa, bir tek müebbed olsa, bunların tamamı ABD hesabına yazılacaktır. Sisi’nin taşeron bir cani olduğu, Amerika’nın himayesi altında darbe yaptığı ve yüzlerce insanın idamına imza atabilme cür’etini ancak ve ancak ABD’den en azından göz yumma işareti alarak gösterdiği noktasında en küçük bir şüphe duymamak gerekiyor. Türkiye dışındaki dünyadan henüz “insanca” bir ses yükselmiş değil.
Evet, çok doğru, Batı dünyasının yüreği, karaya vurmuş balinalar için harekete geçerdi, ama Mısır’da 10 dakika içinde verilen ve her on saniyeye bir ölüm kararının düştüğü idamlar karşısında bir yürek sesi çıkmadı henüz. Utanç verici bir suskunluk gözleniyor Batı dünyasında...
Neden Batı dünyasının yüreğini sorguluyorum, çünkü İslam dünyasında olan bitenlerle çok ilgiliydiler, çünkü İslam coğrafyasına demokrasi gelmesi gibi bir gündemleri vardı, çünkü İslam coğrafyasında, despotik yönetimlerin gitmesini ve hukukun üstünlüğünün hayata geçmesini istiyorlardı.
Baksanıza Alman Cumhurbaşkanı gelmiş Türkiye’de “hukukla niye problemlisiniz?” diye soruyor. Ne olmuş? “Twitter kapatılmış!” Alman Cumhurbaşkanı şu sıralar Mısır’a gidip “Ne yapıyorsunuz siz? Elleriniz neden bu kadar kanlı?” diye sorsa ya. Obama Kahire’ye gelip, “Ne oluyor burda? Böcek mi eziyorsunuz?” diye sesini yükseltse ya... İslam dünyasında halk iradesinin yükselme yönü boğazlarına durdu, onu Mısır’da Sisi gibi bir katilin eliyle İhvan’a jenosid uygulamakla, Suriye’de Esed’in varil bombaları ile bir ülkenin insan ve medeniyet birikiminin yokedilmesiyle çıkarıyorlar. Yoksa Mısır’la, Suriye ile hiç ilgileri yok mu? Ben hiç ilgileri olmayan bir dünya ile ilgilenmelerini istiyorum Batılı ülkelerden?
Saddam Kuveyt’e işgal birlikleri gönderdiğinde Amerika bunu savaş sebebi saymadı mı? Şu anda Amerika Irak’tan savaş tazminatı olarak günde 4 milyon varil ve varili, o da üretim sarfı olarak sadece 10 dolara petrol almakta değil mi?
Suudi Arabistan hele, bölgede Amerikan çıkarlarını engellemeye kalksın, kaç darbe ile karşılaşır ve kaç idam gelir peşinden tahmin etmek zor mu?
Ne oldu da Amerika, adeta aklını yemişçesine darbenin “demokrasiyi kurtarma hareketi olduğu”na hükmetti ve böyle yüzlerce idamı görmez oldu? Çünkü İhvan, Amerikan formatına göre bir Mısır - Suriye - Filistin vadetmedi?
Zordur İslam dünyasının İslam dünyası olması? Zordur Türkiye’nin Türkiye olması. Zordur bu coğrafyanın 100 yıllık prangadan kurtulması.
Hegemonik küresel güçler -rengi şu veya bu olabilir- bütün kurguyu kendi çıkarlarına göre tanzim ederler. Kan gerekiyorsa kan dökerler. Çifte standartsa çifte standarttır. Çıkarlarına uygunsa, mesela düşmanlarını kuşatma ya da adamlarını koruma amacına denk düşüyorsa, “insan hakları” söylemini dillendirirler, birilerini yoketmek gerekiyorsa, onu idama götürecek gerekçe üretirler.
Tayyip Erdoğan’ın yolu bir süreden beri neden dikenlendi? Neden ona alternatif arayışları başladı kimi küresel odaklarda?
Zannediliyor ki, iş, sadece kişilerin müslümanlıklarıyla ilgili? Öyle değil efendim. Körfez ülkeleri Amerikan hegemonyasını sorgulamaya başlasın, oralarda “Görevimiz Tehlike” senaryolarının nasıl devreye girdiğini ve krallıkların nasıl sapır sapır döküldüğünü görebilirsiniz. Kaç kral canını kurtarmak için ülke arar, tahmin etmek kolay olmaz. Laik kadrolar da, sömürge statüsünü sorgulamaya başladıklarında hedef haline gelirler, hiç şüphe etmesinler.
Bazan, Amerika’ya, Avrupa’ya, Rusya’ya “insanlık çağrısı” yapmakla ne kadar utanılası bir hale düştüğümüzü düşünüyorum. Hangi insanlık söz konusu olabilir ki emperyalistler petrol ya da silah satışı hesabı yapmaya başladığında?
Alta düşmeyeceksin. Kurtlukta düşeni yemek kanundur. Bizim coğrafyamızda ise en vahşi kurtluk düzeni hükümfermadır.
İdam edilen şehid olur, onların yüzü gülüyor cenneti görüyormuşçasına. Ama onlar İslam dünyasına bir onur mücadelesini miras bırakıyorlar. Üzerine şehid kanı sıçramış sömürgeciler ve taşeronları gerçeğini görmek... İslam dünyasının bugünkü bilinç sınavı budur.
Türkiye, idamlar karşısında sesini, daha çok daha çok yükseltmeli ve insanlığın yüreğini, bu vahşet sınavında tavır almaya zorlamalıdır. Farzedelim ki Mısır, İstiklal Mahkemeli, Yassıadalı günleri yaşıyor ve yüzlerce İskilipli, yüzlerce Menderes idam ediliyor. Bugünler geçer, ama herkesin içinde bir şey yapamamış olmanın yarası kalır. (Ahmet Taşgetiren / Star)
(29 Nisan 2014, 15:58), son güncel.: (30 Nisan 2014, 10:47)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sisi yargılanıyor: İşte o dilekçe
Darbecilerin Mursi´yi yargılamasıyla eş zamanlı olarak Türkiye de Sisi´yi yargılamaya başladı
Mısır´da askeri darbe ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili manşetlerimiz
Mısır´da bir katliam daha
Mısır´da gözaltındakilere katliam
Mısır´da katliam: 213 şehit
Mısır´da katliam: Yüzlerce şehit
Mısır´da 2. katliam: 200 ölü
Mısır´da kanlı sabah: 51 ölü
Mısır´da askeri darbe oldu
Mısır´da direniş yayılıyor
Katliamın sorumlusu ABD
Mısır´da ABD rolü belgelendi
ABD´den direnişe gözdağı
Mısır, 12 Eylül´e özenmiş
Türkiye Mısır´a soruşturma açtı
Cemaat iddialarına cevap
Taksim Tahrir olmaz
Mısır ve Türkiye için tarihi gün: 11022011