Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerin hâkim karşısına çıktığı duruşmada sorgusu yapılan istihbarat şube polis memuru Muhittin Zenit, Celalettin Cerrah'ın avukatının, 'Hrant Dink'in öldürüldüğünü duyduğunuz da nasıl bir psikoloji içine girdiniz telaşlandınız mı?' sorusunu şöyle yanıtladı: '10 yıl önceki duygularımı soruyorsunuz. Bugün olduğu gibi o gün de üzülmüşümdür. Ayakkabısının altı delik olan bir insan yerde yatıyor. Ne olursa olsun bir insan öldürülmüş. Ciddi bir mücadele vermiştim. İnsan olarak üzüldüm. İnsan olarak acıdım.' Duruşmada dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir tahliye edildi.
25.06.2016 18:02 Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı dava devam etti. Davanın 20 Haziran'da görülen duruşmasında tutuksuz sanıklarından polis memuru Muhittin Zenit, mahkemeye verdiği savunmada, cinayetten sonra Erhan Tuncel'le yaptığı telefon görüşmesinin sorgu amaçlı olduğunu söyledi. Zenit, "Dink'in öldürüleceğini daha açık hangi ifadelerle yazabilirdim" diyerek istihbarat raporlarını dikkate almayan üstlerini suçladı.
SORGU AMAÇLIYDI: Erhan Tuncel'le cinayetten sonra telefon görüşmesini sorgu amaçlı yaptım. Tabii yöntem olarak eleştirilebilir ama bu konuşmayı yapmam gerekiyordu. Vicdanımı rahatlatmak için mahkemeniz huzurunda Sayın Rakel Dink'ten özür diliyorum.
10 AY ÖNCE BİLDİRMİŞTİM: Cinayeti tasarlamış olsam, cinayetten 10 ay önce nasıl oluyor da devletime bildirmiş oluyorum bunu? Akla hayale sığmayan bir iddia.
Ben emniyet teşkilatı örgütünün bir üyesiyim ve üstlerimin bana verdiği görevleri yapıyorum. Cinayet planını deşifre eden bir kamu görevlisiyim. İddia edilenin aksine, bu cinayetin gerçekleşmemesi için tüm iş ve işlemleri yapmışım.
Hrant Dink bu ülke için zararlı bir insan değildi. Zaten bu yüzden hedef yapıldı."
SORULARI YANITLADI
İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu kamu görevlileri, dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Ercan Demir ile dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olan Merkez Valisi Celalettin Cerrah'ın da arasında bulunduğu 6 tutuksuz sanık katıldı.
İfadesinin ardından çapraz sorgusu yapılan Muhittin Zenit'e, mahkeme heyeti, savcı, diğer sanık avukatları ve Dink Ailesi'nin avukatları sorular yöneltti.
DEMEK Kİ GÜVENMEDİLER
Telefonlarının usulsüz olarak dinlenmesine ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu belirten Zenit, dinlemelere ilişkin kendisine şantaj ve tehdit yapılmadığını ifade etti. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, “Sordun mu neden beni dinlediler?” diye sordu. Zenit de “Kime sorayım?” diye cevap verdi. Mahkeme Başkanı Rüzgar, “Kendi kendine sordun mu beni niye dinlediler?” diye soruyu tekrar sordu. Zenit de sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'e dönerek, “Huzurunuzda soruyorum beni neden dinlediniz” diye sordu. Salonda gülüşmeler yaşanırken Sanık Zenit de “Beni neden dinlediler bilmiyorum. Bana güvenmedikleri için ya da kendilerinden görmedikleri için olabilir” diye konuştu. Zenit şunları söyledi:
“Ramazan Akyürek'in görevlendirmesi ile Ankara'ya İstihbarat Daire Başkanlığı'na gittim. Ankara'ya gidince sahte isimle beni dinlemişler. Bir istihbarat personelinin aynı dairede çalışırken İBDA-C mensubu gibi gösterilerek dinlenmesi normal mi sizce? Ben de merak ediyorum, beni niye dinlediler bilmiyorum. 10 yıllık soruşturma sürecinde beyan etmediğim hiçbir şey kalmadı.
“Soruşturmada size baskı yapıldığını söylediniz tam olarak nasıl baskı yapıldı? Ne karşılığında tahliye vaat edildi?” diye sorulması üzerine ise Zenit, “Herhangi bir şey vaat edilmedi. Savcı bey ifadeyi yazarken elindeki belgelerden bana sorular sordu. ‘Gelsin her şeyi anlatsın ben bırakacağım' diye iki kez bana ulaşan bilgi oldu. Savcı ifade sırasında da ‘her şeyi anlat bırakayım' dedi. Neyi anlatayım? Cezaevindeki çok olumsuz şartlar sonrasında gittim. Avukatım yoktu. Antidepresan kullanıyordum. Ciddi baskı altındaydım.”
Zenit, “Savcılık size kimle haber yollamış?” sorusunu ise “İsim vermek istemiyorum” diye yanıtladı.
ATALAY FİLİZ İLE AYNI KONUMDAYIM
Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir, bu iddianame ile bu düzenleme ile katil bulunmayacağını savunarak, “Katil değiliz. Ercan Demir ve adamlarından katil çıkmaz. Bunu ispatlayacağız. ‘Tasarlayarak adam öldürmek' suçundan yargılanıyorum. 18 aydır tutukluyum. Atalay Filiz ile aynı konumdayım” dedi.
TAHLİYE TALEPLERİ
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink Cinayeti'ne ilişkin 3'ü tutuklu 35 sanıklı davanın 7. duruşmasında dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir tahliye edildi. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesi dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri tutuklu sanık Ercan Demir'in savunmasının alınmasına ara verdikten sonra tahliye taleplerini aldı. Söz alan tutuklu sanıklar ve avukatları müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Kısa aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Ercan Demir'in suç vasfının değişme ihtimali, tutuklu kaldığı süre, tutuklamadan elde edilmek istenen yararın adli kontrol uygulaması ile de sağlanabilecek olduğunu belirterek, yurtdışı yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. Davada tutuklu sayısı 2'ye düştü.
Sanıklar Ahmet İskender, Coşgun Çakar ve Yunus Yazar hakkındaki yakalama emirlerinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 8-9-11-12 Ağustos 2016 tarihlerine ertelendi .
Hrant Dink cinayeti ve davasıyla ilgili tüm manşetlerimiz
(25 Haziran 2016, 18:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: