'Tahşiyeciler' isimli Fetullah Gülen karşıtı nur cemaati mensubu grubun evine paralel örgüt tarafından silah yerleştirilerek bulunması kumpasını konu alan davada 3. duruşma görülüyor. Sanıklar tarafından yapılan reddihakim talebinin üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de reddedildiği, buna yapılan itirazın ise 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedildiği öğrenildi. Firari sanık Fetullah Gülen'in yine katılmadığı duruşmada sanıklar ve avukatları davaya her yönden tepki gösterdiler. Yapılan tüm işlemlerin ve dolayısıyla yargılamanın geçersiz olduğunu ileri süren avukatlar mahkeme heyeti ile de sık sık tartışmaya girdiler. Duruşmada iddianamenin okunmasına geçildi. Sanıklar ve avukatların büyük çoğunluğu bu esnada salonu terketti. Salonda sadece Fetullah Gülen'in avukatı ile sanık Hidayet Karaca ve avukatları kaldı.
23.02.2016 15:30 Fetullahçı Terör örgütünü konu alan, "Tahşiyecilere kumpas" iddiasıyla, aralarında Fetullah Gülen'in de bulunduğu 33 sanığın yargılanmasına bugün üçüncü duruşma ile devam ediliyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Çağlayan'daki adliyenin büyük salonunda yapılan duruşmaya; tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ertan Erçıktı, Ömer Köse ile Ekrem Çelik, Hüseyin Nohut, Ahmet Öztürk ve Mustafa Kılıçarslan ile bazı tutuksuz sanıklar ve tarafların avukatları katıldı. Tutuklu sanıklardan eski emniyet müdürü Erol Demirhan ile yokluğunda tutuklanmasına karar verilen firari sanık Fetullah Gülen ise duruşmaya katılmadı.
DURUŞMA İTİRAZLARLA BAŞLADI İTİRAZLARLA SÜRDÜ
Mahkeme heyeti salona gelmeden duruşma katibin yoklama almaya başladığını iddia eden polis avukatları, katibi, heyet gelmeden böyle bir şey yapamaya yetkili olmadığı konusunda uyardı. Saat 11.00 sıralarında heyetin salona gelmesiyle başlayan duruşmada, önce mahkemeye gelen evraklar okundu. Sanıklar tarafından yapılan reddihakim talebinin üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de reddedildiği, buna yapılan itirazın ise 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmediği belirtildi. Mahkeme başkanı, iddianamenin okunması sonrası avukatların taleplerinin karara bağlanacağını kaydetti.
Ardından duruşmada iddianamenin okunmasına geçilmesi bekleniyordu. Ancak sanık avukatlarının itirazları oldu. Sanık avukatları, iddianamede yer alan bazı delillerin "hukuka aykırı" olduğunu öne sürerek okunmamasını talep etti. Tutuklu sanık Hidayet Karaca'nın avukatı Aynur Tuncel Yazgan, iddianamenin içerisinde hukuka aykırı delillerin bulunduğunu belirterek, bu hukuka aykırı delillere iddianamede yer verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu kaydetti. Bunun üzerine müşteki avukatları da söz alarak, iddianamenin tamamen okunmasını istedi.
MÜŞTEKİLERLE SANIKLAR TARTIŞTI
Sanık avukatların talepleri sırasında söz alan müşteki Mustafa Kaplan'ın avukatı iddianamenin tamamının okunulması gerektiğini, taleplerin daha sonra değerlendirilmesini istedi. Bunun üzerine sanık avukatları ile müşteki Kaplan'ın avukatı arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
Duruşma, iddianamede yer alan bazı delillerin okunup okunmamasına ilişkin taleplerin alınmasıyla devam etti.
Hidayet Karaca'nın avukatı Aynur Tuncel Yazgan, iddianamenin içerisinde hukuka aykırı delillerin bulunduğunu belirterek, bu hukuka aykırı delillere iddianamede yer verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu kaydetti. Yazgan, “İddianamenin üçüncü bölümünün 191 ve 196. sayfasında ve beşinci bölümdeki 289. sayfalarda bir kağıt parçasından bahsediliyor. Youtuba’a müvekkilimle ilgili bir ses kaydı düşmüş ama dosyada böyle bir ses kaydı yok. Savcı, soruşturma aşamasında bu kaydı soru olarak yöneltiyor ama daha sonra sormaktan vazgeçiyor. Bu kağıt parçasının iddianamede kullanılması da söz konusu. Burada fiili bir ikame olmayacak mı? 191, 196 ve 289. sayfaların okunmamasını talep ediyoruz.” dedi.
Karaca’nın avukatlarından Fikret Duran da hukuka aykırı delillerin toplandığını belirterek, “İddianame okunmadan bunların ayrılarak, ayrı bir yargılama konusu yapılmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak ise, bu davaya konu edilen iddialarla ilgili müvekkilinin daha önce yargılanarak beraat ettiği söyledi. Albayrak, 'silahlı örgüt üyeliği' iddiasıyla yeniden yargılama yapılamayacağını hatırlatarak, ”Daha önce bir karar varsa yeni bir dava açılamaz. Önceki iddianame ile şimdiki iddianameyi karşılaştıralım.” diyerek, mükerrer (tekrar) yargılama olamayacağının altını çizdi.
MAHKEME BAŞKANI: YENİ DELİLLERLE AÇILAN YENİ DAVA
Bunun üzerine Hakim Canel Rüzgar da, davanın yeni eylemler nedeniyle açılan bir dava olduğuna dikkat çekti.
Avukat Ömer Turanlı, müvekillerinin devlet memuru olduğunu belirterek, yasaya göre soruşturma izni alınmasının gerekli olduğunu kaydetti. Ancak müvekkilleri hakkında soruşturma izni alınmadan dava açıldığından bu eksikliğin giderilmesini istedi. Turanlı, Ethem Sarısülük davasını örnek göstererek, davanın sanığı polis hakkında önce soruşturma izni alındığı, sonra soruşturmanın yapıldığını hatırlattı. Turanlı, “Onlar polis, bizimkiler ne? Aynı kanun, aynı hükümlerin uygulanmasını istiyorum” diyerek örgüt üyeliği suçlamalar haricindeki iddiaların, soruşturma izni sonrasında dikkate alınmasını talep etti.
REDDİ HAKİMİ REDDEDEN ÜST MAHKEMEYE TEPKİ
Avukat Ömer Kavili de söz alarak, reddi hakim talebini karara bağlayarak reddeden üst mahkeme İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma tutanakları deşifre edilmeden karar verdiğini açıkladı. Kavili, mahkemenin duruşmada konuşulan ve avukatların dile getirdiği itirazları içeren duruşma tutanaklarını incelemeden karar verdiğini ifade etti.
KARACA'NIN AVUKATINDAN REDDİHAKİM TALEBİ
Duruşmada sanık Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran savunmadan belge saklandığı gerekçesiyle bir kez daha reddihakim talebinde bulundu.
SANIK AVUKATLARI SALONU TERK ETTİ
Duruşmada daha sonra savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle polis avukatları duruşma salonunu terk etti. Sanık emniyet müdürleri de duruşma salonundan ayrıldı.
Mahkeme Başkanı itirazda bulunmak isteyen Ömer Kavili'nin susmasını istedi. Konuşmakta ısrar eden Kavili'yi bir kez daha uyaran hakim, aksi halde kendisini salondan çıkaracağını belirtti.
Sanık avukatlarının mahkemeye tepki göstermeyi ve tartışmayı sürdürmeleri üzerine üye hakimlerden biri, avukatlara "sus, kes sesini" diye bağırdı.
Ardından savunma haklarının kısıtlandığı gerekçesiyle Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin avukatları salonu terk etti. Ardından tüm avukatlar tek tek isimlerini yazdırarak, avukatlık meslek hak ve ilkeleri ihlal edildiği iddiasıyla duruşmayı terk etti.
Tutuklu emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ayağa kalktı, "Ben 25 yıldır bu devlete hizmet ediyorum" diye heyete tepki gösterdi. Avukatları salondan çıktıktan sonra tutuklu polisler de duruşma salonunu terk etti. Ardından tutuklu polislerin yakınları da salondan ayrıldı
Mahkeme heyeti, iddianamenin tamamının okunmasına karar vererek, duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından duruşmada, zabit katibi tarafından iddianamenin okunmasına geçildi. Mahkeme heyeti ve sanıklardan Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak ile sanık Hidayet Karaca ve avukatlarının dışında salonda kimse bulunmazken, 333 sayfadan oluşan iddianameyi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin katibi okumaya başladı.
DURUŞMA YARINA ERTELENDİ
Zabıt katibi tarafından saat 16.00 sıralarında okunulmaya başlanan 333 sayfalık iddianame saat 21.00'a kadar okundu. Bu sürede iddianamenin 129 sayfasının okunduğu öğrenildi. Saat 21.00 olduğunu tutanağa geçiren mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi. Yarın devam edilecek duruşmada iddianamenin okunulmasına devam edilecek.
SANIK AVUKATLARI: HAYRET BİŞEY YA!
Dışarıda basın mensuplarına açıklama yapan sanık avukatları iddianamenin sanıklar olmadan okunmasına tepki gösterdi. Sanık avukatlarından Kemal Şimşek, "Savcı yok, üyeler yok, sanıklar yok, avukatların çoğunluğu yok. Bu şekilde iddianame okunuyor.. Hayret.." dedi.
AVUKATLAR SALONDA DEĞİL DIŞARIDA KONUŞTU!
Eski emniyet müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin avukatlarından Ömer Kavilli, duruşma salonunu neden terk ettiklerine ilişkin adliye önünde açıklamada bulundu. Mahkemenin üzerine düşen görevi yerine getirmeden duruşmayı açtığını savunan Kavilli, Oysa duruşmayı açmadan önce hakimlerin reddi ile ilgili taleplerimiz vardı ve o talebimizle ilgili olan kararları mahkeme bize tebliğ etmedi dedi. Dosyada yer alan ve suçlamada bulunan iki tanığın ifadesinin yer aldığı bir evrakı istemelerine rağmen mahkeme başkanının kendilerine vermediğini ileri süren Kavilli, Biz ısrarla o evrak incelenirse yeniden yargılamaya devam edebiliriz talebinde bulunduk, fakat mahkeme heyeti işbirliği ve oybirliği halinde savunma makamındaki avukatlara belge göstermemiştir. Bu belgenin ortaya çıkarılması lazım. Sanıklar belki de gerçekten suç işlemiş olabilir. Ama işlememişse, ancak o evrak incelendikten sonra hüküm tahsis edilebilir dedi.
Dosyadaki bir evrakın avukatlardan gizlenemeyeceğini, avukata söz vermeden yargılama yapılamayacağını ve avukatlar 'Duruşmayı terk ediyorum' dediği halde iddianamenin okunamayacağını dile getiren Kavilli, Bunları söylememize rağmen mahkeme heyeti şu anda avukat ve sanık yokluğunda, kendi arasında iddianameyi okumakta ve usul kurallarını çiğnemektedir. Usul kuralları çiğnenerek yapılacak bir yargılama faaliyetinin sonunda bu mahkemede bir karar verilecektir. Ancak iddia ediyoruz ve uyarıyoruz; vereceğiniz karar asla adaletli olmayacaktır diye konuştu.
Ancak avukat Kavilli'nin iddiasının aksine Fetullah Gülen'in avukatı ile sanık Hidayet Karaca ve avukatlarının iddianamenin okunması sürecinde salonda bulundukları belirtiliyor.
YOĞUN İTİRAZLAR
Duruşmada sanıklar ve avukatları davaya her yönden tepki gösterdiler ve yapılan tüm işlemlerin ve dolayısıyla yargılamanın geçersiz olduğunu ileri sürdüler. Mahkeme heyeti ile sık sık tartışmaya giren sanık avukatlarının duruşmayı engellemeye çalıştıkları iddia ediliyor.
PARALEL MEDYA ÖRGÜT MEDYASI GİBİ
Öte yandan paralel medyada duruşmadaki gelişmelere dair inanılmaz ölçüde taraflı bir yayın yapıldığı gözleniyor. Müştekiler aşağılanıyor. Onların dile getirdiği görüşler ya da duruşmada attığı adımlar geçiştirilirken, sanıkların görüş ve adımları ise inanılmaz yanlı ifadelerle okuyucularına yansıtılıyor. En ilginç gelişme ise Bakırköy'deki mahkemede görülen "Tahşiye Davası"nda yargılanan Gülen karşıtı kişilerin ısrarla terör örgütü mensubu gösterilme çabası. Davanın beraatle sonuçlanmış olmasına karşın o yargılamanın yanlı olduğu, o kişilerin terörist olduğunda şüphe olmadığı iddia ediliyor.
CEZA İSTEMLERİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, Gülen'i eleştiren Tahşiye grubuna 2009'da Gülenci polisler tarafından sahte belgelerle operasyon yapıldığı öne sürülüyor. Bir numaralı şüpheli Gülen ile tutuklu şüphelilerden Karaca, "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek"le suçlanırken, diğer 31 şüphelinin ise "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Gülen ve Karaca'nın, "silahlı terör örgütünü yönetme" suçundan 15 ila 22 yıl 6 ay, zincirleme şekilde "resmi belgede sahtecilik"ten 4 yıl 10,5 ay ila 22 yıl ve zincirleme şekilde "delil uydurarak iftirada bulunma" suçundan da 1 yıl 10,5 ay ila 10 yıl 6 ay olmak üzere toplam 21 yıl 9 ay ila 55'er yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İddianamede, eski emniyet müdürlerinden Ali Fuat Yılmazer'in, "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "delil uydurarak iftirada bulunma" suçlarından 9 yıl ila 21 yıl, Tufan Ergüder'in, "silahlı terör örgütüne üye olma" ile zincirleme şekilde "resmi belgede sahtecilik" ve "delil uydurarak iftirada bulunma" suçlarından 14 yıl 3 ay ila 47 yıl 6 ay arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması isteniyor.
Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de "silahlı terör örgütüne üye olma" ile zincirleme şekilde "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" ve "delil uydurarak iftirada bulunma" suçlarından 14 yıl 3 aydan 47 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Mutlu Ekizoğlu'nun da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 ila 15 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor..
İddianamede, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçaslan, Kazım Aksoy, Ali Cihan, Mehmet Ali Doğan, Recep Güleç, Mustafa Altunbulak, Çetin Öztürk, Rıfat Aslan, Erdem Kısa, Halit Akbulut, Yakup Ergün, Ufuk Yıldırım, Yasin Koyuncu ve Mustafa Uyanık'ın da yer aldığı 26 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma", zincirleme şekilde "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" ve "delil uydurarak iftirada bulunma" suçlarından 7,5 ila 47,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
------------------------------------------------------------------------------
4. DURUŞMA BAŞLADI: İDDİANAMENİN OKUNMASINA DEVAM EDİLİYOR
24.02.2016 23:11 'Tahşiye Kumpası' davasında 4. duruşma başladı. "Tahşiyecilere kumpas" kurulduğu iddiasına ilişkin aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 10'u tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasında iddianamenin okunmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Hidayet Karaca ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Diğer tutuklu sanıklar ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada, iddianamenin okunmasına başlamadan önce sanık avukatlarının usule ilişkin talepleri alındı. Taleplerin reddine karar veren mahkeme heyeti, iddianamenin okunmasına devam edileceğini açıkladı. Dün akşam 129'uncu sayfasına kadar okunan 333 sayfalık iddianamede bugün 220'inci sayfasına kadar okundu. Saat 20.30 olmasıyla beraber mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi. Yarın görülecek celsede de iddianamenin okunulmasına devam edilecek. Heyet, 333 sayfalık iddianamenin okunma işlemini yarın bitirmeyi planladıklarını, zaman kalırsa talepleri alacaklarını açıkladı. İddianamenin okunulmasının ardından mahkeme tutuklu sanıkların tahliyeye yönelik taleplerini değerlendirecek.
------------------------------------------------------------------------------
5. DURUŞMA BAŞLADI: İDDİANAMENİN OKUNMASINA DEVAM EDİLİYOR
25.02.2016 12:34 'Tahşiye Kumpası' davasında 5. duruşma başladı. Paralel Devlet Yapılanması'nın (PDY) "Gülen karşıtı Tahşiyeciler grubuna kumpas" kurduğu iddiasıyla aralarında firari sanık Fetullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de bulunduğu 10'u tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın 5. duruşması başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ertan Erçıktı, Ömer Köse, Erol Demirhan ile Ekrem Çelik, Hüseyin Nohut, Ahmet Öztürk ve Mustafa Kılıçarslan ve başka suçtan tutuklu 3 sanık katıldı. Aralarında eski emniyet müdürü Tufan Ergüder'in de bulunduğu 10 tutuksuz sanık ile tarafların avukatlarının katıldığı duruşmaya, yokluğunda tutuklanmasına karar verilen firari sanık Fetullah Gülen katılmadı. Duruşma başladığı sırada bazı sanık avukatları, tutuklu sanıklarla duruşma salonunun yanında bulunan odada görüşmek için izin istedi. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar da görüşmeye izin verdi. Bunun üzerine tutuklu sanıklar ile bir kısım avukat odaya geçti. Duruşma, zabıt katiplerinin, iddianameyi 220. sayfasından itibaren okumasıyla devam ediyor.
TAHŞİYE İDDİANAMESİNE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
Paralel yapı-14 Aralık (2014) 'Tahşiye kumpası' soruşturması manşetlerimiz
(23 Şubat 2016, 15:30), son güncel.: (25 Şubat 2016, 12:34)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: