İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen´in, Gezi olaylarında polisin müdahalesine ilişkin görüntülerin incelemesini Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK yerine İşçi Partisi´yle birlikte çalıştığını belirten Uğur Kurtulan´ın sahibi olduğu Ulusal Kriminal Büro´ya vermesi tepki çekti. Siyasiler ve hukukçular ´Bu facianın kesinlikle HSYK veya daha yetkili kurumlar tarafından acilen engellenmesi gerekiyor´ dedi.
01.10.2013 10:47 İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen´in Gezi olaylarına ait görüntülerin incelemesine ilişkin verdiği karar tartışılmaya devam ediyor. Çimen´in, Gezi olaylarına ilişkin görüntülerinin incelemesini Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK yerine İşçi Partisi´yle birlikte çalıştığını belirten Uğur Kurtulan´ın sahibi olduğu Ulusal Kriminal Büro´ya vermesi siyasiler ve hukukçular tarafından eleştirildi. AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, ?Bu hukuken faciadır. Bu facianın kesinlikle HSYK tarafından veya daha yetkili kurumlar tarafından acilen engellenmesi gerekiyor? dedi. AK Parti İstanbul Milletvekili avukat Bülent Turan, ?Şimdiye kadar devlet içinde birçok olay hakkındaki çalışmasını TÜBİTAK yaptı. Bunu da yapabilirdi? diye konuştu. Avukat Cüneyt Toraman da ?Taraflı kimliğiyle bilinen kişilerin veya teknik büroların bilirkişi olarak seçilmesi, ceza muhakemesi kanuna açıkça aykırıdır? şeklinde konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın; Gezi Parkı olaylarındaki polis müdahalesine ilişkin görüntülerin inceleme işini, İşçi Partililerle aynı kulvarda bulunduğunu belirten Uğur Kurtulan´ın sahibi olduğu Ulusal Kriminal Büro´ya vermesine kamuoyu büyük tepki gösterdi.
Gazetemize konuşan siyasiler ve hukukçular, görüntülerin inceleme işinin özel şirkete verilmesinin facia olduğunu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´nun (HSYK) söz konusu olaya el koyması gerektiğini söylediler.
TURAN: BU İNCELEMEYİ TÜBİTAK YAPABİLİRDİ
AK Parti İstanbul Milletvekili avukat Bülent Turan, Gezi Parkı´nın Türkiye´nin önemli süreçlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, ?Bu olaylarla ilgili çalışma yaparken son derece dikkatli olmak lazım. Böyle bir gerçeklik varsa bunun kesinlikle son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Konuyu objektif, tarafsız, her anlamda aydınlatacak ve kamuoyunu rahatlatacak kararların alınması gerekiyor. Şimdiye kadar devlet içinde birçok olay hakkındaki çalışmasını TÜBİTAK yaptı. Bunu da yapabilirdi? dedi.
METİNER: HSYK TARAFINDAN ACİLEN ENGELLENMESİ GEREKİYOR
AK Parti Adıyaman Milletvekili Gazeteci-Yazar Mehmet Metiner de, ?Eğer bu haber doğru ise kesinlikle hukuken faciadır. Bu facianın kesinlikle HSYK tarafından veya daha yetkili kurumlar tarafından acilen engellenmesi gerekiyor? dedi.
Metiner, Türkiye´de görüntü inceleme işleri yapabilecek resmi ve yetkili organların bulunduğunu hatırlatarak, ?İlgili makamlar bunu biliyorlarsa ve bu durumu düzeltme yoluna gitmezlerse bunun sebep olacağı siyasi sonuçların altında kalırlar? ifadelerini kullandı.
ADRESE TESLİM BİLİRKİŞİ(!)
Avukat Cüneyt Toraman ise, taraflı kimliğiyle bilinen kişilerin veya teknik büroların bilirkişi olarak seçilmesinin ceza muhakemesi kanuna açıkça aykırı olduğunu söyledi. Toraman açıklamalarına şöyle devam etti:
?Cumhuriyet savcılarının, teknik konuları bilmekle yükümlü olmadığından, yürütmekte oldukları soruşturma kapsamında, teknik konularda uzman görüşüne ihtiyaç duyabilirler. CMK 63. maddesinde, Cumhuriyet savcısına böyle bir yetki verilmiştir. Ancak kanun (CMK 64/3 maddesi), ´kanunların belirlediği resmi bilirkişilerin seçilmesini´ de tavsiye etmiştir. Böyle bir resmi kurum yoksa, savcının bilirkişiyi, adli yargı adalet komisyonları listelerinde yer alan bilirkişiler arasından seçmesi gerekir. Bilirkişi, inceleme görevini, soruşturmayı yürütecek savcı adına yapacağından, savcı, seçeceği bilirkişilerin ´tarafsız´ olmasına özen göstermelidir. Taraflı kimliğiyle bilinen kişilerin veya teknik büroların bilirkişi olarak seçilmesi, ceza muhakemesi kanuna açıkça aykırıdır.?
Toraman, Ceza muhakemesi kanununda, kamu dâvâsının görülebilmesinin iddianamenin mahkemece kabulüne bağlı olduğunu hatırlatarak, ?Taraflı bilirkişilerin hazırladığı bilirkişi raporlarına dayanılarak hazırlanan iddianamelerin mahkemelerce reddedilmesi kuvvetle muhtemeldir. Soruşturmayı yürüten savcı, ödenek yetersizliğini veya uzman bulamadığını öne süremeyeceğine göre, bilirkişilik görevini, ´tarafsızlığı´ tartışma konusu olmayan bir büroya vermesi gerekir. Savcılar, kamuya karşı işlenen suçlarda, kamu adına görev yaptığını, (konusu ne olursa olsun) ceza kanunlarında suç olarak tanımlanan fiillerin kamunun hakkına tecavüz olduğunu unutmamalıdır. Ceza yargılamasında, şüphelilerin savunmasının avukatlara bırakılması, yanlışlığı önlemek için yeterlidir? dedi. (Yeni Akit)
(01 Ekim 2013, 10:47)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
TAKSİM GEZİ OLAYLARIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler