Ölümü Cumhurbaşkanı Özal ve bir grup komutanın ölümüyle birlikte soruşturulan eski Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu dosyasında çarpıcı gelişme.. 2011´de bir traktör kasası dolu evrağı imha ettirdiği iddia edilen eski Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı emekli Tümgeneral Mehmet Çörten´in, Çillioğlu soruşturması kapsamında ´şüpheli´ sıfatıyla ifade verdiği ortaya çıktı. Çörten´in gizlice imha ettirdiği evrakların, Çillioğlu ile ilgili olduğu iddia edilmişti. Jandarma imha iddialarını yalanlamıştı. Çörten de savcılıkta iddiaları reddetti. Ancak şüphe doğuran çarpıcı bulgular var. Çörten 2013 YAŞ toplantısında emekliye sevkedilmişti.
26.09.2013 12:27 Tunceli Jandarma Alay Komutanı iken şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Albay Kazım Çillioğlu soruşturmasında çarpıcı bir gelişme daha yaşandı. 2011 yılında İzmir İl Jandarma Komutanlığı´nda bir traktör kasası dolu evrağı imha ettirdiği iddia edilen eski Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı emekli Tümgeneral Mehmet Çörten´in, Çillioğlu soruşturması kapsamında ´şüpheli´ sıfatıyla ifade verdiği ortaya çıktı. Çörten´in gizlice imha ettirdiği evrakların, Çillioğlu ile ilgili olduğu iddia edilmişti.
-Emekli olmadan önce-
Çillioğlu cinayetiyle ilgili Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve Bozo kod adlı Yusuf Geyik´ten sonraki şüpheli sıfatıyla hakkında soruşturma yürütülen emekli Tümgeneral Çörten´in, emekli olmadan önce Malatya Cumhuriyet Savcılığı´na ifade verdiği öğrenildi. Çillioğlu´nun öldüğü dönemde Binbaşı rütbesiyle Tunceli İl Jandarma Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinde bulunan Çörten´in hakkındaki iddiaları reddettiği ifade edildi. Çörten, bu ifade verme işleminin ardından 2013 Yüksek Askeri Şura Toplantısı´nda emekliye sevkedildi.
-Cinayetin perde arkasını bilir-
Emekli Tümgeneral Çörten, dosyadaki tanık beyanlarındaki ?Mehmet Çörten ile Kazım Çillioğlu olay günü tartıştılar. Daha öncesinde de sık sık tartışırlardı. Çillioğlu, terörle mücadelede daha aktif olmaları gerektiğini söylerken, Çörten bu durumdan rahatsız olurdu. Çillioğlu öldükten sonra olay yerine ilk giden Çörten´di. O bu cinayetin perde arkasını biliyor? iddialarının doğru olmadığını söyledi.
-Toplantı yaptık, sonra da öldü-
Çörten´in savcılığa, ?Olay günü Albay Çillioğlu ile odamda bir toplantı yaptık. Bir dosya üzerinde görüştük. Daha sonra kendisini sorduğum personel, Albayın dairesinde istirahat ettiğini ifade ettiler. Ancak sonra gördük ki ölmüş? ifadelerinde bulundu. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında o dönem Tunceli´de görev yapmış asker, emniyet, adliye ve sağlık personelinin yer aldığı yaklaşık bin kişinin ifadesinin alındığı belirtildi.
2011´DE EVRAK İMHA ETTİRDİ İDDİASI
Emekli Tümgeneral Mehmet Çörten´in ismi, 25 Mayıs 2011 günü Albay Çillioğlu´nun mezarının açılması kararından hemen önce İzmir´de belge imha ettirdiği iddiasıyla gündeme gelmişti. Çörten´in, Tunceli, Bingöl, Elazığ ve Muş İl Jandarma komutanlıklarına bağlı 200´e yakın jandarma karakolu ve tüm karargahlarda arşivlenen istihbarat evrakları arasından kendisini zor durumda bırakacak tüm evrakları İzmir´de getirttiği ve orada başında bizzat durarak bir traktör dolusu evrağı imha ettirdiği iddia edilmişti. Evrakların bazılarının Çillioğlu cinayetiyle ilgili olduğu öne sürülmüştü. (Star)
YEŞİL´İN ÇİLLİOĞLU BAĞLANTISI İMHA EDİLMEK İSTENDİ
Çillioğlu´nu öldürdüğü iddia edilen Yeşil´in 2002-2004 tarihleri arasında İzmir İl Jandarma Komutanı Mehmet Çörten´in himayesinde Jandarma bölgesinde ikamet ettirildiği de ortaya çıkmıştı. İddialara göre, Yeşil ve Kazım Çillioğlu´nun şaibeli ölümü arasındaki bağın ortaya çıkmaması için evraklar Çörten tarafından imha ettirildi. Yasal olmayan ve üst komutanlığının bilgisi dışında sözlü emirle yapılan imha operasyonu ile hukuki süreçler sabote edilmek istendi. Jandarma Genel Komutanlığı´nın yalanladığı Çörten hakkındaki bu iddia ilk olarak, oguzyurdum.com sitesinde Alper Tunalı imzasıyla dile getirildi.
Aynı sitede ilerleyen süreçte şok bir iddia daha dile getirildi. Buna göre, Mehmet Çörten´in olay yerine giden ilk kişi olarak bizzat yapmış olduğu ve şu ana kadar dava dosyasına girmemiş olan bir olay yeri krokisi mevcut. Bu krokinin akıbeti de merak ediliyor.
ALBAY´I YEŞİL ÖLDÜRDÜ
Soruşturmadaki delillere göre, Albay Çillioğlu Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından lojmandaki odasında sorgulandı. Yıllar sonra ortaya çıkan olay yeri fotoğrafına göre Albay sorgu sırasında dövüldü. Ardından biri sırtına biri de ensesine olmak üzere iki kurşunla öldürüldü. Yara bere ve kanlar içindeki vücudu sürüklenerek bulunduğu yere getirildi. Oysa olay yerinde düzenlenen ilk tutanakta başa sıkılan bir kurşunla Albay´ın intihar ettiği belirtiliyordu. Yıllar sonra başlatılan soruşturma kapsamında kabrin yeniden açılması ve otopsinin yapılmasıyla durumun farklı olduğu ortaya çıktı.
Ortaya çıkan bir başka ayrıntı, ölümün ardından odasına gelen beş kişi arasında Çörten de vardı ve olay yeri tutanağına o da imza atmıştı. Tüm detayların ayrıntılarıyla yazıldığı olay yeri raporunda, olayda kullanılan silahın seri numarasının yazılmaması dikkat çekiciydi.
Olay yeri ile bağlantılı olabilecek çok çarpıcı iki ayrıntı ilerleyen süreçte ortaya çıktı. İlki, Albay Kazım Çillioğlu´na ait silahların ölümünden 3 yıl sonra ailesinden teslim alınmasına ilişkin Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı adına düzenlenen belgenin sahte olduğunun belirlenmesi oldu. Yani birileri Jandarma adına gelip aileden Albay´ın silahlarını teslim aldılar ve verdikleri belge sahte idi. Bu çılgınca girişimin cinayetin izlerini örtme anlamı taşıdığı çok açık.
İkinci ayrıntı ise, Çillioğlu´nun intihar notu olduğu iddia edilen kağıttaki imzanın da sahte olması idi.
Tüm bu şok bulgular dönemin savcısı tarafından ortaya çıkarılmadı. Ve iddialara göre çıkarılmaya da çalışılmadı. Olay intihar denilerek örtbas edildi. Olaya bakan dönemin askeri savcısı İnayet Taş, dış bulgulara göre ölüm nedeni hemen saptandığından klasik otopsiye gerek bulunmadı diyerek otopsi dahi yaptırmadı. Bir günde takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı.
Savcı Taş, soruşturmayı baştan savma yürüttüğü şeklindeki şikayetler üzerine geçtiğimiz yıl HSYK tarafından incelemeye alındı. HSYK, tutanağa işlem saatini derç etmediği, olay yeri incelemesi sırasında parmak izi ve doku örnekleri gibi delilleri toplamadığı, ölü muayene ve otopsi işlem sırasında, kurşun giriş ve çıkış deliklerinin yerlerini tam olarak tarif etmediği, başkaca işlem yapmadan birgün sonra dosyaya görevsizlik kararı verdiği iddialarını ciddi bularak inceleme kararı aldı. Bu incelemenin sonucu bilinmiyor. Ayrıca Savcı Taş´ın Çillioğlu soruşturmasında ifade verip vermediği de bilinmiyor. Muhtemelen ifade verdi.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken 1994 yılında lojmanında ölü bulunan, dış otopsisi yapılarak ´intihar ettiği´ sonucuna varılan Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu´nun müracaatı üzerine 2010 yılında yeniden açılmıştı. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli Valisi olan Atıl Üzülgen ile dönemin Cumhuriyet Savcısı, Kurmay Başkanı, Jandarma Bölük Komutanı, Çillioğlu´nun korumaları ve MİT görevlilerinin de aralarında yer aldığı 800 civarında kişinin ifadelerine başvuruldu.
Savcılık ayrıca, Çillioğlu´nun otopsi raporunu da inceleyerek kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için Düzce´de bulunan mezarının açılmasına karar verdi. Çillioğlu´nun mezarından alınan örnekler üzerinde Adli Tıp Kurumu´nda yapılan incelemede, saç köklerinde arseniğe rastlanan Çillioğlu´nun, kürek kemiğinde kurşun yarası olduğu öngörülen delik ile kaburgalarında kırık olduğu tespit edildi. Dosyaya giren en önemli cinayet delili ise bu şok tespit oldu.
Savcılığın talebi üzerine Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile ´Bozo´ kod adlı Yusuf Geyik hakkında tutuklama kararı çıkardı. İki isim için uluslararası yakalama kararı olan kırmızı bülten çıkarıldı.
Soruşturmada yaşanan son gelişme ise, oluşturulan bilirkişi heyetinin, tüm dosya ve deliller üzerinde yaptığı incelemenin ardında hazırladığı 62 sayfalık raporda olayın cinayet olduğunu bildirmesi oldu. Bilirkişi raporuna göre, cesedin yanında bulunan silahın Albay´ın intiharında kullanılmadığı, yani birileri tarafından oraya bırakıldığı sonucuna varıldı.
Jandarma Alay Komutanı Çillioğlu´nun ölümünde jandarma ile ilgili bazı şok gelişmeler yaşandı. İlki, yukarıda da bahsi geçtiği gibi, jandarma görevlilerinin sahte belge ile aileden silahları teslim aldığının ortaya çıkması oldu. Diğeri ise, Albay´ın oğlu Gökhan Çillioğlu´nun telefonlarının yasa dışı dinlenmesi iddiasına ilişkin aralarında Düzce İl Jandarma Komutanı Albay Turhan Yazıcı´nın da bulunduğu 1´i emekli, 7´si muvazzaf asker 8 kişi tutuklanması oldu. Bu tutuklulardan birinin Erzincan bölgesindeki Ergenekon yapılanmasıyla bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Yine bu jandarma görevlilerinin Jandarma içinde gizli bir yapılanma olduğunu gösterecek şekilde Düzce bölgesinde sivil vatandaşları fişlemeye devam ettiği de ortaya çıktı.
Son söz olarak, Albay Çillioğlu´nun ölümünün, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis ile üst düzey bazı sivil ve askeri yetkililerin ölümleriyle birlikte soruşturulduğunu da hatırlatalım. Herbiri çeşitli illerdeki savcılıklar tarafından soruşturulan bu dosyalardaki deliller savcılıklar arasında paylaşılmakta. Savcılar mümkün olduğu kadar çok sayıda delil elde etmeye çalışıyor. Son olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu ölümleri birlikte soruşturma kararı aldı. Özal´ın ölümüyle ilgili açılan dava iddianamesinde de bu ölümlerin bağlantısına vurgu yapılıyor. Anlaşılan önümüzdeki süreçte çarpıcı gelişmeler yaşanacak. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(26 Eylül 2013, 12:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Tümg. Mehmet Çörten´le ilgili manşetlerimiz
İzmir Jandarma´da gece yarısı belge imhası
Çillioğlu olay yeri krokisi nerede?
JİTEM´in Derin Paşası: Mehmet Çörten
ALBAY KAZIM ÇİLLİOĞLU´NUN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili manşetlerimiz
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap