İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen, 49´u muvazzaf asker olan 79´u tutuklu toplam 357 sanığın yargılandığı, kadınları kullanarak tehdit ve şantajla askerî bilgi ve belgeleri ele geçirme davasının ilk duruşması, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde başladı. Askeri mahkeme talebi reddedildi. Duruşmada 1937 sayfalık iddianamenin tamamının okunmasına geçildi.
16.04.2013 13:44 49´u muvazzaf asker 357 sanığın yargılanacağı, tehdit ve şantajla askerî bilgi ve belgeleri ele geçirme davası bugün İzmir´de başladı. İlk duruşma, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nin duruşma salonuna dönüştürülen İzmir Adliye Sarayı Sosyal Tesisleri´nde yapılıyor. Bir ay boyunca yapılan çalışmalar sonucu hazırlanan duruşma salonunda 400 koltuk bulunuyor. Yaklaşık 1,5 ay sürmesi beklenen ve dosyaları 315 klasörden oluşan davanın ilk beş gününde sanıkların kimlik tespiti yapılacak. Ardından 2 bin sayfayı bulan iddianame TRT spikerleri tarafından okunacak. (Özdemir Özkan /Zaman)
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı duruşma öncesinde mahkeme salonuna izleyiciler, avukatlar, basın mensupları ve salon görevlileri ´xray´ cihazından geçilerek alındı.
Terörle Mücadele Kanunu´nun 10. Maddesi ile Görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde 49´u muvazzaf asker olan 79´u tutuklu toplam 357 sanığın yargılandığı duruşma öncesinde mahkeme salonu içerisinde kısa süreli gerginlikler yaşandı. Sanıklarla görüşmek isteyen avukatlar jandarma yetkilileri tarafından uyarıldı. Bunun üzerine avukatlar; ´Görüşme yasağını kim koydu´ sözleri ile duruma tepkilerini dile getirdi. Sanıklar da yaşanan durumu alkışlarla protesto etti. Saatler 09.46´yı gösterdiğinde vekaleti olmayan avukatların duruşma salonuna girmek istemesi üzerine güvenlik görevlileri ile aralarında kısa süreli tartışma yaşandı. Bunun üzerine salonda bulunan avukatlar da ´dışarıda meslektaşlarımıza çevik kuvvet ekibi müdahale ediyor. Biz de çıkalım´ dedi. Tansiyonun yükseldiği salonda avukatlar birbirleri ile yaşadıkları karşılıklı sözlü atışmalarda; Bu Türkiye´nin davası sözleri ile gerginliği devam ettirdiler. Saat 10.09 itibari ile Mahkeme Başkanı Atilla R. salonun yetersiz olduğunu belirterek şöyle konuştu: Öncelikle tutuklu arkadaşların yargılamaları yapılsın. Daha sonra diğer avukat arkadaşları ayakta kalmayacak şekilde içeriye alacağız. 15´inci maddeye göre de sanıkların eşleri mutlak suretle duruşmaya gireceklerdir. Daha sonra diğer avukatlar da içeriye ayakta kalmayacak şekilde alınacak. Polemik yaratacak şeylere gerek yok. Yerler ayrılmış. Bizim imkanlarımız bu kadar. İktidarı ya da Adalet Bakanlığı´nı protesto edeceğiniz başka bir durum varsa dışarı çıkabilirsiniz. Bizim bina yapmak gibi bir durumumuz yok. Zaman çalmayalım.
Öte yandan medya kuruluşlarından sadece 10 basın mensubunun takip ettiği duruşmaya, izleyicilerin de sanıklarla yakınlık derecelerine göre salona alınma kararının verildiği öğrenildi. Duruşma salonunda CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam, Alaattin Yüksel, Hülya Güven ve Mustafa Moroğlu da hazır bulundu.
DURUŞMA SALONUNDAN DETAYLAR
Mahkeme salonunda tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile izleyicilerin oturacağı bölümler metal korkuluklarla ayrıldı. İfadelerin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alınacağı duruşmalarda izleyiciler ve avukatlar da salonun farklı yerlerine yerleştirilen dört dev ekran sayesinde yaşananları takip edebilecek. Adalet Sarayı´nın otoparkı olarak kullanılan bölümün alt kısmının tutuklu sanıkların dava öncesi ve sonrasında bekletilmesi için nezarethane olarak düzenlendiği belirtildi. (İHA)
MÜFETTİŞLER: CASUSLUK BELGELERİ GERÇEK
İzmir´de yürütülen askerî casusluk soruşturması kapsamında, fuhuş çetesinden çıkan kritik savunma projelerine ait gizli bilgiler Ankara´yı harekete geçirdi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz´ın talimatıyla görevlendirilen üç askerî müfettiş, Savunma Sanayii Müsteşarlığı´nda (SSM) incelemelerde bulundu. Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu´nda görevli Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri mensubu albay rütbesindeki müfettişler, toplam 6 daire başkanlığındaki projeleri araştırdı. Casusluk soruşturmasında ele geçirilen belgelerle, SSM´deki orijinal dokümanlar karşılaştırıldı. Müfettişler, hayat kadınları vasıtasıyla bürokratlardan sızdırılan belgelerin tümünün gerçek olduğuna hükmetti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcı-lığı´nın hazırladığı iddianameye göre Savunma Sanayii´ndeki birçok kritik projeyle ilgili ayrıntılı bilgi ile milli güvenliği tehdit edecek birçok doküman çetenin elinde bulunuyor. Bu bilgi ve belgelerin para karşılığında yabancı ülkelerin istihbarat servislerine pazarlandığı kaydediliyor. İddianamede çeteden ele geçirilen ve SSM´nin yürüttüğü birçok projeye ilişkin bilgiler yer alıyor. Bu belgelerin, SSM ya da projelerin yüklenicisi konumundaki Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Şirketleri´nden (TAI, Aselsan, Havelsan, Roketsan) sızdırılmış olabileceği düşünülüyor. SSM´deki projelere ilişkin dokümanları inceleyen Milli Savunma Bakanlığı müfettişleri, çetede bulunan belgelerin, orijinallerinin kopyaları olduğunu belirledi. Yani çetenin elindeki savunma projelerine ait tüm bilgiler gerçek. Müfettişler elde ettiği bulguları soruşturmayı yürüten savcılıkla da paylaşacak. Savunma kaynakları, soruşturmanın genişleyebileceği değerlendirmesinde bulunuyor.
Örgütten ele geçirilen ´Pandora´ isimli veri tabanında bazı projelerle ilgili şu ifadeler dikkat çekiyordu: ?Bu projelerden Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Uydusu projesi, bir GPS uydusu projesidir ve tahminen 2015-2016 yılında uzaya gönderilecektir. Bu proje ile askerî ve sivil alanda konum ve yer belirleme yerli imkânlarla sağlanacaktır. Dışa bağımlılığı azaltacağından önemlidir. Diğer proje Sahil Gözetleme Radar Sistemi (SGRS) projesidir. Bu proje ile deniz sınırlarının güvenliğinin, arama ve kurtarma faaliyetlerindeki etkinliğin artırılması ve denizlerdeki yasa dışı faaliyetler ve kaçakçılık ile mücadele amaçlanmaktadır. ATAK projesi, yazılımı ve donanımı milli olarak tasarlanıp yüksek teknolojiye sahip aviyonik sistemlerin helikoptere entegre edilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı´nın taarruz-keşif helikopteri ihtiyacını karşılamayı hedeflemektedir. (Emre Soncan / Zaman)
DURUŞMA BAŞLADI
Duruşma başladı. İzmir Adliye Sarayı Sosyal Tesisleri´ndeki 485 koltuklu salonda yapılan duruşmaya 79´u tutuklu 157 sanık katıldı. 200 sanık ise duruşmaya gelmedi.
SANIK BİLGİN ÖZKAYNAK: 100 BİN TL GELİRİM VAR
Duruşma sanıkların kimlik tespitiyle başladı. İddianamede çıkar amaçlı suç örgütünün lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Bilgin Özkaynak, sabıkası bulunmadığını, evli ve iki çocuğunun bulunduğunu söyledi. Özkaynak, denizcilikle ilgili her şeyle uğraştığını, aylık gelirinin ise 100 bin TL´nin üzerinde olduğunu dile getirdi. Özkaynak, rahatsızlığı nedeniyle kravat takamadığını da mahkeme heyetine belirtti.
SANIK NARİN KORKMAZ: ÖĞRENCİYİM, GELİRİM YOK
Çete lideri olduğu ileri sürülen 22 yaşındaki üniversiteli Narin Korkmaz ise bekar ve öğrenci olduğunu, aylık geliri ve sabıkası bulunmadığını söyledi. Tutuklu sanıklar arasında bulunan bazı kadınlar mahkeme başkanının Mesleğiniz ne? sorusuna eskort olduklarını belirtip gelirlerinin 4 bin lira olduğunu ifade etti.
SANIK DİLEK GÜNAL: ÇOCUKLARIM SAYGI GÖSTERMEZ OLDU
Tutuksuz sanıklardan Dilek Günal, gözaltındayken intihara teşebbüs ettiğini, mağdur olduğunu, bu olaya adını karıştıran Bilgin Özkaynak ile polislerden davacı olduğunu belirtti. Gözyaşlarına hakim olamayan Günal, Beni gözaltına alıdıklarında çok korktum. İntihar etmek istedim. Çocuklarım bile artık bana saygı göstermez oldu dedi. Günal, Özkaynak ve kendisini davaya karıştıran herkesten şikayetçi olduğunu söyledi. (AHT)
İDDİANAMENİN TAMAMI OKUNACAK
Tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitinin ardından davanın bin 937 sayfalık iddianamesinin okunmasına geçildi. Mahkeme Başkanı R., çok doğru bulmadığını ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin görüşüne göre iddianamenin tamamının, salonda bulunanlara okunacağını belirtti. R., salonda milletvekillerinin de bulunduğunu, arzu etmeleri halinde bu kanunu değiştirebileceklerini hatırlattı.
Sanık avukatlarından Şakir Balcı ise mahkemenin iş yükü sebebiyle dava süresince başka davalara bakmamasını talep etti. Av. Balcı, duruşma salonuna girişte alınan güvenlik tedbirleri sebebiyle sıkıntı çıktığını, incindiğini, ilerleyen süreçte sıkıntı olmaması için düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Sanık avukatları, tutuklulukların makul süreyi aştığını öne sürerek, iddianame okunmadan önce 334. maddeye göre tutukluluk incelemesinin öne alınmasını talep etti.
Bazı avukatlar da TMK 10. maddeyle görevli mahkemenin, bu davada görevsiz ve yetkisiz olduğunu iddia ederek askerlerin askerî mahkemede yargılanması gerektiğini belirtti.
Avukatlar, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasını da istedi. KKTC´de görevli Deniz Binbaşı İsmail Murat Çoban´ın avukatı Mehmet Sürücü ise müvekkilinin görev yerine dönebilmesi için hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Hava Tümgeneral Öztürk´ün yurtdışı çıkış yasağı bulunduğunu belirten avukatı da görevinin büyük bölümü yurtdışında olan müvekkilinin büyük zorluk yaşadığını, yasağın kaldırılmasını talep etti. Tutuklu sanıklardan askerî yargı üyesi Yüzbaşı Mustafa Ufuk Kök ise kendisiyle ilgili soruşturma izni alınması gerekirken kimsenin izin almadığını belirtti.
ASKERİ MAHKEME TALEBİNE RET
Mahkeme Başkanı Atilla R., sanık avukatların askerî şahısların askerî mahkemede yargılanması talebini, eylemlerinin Anayasa ve kanun hükümlerine göre askerî mahkemenin alanına girmediğini gerekçe göstererek reddetti. Mahkeme heyeti, davada sanık olan askerî hakim ve savcıların avukatları aracılığıyla yaptığı görevsizlik talebini de kabul etmedi. Mahkemenin yetkisiz olduğu yönündeki istekleri de reddetti. Mahkeme Başkanı R., Anayasa´ya aykırılık iddiasının ciddi bulunmadığı belirtti.
Ayrıca KKTC´de görevli Deniz Binbaşı İsmail Murat Çoban´ın, avukatı Mehmet Sürücü aracılığıyla görev yerine dönebilmesi için hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını isteği de reddedildi. Avukatların HTS kayıtlarını almak için yaptığı taleplerle KKTC´de öğrenci olan Duygu Tez´in yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması talebi ise kabul edildi. Sanık avukatlarının, 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nin yalnızca askerî bilgi ve belge temin etme davasına bakması yönündeki talebini de görüşen mahkeme heyeti, bunun ellerinde olmadığını, başvurunun HSYK´ye yapılması gerektiğini açıkladı.
Tahliye taleplerinin daha sonra görüşüleceği belirtildi. Ardından TRT spikerlerince, bin 937 sayfalık iddianame okunmaya başladı. (Cihan,İHA)
AVUKATLARDAN ORTAK AÇIKLAMA
Duruşmanın yapıldığı sosyal tesislerin önünde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu açıklama yaptı. Grup adına konuşan Avukat İrfan Koçana, ?Atatürk ilke ve devrimlerinin, büyük Türk milletinin anayasadan çıkartılmayla çalışıldığı, TC ibaresinin kamu kurum ve bakanlık tabelalarından silindiği, terör örgütünün anayasa yaptığı günümüzde açıkça anayasa suçu işlenmektedir. Bu tarihsel koşullarda kamuoyunda askeri casusluk davası olarak adlandırılan dava, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes gibi adlarla adlandırılan davalarla birlikte değerlendirildiğinde bu davanın amacı çok daha iyi anlaşılacaktır. BOP eş başkanlığının yürüttüğü, TSK´nın etkisizleştirme, itibarsızlaştırma ve savaşmadan teslim alma planı yeni bir aşamaya gelmiştir. Bu davalardaki hukuksuzluklar artık örtülememektedir. Sanıkların adil yargılama hakkı açıkça çiğnenmektedir. Bizler Mustafa Kemal Atatürk´ün, gençliği hitabesinin ve Türk subayına mesajının suç delili olarak gösterilmesini asla kabul etmiyoruz. Masumiyet ilkesi ihlal edilerek, ahlaksızca iftira ve karalamalarla daha yargılama başlamadan suçlu ilan edilen onurlu Türk subayının adil yargılama hakkını savunacağız? dedi.
KONFERANS SALONU DURUŞMA SALONU OLDU
Dava İzmir Adliyesi Sosyal Tesisler Konferans Salonu´nda görülecek. Foça ve Buca cezaevlerinden 30 mahkum tarafından beş hafta boyunca yapılan çalışmayla, Konferans Salonu´nun sahne bölümünün mahkeme heyeti ve savcının oturması için kürsü haline getirildiği, tutuklu sanıkların bulunacağı alan için metal korkuluklar konulduğu, sanıklar, avukatları, izleyiciler ve gazeteciler için ise toplam 400 koltuk monte edildiği açıklandı. Duruşma salonundaki koltuk sayısı göz önüne alındığında, her sanık için bir avukatın salona alınacağı, salonun doluluk oranına göre diğer avukatlara da yer verilebileceği kaydedildi. Sanık ifadelerinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi´yle (SEGBİS) alınabilmesi için salona 4 dev ekran konulduğu, avukatlar için masalara bilgisayarlar yerleştirildiği, tesislerin otopark bölümünde ise tutuklu sanıklar için nezarethaneler inşa edildiği bildirildi.
2 BİN SAYFALIK İDDİANAME 5 GÜNDE OKUNACAK
315 klasörden oluşan davanın 2 bin sayfayı bulan iddianamesi TRT spikerleri tarafından okunacak. Davaya bakan 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla R. imzasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilen üç sayfalık yazıda, duruşma salonuna kimlerin ne şekilde alınacağı, davanın hangi gün ve saatlerde görüleceği, hangi güvenlik tedbirlerinin alınacağı belirtildi. Atilla R. gönderdiği yazıda, bugün görülmeye başlanacak 2013/9 esas sayılı davanın saat 09.00´dan itibaren başlanacağını ve iddianamenin okunması tamamlanana kadar haftanın 5 günü süreceğini, iddianame okunması tamamlanmasından sonra ise Mayıs ayının sonuna kadar haftanın 4 günü görülmeye devam edeceğini, resmi tatillerde davanın görülmeyeceğini bildirdi. (DHA)
SANIK TÜMGENERAL DE SALONDAYDI
Sanıklar arasında bulunan ve tutuksuz yargılanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Dışişleri´nden Sorumlu Hava Pilot Tümgeneral Atilla Öztürk de salonda hazır bulundu. Sanıklar için duruşma salonundaki en ön koltuklar ayrıldı. Sanık kadınların belirli bir noktada toplanıp yan yana oturduğu görüldü. Duruşmayı CHP milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger, Musa Çam, Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Nurettin Demir, Tufan Köse ve Özgür Özen de izledi. Duruşma salonuna alınacak avukatlar arasında listede adı olmayanlar duruşma salonuna alınmayınca, polisle aralarında gerginlikler yaşandı. Bu sırada avukatlar, Avukatlar darp ediliyor diye bağırdı. Mahkeme Başkanı, avukatlara gerekli suç duyurusunda bulunabileceklerini söyleyerek tartışmayı sonlandırdı. Duruşma salonuna girmek isteyen Avukat Nuriye Kadan´ın cüppesi yırtıldı. (AHT)
(16 Nisan 2013), son güncel.: (17 Nisan 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Casusluk iddianamesi kabul edildi
İşte casusluk çetesinin şeması
Casuslar TSK´da cirit atıyor
Casusluk: 6. dalga, 50 gözaltı
Casusluk: 5. dalga, 54 gözaltı
Casusluk: 4. dalga, 30 gözaltı
Casusluk: 2. dalga, 51 gözaltı
Casusluk operasyonu: 26 gözaltı
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz
Balyoz, Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap