Genelkurmay´ın Ergenekon davasına gönderdiği harddisklerden darbe davalarındaki suçlamaları doğrulayan yeni deliller çıktı. Benzer gelişme Malatya Zirve davasında sanık akrabası tarafından mahkemeye teslim edilen harddisk olayında da yaşanıyor. Gölcük´te elde edilen belgeler bir çok şüphelinin tutuklanmasına, yeni soruşturma ve davaların açılmasına neden olmuştu. Gölcük etkisinin, elde edilen yeni delillerle Ergenekon, Zirve ve Dink davalarında da yaşanacağı görülüyor. Elde edildikleri yer itibarıyla önemi büyük olan deliller, yeni bazı soruşturmaların açılmasına da yol açabilir.
12.03.2013 22:48 Ergenekon davası kapsamına alınan internet andıcı davası sanıklarının ifadelerinde verdikleri bazı bilgilerin izini süren mahkeme heyeti, ifadelerde bahsi geçen personelin bilgisayarlarının harddisklerini Genelkurmay´dan talep etmişti. Genelkurmay´ın mahkemeye gönderdiği harddiskler Naip Hakim tarafından incelendi. Bir rapor hazırlanarak sonuçlar mahkemeye bildirildi. Harddisklerden darbe planlarını destekleyen şok içerikli belge ve bilgiler çıktı. Mahkemede bulunmayan yeni belge ve isimlerin yer aldığı hardisklerdeki yaklaşık 3 milyon belgeden 600 bin adedinin şifreli ve gizli ibareli olduğu anlaşıldı. Mahkeme Genelkurmay´dan şifreleri istedi. Henüz açılamayan bu şifreli dosyaların da açılmasıyla delillerin artması bekleniyor.
Bizzat Genelkurmay kanalıyla elde edilmeleri nedeniyle deliller üzerine tartışma yaşanması beklenmiyor. Benzer bir durum Gölcük Donanma Komutanlığı´ndaki aramalarda çuvallarca belgenin elde edilmesinde yaşanmıştı. Bir diğer benzer gelişme de Malatya Zirve davasında sanık akrabası tarafından mahkemeye yakın zamanda teslim edilen harddisk olayında yaşanıyor. O harddiskten de çarpıcı yeni deliller çıktı.
Gölcük´te elde edilen belgeler bir çok şüphelinin tutuklanmasına, yeni soruşturma ve davaların açılmasına neden olmuştu. Gölcük etkisinin, elde edilen yeni delillerle Ergenekon ve Zirve davalarında da yaşanacağı görülüyor. Elde edildikleri yer itibarıyla önemi büyük olan delillerin yeni bazı soruşturmaların açılmasına yol açabileceği düşünülüyor.
GENELKURMAY HARDDİSKLERİNDEKİ YENİ DELİLLER
Genelkurmay´ın mahkemeye gönderdiği harddisklerdeki yeni delillerden bazıları özetle şu şekilde:
Genelkurmay: Darbe şartları henüz yok!
Harddisklerden çıkan bir bilgi notu şok içeriğe sahip. 30 Ağustos 2007´de Harekat Başkanlığı için hazırlanan bilgi notunda hükümete müdahale şartlarının olgunlaşmadığı belirtiliyor. Bu sebeple muhtemel bir darbe için siyasi istikrarsızlık ve ekonomik gerilemeye ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Harddisklerden, Ergenekon sanıklarının kurtarılması, topluma irtica korkusu pompalanması ve AK Parti´nin engellenmesi için yapılmış kara propaganda planları da çıktı.
Genelkurmay´ın inkar ettiği Tushad, Genelkurmay disklerinden çıktı
Disklerden çıkan ve sadece Ergenekon davasını değil diğer bir çok davayı da temelden etkileyecek belki de en önemli delil, Genelkurmay´ın varlığını ettiği TUSHAD isimli Özel Harp Dairesi´nin TSK içinde kurduğu Ergenekon hücresinin varlığını gösteren ıslak imzalı resmi belgelerin taranmış fotoğrafları oldu. Resmi belgelerde ´TUSHAD Genelkurmay bünyesinde kurulmuş gizli bir yapılanmadır´ deniliyor. Belgelerde resmi yazışmaların tüm ayrıntıları görülüyor. Son 1 yıl içinde peşpeşe gelen bilgilerle Tushad´ın varlığı ortaya çıkmıştı. Bilgilerin tümünde Özel Harp Dairesi (ÖHD) ve onun kurduğu Ergenekon hücresi TUSHAD´ın çok sayıda terör olayını planladığı, Türkiye´deki terörü en üst düzeyde planlayıp yürüten resmi daire olduğu iddia ediliyordu. Peşpeşe gelen bilgilerden rahatsız olan Genelkurmay geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklama ile Özel Harp´in terörle bağlantısı iddialarını yalanladı. Genelkurmay, Tushad biriminin olmadığını da iddia etti. Ancak Genelkurmay´ın gönderdiği harddisklerden Genelkurmay´ın inkarını geçersiz kılan belgelerin çıkması Genelkurmay´ı da çok zor durumda bırakacak. Tushad ile ilgili belgeler sadece Ergenekon davasını değil, Malatya Zirve katliamı ile Hrant Dink cinayeti davalarını, hatta Bülent Arınç´a suikast ve Özel Harp Dairesi ile ilgili açılmak üzere olan davayı da yakından etkileyecek. İlgili mahkeme ve savcılıklar Tushad´ın var olup olmadığına dair Genelkurmay´dan bilgi talep etmişti.
Genelkurmay´dan Özel Harp itirafları
Genelkurmay harddisklerinden Özel Harp Dairesi ile ilgili çarpıcı bir belge çıktı. ´Amatör siviller´in kullanıldığı ve bunların ´kontrol dışı kalmaları seyredilmiştir´ denilen belgede Özel Harp Dairesi´nin ´istikrarsızlaştırma operasyonu´ yaptığı kabul ediliyor. ?Geçmişte yapılmış, olmuş bitmiş faaliyet ve uygulamalardan bugünün yöneticileri sorumlu değildir? yorumu yapılıyor. Ancak şüphe konusu uygulamaların geçmişte kalmadığına dair çok fazla delil ve bulgu ortaya çıktı. Kaldı ki bir an için öyle olduğu varsayılsa bile bahsi geçen ifadenin tek başına bir itiraf niteliği taşıdığı açık. Geçmişte hangi suçlara, cinayet ve terör eylemlerine karışıldığı sorusunun mahkemelerin ilgisini çekeceği açık. Genelkurmay resmi açıklamalarında Daire´nin terörle bağlantısını sürekli yalanlıyor. Benzer bir yalanlama bir kaç hafta önce geldi. Ancak bizzat Genelkurmay´ın gönderdiği harddisklerden çıkan itiraf ve belgeler, gerçeğin farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Cumhuriyet mitingleri sivil değilmiş
Genelkurmay´ın Ergenekon davasına bakan mahkemeye gönderdiği harddisklerden AK Parti hükümetine karşı 2007´de düzenlenen mitinglerle ilgili çarpıcı bilgiler çıktı. Resmi yazışmalarda mitingler hakkında değerlendirmeler var. Yazışmalardan mitinglere destek verilmesi gerektiği açıkça belirtiliyor. Eski adı Psikolojik Harekat olan Bilgi Destek Dairesi´nden Albay Fuat Selvi´nin hazırladığı belgede, terör ve Cumhuriyet mitingleri kıyaslanıyor. Nerelerde yanlış yapıldığı, başarılı mitinglerin nasıl olması gerektiği tek tek anlatılıyor. Mitingler Ergenekon iddianamelerinde Ergenekon örgütünün eylemi olarak gösteriliyor, bunun delilleri sıralanıyor.
Albay Çiçek´in bilgileri harddisklerden çıkmadı
Disklerden çıkan ilginç bir bulgu da, disklerde yer alması gereken bir bilginin bulunmadığının anlaşılmasıydı. Bilgi Destek Dairesi´nde çalışan tüm kullanıcılara ait bilgilerin server bilgisayarın harddiskinde tespit edilmesine karşın o bölümün yöneticisi ve ıslak imzalı belgenin de mimarı olan Albay Dursun Çiçek´in bilgileri ise bulunamadı. Bu bilgi kaybı, daha önce İrticayla Mücadele Eylem Planı davasının delil klasörlerine giren Bilgi Destek Dairesi´ne ait 26 adet bilgisayar ve beş adet sunucu üzerinde ´70 kez güvenli silme işlemi´ yapıldığı iddialarını güçlendirdi.
Sanıklar ihbarları örtbas etmiş
Yeni deliller sadece harddisklerden değil Genelkurmay´dan gönderilen diğer belgelerden de elde edilmişti. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin talebi üzerine Genelkurmay Başkanlığı´ndan gönderilen klasörler arasında yer alan 140 sayfalık bir belgede çarpıcı bilgiler yer alıyor. Örneğin, Ergenekon terör örgütüyle ilgili Genelkurmay Başkanlığı´na gönderilen 7 adet ihbar mektubunu, Balyoz ve Ergenekon davasının sanıkları incelemiş. Andıç davasındaki Ergenekon sanığı İsmail Hakkı Pekin ile Balyoz sanıkları Ahmet Türkmen, Cumhur Eryüksel ve Erdem Caner Bener tarafından yapılan incelemelerde, ihbar mektuplarında yer alan isimlerin hepsi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş.
Andıç´la 49 kampanya yürütülmüş
Disklerden çıkan bir belge, sanıkların varlığını inkar ettiği çok sayıdaki kara propaganda amaçlı internet sitesinin işletildiğine yönelik Ergenekon davasındaki suçlamayı doğruluyor. Ekim 2008 tarihli bir belgede, propaganda amaçlı 10 sitenin hizmet verdiği, 430 sitenin izlendiği ve internette 49 adet örtülü yayın kampanyasının yürütüldüğü belirtiliyor.
Darbeyi olgunlaştırmada basına görev
Disklerden çıkan bir bilgi de, 30 Ağustos 2007´de Harekat Başkanlığı için hazırlanan bilgi notunda gözler önüne serilen darbe hazırlığı idi. Hükümete müdahale şartlarının olgunlaşma süreciyle ilgili basına yüklenen bazı sorumluluklara ve faaliyetlere yer verilen bilgi notunda, yazarlara kitap yazdırma, bazı tarikat ve sivil toplum örgütleri hakkında broşür hazırlatılması ve yönlendirici anket yaptırılması dikkat çekiyor.
Genelkurmay´a çalışan 14 gazeteci kim?
Disklerden çıkan ilginç bir bilgi, ayrıntıları ortaya çıktığında gündemi sarsabilecek içerikte. Belgede AK Parti´ye kapatma davası hazırlanırken kullanılan 14 gazetecinin isimleri yer alıyor. Genelkurmay´dan gönderilen haberleri başlıkları değiştirerek aynen kendi haberleri gibi köşelerinde yayınlayan ve sadece isimlerinin başharfleri öğrenilebilen bu 14 gazetecinin kim olduğu henüz bilinmiyor.
Aydınlık, yarı resmi TSK yayın organı
Disklerden çıkan bir belgelerde, Genelkurmay´ın Aydınlık ve Jeopolitik gibi dergilere kara propaganda amaçlı maddi desteği de yer alıyordu. Belgelerde, bu yayın organlarına çok sayıda abone yapılması, ilan ve reklam verilmesi, çıkaracakları kitap ve dergilerin alınması talep ediliyor. Belgelerde çok sayıda faaliyete dair planlar yer alıyor. En dikkat çekeni ise bazı Kuran ayetlerine yönelik çirkin saldırı planı. Bilindiği gibi Aydınlık dergisi yöneticileri Ergenekon davası kapsamında yargılanıyor. Aydınlık´a yöneltilen suçlamalardan biri, örgütün yayın organı olduğunu kanıtlayacak şekilde Başbakan Erdoğan´ın yasadışı şekilde kaydedilmiş gizli devlet konuşmalarını yayınlamak, böylece onu devirmeye yönelik darbe çalışmalarına destek vermek. Diğer yayın organı Jeopolitik de hükümet karşıtı bir yayın organı olarak yayın faaliyeti yürütüyor.
Büyükanıt 2. muhtırayı hazırlamış
Disklerden çıkan bir diğer bilgi, 27 Nisan 2007 tarihinde AK Parti hükümetine karşı internette muhtıra yayımlayan dönemin Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt´ın, yeni bir bildiri hazırlattığı ancak kamuoyuna duyuramadığı oldu. Muhtırada, ´Genelkurmay´ın Başbakan´a bağlı bir kurum´ olduğu şeklindeki hükümet açıklamasından duyulan rahatsızlık dile getiriliyor.
İbadet Eylem Planı!
Disklerden, Ergenekon´un TSK´nın din düşmanı olmadığını göstermek için ´İbadet Eylem Planı´ yaptığını gösteren ilginç belgeler de çıktı. Namaz, hacc, kurban gibi ibadetlerin subaylarca yapılmasını ve kamuoyunun duyması için haberleştirilmesini isteyen planda amacın gösteriş olduğunu kanıtlayan iki kritik ayrıntı dikkat çekiyor. İlki, ibadetlerin dozajının iyi ayarlanması gerektiği, aksi halde kamuoyunda TSK´nın imajının zarar görebileceği uyarısı. Diğeri ise TSK´nın üst düzey yöneticilerinin ibadet uygulamasına katılmamasının istenmesi.
ZİRVE DAVASINDA SANIK YAKININ TESLİM ETTİĞİ HARDDİSKTEKİ YENİ DELİLLER
Zirve davasında sanık yakının savcılığa teslim ettiği harddiskten çıkan bazı yeni deliller özetle şu şekilde:
Zirve Yayınevi cinayetleri davası kapsamında tutuklu bulunan muvazzaf asker Haydar Yeşil´e ait bir harddisk kayınbiraderi H.K. tarafından belki önemli olabilir gerekçesiyle soruşturmayı yürüten savcılığa teslim edildi. Harddiskten şok belge, ses kaydı ve bilgiler çıktı. Diskten çıkan belgelerin öncelikle Malatya Zirve katliamı davasıyla ilgili olduğu belirlendi. Şerefsizlere vur dedik öldürmüşler şeklindeki katliamı itiraf eden ses kaydı bunlardan sadece birisi. Ancak harddiskten çıkan bilgiler sadece bu katliamla sınırlı değil.
Savcı: Hamido´yu Özel Harp öldürdü
Binbaşı Haydar Yeşil´in harddiskinden çıkan belgelere göre, 1978 yılında Malatya eski belediye başkanlarından ´Hamido´ lakaplı Hamit Fendoğlu´na yönelik suikast, darbeye zemin hazırlamak amacıyla, Zirve Yayınevi cinayetlerini planlayan Özel Harp Dairesi´nin ´siyah ve beyaz kuvvetler´i tarafından gerçekleştirilmiş. Harddiskteki bilgilerden hareketle bu görüşe varan savcı delillerini de raporunda sıralıyor. 17 Nisan 1978 tarihinde Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, evine paketle gönderilen bombanın patlaması sonucu iki torunu ve geliniyle birlikte hayatını kaybetmişti. Zirve Yayınevi Katliamı da 2007 yılında yine Malatya ilinde gerçekleşti.
1978 yılı garip gelebilir. Ancak hatırlanacağı gibi Özel Harp Dairesi unsurlarının görev aldığı TUSHAD isimli Ergenekon hücre yapılanmasının 1993 yılında TSK içinde gizlice kurulduğu, Zirve iddianamesinde delilleriyle ortaya konulmuştu. Ayrıca bu gelişmeden hareketle biz bir adım daha ileri gitmiş ve Ergenekon yapılanmasının 1970´li yıllara kadar uzandığını Ergenekon 1993´e uzandı başlıklı 24 Haziran 2012 tarihli haberde çok sayıdaki somut delil ve bulgu ile ortaya koymuştuk.
Tushad, bayrağı PKK´ya yaktırdı
Binbaşı Haydar Yeşil´in harddiskinden çıkan bazı belgeler, Özel Harp Dairesi subaylarının görev aldığı TUSHAD isimli Ergenekon hücresinin hazırladığı raporlardan oluşuyor. Raporlarda, Üsteğmen B.Ç. için ?Mersin bölgesinde PKK odaklı sokak eylemleri yaptırabilme kabiliyetine sahiptir. Mersin´de bir çok olayı kendi dairesi planlamıştır. Bölgede planların pratiğe dönüştürecek sivil bağlantıları güçlüdür. Kendisine bağlı siyah ve beyaz kuvvetleri koordine etmektedir.. PKK ile sivil kuruluşlarımız ile ortak görev yürütmektedir.? deniliyor. 2005 yılında Mersin´de Nevruz kutlamalarında küçük çocuklar Türk bayrağını yakmış, tüm yurtta tepki gösterileri düzenlenmişti. Bayrağı çocukların eline takım elbiseli bir sivilin verdiği, bu kişinin Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) üyesi Ali Kutlu olduğu tespit edilmişti. Kutlu, halen Ergenekon davasında yargılanıyor. Dolayısıyla harddiskten çıkan bu raporlar Ergenekon davasını yakından ilgilendirmekte.
Yukarıda sayılanlar, basına yansımış olan yeni delillerden sadece bir kısmı. Tıpkı Gölcük Donanma Komutanlığından ele geçirilenlere benzer şekilde, bizzat Genelkurmay ya da sanık yakını kanalıyla elde edilmeleri nedeniyle deliller üzerine tartışma yaşanması beklenmiyor. Elde edildikleri yer itibarıyla önemi büyük olan delillerin Gölcük etkisi yapması, Ergenekon, Zirve ve Dink gibi mevcut davaları etkilemesi, çok sayıda yeni soruşturmanın açılmasına da yol açması bekleniyor.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(12 Mart 2013, 22:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Genelkurmay´ın provokasyon siteleri ya da ´internet andıcı´ konulu manşetlerimiz
Zirve derinleşiyor: Yeni deliller
Donanma´da zemine gizlenmiş 10 çuval belge manşetlerimiz
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge
Ergenekon, Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap