Ergenekon davasına 278. duruşma ile devam ediliyor. Dünkü duruşmada olayları başlatan bazı avukatlar mahkeme heyeti hakkında reddi hakim talebinde bulundular. Talep mahkemece reddedildi. Avukatlar kendilerine şiddet uyguladığı iddiasıyla 2 jandarma görevlisi hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulundular
12.03.2013 13:58 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 67´si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 278. duruşması görülüyor.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin´inde aralarında bulunduğu 40 tutuklu sanık hazır bulundu. Odatv Davası´ndan tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük´ün de aralarında bulunduğu 3 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
SANIK HİKMET ÇİÇEK´İN BEYANI
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese dosyada bulunan evraklara ve tanık beyanlarına ilişkin sanık ve avukatların beyanlarının alınacağını belirtti. Söz alan Aydınlık Gazetesi Yazarı tutuklu sanık Hikmet Çiçek, dün duruşmada yaşanan arbedeye değinerek, Burada dün avukatlara saldırı olurken kameralar kapatıldı. Saldırganın kim olduğu tespit edilemedi. Siz orada oturuyorsunuz. Avukat Serkan Bey ´Faşizm´ dedi. Üye hakim hemen bu sözlerin kayda geçmesini istedi. Mustafa Balbay´ın da dediği gibi ´Burası duruşma salonu değil, vuruşma salonu´ oldu dedi.
Sanık Çiçek´in bu sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Özese de Herşey kayıt altında. Kamera kayıtları incelenecek, bakılacak. Bu konuları kapatalım. ´Dünkü olaylar olduğu gibi kaldı. Hukuki durumunuzla ilgili konuşun. Konuşma hakkını kullanırken başka şeylerden konuşuyor, sonra da 15 dakika yetmiyor diyorsunuz diye konuştu.
Dosyada bulunan evraklara ve tanık beyanlarına ilişkin avukat ve sanıklara 15´er dakika süre verilmesini eleştiren Sanık Çiçek, Bize şimdi 15´er dakika süre verilmesi gelecekteki savunma saatlerimizin ne denli sınırlı olacağını gösteriyor. Mahkemeniz ´Kim ne kadar konuştu´ diye bir çetele tutmuş. Bu çetelenin anlamını da anlayamadım. Dosyada bulunan delillere, açık ve gizli tanıkların beyanlarına ilişkin 15 dakikada ne anlatmamızı bekliyorsunuz. Söyleyin onu anlatayım. Davada olsun işte denilen bir aşamanın figuranı olmayı kabul etmiyorum. Bizlere makul sürenin verilmesini istiyorum diyerek sözlerini tamamladı.
SANIK FATMA CENGİZ´İN BEYANI
Davanın tutuklu sanıklarından Fatma Cengiz de baro tarafından atanan avukatının duruşmalara gelemediğini belirterek, avukatım olmadan da kalemden dosyaya gelen evrakları alamadığını bu nedenle beyanda bulunamayacağını ifade etti.
Öte yandan dünkü duruşmaya göre izleyici ve avukat katılımının az olduğu görüldü.
REDDİ HAKİM TALEBİ
Tutuklu sanıklarından Tuncay Özkan´ın avukatı Hüseyin Ersöz, dün duruşma salonunda yaşanan arbede sırasında kendisi ve 2 avukatın yaralandığını belirterek, 2 jandarma personeli hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulundu. Duruşmada ayrıca Avukatlar Hüseyin Ersöz, Serkan Günel ve Zeynep Küçük tarafından mahkeme heyeti hakkında reddi hakim talebinde bulunuldu.
Tutuklu sanık Dursun Çiçek´in avukatı Hüseyin Ersöz, dün duruşma salonunda yaşanan olaylara ilişkin yaptığı suç duyurusu ve reddi hakim dilekçesini elektronik posta yoluyla basın mensupları ile paylaştı.
Avukat Ersöz dilekçesinde, dünkü oturumda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese´nin, 2 avukatın duruşma salonundan çıkartılmasına ilişkin jandarma görevlilerine verdiği talimatın hukuka aykırı ve gerekçesiz olduğunu ileri sürdü. Görevli Jandarma Binbaşı ile onun talimatıyla hareket eden bir jandarma er tarafından kendisine yönelik ´Kasten Yaralama Suçu´ işlendiğini öne sürdü.
Mahkeme Başkanı´nın kanuna aykırı ve konusu suç oluşturan talimat vermesi üzerine kendisi ile birlikte avukatlardan Murat Ergün ve Celal Ülgen´in fiziksel şiddete maruz kaldığını, şiddetin izlerinin ise duruşma salonun yanında bekletilen ambulans görevlileri tarafından rapor edildiğini söyledi.
Ersöz´ün suç duyurusu dilekçesinde, Bu sırada şahsıma yönelik fiziksel şiddetin faili, diğer meslektaşlarımıza yönelik şiddetin ise azmettiricisi olan duruşma salonunda görevli kimliği kamera kayıtları ile tespit edilebilecek olan Jandarma Binbaşı ile Jandarma Er hakkında soruşturma başlatılarak haklarında iddianame düzenlenmesini arz ve talep ederim. ifadesi kullanıldı.
Avukat Ersöz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında da reddi hakim talebinde bulundu. Reddi hakim dilekçesinde ´Jandarma personeline yönelik emir talimat ve yönlendirmeleri ile tarafsızlıklarını tamamen kaybettikleri´ iddiasıyla Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Mehmet Fatih Uslu ve Ercan Fırat hakkında reddi hakim talebinde bulunduklarını belirtti.
Ayrıca Jandarma Personeline Kanunsuz emir verdiği iddiasıyla Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve Üye Hakimler hakkında ise soruşturma başlatılması için HSYK´ya şikayet dilekçesi gönderdiklerini de dilekçesinde kaydetti.
Avukat Ersöz, meslektaşı Serkan Günel ile birlikte kaleme aldıklarını belirttiği suç duyurusu ve reddi hakim dilekçelerinin suretlerini mahkemeye sundu. Bu sırada avukat Zeynep Küçük de aynı gerekçelerle reddi hakim talebinde bulunduklarını söyledi.
Bu arada, duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, yapılan taleplerin duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Mahkeme taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verdi. (Cihan)
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasında, sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, Serkan Günel ve Zeynep Küçük tarafından yapılan reddihakim taleplerinin reddine karar verildi. Dünkü oturumda biri stajer 2 avukatın dışarı çıkarılmasına ilişkin Mahkeme Başkanı tarafından jandarma görevlilerine verilen talimatın hukuk dışı olduğu iddiasıyla yapılan reddihakim taleplerinin, duruşmayı uzatmaya yönelik olduğuna hükmedildi.
Sanıkların delillere karşı beyanlarının alınmasıyla duruşmaya devam edildi. Tutuklu sanık Tuncay Özkan, mahkeme tarafından konuşmaları için öngörülen 15 dakikalık süre sınırlaması kararından dönülmesini talep etti. Dava dosyasına gelen evraklarla ilgili 37 bin sayfa evrakın tarandığını ve tarama işleminin hala devam ettiğini belirten Özkan, 15 dakikada bu kadar evrakı, delilleri ve dinlenen tanıkları değerlendirmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Sanık Özkan ayrıca, hangi delillerin hukuk dışı hangilerinin de hukuki olduğu konusunun mahkeme tarafından kendisine bildirilmesini talep etti. Özkan ayrıca hakkında yapılan suçlamaların, iddianamenin hangi sayfalarında somut olarak belirtildiğinin de kendisine bildirilmesini talep etti. (Cihan)
HIFZI ÇUBUKLU´NUN BEYANI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada konuşan tutuklu sanık Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, tanık beyanlarına ve delillere ilişkin verilen 15 dakika konuşma süresini eleştirerek, dünkü duruşmada yaşanan olaylara değindi. Bilgi Destek Dairesi´ndeki bilgisayara ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunun büyük bir kısmını incelediğini ifade eden Çubuklu, bu bilgisayarlar ve internet siteleriyle bir ilgisi olmadığını söyledi. Dava kapsamında kendisiyle ilgili, aleyhinde bir belge, tanık ve sanık beyanı bulunmadığını savunan Çubuklu, hakkında dava açılmaması gerektiğini öne sürdü.
MUZAFFER TEKİN´İN BEYANI
Tutuklu yargılanan Muzaffer Tekin de mahkemenin tutukluluğunun devamı kararında doğuran deliller şeklinde ifadeler kullandığını öne sürerek, Doğuran deliller nerede? Bu doğuran deliller sezaryenle mi doğdu, prematüre mi, kuvözde mi? Önümüze gelsin ona göre savunmamızı yapalım dedi.
Duruşmada söz alan bazı sanıklar ve avukatlar, 15 dakikalık sürenin yetersiz olduğunu belirterek, beyanlarını hazırlamaları için süre istedi.
OLAY ÇIKARAN AVUKATLARA SUÇ DUYURUSU
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dünkü duruşmada yaşanan olaylar nedeniyle kolluk güçleri tarafından 4 ayrı tutanak tutulduğunu söyledi. Başkan Özese, tablet bilgisayarıyla görüntü çektiği için salondan dışarı çıkarılması istenen stajyer avukat Ece Unutmaz´ın ayrılmadığını belirterek, diğer avukatların da destek vererek, dışarı çıkmasını engellemek için set kurduklarını ve topluca hareket ettiklerini kaydetti. Özese, avukatların bu sırada kolluk güçlerine fiili mukavemet ve saldırıda bulunduğunu söyleyerek, görüntülerin incelenmesinin ardından tespit edilecek avukatlar hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini açıkladı.
Duruşma, 14 Mart Perşembe gününe ertelendi.
(12 Mart 2013, 13:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon davasının 277. duruşmasında yaşananlar
Ergenekon, balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap