Ergenekon davasında 265. duruşma başladı. Duruşmada, 4 yılı aşkın süredir yapılan yargılama sürecinde dinlenen tanık beyanlarına ve dosyaya gelen belgelere ilişkin sanık ve avukatların savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
21.11.2012 13:24 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 265. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Korgeneral Mehmet Eröz ve emekli Albay Dursun Çiçek´in de aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Orgeneral Hasan Iğsız ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 47 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
DANIŞTAY SALDIRGANINA SİLAH SATIŞI DAVASI ERGENEKON´LA BİRLEŞTİ
Duruşmaya, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında ´silahlı terör örgütüne yardım etme ve üye olmak´, ´izinsiz silah ve mermileri ülkeye sokmak´ suçlarından dava açılan ve fiili irtibat bulunduğu için dosyasının bu dava dosyasıyla birleştirilmesi hususunda muvafakat istenen tutuklu sanık Mahmut Güzel´in de getirildiği görüldü. Bu dava dosyasıyla birleştirilen ´Danıştay saldırısı davası´ sanıklarından Alparslan Arslan´a, saldırıda kullanılan 2 adet ´glock´ marka silahı sattığı iddiasıyla tutuklanan Mahmut Güzel´in yargılandığı dava dosyasının da bu dava dosyasıyla birleştiği öğrenildi.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi´nden gelen yazıyı okudu. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi´nden gönderilen yazıda, Silahlı terör örgütüne yardım etme ve üye olmak ve İzinsiz silah ve mermileri ülkeye sokmak suçlarından hakkında dava açılan Mahmut Güzel´in dosyasının, Ergenekon Davası´yla birleştirilmesine karar verildiği belirtildi. Güzel, Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısında kullanılan 2 adet Glock marka silahın temin edilmesine ilişkin dosya sanıklarının beyanları üzerine tutuklanmıştı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Silahlı terör örgütüne yardım etme ve üye olmak ve İzinsiz silah ve mermileri ülkeye sokmak suçlarından hakkında dava açılan Mahmut Güzel´in dosyasını, Ergenekon Davası´yla birleştirilmesine karar verdi. 19 Kasım Pazartesi günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyaların birleştirilmesi konusunda olumlu görüş bildirmişti. Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısında kullanılan 2 adet Glock marka silahın temin edilmesine ilişkin dosya sanıklarının beyanları üzerine tutuklanan Mahmut Güzel, Ergenekon Davası´nda tanık olarak da dinlenmişti. Böylece davadaki tutuklu sanık sayısı 66´ya, sanık sayısı ise 275´e yükseldi.
Ergenekon davası ile birleştirilen Danıştay saldırısı davasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan, saldırıda glock marka silah kullandı. Bu silahı Arslan´a temin ettiği iddiasıyla daha önce Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkında dava açılmıştı. Ancak bu sanıklar silahı Mahmut Güzel isimli şahıstan aldıklarını belirtmesi üzerine Güzel hakkında dava açıldı.
SANIK OKAN İŞGÖR´ÜN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Mahkeme Başkanı Özese, şimdiye kadar dinlenen tanıklar ve dosyaya giren belgelere ilişkin sanık ve avukatlarının savunmalarının alınmasına devam edileceğini belirtti. Bu dava dosyasıyla birleştirilen Şile´deki kazılara ilişkin dava dosyasının tutuklu sanıklarından Okan İşgör, aynı dosya kapsamında yargılanan ve evinde kimi silahlarla patlayıcılar bulunduğu iddia edilen Ulaş Özel´in, daha önce verdiği ifadelerde kendisini deneyimli bir istihbaratçı gibi anlattığını belirtti. İşgör, Özel´in silah ve patlayıcılarla ilgili beyanlarında ´mahkemenin görmezden geldiği hususların bulunduğunu´ iddia etti.
Deneyimli bir istihbarat elemanı olduğunu iddia eden Ulaş Özel´in, devlete ait önemli silah ve patlayıcıların sivil birine teslim edilemeyeceğini, bunun suç teşkil edeceğini öngörmemesinin mümkün olmadığını savunan İşgör, o dönemlerde ´Ergenekon´ operasyonu yapılırken dahi, ´elinde devletin silahları bulunan Özel´in´ kimseye bundan bahsetmemesinin, susmasının ´akıl dışı olduğunu´ söyledi.
Ulaş Özel´i kendisinin yanına, yine kendisinin yanında çalışan Hüseyin Yanç´ın getirdiğini ve işe ihtiyacı olduğu için Özel´i çalıştırdığını aktaran İşgör, ´Henüz 3-4 aydır tanıdığım Özel´in ne gibi bir kerameti olabilir ki devlete ait silahları ve patlayıcıları ona teslim edeyim? 41 yıllık İstanbulluyum, etrafımda o kadar güvendiğim insan varken neden 3-4 ay yanımda çalışan eski bir TİKKO mensubuna vereyim silahları?´ dedi.
Ulaş Özel´in, kendisi hakkında, ´Ergenekon´ örgütü sanıklarıyla ilişkisi var´ beyanı bulunduğunu hatırlatan İşgör, bu iddiayla ilgili de, ´Ergenekon´ operasyonları olurken, bir çok insan gözaltına alınırken ve aranan evlerde el bombaları ortaya çıkarken, benim ilişki halinde olduğum düşünülebilir mi? Ben bu kadar salak mıyım? Bu eşyanın tabiatına aykırı´ ifadesini kullandı.
Dava konusu silahların kendisine ait olmadığını, onları Ulaş Özel´e vermediğini ve ´Ergenekon´ örgütüyle de bir ilişkisinin bulunmadığını savunan İşgör, jandarmada görevli bir haber elemanı olduğunu, bu bilginin jandarma tarafından mahkemeye gönderilen belgede de yazıldığını ve Ulaş Özel´in de kendisi hakkında iftirada bulunduğunu ileri sürdü.
SANIK AYKUT METİN ŞÜKRE´NİN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Bu dava dosyasıyla birleştirilen ´Danıştay saldırısı davası´ dosyasının tutuklu sanıklarından olan Aykut Metin Şükre de tanık olarak dinlenilen Osman Yıldırım´ın, ´Danıştay saldırısıyla ilgili Aykut Metin Şükre´ye talimat verildiği´ ifadesinin iftira olduğunu savundu. Şükre, kendisiyle birlikte Kenan Özay ve Selçuk Özkan´ın da suçsuz yere tutuklu bulunduğunu söyledi. Ankara´da 20 ay süresince tutuklu kaldığını, karar duruşmasında tahliye edildiğini, İstanbul´da tekrar tutuklandığını ve 32 aydır da tutuklu bulunduğunu hatırlatan Şükre, ´Benim ifadem haricinde hakkımda delil yoktur. Ne varsa, onu anlattım. Olay aydınlatılsın diye gizlemeden, çelişkiye düşmeden anlattım. Mahkeme bu çabamı takdir etmeli. Mahkemenin doğruluğu ve dürüstlüğü cezalandırmayacağına eminim´ diye konuştu.
SANIK İSMAİL HAKKI PEKİN´İN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Duruşmada söz alan sanıklardan eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de ´Yasal bir evraka paraf attığım için 15 aydır tutuklu yargılanıyorum´ dedi. Pekin, Genelkurmay Başkanlığı´ndan gelen yazıda andıcın yasal bir evrak olduğu ve koordine parafının ne anlama geldiğinin açıkça belirtildiğini savundu. Dosyada andıcın fotokopisi, generallerin isimlerinin bulunduğu telefon rehberi ve ´belirsiz bir listede´ adı karşısında artı işareti bulunmasının dışında, hakkında başka bir delil bulunmadığını savunan Pekin, ´Diğer sanıkların tarafından bilgi destek daire başkanlığının, istihbarat daire başkanlığıyla bir ilgisi olmadığı açık ve net olarak belirtilmiştir´ dedi.
Duruşma diğer sanıkların beyanlarıyla devam ediyor. (AA)
(21 Kasım 2012, 13:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap