12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan generaller Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya´nın sanık olduğu davanın 10. duruşması başladı. Yasal hakları kendilerine hatırlatılan sanıklar savunmalarını yapmaya başladı. Kenan Evren, ´Bizim işkence olaylarıyla ilgimiz yok´ dedi.
21.11.2012 11:27 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davanın 10. duruşması Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde başladı.
Duruşmaya müdahiller ile avukatları ve sanık Evren´in avukatı Bülent Hayri Acar katıldı. Sanıklar Evren ve Şahinkaya duruşma salonuna gelmedi. Ekrana sanık Kenan Evren ile Şahinkaya´nın görüntüsü yansıtıldı. İki sanığın da dünkü giysilerin aynısını giydiği görüldü. Telekonferans yöntemiyle ifade verecek olan sanıkların, dün kimlik tespiti yapılarak 82 sayfalık iddianame okunmuştu. Bugün ise sanıklara sorular yöneltilip cevapları istenecek.
-Evren: Bizim işkence olaylarıyla ilgimiz yok-
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, sanıklar Evren ve Şahinkaya´ya yasal haklarını okudu. Avukatlar yardımıyla savunma yapacaklarını belirten Evren, Bizim bu işkence olaylarıyla ilgimiz yok. dedi. Şahinkaya da avukat eşliğinde savunma yapacaklarını ifade etti.
-Avukatlar arasında tartışma-
Avukat Fikret Babaoğlu, sanıkların bir rehavet içinde olduğunu söylemesi üzerine tartışma yaşandı. Evren´in avukatı, rehavetten kastının ne olduğunu sert bir dille sordu. Bunun üzerine Babaoğlu, Söz alarak konuşsun. Yanlış yapıyorsunuz. dedi. Evren´in avukatı Bülent Hayri Acar ise Senden akıl mı alacağım? diye tepki gösterdi. Bu tartışma üzerine Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Babaoğlu´ndan ses tonunu ayarlamasını istedi. Acar, Rehavet içinde olma iddiasını şiddetle reddederim. Yaptığımız işin bilincindeyiz. Bugüne kadar tutum, davranış, yazılı ve sözlü açıklamalarla yeterince göstermiş olduğumuzu umut ediyoruz. Dışarıda uyarılmayı saygıyla karşılarım, ama burda asla kabul edemem. Olmamış kabul ediyorum ancak bir daha olursa misliyle karşılık veririm. ifadelerini kullandı. Avukat Babaoğlu ise Olmuştur diye karşılık verdi. Devreye giren mahkeme başkanı, avukat Babaoğlu´nu uyardı.
SANIKLAR İŞKENCEDEN DE SORGULANSIN TALEBİNE RET
Müdahil avukatları, sanıkların sistematik işkenceden de sorgulanmasını talep etti. Ancak sanık avukatı Acar, müvekkilerinin darbeden yargılandığını, işkencenin ayrı bir konu olduğunu ve iddianamede yer alan konulardan sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, sistematik işkenceden sorgulanma talebinin reddedilmesini istedi.
Duruşmaya kısa bir ara veren Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, İddianamede işkence olayları yanı sıra başka olaylara da yer verildiği, ancak işkence ve bu olaylarda somut suç isnadında bulunulmadığı, mahkememizin 6.4.2012 tarihli duruşmasında 14 nolu ara kararı ile sanıklar hakkında sistematik olarak işkenceye neden olma ve ayrıca duruşma zabıtları ile yargılama aşamasında mahkememize verilen dilekçelerde belirtilen suçlar yönünden suç duyurusunda bulunulduğu hususu ve CMK 225. madde içeriği dikkate alındığı talebin reddiyle iddianamede belirtilen suç ve sevk maddeleri yönünden sanıkların savunmasının alınmasına karar verildiğini açıkladı. (Cihan)
SANIKLARIN BİRBİRİNİ DUYMASININ ENGELLENMESİ TALEBİNE RET
Müdahil avukatları, savunmaların ayrı ayrı alınmasını ve birbirlerinin söylediklerini duymalarının engellenmesini, aralarında bir hiyerarşi bulunduğunu belirttiler. Sanık Evren´in avukatı Bülent Hayri Acar ise müvekkillerinin böyle bir kaygı taşımadığını, taleplerin reddedilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, talebin reddedildiğini açıkladı.
İLAÇ ARASI
12 Eylül davasına ilişkin duruşmada, İstanbul´daki naip hakim, sanık Tahsin Şahinkaya´nın ilaç alması gerektiğini söyledi. Mahkeme duruşmaya kısa bir ara verdi.
ASTLIK-ÜSTLÜK İLİŞKİSİNE GÖRE SAVUNMA
Müdahil avukatlardan Arif Ali Cangı, ´Sanıklar arasındaki astlık ve üstlük ilişkisi dikkate alındığında, sanıkların savunmasına Ali Tahsin Şahinkaya´dan başlanmasını´ istedi. Mahkeme, talebi yerinde gördüğünü tutanağa geçirdi.
SANIK TAHSİN ŞAHİNKAYA´NIN SAVUNMASI
12 Eylül davası sanığı Ali Tahsin Şahinkaya, yazılı savunmasını okudu. Sanık Tahsin Şahinkaya, savunmasını yapmaya başladı. Milli Güvenlik Konseyi´nin asli kurucu iktidar olduğunu dile getiren Şahinkaya, Anayasal düzeni yeniden kurduklarını ifade etti. Suç isnat ve yargılama gibi herhangi bir yetkinin olmadığını belirten Şahinkaya, sanık sıfatının hukuken kendisine verilmesinin mümkün olmadığını savundu. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olduğunu ifade eden Şahinkaya, muhataplarının büyük Türk milleti olduğunu ileri sürdü. Milletten aldıkları güçle en doğru olanı o gün için yaptıklarını anlatan Şahinkaya, 12 Eylül müdahalesinin tarihte yerini aldığını, tarihi olayları ancak tarihin yargılayacağını iddia etti. Şahinkaya, Maalesef ortada açılmış bir dava bulunmaktadır. Yüksek mahkeme de görevini yapmaktadır. Bunların dışında herhangi bir beyanda bulunmayacağım. Herhangi bir soruya da cevap vermeyeceğim dedi.
ŞAHİNKAYA AVUKATLARIN SORULARINI YANITLAMADI
Müdahil avukatlardan Ömer Kavili, sanıklardan Ali Tahsin Şahinkaya´ya bir dizi soru yöneltti. Şahinkaya, sorulara yanıt vermeyeceğini bildirdi. Sorular sorulduğu sırada Şahinkaya´nın zaman zaman gözlerini kapattığı dikkati çekti.
Sanık avukatı Bülent Acar söz alarak, ´sanığın özgür iradesiyle soruları yanıtlamayacağını bildirdiğini´ ifade etti ve ´Sorulara cevap vermeyeceğini belirten, bunu ortaya koyan bir sanığa yönelik sorulara devam edilmesi demek, yasak sorgu usullerinin uygulanması demektir. Müvekkilime soru sorulmamasını talep ediyorum´ dedi.
Avukat Kavili ise sorgu bütünlüğüne karışılmaması yönünde ara karar verilmesini istedi. Talebi görüşen Mahkeme, müdahillerin sanıklara soru sormaya devam etmelerini kararlaştırdı.
Şahinkaya´ya sorulan sorular şu şekildeydi:
- Bireysel olarak bir darbe yapmanın gerektiğine ne zaman inandınız? Bu kararınızı kimlerle paylaştınız? Darbe yapılması yönündeki karara hangi tarihli toplantıda, hangi komuta kademesiyle hangi komutanlarla karar verdiniz? Sizin dışınızda kalan, yani emir komuta zinciri dışındaki TSK görevlilerince veya TSK dışında bir silahlı güç tarafından darbe yapılsaydı buna o dönemdeki tepkiniz ne olurdu?
- 12 Eylül askeri darbesinin yapılmasıyla birlikte önceden isimleri tespit edilen kişilerin bulundukları yerden toplanmaya başlandıkları dikkate alındığında bu kişilerin listeleri ne şekilde oluşturulmuştur? Bunlar arasında suç işlediği iddia edilen kişilerin adresleri ve yerleri belli iken 12 Eylül 1980 öncesinde gözaltı ve yakalama işlemlerinin yapılmamasının nedeni nedir?
- Komuta kademesinde ´Darbeyi daha önce yapacaktık, ancak olgunlaşmasını bekledik´ şeklinde gazetelere demeçler verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İddianamede anlatım olarak yer verilen 16 Mart İstanbul Üniversitesi, 1 Mayıs 1977 Taksim, Sivas, Çorum, Kahramanmaraş olaylarında birçok aydın, yazar, gazeteci, öğretim üyesinin katledilmesinin toplumda darbe beklentisi yarattığı iddia edildiği de dikkate alındığında, bu olaylara göz yumulması söz konusu mudur? Veya bu olayların niteliğine uygun müdahaleler yapılmış mıdır?
- Hemen her fırsatta, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından verilen beyanatlarda çok kısa zamanda demokratik düzene geçişi sağlamanın amaç edinildiği ifade edildiğine göre, askeri mahkemeler tarafından verilen idam kararlarının onaylanmasını demokratik düzene geçiş sonrasında milletin tercihleri ile oluşacak TBMM´ye bırakmak yerine Milli Güvenlik Konseyi eliyle yerine getirmenizin sebebi nedir?
- 12 Eylül askeri darbesi yapıldıktan sonra gözaltında ölümler yaşanmış, başta Diyarbakır ve Mamak cezaevlerinde işkence sonucu ölümler olmuştur. Bu olayların engellenmesi için bir çaba gösterdiniz mi?
- 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yapılmasında, ABD veya bir başka ülkenin bilgisi veya onayı var mıdır?
Şahinkaya, her sorunun ardından, yanıt vermeyeceğini söyledi.
SANIK KENAN EVREN´İN SAVUNMASI
Sanık Şahinkaya´nın savunmasının ardından Kenan Evren savunma yapmaya başladı. Savunmasını yazılı olarak yapan Evren, soruları ise yanıtsız bıraktı.
Evren, 12 Eylül´ün ´kurucu iktidar´ harekatı olduğunu ve yapılış nedeninin bildiriyle Türk milletine açıklandığını söyledi. 12 Eylül harekatını yapan Türk Silahlı Kuvvetleri´nin üst komuta heyetinin, kurucu iktidar olarak Milli Güvenlik Konseyi´ni oluşturduğunu kaydeden Evren, ´Milli Güvenlik Konseyi, kurucu iktidar olarak Anayasa´daki kanunları çıkarmış, yeni anayasal düzeni oluşturmaya başlamıştır. Kurucu Meclis´in oluşturulması, yeni Anayasa´nın yapılması ve halkoyuyla yürürlüğe konulmasıyla yeni anayasal düzen tamamlanmıştır´ diye konuştu. Evren, ´kurucu iktidar olan Milli Güvenlik Konseyi´nin başkanı ve devlet başkanı olduğunu´ belirterek, bu görevleri, TBMM´nin faaliyete geçtiği tarihe kadar sürdürdüğünü, bu tarihten sonra 7. Cumhurbaşkanı olarak görevine devam ettiğini hatırlattı.
Milli Güvenlik Konseyi´nin 1982 Anayasası´yla hükme bağlanmasının suç olduğunun iddia edilemeyeceğini savunan Evren, ´Beni ve silah arkadaşlarımı, 12 Eylül ve sonrasındaki tasarruflarından dolayı, yetkisini 1982 Anayasası´ndan alan yargının suç isnat etme ve yargılama yetkisi bulunmamaktadır´ dedi. Evren, şöyle konuştu:
´Kurucu iktidar olmayı, yani ihtilal yapmayı suç sayan bir kanun yoktur, olması da mümkün değildir. Biz ihtilal yaptık, ihtilale teşebbüs etmedik. Herkesin ihtilal ile ihtilale teşebbüsün aynı şey olmadığını bilmesi gerekir.
Ben, 12 Eylül harekatını yapan Türk Silahlı Kuvvetleri´nin Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanıyım. Türkiye Cumhuriyeti´nin 7. Cumhurbaşkanıyım. Ben, 12 Eylül harekatının hesabını Türk milletine verdim. Bundan sonra beni tarih yargılar. 12 Eylül harekatını herkes istediği gibi değerlendirebilir. 12 Eylül ile ilgili beceriksiz siyasetçilerin söylemlerini geçen yıllar yalanlamaktadır. Demokrasinin işlediği yerde ihtilal olmaz. Siyasetçi beceriksizliğini askere kapora edemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, iktidar olmanın meraklısı değildir. 12 Eylül 1980´den bugüne kadar yaşananların bir daha yaşanmaması bunu göstermektedir. Ülkenin o tarihteki ve öncesindeki durumunu büyük Türk milleti bilmektedir. Büyük Türk milleti o olaylara layık değildi. Biz o gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık.
Tabii ki adli yargı mensupları ve yüksek mahkeme görevini yapmaktadır. Yukarıdaki açıklamalarımla birlikte söyleyeceğim bunlardır. Benim görevim bunlara yardımcı olmaktır.
Sanık olmadığımı yukarıda açıklamıştım. Bu beyanımın dışında başkaca bir beyanda bulunmayacağım. Mahkeme sorularına cevap vermeyeceğim. Kusura bakmayınız.´
Evren, ´Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nca alınan ifadenizi tekrarlıyor musunuz´ sorusu üzerine, ´Ne vermişim orada?´ dedi. Evren´e bunun üzerine, soruşturma aşamasında verdiği beyanları anımsatıldı. Evren, bu beyanları tekrarladığını bildirdi. Evren, savunmasının ardından sağlık kontrolünde geçirildi.
Kenan Evren´in savunmasından satır başları:
* Ben kurucu iktidar olan MGK´nın başkanıydım.
* 12 Eylül komuta zinciri içinde yapıldı
* Yapılış nedeni Türk milletine bildiri ile açıklandı. Ben cumhurbaşkanıyım. 12 Eylül´ün hesabını millete verdim.
* Mahkemeniz bizi yargılayamaz. Biz kurucu iktidarınız
* İhtilale teşebbüs etmedik, yaptık
* İhtilal yapmayı suç sayan bir kanun yok
* Demokrasinin olduğu yerde ihtilal olmaz
* Siyasiler beceriksizliklerini askere fatura edemez
* Bugün olsa aynı şekilde ihtilal yapardık.
* TSK iktidar olmanın meraklısı değildir
* Mahkemenizin sorularına yanıt vermeyeceğim
* Ülke o günkü olaylara layık değildi, gerekeni yaptık
* Beni ancak tarih yargılar
* Görevim mahkemeye yardımcı olmaktı, sanık değilim.
* Savcılıkta verdiğim ifadeyi tekrarlıyorum. Sorularınıza cevap vermeyeceğim.
* Yaptıklarımız suç değildi, pişman değilim.
* Adaletli olsun diye bir sağdan bir soldan astık demedim. Adaletli karar verilmesini kastettim
* Harekat planının talimatını Haydar Saltuk verdi...
* Darbe planını 1. Ordu Komutanı Necdet Üruğ hazırladı
´BİR SAĞDAN BİR SOLDAN ASTIK, ADALET OLSUN DİYE´
22.11.2012 09:54 12 Eylül davasının 10. duruşmasıyla ilgili bazı ayrıntılar da ortaya çıktı. Buna göre, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Süleyman İnce, savunmasını yapan Kenan Evren´e bir dizi soru yöneltti. ?Yaptığınız birçok konuşmada, birçok sivilin size gelerek, ´Neden yönetime el koymuyorsunuz´ dediğiniz bilinmektedir. Sizi darbeye yönlendiren sivilleri sayar mısınız?? sorusuna Evren, ?Bunları hatırlıyorum, ama isimlerini bilmiyorum.? karşılığını verdi. ?Katıldığınız bir programda, adaletli olsun diye ´Bir sağdan bir soldan astık´ şeklinde bir cümle kurdunuz. Bunu ne amaçla söylediniz?? sorusuna ise, ?Söyledim. Sağda olanlar var, solda olanlar var. Yalnız sağdakileri verip de idam ettirip, bir sağdan, bir soldan... Bununla hiçbir tarafı tutmadığımızı, bitaraf olduğumuzu anlatmak istedik.? cevabını verdi. Bu sırada mahkemede bulunanlardan bazıları, ?Ondan sonra da ´insanım´ diye yaşıyorsunuz, değil mi?? diye tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı İnce´nin, ´Bayrak Harekat Direktifini´ hatırlatarak, ?Bu belgeden haberdar mısınız? Bunu Necdet Üruğ mu hazırladı?? sorusuna da Kenan Evren, ?Ben bir şey hatırlamıyorum. Ancak Bayrak Harekat Direktifi hazırlandığında Necdet Üruğ 1. Ordu komutanıydı.? dedi. Evren, ?Sizin direktifinizle mi hazırlandı?? sorusunu cevaplarken aradan geçen zamanı karıştırarak, ?Hatırlamıyorum, aradan 20 yıl geçti.? ifadesini kullandı. ?Bayrak Harekat Planı sizin onayınızdan geçti mi?? sorusunu, ?Hatırlamıyorum, kendisine (Necdet Üruğ) sormak lazım.? şeklinde cevaplayan Evren, ?Plandan ne zaman haberiniz oldu?? sorusuna şu karşılığı verdi: ?Bayrak Harekat Direktifi´ni Necdet Üruğ hazırlamıştır. Ona bu talimat, Genelkurmay Başkanlığı Kurmay Başkanı Ali Haydar Saltık tarafından verilmiştir. Haydar Saltık benim yerime birçok belgeyi imzalama yetkisine sahipti. Bu belge yönünden de gerekli imzayı o atmış olabilir.?
CUMHURBAŞKANI KORUTÜRK´E VERİLEN MEKTUP
EVREN: MUHTIRAYDI, ŞAHİNKAYA: DEĞİLDİ
Evren, dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk´e verilen uyarı mektubuna ilişkin soruya da, ?Bizim Cumhurbaşkanı´na verdiğimiz muhtıradır.? cevabını verdi. Tahsin Şahinkaya ise, ?O dönemki nazik durumu cumhurbaşkanına bildirmek için hazırlanmış belgedir. Muhtıra olarak değerlendirmiyorum.? cevabını verdi. Kenan Evren, mahkeme başkanının diğer sorularını ise cevapsız bıraktı. Ardından celse sona erdi. Duruşma yarın kaldığı yerden devam edecek. (Metin Arslan, İzzettin Çiçek / Zaman)
(21 Kasım 2012), son güncel.: (22 Kasım 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
12 Eylül soruşturma ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
Flaş!!! 12 Eylül iddianamesine kabul
12 Eylül iddianamesini okumak/indirmek için tıklayın
Flaş!!! 12 Eylül´e soruşturma açıldı.. Dosya no: 2010/605