Ergenekon davasına 264. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, 4 yılı aşkın süredir yapılan yargılama sürecinde dinlenen tanık beyanlarına ve dosyaya gelen belgelere ilişkin sanık ve avukatların savunmaları alınıyor.
20.11.2012 15:54 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 264. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan ve emekli Orgeneral Hasan Iğsız´ın da aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık katıldı. Bu davadan tutuksuz yargılanan ´Odatv´ davasının tutuklu sanığı Yalçın Küçük´ün de katıldığı duruşmaya, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık gelmedi.
DAVADA TANIK BEYANLARINA KARŞI SANIK SAVUNMALARINA GEÇİLDİ
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, şimdiye kadar dinlenen tanık beyanlarına ve dosyaya gelen belgelere ilişkin sanık ve avukatların savunmalarının alınacağını belirtti. Mahkeme Başkanı Özese, söz alan sanıklara 15 dakika konuşma süresi vereceklerini belirterek beyanda bulunmak isteyen sanık olup olmadığını sordu.
SANIK HÜSEYİN YANÇ´IN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Birleştirilen Şile kazılarına ilişkin dava dosyasının sanıklarından terör örgütü PKK itirafçısı Hüseyin Yanç, eski örgüt üyesi ve itirafçı olması nedeniyle kendisinin kurban seçildiğini iddia etti. Kendisi ile ilgili 13 tanığın dinlendiğini, tanıkların hiçbirisinin kendisi aleyhine ifadesi bulunmadığını belirten Yanç, evinde de suç unsuru hiçbir delil bulanmadığını ifade etti. JİTEM´de çalıştığı şeklindeki iddiaların asılsız olduğunu belirten Yanç, kendi isteği ile örgütten ayrıldığını ve teslim olduğunu belirterek, Devlete örgütü çökermek için yardım ettim. Devlet de bana yardım etti. Etkin Pişmanlık Yasası´ndan faydalandım ve özgürlüğümü verdiler bana. Ancak hakkımdaki önyargı nedeniyle tutuklandım. Ben suçsuzum sayın başkanım. Devlete inandığım, güvendiğim için 1995 yılında teslim oldum. Geçmişim nedeniyle mağdur edildim. Ailem mağdur durumda. Devlet beni içeri atmışsa aileme de bakmak zorunda dedi.
SANIK DENİZ YILDIRIM´IN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Davanın tutuklu sanığı eski Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, dergiye gönderilen Başbakan Erdoğan´ın ve bazı AKP milletvekillerinin ses kayıtlarını yayınladığı için 4 yıldır tutuklu bulunduğunu anlattı. Yıldırım, tanık olarak dinlenen eski Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu´nun da aynı ses kayıtlarını Ankara Temsilciliği´ne gönderdiğine dikkat çekti. Yıldırım ?Haberlerimi yazarken kimseden talimat almadım. Bir haberin karşılığı bu kadar uzun tutukluluk olmamalıdır? diye konuştu.
SANIK MUSTAFA BALBAY´IN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Tanık beyanlarına karşı savunma için söz alan Mustafa Balbay kendisini ?CHP İzmir Milletvekili? olarak tanıttı. Tanık beyanlarının davayı getirdiği aşamayı değerlendiren Balbay ?Öncelikle davanın geldiği noktada son 6-7 aydır uygulamadan sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti´ne ait bir mahkemede yargılandığımız hissinden uzak olduğumuz hissini paylaşmak istiyorum. Sanık ve tanık beyanlarının bu davaya getirdiği nokta ´Bilinmeyen bir yerden üzerimize ateş açılıyor, heyet kıpırdamamızı yasaklıyor´ hissidir? diye konuştu.
-Özese´nin müdahalesi-
Başkan Hasan Hüseyin Özese, Balbay´a müdahale ederek ?Burada suçlamalar belli, CMK´ye uygun yargılama yapılıyor. Bilinmeyen bir yerden ateş açıldığı yok. Savunma amacını aşıyorsunuz? diye uyardı.Mustafa Balbay ?Uyarınıza teşekkür ederim? diyerek ?Sayın Başkan, biz de insanız. adalet bekleyen insanlarız. Bizim nasıl bir psikolojiye sürüklendiğimizi bilmek istersiniz diye paylaşıyorum? şeklinde açıklama yaptı.?Bugüne kadar 10 kadar tanığın benimle ilgili söyledikleri oldu? diyen Balbay ?Her şeyin açık olduğunu söylediniz. Bir kez daha ortaya çıktı ki bu davada hiçbir şey belli değil. Her tanık davanın seyrini değiştiriyor? diye konuştu.
-Tanıklar kanatlarını anlatıyor-
Balbay şöyle devam etti: ?Tanıkların ifadelerine göre Gaffar Okkan 5 ayrı, Eşref Bitlis 10 ayrı şekilde öldürüldü. Allahaşkına bu mu adalet? Burada adalet aranmıyor. Tanıklar kanatlarını anlatıyorlar. Tanıklar bir şey aydınlatmıyor. Kanaat hukuku söz konusu. Tanık son anda ´Şu anda aklıma geldi, Balbay´ın yazısını da sitemize koymuştuk. Şimdi aklıma geldi, şunu da söyleyeyim´ diyor. O anda bizim bir şey söylememize izin verilmiyor. Bu şuna benziyor: 5 ay önce kaza yaptık. 5 ay sonra ´Acı var mı´ diye soruyorsunuz. . Tanıklar bizleri tanımadıklarını söylüyor ancak mahkemeniz fotoğraflarla teşhis yapmaya çalışıyor?
-Özese´nin müdahalesi-
Başkan Özese yine müdahale ederek ?Tanıkları yorum yapmamaları konusunda uyardık. Tanıkların beyanlarında adı geçenler soru sorabilidi. Adı geçmeyenler ise sorularını yazılı olarak sorabildiler? diye konuştu.
-´Sınırsız suçlama ile karşı karşıyayız´-
Balbay ise ?Ben tanıklara ilgili durumu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyorum. Biz sınırsız suçlama, son derece sınırlı savunma hakkı ile karşı karşıya kaldık? şeklinde eleştirilerini sürdürdü.
-Özese´nin müdahalesi-
Başkan Özese bir kez daha müdahale ederek ?Haksız suçlamalarda bulunuyorsunuz. Burada CMK hükümleri uyarınca yargılama yapılıyor. Mahkemeyi töhmet altında bırakan beyanlarda bulunuyorsuuz. Tarafsız ve bağımsız yargılama yapıyoruz? şeklinde açıklamada bulundu.
-Aslı Aydıntaşbaş´ın tanıklığı-
Balbay, tanık ifadeleri sırasında sanıklara söz verilmemesine tepkisini şöyle dile getirdi: ?Bizim o anda bir şey dememiz lazım. Ciddi ağır suçlamalar yöneltilmişse, bize söz hakkı verilmiş olsa tanık belki ´sözlerimi geri alıyorum´ diyecek. İsmi geçmeyenlere söz hakkı verilmediği için sanık ´İnşallah tanık benden bahseder´ diye dua ediyor. Kurumunu suçluyor, sanığın adı geçmediği için söz hakkı verilmiyor.?
Balbay, sadece bir tanığın ifadelerini değerlendirmek istediğini belirterek şöyle devam etti: ?18 Eylül tarihli duruşmada sadece el kaldırıp söz istediğim için 16 duruşmadan men edildim. Duruşmalardan yasaklı olduğum dönemde 27 Eylül tarihli duruşmada Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş dinlendi. Aslı Aydıntaşbaş, 2006 yılının Mayıs ayının ikinci yarısında yapılan Danıştay saldırısından sonra Ergenekon ile ilgili yazılar yazmış. Sabah Gazetesi´ nin 25, 26, 27, 28 Mayıs 2006 tarihli sayılarında yoğun şekilde yayın yapılmış. ´Ergenekon diye öyle bir örgüt var ki anayasasını ele geçirdik´ diye başlıklar atılmış. Ben de 2 Haziran 2006 tarihinde Türkçenin uyaklarından da yararlananak ´Er Er Ergenekon Gel Her Yere Kon´ diye bu haberlere eleştiren bir yazı yazmışım. Sayın Pekgüzel, tanık Aslı Aydıntaşbaş´a ´Balbay´dan ilham mı aldınız´ diye soruyor. ´Kim kimden ilham almış´ dedim. Sayın Savcı suç duyurusunda bulunmanızı istedi.?
Ankara Temsilcisi Balbay, ?Tutuklandığımda Cumhuriyet Gazetesi´nin Ankara temsilcisi ve yazarıydım. Bir gazeteci olarak her konuya girmişim. Bu mantıkla bakılırsa buradan 50 örgüt üyeliği çıkar. Artık tanıkların nasıl kullanıldığını sizin takdirinize bırakıyorum. Bir gazetenini arşivinden suç üretmeye başlanırsa, bir mahkeme heyetinin de arşivinden suç üretilir? diye konuştu.
?Benim arşiv notlarım yeniden düzenlenmiş, yenide üretilmiş? diyen Balbay ?Buraya gelen tanıklar gerçeği ortaya çıkarmak için değil, iddianameye uygun konuşmak için tanıklık yapıyor Tanıkların bu iddianameye uygun konuşması bekleniyor. Eğer bir tanık, iddianameye uygun konuşmuyorsa sanık muamelesi görmeye başlıyor. Böye bir duygu ile adalet bekliyoruz? diye konuştu.
Balbay ?Bugün çok tarihi bir gün. 12 Eylül darbesinin sembolik de olsa bir yargılaması devam ediyor. Burada ise öyle bir tablo var ki burada Meclis´in çıkardığı yasaların oluşturduğu hukuka göre değil, yargılama sırasında oluşturulmuş hukuk ile yargılanıyoruz? diye konuştu.
-Özese´nin müdahalesi-
Balbay ?Darbe darbe ile temizlenmez? dediği sırada Özese yeniden araya girerek ?Burada özel hukuk yok. Maddi gerçeği CMK´ye göre ortaya çıkarmaya çalışıyoruz? dedi.
-´Dava karmaşıklaşıyor´-
Davanın giderek karmaşıklaştığını belirten Balbay ?20 Temmuz 2009´da iki bin sayfa iddianame, 56 sanık, 6 Ağustos´ta üçüncü dava ile birleştirilip 2 iddianame 104 sanık oldu. Bu iddianamenin çapı bilgisayarda 5 terabayt. Yani 120 milyon sayfa. Bir kişi bir günde 100 sayfa okusa dosyayı 3 bin 200 yılda okuyabilir. Allah ömür verirse okurum? diye konuştu.
Avukatlarla sanıkların duruşma salonunda evrak alışverişinin yasaklanmasını de eleştiren Balbay ?Avukatlarımızın elini sıkıp belge alamıyoruz. Bu işler cezaevinde yapılır diyorsunuz. Benim burada sizi dilekçe yazıp cezaevine gitmem, cezaevinde avukatımla görüşmem ve geri gelmem gerekiyor. Sayın Başkan biz cezaevinde mi yargılanıyoruz. Her şeyden önce insan olduğumuzu bilmenizi isterim. Yakında, selamlaşmak için sesiz alfabe öğrenmek zorunda kalacağız? diye konuştu.
TBMM´nin çıkardığı 3. Yargı Paketi´nin demokratikleşme ve hukukun iyileştirilmesi adımı olarak değerlendirildiğini anlatan Balbay şunları kaydetti: ?Adalet Bakanı Sadullah Ergin yeni paket ile tutuklamaların zorlaşacağını ve tutuklamanın gerekçelerinin ayrıntılı yazılacağını söyledi. 1 Temmuz´da 3. Yargı Paketi çıktı. Siz 1 sayfalık kararlarınızla ´tutuklamanın devamına´ diye karar veriyorsunuz. Konuşma hakkımız elimizden alındı. Her şey ilerleyecek derken geriledik. 4. Yargı Paketiyle elimizden hangi haklarımız alınacak merak ediyoruz.?
-TBMM´ye sitem-
?TBMM´ye de sitemimi iletiyorum? diyen Balbay ?Çıkardıkları yasaların uygulanıp uygulanmadığına bakmıyorlar. İç hukuk yolları tükendiği gibi dış hukuk yolları da tükendi. Artık adil, hızlı, tutuksuz yargılanma talebimizden vazgeçtik, bu davanın hukuk zeminine çekilmesini istiyoruz? dedi.
-Özese´nin müdahalesi-
Başkan Hasan Hüseyin Özese de ?Burada hukuk zemini var? diye konuştu.
SANIK DURSUN ÇİÇEK´İN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Emekli albay Dursun Çiçek ise ?Bir kişiyi tutuklamak, yıllarca özgürlüklerini elinden almak hukuk cinayetidir. Bu cinayetin bir an önce son bulmasını istiyorum? diye konuştu.
SANIK HASAN IĞSIZ´IN TANIK İFADELERİNE KARŞI SAVUNMASI
Eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Hasan Iğsız ise tanık AKP milletvekili,emekli tümgeneral Şirin Ünal´ın ifadelerini değerlendirdi. Iğsız, tanık Ünal´ın ifadesini şöyle düzeltti: ?Tanık Şirin Ünal, 12 Haziran 2009 tarihinde İrtica İle Mücadele Eylem Planı belgesinin Taraf Gazetesi´nde yayınlanmasından sonra 2 albayla yanıma geldiğini ama Dursun Çiçek´in olmadığını söylemişti. Dursun Çiçek´in o gün benim makamıma geldiğini net olarak hatırlıyorum.?
Duruşmaya öğle arası verildi. (DHA, Cumhuriyet)
31´İ GİZLİ TOPLAM 153 TANIK DİNLENDİ
Öte yandan Ergenekon Davası´na bakan Mahkeme Heyeti, 4 yılı aşkın süredir yapılan yargılama sürecinde de 31´i gizli tanık olmak üzere toplam 153 tanık dinledi. Ergenekon davasında bugüne kadar eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, işadamı Mehmet Emin Karamehmet, gazeteci Fehmi Koru, mafya lideri Alaattin Çakıcı´nın da aralarında bulunduğu 33´i gizli tanık olmak üzere 153 tanık dinlendi. Mahkeme, bundan sonra da duruşmada hazır edilen tanıkları dinleyecek. Mahkemenin tanıklık yapmaları için eylül ayında tebligatta bulunduğu AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ve MİT eski Müsteşarı Şenkal Atasagun´un duruşmaya gelip gelmeyecekleri henüz netleşmedi. Birleştirilen Birinci Ergenekon davasında 23 Ağustos 2010 tarihinde Alparslan Arslan´ın arkadaşı Danıştay dosyası kapsamında Orhan Kadı ilk tanık olarak dinlenildi. Birinci, ikinci Ergenekon ve İnternet Andıcı dosyalarının birleştirilmesinin ardından 10 Mayıs 2012 tarihinden beri mahkeme tanık ifadelerini alıyor.
ERGENEKON´DA KARAR AŞAMASI YAKLAŞTI
21.11.2012 11:18 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin yürüttüğü Ergenekon davasında sona yaklaşıldı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin ve İşçi Partisi Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 kişinin yargılandığı davada, sanıkların tanık ifadelerine ve dosyadaki delillere ilişkin beyanlarının alınmasına geçildi. Bu sürecin ardından duruşma savcıları mahkemeye esas hakkındaki mütalaasını sunacak. Sanıkların son savunmalarını yapmalarının ardından dava karara bağlanacak. Ümraniye´ye bağlı Çakmak Mahallesi´nde bir gecekonduda 12 Haziran 2007´de 27 adet el bombası bulunmasıyla başlayan Ergenekon soruşturması, birleşen 20 iddianame ve 274 sanıkla devam ediyor. Ergenekon davalarının ilkini oluşturan iddianame 25 Temmuz 2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilmişti. Yargılama sürecinde yeni açılan Ergenekon davaları ve diğer mahkemelerin gönderdiği dosyalarla ana davada 20 iddianame toplandı. (Göksel Genç / Zaman)
(20 Kasım 2012), son güncel.: (21 Kasım 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: