Yılmaz Güney´in 1974´te silahla başından vurarak öldürdüğü Hakim Sefa Mutlu´nun ailesi, medyaya tepkili. Aile, gazetelerde ve TV´lerde sık sık ´Yılmaz Güney, seni 38 yıldır özlüyoruz´ gibi haberler ve programlar yayınlanmasına rağmen hiçbir gazetecinin, Güney´in bir insanı kasten öldürdüğünü dile getirmemesinden yakınıyor. Mutlu´nun kardeşi, ´Bugüne kadar medyanın bir kez olsun Güney´in işlediği cinayeti açıkça konuştuğunu görmedim. Güney hakkındaki programlara telefonla bağlanmak istiyoruz, bizi konuşturmuyorlar´ diyor. Yılmaz Güney olayı, son dönemde sık sık gündeme gelen sol kesimdeki çarpık katil anlayışını bir kez daha gösterdi.
19.09.2012 10:45 Geçen hafta Yılmaz Güney tarafından öldürülüşünün 38. yıldönümü olan Hakim Sefa Mutlu´nun ailesi, Güney´in bir katil olduğunu görmezden gelen medyaya tepkili. Abisinin bir gazinoda çıkan tartışma sonrası Güney tarafından öldürüldüğünü ve Güney´in cinayetten dolayı 19 yıl hapis cezası aldığını hatırlatıyor. Mutlu, abisinin katili Güney hakkında medyada saatlerce süren yayınlar yapılmasına karşın bir kez olsun suçunun dile getirilmediğini ifade ediyor. Abisinin katili hakkında yapılan programlara telefonla bağlanmak istediğini, ancak her seferinde reddedildiklerini aktarıyor. Bu programlarda kendilerine söz hakkı doğduğunu ancak özellikle televizyonların ailesine sansür uyguladığını örnekler vererek şöyle anlatıyor: Bir televizyon programında Yılmaz Güney´in eşi Fatoş Güney konuk edildi. Biz de programa telefonla bağlanmak istedik ancak bizi yayına bağlamadılar.
Yumurtalık´ta iki tarafın da sarhoş olduğu bir tartışma sonrası yaşanan kavganın abisinin öldürülmesiyle sonuçlandığını aktaran Mutlu, cinayet sonrası olaya tanık olan 5-6 kişinin de nedenini bilmedikleri bir şekilde öldürülmesine dikkat çekiyor. Abisinin öldürülüşüne kimsenin şahitlik yapmadığını anlatan Mutlu, görgü tanıklarının hiçbirinin mahkemede doğruyu konuşmadığını söylüyor. Olaya tanık olan Yumurtalık savcısının kardeşinin yanı sıra cinayeti üstlenen Yılmaz Güney´in yeğeni Abdullah Pütün ve ismini hatırlayamadığı birkaç kişinin daha öldürüldüğünü ifade ediyor. Mahkemede şahitlik yapmaya söz veren bir okul müdürünün ise aniden kayıplara karıştığını dile getiriyor.
Yılmaz Güney´in ailesinin kendilerinden bir kez olsun özür dilemediğini anlatan Oktay Mutlu, Tek beklentimiz ailemizden bir özürdü. Aradan geçen 38 yıla rağmen bugün özür dilense ´Geç kalınmış bir özür ama teşekkür ederiz´ deriz. Bu da bizim içimizi bir nebze olsun soğutur. diyor. Cinayetin işlendiğinde yüzbaşı olan abisi İbrahim´e Yılmaz Güney tarafından davadan vazgeçmeleri için rüşvet teklif edildiğini dile getiren acılı kardeş, Bize rüşvet teklif edeceklerine bu cinayeti yaşanmış bir hata olarak kabul edip özür dileselerdi en azından içimizdeki ateş biraz soğurdu. şeklinde konuşuyor. Mutlu, Yılmaz Güney´in mahkemede cinayeti kabul etmemesine karşın daha sonraları yaşananlara tanık olan Ali Özgentürk´ün olayı itiraf ettiğini belirtiyor. Fatoş Güney´in de cinayeti kabul ettiğini anlatan Mutlu, Güney mahkemede abimi vurduğunu kabul etmedi ama bize karşı mahcubiyeti vardı. Bizi gördüğü zaman başını yere eğerdi. açıklamasını yapıyor.
İki yıl önce Yılmaz Güney´in Paris´teki mezarını ziyaret eden CHP lidei Kemal Kılıçdaroğlu´na tepki gösterdiklerini söyleyen Oktay Mutlu, bunun üzerine Kılıçdaroğlu´nun kendisini arayarak özür dilediğini kaydediyor. Yılmaz Güney, 1974´te Endişe adlı filmi çekerken Adana´nın Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda Hakim Sefa Mutlu´yu öldürmekten tutuklandı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nde başlayan dava sonucu 13 Temmuz 1976´da 19 yıl hapse çarptırıldı. Isparta Yarıaçık Cezaevi´nde 5 yıl yattıktan sonra 9 Ekim 1981´de bir günlük izinle çıktı. Ardından Fransa´ya kaçarak hayatının geri kalanını orada geçirdi. 1983 yılında Türk vatandaşlığından çıkarılan Güney, 9 Eylül 1984 tarihinde kanserden hayatını kaybetti. ( Zaman)
SOL KESİM KATİLİN GÖRÜŞÜNE GÖRE TAVIR ALIYOR
Yılmaz Güney olayı, son dönemde sık sık gündeme gelen sol kesimdeki çarpık katil anlayışını bir kez daha gösterdi. Katiller sağ kesime mensup olduğunda en ağır eleştirileri getiren sol medya ve aydınlar grubu, söz konusu katiller sol kesimden olunca ise sessiz kalmayı hatta onları savunmayı tercih ediyorlar. Bu çarpık anlayışın son örneği yakın zamanda Ergenekon davasında görüldü. Bu davada tanık olarak ifade veren sol görüşlü gazeteci Can Dündar, Ergenekon yapılanmasını sadece sağcılara yakıştırmıştı. Ergenekon isimli bir gladyo yapılanmasının varlığına ilişkin daha önce de duyumları olduğunu belirten Dündar, ancak Ergenekon soruşturmasında solcuların gözaltına alındığını, oysa bildiği gladyo yapılanmasında ise sağcıların yer aldığını ima etmişti. Dündar, bu gerekçeyle de bildiği Ergenekon yapılanmasının şu an yargılanan yapılanmadan farklı bir yapılanma olduğunu savunmuştu.
Sol kesimin çarpık katil anlayışına bir başka örnek yine takın zamanda yaşandı. Cinayet hükümlüsü bazı sağ görüşlü mahkumlar üçüncü yargı paketi ile tahliye edildi. Bu durum sol basında ağır şekilde eleştirildi. Cezaevinden tahliye edilen sol görüşlü katillere ses çıkarmayan, ancak sağ görüşlülere ateş püsküren bu çevrelerin çifte standardı ise basında bir tartışmanın yaşanmasına yol açtı. ´Katillerin hepsi kötüdür´ diyen gazeteci Fehmi Koru yazısında, ´Benim katilim iyi, seninki kötü´ standartsızlığına isyan ederken, sol kesimden Taraf yazarı Yıldıray Oğur dahi bu çarpıklığa tepki göstermişti. Üçüncü yargı paketinin, DSP koalisyon hükümetinin sol görüşlü katilleri Rahşan affıyla cezaevlerinden serbest bırakırken, sağ görüşlüleri ise inanılmaz bir çifte standartla hapiste tutmaya devam ettiğini hatırlatan Oğur, 1991 yılında devrimci katiller ´özgürlük´ sesleriyle tahliye edilmişti. Onların öldürdüğü ülkücülerin ailelerinin sesini kimse duymadı. 21 yıl sonra katiller arası eşitsizlik giderildi ve ülkücü katiller de tahliye edildi. Katiller arası bile olsa eşitliği savunmak adaletin gereğidir. Buna mecbur kalmak ise bizim trajedimiz... diyordu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(19 Eylül 2012, 10:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sol kesimde katil sıkıntısı
Ergenekon´u sağcılara yakıştırdı
Yargı medya elele, Hizbullah üzerinden derin oyuna