Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mezarının açılarak otopsi yapılmasına karar verilen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın İstanbul Topkapı´da bulunan anıt mezarında gece saatlerinden itibaren güvenlik önlemleri artırıldı. Bu arada savcılığın isteğine göre mezardan tüm cesedin alınabileceği gibi sadece belirli numunelerin alınmasıyla da yetinilebileceği bildiriliyor. İddia konusu olan zehirlenme bulgularını içerme olasılığı nedeniyle mezardan toprak numunelerinin de alınacağı öğrenildi.
19.09.2012 10:07 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mezarının açılmasına karar verilen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın Topkapı´da bulunan anıt mezarında gece saatlerinde güvenlik önlemleri artırıldı.Saat 23.00´ten itibaren İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne bağlı sivil ekipler anıt mezar çevresinde sürekli teyakkuz halindeydi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak´ı bekleyen polis ekipleri, zaman zaman mezarın etrafında gezerek çevre kontrolü yaptı. Polis ekipleri arada sırada araçlarıyla mezarın bulunduğu bölgede ring atarak çevre güvenliğini kontrol etti. Belirli aralıklarla görev değişimi yapan ekipler, anıt mezar içinde nöbet tutmaya devam ediyor. ( Cihan)
-Toprak dahil her şey incelenecek-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın, 10 gün içinde Özal´ın Topkapı´daki mezarını açması bekleniyor. İnceleme sadece belirli numunelerle de gerçekleşebilir. Savcılık tüm cesedi isterse Özal´ın naaşı Adli Tıp Kurumu´na getirilecek.Devlet Denetleme Kurulu´nun (DDK) 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili hazırladığı rapordan sonra Ankara Cumhuriyet Savcılığı´nın derinleştirdiği soruşturmada yeni aşamaya geçildi. Adli Tıp Kurumu yetkilileri, Özal´ın kesin ölüm nedeninin öğrenilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gözetiminde mezarını açacak. Savcılığın isteğine göre mezardan tüm ceset alınabileceği gibi inceleme sadece belirli numunelerle de gerçekleşebilir. Savcılık tüm cesedi isterse Özal´ın naaşı, çinko tabut içerisinde herhangi bir koruyucu sıvı koymadan Adli Tıp Kurumu´na getirilecek. Numunelerde ise kemik, diş, kaldıysa yumuşak doku (bel kası, diz kası gibi) ile saç örnekleri alınacak. Ayrıca kefen, tabut ve toprak örnekleri de kuruma gidecek. Yakınlarında olduğu söylenen saç örneği gibi ölüm nedenine ışık tutabilecek numuneler de kayda değer bulunursa Adli Tıp Kurumu tarafından incelenecek. İncelemeler Morg ve Biyoloji İhtisas Daireleri ile Kimya İhtisas Dairesi´ne bağlı Toksikoloji Şubesi´nde yapılacak.
Uzmanlar, aradan geçen 19 yıl sonucunda yumuşak doku ve saç örneklerinin kalmasının zor olduğunu belirtiyor. Bu kapsamda ´Özal´ın ölümünden sonra kendisine tahnit (ölünün bozulmaması için ilaçlanma) yapılması örneklerin sağlamlığı konusunda fayda sağlayabilir düşüncesi´ de mümkün görülmüyor. Süreçte Özal´ın kimlik tespiti talep olursa yapılacak. Daha sonra taramalar ve incelemeler gerçekleşecek. Adli tıp uzmanları ´feth-i kabir´ sonrası başarının, gömüldüğü mevsim, toprağın nem içeriği ve yapısal özellikleri, tabutun sağlamlığı, mezarlığın drenajı gibi çevresel şartlara bağlı olduğuna dikkat çekiyor. Alınan topraktan cesede başta arsenik, kurşun gibi birçok zehir geçme ihtimali bulunduğu gibi cesetten de toprağa zehir geçebiliyor. Bu da toprak analizini önemli kılıyor. Aynı şekilde kefen ve tabut örnekleri de sonuç için önemli kaynaklar. Kemik ve saç örneklerinden kırık, darbe gibi izler ve zehirlenme bulguları çıkabiliyor.
-Heyet oluşturuldu, anıtmezar 10 gün içinde açılacak-
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili şüphelere ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında mezarının açılarak inceleme yapılması yönünde verdiği talimat, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na dün ulaştı. Edinilen bilgiye göre mezar açma işlemine TMK 10. madde ile görevli talimat savcısı Ümit Zafer Çolak nezaret edecek. Savcı Çolak ve Adli Tıp Kurumu´nun (ATK) ilgili birimlerinde görevli uzmanlardan oluşan heyetle birlikte mezar açılacak. Çolak´ın, Adli Tıp Kurumu´na (ATK) bağlı Morg İhtisas Dairesi, Kimya İhtisas Dairesi ve Biyoloji İhtisas Dairesi ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi görevlilerinden oluşan bir ekiple, önümüzdeki günlerde mezar açma işlemlerini yapacağı belirtildi. Mezar açma işlemi için hava şartlarının da göz önünde bulundurulacağı ifade ediliyor. ( Zaman)
Ölümü aynı kapsamda cinayet şüphesiyle incelenen Albay Kazım Çillioğlu´nun Düzce´deki mezarı da geçtiğimiz aylarda açılmış, yapılan otopsi sonucu Albay´ın saç köklerinde zehirli madde arseniğe rastlanmıştı.
AHMET ÖZAL: SAÇ TELLERİ MEZARIN AÇILMASIYLA SAVCILIĞA VERİLECEK
24.09.2012 18:16 Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, babasının kabrinin ne zaman açılacağının belli olmadığını söyledi. Özal, annesi Semra Özal´da bulunan saç örneklerinin mezarın açılmasından sonra savcılığa verileceğini ifade etti. Ölümüyle ilgili soruşturma yürütülen ve bu kapsamda kabrinin açılmasına karar verilen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´na gelerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile görüştü. Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Özal, kabrin açılmasından önceki ön hazırlıkların son derece titiz ve detaylı yapıldığını konuştuklarını belirtti. Ahmet Özal, Ne zaman yapılacağı tam belli değil. Ön çalışması son derece önemli. Çünkü bir defa yapılır. Yapılırken de bunun tam manasıyla uygun olarak teçhizatıyla, elemanlarıyla, kullanılan teknoloji ve yöntemlerin tespiti için bir ön çalışma var. O çalışmayı devam ettiriyorlar. dedi.
Sizin açılmasını istemediğiniz yönünde bilgiler var? sorusu üzerine Özal, Hayır. Aile olarak esasında açılmaını hiçbirimiz istemiyoruz. Fakat Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olarak bu devlete mal olmuş bir insandır. Sadece aile olarak benim babam değildir. Ben babam olarak açılmasını istemem. Ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Türkiye´de yaşanan olayların daha netleşmesi ve bazı eksiklerin tamamlanması için açılması gerekiyorsa açılmasına karşı değilim. diye konuştu.
Babasının ölümüyle ilgili 1998 yılında çalışma yapılmasını kendisinin istediğini hatırlatan Özal, 1999´da milletvekili olduğum zaman da bunun Mecliste önergesini vermiştim. O günden beri takip ediyorum. ifadelerini kullandı.
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunu hatırlatan Özal, Raporda ölümünün şüpheli olduğu açıklandı ve açıktır bunu da biliyoruz zaten. Ben o yılların, 90´lı yılların başında rahmetli Uğur Mumcu´nun ölümüyle başlayan Eşref Bitlis Paşa´nın ölümüyle devam eden, Adnan Kahveci´nin, rahmetli Özal´ın, Hablemitoğlu´nun, Taner Kışlalı´nın ölümünün birçok şekilde birbiriyle bağlantılı olduğunu, o yılların araştırılması gerketiğini o zaman da söyledim şimdi de söylüyorum. Bu mesele sadece rahmetli Özal´ın meselesi değil. O yılların araştırılmasının da başlaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hala bazı soruların cevapları yok. Artık yapılan yanlışların ortaya çıkması ve insanların bir defa ve son defa olarak yeni bir sayfa açması için, Türkiye´nin geleceği için çok önemli olduğunu düşünüyorum. dedi.
Ailedeki saç tellerinin akıbeti sorulan Özal, Onlar var. Zaten mezar açıldığı zaman saç teli de kemik de hepsi var. Mezar açıldığı zaman saç telinin ne ifade edip etmediği zaten çok daha netleşecek. Hepsi bir araya gelecek. cevabını verdi.
Saç tellerini savcılığa verip vermedikleri yönündeki soru üzerine Özal, saç örneğinin kendisinde değil annesinde olduğunu belirtti. Savcılığın ailedeki saç telleri ile ilgili talebi olup olmadığının sorulaması üzerine Ahmet Özal şu cevabı vedi: Geldi, onların hepsi zaten verilecek. Fakat o saç telinin verilmesi tek başına bir şey ifade etmediği için mezar açılmasıyla birlikte daha çok şey ifade edecek.
Saç telleri verilecek mi? sorusuna Özal, Hepsi verilecek. cevabını verdi. ( Cihan)
TURGUT ÖZAL´IN SUİKASTÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİ
25.09.2012 15:21 1988´de Turgut Özal´a yapılan suikast girişiminin şahitlerinden Ali Ünal, tetikçi Kartal Demirağ´ın yalnız olmadığını söyledi. Özal´ın çalışma arkadaşlarından Vehbi Dinçerler ve Hasan Celal Güzel de Ünal´ı doğruladı. 8.Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal´ın kabrinin açılması tartışmaları gözleri bir kere daha 18 Haziran 1988´de yaşanan suikast girişimine çevirdi. Suikastı yapan Kartal Demirağ´ı engelleyen kişi olarak tanınan delege Ali Ünal, Aksiyon Dergisi´ne verdiği röportajda Demirağ´ın yalnız olmadığını yanında biri bayan iki kişi daha bulunduğunu söyledi.Dönemin tanıkları arasında da bu iddiayı doğrulayan birçok kişi bulunuyor. İşte dönemin tanıklarının Bugün´e yaptığı açıklamaları:
-İki kişi silah sıktı-
Milli Eğitim eski Bakanı Vehbi Dinçerler: Bu konuda benim şahitliğim var. Turgut Bey´e iki kişi silah sıktı. Bunlardan biri uzun biri kısa boylu idi. Uzun boylu ve elinde daha büyük bir silah olan kişi kısa boylu olan kişinin sağında ve yanındaydı. Kısa boylu olan kişi Kartal Demirağ çıktı. Uzun boylu olanın kim olduğunu öğrenemedik. Ben konuyu Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Selçuk´a aktardım.Oda Turgut Özal´a söyledi. Asıl problem bu konunun araştırılmamış olmasıydı. FaikTarımcıoğlu d abenim gibi ikinci bir kişiyi görmüş.
Eğer bir güç iki tetikçiyi oraya getirebiliyor ve yanyana koyabiliyorsa,bunlar ellerini yavaş yavaş kaldırıp Turgut Özal´a ateş edebiliyorlarsa bu basit bir oluşumun işi olamaz. Çok büyük koordinasyon gerektirir. İçinde iç ve dış istihbarat servislerinin irtibatını gerektirir. Bunları harekete geçiren kudret nedir. Turgut Bey bu işi çok inceledi. Televizyonların görüntülerini izledi ve kendine göre bir mütalaa çıkardı. Bulduğum bulguları açıklarsam Türkiye´ye yazık olur ve geleceği kararır diye üstünü kapattı.
O zaman Türkiye bu güne göre daha zayıftı. Ancak şimdi gücü var. Savcının bütün bu iddiaları ihbar kabul edip devletin bütün belgelerini toplayıp, 1988 suikastını açığa çıkarması lazım. Bu açığa çıkmadan mezarın açılması ile bir şey çözemezsiniz. Asıl olay suikastın ortaya çıkarılmasıdır.
-Garip Tipler Dolaşıyordu-
Eski bakanlardan Hasan Celal Güzel: Kongrenin olduğu gün birçok gariplikler vardı. Koskoca iktidar partisinin kongresinde simitçiler sandviç satanlar vardı. Salon doğru dürüst kontrol altına alınmamıştı. Genel Sekreterlik, delegelerin şikayet etmesiyle ´herkesi alın´ demiş diye açıkladılar. Ortada çok garip tipler dolaşıyordu. Kongrede güvenlik çok zayıftı. Başbakan konuşurken ona ateş edilebilmesi zaten bunu gösteriyor. Ali Ünal´ın iddialarına benzer iddialar birçok milletvekili tarafından da gündeme getirilmişti.
Bunların bir ekip olarak geldiği, tek kişi olmadıkları söylendi. Konunun üzerine gitmeyi çok istedim. Özal´a gittim. ´Benbukonuyla senin ilgilenmeni istemiyorum. Sen işin üzerine çok gidersin´ dedi. Adeta tahmin etmişti ve gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyordu. Biz sonradan bunu düşündüğümüzde devletin içinden birilerinin bunu yapmış olabileceğini tahmin ettik. Özal, mesela ordu güç durumda kalabilir diye düşünmüş olabilir. Ya da bir ejderhayı daha fazla uyandırmak istememiş olabilir, bilemiyorum. Bazıları da bu suikastı yaptıran kimselerin kendi yakınından bazı kişilerle irtibatlı olduğunun ortaya çıkmasını istemediği için üzerine gitmediğini söylüyor. Neticede üzerine gidilmedi. 5 sene sonra vefat etti. Daha evvel böyle birşey başına geldiği için bundan çok şüphelendik.Şimdi mezarı açılacak, umarım gerçekler gün yüzüne çıkar.
-´İkinciyi atarken eline vurdum´-
Özal suikastının gerçekleştiği kongrede delege olan Mamak Ortaköy Muhtarı Ali Ünal, Aksiyon Dergisi´ne yaptığı açıklamada yaşananları şöyle anlattı: Kartal Demirağ´ı tetiği çekmeden önce gördüm, aynı adamdı. 3 kişiydi bunlar, dışarıda. Üzerlerinde tişört vardı. Biri kızdı. Sonra içeride bir daha gördüm. Aynı tişörtler, yabancı yazılar vardı, İngilizce yazıyordu galiba. Ellerinde sadece çanta vardı. Demirağ, basına ayrılan yerde duruyordu. Ben de ön sıralardaydım. Delegeler nasıl olacak diye koşuyordum. Özal, kürsüde konuşuyordu. Beni biri itekledi. Arkaya yaslandım. O arada önündeki adamın sırtına silahı koydu, patlattı. Ben ikinciyi atarken eline vurdum. Sağ elindeki silah sol eline gitti. Arkadan kavradım bunu. Kavrayınca sol elindeki silahın kabzasıyla kaşıma vurdu ve deldi. Kan fışkırıyor, bir metre ileri sıçrıyordu. Ama salmadım. Birinciyi attı, mikrofon borusuna vurmuş ve Özal´ın elini delmiş o kurşun. İkinci mermiyi engellemesem kafasına, kalbine gidecekti bilemiyorum. Ben salmayınca boşa gitti. Çelme attım, yuvarlanmaya başladı. O arada maliye bakanının koruması kolundan vurdu. Bana ´yat´ dediler, yattım. Onu da götürdüler. Ertesi gün evimden suikast tatbikatı için alındım. Yaşananları anlattım. Mahkemeye tanık olarak çağrılmadım. ( Bugün)
(19 Eylül 2012), son güncel.: (25 Eylül 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
TURGUT ÖZAL´IN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ MANŞETLERİMİZ
Özal: Dertleri beni tasfiye etmek
DDK: Özal´ın mezarı açılmalı
DDK raporunun tam metni
Özal ailesinden garip tavır
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini Cumhurbaşkanlığı sitesinden indirmek için tıklayın
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini sitemizden indirmek için tıklayın
DDK Özal´ın ölümüne yoğunlaştı
Özal suikastinde çember daralıyor
Özal ve komutan cinayetleri bağlantılı
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap