Ergenekon davasında çarpıcı gelişme.. Duruşmada ifade veren tanık Uzman Jandarma Çavuş Aykut Öztürk, 2004 yılı yerel seçimleri öncesinde Jandarma Komutanı Org. Şener Eruygur´un emriyle irtica konulu afişlerin halkın görebileceği kahvehane, muhtarlık, dernek ve lokal gibi yerlere asıldığı iddialarını kabul etti.
10.09.2012 13:56 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 227´nci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker´in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık ile davanın tutuksuz sanıkları duruşmaya gelmedi.
TANIK AYKUT ÖZTÜRK´ÜN İFADESİ
Duruşmada, tanık olarak dinlenilen Uzman Jandarma Çavuş Aykut Öztürk, 2003 - 2004 yılları arasında Tekirdağ Jandarma Komutanlığı´nda görev yaptığını, Saray´da devriye komutanı olduğunu söyledi. Öztürk, komutanları tarafından kendilerine verilen afişleri, umuma açık yerlere ve askerlerin görebilecekleri yerlere astıklarını söyledi. Öztürk, üzerinde irticanın tehlikesinden bahsedilen ve 8 tane fotoğraf bulunan afişlerde Çocuğunuzu böyle mi görmek istersiniz, yoksa böyle mi, kadınlarınızı böyle çağdaş ve demokrat mı görmek istersiniz, yoksa böyle kara çarşaflarla mı? Cumhuriyet hayatını mı, yoksa şeriat hayatını mı istiyorsunuz? şeklinde mukayese içeren yazılar bulunduğunu söyledi. Öztürk, bu afişleri köy kahveleri, lokaller, dernekler, gazinolar ile er ve erbaşların görebilecekleri yerlere astıklarını belirtti.
Bu afişlerin, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazırlandığını belirten Öztürk, afişlerin eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur´dan silsile yoluyla en alttaki rütbeliye kadar ulaştırıldığını anlattı. Üstleri tarafından afişlerin dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur´un talimatıyla hazırlandığının söylendiğini, afişlerin sıralı komutanların emirleri doğrultusunda kendilerine sayıyla teslim edildiğini kaydeden Öztürk, diğer arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelerden bu çalışmanın Türkiye genelinde yapıldığını öğrendiğini anlattı. Afişlerin kendisine merkez karakol komutanı ve idari işler subayı tarafından ulaştırıldığını kaydeden Öztürk, bu afişleri görevli personelin astığını da sözlerine ekledi.
Savcı Pekgüzel, sanıklardan Şener Eruygur ve Hurşit Tolon´dan ele geçirilen CD´lerde Cumhuriyet Çalışma Grubunun (CÇG) çalışmaları olduğu belirtilen bazı Powerpoint sunumlar bulunduğunu söyledi. ´CÇG takvimi ile CÇG teşkilat ve faaliyetleri´ başlıklı sunumları gösteren savcı Pekgüzel, Bu çalışmalardan haberiniz var mıydı? diye sordu. Tanık Öztürk ise takvimin karakollara geldiğini bildiğini belirterek, Bunların CÇG çalışması olduğunu basında çıkan haberlerden öğrendim. cevabını verdi. Savcı Pekgüzel, İfadenizde Atatürkçü Düşünce Derneği´nden (ADD) de bahsetmişsiniz. Derneğin genel başkanının Şener Eruygur olduğunu biliyor muydunuz? diye sordu. Tanık Öztürk bu soruyu da Evet biliyorduk. Hatta bu konuda bir de emir yayınlandı. Emirde, ´Eğer bölüklerinize emekli Jandarma Genel Komutanı olarak gelirse karşılayın. ADD Genel Başkanı sıfatıyla gelirse karşılamayın.´ deniliyordu. şeklinde cevapladı.
Öztürk, bir arkadaşından farklı bir afişin daha bulunduğunu duyduğunu belirterek, Bu afişlerde de ´Adil, çağdaş ve demokratik bir yargılama mı istersiniz, yoksa kadı düzeninde mi yargılanmak istersiniz?´ ifadesi var. Kadı düzeninde yargılamalara ayağından asılmış kişilerle sarıklı hocaların fotoğrafları, adil yargılamalarla ilgili olarak da çağdaş adliye ve duruşma fotoğrafları var. Bu afişi de size ilerleyen günlerde getireceğim. ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Çalışma Grubu Teşkilat ve Faaliyetleri başlıklı bir sunum gösterilerek, dağıttıkları afişlerin, sunum içerisinde yer alan afişler olup olmadığı sorulan Öztürk, gösterilen afişleri dağıttıklarını kaydetti. Pekgüzel, duruşma sırasında gösterdiği sunumlarda tanığın bahsettiği afişi anlatan bir sunumu da göstererek, Sizin bahsettiğiniz ikinci afiş bu mudur? diye sordu. Tanık Öztürk ise aynı sunumdaki gibi bir afiş olduğunu söyledi.
Savcı Pekgüzel´in Jandarma Genel Komutanlığı´na sorulduğunda, böyle bir çalışmaları olmadığı yönünde cevap aldıklarını söylemesi üzerine Öztürk, ´Bu afişler dağıtıldı´ dedi.
İlker Başbuğ´un avukatı İlkay Sezer de CÇG´na ait olduğu iddia edilen afişlerde herhangi bir siyasi parti adının bulunup bulunmadığını sordu. Siyasi bir partinin isminin yazmadığını belirten tanık Öztürk, Sadece afişlerde Atatürk´ün özdeyişleri vardı. diye cevap verdi. Emekli Albay Dursun Çiçek´in yazılı sorusu üzerine tanık Öztürk, İrtica İle Mücadele Eylem Planı konusunda bir bilgisi olmadığını, ilk kez basında yer alınca haberi olduğunu söyledi.
Öztürk, savcılık ifadesinde geçen, Saray´da bazı kişilerin fişlendiği ve halktan para toplandığı yönündeki ifadelerinin şahit olduğu olaylara dayandığını kaydetti.
TANIK YUSUF DUVA´NIN İFADESİ
Duruşmada tanık olarak dinlenilen emekli Albay Yusuf Duva da, 2003 yılında çalışmaya başladığı Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi Başkanlığı´ndan 2008 yılında emekli olarak ayrıldığını söyledi. Duva, Öğretim ve Eğitim Şubesi´nde görevli olduğunu, psikolojik harekat konusunda bir bilgisi bulunmadığını belirterek, görev yaptığı süre içinde dava konusu iddialara ilişkin herhangi bir şeye şahit olmadığını ifade etti. ( Cihan, AA)
TANIK NURİ YILDIRIM´IN İFADESİ
11.09.2012 09:57 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon Davası´nda Tanık olarak dinlenen Nuri Yıldırım, Mesleğiniz nedir? sorusu üzerine Milli Savunma Bakanlığı´nda görevli subay olduğunu söyledi. Tanık Yıldırım, 2009 Mayıs ayında Bilgi Destek Dairesi İdari İşler Kısım Amirliği´ne atandım. Bilgi Destek Dairesi İdari İşler Kısım Amirliği´nde atanmamın ardından benden kredi kartı almam istendi. Usulün böyle olduğu söylendi. Kredi kartı çıkarttım ancak hiç kullanmadım dedi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, bir gazetede İrtica ile Mücadele Eylem Planının yayımlanmasının ardından Bilgi Destek Dairesi´nde yoğun bir evrak kırpma işleminden bahsedildiğini belirterek tanığa bu konuda bilgisi olup olmadığını sordu.
Tanık Yıldırım ?Bilgi Destek Daire Başkanlığı´na vekalet eden Mustafa Bakıcı´nın emir astsubayı gece 22.00´de gelip komutanın personelin çağrılmasını emrettiğini söyledi. Ben de listeden şube müdürlerini ve personeli arayıp çağırdım dedi. Kimleri çağırdınız? sorusu üzerine tanık Yıldırım Ziya İlker Göktaş´ı , Hulusi Gülbahar´ı aradım. Listede kim varsa aradım dedi. Pekgüzel´in ?Gelen şube müdürleri ne yaptılar sorusu üzerine Nuri Yıldırım ?Ben odamdaydım, bilmiyorum diye yanıt verdi. Pekgüzel´in ?Normal bir vatandaş bile merak eder. Kaç yıllık askersiniz. Gece çalışıyorlar. Merak etmeniz mi? diye sordu. Nuri Yıldırım, şubeye yeni atandığı için bilmediğini belirterek ?Gece 02.00 sıralarında gittiğimde koridorda 3-4 siyah poşet vardı dedi. Nuri Yıldırım, bilgisayarlarda 35 kez güvenli sil işlemi yapıldığından da haberi olmadığını sözlerine ekledi.
Bu arada mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, davada yargılanan bazı tutuklu sanıkların fotoğraflarını duruşma salonunda bulunan ekrana yansıtarak tanık Nuri Yıldırım´a tanıyıp tanımadığını sordu. Nuri Yıldırım da aralarında Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ´un fotoğrafının da bulunduğu sanıkları tanıdığını söyledi. Tanığa soru sorma işleminin tamamlanmasının ardından söz alan İlker Başbuğ´un avukatı İlkay Sezer, fotoğraf teşhisi sırasında müvekkilinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı sırasında çekilmiş fotoğraflarının gösterildiğine dikkat çekerek ?Müvekkilim İlker Başbuğ´un resmi kıyafetle çekilmiş fotoğraflarının gösterilmesinden vazgeçilmesini, sivil kıyafetle ya da duruşmalarda çekilmiş fotoğraflarının gösterilmesini talep ediyorum dedi. Duruşma yarın saat 08.45´e ertelendi.
Avukat İlkay Sezer, müvekkili İlker Başbuğ´un üniformalı fotoğraflarının duruşmada tanıklara gösterilmemesi talebine ilişkin basın mensuplarının soruları üzerine sözlü olarak şu açıklamayı yaptı: Tanıklara gösterilen fotoğraflar nedeniyle, Başbuğ´un Kara Kuvvetleri Komutanıyken çekilmiş, arkasında Türk bayrağı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı forsunun bulunduğu üniformalı fotoğrafının gösterilmesi ile TSK´nın yargılandığını bir kez daha ispatlamaktadır. Bu nedenle müvekkilimin bu fotoğrafının dosyadan çıkarılmasını talep ettim. ( DHA)
(10 Eylül 2012), son güncel.: (11 Eylül 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: