Balyoz davasına sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmaları ile devam ediliyor. Duruşmada eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek savunma yapıyor.
31.08.2012 12:22 Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu komutanları emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun´un da aralarında bulunduğu 250´si tutuklu 365 sanıklı ´Balyoz Planı´ davasının 104. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanları, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun´un da aralarında bulunduğu sanıklar katıldı.Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Silivri Cezaevi´nde kalan Rasim Ersöz ve Ergun Saygun ile bazı sanıkların sağlık sebebiyle duruşmaya katılmadığını açıkladı. Cemal Temizöz ise Diyarbakır´da başka bir davaya katıldığı için duruşmaya gelmedi. CHP Milletvekili Mahmut Tanal´da izleyici olarak duruşmada yer aldı.
-Avukatlar duruşmaya katılmadı-
Dosyada bulunan delillerin değerlendirilmeden, bazı tanıklar dinlenmeden Cumhuriyet Savcıları Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan´ın 920 sayfalık mütalaayı mahkemeye sunmasını protesto eden sanık avukatları duruşmaya bugün de katılmadı.
ÖZDEN ÖRNEK´İN SON SAVUNMASI
Uzun süredir rahatsız olduğu gerekçesiyle duruşmaya gelmeyen tutuklu sanık eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek´e Mahkeme Başkanı Ömer Diken, geçmiş olsun dileklerini iletti. Diken ardından Örnek´e esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapıp yapmayacağını sordu. 155 sayfalık ve ekleri 17 klasörden oluşan esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını mahkemeye yazılı olarak sunduğunu hatırlatan Örnek, Bunun 45 sayfasını ayırdım. Başlıklar halinde sunumlarımı yapacağım. Kısıtlı olan zamanımı iyi kullanarak iddianame, mütalaa, yargı süreci ve eldeki delillere ilişkin açıklamalarda bulunacağım dedi. Örnek savunmasını barkovizyondan yaptığı sunumla yapmaya başladı
Örnek, 18 başlık altında topladığı 155 sayfalık savunmasında Örnek, AK Parti´yi suçladı. Davanın bir komplo olduğunu savunan Örnek, Balyoz olayı komplo olup, darbe ile beslenen siyasi partinin ve yöneticilerinin siyasi getiri sağlamak için düzenledikleri bir kurgudur. dedi.Balyoz davasında yargılanan 364 sanığın da suçsuz olduğunu ileri süren Örnek, bunların 156´sının denizci olmasının şaşırtıcı olduğunu söyledi.
Örnek, 155 sayfalık savunmasının başlıklarını ise şöyle ayırdı: Birkaç Genel Konu, Bilirkişi (uzman) raporları, Tanıklar ve Tanık ifadeleri, Baransu´dan, Gölcük ve Eskişehir´den elde edilen verilerin değerlendirilmesi, CD 11 sahtedir, 5 Nolu Hard Disk Sahtedir, Flash Bellek Sahtedir, Gölcük TDK marka CD 1 sahtedir. EYLEM Planları Gerçek midir? Şahsımla ilgili Belgeler, Delillerin değerlendirilmesi, Seminer, İddiaların değerlendirilmesi, Siyaset ve Yargı ve sonuç.
Örnek, mahkemeye sunduğu 18 klasörün 17´sinin delil mahiyetinde belgeler olduğunu ifade ederek, klasörlerde 305 farklı konu olduğunu belirtti. Örnek, Bu konuların yüzde 80´den fazlası sahtekarlıkla ilgilidir. 305 konu içerisinde 1309 adet söylediklerimi kanıtlayacak belgeler bulunmaktadır. Bu belgelerin 300´e yakın kısmı o konuyla ilgili inceleme ve değerlendirme, 1009 tanesi de söylediklerimin dayandığı belgelerdir. 305 konunun 32 adedi bilirkişi raporlarıdır. Onların bir kısmında da değerlendirmelerim mevcuttur. Belge 391 ise sahtekarlık ve çelişkilerin toplandığı, bize göre usul hataları ve hukuka aykırılıkların yer aldığı bir inceleme raporu olup içerisinde 1927 adet bu şekilde bulgu vardır diye konuştu.
Savunmasında savcılığın esas hakkındaki mütalaasından alıntılar yapan Örnek, duruşma savcılarının iddialarını ispatlamakla ilgilerinin olmadığını, suçladıkları sanıklardan masumiyetlerini ispatlamalarını beklediklerini kaydetti.
Örnek, Kasım 2002-Ağustos 2003 döneminde TSK içerisinde hiyerarşi dışı bir darbeye teşebbüs hareketi olmadığını ifade ederek, iddia makamı tarafından bu amaca yönelik olduğu kabul edilen sayısal dosyaların sahte olduğunu savundu.
İddia makamına göre sadece sanıkların bilmediği konular için bilirkişiye gereksinim olduğunu belirten Örnek, dosyada 30 bilirkişi raporu ve uzman görüşü bulunduğunu anlattı. Örnek, Gölcük belgeleriyle ilgili bilirkişi raporunun mahkemeye gelişinin bir trajikomedi olduğunu ifade ederek, 14 Ocak 2011´de tamamlanan raporun mahkemeye 24 Mart 2011´de ulaştığını söyledi. Raporun CMK 250. maddeyle ilgili yetkili savcılık tarafından, tutuklamaların yaşandığı 11 Şubat 2011 tarihine kadar mahkemeye gönderilmediğini dile getiren Örnek, Soruşturma savcıları kendi lehlerine gördükleri Ahmet Erdoğan´ın raporunu bir veya iki gün içinde 1. Ordu Komutanlığı´ndan aldırmışlardır. Ama iş sanıkların lehine olan bir raporu aldırtmaya gelince kaplumbağa kurye olarak seçilmiştir. Eğer rapor 11 Şubat 2011 öncesi gelseydi tasarlanan tutuklama gerçekleşemezdi diye konuştu.
Bilirkişi raporlarına ayrıntılı bir şekilde değinen Örnek, TÜBİTAK çalışanlarının bilirkişi olmasının CMK´ya aykırı olduğunu, TÜBİTAK bilirkişilerinin yasal olmayan şekilde seçildiğini anlattı. Mütalaadaki Belgelerin tamamı 2003 yılı ve öncesine ait sözüyle ilgili bilirkişi raporlarında bir tespit olmadığını ifade eden Örnek, İddia makamının bahse konu olan iddiası kanıtsız ve dayanaksızdır. Bilirkişi raporları kasten çarpıtılmıştır. Çarpıtmayı kim yapmıştır? Bu ifade, Yurt Atayün (eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü) tarafından kullanılmıştır. Tamamen asılsız ve uydurma bir ifadedir. Ama bizim muhatabımız iddianamenin altında imzası olanlardır. Kendini özel yetkili savcı sanan polisler değil dedi.
-TÜBİTAK raporları-
Örnek, dosyadaki iki TÜBİTAK raporuna değinerek, TÜBİTAK ile ilgili de şu eleştirilerde bulundu: Bu kurumun içine siyaset bulaşmıştır. Kendi dergilerinin kapağına evrim teorisi mizansenini koyamamışlardır. Evrim teorisine inanmıyorlarsa bilimsel bir kurum değildir, inanıyorlarsa konmaması için siyasi baskı vardır. TÜBİTAK´ın bilimsel kalitesi ise alanına göre tartışılır. Bir kurumun bilimsel kalitesini söyleyebilmek için onunla iş yapmak gerekir. Bu kuruluşa 30´u aşkın proje verdim ve bir kısmının sonuçlarını aldım. Acaba iddia makamı kaç adet proje verdi? Eğer cevap hiç ise söylenti üzerine iddia inşa edilir mi? Size bildik bir lisandan söyleyeyim, kasaptan iyi fırıncı olmaz.
TÜBİTAK raporlarında açık bir şekilde eksiklik ve yanlışlıkların, hatta aldatmacaların olduğunu ileri süren Örnek, TÜBİTAK raporlarına itiraz ederek, mahkemeden bunların kabul edilmemesini istedi. ( Cihan, DHA, Cnnturk)
Örnek, mahkemenin 31 tanık dinlediğini, bunlardan Gölcük Donanma Komutanlığı´nda ele geçirilen belgelerle ilgili beyanda bulunan 7´sinin, sanıkların aleyhine tek bir kelime dahi etmediklerini söyledi.
Tanık Melek Üçtepe´nin 11, 16, 17 No´lu CD´ler için ´Bizim arşivimize ait değildir. Üzerine arşiv no verilmemiş CD arşive giremez´ dediğini hatırlatan Örnek, 11, 16, 17 No´lu CD´lerin üzerinde arşiv numarası olmadığını, tanığın beyanları dikkate alındığında bu CD´lerin kesinlikle 1. Ordu Komutanlığı´nın arşivine ait olmadığını vurguladı.
Eski Genelkurmay başkanları emekli orgeneraller Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ´un duruşmada tanık olarak dinlenildiğine atıfta bulunan Örnek, ´Her iki orgeneralin ifadeleri Aytaç Yalman´ın alınamayan ifadesi kadar önemlidir. 2003 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı (Yalman) ve Genelkurmay Başkanının (Hilmi Özkök) haberi olduğu bir darbe teşebbüsü olsaydı bu iki orgeneralin kesinlikle haberi olurdu. Ama her ikisi de böyle bir konudan haberleri olmadığını defalarca tekrarlamışlardır´ dedi.
Örnek, mahkemenin, sanıkların tezinin ortaya çıkmasına yardımcı olacak tanıklar Mehmet Baransu, TÜBİTAK bilirkişileri, bilirkişiler Ahmet Erdoğan ile Hakan Erdoğan ve Aytaç Yalman´ı çağırmadığını ifade ederek, ´Hem iddianamede, hem de esas hakkında mütalaada Kasım 2002-Ağustos 2003 döneminde bir darbeye teşebbüs hareketinin Aytaç Yalman tarafından engellendiği yazılıdır. Bu konuda hiçbir yerde bir delil yoktur. Yalman´ın soruşturma aşamasında ifadesi de alınmamıştır. Bu iddia Aytaç Yalman tarafından gerçeklenmediği sürece havada boşlukta duran bir iddiadır.´
-´Yalman kasetleri kimden aldı?´-
Özden Örnek, davanın tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun´un mahkemede yapılan sorgulaması sırasında ´seminer ses kasetlerinin Başbakan tarafından Aytaç Yalman´a verildiğini bizzat Aytaç Yalman´dan öğrendiğini söylediğini´ belirterek, ne mahkeme heyetinden bir kişinin, ne de iddia makamının bu konuda bir tek soru bile sormadığını dile getirdi.
Örnek, iddianameye göre, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı´nın soruşturmayı yürüten savcılara, ´Balyoz´ davasıyla ilgili kendilerinde basında çıkan bilgilerden başka bir belge veya bilgi olmadığını resmi olarak bildiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
´Bu dört kurum, devletin istihbarat toplayan yegane yasal kuruluşlardır. Bu kuruluşlar, ´bizde belge yok´ diyorsa Başbakana, bu kasetleri bunların dışında birileri, yani bir çete, yasa dışı bir örgütün vermiş olması lazımdır. Bu kasetlerin yasal yollardan ele geçirildiğine dair bir tek bilgi, bir tek belge yok. Bavullu adam da yok. Kasetleri Aytaç Yalman kimden almıştır? Eğer kaset içindekiler suç ise neden bu suçlular hakkında bir işlem yapılmamıştır? Seminer o zamanlar suç değildi de 7 sene sonra mı suç oldu? Biz doğru olduğundan eminiz ama hukuki yönden Ergin Saygun´un söyledikleri neden mahkemece teyit edilmiyor?
Mahkemede ses kasetleri dinlenilirken sayın başkan her sesin sahibini sordu ama kaset kaydında geçmiş olan ´ezan´ sesi hakkında ´bunu kim okuyor?´ diye sormadı. Eğer bu sesler orijinal kayıtsa size haberim var. Kaydın yapıldığı yer ses geçirmezdir. Şimdi bu kayıtlarda ezan sesinin olması nasıl izah edilecek? Acaba Başbakanın verdiği kasetlerden mikrofon kullanarak kayıt yapılırken mi geçti? Yoksa kasetlerin üzerinde oynanırken mi oldu? Seminer üç gün sürdüğüne göre neden başka ezan sesi veya trafik sesi yok? Bu arada Başbakanın eline geçen kasetlerden bir kopya muhakkak Başbakanlık´ta kaldığına göre bu kasetler nerededir? Aytaç Yalman´a verilen kasetler nerededir? Bu kasetler bulunup buraya getirilmeli ve mahkemenin elindekilerle mukayese edilmelidir. Bavullu adam olmadığına göre Baransu´ya bu kasetleri kim vermiştir? Polis mi?´
-´Mahkeme ısrarla çağırmadı´-
Örnek, Genelkurmay Başkanının emriyle ve onun başkanlığında 15 Temmuz 2003 günü Harp Akademileri Komutanlığı´nda ´Genç Subaylar Rahatsız (Cumhuriyet Gazetesi´nden çıkan haber)´ olayı ve 4 Temmuz 2003 çuval krizinden sonraki çıkan durumu görüşmek için bir toplantı yaptıklarını hatırlattı. Toplantıya kendisi, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Genelkurmay Başkanı, Aytaç Yalman ve Şener Eruygur´un katıldığını ifade eden Örnek, bu konuyla ilgili 5 Aralık 2009´da ifade verdiğini, ´Ergenekon´ sanıkları Muzaffer Tekin ve Fikret Emek´te birtakım belgeler ele geçirildiğini ve bu toplantıyla ilişkilendirildiğini kaydetti. ´Şimdi biz bu belgeler ile suçlanıyoruz. Suçlayanlar, toplantıya Genelkurmay Başkanının başkanlık ettiğini, soruları onun sorduğunu, bu belgelerin üzerinde benim ismimin yazmasının benimle illiyet bağı kurulmasına yetmeyeceğini görmezlikten geliyor´ diyen Örnek, bu konuları açıklığa kavuşturacak tek kişinin Yalman olduğunu, ancak ısrarlı taleplerine rağmen mahkemenin tanık olarak davet etmediğini söyledi.Duruşma, Örnek´in esas hakkındaki savunmasını yapmasıyla devam ediyor. ( AA)
SANIK GENERAL SAVCIYLA TARTIŞTI
Balyoz davasının 104. duruşmasında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek´ten sonra savunma sırası emekli Tuğgeneral İzzet Ocak´a geldi. Dijital verilerde ismi geçen bazı sanıkların yargılandı bir kısmının ise yargılanmadığını belirten İzzet Ocak, 10 daire başkanından 2´sine dava açtınız. Diğerlerine açmadınız. Savcının bu dediklerime söyleyecek bir şeyi yok tabi. şeklinde konuştu.
Bu ifadeleri üzerine sez alan savcı Hüseyin Kaplan, Biz artık yargılamada muhatap değiliz. Savcılık makamı olarak mütalaamızı verdik. Bundan sonra mahkeme karar verecek. Biz şube başkanlarından 2´sinde suç unsuru görmüşüz ki onlara dava açmışız. Biz sanıkların isteklerine göre dava açmayız. Dosyadaki delillere göre dava açarız. dedi.
Savcının bu sözlerine kızan Ocak, Bir tane delil gösterin dosyada. Bir tane delil yok. dedi. Bunun üzerine savcı sanığa Arif olan anlar. karşılığını verdi. Sanıkların kendi ifadelerine karşılık verilmesini istediğini belirten savcı Kaplan, Bizim bu aşamada diyecek bir şeyimiz yok. Sanıkların ifadelerinde birçok yanlış şey var. Ama bu bizimle ilgili değil. Mahkeme karar verecek. Siz konuşurken ben tebessüm ettiğimde de kızıyorsunuz. ifadelerini kullandı. ( Cihan)
AYTAÇ YALMAN´DAN ÖZDEN ÖRNEK´E TEPKİ
02.09.2012 17:07 Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ile Balyoz davasının tutuklu sanığı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Davanın tutuklu sanıklarından eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, mahkemedeki savunmasında davanın diğer tutuklu sanığı emekli Orgeneral Ergin Saygun´un bir ifadesini gündeme getirdi. Örnek, Ergin Saygun, plan semineri kasetlerini Aytaç Yalman´a Başbakan´ın verdiği söyledi ama mahkeme bunun üstünde bile durmadı. Bu kasetler Başbakan´a kimler tarafından sızdırıldı? Aytaç Yalman´a verilen kasetler nerede? diye sordu.
İşte bu sözlere Aytaç Yalman sert tepki gösterdi. Hürriyet gazetesine konuşan Aytaç Yalman, Örnek´in sözleri için Terbiye hudutlarını aşan bir iftiradır dedi. Yalman şöyle konuştu: Özden Örnek tarafından yapılan esas hakkındaki savunma maksadını ve haddini aşan bir ifadedir. Ergin Saygun´un iftirası üzerine kurgulanan ve bunu doğru kabul ederek verilen ifade, şahsımı hedef alan bir iftira belgesidir. İşin doğrusu şudur; söz konusu kasetlerin seminerin hemen sonrasında sızdırıldığını öğrendim. Bu kasetlerin hangi kaynaktan sızdırıldığını bilmiyorum.
Kasetlerin dönemin başbakanına verildiğini belirten Yalman, Başbakan´ın da durumu Hilmi Özkök´e aktardığını söyledi. Kasetlerin varlığını Hilmi Özkök´ten öğrendiğini ifade eden Yalman, Hilmi Paşa kasetlerin içeriği konusunda bilgi vermedi. Verilmiş olsaydı gerekli işlemi yapardım. Emrime aykırı olarak yapılan bu seminer kasetlerinin kimler tarafından sızdırıldığı kadar, kasetlerin içinde konu ile ilgisi olmayan günahsız silah arkadaşlarımın isimlerinin kimler tarafından yazdırıldığının ortaya çıkarılması önemlidir dedi. ( Hürriyet)
(31 Ağustos 2012), son güncel.: (02 Eylül 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sanıklar, avukatları ve İstanbul Barosu ortak yapımı ´Balyoz davasını kilitleme´ planı
Flaş!!! Balyoz: Savcıdan esas mütalaa
Savcılığın Esas mütalaasını (920 sh) okumak için tıklayın
BALYOZ PLANI VE DAVASI MANŞETLERİMİZ
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri