Ergenekon davasının 209. duruşmasında mahkeme heyeti aldıkları önemli bir ara kararı açıkladı. Buna göre; eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ile AK Parti Gaziantep Milletvekili gazeteci Şamil Tayyar´ın da aralarında bulunduğu 12 tanık ile 5 gizli tanık Ergenekon davasında ifade verecek.
26.07.2012 12:28 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 68´i tutuklu 273 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 209´uncu duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile gazeteci Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 48 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker´in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanığın gelmediği duruşmada, başka dava kapsamında tutuklu olan Prof. Dr. Yalçın Küçük de hazır bulundu.
TANIK HADİ ÖZCAN´IN İFADESİ
Duruşmada tanık dinlenmesine devam ediliyor. Geçtiğimiz hafta tanık olarak dinlenmesine karar verilen Alaattin Çakıcı İzmir cezaevinden, Hadi Özcan ise Kocaeli´nde bulunan Kandıra cezaevinden cezaevi nakil araçları ile eskort eşliğinde duruşmanın yapıldığı binaya getirildi. Alaattin Çakıcı´ya destek olan bir grup 6 otobüsle Silivri´ye geldi. Otobüslerin üzerinde Atatürk ve Abdülhamit posterleri ile Allah yazıları olması dikkat çekti. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak ifadesine başvurulması beklenen Alaattin Çakıcı´nın çok sayıda yakını da izleyiciler arasında bulunuyor.
Tanık olarak ifadesine başvurulan organize suç örgütü elebaşı Hadi Özcan, kimlik tespiti sırasında nüfus kayıtlarında adının ´Mehmet Özcan´ olduğunu belirtti. Mahkeme başkanın nüfus kayıtlarında ´Hadi´ isminin olup olmadığını sorması üzerine Özcan, ´(Hadi) yok ama Hadi demeyince kimse tanımaz´ diye konuştu.
Hadi Özcan´a Mahkeme Başkanı Çalmuk, Ergenekon davasında yargılanan bazı sanıkların isimlerini okuyarak bu dava konusundaki bilgisini sordu. 1994-1995 yıllarında cezaevine gelen TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu tarafından bilgisine başvurulduğunu belirten Hadi Özcan, Bana Mehmet Ağar´dan İbrahim Şahin´e kadar herşeyi sordular. dedi.
Veli Küçük´ün de sorulup sorulmadığını anlatması istenen Özcan, O zamanlarda Veli Küçük ismi yoktu. ifadesini kullandı. Özcan, üzerinden 15 yıldan fazla geçtiği için Susurluk Araştırma Komisyonu´na ne ifade verdiğini ise hatırlamadığını söyledi.
Başkan Çalmuk´un, Söylemeye çekindiğiniz konular varsa ve gerekirse tanık koruma programı kapsamında ifadenizi alabiliriz. hatırlatmasını yaptı. Özcan, tanık koruma programından faydalanmak istemediğini söyledi.
Daha sonra Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Soruşturma aşamasında tanık sıfatıyla ifadenizi savcı Zekeriya Öz ile ben birlikte almıştık. İfadenizde Abdullah Çatlı ve Veli Küçük ile ilgili bildikleriniz olduğunu ve bunları daha sonra anlatacağınızı söylemiştiniz. Nedir bunlar, anlatır mısınız? diye sordu. Küçük´ü tanımadığını belirten Özcan, o dönemde Abdullah Çatlı ile birlikte ortak petrol temizleme ihalesine girdiklerini söyledi.
Özcan, Çatlı beni öldürecekti. Bunu Yeşil´e söyledim. O da ´Çatlı, ortak iş yaptığı herkesi öldürür. Onun böyle bir ahlakı vardır.´ cevabını verdi. Oysa Çatlı, resmi evraklar, silahlar ve polisler ile gezerdi. Devlet olarak bilirdim. Yeşil´den sonra da İbrahim Şahin´e gittim. O zaman Özel Harekat Daire Başkan Vekili idi. Onu da devlet olarak bilirdim. Çatlı konusunda yardım istemek için Şahin´e gittim. dedi.
Savcı Pekgüzel´in neden gittiğini sorması üzerine Özcan, Devleti şikayet etmek için devlete gittim. Daha ne yapayım. İbrahim Şahin halledeceğini söyledi ama beni başından savmış. diye konuştu.
Savcı Pekgüzel´in, İbrahim Şahin Abdullah Çatlı´yı tanıyor muydu da Çatlı olarak şikayet ettiniz? sorusu üzerine Özcan, Tanımaz mı? cevabını verdi.
Savcı Pekgüzel tanık Özcan´a, Alaattin Çakıcı ile Ergenekon davasının sanıkları arasında yer alan Sami Hoştan ve ´Drej Ali´ olarak bilinen Ali Yasak´ı tanıyıp tanımadığını sordu. Üçünü de tanımadığını belirten Özcan, Çakıcı hasımlarımla yatıyor. Kendisini tanımam da sevmem de. dedi.
Tanık Özcan, duruşmada çok önemli ve daha önce hiçbir yerde gündeme gelmeyen konuları açıklayacağını, ancak anlatacağı konuların Ergenekon davası ile bir ilgisi bulunmadığını söyledi. Başkan Çalmuk ise Biz sizden bu dava ile ilgili bilgilerinizi soruyoruz. Diğer konularla ilgili Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunabilirsiniz. uyarısında bulundu.
HİLMİ ÖZKÖK TANIK OLARAK İFADE VERECEK
Hadi Özcan´ın tanık olarak dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti başkanı Hüsnü Çalmuk, bir ara karar açıklayacaklarını bildirdi. Çalmuk, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, AK Parti Gaziantep Milletvekili gazeteci Şamil Tayyar, ´İstanbul´daki 2. KCK davası´ kapsamında yargılanan avukat Doğan Erbaş, avukatlar İrfan Dündar, Zeki Okçuoğlu, yazar Ümit Fırat, Mahmut Taşdemir, Şenol Gürkan, Özcan Tozlu, Turgut Büyükdağ, Ceyhan Karagöz ile gizli tanıklar ´Yıldız´, ´Mart´, ´Ahmet´, ´İlkadım´ ve ´İsmet´in tanık olarak dinlenilmesine karar verdiklerini kaydetti.
Ergenekon Davası kapsamında emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök soruşturmayı yürüten dönemin Ergenekon Savcısı Zekeriye Öz´e İzmir Adliyesi´nde ifade vermişti. Özkök tanık olarak verdiği 18 sayfalık ifadesinde Şener Eruygur´un bizzat kendisine bazı duyumlarım olduğunu söyleyerek uyarıda bulundum. Zira benim o dönem en önemli prensip ve görevlerimden biri de muhtemel olayları vuku bulmadan önlemekti´ demişti. Ergenekon Soruşturması kapsamında 2003 yılında AK Parti Hükümeti´ne yönelik bazı kuvvet komutanlarının dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´ü muhtıra vermeye zorladığı ancak Özkök´ün bu telkinlere uymadığı iddia edilmişti. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur´un komutanlık bünyesinde darbe planları yaptığı, Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız adı verilen darbe planları yapıldığına dair belgeler de dava dosyasına girmişti. Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek´e ait olduğu ileri sürülen Darbe Günlükleri adlı belgede de darbe iddialarına dair ayrıntılı notlar yer alıyordu. Davanın sanıkları da Özkök´ün tanık olarak mahkeme huzurunda ifade vermesini talep etmişti. Balyoz davasında da sanıklar tarafından Hilmi Özkök´ün tanık olarak dinlenmesi talep edilmiş ancak mahkeme bu talebi reddetmişti. ( AA, Cihan)
TANIK ALAATTİN ÇAKICI´NIN İFADESİ
Duruşmada daha sonra organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı´nın, tanık olarak dinlenmesine geçildi. Çakıcı´nın adı Ergenekon Şeması´nın mafya ayağında geçiyor.
Özcan´ın ifadesinin tamamlanmasının ardından tanık sıfatıyla ifadesine başvurulmak üzere kürsüye organize suç örgütü elebaşı Alaattin Çakıcı çağrıldı. Mahkeme Başkanı Çalmuk, bu davada yargılanan sanıkları tanıyıp tanımadığını sorması üzerine Çakıcı, ´Sedat Peker ve İbrahim Şahin´i tanırım´ dedi. Başkan Çalmuk´un, Veli Küçük´ü tanıyıp tanımadığı sorusuna Çakıcı, ´Ona sorun´ cevabını verdi. Çalmuk´un, ´Biz sana soruyoruz´ demesi üzerine Çakıcı ısrarla bu sorunun Küçük´e sorulmasını istedi.
Hüsnü Çalmuk, Çakıcı´ya ´Burası mahkeme nasıl yönetileceğine biz karar veririz. Sorularımıza cevap ver, eğer cevap vermek istemezsen buna da hakkın var. Ancak bu şekilde ters davranmaya devam edersen sana söz hakkı vermem´ diyerek uyardı.
Başkan Çalmuk, doğruyu söylemen için yemin edeceksin demesi üzerine tanık Çakıcı, ´Ben yalan söylemem, öldüreceğim adama bile önceden haber veririm´ dedi.
Çakıcı, davanın sanıklarından Sedat Peker´i 19 yaşından beri tanıdığını, 1991 yılından 2003 yılına kadar görmediği Peker´in 2003 yılında bir kez evine geldiğini anlattı.
Sanıklardan İbrahim Şahin´i 2. Şube Emniyet Müdür Yardımcısı görevini yürütürken tanıdığını belirten Çakıcı, ´İbrahim Şahin, yaptığı iki operasyon nedeniyle bir kahramandır. Ama onun dışında kahramandır da kahraman değildir de diyemem´ dedi.
Korkut Eken´i MİT´ten tanıdığını, Engin Alan´la da Eken´in arkadaşı olması nedeniyle tanıştığını anlatan Çakıcı, ´Engin Alan´ı en son 1978 yılında gördüm. O zamanlar Red Kit gibiydi, şimdi kilo almış´ şeklinde konuştu.
Davanın sanıklarından Hayrettin Ertekin´i kardeşiyle ortak kuyumcu dükkanı olmasından dolayı tanıdığını ancak en son 26 yıl önce gördüğünü belirten Çakıcı, Mehmet Ağar´ı da tanıdığını ve sevdiğini, Ağar ile ilişkilerinin polis-mahkum ilişkisi olduğunu söyledi.Çakıcı, ´Bunları Mehmet Ağar´a kim yaptırdı? Hesap soracaksanız Tansu Çiller´e sorun. Hesap soracaksanız Mesut Yılmaz´a sorun´ diye konuştu.
Başkan Çalmuk´un rahatsız göründüğünü belirterek, isterse oturarak ifadesine devam edebileceğini söylemesi üzerine Çakıcı, ´Oturamıyorum. 11 hastalık var bende. Neyle yaşıyorsun dersen, iman gücüyle yaşıyorum´ diye konuştu. ( AA)
Çakıcı´nın ifadesinde, 4 arkadaş, çok özel bir eğitimden geçirildiklerini ifade etmesi üzerine Başkan Çalmuk, Bu 4 kişinin arasında Korkut Eken de var mıydı? diye sordu. Çakıcı ise bu soruya Hayır Korkut Eken hoca, Yavuz Ataç hoca. Ayrı ayrı eğitim veriyorlardı. Beşinci olarak da Tevfik Ağansoy´u ben gruba aldırdım. Çok özel bir eğitimdi. MOSSAD ve CIA´nın verdiği eğitimler gibiydi. dedi. Başkan Çalmuk ısrarla diğer üç kişinin isimlerini sordu. Çakıcı da diğer üç kişinin Şenol Turan, Muhsin Karaman ve Fransa´da birlikte yakalandığı Murat Güler olduğunu söyledi.
Çakıcı sorular üzerine MİT eski Kontr-Terör Dairesi Başkan Vekili Mehmet Eymür ile çatışmasını anlatırken, Eymür Doğu Perinçek´i öldürüp üstüme yıkacaktı dedi. Çakıcı şöyle konuştu: Ahmet Nevzat Demir, Eymür´ün adamıydı. Bir gün beni aradı. Telefonun dinlendiğini biliyordum. ´Bu doğu Perinçek´i istersen öldürelim´ falan dedi. Eymür 2. MİT Raporu´nu yayınladığı için Perinçek´e kızıyordu. Susurluk Kazası sonrası Doğu Perinçek´in yayınladığı raporlar haberler de doğrudur. Eğer Susurluk Kazası olmasaydı, Doğu bey (Perinçek) çocukları yetim kalacaktı. Ben Ahmet Nevzat Demir´e ´Vur´ deseydim. Perinçek öldürülecek, cinayet de benim üzerime kalacaktı. Ben ´Hiçbir şey yapmayın´ dedim. Eymür´ün MİT´teki adamı Duran Fırat bizi barıştırmak istedi. ´Siz baba-oğul gibisiniz´ dedi. Ben de ´bir baba evladının kalemini kırarsa evlat da ona söver´ dedim. açıklamasını yaptı.
Bu arada, Tevfik Nurullah Ağansoy cinayetinin planlayıcısı olduğu iddia edilen Adnan Çiçek, duruşmayı izlemek için tekerlekli sandalye ile salona geldi. ( Cihan)
Duruşmada tanık Çakıcı, ifadesinin ardından savcının ve mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Tanık Alaattin Çakıcı, Şenol Turan, Muhsin Karaman ve Murat Güler´le çok özel bir eğitime tabi tutulduklarını anlatarak, Korkut Eken ve Yavuz Ataç bu eğitimde hocalık yaptı. Ayrı ayrı eğitim veriyorlardı. Beşinci olarak da Tevfik Ağansoy´u ben gruba aldırdım. Çok özel bir eğitimdi. MOSSAD ve CIA´nın verdiği eğitimler gibiydi dedi. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk görevlerinin ne olduğunu sordu. Çakıcı ise Seyahat edip yurtdışında bilgi toplamaktı diye cevap verdi.
Mahkeme heyeti başkanı Çalmuk Yurtdışında savunma amaçlı olarak atış serbest miydi? diye sordu. Mahkeme Başkanı Çalmuk´un bu sorusuna cevap vermeyen Çakıcı ise mahkemenin bunu sorma hakkı olmadığını dile getirerek, İstihbarat amaçlı olarak yurtdışına çıkıyorsunuz. Bir sürü adam sizi takip ediyorsa, size silah çekiyorsa siz de tepki verirsiniz. 30 defa ölümden döndüm diye konuştu. Mahkeme Başkanı Çalmuk´un Hiram Abbas ile ilgili ne biliyorsunuz? sorusu üzerine Çakıcı şu cevabı verdi: Tanırım, milletini toprağını seven biriydi. Hiram Abbas dizisi yapılacak adamdır. Ölmeden bana bir kaç gün önce telefon açarak yanıma geleceğini söyledi. Ancak bana gelmeden bir gün önce öldürüldü.
Çakıcı sözlerine şöyle devam etti: Koskoca MİT teşkilatı toprağın altındaki adamı buluyor. Kendi adamını (Hiram Abbas) neden ve nasıl bulamıyor? MİT´in küçük ayağı İsrail´de, büyük ayağı ise CIA´dedir. Buna örnek mi istiyorsunuz. Bakın Hakan Fidan´ı nasıl ortaya çıkardılar, miadı doldu.
-Veli Küçük: Çakıcı´yı tanımıyorum-
Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Veli Küçük´e, Çakıcı´yı tanıyıp tanımadığını sordu. Söz alan Küçük ise Alaattin Çakıcı´yı tanımıyorum. Ancak Çakıcı´nın anlattıkları doğrudur dedi. Bu sözler üzerine Çakıcı, Doğru söyleyen adama ne diyeceksiniz savcım diye konuştu.
-Ara kararlar-
Bu arada Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, sanık ve avukatların taleplerine ilişkin aldıkları ara kararları avukatlara dağıttı. Mahkeme Heyetinin aldığı 5 sayfalık kararda 24 Mart 1978´de öldürülen Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz cinayetiyle ilgisi olduğu anlaşılan Özel Harp Dairesi konulu meclis araştırma raporunun TBMM Başkanlığı´ndan istenmesine karar verdi. Öz´ün hazırladığı ve 1977´de Bülent Ecevit´in hükümeti kurmasından hemen sonra Başbakanlığa verdiği raporun Başbakanlık´tan istenmesini karar veren heyeti kararda özetle şu ifadelere yer verdi:
Öz´ün hazırlığını yaptığı soruşturma evrakının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden istenilmesine, Savcı Doğan Öz´ün katledilmesiyle ilgili iddianame ve bu iddianame kapsamında açılan dosya içerisinde varsa Doğan Öz´ün hazırladığı raporun Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği´nden gönderilmesinin istenmesine karar verildi.
-Ecevit´in raporları-
Mahkeme, Sağlık Bakanlığı´na yazı yazılarak eski Başbakanlardan Bülent Ecevit´in sağlık durumuyla ilgili 2000 yılından sonra alınmış Yüksek Sağlık Şurası rapor veya raporlarının olup olmadığının sorulmasına, var ise ayrı ayrı ekleriyle gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı.
-AİHM´e dava açanlar-DAVA AÇANLAR
Mahkeme, Adalet Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü´ne müzekkere yazılarak Ergenekon davası sanıklarından hangilerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne başvuruda bulunduğu ve bu başvuru sonucu AİHM tarafından ne gibi kararlar verildiğinin sorulmasını hükmetti.
-MHP´ye Kızılelma mitingi sorulacak-
Mahkeme, MHP Genel Merkezi´ne müzekkere yazılarak kamuoyunda Kızılelma Mitingi olarak bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak destek verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek verildiğinin sorulmasına karar verdi. 11 Haziran´da savunmasını yapan tutuklu sanık Mehmet Perinçek, ABD´nin Irak´a müdahalesine karşı çıkmak, savaşta Türk askerlerinin rol almasına karşı çıkmak ve Kıbrıs´ta Rauf Denktaş´a destek vermek amacıyla İşçi Partisi Öncü Gençlik İstanbul şubesi ile Ülkü Ocakları İstanbul şubesinin oluşturduğu tertip komitesi tarafından ortaklaşa bir miting düzenledik demişti. ( DHA)
(26 Temmuz 2012, 12:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: