İkinci Ergenekon davasında 150. duruşma görülüyor. Dünkü duruşmada savunması ve eski ifadeleri tamamlanan tutuksuz sanık Barbaros Altıntaş´ın çapraz sorgusu yapılıyor.
13.01.2012 11:43 İkinci Ergenekon davasının 150. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile CHP Milletvekili gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık ile Odatv davası kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük katıldı. Tutuklu sanıklardan CHP Zonguldak Milletvekili ve eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ile Hasan Atilla Uğur´un gelmediği duruşmada tutuksuz sanıklar Muhterem Bağcı, Hüseyin Nazlıkul ve Barbaros Altıntaş hazır bulundu. Duruşmaya CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi ile Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König de izleyici olarak katıldı.
Dünkü duruşmada savunması ve eski ifadeleri tamamlanan tutuksuz sanık Barbaros Altıntaş´ın çapraz sorgusuna geçildi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, telefon konuşmalarında Hasan Atilla Uğur´un İstanbul´daki bir otele yerleştirilen misafirleri ile ilgili geçen Fişi çekin ibaresinin ne anlama geldiğini sordu. Söz konusu ifadeyi bilmediğini anlatan Altıntaş, Pekgüzel´in Otel odasında özel bir düzenek mi var neden ´fişi çekin´ deniliyor sorusuna, söz konusu odada herhangi bir sistemin olmadığı cevabını verdi.
Savcı Pekgüzel´in bazı telefon konuşmalarına ilişkin soru sırması üzerine söz alan avukat Celal Ülgen, bu sorunun özel hayatla ilgili olduğu için sorulmaması gerektiğini söyledi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Ülgen´in itirazını reddederek, savcının sorusunu sormasını istedi. Pekgüzel´in aynı sorusunu yöneltmesinin ardından tekrar söz alan Avukat Ülgen, Bu soru sorulurken özel hayata girilmeden de sorulabilirdi şeklinde konuştu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan gazeteci Tuncay Özkan, Altıntaş´a kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Altıntaş´ın bulunduğu yerden Hayır ilk defa burada karşılaştım demesi üzerine savcı Pekgüzel, Sanığın yüzüne bir baksın dedi. Bunun üzerine sanıkların bulunduğu yöne doğru bakan Altıntaş, Özkan´ı daha önce görmediğini söyledi.
Sanığın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından sanık ve avukatların beyanlarına geçildi.
´TUTUKLU İKEN VEKİL SEÇİLDİNİZ, VEKİL İKEN TUTUKLANMADINIZ´
13.01.2012 16:28 Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese, mahkemeyi ´kaos oluşturmak´la suçlayan sanık Mustafa Balbay´a cevap verdi. Bu dava siyasi değil, herhangi bir önyargı yok. diyen Özese, Siz tutuklu iken vekil seçildiniz, vekilken tutuklanmadınız. ifadesini kullandı.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında, tutuklu sanık Mustafa Balbay, talep konuşması için söz istedi. Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkanı Arne König´in duruşmaya izleyici olarak katıldığını belirten Balbay, Almanca olarak Tiyatroya hoşgeldiniz. dedi.
Balbay´ın, konuşması sırasında kullandığı Bize yöneltilen kaos suçlamasını şu anda yargı yapıyor. ifadesi üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Yargı kaos yapmaz, görevini yapar. Öyle bir amacı da olamaz. dedi. Mustafa Balbay ise, mahkemeyi Yassıada Mahkemelerine benzetti. Benzetmeye cevap veren Özese, Buradaki yargılamanın Yassıda ile en ufak bir benzerliği yoktur. Biz hiç kimseden talimat almıyoruz. İddialara bakarak vicdani kanaatimizi veriyoruz. Burada amacı aşan şeyler söylüyorsunuz. diye uyarıda bulundu. Meclis´te görev yapmasının engellendiğini söyleyen Balbay ise, Bu, milli iradenin üzerindeki bir iradedir. Meclis´in eksik oluştuğunu iddia etmek abartı değildir. diye konuştu.
Başkan Özese, Balbay´ın konuşmasında araya girerek, Bu dava siyasi değil, herhangi bir önyargı yok. Yargılama sürecini bir an önce bitirmek istiyoruz. Siz de tutuklu iken vekil seçildiniz, vekilken tutuklanmadınız. ifadelerini kullandı. Balbay da, Evet ama bana verilen 550 bin oyu da hiçe sayamazsınız. karşılığını verdi. ( Cihan)
TOLON TAHLİYE TALEP ETTİ
13.01.2012 19:49 İkinci ?Ergenekon? davasının tutuklu sanıklarından gazeteci, Tuncay Özkan, ?Burada çürümeye terk edildim. ´Terk-i hayat´ (Ölmemek için) olmamak için kime dilekçe vereyim? dedi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda görülen duruşmada söz alan Özkan, bir yıldır tek başına hücrede olduğunu ifade ederek, bunu dile getirmek istediğini kaydetti. Susurluk, şike, yolsuzluk ve mafya ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle hakkında dava açıldığını anlatan Özkan, ortaya koyduğu bir belge nedeniyle, bu davanın tutuklu sanığı İbrahim Şahin´in ceza aldığını söyledi. Özkan, özgürlük ve barış arayan biri olarak, sokakta, özgürlük ve barışın kalıcı olmasını dilediğini belirterek, bunu yapan birinin, sadece ?aktivist? olarak tanımlanabileceğini söyledi. ?Burada çürümeye terk ediliyorum? diyen Özkan, ?Mahkemenin, Cumhuriyetin erdemi ve faziletiyle Türk toplumundaki bu kavgayı sonlandıracak şekilde yazılmasını istiyorum? şeklinde konuştu.
Duruşmada söz alan Prof. Dr. Yalçın Küçük, kaos yapmakla suçlandığını ifade ederek, TCK´da kaosa yönelik herhangi bir maddenin bulunmadığını öne sürdü. Kaos kelimesinin, Yunan mitolojisinde ?karanlık kuyu? olduğunu ve bu tanımın daha sonra Oxford sözlüğünde ?gaz? olarak kullanıldığını anlatan Küçük, ?Gazla suçlanıyoruz? dedi. Küçük, adının burada ?şeytana? çıktığını belirterek, ?Ben cuma günü Hurşit Tolon´un tutuklanacağını biliyordum. Arkadaşlara da söyledim. Kafamı toprağa koyunca artık kimin buraya geleceğini biliyorum. Ama bu dönem geçiyor, insanların hapis yatmayacağı pırıl pırıl bir döneme doğru gidiyoruz. Ben bunu duyuyorum? dedi.
Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon da söz alarak, tutuklandıktan sonra tek başına koğuşta kaldığını ifade ederek, ?Birçok kez dilekçe sundum. Bir de şöyle ´Terk-i hayat´ (Ölmemek için) olmamak için kime dilekçe vereyim. Siz beni yeni belgeler ve GATA raporları doğrultusunda tutukladınız, ancak benim daha önce tahliyem için verilen karar sağlık raporlarıyla ilgili değildir. Kararınızı tekrar gözden geçirmenizi ve tahliyemi talep ediyorum? şeklinde konuştu.
Duruşma diğer sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor. (AA)
CHP ESKİ MİLLETVEKİLİ MENGÜ, SANIK AVUKATI OLDU
13.01.2012 22:54 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun, Ergenekon´un avukatı olduklarını açıklamasının ardından yaklaşık 3 yıl sonra, 23. dönem Manisa Milletvekili olan Şahin Mengü, İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık Tuncay Özkan´ın avukatı olarak duruşmada yer aldı. Mengü, milletvekilliği döneminde bazı CHP milletvekilleri ile birlikte zaman zaman İkinci Ergenekon davasının görüldüğü Silivri´deki duruşma salonuna, sanıklara destek vermek ve duruşmaları izlemek için gelmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesinde görülen İkinci Ergenekon davasının talep duruşmasında sanık Tuncay Özkan´ın avukatı Şahin Mengü, tutuklu sanıkların darbe teşebbüsü ile suçlandıklarını hatırlattı. Avukat Mengü, Bunlar tankı topu varken bir şey yapmadılar. Şimdi mi yapacaklar? dedi. Ergenekon´u kimin nerede ne zaman kurduğunun ve bir numarasının kim olduğunun henüz bulunamadığını ifade eden Mengü, 4 senedir bu terör örgütü ortaya çıkarılmadıysa demek ki böyle bir örgüt yoktur. PKK´nın nerede ve kim tarafından kurulduğunu bilen devlet, Ergenekon´un da nerede kurulduğunu bilmelidir. şeklinde konuştu. Mengü, 4 yıldır yapılan yargılamada ´Ergenekon´un varlığını ispatlamadıysa ve bu insanlar burada yargılanıyorsa burada adil yargılamadan söz edilemeyeceğini iddia etti.
23. dönem CHP milletvekili olduğu dönemde İkinci Ergenekon davası sanıklarına destek vermek için zaman zaman bazı CHP milletvekilleriyle birlikte yargılamanın yapıldığı Silivri´ye giden Mengü, bu kez avukat olarak yer aldığı duruşmada Adalet duygumuzun rencide olmaması için müvekkilimin tahliye olmasını talep ediyorum. Türk adaletine yakışanı, yapılması gerekeni yapın. diye konuştu.
TOLON´UN TUTUKLANMASINA AVUKATLARINDAN TEPKİ
Sanık Tolon´un avukatlarından Dilek Helvacı ise dosyaya yeni hiçbir belge ve bilginin gelmediğini, Tolon´un tutuklanmasına dair somut bir gerekçenin gösterilmediğini savunarak, bu tutumun Anayasa, CMK ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğunu iddia etti. Tolon´un, Cebren Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığını ifade eden Helvacı, Tolon´un kaçma şüphesinin olmadığını ve 3 yıl boyunca süren bu davada tutuksuz yargılandığı halde sık sık duruşmalara katıldığını dile getirdi.
Tolon´un diğer avukatı avukat Celal Ülgen de Emekli Orgeneral ve eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon´un 10 Ocak´taki duruşmada tutuklanmasının yeni delillere dayandırıldığını hatırlattı. Mahkemeye gelen yeni bir delilin olmadığını savunan Ülgen, yeni delil bulunmasının da tutuklama için tek başına gerekçe olarak gösterilemeyeceğini iddia etti.
Avukat İlkay Sezer de sanık Hurşit Tolon´un, dosyaya getirilen zorlama bir sanık olduğunu iddia ederek iddianamede Tolon ile ilgili iletişim tespit tutanaklarında tahrifat yapıldığını öne sürdü. Tolon´un gizli hiçbir faaliyet yürütmediğini anlatan Sezer, müvekkilinin gittiği bütün toplantılara telefon numarası ve iletişim adreslerini yazdığını anlattı.
AVUKATLARA 15 DAKİKALIK SAVUNMA SÜRESİ KISITLAMASI
Avukat Dilek Helvacı, tutuklu sanık Hurşit Tolon ile ilgili olarak talepte bulunmak için söz istedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise Siz biraz önce Hurşit Tolon ile ilgili konuştunuz. dedi. Bunun üzerine yanlış ifade ettiğini belirten avukat Helvacı, Aynı zamanda Mehmet Haberal´ın da avukatıyım ve şimdi Mehmet Haberal ile ilgili taleplerimi sunacağım. diye açıklama yaptı. Bunun üzerine Başkan Özese, böyle bir uygulamalarının olmadığını söyledi. Başkan Özese, daha önceki duruşmalarda yargılamanın daha hızlı yapılması için sanıklar ile avukatların günlerce yaptıkları konuşmaları ile ilgili mahkeme tarafından ara karar alındığını hatırlattı. Önce yarım saat ile sınırlandırılan, ancak sanık sayısının artması nedeniyle 6 Ekim 2011 tarihli oturumda bu süre 15 dakikaya indirilmişti.
Bunun üzerine avukat Helvacı, bu ara kararda konuşmaların her sanık için ayrı ayrı 15´er dakika ile sınırlandırıldığını belirterek talepte bulunmak için söz istedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise böyle bir durumun sözkonusu olmadığını belirterek avukatların, kaç sanığı temsil ederlerse etsinler toplam 15 dakika konuşabileceklerini açıklayarak avukat Helvacı´ya söz vermedi.
Taleplerin tamamlanmasının ardından Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuklu sanık Mustafa Balbay´ın talep bölümünde konuşmasına, Almanca olduğunu değerlendirdikleri bir söz ile başladığını hatırlattı. Savcı Pekgüzel, İddia makamı olarak biz bu sözü anlamadık. Mahkemenin de anlamamış olma ihtimaline karşı bu sözün ne anlama geldiğinin kendisine sorulmasına talep ediyoruz. dedi.
Savcı Pekgüzel´in bu sözleri üzerine sanık Mustafa Balbay, bugünkü duruşmaya Almanya´dan Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König katıldı. Kendi ülkelerinde Bertold Brecht çok önemli bir tiyatro yazarıdır. Ben de onun anlayabileceği şekilde Türkçe karşılığı ´Brecht´in tiyatrosuna hoşgeldiniz´ olan Almanca seslendim. açıklamasını yaptı. Balbay´ın açıklamasının ardından savcı Mehmet Ali Pekgüzel, sanıklar ile avukatların taleplerine ilişkin mütalaasını mahkemeye sundu. Pekgüzel, mütalaanın sonunda davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Dalagan´ın tahliyesine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
AVUKATLARDAN MAHKEMEYE TEPKİ DİLEKÇESİ
Savcı Pekgüzel´in mütalaasını sunduğu sırada, Başkan Özese tarafından konuşmasına izin verilmeyen avukat Dilek Helvacı´nın, baro odasına giderek bir dilekçe yazdığı gözlendi. Daha sonra bu dilekçenin, avukatların savunma haklarının her geçen gün daha da kısıtlandığını içeren bir dilekçe yazdığı anlaşıldı. Dilek Helvacı´nın da aralarında bulunduğu toplam 17 sanık avukatı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine hitaben yazdığı bu dilekçenin altına imza attı. İmzalanan dilekçe, bu kısıtlama kararının alındığı duruşma tutanağı da ilave edilerek mahkemeye sunuldu.
Dilekçede, bu davada her geçen gün savunma hakkının kısıtlanarak adil yargılanma hakkının kısıtlanmasının ötesine geçerek adeta ortadan kaldırıldığı ifade edilerek, bu durumun ilk olarak 26 Ekim 2011 tarihinde verilen ara kararda her bir sanık ve vekili için 15 dakika ile sınırlandığı kaydedildi. Bugünkü duruşmada, Dilek Helvacı´nın, Hurşit Tolon ile ilgili sözlü açıklamalarının ardından tahliye talebinde bulunulmasından sonra diğer müvekkili Prof. Dr. Mehmet Haberal ile ilgili tahliye talebinde bulunmak için söz istediği, ancak bu talebin Mahkeme Başkanı Özese tarafından engellendiği belirtildi.
Helvacı´nın, bunun üzerine mahkemenin ara kararının her sanık ve avukatı açısından 15 dakika ile sınırlandığını hatırlatması üzerine mahkeme başkanının ´İstiyorsa müvekkiliniz gelsin de kendi savunmasını yapsın´ dediği ifade edilen dilekçede, savunma hakkının engellendiği belirtildi. Ceza yargılaması hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´ne (AİHM) açıkça aykırılık teşkil ettiğini iddia edilen bu durumu sanık avukatları olarak kabul etmediklerini anlatıldı. Dilekçede, ´Savunma hakkını ortadan kaldıran bu haksız uygulamaya ivedilikle son verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz´ denildi. ( Cihan)
ARA KARARLAR
14.01.2012 04:11 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İkinci Ergenekon davasının duruşmasında, sanıklar ile avukatlar tarafından mahkemeye sunulan taleplerin değerlendirilmesi için 5 saati aşkın bir süre ara verildi.Mahkeme, Jandarma Genel Komutanlığının Bilkent bölgesinde bulunan sosyal tesislerinde, tutuklu sanık Fatih Hilmioğlu´nun da aralarında bulunduğu rektörler ve subayların katıldığı yemekli görüşmenin ayrıntılarının Jandarma Genel Komutanlığından sorulmasına karar verdi. Mahkeme, 19 Ağustos 2003 tarihinde yapılan görüşmeye hangi rektör ve subayların katıldığının, subayların o tarihte hangi görevde olduklarının sorulmasını karara bağlandı.
51 NO DVD
İnternet Andıcı davasının sanıklarından İsmail Hakkı Pekin´in savunmasında 51 nolu DVD´nin bir kopyasının Genel Kurmay Başkanlığında bulunabileceğini söylediği hatırlatılarak Genelkurmay Başkanlığına ulaşan DVD´nin aslının incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve ´Örtülü ödenek´ soruşturması olarak bilinen soruşturma evraklarının, dava açılmamış ise soruşturma evraklarının, gerekli önlemler alınarak incelenip iade edilmek üzere mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
BALBAY´A SUÇ DUYURUSU
Tutuklu sanık Mustafa Balbay´ın son talep duruşmasında yaptığı konuşma sırasında söylediği sözlerle ilgili olarak da Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması karara bağlandı.
Gizli nitelikli belgelerin belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alındığı ve bu tasnifte ne gibi hukuki ve idari mevzuata dayanıldığını konusunun ise Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Dışişleri Bakanlığından ayrı ayrı sorulması kararlaştırıldı.
MEHMET AĞAR DOSYASI
Mehmet Ağar hakkında verilen gerekçeli kararı ve delil klasörlerinin bir örneklerinin gönderilmesi de Özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinden istenecek.
ANKARA´DAKİ 1 KAMYON EL BOMBASI DOSYASI
Ayrıca Ankara Çevreyolu´nda yapılan aramalarda durdurulan kamyonlarda bulunduğu belirtilen el bombaları ile ilgili olarak Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma evrakının onaylı birer örneğinin istenmesi de hükme bağlandı.
TAHLİYE YOK
Tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verilen duruşma, 30 Ocak 2012 tarihine ertelendi. ( Cihan)
(13 Ocak 2012), son güncel.: (14 Ocak 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: