İkinci Ergenekon davasının bugün görülmekte olan 95. duruşmasında tutuklu sanıklardan Hasan Atilla Uğur´un, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ve üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu hakkındaki reddi hakim talebi reddedildi. Ret gerekçesi olarak da Uğur´un hakimler hakkındaki iddialarıyla tutanaktaki beyanların örtüşmemesi gösterildi. Duruşmada mahkeme heyeti ayrıca, iki yılı aşkın süredir tutuklu olan İşçi Partili ve Aydınlık Dergisi yazarı Emcet Olcaytu ile Muzaffer Öztürk ve Hamza Demir´in tahliyesine de karar verdi. Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyan heyet, diğer 27 kişinin ise tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Ergenekon davası: ´Reddi hakim´e ret, üç sanığa tahliye
İkinci Ergenekon davasının bugün görülmekte olan 95. duruşmasında tutuklu sanıklardan Hasan Atilla Uğur´un, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ve üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu hakkındaki reddi hakim talebi reddedildi. Ret gerekçesi olarak da Uğur´un hakimler hakkındaki iddialarıyla tutanaktaki beyanların örtüşmemesi gösterildi. Duruşmada mahkeme heyeti ayrıca, iki yılı aşkın süredir tutuklu olan İşçi Partili ve Aydınlık Dergisi yazarı Emcet Olcaytu ile Muzaffer Öztürk ve Hamza Demir´in tahliyesine de karar verdi. Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyan heyet, diğer 27 kişinin ise tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur´un sanıkları arasında yer aldığı ikinci Ergenekon Davası´nın bugün görülmekte olan 95´inci duruşmasında sanık ve avukatlarının talepleri alınıyor. Duruşmada tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur söz aldı. Sanık Uğur Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ve üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu hakkında tarafsızlıklarını kaybettikleri gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu.
Başkan için de ´reddi hakim´
Duruşmada söz alan tutuklu sanık emekli albay Hasan Atilla Uğur, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün´e hitaben Ağustos ayında yapılan duruşmada talepler alındığı sırada sanık Mustafa Dönmez´e yarım saatlik talep süresini doldurduğunu söyleyerek konuşmasını bitirmesini istediniz. O da kendisinin sanıklar arasında en ağır durumda olan kişi olduğunu söyledi. Siz de ´Sizden daha ağır durumda olanlar var´ dediniz. Dönmez´den daha kötü durumda olarak tanımladığınız kişiler kimdir? Tahliye istemediğiniz ben, Levent Göktaş, İbrahim Şahin ve Levent Ersöz´den bahsettiğiniz çok açıktır diye konuştu. Hasan Atilla Uğur, Şengün´ün bu sözlerinin, kanaati, ihsas-ı rey kavramını en iyi anlatan bir örnek olduğunu ifade etti. Uğur, Şengün´ün bir avukat konuşurken de Sizin bilmediğiniz şeyler var´ anlamında sözler söylediğini öne sürdü. Uğur, tarafsızlığını kaybettiği gerekçesiyle CMK´nın 25´inci maddesine göre Şengün hakkında reddi hakim talebinde bulundu.
Ret talebi reddedildi
Albay Uğur, ayrıca, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu´nun da 29 Haziranda İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yakın bir yerde terörle mücadele ve istihbarat şubesinde görevli polislerle buluştuğu, kamera bulunmayan kapıdan İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne girdiği iddialarına yer verilen haber yayımlandığını söyledi. Haşıloğlu´nun da bu haberi tekzip etmediğini belirten Uğur, Yargılama safhasında, hakkımızda karar veren üye hakimin buluşmaları, görüşmeleri hukuk etiğiyle asla bağdaşmaz. CMK´nın 25/2´nci maddesi uyarınca Haşıloğlu için de reddi hakim talebinde bulunuyorum dedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti duruşmaya 20 dakika ara verdi. Başkan Şengün, Uğur´un ifadesindeki iddiaların CMK´nın 25´inci maddesinde belirtilen hususları içermediğini, kendisi hakkında söylediğini iddia ettiği beyanların da tutanaklarla örtüşmediğini kaydederek, reddi hakim taleplerinin CMK´nın 31. maddesi gereğince geri çevrilmesine karar verdiklerini bildirdi.
Bulut: 23 aydır cezaevindeyim, savunmama 1 yıl daha var
Duruşmada diğer bazı sanıklar da söz aldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Mustafa Dönmez, kazılarda çıkarıldığı ileri sürülen mühimmat üzerindeki kriminal izlerle mukayese edilmesi için kazı ve aramalara katılan emniyet görevlilerinin parmak, el ve avuç izlerinin alınmasını talep etti. Tutuklu sanık Albay Cengiz Köylü de savunmasıyla ilgili olarak basında çıkan haberlere değinerek, Doğu Perinçek´in oğlu Mehmet Bora Perinçek´in Harp Akademilerinde ders vermediğini, bu kişiyi tanımadığını, ayrıca ders verecek isimleri kendisinin belirlemediğini söyledi. Tutuklu sanıklardan Oğuz Bulut da 23 aydır cezaevinde bulunduğunu belirterek, yeni açılan ´Ergenekon´ davasının sanığı olan Bekir Çelik´in 2001 yılında kendisinden önceki Sivas Ülkü Ocakları Başkanı olduğunu söyledi. Bu görevi devraldıktan sonra aralarındaki kırgınlık nedeniyle Çelik´le 10 yıldır görüşmediğini ifade eden Bulut, Emrah Gönenci´yi ise en son liseye giderken gördüğünü kaydetti. Bu iki sanıkla ilgisi olmadığını ifade eden Bulut, bunlarla ilgili iddianamede takipsizlik kararı verilen bazı kişilerin durumunun kendisiyle aynı olduğunu, karardaki gerekçelerin kendisi için de geçerli olduğunu söyledi. Bulut, üçüncü iddianamenin son sanığı olduğunu, savunmasını yapması için 1 yıl daha bekleyeceğini ifade ederek, tahliyesini istedi. ( Zaman)
Savcının talepleri
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, tüm güvenlik kurumlarına yazı yazılarak, dosya kapsamındaki mühimmatın envanterlerinde bulunup bulunmadığının sorulmasını istedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen dünkü duruşmada sanık ve avukatların taleplerine ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel, Mustafa Dönmez´in talebi üzerine, Sapanca ve Zir Vadisi aramalarında ele geçirilen mühimmatın Makine Kimya Endüstrisi (MKE) üretimi olup olmadığı, MKE üretimi ise hangi tarihte üretilerek hangi kuruma verildiği konusunda ayrıntılı bilgi istedi. Dönmez´in diğer taleplerini dikkate alan Pekgüzel, tüm güvenlik kuvveti kurumlarına yazı yazılarak, dosya kapsamındaki tüm mühimmatın ayrıntılı şekildeki listesinin belirtilip, bu mühimmatın envanterlerinde bulunup bulunmadığının, bulunuyorsa hangi kurumdan alındığının, kurum içerisinde hangi alt birimlere dağıtımının yapıldığının sorulmasını talep etti. Pekgüzel, sanık Mustafa Dönmez´in naip hakim huzurunda el yazısı örneklerinin aldırılıp Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, Zir Vadisi´nde gömülü halde bulunan mühimmatın yerini gösteren kroki ve üzerindeki yazıların sanığa ait olup olmadığının tespit edilmesini de talep etti. Savcı ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı´na yazı yazılarak, MİT tarafından bu kuruma verilen ´İP/Karargah Evleri´ adlı belgede isimleri yazılı her bir askeri personel hakkında yapılan disiplin soruşturması dosyaları ile ilişikleri kesilen personele ait dosyaların gizlilik kuralları içerisinde istenmesini talep etti.
3 tahliye
Duruşma sonunda ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, iki yılı aşkın süredir tutuklu olan Aydınlık dergisi yazarı ve hukuk müşaviri İşçi Partili Emcet Olcaytu, eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Hamza Demir ile emekli albay Arif Doğan´ın depocusu olarak bilinen emlakçı Muzaffer Öztürk´ün tahliyesine de karar verdi. Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyan heyet, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan´ın aralarında bulunduğu diğer 27 sanığın ise tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı. Mahkeme ayrıca tutuksuz sanık Arif Doğan´ın ambulansla duruşma salonuna getirilerek savunmasının alınmasına karar verdi. Mahkeme, duruşmayı 17 Ocak 2011´e erteledi. Sanıklardan Mustafa Balbay, tahliye talebinin reddedilmesini alkışlayarak protesto etti.
(11 Kasım 2010), son güncel.: (12 Kasım 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara