Yıldıray Oğur: 27 Nisan muhtıra gecesi ne yapıyor Haberal? Okuyalım: ´Saat 23:15 de TSK adeta bir muhtıra verdiler. Saat 2.4:00 de Kanal B ye gittim... Kanala gittiğimde birçok arkadaşımız oradaydı. Saat 02:30 a kadar beraber çalıştık. Saat 03:00 da 28.4.2007 eve geldim. Bu ilk kez bu denli bir TSK bildirisi oluyordu. Maalesef Başbakan, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı ülkemizi bu noktaya getirdiler.´ Ünlü bir cerrah için saat 3:00´e kadar televizyonunun muhtıra özel yayını yönetmek de sıra dışı... Ülkelerin de arada organ nakline ihtiyacı olabilir tabii.. Mesela yürütme organı bozulursa, yasama organı çalışmazsa...
Yasama yürütme organları bozuksa Cerrah Haberal halleder
Yıldıray Oğur: 27 Nisan muhtıra gecesi ne yapıyor Haberal? Okuyalım: ´Saat 23:15 de TSK adeta bir muhtıra verdiler. Saat 2.4:00 de Kanal B ye gittim... Kanala gittiğimde birçok arkadaşımız oradaydı. Saat 02:30 a kadar beraber çalıştık. Saat 03:00 da 28.4.2007 eve geldim. Bu ilk kez bu denli bir TSK bildirisi oluyordu. Maalesef Başbakan, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı ülkemizi bu noktaya getirdiler.´ Ünlü bir cerrah için saat 3:00´e kadar televizyonunun muhtıra özel yayını yönetmek de sıra dışı... Ülkelerin de arada organ nakline ihtiyacı olabilir tabii.. Mesela yürütme organı bozulursa, yasama organı çalışmazsa...
İddianameden Haberal... Kampanya sürüyor: ?Mehmet Haberal gibi uluslararası şöhrete sahip binlerce böbrek nakli yapmış ünlü bir bilim adamının ne işi olur darbeyle..? Neyse ki Türkiye bu savunmalarla beraat kararı alınacak bir muz cumhuriyeti değil. En fazla doktor raporuyla hasta olmadığının tescilli olmasına rağmen hapishaneden kaçmak için hastanede yatabilirsin. Tabii eğer arkan sağlamsa... Tabii bir de Veli, Küçük gibi kötü bir şöhretin, Doğu Perinçek gibi çok düşmanın yoksa... Derdim suç aramak, bu adam niye hapishanede değil diye sorgulamak değil. Bu ülkede tutukluluk seçeneğinin hunharca kullanıldığı da çok doğru. Benim derdim kararlarını beğenmediği hâkimleri cezaya çarptırtacak kadar kudretli insanları daha yakından tanımak... Onların dünyasını tanımak için ise bir cevher benim için Ergenekon İddianameleri... Benim gibi iddianamelerde suçun değil sosyolojinin izini sürenler arada ilk olarak ?Neden Perinçek değil de Haberal için bu kadar kampanya yapılıyor? sorusunun cevabını buluyor.
İddianamede yer alan Haberal´ın günlüğünden okuyalım: ?İstanbul´a gittim... Dönerken hemen köprüde Sn Namık Kemal Zeybek yol kenarında duruyordu. Arabayı durdurdum. Önada sürpriz oldu. Sordum niye buradasınız dedi ki Aydın Doğanın ağabeyi vefat etti deyince o zaman beraber baş sağlığı dileyelim dedim. Benim arabamla Doğan Holding genel merkezine gittik. Birkaç bariyerden geçtikten sonra Aydın Doğanın bulunduğu kata çıktık. Salonda Bedrettin Dalan ve yanında birkaç kişiyle tavla oynuyorlardı. Ayağa kalktılar bende oturdum...? Bu suç değil tabii... Günlüklerden 27 Nisan muhtırası öncesi Haberal´ın üst düzey temaslarının arttığını görüyoruz. En ilginci ?Sayın E. Org. İsmail Hakkı Karadayı- Muhterem Paşam istemiş olduğunuz Faruk Demir´in Cd. ´lerini gönderiyorum. Hürmetlerimle? yazan doküman. Adı geçen Faruk Demir, Cumhuriyet mitinglerinin ünlü Sarı Saçlım, Mavi Gözlüm şarkısını söyleyen şarkıcı. Burası Türkiye. Bir rektör bir emekli genelkurmay başkanına tabii ki Kemalist şarkıcı CD´si hediye edebilir. Bunda da bir mesele yok...
Ama herhalde günlüklerde yer alan şu görüşme konusunda Haberal mahkemede bir açıklama yapacaktır. Tarih 4 Nisan 2007. Tandoğan mitinginden 10 gün, muhtıradan 23 gün önce. Haberal ve beraberindekiler Genelkurmay Karargâhı´nda Büyükanıt´la buluşuyor. Şöyle yazmış günlüğüne: ?Saat 15:30´a Sayın Genel Kurmay Başkanı Bana Hasan Ünal ve Ufuk Söylemeze randevu vermişti. Ziyaretine gittik. Çok samimi görüşmelerimiz oldu. Ülke sorunlarını konuştuk. Sayın Erbakan ??? olan durumunu ben anlattım. Sinan Aygünle olan görüşmesini de anlattım. Uzun bir görüşme oldu. Eskiyi kapattık diye de Sayın Genel Kurmay Başkanı espri yaptı. Çıkışta bize Genel Kurmayın bir tabağını verdi. Fotoğraf çekildi.? ?Eskiyi kapattık? sözü bunun ilk temas, ?Erbakan´la durum?, ?Sinan Aygün görüşmeleri?, ?ülke meseleleri? de bunun bir protokol görüşmesi olmadığının kanıtı. Bir rektörle bir genelkurmay başkanının mazide bıraktıkları meselelerinin ne olduğunu ise bilmiyoruz. En ilginci ise görüşmede yer alan diğer iki isim. Haberal´ın birlikte Milli Egemenlik Hareketi´ni kurduğu bu iki ismin ortak bir özelliği var. Uluslararası İlişkilerci Hasan Ünal ve eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, ayrı ayrı medyada 27 Nisan muhtırasını kaleme alan kişi olmakla suçlandı...
Peki, muhtıra gecesi ne yapıyor Haberal? Okuyalım: ?Saat 23:15 de TSK adeta bir muhtıra verdiler. Saat 2.4:00 de Kanal B ye gittim... Kanala gittiğimde birçok arkadaşımız oradaydı. Saat 02:30 a kadar beraber çalıştık. Saat 03:00 da 28.4.2007 eve geldim. Bu ilk kez bu denli bir TSK bildirisi oluyordu. Maalesef Başbakan, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı ülkemizi bu noktaya getirdiler.? Ünlü bir cerrah için saat 3:00´e kadar televizyonunun muhtıra özel yayını yönetmek de sıra dışı... Ülkelerin de arada organ nakline ihtiyacı olabilir tabii.. Mesela yürütme organı bozulursa, yasama organı çalışmazsa... ( Yıldıray Oğur / Taraf)
(11 Kasım 2010, 17:39)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: