Erzincan davasında çarpıcı şekilde ortaya çıkan Yargıtay´ın Ergenekon davasına bakan yerel mahkemelere düşman mahkeme muamelesi İstanbul´da görülmekte olan Ergenekon davasında ara kararları veren 9 hakime şok ceza ile sürüyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara yönelik yıldırma taktiği davanın hakimlerine de uygulanmak isteniyor. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin 9 hakim hakkında tazminat cezası vermesi ´gözdağı´ olarak yorumlandı. Hakimin tazminata mahkum olması için ortada kesinleşmiş bir beraat kararının olması gerektiğini söyleyen ve Haberal´ın tutukluluğunun devam ettiğine dikkat çeken hukukçular, bu nedenle verilen kararın geçersiz olduğunu vurguluyor. Emekli Savcı Faik Tarımcıoğlu kararı skandal olarak değerlendirerek ´Göstere göstere bir yıldırma politikası uygulandığı izlenimi edinilecek´ dedi. Emekli Hakim Yusuf Çağlayan, hakimler üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını belirterek, ´Bu karar dikkate alınırsa hakimler suçlular hakkında tutuklama kararı veremez hale gelir´ dedi. Eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, ´çok vahim bir durum´ olarak nitelendirdiği karar için ´Ben şimdiye kadar tazminata mahkum edilmiş bir hakim kararına rastlamadım. Bu karar diğer hakimleri yıldıracaktır. Yargıtay Kanununda çok açık hükümler var. Görevi kötüye kullanmak dışında hiçbir hakim tazminata mahkum edilemez. Yargıtay Genel Kurulu´nun da bu yönde kararı var. Bu kararı veren Yargıtay, temyize bakacak olan makam yine Yargıtay Genel Kurulu. Buna da dikkat çekmek isterim´ diye konuştu. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin ise hakimlere ´yılmayın´ çağrısı yaptı.
Yargıtay´dan mahkemelere savaş: Cihaner gibi Haberal da kollanıyor
Erzincan davasında çarpıcı şekilde ortaya çıkan Yargıtay´ın Ergenekon davasına bakan yerel mahkemelere düşman mahkeme muamelesi İstanbul´da görülmekte olan Ergenekon davasında ara kararları veren 9 hakime şok ceza ile sürüyor.Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara yönelik yıldırma taktiği davanın hakimlerine de uygulanmak isteniyor. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin 9 hakim hakkında tazminat cezası vermesi ´gözdağı´ olarak yorumlandı. Hakimin tazminata mahkum olması için ortada kesinleşmiş bir beraat kararının olması gerektiğini söyleyen ve Haberal´ın tutukluluğunun devam ettiğine dikkat çeken hukukçular, bu nedenle verilen kararın geçersiz olduğunu vurguluyor. Emekli Savcı Faik Tarımcıoğlu kararı skandal olarak değerlendirerek ´Göstere göstere bir yıldırma politikası uygulandığı izlenimi edinilecek´ dedi. Emekli Hakim Yusuf Çağlayan, hakimler üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını belirterek, ´Bu karar dikkate alınırsa hakimler suçlular hakkında tutuklama kararı veremez hale gelir´ dedi. Eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, ´çok vahim bir durum´ olarak nitelendirdiği karar için ´Ben şimdiye kadar tazminata mahkum edilmiş bir hakim kararına rastlamadım. Bu karar diğer hakimleri yıldıracaktır. Yargıtay Kanununda çok açık hükümler var. Görevi kötüye kullanmak dışında hiçbir hakim tazminata mahkum edilemez. Yargıtay Genel Kurulu´nun da bu yönde kararı var. Bu kararı veren Yargıtay, temyize bakacak olan makam yine Yargıtay Genel Kurulu. Buna da dikkat çekmek isterim´ diye konuştu. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin ise hakimlere ´yılmayın´ çağrısı yaptı.
Ergenekon terör örgütü soruşturmasını yürüten savcılara karşı yürütülen yıldırma taktiği, bu sefer de davanın hakimlerine uygulanmak isteniyor. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Ergenekon şüphelilerini tutuklayan İstanbul Ağır Ceza mahkemelerinde 9 hakime gözdağı gibi ceza kesti. Daire, Ergenekon davası kapsamında karar veren 9 hakimi, davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Haberal´a bin 500´er lira tazminat ödemeye mahkum etti. Yakın bir zaman önce Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz´e de dava yolunun açılması sağlanmıştı. 9 hakimin bin 500´er lira tazminat ödemeye mahkum edilmesi hukukçuların tepkisine neden oldu. Yargıtay´ın kararını hakimlere yönelik gözdağı olarak değerlendiren hukukçular, hakimin tazminata mahkum olması için ortada kesinleşmiş bir beraat kararının olması gerektiğini söylüyor. Haberal´ın tutukluluğunun devam ettiğine dikkat çeken hukukçular, bu nedenle verilen kararın geçersiz olduğunu vurguluyor. Ergenekon gibi önemli davalara bakan hakim ve savcıların baskı altında tutulmaya çalışıldığını aktaran hukukçular, göstere göstere yıldırma politikası uygulanmak istendiğinin de altını çiziyor.
Yargıtay yerel mahkemelere savaş açtı: Ergenekon davasının görüldükten sonra gideceği ve örtbas edeceği konuşulan Yargıtay beklemeye tahammül edemeden müdahalelere başladı
Hakimlere yılmayın çağrısı
Emekli Hakim Yusuf Çağlayan, cezanın hakimlik teminatı ilkesine aykırı olduğuna vurgu yaparak, Bu karar dikkate alınırsa hakimler suçlular hakkında tutuklama kararı veremez hale gelir. diyor. 4. Hukuk Dairesi´nin kararının hakimler üzerinde bir baskı oluşturabileceğini ifade eden Çağlayan, Gelişmeler, Türkiye´de problemli bir hukuk sürecinin yaşandığının açık göstergesidir. diye konuştu. Emekli Savcı Faik Tarımcıoğlu ise kararı skandal olarak değerlendiriyor. Kararın hakimler üzerinde şok etkisi yapacağını ifade eden Tarımcıoğlu, hakimlerin tazminat davalarına muhatap olma endişesiyle tutuklama kararında geri durabileceklerini düşünüyor. Haksız tutuklamalara karşı tazminat davasının hakimler yerine devlete açıldığını hatırlatan Tarımcıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: Hakim bir suç işlerse cezasını görür ancak 466 sayılı bir kanun var. Buna göre devlet tazminat öder, bu hakime rücu etmez. Ancak burada kanuna aykırı bir uygulama var, umarım bir an önce bu yanlıştan dönülür. Bu mülahaza içtihat oluşursa hakimler nasıl karar verecek? Türkiye suç cenneti olur. Kararın gözden geçirilmesi gerekiyor. Yoksa göstere göstere bir yıldırma politikası uygulandığı izlenimi edinilecek. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı ve Kürsü Hakimi Orhan Gazi Ertekin de kararı yanlış bulan hukukçulardan. Ertekin, böyle bir kararın verilmesi için öncelikle davanın sonucunun beklenmesi gerektiğine işaret ediyor. Hakimlerin bu karardan dolayı yılmamalarını isteyen Ertekin, tazminat dışında hukuki başka yollara başvurulabileceğini de hatırlatıyor. Ertekin şöyle devam ediyor: Soyut ifadeler içerdiği gerekçesiyle hakimlere ceza kesenler, ilginçtir ki bu yöntemi geçmişte sıkça kendileri kullandılar. Ancak bugün verdikleri bu kararla kendileriyle çeliştiklerini açık bir şekilde ortaya da koydular. Davanın sonucu beklenmeden hakimler hakkında ceza vermek, kararın ne kadar problemli olduğunu gösteriyor. Hakimlerin bu karardan dolayı duruşlarından taviz vermemesi gerekiyor.
Bu karar Türkiye´de yargılamayı bitirir
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Küçük, bu karar, Türkiye´de yargı müessesesinin kapısına kilit vurulması anlamına gelir dedi. Türkiye´de 55-60 bin tutuklu yargılamanın bulunduğunu ifade eden Küçük, Bu tutukluların avukatları müvekkillerini tutuklama kararı veren hakimler hakkında tazminat davası açarlarsa o zaman hangi hakim bu davalara bakar. Bu kararı emsal gösteren 55-60 bin civarında olduğu söylenen tutuklular hakimler hakkında tazminat talep ederlerse Yargıtay 4. Hukuk Dairesi bu tür başvurulara ne cevap verecek. Türkiye´de yargılama biter. Davalara bakacak bir tane hakim bulamazsınız. Hiçbir hakim tutuklama kararı vermez dedi. Yargıtay´ın bu karar ile Yargıç güvencesini ortadan kaldırdığını söyleyen Doç. Küçük, Bu açıkça Ergenekon davasını sulandırma girişimine yönelik organize bir şeydir diye konuştu.
Hakimleri açıkça tehdit
Eski Savcı Gültekin Avcı da Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin kararını, Evrensel hukuk normlarıyla tevil edilemeyecek, tamamen angaje, tarafgir ve hukuk vicdanına sığmayacak bir karar olarak nitelendirdi. Anayasa´nın hakim bağımsızlığını düzenleyen 138. maddesinin ruhuna aykırı bir karar olduğunu söyleyen Avcı, Ergenekon davasınında tutuklama kararı veren ve verecek olan hakimleri açıkça tehdittir. Hakimlerin takdirinden dolayı böyle bir ceza verilmesi devam eden bir dava sürecinde kabul edilir gibi değildir. Ergenekon davalarında ve stotükonun arkasında olduğu davalarda hakim ve savcılara bir çizgi çizilmiş ve ne olursa olsun bu çizginin belirlediği sınırlar içerisinde kalacan demektir dedi.
Yargı bağımsızlığına açıkça müdahale
Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin kararını, Çok rastlanır bir karar değil, gerçekten de son derece düşündürücü bir karar şeklinde gördüğünü söyledi. Hakimlerin yaptıkları işlemler ve verdikleri kararlardan sorumlu olmaları için kasıtlı bir hareket içinde olmaları gerektiğini dile getiren Gündel, Bunun içinde çok ciddi deliller lazıım. Kararı, Yargıtay 4. Dairesi´nin yerel mahkemeye müdahalesi olarak gördüğünü söyleyen Gündel, Bağımsız yargıya müdahale anlamına gelebilecek son derece tehlikeli bir yol açılmış oldu. Bu karar Yargıtay Genel Kurulu´nda çok tartışılacak dedi.
İdeolojik yapı gün yüzüne çıkıyor
Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin ilk derece bir mahkeme sıfatıyla bu kararı verdiğini belirterek, kararın temyiz yolunun açık olduğunu söyledi. Ceza yargılanması sürerken bir ağır ceza mahkemesi başkanı ve üyelerinin tazminata mahkum edilmesinin Anayasa´nın bağımsız yargılanmayı ve Yargıç teminatını konu alan 146. maddesine aykırı olduğunu söyleyen Petek, Anayasa´nın 146. maddesindeki yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi ilkeleri ihlal ediliyor. Yargıtay dolaylı olarak hakimleri baskı altına alıyor dedi. İddia edilen Ergenekon Terör Örgütü´nün sivil, yargı ve bürokrasi uzantılarının olduğunun ileri sürüldüğünü dile getiren Petek, Yargıtay üyelerine ait olduğu öne sürülen ses kayıtları, HSYK´nın savcıların özel yetkisini kaldırmasını koşarak destek vermeleri bu iddiayı güçlendiriyor. Davaya bakan hakimler yıpratılmak için planlı bir operasyon yapılıyor şüphesini güçlendiriyor dedi.
Yargı politik bir silah olarak kullanılıyor
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararının tutuklama ve tutuklamanın devamıyla ilgili soyut gerekçeler üzerine verildiğini dile getiren Demokrat Yargı Birliği Genel Sekreteri Hakim Kemal Şahin, kararın Anayasa´nın 138. maddesine de aykırı olduğunu söyledi. Şahin, 4. Hukuk Dairesi Türk yargı tarihinde bir ilke imza atmıştır. Devam etmekte olan bir davanın sonucu beklenmeden böyle bir karar verilmesi yargının politik bir silah olarak kullanıldığının bir göstergesidir. şeklinde konuştu.
Tazminata mahkum hakim hiç görmedim
Eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, Yargıtay kararını Çok vahim bir durum olarak nitelendirdi. Kayasu, Ben şimdiye kadar tazminata mahkum edilmiş bir hakim kararına rastlamadım. Bu karar diğer hakimleri yıldıracaktır. Yargıtay Kanununda çok açık hükümler var. Görevi kötüye kullanmak dışında hiçbir hakim tazminata mahkum edilemez. Yargıtay Genel Kurulu´nun da bu yönde kararı var dedi. Kararla Yargıç güvencesinin sıkıntıya düşeceğini dile getiren Kayasu, Bu kararı veren Yargıtay, temyize bakacak olan makam yine Yargıtay Genel Kurulu. Buna da dikkat çekmek isterim diye konuştu.
Tazminat korkusu yaşatmak isteniyor
Erdem Gençay (Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı): Her taraftan Ergenekon hakim ve savcılarının hareket kabiliyetlerinin daraltılması çalışması yapıldığı açıkça anlaşılıyor. Bu karar ile Ergenekon´dan ve diğer benzer davalardan tutuklu bulunanların tümü muhtemelen bu kararı emsal göstererek tazminat davası açacaklardır. Bu da İstanbul ağır cezalarda veya Erzurum ağır ceza mahkemelerinde görevli hakimleri tazminat ödeme korkusu ile karşı karşıya bırakacaktır.
Gatakulli girişimleri çoğalır
Bazı sanıkların hastalıkları gerekçesiyle bazı hakimlerce tahliye edilmelerine karşı diğer bazılarının diğer hakimlerce tahliye edilmemesine yönelik skandal Yargıtay cezası, Hakim Oktay Kuban´ın toplu tahliyelerini ve sanıkları adamını bulup hastanelerden rapor alma gayretlerine teşvik edecek gibi görünüyor. Ergenekon davası boyunca çok sayıda sanık şüpheli şekilde hasta raporları aldı, bu şaibeli raporları alabilmek için yapılan karanlık girişimler ses kayıtlarıyla da ortaya çıktı. Bu çürüğe çıkabilme gayretleri ´Gatakulli´ teriminin de doğmasına neden oldu.( Zaman, Yenişafak, Star)
(17 Haziran 2010, 10:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi