BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının 25 Mart 2009'da bir helikopter kazasında ölmelerinin Fetullah Gülen Terör Örgütü bağlantılı bir suikast olduğuna dair şüphe giderek güçleniyor. Hürriyet gazetesinden Nedim Şener peşpeşe yayınladığı üç yazısında somut gelişmeleri aktardı.
08.03.2020 10:44 BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının 25 Mart 2009'da bir helikopter kazasında ölmelerinin Fetullah Gülen Terör Örgütü bağlantılı bir suikast olduğuna dair şüphe giderek güçleniyor. Hürriyet gazetesinden Nedim Şener peş peşe yayınladığı üç yazısında somut gelişmeleri aktardı.
İşte Nedim Şener'in o yazıları:
FETÖ İMAMINDAN YAZICI İTİRAFI
26.02.2020 - FETÖ elebaşı Gülen'in, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmanın üzerinin örtülmesini talep ettiği ortaya çıktı. Bu önemli bilgi, FETÖ'nün Elazığ avukatlar sorumlusu Abdullah Önder'in, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadesinde yer aldı. Önder ifadesinde helikopterin üstünde uçan F-16'dan da bahsederken şöyle dedi: “Benim tecrübelerime göre bu hadise tamamen FETÖ/PDY silahı terör örgütünün işidir. Bugüne kadar kimseye güvenemediğim için anlatmadım. Dosyanın yeniden açıldığını medyadan öğrenince bizzat gelip ifade verdim. ByLock yazışmaları ve HTS kayıtları getirilirse doğru söylediğim anlaşılacaktır. Adı geçenler konuşursa olay çözülecektir.”
1995 yılında Çukurova Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra çeşitli okullarda öğretmen olarak görev yapan Abdullah Önder, 2004 yılında Elazığ'da görev yaparken FETÖ'ye girdiğini itiraf etti.
Önder, 2010-2015 arasında FETÖ'nün Elazığ imamlığını yapan Mehmet Durakoğlu'nun kendisiyle yakından ilgilendiğini ve 2014'te Elazığ'daki avukatların sorumluluğuna getirdiğini söyledi.
2014'ten, teslim olduğu 2 Mayıs 2017 tarihine kadar FETÖ'nün Elazığ avukatlar sorumlusu olduğunu anlattı.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra firari yaşadığını ve örgüt üyesi avukatlarla görüşmeye devam ettiğini anlatan Önder, eşinin de FETÖ'den tutuklanmasıyla 2 Mayıs 2017 günü Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'na teslim olduğunu, 37 gün hapis yattıktan sonra tahliye edildiğini, halen FETÖ davasından yargılandığını anlattı. FETÖ imamından Yazıcıoğlu itirafı
PANİĞİ ANLATTI
Abdullah Önder, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmalarda sanıklar hakkında takipsizlik kararının kalkmasından sonra Kahramanmaraş Emniyeti'ne 8 Mayıs 2018 tarihinde tanık olarak ifade vermek için başvurdu.
Emniyet tarafından savcılığa sevk edilen Abdullah Önder, 2014 yılında Yazıcıoğlu dosyasından gizlilik kararının kalkmasından sonra örgütün yaşadığı paniği ayrıntılı biçimde anlattı.
Abdullah Önder'in itirafları şöyle:
KONU BÜYÜĞÜMÜZE (GÜLEN) AKTARILDI
“17 Nisan 2014'te Ahmet Atilla Kavuran isimli Elazığ avukatı, beni cep telefonumdan aradı. Bu tarihi çok iyi hatırlıyorum, özel yetkili mahkemeler kaldırıldığı için Muhsin Yazıcıoğlu dosyası Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelmiş, dosyadaki gizlilik kalkmıştı. Örgütte sorumlu olduğum avukat Ahmet Atilla Kavuran beni arayarak, ‘Abi çok önemli bir konu var, yüz yüze görüşmemiz lazım' dedi. Örgüte ait bir öğrenci yurdunda buluştuk. ‘Abi, Muhsin Yazıcıoğlu davasında helikopterden sökülen cihazları götüren askerler var ya... Atalar onların avukatıymış. Dosyada bugün gizlilik kalktı. Elazığ Barosu bununla çalkalanıyor' dedi. Ben de bunun üzerine Kahramanmaraş imamı Mehmet Durakoğlu'nu cep telefonumdan arayarak, ‘Acil bir durum var görüşelim' dedim. 16.30'da geldi. Avukat Ahmet Atilla Kavuran'ın yanında duyduklarımı anlattım. Durakoğlu, ‘Bu nasıl iş?' dedi.”
Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009'da, Kahramanmaraş yakınlarında düşen helikopterde hayatını kaybetmişti.
BBP'DEN SORUMLU FETÖ'CÜ
“(Elazığ imamı) Durakoğlu, BBP Elazığ İl Başkanı Selami Ekici'den sorumlu örgüt mensubu Sezai Çetin'i aradı. Sezai'ye, ‘Selami'yi de al, buraya gel' dedi. Selami Ekici, cemaatten bir avukatın Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinden parça söken askerlerin avukatlığını almasını içine sindiremediğini söyleyince, Durakoğlu ‘Bu durumdan haberimiz yok, Mustafa bu işi para kazanmak için yapmış' dedi.
Toplantıdan sonra avukatlardan sorumlu olmam nedeniyle Mustafa Atalar'ı aradım. Kendisi bana kazanın yaşandığı 2009'da 12 ilin imamlığını yürüten Turan Canpolat ile konuyu görüştüğünü, Canpolat'ın ‘Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinden söküm yapan askeri personel abilerimizdendir, yani bizdendir' dediğini, soruşturmayı takip görevinin bizzat Canpolat tarafından verildiğini anlattı.
Ertesi gün Mehmet Durakoğlu, örgütün bölge sorumlularını topladı. Durakoğlu, avukat Mustafa Atalar'ı kastederek, ‘Bu çocuk aptalın teki, olayın vahametinin farkında değil. Bu konu Amerika'da büyüğümüze aktarıldı' dedi. Örgüt içinde ‘büyüğümüz' sıfatıyla bahsedilen kişi terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in kendisidir.
Bir hafta sonra avukat Mustafa Atalar'ın 23 HY 009 plakalı aracıyla Malatya'ya Turan Canpolat ile görüşmeye gittik. Avukatlardan sorumlu olduğum için Canpolat bana, ‘Mustafa'ya biz emir verdik o emrin gereğini yerine getirdi' dedi. Dönüş yolunda Mustafa, astsubay Aydın Özsıcak'ı telefonla aradı ve avukatlığını bıraktığını söyledi.”
GÜLEN, ‘BU ORTAYA ÇIKARSA ALTINDAN KALKAMAYIZ' DEDİ
“Daha sonra Mehmet Durakoğlu, örgütte amiri konumunda olan, örgütün Gaziantep bölge sorumlusu Mehmet Kocatürk ile konuyu görüşmek üzere Gaziantep'e gitti. Durakoğlu'na ne konuştuklarını sordum. Gaziantep sorumlusunun, ‘Yazıcıoğlu dosyasına bakan soruşturma savcısı yabancı değil, bizim abilerimizden birisi' dediğini aktardı.
Bu görüşmeden iki gün sonra Mehmet Kocatürk ve Mehmet Durakoğlu, İzmir'de örgütün Türkiye imamı olan, gıyaben tanıdığım Barbaros Kocakurt'un yanına gitti. Ardından da İstanbul'da TSK mahrem yapılanmasından bir kişi ile de görüşmüşler.
Bu görüşmelerden çıkan sonuca göre konuyla ilgili olarak Amerika'ya, doğrudan Fetullah Gülen'e rapor veriliyormuş. Fetullah Gülen, cemaatten bir avukatın helikopteri sökenlerin avukatlığını üstlenmesini ‘bomba' diye nitelendiriyor ve olay ortaya çıkarsa altından kalkılamayacağını söylüyormuş.”
FLASH BELLEKTE YAZICIOĞLU'NUN ÖLMEDEN ÖNCEKİ GÖRÜNTÜLERİ VARDI
Abdullah Önder ifadesine şöyle devam etti: “2015 yazında avukat Mustafa Atalar bana Yazıcıoğlu'nun ölümüyle sonuçlanan kaza ile ilgili elinde görüntüleri içeren flash bellek ve çok sayıda belge olduğunu söyledi. Ayrıca örgütün talimatı ile astsubay Aydın Özsıcak'tan biri suçu kendisinin tek başına işlediğine dair, diğeri resmi görev gereği işi yaptığını beyan eden el yazısıyla iki adet dilekçe aldıklarını söyledi. Bunun Özsıcak'ın itirafçı olmasına karşı tedbir amacıyla alındığını anlattı. Flash belleğin ve belgelerin Bank Asya'nın Elazığ şubesinde kiralık kasada olduğunu söyledi. Defalarca izlediğini söylediği flash bellekteki görüntüleri izlemek istediğimi söyleyince, ‘Göstermeye yetkim yok, ancak televizyonda izlediğiniz cihazların sökülmesinin çok öncesine ait görüntüler ile Yazıcıoğlu'nun görüntüleri var' dedi. Bank Asya'ya el konulacağı haberleri üzerine Atalar, kiralık kasayı boşalttı. Belgeleri ve flash belleği il imamı Durakoğlu'na teslim etti.”
HELİKOPTERDEN CİHAZLARI SÖKENLER ERDOĞAN'A SUİKASTA GİDENLERDİ
“Ben, Mehmet Durakoğlu, Kamil Bakum, Turan Canpolat, Mustafa Atalar, Ahmet Atilla Kavuran, Halil Kayış ByLock kullandık.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında da görünümü Facebook olan kriptolu bir haberleşme programıyla yaptığımız görüşmede, Mustafa Atalar bana, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast için giden astsubay Aydın Özsıcak'ın Yazıcıoğlu'nun öldüğü kazadaki helikopterden cihazları söken kişi olduğunu söyledi. Yine o dönemde helikopter cihazını söken kişinin aynı baskına katılan Davut Uçum olduğunu öğrendim.”
HELİKOPTERİ F-16 DÜŞÜRDÜ
Abdullah Önder itirafının sonunda “Bu işi örgüt yaptı” dedi. İşte Önder'in söyledikleri:
“2014 yılı başında dershanelerin kapatılması sürecinde Elazığ il yapılanması mensupları olarak İzmir'e gittik. Yamanlar Koleji'ni ziyaret ettik. Okulun 5'inci katında bir F-16 maketi vardı. Orada verilen brifingde bu F-16'nın Yazıcıoğlu'nun helikopterinin üzerinden geçen F-16'nın maketi olduğu söylendi. O tarihte F-16'yı kullanan pilotun bizden biri olduğu da söylendi. Benim tecrübelerime göre bu hadise tamamen FETÖ/PDY silahı terör örgütünün işidir. Bugüne kadar kimseye güvenemediğim için anlatmadım. Dosyanın yeniden açıldığını medyadan öğrenince bizzat gelip ifade verdim. ByLock yazışmaları ve HTS kayıtları getirilirse doğru söylediğim anlaşılacaktır. Adı geçenler konuşursa olay çözülecektir.”
YAZICIOĞLU NEDEN HEDEF OLDU?
19 Ocak 2007 günü öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayetini soruşturan FETÖ'cü istihbaratçılar, suikastı Yazıcıoğlu'nun başında olduğu BBP'yi de kapsayacak şekilde bir komploya çevirdiler. Yazıcıoğlu, Trabzon'da cinayetin planlanmasında rol oynayan BBP üyesi Erhan Tuncel'in FETÖ'cü istihbaratçı il emniyet müdürü Ramazan Akyürek tarafından polis muhbiri yapıldığını, onun yönettiği Yasin Hayal'in de Alperen Ocakları üyesi olduğunu öğrendiğinde tepkisini “Bizim tarlayı sürmüşler” diyerek göstermişti.
Bu arada Dink cinayetinden yargılanan FETÖ'cü istihbaratçı Ali Fuat Yılmazer'in başında olduğu büro, Yazıcıoğlu'nun faaliyetlerini, öldürülmesinden iki yıl öncesinden takibe almıştı.
25 Mart 2009'da öldürülen Yazıcıoğlu ayrıca FETÖ'nün devlet içinde yapılanmasına karşı çıkıyor, “Devletin içine çete sızmışsa ne gerekiyorsa yaparım” diyordu.
Fetullah Gülen de Yazıcıoğlu'nun ölümünden birkaç gün sonra, “Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz, bir perşembe günü akşamı vefat edersiniz, bir cuma günü cenazenize ulaşırlar” demişti.
FETÖ ELAZIĞ İL İMAMININ BYLOCK YAZIŞMASI: ‘BÜYÜĞÜMÜZLE GÖRÜŞTÜK, YAZICIOĞLU HADİSESİNİ HALLETTİK'
27 Şubat 2020 - BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünde FETÖ parmağı git gide belirginleşiyor.
Örgütün Elazığ il avukatlar sorumlusu olarak görev yapan Abdullah Önder'in Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifade, soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesini sağladı.
8 Mayıs 2018'de savcılığa giden itirafçı Abdullah Önder, cinayetteki FETÖ parmağı hakkında isim isim, yer yer, tarih tarih itiraflarda bulundu.
Önder'in itiraflarına delil olarak gösterdiği ByLock yazışmaları ve HTS kayıtları da suikastta FETÖ parmağını teyit ediyor.
Dünkü yazımda Abdullah Önder'in aktardığım itiraflarını kısaca hatırlatayım...
*
ERDOĞAN'A SUİKAST EKİBİ
İtirafçı Abdullah Önder, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast timinde yer alan FETÖ'cü eski astsubay Aydın Özsıcak ve binbaşı Davut Uçum'un avukatlığını FETÖ üyesi Mustafa Atalar'ın aldığının ortaya çıkmasının örgütte büyük bir paniğe yol açtığını anlattı.
FETÖ'cü Aydın Özsıcak ve Davut Uçum, kaza olur olmaz enkaza ulaşan, Muhsin Yazıcoğlu'nu en son sağ olarak gören ve kamera kaydı alıp, “helikopterin beyni” diye adlandırılan tüm elektrik cihazları söken ekibin içinde yer alıyordu.
Olaydan sonra 132 kişi ile birlikte FETÖ'cü Özsıcak ve Uçum hakkında da soruşturma açıldı.
‘GÖRÜNTÜLERİ İZLEMEYİ YÜREĞİN KALDIRMAZ'
İtirafçı Abdullah Önder, avukat Mustafa Atalar'ın elinde Yazıcıoğlu'nun ölmeden önce çekilmiş görüntülerinin olduğunu, izlemek istediğinde ise “İzlemeye yetkin yok, zaten görüntüleri yüreğin kaldırmaz, bunlar ortaya çıkarsa yer yerinden oynar” dediğini anlattı.
Yazıcıoğlu dosyası üzerindeki gizliliğin sona ermesiyle FETÖ üyesi askerler Özsıcak ve Uçum'un avukatının FETÖ mensubu Mustafa Atalar olduğu ortaya çıktı.
Elektronik cihazları söken ve yok eden FETÖ mensuplarının avukatlığını örgütten bir ismin yaptığının anlaşılması paniğe yol açtı.
Durumdan habersiz olan Abdullah Önder, ifadesinde konuyu Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu ve FETÖ'nün 12 ilin bağlı olduğu Gaziantep bölgesi hukuk derneklerinin sorumlusu avukat Turan Canpolat ile görüştüğünü anlattı.
TÜRKİYE İMAMI BARBAROS DEVREDE
İtirafçı Önder'in anlattığına göre...
Konu en sonunda FETÖ'nün tepe yöneticisi olan Barbaros Kocakurt'a iletilmiş. Kocakurt da FETÖ elebaşı Gülen ile görüşmüş. Bunun üzerine İstanbul'da bir heyet toplanarak konuyu kapatmış.
İtirafçı Abdullah Önder ifadesinde ayrıca konudan haberdar edilen Fetullah Gülen'in, helikopterdeki cihazları söken FETÖ'cü askerlerin avukatlığını örgütten birisinin almasını “bomba” diye nitelendirdiğini, “Ortaya çıkarsa altından kalkamayız” dediğini aktardı.
Abdullah Önder, tüm anlattıklarının ByLock yazışmalarında yer aldığını, HTS kayıtlarının incelenmesi halinde gerçeğin ortaya çıkacağını söyledi.
İŞTE BYLOCK YAZIŞMALARI
Konuyla ilgili yapılan ByLock sorgulaması ve HTS incelemeleri Abdullah Önder'in itiraflarını teyit etti. İtirafçı Abdullah Önder'in FETÖ içindeki yöneticisi Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu ile FETÖ üyesi Ömer Hakan Kısıkkaya arasında geçen ByLock yazışmasında, Yazıcoğlu dosyası, Türkiye imamı Barbaros Kocakurt ile görüşmesi, FETÖ heyetinin İstanbul'daki toplantısı, Gülen'in olaya verdiği tepki ve müdahalesi ayrıntılı biçimde yer alıyor.
İkili arasında 31 Ocak 2016'da gerçekleşen Bylock yazışması şöyle;
*
Mehmet Durakoğlu (ByLock User ID 194966):
Süreci şu ana kadar yürütenlerle gitmeyebilir bu iş. Gitmiyor zaten. Ani kıvrak geleceğe dönük kararlar alamıyorlar.
Ömer Hakan Kısıkkaya (ByLock User ID 1567):
Yurtiçinde misin dışarıda mı? Evet.
Mehmet Durakoğlu (ByLock User ID 194966):
Benim başıma Yazıcıoğlu hadisesi gelince hemen İzmir'e gittim. Barbaros abiyle görüştüm. O Büyüğümüzle görüştü. Sabah İstanbul'da heyet toplandı. Öğlen El Aziz'e geldim noktayı koyduk.
Ömer Hakan Kısıkkaya (ByLock User ID 1567):
Hepsi bu.
Mehmet Durakoğlu
(ByLock User ID 194966):
Tereyağından kıl çeker gibi iş halloldu. Amerika'ya gittiğimde Büyüğümüz “sürecin en sıkıntılı hadisesiydi” dedi. Bizim abilere kalsak, “ne var ki” dedi bazıları.
Hızlı hareket edilemedi Malatya hadisesinde bana göre. Selam dua. İstanbul'da bol okuyorum.
Ömer Hakan Kısıkkaya (ByLock User ID 1567):
Evet neyse hayırlısı memleketteyim görüşürüz sonra inş.
HTS KAYITLARINDAKİ TRAFİK
İTİRAFÇI Abdullah Önder, FETÖ'cü avukat Mustafa Atalar'ın, FETÖ üyesi askerlerin avukatlığını aldığının ortaya çıkmasından sonra, tepkiler üzerine Ayhan Özsıcak'ı telefonla arayıp bu görevini bıraktığını anlatmıştı. Yapılan teknik incelemede Önder'in sözünü ettiği tarihte Özsıcak ile avukat Atalar arasındaki telefon görüşmesi tespit edildi.
Önder, Durakoğlu'nun konuyu halletmek için FETÖ Türkiye imamı Barbaros Kocakurt ile görüşmek üzere İzmir'e, daha sonra heyet ile görüşmek üzere İstanbul'a gittiğini anlatmıştı. HTS kayıtlarına göre Durakoğlu'nun...
23 Mayıs 2014 günü 05.02'de Elazığ'da, 08.19'da Gaziantep'te, 15.40'ta Ankara'da, 17.18'de İzmir'de, 21.44'te İzmir havaalanında, 23.18'de İstanbul'da, bir gün sonra 24 Mayıs 2014 günü tekrar Elazığ'da olduğu ve gittiği yerlerde görüştüğü kişiler de belirlendi.
Öte yandan, FETÖ'cü askerlerin avukatı Mustafa Atalar'ın, 17 Mayıs 2014 saat 16.34'te FETÖ üyesi Turan Canpolat ile Amerika'ya gitmek üzere havaalanından çıkış yaptığı, ikilinin 22 Mayıs 2014 günü saat 13.12'de Türkiye'ye birlikte giriş yaptıkları ortaya çıktı.
YAZICIOĞLU SUİKASTINDA KİRLİ MANŞETLER
28 Şubat 2020 - Takvimler 25 Mart 2020'yi gösterdiğinde, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldürülmesinin 11'inci yılı dolacak.
Bu 11 yılda Fetullahçı Terör Örgütü'nün polis, jandarma, TİB, savcılık ve medya ayağı ile cinayetteki rolünün üzerinin örtülmesinden başka bir şey yapılmadı. Oysa her ayağının tek tek incelenmesi lazım. Suikastın içindeki FETÖ parmağı ortaya çıktıkça, mahrem imamlar itiraf ettikçe bu örgütün cinayetin her yerinde olduğu görülüyor. Medyanın nasıl bir sınav verdiği ise “Nasıl tetikçilik ve kötü gazetecilik yapılır?” dersine konu olacak düzeydeydi.
Cinayetin planlanmasından işlenmesine, ardından delillerin karartılmasından savcılıktaki soruşturmanın üzerinin kapatılmasına ve medyadaki algı operasyonlarına kadar Yazıcıoğlu suikastının her alanında FETÖ ortaya çıkıyor.
Suikastın hemen ardından algı operasyonuna başlayan FETÖ medyası, önce “Yazıcıoğlu'nun Ergenekon soruşturmasında gizli tanık olacağı için bu örgüt tarafından öldürüldüğünü” yazmaya başladı.
Bir süre geçtikten sonra, FETÖ tarafından finanse edilen kumpas operasyonları için yayınlanmaya başlayan ve başında Ahmet Altan ile Yasemin Çongar'ın bulunduğu Taraf isimli gazetede, Mehmet Baransu akla ziyan bir haberi manşet yapmıştı. Belki birçoğu hatırlamıyordur ama benim unutamadığım haberlerden birisi: “Ölüm helikopterinde 139 kez arandı” manşetini taşıyordu.
ZEHİRLİ DÜRÜM İDDİASI
Habere göre Yazıcıoğlu'nun telefonu NTV televizyonu tarafından 139 kez aranmış, üst üste aramalarla yaratılan manyetik alanla helikopter düşürülmüştü.
Ne teknik, ne bilim ne de akılla izah edilemeyen bu iddiayı NTV yalanladı ve aramaların helikopter düştükten sonra gerçekleştiğini kanıtlarıyla açıkladı.
Hakkında Yazıcıoğlu'nun helikopterini düşürmek gibi korkunç bir iddiayı ortaya atan tetikçi tarafın gazetecileri, adı geçen Mirgün Cabas'ı arama zahmetine bile girmemişlerdi.
Peki bu haber yapıldı, manşet unutuldu mu? Hafızalarda belki ama yargı unutmadı. Cabas ve NTV'den Mustafa Hoş hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma dosyasında birbirinden ilginç iddialar vardı. Bunlardan birisi de Muhsin Yazıcıoğlu'nun zehirli dürüm ile öldürülmüş olabileceğiydi. Cabas ve Hoş, bundan ancak 2.5 yıl önce takipsizlik kararı alabildiler.
Tıpkı Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi, başta FETÖ gazetesi Taraf ve örgütün yayın organları Muhsin Yazıcıoğlu suikastında da hiçbir zaman gerçeğin peşinde olmadılar. Birçok kumpas davasında olduğu gibi FETÖ'nün karıştığı cinayetlerde bile algı operasyonları yaptılar. Ve bugün orada yöneticilik yapanlar, yazanlar kendilerini hâlâ gazeteci olarak pazarlıyorlar. Ne utanma ne de özeleştiri var. Ama ben onlara kendilerini hatırlatacağım her zaman...
FETÖ'DEN TUTUKLU İMAMLARA YAZICIOĞLU SUİKASTINDAN DA TUTUKLAMA
BU köşede iki gündür Muhsin Yazıcıoğlu suikastı ile ilgili yayınladığım belgeler üzerine, Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, Kahramanmaraş Savcılığı'na adı geçen FETÖ imamları ile ilgili tutuklama talebinde bulundu. Ben de başından beri adı geçen FETÖ'cülerin nerede olduğunu merak ediyorum. Öğrendim ki, çoğu daha önce FETÖ'cülükten tutuklanmış, haklarında davalar açılmış, bazıları ceza da almış. Detay vereyim: FETÖ'nün Elazığ avukatlar sorumlusu Abdullah Önder'in ifadesinde adı geçen suikast dosyasının üzerinin örtülmesi konusunda Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu, 12 ilin bağlı olduğu Gaziantep bölgesi hâkim ve savcı dernekleri sorumlusu Turan Canpolat ve Yazıcıoğlu'nun bindiği helikopterin düşmesi sonrası olay yerine gelip cihazları söken iki FETÖ'cü askerin avukatlığını yapan Mustafa Atalar daha önce FETÖ'den tutuklanmış. Edindiğim bilgiye göre Atalar ve Durakoğlu Elazığ'da, Canpolat Kahramanmaraş'ta cezaevinde.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı, Hürriyet'teki haberlere dayanarak bu üç kişinin yanında FETÖ'nün Gaziantep bölge sorumlusu Mehmet Kocatürk, FETÖ tepe yöneticisi Barbaros Kocakurt, FETÖ üyesi Ömer Hakan Kısıkkaya, avukat Ahmet Atilla Kavuran hakkında da Yazıcıoğlu suikastından tutuklama istedi. Konuyu ve gelişmeleri takip edeceğim, bakalım daha önce yargıda üstü örtülen dosya bu kez ne olacak... (Nedim Şener / Hürriyet)
Paralel yapı-Muhsin Yazıcıoğlu'nun şüpheli ölümü
(08 Mart 2020, 10:44)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: