Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nı (FETÖ/PDY) yeniden canlandırmak amacıyla İç Anadolu Bölgesi'nde yeni bir yapılanma içine girdikleri iddiasıyla haklarında dava açılan 11'i tutuklu 26 sanığın yargılanmasına başlandı.
07.03.2020 11:04 Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nı (FETÖ/PDY) yeniden canlandırmak amacıyla İç Anadolu Bölgesi'nde yeni bir yapılanma içine girdikleri iddiasıyla haklarında dava açılan 11'i tutuklu 26 sanığın yargılanmasına başlandı.
25.02.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle adliyenin konferans salonunda görülen ilk duruşmada, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme başkanının iddianameyi okumasının ardından, örgütün "mühendisler sorumlusu" olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Kemal G. savunma yaptı.
FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla daha önce yargılandığı 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını hatırlatan Kemal G, ziraat mühendisi olması ve bazı meslektaşları ile görüşmesi nedeniyle iddianamelerde "mühendisler sorumlusu" olarak anıldığını, bunun doğru olmadığını ileri sürdü.
Tahliye olduktan sonra İstanbul'dan getirdiği parayı Kayseri ve çevre illerdeki örgüt mensupları ile ailelerine dağıttığı iddiasını da kabul etmeyen sanık, aracında ele geçirilen 24 bin doların ise şahsi parası olduğunu savundu.
Yaptığı maddi yardımların ise insani amaçlı olduğunu öne süren sanık Kemal G, iddianamede yer alan "Örgüt üyelerinin beraat ettiklerine dair rüya gördüğü ve bunu da yine örgüt mensuplarına anlattığı" iddialarına ilişkin de "Çok rüya görmem." ifadesini kullandı.
Firari örgüt mensuplarını yurt dışına kaçırdığına dair suçlamayı da kabul etmeyen Kemal G, "Sucuğun içene 900 dolar koyarak Samsun'a gönderdiğim iddiası da doğru değildir. Eşimle 7,5 aydır tutukluyuz. Tahliye ve beraatimizi istiyorum." dedi.
- Tape kayıtları sorulunca hatırlamadı
Sanığın savunmasının ardından mahkeme başkanının iddianamede geçen tape kayıtlarını sorması üzerine ise sanık Kemal G, bu konuşmaları hatırlamadığını ileri sürdü.
Örgütün "memurlar sorumlusu" olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Mehmet Ali Ç. de suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanık Mehmet Ali Ç, daha önce örgütün dershanelerinde tarih öğretmenliği yaptığını, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yargılandığını ve 7 yıl 6 ay hapis cezası aldığını hatırlattı.
Zeytinyağı ticareti yaptığını ve sanıkların birçoğunu bu nedenle tanıdığını öne süren sanık, "İbrahim" kod adını kullandığının ise doğru olmadığını öne sürdü.
Tutuklu sanıklardan "öğretmenler sorumlusu" olduğu iddiasıyla yargılanan Selami Y. de daha önce 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığını ve öğretmenlik mesleğinden ihraç olduğunu anlattı.
İddiaları kabul etmeyen Selami Y, 7,5 aydır tutuklu bulunduğunu kaydederek, beraatini ve tahliyesini talep etti.
- FETÖ firarisi "af çıkacak" diye teslim olmamış
Tutuklu sanık İzzet U. ise çevre mühendisi oluğunu ve daha önce yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığını kaydetti.
İstanbul'dan getirilen paranın örgüt üyelerine dağıtılmasına aracılık ettiği iddiasını kabul etmeyen İzzet U, şunları ileri sürdü:
"Daha önce aynı koğuştan tanıdığım bazı firari sanıkları iş yerimde çalıştırdım. Haklarında yakalama kararı olduğunu bilmiyordum. Öğrenince, gidip teslim olmalarını istedim. Onlar da af çıkacağını belirterek, biraz daha beklemek istediklerini söylediler. Gaybubet evi temin ettiğim ve örgüt mensuplarını burada sakladığım iddiası doğru değildir."
Sanık İzzet U'nun kardeşi tutuksuz sanık Selim U. da örgüt üyeliği suçlamasın kabul etmeyerek beraatini istedi.
Sanık Kemal G'nin tutuklu eşi Hülya G. de tahliyesini ve beraatini talep etti.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
26.02.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle adliyenin konferans salonunda dün başlayan davanın ikinci celsesinde, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Tutuklu sanık A.A. ifadesinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini ve 4 yıl boyunca gerçekleri anlatmadığı için çok pişman olduğunu söyledi.
Daha önce emniyet ve sulh ceza mahkemesinde verdiği ifadeleri reddettiğini, FETÖ'nün yapısının içerisinde uzun yıllardır bulunduğunu anlatan A.A, örgüte 1996 yılında katıldığını anlattı.
Örgütün "mühendisler sorumlusu" olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık K.G. tarafından örgüt adına birçok organizasyona davet edildiğini anlatan A.A, şunları kaydetti:
"2009-2010 yıllarında çocuğumu cemaatin okullarına yazdırdım. Belirli dönemler sohbetlere katılırdım. Sohbetlerin katılımcıları sürekli değişiyordu. K.G'nin davetiyle adliye önünde gerçekleştirilen Zaman gazetesinin protestolarına ve Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkçe olimpiyatlarına katıldım. Zaman gazetesi aboneliğim ile Bank Asya'da altın hesabım vardır. Bank Asya'daki hesabı K.G'nin talebi üzerine açtırdım. Kendisi sohbet imamıdır. Bizlerden kurban parası, himmet parası istiyorlardı. Keşke daha önceden bildiklerimi anlatsaydım."
"Kadınlar kollarındaki bilezikleri verdi"
A.A, 17/25 Aralık sürecinden sonra K.G'nin Bank Asya'daki hesaplarına para yatırmasını söylediğini öne sürerek şöyle devam etti:
"Sohbetlerde üzerimizde manevi baskı oluşturuyorlardı. 2013 yılında Kozaklı'da toplantı yapıldı. Toplantıya bu yapının en üst kademesinde bulunanlardan Yunus Serin (firari) geldi. Toplantıda öyle konuştu ki kadınlar kollarındaki bilezikleri ve kulağındaki küpeleri, erkekler ise cebindeki paraları çıkarak verdi. Yanında para taşımayanlar ise kredi kartı pos cihazından çektirerek para verdi. Daha sonra 17/25 olayları olunca bizden Bank Asya hesabımıza para yatırmamızı istediler. Ben de hesabıma 20 bin lira yatırdım."
Sanık AA, duruşmada örgütle bağlantısı olduğunu öne sürdüğü yaklaşık 20 kişinin de ismini verdi.
Tutuklu sanık H.H.Ü de kendisinin herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını ve örgütsel herhangi bir hareketin içerisine dahil olmadığını savundu.
Tutuksuz sanık M.E. ise 24 yıllık diş teknisyeni olduğunu ve K.G.'yi tanımadığını söyledi.
Polisin evinde ayrı ayrı zarflar içerisinde bulduğu 12 bin liranın sattığı arabanın ücreti olduğunu ifade eden M.E, "İddianamede bahse konu olan K.G'yi tanımam, eşim tanır. Ben kendinden para almadım. Örgütsel hiyerarşi içerisinde yer almadım. Ağzım çok yandı. Geçimimi sağlamak için çok işte çalıştım. Mağdurum. Beraatimi istiyorum." savunmasında bulundu.
Tutuklu sanıklar Z.Ş, M.K. ve A.B. de örgüt üyeliği suçlamalarını kabul etmeyerek beraatlerini talep etti.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
27.02.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle adliyenin konferans salonunda önceki gün başlayan davanın üçüncü celsesinde, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık A.C. ifadesinde, matematik öğretmeni olduğunu, aynı örgüt kapsamında daha önce 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını ve bu cezanın Yargıtay tarafından onandığını anımsattı.
HTS kayıtlarındaki "bütün haberler baharı işaret ediyor" ifadesini af söylentileri nedeniyle dile getirdiğini öne süren A.C, "Kaldığım yer gaybubet evi değildi. Bir arkadaşım, af çıkmasını beklediklerini belirterek, isterse yanında kalabileceğimi söyledi. Cezam onandığı için ben de af çıkacak beklentisi ile teklifi kabul ettim ve orada bir süre kaldım." şeklinde konuştu.
Hükümlü sanık S.P. ise üniversitede hukuk eğitimi aldığını ve daha önce yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.
Cezaevinden tanıdığı tutuksuz sanık S.U'nun iş yerinde çalıştığını dile getiren S.P, "Cezamın onandığından haberim vardı. Af çıkacak haberleri nedeniyle ümitlendiğim için teslim olmadım. Kaldığım ev gaybubet evi değildi. Yeni yapılanmayla bir ilgim yoktur." diye konuştu.
"Ceza aldıktan sonra teslim olmayı düşünmedim"
Hükümlü sanık D.A. da ihraç öğretmen olduğunu ve daha önce 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada aldığı cezanın onandığını kaydetti.
Ceza aldıktan sonra teslim olmayı düşünmediğini kaydeden D.A, "Çünkü af çıkacağı söylentileri vardı. Ben de çıkmasını bekliyordum. Kardeşimin kimliğiyle dolaştığım iddiası da doğru değildir. Eşyalarımı toplarken, yanlışlıkla almışım." dedi.
Tutuksuz sanık Ö.A. ise çevre mühendisi olduğunu, örgüt üyesi olmadığını, yardım, yataklık ve para transferinde bulunmadığını öne sürdü.
Tutuksuz sanık Ş.K, ihraç edilmiş öğretmen olduğunu, aynı örgüt kapsamında daha önce yargılandığını ve 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını anımsattı. Suçlamaları kabul etmeyen Ş.K, beraatini istedi.
Tutuksuz sanık İ.C. de mühendis olduğunu, daha önce 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını ve örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını anlattı. İstanbul'dan gelen örgüt paralarını Sivas'a götürüp dağıttığı iddiasının doğru olmadığını öne süren İ.C, beraatini talep etti.
Tape kayıtlarına rağmen 20 bin dolar aldığını hatırlamadı
Duruşmada tanık olarak dinlenen hükümlü, örgütün sözde "Nevşehir il sorumlusu" H.S. ise mahkeme başkanının okuduğu, Nevşehir'de bulunan iş yerinde, tutuklu sanık K.G. ile arasında geçen ve bu kişiden zarf içinde 20 bin dolar para aldığına ilişkin tape kayıtlarını hatırlamadığını ve kimseden zarf almadığını öne sürdü.
Duruşma savcısı mütalaasında, etkin pişmanlıkta bulunan sanık A.A. ile A.B'nin tahliyesini, diğer tutuklu 9 sanığın ise mevcut durumunun devamını istedi.
Savcının mütalaasının ardından mahkeme başkanı tarafından söz verilen sanıklar, tahliye ve beraatlerini talep etti.
Mahkeme heyeti, etkin pişmanlıkta bulunan tutuklu sanıklar A.A. ile A.B'nin tahliyesine, tutuklu 9 sanığın ise kuvvetli suç şüphesi nedeniyle mevcut durumlarının devamına karar verdi.
Üç gündür devam eden duruşmalara katılmayan tutuksuz sanıklar F.Ç. ve G.O'nun yakalanması için müzekkere yazılmasına hükmeden heyet, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianame
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının; FETÖ'ye bağlılığı devam ettirme, örgütü ayakta tutma, üyelerine ve ailelerine maddi manevi yardımda bulunmak amacıyla Kayseri ve çevre illerde güncel bir yapılanma içine girdikleri iddia edilen 11'i tutuklu 26 sanık hakkında hazırladığı iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Sanıkların "silahlı terör örgüne üye olmak" suçundan cezalandırılmalarının istendiği 260 sayfalık iddianamede, "Topladıkları paraları, dosyada bulunun birtakım şüphelilerin desteği ile Kayseri, Sivas, Yozgat, Nevşehir, Ankara ve Konya gibi civar illerde örgüt kapsamında tutuklu bulunan veya yargılama sonucu tahliye olan örgüt üyelerinin kendilerine veya yakınlarına, her daim yanlarında olduklarını bilmeleri amacıyla organize bir şekilde dağıtıyorlar." ifadesi yer almıştı.
İddianamede, FETÖ'ye bağlılığı devam ettirme, ayakta tutma, üyelerine ve ailelerine maddi manevi yardımda bulunma ve yeniden canlandırma amacıyla silahlı terör örgütünün Kayseri ve civar illerde yeni bir yapılanmaya girdiği, sorumlu kişilerin "mühendisler sorumlusu" Kemal G, "memurlar sorumlusu" Mehmet Ali Ç, "öğretmenler sorumlusu" Selami Y. ve "diyanet sorumlusu" Nizami Ö. olduğu bildirildi.
Şüphelilerin birçoğunun mühendis ve öğretmen olduğu belirtilen iddianamede, içlerinde ihraç polis memuru ve asker ile esnaf ve firari konumda bulunan örgüt mensuplarının da bulunduğu, daha üst konumda ise "Asım" ve "Salih" kod isimli açık kimlikleri tespit edilemeyen örgüt mensuplarının yer aldığı ifade edildi.
Organize şekilde yardım yapmışlar
Örgütün Kayseri sorumlularından Göksu'nun, üst kademeden aldığı emir ve talimatlar doğrultusunda araçla, yanına bir yardımcı alarak İstanbul'a gittiği, burada örgüt mensuplarından her defasında yaklaşık 25 bin dolar aldığı bilgisine yer verilen iddianamede, "Bir kısım paraları Kayseri'de bazı örgüt mensubu şüphelilerden himmet olarak, bir kısım paraları da örgütün yurt dışında bulunan mensupları üzerinden tahsil edip, dosyada bulunun birtakım şüphelilerin desteği ile Kayseri, Kırşehir, Sivas, Yozgat, Nevşehir, Ankara ve Konya gibi civar illerde örgüt kapsamında tutuklu bulunan veya yargılama sonucu tahliye olan örgüt üyelerinin kendilerine veya yakınlarına, her daim yanlarında olduklarını bilmeleri amacıyla organize bir şekilde dağıtıyorlar." değerlendirmesinde bulunuldu.
"Yurt dışına kaçmak için keşifte bulunmuşlar"
Bazı şüphelilerin, haklarında soruşturma olan, ceza alabilecek ya da örgüt için kritik isim olarak değerlendirilen kişilerin, Yunanistan üzerinden yurt dışına yasa dışı yollarla çıkarmak üzere başkaca örgüt mensupları ile Marmaris, Kuşadası, Çeşme'de araştırma ve keşif faaliyetlerinde bulundukları aktarılan iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Bazı şüpheliler, yapmış oldukları örgütsel faaliyetlerin kolluk kuvvetleri tarafından deşifre edilmemesi amacıyla geçmiş yıllarda örgütün gizli haberleşme aracı olarak kullandığı ByLock benzeri bir program olan, şüpheli Göksu'nun beyanına göre Falcon isimli program olduğu değerlendirilen programla haberleşiyorlar. Şüphelilerden bazıları firari olarak gaybubet evlerinde saklanıyor, firari bazı şüpheliler ise yakalanmamak için başkalarına ait kimlikle dolaşıyor. Sürekli birbirleri ile irtibat halindeler. Haklarında işlem yapılan şüphelilerin bir çoğu ile işlem yapılmayan veya dava açılmayan bazı kişilerin de ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilmiştir."
Çoğunluğunun daha önceden haklarında aynı suçtan kamu davası açılan ve mahkumiyet alan şüpheliler olduğu da dikkate alındığında bunların halen örgüte sıkı sıkıya bağlı ve örgüt hiyerarşisi içerisinde görev alarak eylemlerini sistematik, organize ve gizliliğe riayet edecek şekilde devam ettirdikleri kaydedilen iddianamede, bu şekilde atılı suçları işlediklerine vurgu yapıldı.
"Not defterinde 'Cemaati ayakta tutma' yazısı"
İddianamede, şüpheli Fahri Çevik'in evinde yapılan aramada, içerisinde "Cemaati ayakta tutma" yazan not defteri ele geçirildiği bilgisi yer aldı.
Şüphelinin emniyetteki beyanında, ev aramasında bulunan not defterinin uzun zamandır kütüphanesinde durduğunu ve bu yazıdan haberinin olmadığını anlattığına yer verilen iddianamede, "Her ne kadar Fahri Çevik bu iddiayı kabul etmese de şüpheli Göksu ile İstanbul'dan para getiren şüpheli Remzi Aksoy'la arasında yakın irtibat olması ve ev aramasında ele geçirilen not defterinin de içeriği dikkate alındığında, bu kişinin örgütü ayakta tutmak amacıyla örgüt üyelerine para dağıtma işinde aktif olarak rol aldığı anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.
"Nevşehir-Kayseri arası kuryelik yaptı"
İddianamede, şüpheli Gazi Ocak'ın ifadesinde, örgütün sözde Nevşehir il sorumlusu Hüseyin Sönmez'i daha önce tutuklu olduğu dönemde aynı koğuşta kalmaları nedeniyle tanıdığını, tahliye olduktan sonra birkaç kez ziyaret ettiğini ve 25 Ocak 2019'daki görüşmelerinde bu kişinin, kuryelik görevini kendisine vereceğini söylediğini anlattı.
Ocak'ın, Sönmez'in ısrarcı kişiliği nedeniyle teklifi kabul etmiş gibi yaptığını öne sürdüğü iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Hakkında daha önce soruşturma ve kovuşturma olmasına rağmen eylemlerini sonlandırmamış, organik bağını koparmamış, örgütün Nevşehir il sorumlusu Sönmez ile bu yapının mensuplarına finans sağlamak adına hareket etmiştir. Güncel yapılanma içerisinde örgüt mensuplarına yardım etmek ve destek vermek amacıyla Sönmez'in talimatı ile Nevşehir-Kayseri arası kuryelik yaparak örgüt mensuplarına para dağıtılmasına aracılık etmiş ve böylece üyelik suçunu işlemiştir."
(07 Mart 2020, 11:04)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: