Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada, Yargıtayın bozma kararının ardından eski başyaver Ali Yazıcı'nın da aralarında bulunduğu 3 sanığın yeniden yargılanmasına başlandı
29.06.2019 13:58 Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada, Yargıtayın bozma kararının ardından eski başyaver Ali Yazıcı'nın da aralarında bulunduğu 3 sanığın yeniden yargılanmasına başlandı.
24 Haziran'da Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya eski başyaver Ali Yazıcı, eski Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı albay Cenk Bahadır Avcı ve beraat eden eski yarbay Hüseyin Yılmaz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Mahkeme heyeti, ilk duruşmada Yargıtayın sanıklar yönünden bozma kararına uyulmasına oy birliğiyle karar vererek sanık ve sanık avukatlarından da bununla ilgili beyanlarını aldı.
Cenk Bahadır Avcı, kararın ellerine ulaştığını, Yargıtay kararının doğru olduğunu ve kabul ettiğini, bununla ilgili savunmasını gelecek duruşmalarda yapacağını söyledi.
Sanık Hüseyin Yılmaz ise bozma kararına katılmadığını ve kabul etmediğini belirtti.
Eski başyaver Ali Yazıcı ise "suça yardım"dan verilen 18 yıl hapis cezasını az bulan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, yerel mahkemenin kararını bozarak asli fail olarak cezalandırılmasına ilişkin kararını kabul etmediğini dile getirdi.
"O cezayı başyaver olduğum için aldım"
Yazıcı, şöyle konuştu:
"Ben sadece geçtiğimiz hafta karara bağlanan Genelkurmay çatı davasında, 'anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum oldum. Yargılandığım diğer tüm suçlardan beraat ettim. O cezayı başyaver olduğum için aldım. Onu da almak zorundaydım. Bu dava için verilen bozma kararını kesinlikle reddediyorum. Devlet terbiyesi almış biri olarak devlete sesleniyorum. Devlet bana 'Ey Ali Yazıcı, sen birçok konu gördün ama hiç konuşmadın. Cumhurbaşkanı'na en yakın isimsin. En az bir ağırlaştırılmış müebbet cezası alman lazım.' diyorsa ben de 'Eyvallah' derim."
Mahkeme Başkanı Abdulkadir Ergül'ün "Sen bizim için sadece bir sanıksın. Bizim adımıza konuşamaz, bizim niyetimizi okuyamazsın. Bizim adımıza da karar veremezsin." şeklindeki çıkışı üzerine Yazıcı, "Çok özür dilerim başkanım, o zaman sözümü geri alıyorum." dedi.
Yazıcı, Cumhurbaşkanı'nın en yakınında olmasına rağmen suikasti hiç düşünmediğini iddia ederek, "Eğer Ali Yazıcı ismi manşetlerde olacaksa davayı sürdürün ve bana en ağır cezayı verin." diye konuştu.
Duruşma savcısı Ali Cenk Düzgün ise sanık Hüseyin Yılmaz hakkındaki dosyanın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirilmesini, sanık Ali Yazıcı hakkında Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince toplanan delillerin ve kararın mahkemece istenmesini, Cenk Bahadır Avcı ile olay tarihinde Dalaman Deniz Hava Üs Komutanlığında görev yapan ve halen Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması süren Emin Keskin'in dosyası ile bu dava dosyasının arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu görüldüğünden iki davanın birleştirilmesi yönünde karar verilmesini talep etti.
Savcı Düzgün, sanıklar Avcı ile Yazıcı'nın, suçların işlendiğine dair somut deliller bulunması, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalması ve kaçma şüpheleri bulunması nedeniyle tutukluluk hallerinin devamını istedi.
İddia makamının ardından söz verilen Yazıcı, "Ben de tutukluluk halimin devamını istiyorum. Adli kontrol bana yetersiz kalır. Tutukluğumun sürmesini istiyorum." dedi.
Cenk Bahadır Avcı ise savcının talebine itiraz ederek tahliyesini istedi.
Sanık Hüseyin Yılmaz da dosyaların birbirinden farklı vasıfları içerdiğini anlatarak, Ankara'daki dava ile birleştirilme talebini kabul etmediğini ve Muğla'da yargılamasının sürmesini istedi.
Söz alan Cumhurbaşkanlığı avukatı Hüseyin Aydın, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Akıncı Üssü davasını da takip ettiklerini anlatarak, şöyle konuştu:
"Yargılaması orada da devam eden sanık Hüseyin Yılmaz'ın izlediğimiz görüntü ve elde edilen delillere göre her iki dosyada irtibatlı olduğunu düşünüyoruz ve bu nedenle bu dosyadaki eylemler ile Akıncı dosyasındaki eylemlerin bir parçası olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle dosyanın birleştirilmesini istiyoruz. Ali Yazıcı hakkında ise vasfı yönünden önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle Ankara'daki ilgili dosyada bulunan delillerin getirilmesini talep ediyoruz. Cenk Bahadır Avcı yönünden ise diğer dosya ile birleştirilme yapılmadan mahkemenin sonuca varmasını talep ediyoruz."
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Abdulkadir Ergül, sanıklardan Yazıcı'nın savunma kaydının bilirkişiye gönderilerek deşifre edilmesine, Yılmaz'ın dosyasının tefrik edilmesine, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde Yazıcı ile ilgili toplanan deliller ve kararın istenmesine, Avcı ve Yazıcı'nın kuvvetli suç ve kaçma şüphesi nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 23 Eylül'e erteledi.
Suikast davası
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te konakladığı otelden ayrılmasından kısa süre sonra helikopterle bölgeye gelen darbeci askerlerce otele 3 helikopterden ateş açılmıştı.
Otel üzerinde bir süre havada kalan helikopterlerden maskeli ve ağır silahlar taşıyan gruplar inmişti. Bölgeye sevk edilen polis ekipleriyle çatışan hainler, polis memuru Nedip Cengiz Eker ve Cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin'i şehit etmişti. 10 kişinin yaralandığı olaylar sırasında bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerine ateş açılmıştı.
Sabah saatlerine kadar devam eden çatışmalar sonucunda darbeci hainler, İçmeler mevkisindeki ormanlık alana kaçmıştı. Güvenlik güçlerinin, kaçan hainleri yakalamak için hava ve karadan yürüttüğü operasyonlarda 36'sı yakalanmış, eski yüzbaşı Burkay Karatepe ise bulunamamıştı.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz (SAT) ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekiplerinden oluşan suikast timi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan dava dosyası, İzmir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmişti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, aralarında Gökhan Şahin Sönmezateş, Şükrü Seymen, Taner Berber ve Zekeriya Kuzu'nun da bulunduğu 37 sanık hakkında verilen cezaları hukuka uygun bulmuştu.
Temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, aralarında Gökhan Şahin Sönmezateş ve Zekeriya Kuzu'nun da bulunduğu FETÖ'nün suikast timine verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamıştı.
Yeniden yargılaması yapılacak sanıklardan sözde "yurtta sulh konseyi üyesi" ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri kurmay albay Ali Yazıcı, geçen hafta karara bağlanan Genelkurmay "çatı" davasında "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti. Eski Yarbay Hüseyin Yılmaz'ın Akıncı Üssü davasında yargılaması devam ederken tutuklu bulunan Cenk Bahadır Avcı da suikast timi davasında müebbet hapis cezası almıştı.
Hain kalkışma sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef almışlardı
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü yaklaşırken, o hain kalkışmanın yaşandığı gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi de hafızalarda tazeliğini koruyor.
15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele silahlı saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz Timi (SAT) ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinden oluşan 37 kişilik özel ekip başarılı olamayınca 2 polisi şehit ederek kaçmıştı. 16 Temmuz'dan itibaren Marmaris, Ula ve Datça üçgeninde Jandarma ve Polis Özel Harekat ile komandolar tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda davanın bir numaralı sanığı Fetullah Gülen ile halen firarda olan eski Yüzbaşı Burkay Karatepe haricindeki tüm darbeci eski askerler yakalanarak yargı karşısına çıkarılmıştı. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bir numaralı sanığı terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen olurken, suikast girişimini planlayan ve yöneten davanın iki numaralı sanığı 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi ve aynı zamanda olası darbe sonrasının MİT Müsteşarı olarak adı geçen eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş oldu. Gece helikopterle otele iniş yapıldıktan sonra suikast timini yöneten Özel Kuvvetler üyesi eski Binbaşı Şükrü Seymen ve FETÖ'nün 'Çiğli üs imamı' olarak anılan 'Paşa' lakaplı eski Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun da aralarında bulunduğu 31 sanığa 4'er ve 3 sanığa birer defa ağırlaştırılmış müebbet, 6 sanığa ise müebbet hapis cezası verildi.
Cumhurbaşkanı otelden bir saat önce ayrıldı
Dava ile ilgili ayrıntılar iddianamede yer aldı. Eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş liderliğinde değişik birliklerden toplanan Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz ve Muharebe Arama Kurtarma timleri Cumhurbaşkanı'nın Okluk Koyu'nda kaldığı otelde derdest edilmesi için görev bölümü yaptı. MAK ve ÖKK timlerinin üzerinde Okluk Koyu'nun krokisi bulunurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı bölgenin kesinlik kazanmaması üzerine devreye Cumhurbaşkanlığı Başyaveri eski Yüzbaşı Ali Yazıcı girdi. İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne gelen Yazıcı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Okluk Koyu'nda değil Yazıcı Otel'de kaldığını kesinleştirmesinin ardından suikast timi gecikmeleri olarak 2 helikopterle Marmaris'e hareket etti. FETÖ'nün hain darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaldığı otelde basın mensuplarına kısa bir açıklama yaparak vatandaşları sokağa çıkmaya davet etti. Erdoğan, saldırıdan bir saat önce otel sahibi Serkan Yazıcı'ya ait helikopterle Dalaman Havalimanı'na, oradan da İstanbul'a hareket etti.
155 Polis Hattı'na gelen ihbarlar
15 Temmuz darbe girişimi gecesi Marmaris'te Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otele düzenlenen saldırıyla ilgili 155 Polis Hattı kayıtlarının dökümleri de mahkeme tarafından açıklandı. Helikopterlerin Marmaris'e gelişiyle ilgili 155'e yapılan ilk ihbarın saat 03.03'te, helikopterlerden ilk ateşin ise saat 03.15'te açıldığı ihbarı yapıldığı açıklandı. Yapılan ihbarlar şöyle:
"Saat 03: 03- (ihbarcı) Abi helikopterler geliyor, askeri helikopterler, bilginiz olsun...
(operatör) Emniyete doğrumu geliyor....
(ihbarcı) Bilmiyorum, havada 2-3 helikopter var size doğru geliyor....
Saat 03: 06 - Case de Maris etrafında helikopterler alçak uçuş yapıyor...
Saat 03: 15 - Banu Otel tarafına helikopterlerden ateş açıyorlar..
Saat 03: 17 - İki ışıksız helikopter geçti askeri bilginiz var mı?
Saati belli değil: Yazıcı Otel'in arka tarafına helikopter inmeye çalışıyor durum nedir...
Saat 03: 25 - Helikopterler şu an Clup Yazıcı Turban Otel'e indiler, ateş açıyor sivillere, Skorsy helikopteri indi kimi görse ateş açıyorlar...
03: 29- Turban üzerinde helikopterler uçuyor, Case de Maris bahçesine indiler, ateş açıyorlar, şu an polis burada polis yok...
03: 40 - Ateş sesleri var, bomba sesleri geliyor...
03: 56 - Polis memuru vuruldu, ambulans gönderin
04: 35 -Ambulans yaralıyı aldı ve ayrıldı
Otelde çatışma çıktı, polis şehit oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir saat önce otelden ayrılmasının ardından helikopterle otele iniş yapan darbeciler, Erdoğan'ın kaldığı bölüme yöneldiklerinde koruma polisleri ile çatışma çıktı. Çatışmada Cumhurbaşkanlığı koruma polislerinden Mehmet Çetin darbeciler tarafından şehit edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın otelden ayrıldığını öğrenen darbeciler ile polis ve jandarma ekipleri arasında çatışma devam etti. Helikopterde bulunan davanın 2 numaralı sanığı suikast timinin lideri Gökhan Şahin Sönmezateş, polis ve jandarma ekiplerinin yoğun ateşi sonrası yer ekibini alamadan Bodrum Imsık Havalimanı'na kaçmak zorunda kaldı.
MAK, SAT ve ÖKK ekipleri yaya olarak kaçtı
37 kişilik suikast timi helikopterin uzaklaşmasının ardından yaya olarak kaçışları esnasında Marmaris Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Nedip Cengiz Eker'i de şehit ettikten sonra dağlık alanda izlerini kaybettirdi. 15 gün süren darbecileri arama çalışmalarında 1 Ağustos'ta ÖKK ekiplerinin de yakalanması ile firarda olan Özcan Karaçam ve Burkay Karatepe haricindeki tüm darbeciler çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
2 bin 390 inceleme işlemi yapıldı
Şüphelilerden, olaya karışan helikopterlerden, olay yerinden ve yaptırılan adli arama işlemlerine konu olan diğer yerlerden temin edilen materyaller üzerinde parmak izi, biyolojik ve balistik konularında çok sayıda kriminal rapor alındı. Bu kapsamda toplam 2 bin 390 adet inceleme işlemi yapılırken, yine olay yeri ve civarını gösterdiği tespit edilen güvenlik kameralarının bağlı olduğu 14 ayrı DVR cihazı incelendi ve bu inceleme sonuçlarına ilişkin raporlar dosyaya dahil edildi. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY soruşturma dosyası 15 Temmuz tarihinden itibaren başlanarak 4 ayda hazırlandı. 211 sayfalık iddianame, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine 15 Kasım 2016 tarihinde sunularak kabul edildi.
Darbeciler neyle suçlandı?
Şüpheliler hakkındaki kamu davasına konu edilen suçlar ise Cumhurbaşkanına suikast, Anayasa'yı ihlal, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç, silahlı terör örgütü yöneticisi olma, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme, kasten öldürmeye teşebbüs, zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, zincirleme şekilde silahla tehdit, Cumhurbaşkanına hakaret, zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret, kamu malına zarar verme, mala zarar verme, nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali ve nitelikli yağmadan oluşuyor.
FETÖ elebaşısı Gülen ve eski yüzbaşı firarda
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 15 Temmuz darbe girişiminde adı geçen rütbeli askerleri arasında 2 tuğgeneral, bir tuğamiral, 6 albay, 4 yarbay, 2 binbaşı, 11 yüzbaşı, 6 üsteğmen, 2 teğmen ve 13 astsubay rütbesinde asker bulunuyordu. 47 sanıklı davanın bir numaralı sanığı Fetullah Gülen ve eski Yüzbaşı Burkay Karatepe halen firarda bulunurken, eski Yarbay Özcan Karacan olaydan 8 ay sonra yakalanmıştı.
"Benim görevim cumhurbaşkanını sağ salim almaktı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast davasının 2 numaralı sanığı ve suikast timinin başındaki isim eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ilk ifadesinde, "Ölmeden mahkemeye geldiğime seviniyorum" derken, kendisine verilen emirde Cumhurbaşkanının Ankara'ya getirmek olduğunu, Semih Terzi'nin kendisine Cumhurbaşkanını alma görevini verdiğini söyledi.
"Darbe yapılacağını biliyordum"
Sanıklardan ÖKK tim komutanı eski Binbaşı Şükrü Seymen, verilen emirleri yerine getirdiğini belirterek, "Emir komuta zinciri içinde darbe yapılacağını biliyordum. Ben verilen emirleri yerine getirdim. Evet, ben darbe yaptım. Komutanlarımın verdiği emri yerine getirdim. Bunu kabul ediyorum. Semih Terzi komutanımızı Teğmenliğinden bu yana tanırım. Kendisi kahraman bir komutanımızdı. Emir Semih Terzi'den geldi. 14 Temmuz'da kendisi beni telefonla aradı. '12 kişilik bir tim seç, Gökhan Paşa ile ilgili irtibata geç' dedi" diye konuştu.
"Bize verilen emir Cumhurbaşkanını sağ ele geçirmekti"
15 Temmuz gecesi helikopterle Gökhan Şahin Sönmezateş'ten aldığı emirle İzmir Çiğli'ye geldiğini belirten Seymen, "Burada depoya gittim. Personellere talimat vererek silah kuşanmalarını söyledim. Burada uzun bir süre bekledik. Havalandık, daha sonra Gökhan komutanım görevin devam ettiğini söyledi. Ardından Marmaris'e havalandık ve iniş yaptık. Bize verilen emir Cumhurbaşkanının sağ olarak gele geçirilmesi idi" dedi.
"İsteseydik 120 kişiyi öldürürdük"
Olay günü Marmaris'te şehit olan iki polise üzüldüğünü dile getiren Seymen, "Biz Cumhurbaşkanını sağ olarak almaya gittik. İsteseydik orada 120 kişiyi öldürürdük" ifadelerine yer verdi. Suikast girişimine katılanların aslında isteği doğrultusunda katıldığını ileri süren Seymen, "Mesela iki pilot katılmadı. İsteyen katılmayabilirdi. Ben isteseydim gitmezdim. Darbe yaptım. Cezası idam bile olsa canım acımaz. Darbe yaptım. Çocuk gibi ağlayacak değilim" dedi.
Üzerinden "H.E. (Hoca Efendi) duaları" yazılı kağıt çıktı
Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında deliller arasında yer alan ve saldırıda göğsünden yaralanan eski Deniz Kurmay Yüzbaşı Haldun Gülmez'in üzerinden çıkan ve 'Hoca Efendi Duaları' olarak değerlendirilen 'H.E. duaları' yazılı kağıt davanın önemli delilleri arasında yer aldı. Gülmez'in üzerinden çıkan 'Sultana uy, zalimden korkma', 'Cihad', 'Korku Anında' ve 'Hizbul hasin' ara başlıklarının bulunduğu, 'Sultan zaliminden korkma, Allah benim kulumu Tayyip Erdoğan ve taraflarının şerrinden Allah'a sığınırım' ibarelerinin bulunduğu kağıt sanığa okundu. Kağıdı inceleyen Haldun Gülmez, bu kağıdın kendisine ait olmadığını iddia etti.
"Son sözü Ankara'da çatı davada söyleyeceğim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otelin yerini suikast timine söylediği ileri sürülen sanıklardan Cumhurbaşkanlığı eski Başyaveri Ali Yazıcı, "Son sözümü Ankara'daki çatı davada söyleyeceğim. Şu anda konuşmayacağım" dedi.
Duruşmaya 'Hero' yazan tişörtle geldi
Cumhurbaşkanına suikast girişimi' davasında sanıklardan eski Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Astsubayı Gökhan Güçlü, 13 Temmuz'da duruşma salonuna gelirken üzerine giydiği ve 'Kahraman' anlamına gelen İngilizce 'Hero' yazan tişört ile geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal'ın tişörtü fark etmesinin ardından sanık salondan dışarı çıkartıldı ve başka tişört giymesi istendi.
'Hero' yazılı tişört ile ilgili yapılan araştırmada tişörtün darbeci sanıklardan Gökhan Güçlü'nün kız kardeşi Bahar Güçlü tarafından gönderildiği ve tişört ile birlikte bir mektup olduğu ortaya çıktı. Mektupta "Sana küçük bir hediye aldım. Üzerinde 'Kahraman' yazıyor. Sen bizim kahramanımızsın" mesajı olduğu belirlendi. Gökhan Güçlü ve kız kardeşinin yargılaması halen Muğla'da devam ediyor.
Davada karar açıklandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi davası, 4 Ekim 2017 tarihinde karara bağlandı. Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, 2 bin 462 sayfadan oluşan gerekçeli kararında sanıklardan 31'ine 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 3'üne 1'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 6'sına müebbet, Ali Yazıcı'ya 18 yıl, Tezcan Kızılelma'ya ise 15 yıl hapis cezası verdi. Sanıklardan Gökhan Şahin Sönmezateş, Şükrü Seymen, Taner Berber, Zekeriya Kuzu, Ali Aktürk, Haldun Gülmez, Davut Uçum, Murat Dağlı, Zeki Göçmen, Serkan Elçi, Gökhan Güçlü, Hasan Aslanbay, Ergün Şahin, Yakup Özcan, İsmail Yiğit, Muhammet Burak İpek, Bahadır Sagun, Murat Köse, Enes Yılmaz, Mehmet Cantaz, Ekrem Benli, Selman Çankaya, Mustafa Serdar Özay, Mehmet Öztürk, Ömer Faruk Göçmen, Abdülhamit Gülerden, Erkan Çıtak, İlyas Yaşar, Muammer Gözübüyük, Ali Sarıbey ve Mehmet Demir, 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Sanık Özay Cödel, Osman Kılıç ve Ünsal Coşkun ağırlaştırılmış müebbet; Yücel Ekizoğlu, Haydar Murat Özden, Aydın Özsıcak, Murat Gösterit, Ahmet Koçan ve Cenk Bahadır Avcı ise müebbet hapis cezası aldı. Cumhurbaşkanlığı eski Başyaveri Ali Yazıcı 18 yıl, eski Tuğgeneral Tezcan Kızılelma 15 yıl hapis cezası aldı. Sanıklardan eski Yarbay Hüseyin Yılmaz'ın beraatine karar verilirken, Hüseyin Yılmaz'ın Ankara Akıncı Üssü davasından tutukluluğu devam ediyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'Muğla 47 sanık Darbede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi' davası (bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(29 Haziran 2019, 13:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: