Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin 245 sanıklı davaya devam edildi.
06.04.2019 13:03 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin 245 sanıklı davaya devam edildi.
04.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
'Tanık' sıfatıyla ifade veren Albay İrfan Tüten, olay günü mesai bitiminden sonra ailesiyle vakit geçirdiğini, akşam saatlerinde kendisini arayan Jandarma Özel Asayiş Komutanlığında görevli bir subayın FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğunu söyleyerek, JGK'ye gitmesini ve müdahale etmesini istediğini beyan etti.
Bunun üzerine görevli olduğu tugaya giderek buradaki subaylarla personeli toplamaya çalıştıklarını ifade eden Tüten, dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanı olan Arif Çetin ile görüşmesinden sonra birlikteki askerlerle JGK'ye doğru hareket ettiklerini anlattı.
JGK yakınlarına gittiğinde bölgede bulunan Orgeneral Çetin ile görüştüklerini, bu sırada JGK kışlasından dışarı atış yapıldığını bildiren Tüten, bölgedeki polislerle planlama yapıp ilk olarak kışla dışındaki zırhlı araç personelini etkisiz hale getirmeyi kararlaştırdıklarını belirtti.
Zırhlı araç personeline darbe girişimi olduğunu söylediğini, ismini 'Serdar' ya da 'Serhat' olarak hatırladığı bir üsteğmenin darbeden habersiz olduğunu aktaran Tüten, bir süre sonra zırhlı araç personelinin silah bıraktığını bildirdi.
Sabah saatlerinde kışla içine operasyona başladıklarını, bu saatlerde kışla içinde çatışmaların sürdüğünü dile getiren Tüten, nizamiyeden JGK'ye girdikleri esnada savaş uçağı ile bomba atılmasına rağmen operasyondan vazgeçmeyerek, darbecileri etkisiz hale getirdiklerini kaydetti.
Tüten, JGK binasının darbecilerden arındırıldıktan sonra dönemin Jandarma Genel Komutanı olan emekli Orgeneral Galip Mendi'nin gelerek toplantı yaptığını ve olay gecesi derdest edildiğini buradaki personele anlattığını söyledi.
JGK içindeki darbecilerin teslim olması yönünde bir çağrıda bulunup bulunulmadığı sorulan Tüten, megafonla ve telsizle karargah içindekilere teslim olunması çağrısında bulunulduğunu, camilerden de darbeye karşı selaların okunduğu bilgisini verdi.
Tüten, karargahı işgal eden darbecilerce sabah saatlerine kadar kendilerine ateş edildiğini, ardından polis telsizinden yapılan 'teslim ol' çağrısına da darbecilerden birinin, 'Pazarlık yapalım.' diyerek karşılık verdiğini aktardı.
Duruşmada tutukluluk incelemesi için görüşü sorulan duruşma savcısı, sanık eski teğmenler Mustafa Kemal Yaraş, Uğur Özaslan ve Ramazan Karlıer'e ait G3 piyade tüfekleri ile atış yapıldığının tespit edildiğine dair müzekkere doğrultusunda tutuklanmaları talebinde bulundu.
Savcı, tutuksuz yargılanan sanık Abdulbaki Kesimci'nin de hakkındaki adli kontrol şartlarına uymadığı gerekçesiyle tutuklanmasını istedi.
Sanıklar ve avukatlarının beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, iddia makamının isteği doğrultusunda sanıklar Yaraş, Özaslan, Karlıer ve Kesimci hakkında 'tutuklamaya yönelik yakalama kararı' çıkarılmasına hükmetti.
Davanın görülmesine 8 Nisan Pazartesi devam edilecek.
DAVA
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe'deki karargahındaki eylemlere ilişkin 245 kişinin yargılandığı davaya, 6 Kasım 2017'de başlandı.
Bugüne kadar görülen duruşmalarda, sanıkların ilk savunmaları ile 15 Temmuz'da şehit olanların yakınları, gaziler ve darbecilerce alıkonulanların ifadesi alındı, tanık beyanlarına geçildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1090 sayfalık iddianamede, sanıkların, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs', 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması', 'kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs', 'askeri komutanlıkların gasbı', 'kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma', 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' ve 'sağlık görevlisinin suçu haber vermemesi' suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.
İHANETİN İLK KEZ ORTAYA ÇIKAN KAYITLARI
Öte yandan darbecilerin ilk kez ortaya çıkan telsiz kayıtları, ihanetin boyutunu gözler önüne serdi. AA muhabirinin ulaştığı telsiz kayıtlarına göre, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınında bulunan Beştepe'de bulunan Jandarma Genel Komutanlığı karargahındaki darbe girişimini yöneten eski albay Erkan Öktem olduğu iddia edilen kişi, polis ve nizamiye girişlerinde toplanan vatandaşlara ısrarla ateş edilmesi talimatını veriyor.
'ATIŞ SERBEST'
Karargahın polisler tarafından sarılması üzerinde Kara Havacılık Komutanlığındaki darbecilerden hava taarruz desteği talep eden Öktem, helikopter pilotundan özellikle zırhlı polis araçlarını imha etmesini istiyor.
Pilota, 'Nizamiyelerde ve sokak aralarında zırhlı polis araçları hedef, atış serbest.' talimatını veren Öktem, 'Küçük cami istikametinde zırhlı var, bizi tehdit ediyor.' şeklinde anons yapan bir başka darbeciye, 'İndirilsin, indirilsin. Nizamiyelerdeki zırhlılar polisin, vurulsun.' emrini yeniliyor.
Öktem'in sivil vatandaş ve polislere ateş edilmesi için verdiği talimatın ardından soğukkanlılıkla söylediği, 'Allah kolaylık versin arkadaşlar.' ifadesi de kayıtlarda yer alıyor.
Polis ve sivil vatandaşlara yönelik katliam emri helikopter pilotuna aktarılmadan önce darbecilerin telsiz görüşmelerinde, 'yurtta sulh' parolası kullanması dikkat çekiyor.
İHANETİN İLK KEZ ORTAYA ÇIKAN KAYITLARI
Darbeci albayın talimatından sonra helikopter pilotu, Jandarma Genel Komutanlığı karargahının önünde ihanet girişimini protesto eden vatandaşlara ateş açmıştı. Menfur saldırıda, 7 kişi şehit olurken onlarca kişi de yaralanmıştı.
Darbecilerin acımasız yüzünü bir kez daha ortaya koyan telsiz görüşmeleri, sözde 'yurtta sulh konseyi' heyeti adına konuşan ve henüz kimliği tespit edilmeyen bir darbecinin talimatıyla başlıyor.
DARBEYİ YÖNETEN İSİMDİ
Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'nin Özel Kalem Müdürü olan Öktem, beraberindeki darbecilerle 15 Temmuz akşamı karargahı işgal etti.
Aralarında Tuğgeneral Veli Turan, albaylar Güven Şağban, İlhami Özdeyer ile çok sayıda darbe karşıtı subay ve astsubayı rehin alarak darbe faaliyetlerine başlayan Öktem, gelişmeler hakkında bilgi almak için korumaları Hüseyin Uğur İşçi ve Hasan Gülhan ile karargaha gelen TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'ı da alıkoydu.
Öktem, darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayınca arkada delil bırakmamak için rehine polisleri elleri ve gözleri bağlı şekilde sanıklar eski teğmen İrfan Çakmakçıoğlu ve eski üsteğmen Mehmet Emin Deniz ile komutanlık binasının dışındaki hazır kıta nöbetçilerinin odasına götürdü.
Darbeci Öktem'in burada başlarından vurduğu Aslan ağır yaralanırken polis memuru Gülhan ise olay yerinde şehit oldu.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE YARGILANIYOR
Jandarma Genel Komutanlığındaki darbe faaliyetlerine ilişkin iddianamede, Öktem'in, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' suçlarının yanı sıra 'kasten öldürme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması', 'askeri komutanlıkların gasbı', 'kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma' suçlarından cezalandırılması talep ediliyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Haziran (2017) 'Ankara 245 sanık (ilk 244) Darbe/Jand.Gn.Komutanlığı' davası
(06 Nisan 2019, 13:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: