Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin 307 sanıklı davaya esas hakkındaki savunmalarla devam edildi.
16.12.2018 13:12 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin 307 sanıklı davaya esas hakkındaki savunmalarla devam edildi.
03.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanıklar ve avukatları ile müştekiler hazır bulundu.
Duruşmada, hakkında yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında itirafçı olarak "Etkin Pişmanlık Hükümleri"nden yararlanan Gökhan Y, tanık olarak beyanda bulundu.
Sanıklardan eski üsteğmen Cüneyt Kılıç ile Tokat'ta FETÖ toplantılarına katıldığını anlatan Gökhan Y, "Örgütle iltisakımdan dolayı KHK ile ihraç edildim, Tokat'ta verdiğim ifademde Cüneyt'i teşhis ettiğim için buradayım. 2011'e kadar cemaat olarak bildiğim örgütle temasım vardı. O tarihte benden sorumlu kişi, toplantılara Cüneyt Kılıç'ın da geleceğini söyledi. Kendisini o zaman tanıdım, belli aralıklarla da görüşüyorduk." dedi.
Kendilerinden sorumlu "örgüt abisi"nin kamuoyunda "ankesörlü arama soruşturması" olarak bilinen sabit hattan arama yöntemini kullandığını belirten Gökhan Y, "Sorumlu abimiz, toplantılarda bir sonraki toplantının yeri, zamanı hakkında bilgi veriyordu. Planlı toplantılarda değişiklik olduğunda da sabit hatlardan cep telefonumuzu arayarak bilgilendiriyordu." ifadelerini kullandı.
Beyanın ardından söz alan sanık Kılıç, tanığın beyanlarını kabul etmeyerek, FETÖ sohbetlerinde bulunmadığını öne sürdü.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tanık olarak beyanda bulunan Muhammet Erkan E, "Sanıklardan Kadir Güç ve Cihat Tuncay'ı lise yıllarımdan tanırım, o yıllarda cemaat evi denilen evlere gitti. Ben askeri liseye kayıt yaptırdıktan sonra bunlarla irtibatımı kestim. Ne bu yapıdan herhangi biri, ne de bu kişilerle görüşmedim. Cihatla aynı evde kalmıştım, Kadir veya Cihat'ın kod isim kullanıp kullanmadıklarını bilmiyorum. 2001'de bu yapıdaki kişilerle tanıştığımda, benimle ilgilenen kişi Kadir Güç'tür. Kadir bu yapıda abilik yapıyordu." ifadelerini kullandı.
Sanık Kadir Güç ise tanık beyanlarına katılmadığını belirterek aleyhine hususları kabul etmediğini söyledi.
Sanık Cihat Tuncay da tanık Muhammet Erkan E'yi lise yıllarından tanıdığını bildirerek "Liseden sonra görüşmemiz olmadı. Kadir Güç ise Kara Harp Okulundan öğretmenimdi. Ankesörlü telefonla hiç iletişim kurmadım. Tanık, 17/25 Aralık döneminde sosyal medyadan FETÖ aleyhine paylaşımlar yapmıştır. İhraç edildikten sonra da hükümet aleyhine paylaşımlar yaptı. Kendini kurtarmak için ismimi vermiştir." diye konuştu.
Tanık Osman T, ise beyanında sanıklardan Şahin Akat ile Pamukkale Üniversitesinde okurken tanıştıklarını, örgüte ait aynı evde kaldıklarını ve Kara Harp Okuluna beraber gittiklerini anlattı.
Ankara'ya geldiğinde, Akat ile görüştüğünü belirten tanık Osman T, "Ben Milli Eğitim'e bağlı öğretmen olmak istiyordum. Örgütteki abiler bana bir teklifte bulunarak 'Silahlı kuvvetler sınavlarına başvur, orada da öğretmenlik yapabilirsin' dediler. Kara Harp Okulunda da abimiz vardı, Şahin Akat ile aynı abiye gidiyorduk fakat farklı zamanda gidiyorduk. İlk önce aranıyorduk ama evi öğrendiğimiz için aranmadan da gidiyorduk." ifadelerini kullandı.
Tanık Sadettin Kartal da sanıklardan Muammer Aküzümlü ile Sakarya Üniversitesinden tanıştıklarını belirterek "Ben, Kara Harp Okulu öğrencisiyken örgütle irtibatının olduğunu bildiğim 'Bahattin' isimli kişiyle tanıştım. Muammer Aküzümlü bana 'Bahattin'in yönlendirmesiyle askeri okula geldim' dedi. Okul sonrası bir irtibatım olmadı." dedi.
Tanık Hakan Y, da sanıklardan Dursun Yıldırım ile lise yıllarından tanıştığını ve örgüt evlerine gittiklerini anlatarak "O evlere giderken 'Fatih' kod isimli biri vardı, bizi askeri okullara yönlendirdi. Dursun Harp Okulunu kazandı, ben de Jandarma Astsubay Okuluna gittim. Sonrasında da bir görüşmemiz olmadı." diye konuştu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tanık olarak beyanda bulunan Muhammet Erkan E, "Sanıklardan Kadir Güç ve Cihat Tuncay'ı lise yıllarımdan tanırım, o yıllarda cemaat evi denilen evlere gitti. Ben askeri liseye kayıt yaptırdıktan sonra bunlarla irtibatımı kestim. Ne bu yapıdan herhangi biri, ne de bu kişilerle görüşmedim. Cihatla aynı evde kalmıştım, Kadir veya Cihat'ın kod isim kullanıp kullanmadıklarını bilmiyorum. 2001'de bu yapıdaki kişilerle tanıştığımda, benimle ilgilenen kişi Kadir Güç'tür. Kadir bu yapıda abilik yapıyordu." ifadelerini kullandı.
Sanık Kadir Güç ise tanık beyanlarına katılmadığını belirterek aleyhine hususları kabul etmediğini söyledi.
Sanık Cihat Tuncay da tanık Muhammet Erkan E'yi lise yıllarından tanıdığını bildirerek "Liseden sonra görüşmemiz olmadı. Kadir Güç ise Kara Harp Okulundan öğretmenimdi. Ankesörlü telefonla hiç iletişim kurmadım. Tanık, 17/25 Aralık döneminde sosyal medyadan FETÖ aleyhine paylaşımlar yapmıştır. İhraç edildikten sonra da hükümet aleyhine paylaşımlar yaptı. Kendini kurtarmak için ismimi vermiştir." diye konuştu.
Tanık Osman T, ise beyanında sanıklardan Şahin Akat ile Pamukkale Üniversitesinde okurken tanıştıklarını, örgüte ait aynı evde kaldıklarını ve Kara Harp Okuluna beraber gittiklerini anlattı.
Ankara'ya geldiğinde, Akat ile görüştüğünü belirten tanık Osman T, "Ben Milli Eğitim'e bağlı öğretmen olmak istiyordum. Örgütteki abiler bana bir teklifte bulunarak 'Silahlı kuvvetler sınavlarına başvur, orada da öğretmenlik yapabilirsin' dediler. Kara Harp Okulunda da abimiz vardı, Şahin Akat ile aynı abiye gidiyorduk fakat farklı zamanda gidiyorduk. İlk önce aranıyorduk ama evi öğrendiğimiz için aranmadan da gidiyorduk." ifadelerini kullandı.
Tanık Sadettin Kartal da sanıklardan Muammer Aküzümlü ile Sakarya Üniversitesinden tanıştıklarını belirterek "Ben, Kara Harp Okulu öğrencisiyken örgütle irtibatının olduğunu bildiğim 'Bahattin' isimli kişiyle tanıştım. Muammer Aküzümlü bana 'Bahattin'in yönlendirmesiyle askeri okula geldim' dedi. Okul sonrası bir irtibatım olmadı." dedi.
Tanık Hakan Y, da sanıklardan Dursun Yıldırım ile lise yıllarından tanıştığını ve örgüt evlerine gittiklerini anlatarak "O evlere giderken 'Fatih' kod isimli biri vardı, bizi askeri okullara yönlendirdi. Dursun Harp Okulunu kazandı, ben de Jandarma Astsubay Okuluna gittim. Sonrasında da bir görüşmemiz olmadı." diye konuştu.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
05.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, sanıklar ve avukatlarıyla müştekiler hazır bulundu.
Mahkeme, duruşmada, tutuksuz sanıkların, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmalarını dinledi.
Sanıklardan Yunus Emre Vatankulu, saat 23.10 civarında "ivedi gelinmesi"ne yönelik mesaj üzerine okula gittiğini söyledi. Darbe girişimine yönelik eylemlere iştirak etmek için gitmediğini savunan Vatankulu, birlik emniyeti ve şahsi emniyeti için silah aldığını öne sürdü.
Vatankulu, FETÖ ile bir bağı olmadığını iddia ederek, beraat talebinde bulundu.
Sanık Yunus Emre Toprak da kanuna uygun olarak sicil amirlerinin emri üzerine, WhatsApp üzerinden çağrıldığı için saat 01.00 civarında mesaiye gittiğini ifade etti. Sabah saat 07.30 civarında da ayrıldığını anlatan Toprak, okul komutanının derdest edildiğini ise 18 Temmuz'da öğrendiğini savundu.
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Toprak, beraatini istedi.
Sanık M.B.E. de görevinden atılmadığını, ancak dava dolayısıyla açığa alındığını söyledi. M.B.E, birinci amirinin emri üzerine okula gittiğini ifade ederek, birlik içinde darbeci bir grup olduğunu 18 Temmuz'da öğrendiğini iddia etti.
Diğerleri gibi boş bir silah aldığını öne süren M.B.E, kanunsuz bir emir verilmediğini ileri sürdü. M.B.E, kanunsuz bir emir de vermediğini ve darbe girişimine yönelik bir faaliyette bulunmadığını savundu.
Sanık Mehmet Çifçisoy da saat 23.15'te aranıp mesaiye çağrılması sonrası okula gittiğini belirterek, o gün kendisine verilen emirler ile devlet büyüklerinin açıklamaları arasında bir çelişki görmediğini iddia etti.
Çifçisoy, okulda bulunduğu sürede, darbe girişimine yönelik bir emir almadığını iddia etti. Sabah saat 05.30 gibi bir sıkıntı olmadığına ve silahları bırakarak ayrılabileceklerine yönelik emir verildiğini ve bu doğrultuda okuldan ayrıldığını belirten Çifçisoy da beraatini talep etti.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
06.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, sanıkların yanı sıra taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, esasa ilişkin savunma yapan eski üsteğmen Ali Şen, gruba atılan WhatsApp mesajı üzerine hızla birliğe gittiğini söyledi.
Giderken, darbe girişimi hakkında bir bilgisi olmadığını savunan Şen, üzerinde de kamuflaj değil eşofman bulunduğunu belirtti.
Şen, kışlaya emir üzerine gittiğini, darbeye iştirak etmediğini ileri sürerek, sonraki günlerde mesaiye devam ettiğini, 24 Temmuz'da yine çağrılması üzerine gittiği birliğinde ifadesinin ardından gözaltına alınıp tutuklandığını bildirdi.
Darbe girişiminden haberdar olduktan sonra bulunduğu 5 nolu nizamiyeden geri doğru çekildiğini öne süren Şen, darbeye yönelik kimseden emir almadığını, kimseye de emir vermediğini ileri sürdü.
Şen, nizamiyedeki askerlere ateş edilmeyeceğini, kimseyle münakaşaya dahi girilmeyeceğini emrettiğini iddia etti.
Sanık Şen, FETÖ ile de bir irtibatı olmadığını savunarak beraatını istedi.
- Eski teğmen de suçlamaları reddetti
Sanık eski teğmen Mehmet Fatih Göktaş da 15 Temmuz'da 10 aylık bir teğmen olduğunu ve aslen İstihkam Sınıf Okulu'nda görev yaptığını belirtti. Göktaş, darbe girişiminin yaşandığı dönemde geçici olarak Kara Harp Okulu'nda görevlendirilmiş olduğunu söyledi.
15 Temmuz'da, kaldığı Merkez Orduevi'nde bulunduğu sırada WhatsApp grubundan herkesin Harp Okulu'na gelmesi emri üzerine kışlaya gittiğini belirten Göktaş, kamuflajını giydikten sonra Bozpark bölgesine geçtiğini bildirdi.
Göktaş, oradaki yarbay rütbeli kişinin, "Burada durmanıza gerek yok. Öğrencilerin başında bulunmanız daha iyi olur." demesi üzerine, nizamiyelere gönderildiğini öğrendiği bir grup kursiyerin yanına, 1 nolu nizamiyeye gittiğini kaydetti.
Nizamiye bölgesinde de yüzbaşı Nadir Özsoy'un orada beklemesine gerek olmadığını ve tabura gitmesini emrettiğini anlatan Göktaş, onun emri doğrultusunda tabur binasına geçtiğini söyledi.
Taburdayken darbe girişiminden haberdar olduğunu iddia eden Göktaş, darbeye yönelik bir emir almadığını, okula helikopterden ateş açılması, yüksek seslerden camların kırılması gibi sebeplerle okulun darbeye destek vermediğini düşündüğünü öne sürdü.
Göktaş, okulda bulunduğu süre boyunca da darbeye yönelik bir emir almadığını ve vermediğini iddia etti.
Bazı kursiyerlerin tören alanından helikopterle götürüldüğünü öğrendiğini, ancak onları görmediğini savunan Göktaş, 17 Temmuz'da ifade alınmak üzere okula çağrıldığını ve sonraki süreçte de tutuklandığını anlattı.
Göktaş da beraatını talep etti.
Sanık savunmalarının ardından duruşma, 10 Aralık pazartesiye ertelendi.
10.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tanık, sanık ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan eski binbaşı Devrim Çamur, 15 Temmuz 2016 gecesi telefonuna WhatsApp üzerinden gelen bir mesajla birliğe gittiğini, dekanlık personeli olduğu için darbe girişiminin olduğu gece idari personelle iletişim halinde kaldığını söyledi.
Sözde sıkıyönetim direktiflerinden haberi olmadığını savunan Çamur, sadece kendisine verilen "bazı askerleri birliğe çağırın" emrini yerine getirdiğini, hiçbir kanunsuz eylemde bulunmadığını belirtti.
Devrim Çamur, 15 Temmuz akşamında birliğe terör eylemleri olduğunu düşünerek geldiğini dile getirerek, beraatını talep etti.
Sanık eski kurmay albay Fatih Göktürk de olay tarihinde Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulunda alay komutanı olarak görev yaptığını, rahatsız olan annesini ziyaret için birliğinden resmi izin alarak Ankara'ya gittiğini anlattı.
Darbe girişimi gecesi Kara Harp Okuluna giderek darbeye karşı koymak istediğini ileri süren Göktürk, gece boyunca emrindeki birliklerin darbeye karışmaması için uğraştığını dile getirdi.
Fatih Göktürk, birliğe eski albay Abdullah Topçu'yla gittiğini, silahsız ve sivil kıyafetli olduğunu da belirtti.
Gece boyunca dekanlık binasında kaldığını ve herhangi bir darbe faaliyetine karışmadığını savunan Göktürk, Askeri İç Hizmet Kanunu'na göre hareket ettiğini ve emrindeki askerleri de darbeye iştiraktan koruduğunu ileri sürdü.
Sanık Göktürk, FETÖ ile hiçbir bağlantısının olmadığını, sıkıyönetim direktifini görmediğini ve hiçbir personeline soruşturma açılmadığını iddia etti.
Duruşmaya yarın Göktürk'ün esasa ilişkin savunmasıyla devam edilecek.
11.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tanıklar, sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin savunmasına dün kaldığı yerden devam eden eski kurmay albay Fatih Göktürk, Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulunda görevli olduğunu, annesinin sağlık sorunları için 15 Temmuz'da Ankara'ya geldiğini ileri sürdü.
Darbe girişimi gecesi Kara Harp Okuluna gitme amacının darbe girişimini ve emrindeki askerlerin kanunsuz eylemlere karışmasını engellemek olduğunu savunan Göktürk, "O geceki sözde sıkıyönetim bildirisini görmedim. Darbeyi destekleyici hiçbir konuşma yapmadım ve kimseden talimat almadım. Emrimdeki askerlerden hiçbirine bir soruşturma da açılmadı." diye konuştu.
Göktürk, birliğin güvenlik kamera kayıtlarında üç yerde sivil ve silahsız görüldüğünü, sabaha kadar Kara Harp Okulu dekanlık binasından ayrılmadığını iddia etti.
İddianamedeki, "darbecilerle sık sık telefon görüşmesi yapmak ve koordineli hareket etmek" suçlamalarını reddeden Göktürk, birliğe eski albay Abdullah Topçu ile gittiğini ve gece boyunca sadece onunla konuştuğunu savundu.
Göktürk, FETÖ ile hiçbir bağının olmadığını, darbe faaliyetlerinin hiçbirine katılmadığını ve kanunsuz hiçbir eylemde bulunmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-12 Temmuz (2017) 'Ankara 307 sanık (i. 239) sanık Darbe/Kara Harp Okulu' davası
(16 Aralık 2018, 13:12)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: