Kafes Operasyonu Eylem Planı´nda Hrant Dink´in öldürülmesinin ´operasyon´ olarak ifade edildiği iddiası üzerine planın altında imzası olduğu belirtilen Yarbay Ercan Kireçtepe ve plan kendisinde ele geçirilen emekli Binbaşı Levent Bektaş´ın cinayetle ilgili ifadelerinin alınması gündemde. Dink cinayetinin soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcısı Selim Berna Altay´ın, Ergenekon savcılarınca hazırlanmakta olan Kafes ile ilgili iddianamenin tamamlanmasının ardından delil durumuna göre iki askerin ifadesine başvurabileceği öğrenildi.
Dink suikastinde savcının ´Kafes´ kuşkusu
Kafes Operasyonu Eylem Planı´nda Hrant Dink´in öldürülmesinin ´operasyon´ olarak ifade edildiği iddiası üzerine planın altında imzası olduğu belirtilen Yarbay Ercan Kireçtepe ve plan kendisinde ele geçirilen emekli Binbaşı Levent Bektaş´ın cinayetle ilgili ifadelerinin alınması gündemde. Dink cinayetinin soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcısı Selim Berna Altay´ın, Ergenekon savcılarınca hazırlanmakta olan Kafes ile ilgili iddianamenin tamamlanmasının ardından delil durumuna göre iki askerin ifadesine başvurabileceği öğrenildi.
Poyrazköy´deki kazılarda ele geçirilen bir belgede yer alan ve gayrimüslimlere suikast düzenlenerek kaos ortamı oluşturmayı hedeflediği iddia edilen Kafes Operasyonu Eylem Planı´nda Dink´in öldürülmesi için ´operasyon´ ifadesinin kullanıldığı öne sürülmüştü. Üzerinden 3 yıl geçen Dink cinayetini soruşturan Savcı Selim Berna Altay´ın delil durumuna göre söz konusu planda imzası bulunan ve Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Ercan Kireçtepe ile plan kendisinde ele geçirilen emekli Binbaşı Levent Bektaş´ın ifadelerine başvurabileceği kaydedildi. Savcı Altay, soruşturması süren Kafes ile ilgili hazırlanan iddianamenin tamamlanmasının ardından iddianamede yer alacak delil durumuna göre iki ismi çağıracak. Kafes Operasyonu Eylem Planı´nın ´Genel´ bölümünde, Rahip Santaro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında Türkiye´de yasayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından karşıt medyanın da desteğiyle söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur. ifadelerinin yer aldığı ileri sürüldü. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde vurularak öldürülmüştü. Olayla ilgili devam eden davada halen 5´i tutuklu 20 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Dink ailesinin avukatları da olayın sadece yargılanan tetikçilerle sınırlı olmadığını, arkasında daha derin bir örgütün bulunduğunu savunuyor. ( Cihan)
Avukatları yargı sürecinden şikayetçi: 3 yıl sonra hala başladığımız yerdeyiz
Tarih 19 Ocak 2007. İstanbul´un en merkezi caddelerinden Halaskargazi´de gazete kağıtlarıyla örtülmüş bir ceset duruyordu. Vurulan kişi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink´ti. Azınlıklara yönelik planın bir parçası olarak gösterilen cinayetin üzerinden 3 yıl geçti. Hukuki süreç işledi, ancak açık delillere rağmen önemli bir ilerleme olmadı. Dink ailesinin avukatları Fethiye Çetin ve Deniz Tuna, verdikleri hukuki mücadeleyi raporlaştırdı. Avukatlara göre, hem Hrant Dink hem de katilleri devlet tarafından izleniyor olmasına rağmen faillerin bulunamaması düşündürücü. Yargılamada ciddi bir ilerleme sağlanamadığından yakınan avukatlar, 3 yıl sonra başladığımız yerdeyiz. diyor. Cinayete ilişkin tüm dava ve soruşturmanın tek elden yürütülmesini istiyorlar.
Dink suikastine adım adım
Son dönemlerde ortaya çıkan Kafes ve kaos planlarına dikkat çeken Dink ailesinin avukatları Fethiye Çetin ve Deniz Tuna, sürecin 6 Şubat 2009 tarihinde Atatürk´ün manevi kızı Sabiha Gökçen hakkında Agos Gazetesi´nde yayımlanan haberle başladığını belirtiyor. Söz konusu haberde Gökçen´in yetimhaneden alınmış bir Ermeni kızı olduğu iddiası yer alıyordu. Haber üzerine İstanbul Valiliği´ne çağırılan Dink´i uyaran Vali Yardımcısı Erol Güngör´ün yanında Ergenekon sanığı Ö.Y. vardır. Ardından Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Levent Temiz başkanlığında bir ekip Agos önüne gelerek, ´Ya sev, ya terk et´, ´Bir gece ansızın gelebiliriz´ sloganları atıyor. Temiz de Ergenekon davasında yargılanan sanıklar arasında bulunuyor. Bunları, ´Ermeni kimliği üzerine´ başlıklı dizi yazısı yüzünden ´Türklüğü tahkir ve tezyif etme´ suçlamasıyla Dink hakkında açılan dava izledi. Hrant Dink´in Bu, benim alnıma sürülmek istenen kara bir leke. Yargı eğer bunu düzeltmezse ülkemi terk eder giderim. sözleri üzerine ise Ergenekon sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz devreye girdi. Kerinçsiz önce Dink hakkında yargıyı etkileme şikayetinde bulundu. Sonra Ergenekon´un diğer sanıkları Oktay Yıldırım, Veli Küçük, Sevgi Erenerol´la birlikte davaya müdahil oldu. Avukatlar raporda süreci hızlandıran diğer gelişmeleri de şöyle sıralıyor: Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu´nun hazırladığı Azınlık Raporu´nun yırtılması, Fener Rum Patrikhanesi önünde eylem yapılması ve patrikhanenin Yunanistan´a taşınmasının istenmesi, 25-27 Mayıs 2005 tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi´nde gerçekleştirilmesi planlanan Ermeni konferansının yargı kararıyla durdurulması, 6-7 Eylül´ün 50. yıldönümü nedeniyle düzenlenen serginin, aralarında Levent Temiz´in bulunduğu bir grup milliyetçi tarafından basılması, 5 Şubat 2006´da Trabzon İtalyan Katolik Kilisesi Rahibi Andrea Santoro´nun öldürülmesi, aynı yıl içinde Sevgi Erenerol´un ekim ve kasım aylarında Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı´na azınlıklar ve misyonerlik faaliyetleri konusunda konferanslar vermesi. ( Zaman)
Dink cinayeti savcıları, Kafes iddianamesini incelemeye aldı
06 Nisan 2010: Türkiye´deki gayrimüslimlere yönelik suikastlarla kaos ortamı oluşturmayı hedef aldığı iddia edilen Kafes Operasyonu Eylem Planı´nda Hrant Dink cinayeti için ´operasyon´ ifadesinin kullanılması Dink soruşturmasını yürüten savcılığı harekete geçirdi. Cinayeti soruşturan savcı Selim Berna Altay´ın Kafes iddianamesini incelediği ve Dink ailesinin avukatlarıyla görüştüğü öğrenildi.Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli binbaşı Levent Bektaş´ta ele geçirilen Kafes Operasyonu Eylem Planı´nda Dink cinayeti için, Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında, Türkiye´de yaşayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından, karşıt medyanın da desteğiyle, söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur. ifadeleri yer almıştı. Bu ifadeler Dink cinayeti ile Ergenekon bağlantısını gündeme getirmişti. Bunun üzerine Dink ailesi avukatları duruşmada mahkemeye bu konunun araştırılması yönünde dilekçe vermişti. Dink´in öldürülmesinde suçlunun sadece mahkemede yargılanan sanıklar olmadığı, cinayetten organize bir örgütün sorumlu olduğu iddia edilen dilekçede operasyon ifadesi nedeniyle Ergenekon ile bağlantısının araştırılması istenmişti. Söz konusu dilekçe Dink cinayetini soruşturan savcı Selim Berna Altay´a ulaştı. Savcı Altay ile birlikte sonradan Dink soruşturmasına atanan ve halen Ergenekon soruşturmasında görevli olan savcı Fikret Seçen, Kafes iddianamesini incelemeye aldı. Savcı Altay´ın geçtiğimiz hafta da Dink ailesinin avukatlarıyla görüştüğü öğrenildi. ( Cihan)
(19 Ocak 2010, 11:18), son güncel.: (06 Nisan 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Dink, 3. Ergenekon iddianamesinde
Hrant Dink cinayetiyle ilgili tüm manşetlerimiz
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz