Tam
EskidenYeniye
 

Genelkurmay Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde 'yurtta sulh konseyi' üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davaya sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

28.07.2018 15:27 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde 'yurtta sulh konseyi' üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davaya sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

23.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski teğmen Mustafa Demir, 15 Temmuz'da Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli olduğunu belirterek, 15 Temmuz'da üsteğmen Murat Aletirik'in albay Murat Korkmaz'ın emri üzerine arayıp akşam koruma ve güvenlik tatbikatı yapılacağını, detayların ise daha sonra belli olacağını söylediğini öne sürdü.

Tatbikat için akşam Muhafız Alayı'na gittiğini, girişte de herhangi bir sıkıntı olmadığını öne süren Demir, buradan da albay Korkmaz'ın emri doğrultusunda güvenliği takviye etmek için Genelkurmay Başkanlığı'na geçtiklerini kaydetti.

Demir, Murat Korkmaz'ın TÜİK tarafına gitmesini, geri planda durmalarını ve hiçbir şekilde ateş etmemelerini emrettiğini iddia ederek, 'Genelkurmay'da bulunduğum sürece de ateş etme emri verilmedi. Sadece bulunduğum yerin emniyetini sağlamak amacıyla bekledim. Korkmaz, sabah olunca da karışık durumların oluştuğunu söyledi ve silahlarımızı gösterilen odaya bırakmamızı emretti.' diye konuştu.

Suç teşkil edecek bir olaya karışmadığını, sadece askerlik mesleği ve ÖKK teamülleri gereği davrandığını ileri süren Demir, isnat edilen suçları işlemediğini savunarak beraatini istedi.

Eski astsubay Kocaaslan'ın savunması

Sanık eski astsubay Mustafa Kocaaslan da darbe girişiminin yaşandığı dönemde koruma ve güvenlik tatbikatı olduğu söylenerek göreve çağrıldığını, tatbikat için Muhafız Alayı'na gittikten sonra albay Murat Korkmaz'ın Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı beklentisi bulunduğunu söylediğini iddia etti.

Korkmaz'ın emri doğrultusunda şahsi araçlarıyla Genelkurmay'a intikal ettiklerini anlatan Kocaaslan, albay Fırat Alakuş'un, üsteğmen Vahit Güllü ile bina önündeki elleri bantlanmış kişileri destek kıtaları binasına götürmelerini emrettiğini bildirdi.

Kocaaslan, Vahit Güllü ile binaya gittiklerini ve binanın emniyetini aldığını ifade ederek, ciddi bir terör olayı bulunduğunu düşündüğünü öne sürdü.

Sabaha kadar bu binada durduğunu, sabah saatlerinde albay Korkmaz'ın gelerek emniyet güçlerinin kendilerini alacağını ilettiğini anlatan Kocaaslan, daha sonra güvenli şekilde teslim alınmaya beklediklerini iddia etti.

Darbe girişiminin içinde yer almadığını, amirlerine güvenerek hareket ettiğini savunan Kocaaslan, suçlamaları reddetti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunmasını tamamlayan eski astsubay Mustafa Kocaaslan, beraat talebinde bulundu.

Tutuksuz sanık eski uzman çavuş M.M. de savcının hakkındaki beraate yönelik mütalaasına katıldığını söyledi.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı yapan sanık eski korgeneral Mustafa Özsoy ise hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

15 Temmuz'da eşi ve çocuklarıyla Foça'da kampta olduğunu anlatan sanık Özsoy, o gün kendisini ast üst ilişkisinin bulunmadığı eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker ile eski tümgeneral İshak Ceylan'ın arayıp Genelkurmay Başkanlığına çağırdığını, onlarla samimiyeti bulunmadığı için telefon görüşmelerini sürdürmediğini öne sürdü.

Özsoy, onların sözlerine itibar etmediğini ancak durumdan şüphelendiğini, askeri hattan aradığı o dönemki Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler dahil, diğer komutanlara ulaşamadığını iddia etti.

Kuşkuları arttığı için 22.00'de İzmir'den Ankara'ya uçak bileti aldığını ve kurallar gereği 23.40 gibi indiği Ankara Esenboğa Havalimanı'nda Merkez Komutanlığında görevli rütbelilerce karşılandığını ifade eden Özsoy, darbe girişimini de havaalanına indikten sonra öğrendiğini savundu.

Sanık Özsoy, darbeye karşı durmak için başta o dönemki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar olmak üzere İkinci Başkan'ı, kuvvet komutanlarını, ordu komutanlarını, bazı komutanlıkları, MİT Müsteşarı'nı ve Ankara Valisi'ni aradığını ancak pek çok kişiyle görüşemediğini iddia etti.

Evinin Genelkurmay'a beş dakika mesafede bulunduğunu, 03.30-04.00 gibi gitmek istediğini ancak çatışmalar olduğu için Merkez Komutanlığına geçtiğini savunan Özsoy, burada da darbeye karşı elinden geleni yapmaya çalıştığını ileri sürdü.

Özsoy, yine görüşmeler gerçekleştirmeye çalıştığını, görüşebildiklerine de darbenin yasa dışı olduğunu ve darbe yanlısı emirlere uyulmamasını emrettiğini savundu.

Nerede olduğunu sorup tuğgeneral Mehmet Partigöç'ü aramasını söyleyen eski kurmay albay Ramazan Gözel'e de itibar etmediğini ileri süren Özsoy, onu terslediğini iddia etti.

Genelkurmay Başkanlığında bulunmadığını, atılı suçu işlemediğini, FETÖ ile bağı bulunmadığını savunan Özsoy, beraatini ve tahliyesini istedi.

Duruşma, yarına ertelendi.

24.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Daire Başkanlığına bağlı Yunanistan, Kıbrıs ve Denizcilik ve Havacılık Daire Başkanı olan eski tuğamiral Mustafa Sözer, esasa ilişkin savunmasına 'Eşime ve anneme ithaf ediyorum.' sözleriyle başladı.

Önceki savunmasında 15 Temmuz'da evinde, eşi ve akrabalarıyla birlikte olduğunu anlattığını belirten Sözer, darbe girişimine katıldığına dair bir delil bulunmadığının da belli olduğunu savundu.

Sözer, kendisine yöneltilen suçlamanın yegane noktasının sözde atama listesindeki görevlendirme olduğunu iddia etti.

'Benim ismimin karşısına da 'devam' yazılmış ve uygulanabilirliği olmayan bir ek görev verilmişti. Savcıya göre bu tek başına kuvvetli suç şüphesiydi.' ifadelerini kullanan Sözer, örgüt üyeliği suçlamasının da bunun üzerinden yapıldığını öne sürdü.

Sanıklardan eski yarbay Levent Türkkan'ın soruşturma aşamasında verdiği, 'sözde atama listesindekilerin örgüt mensubu olduğu'na yönelik ifadesinin de bu suçlamaya dayanak oluşturduğunu ileri süren Sözer, isnat edilen suçlamaları kabul etmedi.

Sözer, darbe girişiminde bulunanlarla fikir ve eylem birliği içinde olmadığını savunarak, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Eski binbaşı Fıstıkçı'nın savunması

Sanık eski hava kurmay binbaşı Nahsen Fıstıkçı da isnat edilen suçlamaları kabul etmedi.

Önceki beyanlarının bugünküyle aynı olduğunu savunan Fıstıkçı, 15 Temmuz'da hukuksuz bir davranışı bulunmadığını öne sürdü.

Fıstıkçı, 15 Temmuz akşam saatlerinde planlanan YAŞ provası toplantısına katıldığını belirten Fıstıkçı, 'Bir asker ve proje subayı olarak, yaptığım görevle ilgili bir toplantıya, amirimin emri doğrultusuna katıldım. Orada toplantının konusu dışında bir şey konuşulmadı.' dedi.

Ayyıldız Caddesi'nden saat 21.27'de silah sesleri duyduğunu ve duvarın arkasına sığındığını ifade eden Fıstıkçı, bir süre sonra gelen Özel Kuvvetler Komutanlığı personelince derdest edildiğini, pide fırınının önünde yüz üstü yatırılıp ellerinin arkadan kelepçelendiğini savundu.

Bir süre bulundukları yerde tutulduklarını, 23.30 civarında da ofisine gönderildiğini ve sabaha kadar buradan ayrılmadığı iddiasını paylaşan Fıstıkçı, can güvenliğini sağladığını ve bu kapalı ortamı terk etmediğini anlattı.

Darbecilerle iş birliği yapmadığını, bu girişimin mağduru olduğunu savunan Fıstıkçı, 'Suçsuzum. O gece müşterek hareket ettiğim tek ekip Kara Kuvvetleri Komutanlığı koruma ekibidir. Onlarla birlikte derdest edildim ve gönderildiğim kapalı ortamı terk etmedim.' diye konuştu.

FETÖ ile bir bağı bulunmadığını da iddia eden Fıstıkçı, tahliyesi ve beraatini istedi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) görevli sanık eski kurmay albay Murat Korkmaz savunmasını yaptı.

Korkmaz, 12 Temmuz'da albay Fırat Alakuş ile görüştüğünü, onun da Genelkurmay'da koruma ve hazırlık tatbikatı gerçekleştirileceğini, bunun için hazırlık yapmasını isteyerek katılacak kişilerle ilgili bir isim listesi verdiğini bildirdi.

Alakuş'un, 15 Temmuz öncesi bu listeyi 27 kişiye çıkardığını ifade eden Korkmaz, bu listedeki kişilere ulaşmaya çalıştığını, bazılarıyla mesaide görüşüp tatbikat mevzusunu ilettiğini ifade etti.

Korkmaz, emre binaen depolarda silah-mühimmat çalışması da yaptığını belirterek, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda toplandıklarını anlattı.

Fırat Alakuş'un emriyle terör saldırısı olma ihtimali bulunan Genelkurmay'a hareket ettiğini, 00.17'de gittiği Genelkurmay'da, kendisine emniyet ve takviye görevi verildiğini ifade eden Korkmaz, olayın ne olduğunun anlaşılmasından sonra kaos ortamı oluştuğunu, personeline çekilme emri verdiğini ve teslim olduğunu belirtti.

Korkmaz, Genelkurmay'a girmeden evvel yakındaki kavşakta polislerce durdurulduklarında ise 'Ben polis çocuğuyum, buraya girmemiz lazım.' dediğini de dile getirdi.

Genelkurmay'da bulundukları sırada emrindeki personele, 'Kesinlikle ateş edilmeyecek. Görevimiz emniyetin takviyesini sağlamak. Caydırıcı olacağız.' dediğini de iddia eden Korkmaz, 01.00 civarı internetten yaşananları gördüğünü söyledi.

Bir oyuna çekildiklerine yönelik düşüncesini personeliyle de paylaştığını iddia eden Korkmaz, 04.30 itibariyle personelinin çekilmeye başladığını ileri sürdü.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

25.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Genelkurmay Kuvvet Geliştirme ve Kaynak Yönetimi Daire Başkanı olan sanık eski tümgeneral Oğuz Serhad Habiboğlu, esasa ilişkin savunmasında, suçun faili değil mağduru olduğunu öne sürdü.

Hiçbir ilgisi bulunmamasına rağmen yargılandığını iddia eden Habiboğlu, darbe girişimi sırasında ailesiyle Marmaris Aksaz Deniz Üssü'nde kampta olduğunu savundu.

Habiboğlu, 15 Temmuz'da normal bir güne başladığını, televizyonda anormal şeyler görünce ATM'den para çektiğini ifade ederek, saat 00.30'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarını dinledikten sonra ne olduğunu anladığını ileri sürdü.

Sanık Habiboğlu, 15 Temmuz'da soruşturma geçiren, özellikle de sözde atama listesinde adı geçen hiçbir şüpheliyle görüşmesi olmadığını iddia etti.

Ankara'ya 16 Temmuz'da geldiğini belirten Habiboğlu, isminin sözde atama listesinde bulunduğunu sonradan öğrendiği iddiasını paylaştı.

Habiboğlu, sözde atama listesindeki görevlendirmelerin iradesi ve rızası dışında yazıldığını savunarak, yargılamalar sonucunda suçlu bulunacak herkesten şikayetçi olduğunu söyledi.

O dönem, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subaylığını yapan yarbay Levent Türkkan'ın atama listesindekilerin örgüt mensubu olduklarıyla ilgili beyanlarını da kabul etmeyen Habiboğlu, Türkkan'ın bizzat kendi ismini zikrettiği bir liste bulunmadığını kaydetti.

Habiboğlu, tahliyesi ve beraatini istedi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski binbaşı Oğuzhan Konuk, 15 Temmuz'dan 6 gün önce Genelkurmay Karargahı'na katılış yaptığını, 15 Temmuz'da da YAŞ provası toplantısı dolayısıyla daire başkanı tarafından mesaiye kalması emri verildiğini bildirdi.

Toplantının terör saldırısı olacağı gerekçesiyle bitirildiğini, iç bahçeye çıktığını ve bir kalabalık gördüğünü anlatan Konuk, birinin yine terör saldırısından bahsetmesi üzerine bu grubun peşine takılıp silahlığa gittiğini ve bir MP-5 aldığını söyledi.

Silahı emniyet maksadıyla aldığını öne süren Oğuzhan Konuk, daha sonra yine grupla kuzey nizamiye tarafına yöneldiğini ve bölgedeki bir nöbet kulübesinde beklediğini aktardı.

Kışlaya giren vatandaşları durdurmaya çalıştığı ve darbe faaliyetlerini sürdürdüğü iddiasını kabul etmeyen Konuk, bulunduğu yere doğru gezer vaziyette gelen bir kaç vatandaşa 'Endişe etmeyin, biz buranın emniyetini alıyoruz.' dediğini öne sürdü.

Konuk, 'Benim hareketlerim vatandaşlara yardımcı olacak şekilde olmuştur hep. Ben terör olayı bekliyorum, onun için oradaydım.' diye konuştu.

Daha sonra gelen silah sesleri üzerine vatandaşların korkup dışarı çıktığını ileri süren sanık Konuk, kimseyi derdest etmediğini, kimseye silah doğrultmadığını ve ateş etmediğini savundu.

Konuk, darbe girişiminden haberi olmadığı için darbe girişiminde bulunanlarla fikir ve eylem birliğinde bulunmadığını da ileri sürerek, yeni atandığı Genelkurmayda sadece şubesindeki kişileri tanıdığını iddia etti.

Yasal olmayan bir emir almadığını ve emir vermediğini savunan Oğuzhan Konuk, suç işleme kastı bulunmadığını da öne sürdü.

Duruşmada beraat talebinde bulunan Konuk, FETÖ ile irtibatı olmadığını söyledi.

Konuk'un ardından sanık eski albay Murat Korkmaz, dün başladığı savunmasını tamamladı. Korkmaz da tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşma yarına ertelendi.

26.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kuvvet Geliştirme ve Teşkilat Daire Başkanlığı yapan ve sözde konsey üyesi olan sanık eski tuğgeneral Erhan Caha savunma yaptı.

Caha, 15 Temmuz'da 20.00 sularında albay Muzaffer Düzenli'nin özel cep telefonundan arayarak gün içinde görüştükleri karargah teşkilat yapısının düzenlemesiyle ilgili projeyi, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar'a arz etmeye hazır olduklarını, müteakip hafta başından itibaren arz için randevu alınabileceğini ifade ettikten sonra kendisinin Akıncı Üssü'nde bulunduğunu söylediğini belirtti.

Genelkurmay Başkanlığından bir personelin 20.40 civarı askeri hattan aradığını belirten Caha, bu personelin terör tehditlerine yönelik kuvvet karargahlarının emniyet tedbirlerinin uygunluğunun denenmesi maksadıyla bir tatbikat icra edileceğini, Kara Kuvvetleri Karargahı için bu maksatla kendisinin görevlendirildiğini söylediğini öne sürdü. Ayrıca bu kişinin, konu hakkındaki mesajların çekilmekte olduğunu, mesajların alınır alınmaz gereğinin yapılmasının beklendiğini bildirdiğini de iddia eden Caha, şöyle devam etti:

'Bu görüşmeye müteakip, hemen konu hakkında kendisini bilgilendirmek ve emrini almak maksadıyla İhsan Uyar'ın müsait olup olmadığını öğrenmek için telefon ettiğim zaman, emir astsubayından kurmay başkanının Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ile Genelkurmay'da olduklarını öğrendim.

Bunun üzerine eğitim kıyafetimi giyip çekilen mesajları görmek ve incelemeye müteakip detaylarıyla birlikte Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar'a arz etmek düşüncesiyle harekat merkezine inmek üzere iken koridorda tuğgeneral Alirıza Çağlar'ı gördüm. Tatbikat olacağından bahsedildiğini söyledim ve bir müddet mesaiden ayrılmamasını rica ettim. Ali Rıza Çağlar ile görüşürken askeri hattan gelen aramayı duyunca tekrar odama geçtim. Bu sefer arayan personel bir binbaşı veya yarbay idi, tam hatırlayamıyorum, Silahlı Kuvvetlerin emir komuta bütünü içinde Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarından teşkil edilen 'yurtta sulh konseyi'nin direktifi gereği yönetime el koyduğunu, benim de Kara Kuvvetleri Karargahı'nın emniyetinden sorumlu olarak görevlendirildiğimi, bu kapsamdaki mesajların çekildiğini söyledi. Önce tatbikat, akabinde bu kapsamda gelen telefon ile endişelendim. Doğru olup olmadığını anlayabilmek için mesajları görmem gerekiyordu.'

Caha, bir kriz ortamı meydana geldiğini ve odadan ayrılmak üzereyken yine askeri hattan albay Bilal Akyüz'ün aradığını belirterek, terör tehditlerine karşı icra edilmesi planlanmış bir tatbikat kapsamında Kara Kuvvetleri İrtibat Personeli olarak görevlendirildiğini ve Akıncı Üssü'nde bulunduğunu söylediğini aktardı.

'Ben de kendisine 20.00 sularında albay Muzaffer Düzenli'nin aradığını ve Akıncı Üssü'nde bulunduğunu söylediğini ifade ettim. Bilgisinin olmadığını ve albay Düzenli'yi görmediğini söyledi.' diyen Caha, bilgi vermek için aradığında İhsan Uyar ve Salih Zeki Çolak'ın hala Genelkurmay'da bulunduklarını öğrendiğini iddia etti.

Caha, bunun üzerine Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi'ni (SKKHM) arayıp orada olup olmadıklarını sorduğunu, ancak orada da olmadıklarını teyit ettiğini bildirdi.

Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ü de arayıp komutanlarını sorduğunu, onun da görmediğini ancak Genelkurmay Başkanının yanında olduklarını duyduğunu söylediğini öne süren Caha, şöyle devam etti:

'Komutanlarıma ulaşamayınca kendi kendime durum muhakemesi yaptım. Bu muhakeme sonucunda demokratik değerlere gönülden bağlı ve hukukun üstünlüğüne inanan biri olarak bu girişimi desteklemem kesinlikle mümkün olmadığından ya sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanma riskini göze alarak darbe girişimine karşı net bir duruş sergileyecektim ki benim tek başına yapacağım şeyin bu girişimi engellemeye yeterli olamayacağını değerlendirdim, ya da bu kriz ortamında bize verilen komutanlık, liderlik eğitimlerinin gereği gibi davranarak bütün riskleri değerlendirip inisiyafit ve sorumluluk alarak kimsenin burnu dahi kanamadan sonuçlanacak şekilde bu krizi yönetmeye çalışacaktım.

Ben ikincisini tercih ettim ve karargahtan ayrılmadım. Zira, kriz yönetimi yerinden yapılabilirdi. Bu kararı verdikten sonra çok hızlı bir şekilde kışla emniyet tedbirlerini görmek maksadıyla inerken gördüğüm bütün personele TSK'nın yönetime el koyduğu yönünde gelen bilgiden bahsetmeden, sadece bir tatbikat yapılacağından bahsettim.'

Harekat merkezindekilere TSK'nın yönetime el koyduğunu söylemiş

İhsan Uyar'a ulaşmak ve bilgi vermek maksadıyla odasına çıkarken karşılaştığı personele de tatbikat yapılacağını, emniyet tedbirlerinin takviye edilmesi kapsamında ihtiyaç duyulursa onlardan istifade edilebileceğini söylediğini iddia eden Caha, daha sonra da Harekat Merkezi'ne indiğini söyledi.

Harekat Merkezi amiri tuğgeneral Adem Boduroğlu'nu göremeyince vardiya amirine onu arayıp çağırmasını emrettiğini bildiren Caha, şöyle konuştu:

'Türk Silahlı Kuvvetlerinde her türlü faaliyetin en üst birlikten en alt birliğe kadar harekat merkezi vasıtasıyla sevk ve idare edilmesi nedeniyle bu saatten sonra krizi yönetebilmek maksadıyla, sözlerimin muhataplarım nazarında bir anlam ifade etmesi, kabul görmesi ve hükmünün olabilmesi için sadece harekat merkezinde bulunan personele hitaben Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğunu, benim de Kara Kuvvetleri Karargahı'nın sorumlusu olarak görevlendirildiğimi söyledim. 'Bu kapsamda gelen bir mesaj oldu mu?' diye sordum, olmadığı söylendi. Mesaj gelir diye bir müddet daha bekledim. Gelmeyince harekat merkezi amiri tuğgeneral Adem Boduroğlu gelene kadar Harekat Merkezi'nde beklemesi için tuğgeneral Ali Rıza Çağlar'a telefon ettim. Gelince ona bu konuda bir şey söylemeden önemli birtakım mesajlar gelecek, gelir gelmez kimseye göstermeden bana ulaştırmasını istedim ve odama çıktım. Saat 21.40 sıralarında bir mesaj geldi. Genelkurmay Başkanlığından gönderilen bu mesajı okuduğumda ülke genelinde meydana gelen ani gelişmeler kapsamında karargahların eksiksiz güvenliğini sağlamak ve işlerliğini devam ettirmek maksadıyla genel karargah sorumlusu olarak görevlendirildiğim yazıyordu.

İmzadaki isimleri görünce yetkisiz personel tarafından onaylandığını fark ettim. Bu durum askeri bir sürecin olağan akışına uygun değildi. Ayrıca herhangi bir darbe girişiminden de bu mesajda bahsedilmiyordu.'

Partigöç'ü arayıp görevlendirmeyi söylemiş

Daha sonra tekrar odasına çıktığını anlatan Caha, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Mehmet Partigöç'ü arayarak onay hanesinde isminin yazılı olduğu bir mesaj geldiğini, bu mesaja göre ülke genelinde meydana gelen ani gelişmeler kapsamında karargahların eksiksiz güvenliğini sağlamak maksadıyla genel karargah sorumlusu olarak hem kendisinin, hem de benim görevlendirilmiş olduğumuzu söyledim. Ayrıca o bölgeden yoğun silah seslerinin geldiğini ve bu mesajlardan ve olaylardan bilgisinin olup olmadığını sordum. Bilgisinin olmadığını, silah sesleriyle ilgili olayları anlamaya çalıştığı söyledi. Bir müddet sonra televizyondan izlediğim gelişmeler ile gelen mesajdan bunun bir darbe girişimi olduğu kesinleşti ve netleşti.'

Bir ara birinci amiri Tümgeneral Mehmet Okkan'ın aradığını aktaran Caha, 'Harekat Merkezi amiri olan tuğgeneral Adem Boduroğlu'nun harekat merkezine gelip gelmediğini sordu. Geldiğini söyleyince benim karargahtan ayrılmamı istedi. Ancak ben verdiğim karar doğrultusunda karargahtan ayrılmadım ve krizi yönetmeye devam ettim.' diye konuştu.

Caha, ertesi gün karargahtan saat 12.00'de ayrılana dek hiçbir generalin duruma müdahale etmek için gelmediğini iddia ederek, televizyondaki görüntülerin olayların vahametini ortaya koyduğunu ileri sürdü.

Olaylar sona erdikten sonra 12.00 gibi 155'i aradığını ve polisleri çağırdığını iddia eden Caha, ancak kimsenin gelmediğini, bu yüzden taksiyle Yenimahalle'deki polis karakoluna gittiğini belirtti.

Caha, Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk'ün derdest ettirilmesi olayı ile Merkez Orduevi nizamiyesi dışında yaşanan olaylar dışında başka bir olay yaşanmadığından bu süreci başarı ile yönettiğini, kimsenin hayatını kaybetmediğini veya yaralanmadığını söyledi.

'Konsey üyesi değilim.'

Darbe girişimini gerçekleştiren sözde 'yurtta sulh konseyi' üyesi olmakla suçlandığını da hatırlatan Caha, bu iddianın bir iftira olduğunu söyledi. Caha, 'Konsey üyesi değilim.' diye konuştu.

Yine iddia edildiği üzere darbe girişimi öncesi 11 Temmuz'da Altınpark civarında yapılan hazırlık toplantısına da katılmadığını savunan Caha, darbe girişimini de desteklemediğini öne sürdü.

Caha, Kara Kuvvetleri Harekat Merkezi'ni ele geçirdiği yönündeki iddiayı da kabul etmedi.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

27.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Genelkurmay Harekat Başkanı olarak görev yapan sanık eski korgeneral Satı Bahadır Köse savunma yaptı.

Köse, hakkında somut bir delil ortaya konulmamasına rağmen tutukluluk halinin devam ettiğini söyledi.

FETÖ'cü olmadığını savunan Köse, 'Adımı lekeleyen darbecileri bir kez daha lanetliyorum. FETÖ'cü değilim, aidiyetim, iltisakım bulunmamaktadır.' dedi.

Teşebbüsten önce veya sonra herhangi bir görevlendirme tebliğ edilmemesine rağmen kendi dışında gelişen olaylarla sözde atama listesiyle ilişkilendirilerek tutuklandığını ve ihraç edildiğini anlatan Köse, olay günü karargahta bulunmadığını, darbe girişiminde de yer almadığını ileri sürdü.

Köse, darbe girişimi saatinin ileri çekildiğini anlaması üzerine tatilini geçirdiği yerden ayrılarak Ankara yerine darbecilerin atama listesinde görevlendirdiği İstanbul'a gittiği için bir suçlamada bulunulduğunu belirterek, 9 Temmuz'da yıllık izne ayrıldığını ve 15 Temmuz'da Aksaz'daki kampta olduğunu belirtti.

Darbe girişimi toplantılarına katılmadığını savunan Köse, 15 Temmuz'daki teşebbüsü basından öğrendiğini iddia etti.

Köse, vekaleten yerine bakan eski tümgeneral Baki Kavun'u, Harekat Merkezi vardiya amiri albay Armağan Ustael'in aradığını ancak tatmin edici bir bilgi edinemediğini ileri sürdü.

Motelde bulunduğu sırada yine kampta olan Deniz Kuvvetleri Harekat Başkanı tümamiral Sinan Azmi Tosun'un gelip tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın aradığını, donanma komutanı ve Kocaeli sıkıyönetim komutanı olarak atandığını söylediğini anlatan Köse, Tosun'un Harmancık'ı tersleyip görevlendirmeyi kabul etmediğini bildirdiğini belirtti. Köse, Tosun'a doğru bir davranışta bulunduğunu belirttiğini savundu.

Ankara yerine belediye başkanı olarak atandığı İstanbul'a gitmiş

Köse, darbe girişimi dolayısıyla kamp askeri alan olduğu için güvenlik amacıyla buradan ayrılmaya karar verdiklerini ve toparlanmaya başladıklarını öne sürerek, eşi ve çocuklarını İstanbul'da ailesinin yanına bırakarak, Ankara'ya dönmenin uygun olacağını düşündüğü iddiasını paylaştı.

Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ı da arayacağını ileri süren Köse, tarafının belli olduğunu ve darbe girişiminin başarısız olmasından, emir komuta zincirinin tekrar kurulmasından sonra onu aramanın da bir gereğinin kalmadığını iddia etti.

Köse, İstanbul'a giderken 03.07'de daha önce emrinde çalışan tuğgeneral Hasan Polat'ın, Ankara'da olduğunu düşündüğü için arayıp sözde atama listesindeki görevlendirmeyi söylediğini ve bundan ilk kez o sırada haberdar olduğunu öne sürdü.

Sabah 06.00'dan sonra da 3. Kolordu Komutanı korgeneral Erdal Öztürk'ün aradığını, yaptıkları görüşmede dışarıdaki birliklerin kışlaya dönmesini emrettiğini söylediğini aktaran Köse, sözde atama listesindeki görevlendirmeden bahsedilmediğini savundu.

Köse, o gece kendisini arayan başka isimler de bulunduğunu ancak onların da Ankara'da olduğunu sanarak bilgi almak için aradığını söyledi.

Ankara'ya cumartesi akşamı 20.30 civarı vardığını belirten Köse, mesaiye ise pazar günü alınmadığını, pazartesi başladığını kaydetti. Köse, aynı gün akşamı, karargahta çalışırken 23.30 civarı Merkez Komutanlığı ekiplerince gözaltına alındığını belirtti.

Sözde atama listesinde 3. Kolordu Komutanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevlendirildiğini bildiren Köse, ancak bu görevlendirmelerden, öncesi ya da sonrasında kendisine kimsenin bir tebliğde bulunmadığını söyledi. Köse, görevlendirmeyi üçüncü kişilerden duyduğunu ve buna itibar etmediğini savunarak, bunun kanunsuz bir emir olduğunu da iddia etti.

'Darbeci çete ismimi ve makamımı yazarak kendi emelleri için kullanmıştır.' diyen Köse, sözde atamanın rızası ve bilgisi dışında yapıldığını dile getirdi.

Köse'nin beraat talebinde bulunduğu duruşmaya öğle arası verildi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığında plan ve koordinasyon subayı olarak görevli olduğunu anlatan sanık eski binbaşı Recep Aktürk savunma yaptı.

15 Temmuz'da yıllık iznine başlayacağını, izin kağıdını da aldığını belirten Aktürk, ancak arkasında iş bırakmak istemediği için o gün fazla mesaiye kaldığını ileri sürdü.

'O gün mesaiye kalan personel bu hain darbe girişiminin içinde kalmıştır.' iddiasında bulunan Aktürk, kendi gibi mesaiye kalan subay ve astsubayların 'Terör tehdidi var.' denilerek kandırıldığını öne sürdü.

Aktürk, bu nedenle silah alıp nizamiyelerin emniyetini takviye için gönderildiğini, 'çekiç' alarm durumuna geçildiğini de nizamiyedeki nöbetçilerden öğrendiğini söyledi.

O akşam kuzey nizamiyede beklediğini anlatan Aktürk, buradayken kimseyi rehin almadığını, kimseye ateş etmediğini savundu.

Aktürk, devlet malına ya da insanlara zarar vermediğini iddia ederek, 'terör tehdidi' olarak bildiği darbe girişimine de iştirak etmediğini ileri sürdü.

Suçlamaların tamamını reddeden Aktürk, tahliyesini ve beraatini istedi.

Mütalaa

Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan 73 sanığın ardından iddia makamı mütalaa verdi.

Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, sanık Özcan Karacan'ın eşine ait banka hesabındaki ve haklarında örgüt üyeliği yönünden dava açılanların banka hesapları ve mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep etti.

Duruşmaya ara verildi.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-03 Mart (2017) 'Ankara 224 sanık (ilk 221) Darbe Ana (Çatı) Yapılanması' davası

(28 Temmuz 2018, 15:27)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=13317    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.008.713