Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Etimesgut'taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
28.07.2018 15:07 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Etimesgut'taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
23.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müşteki Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve AK Parti'nin avukatları hazır bulundu.
Tanık sıfatıyla ifade veren astsubay Y.A, olay günü nöbetçi olduğu için kışlada bulunduğunu, akşam saat 22.00 sularında tümen içinde askeri hareketliliğin başladığını beyan etti.
Bulunduğu bina dışına çıktığında tanımadığı bir uzman çavuşun tümen komutanının görevden alındığını söylediğini belirten Y.A, bunun üzerine amirinin emri ile bazı personeli göreve çağırdıklarını anlattı.
Kışlaya gelen personel ile neler olduğunu anlamaya çalıştıklarını aktaran Y.A, darbe girişimini öğrendikten sonra okul komutanı albay Sefa Alkan ile darbecileri etkisiz hale getirmeye çalıştıklarını bildirdi.
Sabah saatlerinde 4 teğmenin darbe girişiminde bulunan üst rütbeli subaylara selam durduktan sonra teslim olduklarını söyleyen Y.A, söz konusu teğmenlerin kolunda inzibat kolluğu olduğunu hatırlatarak, 'İnzibat görevi olanlar inzibat kolluğu takar. Bu yetki Merkez Komutanlığına aittir. Tümende inzibat görevi olan kimse yoktur.' ifadelerini kullandı.
'Teğmenler gece boyunca yaşananların farkındaydı'
Tanık yarbay Kayacan S, 15 Temmuz akşamı askeri birliklerde hareketlilik yaşandığına dair bilgiler geldiğini, amiri olan Albay Türker Bilgetürk'ü arayarak neler olduğunu sorduğunda kışladan çağırıldıklarını söylemesi üzerine Zırhlı Birlikler'e gittiklerini anlattı.
Kışlaya girişten sonra tümen komutanının görevden alındığına dair söylentiler olduğunu ancak neler olduğunu anlamadığını beyan eden K.S, televizyonu açtıklarında TRT'de darbe bildirisinin okunduğunu söyledi.
Bundan bir süre sonra dışarıdan tank sesleri gelmeye başladığını aktaran Kayacan S, dışarı çıktıklarında sanık albay Sefa Alkan'ın, 'Burada anayasal düzene karşı bir suç işleniyor. Biz kesinlikle bu işin karşısındayız.' diye konuştuğunu, Alkan'ın tankların başında bulunan üsteğmen Koray Korkmaz'ı arayarak geri dönmesi emrini verdiğini kaydetti.
Tanık Kayacan S, Orgeneral Ümit Dündar'ın darbe karşıtı açıklamaları üzerine kendisine ulaşmaya çalıştığı esnada bir komutanı ile aralarında geçen konuşmayı şu sözlerle anlattı:
'Komutanıma neler olduğunu sordum. Beni kısa süre sonra arayacağını söyledi. Komutanım bana, 'FETÖ'cüler darbe yapıyor. Bunlar 1960 darbesi gibi bir cunta, Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmeye çalışıyorlar ama sabaha kadar biter bunların işi. Dik durun, korkmayın.' dedi. Komutanımın söylediklerini yanımdaki arkadaşlarıma da ilettim.' ifadelerini kullandı.
Kışlaya sabah saatlerinde sivil kıyafetlerle eski korgeneral Metin İyidil'in de geldiğini anlatan yarbay Kayacan S, 'İyidil, Ahmet Bican Kırker'e 'Kafasız, bu işin sonunu düşünmedin mi?' dedi. Kırker cevap veremedi.' diye konuştu.
Darbe girişimi gecesi teğmenlerin olaylarla ilgisi sorulan Kayacan S, 'Sabah teslim alınan teğmenlerin yüzünde pişmanlık ifadesi yoktu. İçlerinde gülenler bile vardı. Benim samimi olarak kanaatim şu: Teğmenler gece boyunca yaşananların farkındaydı.' dedi.
Tutuksuz yarbayın tutuklanmasına karar verildi
Tanık beyanlarının alınmasından sonra iddia makamından görüşü soruldu.
Savcı, tutuksuz yargılanan sanık yarbay Erdal Yetim'in dava dosyasına gelen belgeler ışığında tutuklanmasını talep etti.
Müzakerenin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Yetim'in, 'üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu' gerekçesiyle tutuklanmasına hükmetti.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
24.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müşteki Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve AK Parti'nin avukatları hazır bulundu.
Duruşmada darbe girişimi sırasında kışlada görevli olan bazı askerler de tanık olarak dinlenildi. Tanık Çelebi A, darbe girişiminden önce tümen istihbarat şube müdürü olan sanık eski albay Muharrem Erdem'in halkın üzerine ateş açılması yönünde talimat verdiğini söyledi.
Murat D. ise sanıklardan eski binbaşı Özkan Gürkol ve beraberindeki askerlerin tankları kışladan çıkarmaya çalıştığını, bölük komutanının emri üzerine cephanelik bölgesine gelen zırhlı araçların kışladan çıkmasına mani olduklarını anlattı. Bu sırada sanık Gürkol ve beraberindekilerin tankların çıkmasına müsaade etmeyen zırhlı araçlara ateş ettiğini ifade eden Tanık Murat D, hareket halindeki bir tankın dışarı çıkışını engellemek için önüne yattığını, bu sırada Gürkol'un tank sürücüsüne, 'Ez bunları' diye emir verdiğini beyan etti.
Olay tarihinde Zırhlı Birlikler'de uzman çavuş rütbesiyle görev yaptığını belirten tanık İsmet K, 15 Temmuz akşamı komutanlarının terör saldırısı gerekçesiyle göreve çağırdıklarını ve birliğe gittiğini aktardı. İsmet K, darbecilerin kontrolündeki tankların kışla dışına çıkmasını engellemek için diğer zırhlı araçları tankların önüne çektiklerini, sanık binbaşı Özkan Gürkol ve beraberindeki askerlerin içinde bulundukları araçlara ateş açtığını kaydetti.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
25.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müşteki Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve AK Parti'nin avukatları hazır bulundu.
Tanık sıfatıyla ifade veren astsubay Mürşit E, olay tarihinde Zırhlı Birlikler'de görev yaptığını, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da mesainin ardından evine gittiğini belirtti.
Akşam saatlerinde 'askeri kalkışma' olduğunu öğrenmesi üzerine 23.00 sıralarında birliğine katıldığını anlatan Mürşit E, müşteki tabur komutanı İsmail Suvay'ın emriyle silah alarak güvenlik amaçlı beklemeye başladıklarını aktardı.
Nizamiye bölgesinde beklediği sırada Suvay'ın yanına bir aracın geldiğini beyan eden Mürşit E, Suvay'ın araçtakilerle konuşmasını kendilerine şu sözlerle aktardığını belirterek, 'Tabur komutanı Suvay bizi yanına topladı. 'Arkadaşlar, benden tankların dışarı çıkmasını istiyorlar. Buna izin vermedim. Burada ölsem dahi dışarıya tanklar çıkmayacak.' dedi. Daha sonra bizi nizamiye bölgesine gönderdi.' ifadesini kullandı.
Tanık Mürşit E, gece boyunca darbecilerle mücadele edildiğini, sabah saatlerinde de kışla emniyetinin sağlandığını dile getirdi.
Darbeci teğmenler ateş açmış
Tanık Mustafa Ö, olay tarihinde Zırhlı Birlikler'de asteğmen rütbesiyle vatani görevini yaptığını, 15 Temmuz akşamı Kızılay'da bulunduğu sırada savaş uçaklarının uçmaya başladığını beyan etti.
Bir süre sonra kışladan çağırıldığını anlatan Mustafa Ö, birliğe katılışından sonra tabur komutanı olan Suvay'ın tankların dışarı çıkarılmaya çalışıldığını belirterek buna izin verilmemesi gerektiğini söylediğini aktardı.
Tank çıkışını engellemek için nizamiyede beklemeye başladığını, darbe tarafında yer alan bazı teğmenlerin havaya ateş açtığını kaydeden tanık Mustafa Ö, sabah saatlerinde gelen polislerle birlikte darbecilerin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Tanık sıfatıyla ifade veren emekli astsubay Ahmet E, olay tarihinde Zırhlı Birlikler'de görev yaptığını, 15 Temmuz'da akşam saatlerinde birliğinden aranmasından sonra kışlaya gittiğini beyan etti.
Kışlaya neden çağırıldığını bilmediğini, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğunu daha sonradan öğrendiğini aktaran Ahmet E, güvenlik amaçlı cephaneliğe gittiğinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
'Cephaneliğe gittiğimde etrafta sandıklar vardı. Kapılar çekiç ile kırılmıştı. Yanımdaki asker, 'Komutanım burası boşaltılmış, hiçbir şey kalmamış depoda' dedi. Depodaki mühimmatlar tank tahrip mühimmatıydı. Bundan bir süre sonra adının İbrahim Zengin olduğunu öğrendiğim üsteğmen ile birkaç asker gelerek mühimmat almak istediler. Ben de tanımadığım askerlere mühimmat vermemek için 'Burası başka bir birliğe ait' dedim. Bana bağırarak hemen mühimmat vermemi istediler. Tabur komutanım Erdal Yetim'i aradım, durumu anlattım.'
Tanık Ahmet E, sabah saatlerinde kışla güvenliğinin sağlandığını ifade etti.
'Kanunsuz emirlere uymayın'
Tanık yüzbaşı Ahmet T. de 15 Temmuz'da mesai bitiminden sonra evine gittiğini, ilerleyen saatlerde arayan tabur komutanı sanık Erdal Yetim'in terör saldırısı olduğunu söyleyerek kışlaya çağırdığını belirtti.
Kışlada bir karışıklık olduğunu anlatan Ahmet T, neler olduğunu öğrenmeye çalıştığında Jandarma Genel Komutanlığına saldırı yapıldığını ve şehitlerin olduğunun söylendiğini, yaşananlardan ötürü şoka giren uzman çavuşlardan birinin de askeri helikopterlerden ateş edildiğini söylediğini bildirdi.
Askeri helikopterden ateş edilmesine anlam veremediğini, bu saat itibarıyla darbe girişiminden haberdar olmadığını aktaran Ahmet T, 'Bu ordunun 2 bin 200 yıllık bir geçmişi var, Mete Han'dan bugüne gelen bir ordu. Bu milletin vergileriyle alınan silahların millete doğrultulmasını, vatandaşa ateş edilmesini tahayyül edemiyorum. Bunları düşündükçe hala tüylerim diken diken oluyor.' ifadelerini kullandı.
İlerleyen saatlerde sanık eski binbaşı Özkan Gürkol'un beraberindeki teğmenlerle gelerek kendi sorumluluğundaki zırhlı araçları almak istediğini ancak buna müsaade etmediğini anlatan Ahmet T, Gürkol'un terör saldırısı olduğunu söyleyerek yanındaki teğmenleri zırhlı araçlara bindirdiğini söyledi.
Gürkol'un bölgeden ayrılmasından bir süre sonra dönemin 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar'ın açıklamalarından haberdar olduğunu ve teğmenlere durumu aktardığını kaydeden Ahmet T, teğmenlere, 'Gürkol kanunsuz emirler veriyor, kanunsuz emirlere uymayın.' telkininde bulunduğunu ifade etti.
Bunun üzerine bazı teğmenlerin şaşırdıklarını, onların kandırıldığını düşündüğünü beyan eden Yüzbaşı Ahmet T, sabah saatlerine kadar kışla emniyeti için çaba sarfettiğini aktardı.
Kışla içinde darbe girişiminde bulunanların etkisiz hale getirilmesinden sonra sanık Gürkol'un yanına giderek hesap sormak istediğini anlatan Ahmet T, Gürkol'un, 'Sizin yüzünüzden başaramadık, siz engellediniz.' ifadelerini kullandığını bildirdi.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
26.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müşteki Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve AK Parti'nin avukatları hazır bulundu.
Tanık sıfatıyla ifade veren uzman çavuş Erturan P, olay tarihinde Zırhlı Birlikler'de görev yaptığını, 15 Temmuz akşamı bölük komutanı Recep Gümüşoluk'un emriyle mesaiye gittiğini bildirdi.
Tabur komutanı İsmail Suvay'ın emriyle bölük personelinin silah ve mühimmat alarak nizamiye güvenliğini sağlamak için bölgeye gittiklerini anlatan Erturan P, nizamiyeye gelen tanımadığı bir albayın tankların kışla dışına çıkarılmasını istediğini ancak müşteki Suvay'ın buna müsaade etmediğini anlattı.
Albay'ın, 'Tanklar gerekirse ateş ederek gitsinler.' dediğini anlatan Erturan P, Suvay'ın tekrar tank çıkışına izin vermeyeceğini söylemesi üzerine albayın yanındaki teğmenlerin Suvay'ı kolundan çekerek götürmek istediğini, araya girerek teğmenleri engellemelerinden sonra da albay ve teğmenlerin bölgeden ayrıldıklarını kaydetti.
Tabur komutanı Suvay'ın, 'Gerekirse çatışacağız, buradan bir tane bile tank dışarı çıkmayacak.' ifadelerin kullandığını kaydeden Erturan P, sabah saatlerinde kışla güvenliğinin sağlanarak darbecilerin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Uçaksavarla ateş etmişler
Tanık astsubay Osman Ö, darbe girişiminin yaşandığı gün mesainin ardından evine gittiğini, akşam saatlerinde nöbetçi uzman çavuşlardan birinin kendisini arayarak kışlada karışıklık olduğunu ilettiğini, daha sonra arayan bölük komutanının da kışlaya çağırdığını aktardı.
Yolda giderken Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bir helikopterden ateş edildiğine şahit olduğunu kaydeden Osman Ö, kışlaya girişinden sonra televizyondan darbe girişimini öğrendiğini bildirdi.
Davanın müştekilerinden olan tabur komutanı İsmail Suvay'ın, darbecilere izin vermeyeceğini beyan etmesinden sonra silah alarak beklemeye başladıklarını ifade eden Osman Ö, darbecilerin kontrolündeki tanklardan uçaksavar mühimmatı ile ateş edildiğini kaydetti.
Tanık Fatih Y, olay tarihinde tank sürücüsü uzman çavuş olarak Zırhlı Birlikler'de görev yaptığını, 15 Temmuz'da da nöbetçi olduğu için kışlada bulunduğunu dile getirdi.
Tabur binasında bulunduğu esnada televizyondan boğaz köprülerinin kapatıldığı haberlerini gördüğünü, terör saldırısı olabileceğini düşündüğünü anlatan Fatih Y, bir süre sonra karşılaştıkları eski üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç'ın emriyle cephanelik bölgesine tankla gittiklerini bildirdi.
Cephanelik bölgesine başka birliklerden de tankların geldiğini, bazı tanklara mühimmat yüklendiğini söyleyen Fatih Y, kendisinin bulunduğu tankta meydana gelen arıza nedeniyle tankı bölgeden uzaklaştırdığını anlattı.
Tanık Fatih Y, bu zamandan sonra cephanelikte meydana gelen olaylardan bilgi sahibi olmadığını ve sabah saatlerine kadar kışla içinde beklediğini beyan etti.
'Türkiye'de iç karışıklık çıkarmaya çalışıyorlar'
Tanık Faruk E, olay günü yaşanan askeri hareketlilikten sonra birliğe katılış yaptığını, tümen komutanının görevden alınarak yerine bir tuğgeneralin atandığını duyduğunu, ilerleyen saatlerde de yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrendiğini kaydetti.
TRT'de okunan korsan bildiriyi, kendisine bir personelinin haber verdiğini, bildiride Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün adını kullandıklarını ilettiğini anlatan Faruk E, 'Bunlar Atatürkçü ise biz kimiz. Bunlar kesinlikle başka bir örgütün elemanı. Suriye'deki gibi Türkiye'de de iç karışıklık çıkarmaya çalışıyorlar.' diyerek olaylara tepki gösterdiğini beyan etti.
Olay tarihinde okul komutanı olan sanık Sefa Alkan'ın darbecilerin emirlerine uyulmaması gerektiğini söylediğini, darbecilere karşı mücadele ettiklerini anlatan Faruk E, darbecilerin kullanmaya çalıştığı teğmenlerin silahlarını aldıklarını, sabah saatlerinde de kışla emniyetinin sağlandığını bildirdi.
Tanık Faruk E, darbe girişiminde bulunduğu gerekçesiyle derdest edilen sanık eski binbaşı Özkan Gürkol'un, 'Bunun hesabını vereceksiniz.' diyerek darbe girişiminde bulunmayan askerleri tehdit ettiğini belirtti.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
27.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müşteki Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve AK Parti'nin avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, olay tarihinde er olarak vatani görevini yapan Aytuğ U. tanık sıfatıyla ifade verdi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü Faaliyet İzleme Merkezinde (FİM) olduğunu anlatan Aytuğ U, buradaki televizyondan darbe girişimini öğrendiğini, bir süre sonra darbecilerin FİM'e geldiklerini anlattı.
Darbecilerin nöbetçilere baskı yaptığını ve kendisini dışarı çıkardıklarını beyan eden Aytuğ U, nöbetçilerin ise darbeciler tarafından verilen emirlere uymadıklarını aktardı.
Binbaşı tankları dışarı çıkarmaya çalışmış
Tanık uzman çavuş Zeki A, olay günü mesainin ardından evine gittiğini, akşam saatlerinde terör saldırısı olduğuna dair gelen telefon üzerine kışlaya gittiğini beyan etti.
Bölük komutanı Ahmet T'nin garajda beklemelerini ve kanunsuz bir işe karışmamalarını emrettiğini belirten Zeki A, bir süre sonra beraberindeki teğmenlerle bölgeye gelen sanık eski binbaşı Özkan Gürkol'un tankların dışarı çıkarılması emrini verdiğini ancak Ahmet T'nin bunu kabul etmediğini bildirdi.
Tabur komutanı ile görüşülmesinden sonra zırhlı araçları cephaneliğe götürdüklerini, burada araçlara uçaksavar mühimmatı yüklendiğini aktaran Zeki A, bölük komutanı Ahmet T'yi arayarak durumu bildirdiğinde araçların garajlara döndürülmesi emrini verdiğini kaydetti.
Tanık Zeki A, cephanelikten ayrıldıktan sonra dönemin 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar'ın darbe karşıtı açıklamalarından haberi olduğunu ve Ahmet T'nin bunu teğmenlere de ilettiğini dile getirdi.
Zeki A, sabah saatlerinde kışla güvenliğinin sağlandığını beyan etti.
Tanık astsubay Haydar Y, 15 Temmuz'da mesai bitiminden sonra kışladan ayrıldığını, ilerleyen saatlerde mesaiye çağrılması üzerine birliğine gittiğini anlattı.
Bölük komutanı Recep Gümüşoluk'un bir grubun askeri kalkışma içinde olduğunu söyleyerek silahlarını almalarını emrettiğini söyleyen Haydar Y, tankları dışarı çıkarmak isteyen darbecilere karşı beklemeye başladıklarını ifade etti.
Olaylar esnasında yanında bulunan askerlerden kimsenin darbeye destek vermediğini bildiren Haydar Y, sabah saatlerinde Zırhlı Birlikler'deki darbecilerin etkisiz hale getirildiğini söyledi.
Olay tarihinde vatani görevini asteğmen olarak yaptığını belirten Gökhan Ç, 15 Temmuz akşamı mesaiye çağırılmasından bir süre sonra iki tankın nizamiyeye gelerek Genelkurmaya saldırı olduğunu söyleyerek kışla dışına çıktıklarını aktardı.
Tankların bir süre sonra geri döndüğünü ve tankın üstünde bir sivilin yaralı halde olduğunu anlatan Gökhan Ç, nizamiye önünde de sivil vatandaşların toplanmaya başladığını dile getirdi.
Bu sırada nizamiyeye birkaç tankın daha geldiğini ama dışarı çıkışlarının engellendiğini kaydeden Gökhan Ç, tankların dışarı çıkmasını ve nizamiye önünde toplanan vatandaşların dağılmasını isteyen teğmenlerin havaya doğru piyade tüfekleriyle ateş ettiklerini anlattı.
Gökhan Ç, sabah saatlerinde kışla emniyetinin sağlanarak darbe girişiminde bulunanların gözaltına alındıklarını bildirdi.
'Biz halka ateş etmeyiz'
Tanık Recep E, sanıklardan eski albay İsa Sancaklı'nın olay günü tankların dışarı çıkarılması emrini verdiğini, tank sürücülerinin, 'Biz halka ateş etmeyiz.' diyerek bunu kabul etmemesi üzerine Sancaklı'nın tank sürücülerini tokatladığını beyan etti.
Recep E, sanık eski teğmen Abdülkadir Çiçek'in 15 Temmuz günü 'hırçın' davranışlar sergilediğini ve davanın müştekilerinden İsmail Suvay'ı tehdit ettiğini söyledi.
Sabah saatlerinde darbe girişiminde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan teğmenlere, 'Vatana nasıl ihanet ettiniz?' sorusunu yönelttiğini belirten Recep E, teğmenlerin cevap veremediğini anlattı.
Tanık beyanının ardından söz alan sanıklar Sancaklı ve Çiçek ise aleyhteki beyanların doğruyu yansıtmadığını savundular.
Davanın görülmesine 30 Temmuz Pazartesi devam edilecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-26 Nisan (2017) 'Ankara 52 sanık Darbe/Etimesgut Zırhlı Birlikler' davası
(28 Temmuz 2018, 15:07)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: