Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yargılandığı 224 sanıklı Genelkurmay "çatı" davasında, savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Sanık eski Orgeneral Akın Öztürk'ün de aralarında bulunduğu sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi bazı sanıklar hakkında 252'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
12.05.2018 14:56 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı Genelkurmay "çatı" davasına devam edildi.
07.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, adli bilişim uzmanlarınca incelenmesi tamamlanan sanıklara ait dijital materyallerin sonuç raporlarının geldiğini belirterek, dağıtılmasını istedi.
Daha sonra önceki celsede beyanı alınamayan tanık A.C. dinlendi.
Teğmen rütbesiyle Edirne'ye atandığında sanıklardan Mustafa Temir ile örgüt evinde kaldığını söyleyen A.C, FETÖ abisinin vasıtasıyla sanıkla tanıştığını kaydetti.
Karşı beyanda bulunan sanık Temir de tanık ile geçmişte husumetinin bulunduğunu, bu nedenle kendisine iftira atıldığını iddia etti.
Temir, Edirne Keşan'da kısa bir süre görev yaptığını, tanık ile aynı evde kalmadığını öne sürdü.
Sanığın savunması karşısında şaşkınlık yaşadığını dile getiren tanık A.C, "Şu an şoktayım, söylediğim her şey doğrudur." ifadesini kullandı.
Esasa ilişkin mütalaa bekleniyor
Tanık beyanının ardından suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulunanlara ilişkin sanık ve avukatları, katılma talebinin kabul edilmemesini istedi.
Katılma taleplerinin kabul edilmesini isteyen duruşma savcısı da sanık ve avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi talebinin, gelinen aşamada dava dosyasına katkı sağlamayacağı nedeniyle reddedilmesini istedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dik, katılma taleplerine ilişkin mahkemenin yarın kararını açıklayacağını belirterek bugünkü duruşmayı bitirdi.
Öte yandan cumhuriyet savcısı 13 Nisan'da görülen celsede, mütalaasını sunmak için dava dosyasını istemiş, mahkeme heyeti de dosyayı savcıya göndermişti.
Alınan bilgiye göre, savcının bu hafta içinde esas hakkındaki mütalaasını açıklaması bekleniyor.
08.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.
Sanıklar, adli bilişim uzmanlarınca incelenmesi tamamlanan kendilerine ait dijital materyallerin sonuç raporlarına karşı savunma yaptı.
Sanık beyanının ardından suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle gazi ve şehit yakınlarının davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu yöndeki isteğini yerinde görmedi.
Daha sonra söz verilen duruşma Savcısı Bülent Karakuş, sanık ve avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi talebinin, gelinen aşamada dava dosyasına katkı sağlamayacağı nedeniyle reddedilmesini istedi.
Savcı Karakuş'un esasa ilişkin mütalaasını yarınki duruşmada açıklayacağını belirtmesinin ardından davanın bugünkü duruşması tamamlandı.
09.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, Savcı Bülent Karakuş, esasa ilişkin mütalaasını sundu.
Savcı Bülent Karakuş'un 5 saat süren mütalaasında, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi 35 sanığın 252'şer kez ağırlaştırılmış müebbet, konsey dışındaki 153 kişinin de 1 ile 13 arasında değişen sayılarda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Mütalaaya göre sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Akın Öztürk ile tümgeneraller İlhan Talu, Osman Ünlü, Kubilay Selçuk, Mehmet Dişli, eski tuğgeneraller Ahmet Bircan Kırker, Ali Kalyoncu, Ali Osman Gürcan, Erhan Caha, Gökhan Şahin Sönmezateş, Hakan Evrim, Mehmet Partigöç, Murat Aygün, Özkan Aydoğdu, Ünsal Coşkun, eski tuğamiraller Ömer Faruk Harmancık, Sinan Sürer, eski albaylar Ahmet Özçetin, Ali Yazıcı, Bilal Akyüz, Cemil Turhan, Doğan Öztürk, Fırat Alakuş, Muhsin Kutsi Barış, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Muzaffer Düzenli, Orhan Yıkılkan, Osman Kardal, Osman Kılıç, Ramazan Gözel, eski yarbaylar Ertuğrul Terzi, Halil Gül, Özcan Karacan, Savaş Kabaklı, Turgay Sökmen ve Mehmet Şahin'in "anayasayı ihlal" "kasten öldürme" ve "cumhurbaşkanına suikast girişimi" suçlarından 252'şer kez ağırlaştırılmış hapisle cezalandırılmaları istendi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Türkiye genelinde yaşanan eylemlerden sorumlu tutulan söz konusu sanıkların her biri için "2 bin 558 sivil vatandaş ile 177 güvenlik personelinin yaralanması", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "mala zarar verme" suçlarından da 56 bin 511'er yıl hapis cezası talebinde bulunuldu.
13 kez ağırlaştırılmış müebbet
Konsey dışındaki sanıklar eski korgeneraller Mustafa Özsoy, Salih Ulusoy, Satı Bahadır Köse, eski tümgeneraller Baki Kavun, Oğuz Sehad Habiboğlu, eski tuğgeneraller ve tuğamiraller Mustafa Sözer, Alpaslan Çetin, Mehmet Arif Pazarlıoğlu, Uğur Şahin, eski albaylar Abdülkadir İlhan, Cemal Turğut, Cengiz Aydın, İlyas Bilgiş, Murat Korkmaz, Mustafa Çiçek, Nuri Gayır, Özay Yılmaz, Özcan Kurt, Vural Akyıldırım, Yusuf Güleç, eski yarbaylar Bünyamin Tuner, Doğan Üstüntaş, Gökhan Eski, Halis Ahmet Özer, Halit Kazancı, Hüseyni Hakan Öcal, Hüseyin Yıldırım, Levent Türkkan, Lütfullah Taşyumruk, Murat Mala, Mustafa Çakmaktaşı, Muzaffer Çoban, Oktay Felekoğlu, Özgür Solakoğlu, Recep Yıldız, Yusuf Karşil, eski binbaşılar Abdurrahim Aksoy, Adnan Arıkan, Yener Yılmaz, Ahmet Albayrak, Ahmet Durmaz, Ahmet İlhan Ayşan, Ahmet Yıldız, Ali Feyyaz Beydağ, Ali Gültekin, Asım Şanöz, Aziz Onur, Emrah Ilgaz, Emre Karslı, Erhan Metin, Ersoy Öz, Fatih Koç, Fatih Misir, Fatih Üner, Gökhan Balcı, Güven Keskin, İsmail Aydın, Kenan Yıldırım, Mustafa Duygulu, Mutlu Burak Uyar, Mahsen Fıstıkçı, Necati Güneş, Necdet Eroğlu, Oğuzhan Konuk, Okan Ataoğlu, Okan Kurt, Recep Aktürk, Recep Özkan, Serkan Kılıç, Serkan Sağ, Sinan Yılmaz, Suat Kürşat Gün, Ümit Bayık, Vahap Kavaker, Veysel Özmen, Yusuf Akdemir, Yusuf Yedidağ, eski yüzbaşılar Ali Çakır, Ali Emre Eral, Erdem Eraslan, Erman Can, Fatih Ekici, Fazlı Özşahin, Gökhan Akdağ, Mehmet Demir, Mehmet Emin Tüzel, Metin Demir, Metin Gümüşburun, Murat Engin, Murat Ertaş, Sadık Kazancı, Sedat Taşkın, Serdar Tekin, Yalçın Gür, Onur Özdemir, eski teğmen ve üsteğmenler Abdulkadir Bozan, Abdullah Şevki Güngör, Abdulvahap Berke, Abdurrahman Aydoğan, Cihangir Şenlik, Eray Çekerek, Ertan Özmen, Furkan Çetiner, Hamza Er, Hasan Sevimli, İlker Çetinkaya, İsmail Yolaçıcı, Mehmet Akçara, Murat Aletirik, Mustafa Demir, Mustafa Temir, Selçuk Topal, Uğur Bostan, Vahit Güllü, Yalçın Toker, eski astsubaylar Anıl Koç, Ayhan Carık, Bayram Aydemir, Derviş Taş, Emin Anar, Ersin Eker, Fatih Sarımehmet, Fatih Yanıkkaya, Fevzi Sönmez, Furkan Akbenli, Gökhan Çetin, Halil İbrahim Atalap Hasan Demirci, Hasan Hüseyin Sarıtarla, Hüseyin Ömür, Halil İbrahim Karağbağ, İbrahim Çölkesen, İbrahim Karadağ, İlyas Akyar, İsa Akın, Kamil Ilgaz, Kenan Şimşek, Mahmut Tuncer, Mehmet Adıgüzel, Mete Kılıçaslan, Muhammet Yılmaz, Murat Bingül, Mustafa Kocaaslan, Osman Aktaş, Ömer Gürsel Çetin, Samet Yıldız, Suat Sağlam, Şener Kısak, Şevket Samet Okyay, Talha Atlanel, Temel Can Köroğlu, Turgay Perişan ve Veysel Tokmak, "anayasal düzeni ihlal" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi.
Ayrıcı söz konusu sanıklardan Turğut, Aydın, Yener Yılmaz, Güngör, Üstüntaş, Berke, Aksoy, Aydoğan, Durmaz, Samet Yıldız, Çakır, Beydağ, Koç, Şanöz, Carık, Tuner, Taş, Karslı, Eraslan, Can, Sarımehmet, Yanıkkaya, Özşahin, Sönmez, Akbenli, Çetiner, Akdağ, Balcı, Çetin, Eski, Keskin, Atalap, Kazancı, Er, Demirci, Sevimli, Öcal, Çölkesen, Karadağ, Akyar, Aydın, Yolaçıcı, Ilgaz, Taşyumruk,Tuncer, Akçara, Tüzel, Kılıçaslan, Gümüşburun, Özay Yılmaz, Aletirik, Ertaş, Korkmaz, Mala, Çiçek, Kocaaslan, Temir, Uyar, Güneş, Gayır, Konuk, Kurt, Felekoğlu, Aktaş, Muhammet Yılmaz, Aktürk, Özkan, Kazancı, Ahmet Yıldız, Topal, Sağ, Gün, Sağlam, Kısak, Okyay, Atlanel, Köroğlu, Perişan, Bostan, Bayık, Kavaker, Güllü, Özmen, Toker, Güleç, Karşil ve Özdemir'in, olay gecesi Genelkurmay Başkanlığında darbecilere direnen 11 sivil ile Astsubay Bülent Aydın'ın şehit edilmesinin failleri olduğu gerekçesiyle şehit sayısı kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Bununla birlikte Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski emir subayı sanık yarbay Türkkan ile sivil sanıklar Muhammet Uslu ve Fatih Okutur'un "askeri casusluk" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
13 beraat istendi
Sivil imam Birol Kurubaş'a, "anayasal düzeni ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep eden savcı, sanık eski yüzbaşı Bayram Akpan, üsteğmen Kübra Yavuz, astsubaylar Lütfü Karaca ve Uğur Kent ile siviller Mustafa Akyıldız, Mehmet Uslu, Fatih Okutur, Muhammed Uslu ve Ramazan Cömert'in "silahlı terör örgütü üyeliğinden" 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapislerini istedi.
Delil yetersizliği gerekçesiyle sanıklar Barış Erdemir, Cahit Kükey, Deniz Aydın, Fahri Kafkas, Hakan Toprak, Mesut Ürkmez, Murat Can Avtan, Mustafa Mengi, Serkan Candan, Ümit Keskin, Murat Pekgüler, Hüseyin Yıldırım ve Yusuf Yalçın'ın beraatlerine hükmedilmesini isteyen savcı, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile firari sanıklar Ali Kalyoncu, Adem Özer, Ali Irmak, Mehmet Aytaç, Neşet Gülener, Serkan Coşkun, Serhat Pahsa, Şener Doğrugören, Tayfun Özek, Tevfik Gök, Turgay Er ve Turgay Sökmen'in dosyalarının ayrılması gerektiğini kaydetti.
Duruşmaya yarın, avukatların mütalaaya karşı beyanlarının alınmasıyla devam edilecek.
Mütalaanın değerlendirme bölümünde, terör örgütü FETÖ'ye ilişkin tespitler yapan Savcı Karakuş, sanıkların, "Emir komuta zinciri içinde hareket ettik." savunmasının gerçeği yansıtmadığını dikkat çekti.
Hiçbir şartta kanunsuz bir emrin uygulanmayacağını vurgulayan Savcı Karakuş, şu tespiti yaptı:
"Bir Türk askeri her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, TBMM, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine bağlıdır. Bu kurumları ortadan kaldırmaya yani askeri darbe yapmaya yönelik bir faaliyet kapsamında emir kimden gelirse gelsin hiçbir şart altında uygulamaz. Verilen emrin darbe teşebbüsü faaliyeti kapsamında verildiğini bilerek bu emre uyan bir askere, 'Verilen emri uyguladı.' denemez. Bu kapsamda milletin üzerine ateş edilip devlet ve millet iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılan bir ortamda elde tüfekle suç işleyenlerin yanında durmak bu suça iştirak etmek olarak değerlendirilmiştir."
Savcı Karakuş, mütalaada cezalandırılmalarını istediği sanıklar için ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin uygulanmasını talep etti.
Buna göre, sanıklar ceza aldıkları takdirde, çocuklarının velayeti ile seçme ve seçilme haklarını kullanamayacak.
10.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada katılan avukatları, önceki gün açıklanan esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulundu.
Dava dosyasında katılan olarak yer alan Başbakanlık adına beyanda bulunan avukat Süleyman Ayhan, sanıkların sözde "yurtta sulh konseyi"nin talimatıyla darbe girişiminde bulunduklarını ifade etti.
Darbenin asıl aktörlerinin konsey üyeleri olduğunu belirten Ayhan, "Bu sürecin yönetmeni okyanus ötesindeki vatan hainidir, senaristleri ise küresel güçlerdir. Hükümeti, anayasayı, kurum ve kuruluşları ortadan kaldırmak olduğu kadar asıl amaçları dünyadaki son ve tek bağımsız Türk devletini ortadan kaldırmaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı ve Başbakanın cesur müdahalesi ve halkın direnişiyle darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını hatırlatan Ayhan, karşı beyanlarını yazılı olarak sunacaklarını sözlerine ekledi.
Daha sonra söz alan katılan avukatları Reyhan Babuç ve Onur Ayhan da FETÖ yapılanması ile darbe girişimine ilişkin beyanlarını sundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, darbecilerin açtığı ateş sonucu şehit olan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın koruma Astsubayı Bülent Aydın'ın eşi Şehnaz Aydın söz aldı.
Aydın, Genelkurmay Başkanlığı karargahının güvenlik kameralarına yansıyan eşinin şehit edildiği anın görüntülerini izlettirdi.
Sanık Hasan Demirci'nin eşine 4 el ateş ettiğini ancak sol taraftan gelen başka bir kurşunla eşinin şehit olduğunun anlaşıldığını belirten Aydın, o yönde bulunan bütün askerlerden şikayetçi olduğunu söyledi.
Aydın, eşinin şehit edilmesinden sorumlu tuttuğu sanıklar Hüseyin Yıldırım, Hasan Hüseyin Sarıtarla ve İsa Akın hakkında "kasten öldürmeden" ceza istenmediğini hatırlattı.
Eşinin şehadetiyle gurur duyduğunu dile getiren Aydın, "O gece Genelkurmay Başkanlığı karargahında, elinde silah olan herkesten ve darbe girişimine destek verenlerden şikayetçiyim. Eşimin kaderinde şehit olmak varmış. Vatana helal olsun, gurur duyuyorum. Katilleriyle burada da Hakk'ın divanında da hesaplaşacağız." ifadelerini kullandı.
Duruşmanın öğleden önceki bölümünde, dava dosyasında katılan olarak yer alan Başbakanlık adına avukatlar beyanda bulunmuştu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
11.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, müştekiler ve avukatlar, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulundu.
Daha sonra Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, darbe girişiminde İstanbul'daki eylemler sırasında suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulunanların olduğunu belirterek, buna ilişkin duruşma savcısı, sanık ve avukatlarının değerlendirmesini istedi.
Savcı, katılma taleplerinin yerinde olduğunu ifade ederken, sanıklar ve avukatları taleplerin kabul edilmemesini gerektiğini bildirdi.
Daha sonra sanık ve avukatlarının talepleri ile duruşma savcısının değerlendirmesini alan mahkeme, ara kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti, suçtan zarar gördükleri gerekçesiyle yapılan katılma taleplerini oy birliğiyle kabul etti.
Buna göre tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmeden mahkeme, duruşmayı 26 Haziran-27 Temmuz'da görülmek üzere erteledi.
Söz konusu tarihler arasında görülecek duruşmalarda, sanık ve avukatları, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapacak.
Öte yandan, 9 Mayıs'ta görülen duruşmada, Savcı Bülent Karakuş esasa ilişkin mütalaasında, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi 35 sanığa, 252'şer kez ağırlaştırılmış müebbet, 56 bin 511'er yıl hapis cezası verilmesini istemişti.
Konsey dışındaki 153 kişinin de 1 ile 13'er kez arasında ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmasını isteyen savcı, delil yetersizliği nedeniyle 13 kişinin beraatini talep etmişti.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-03 Mart (2017) 'Ankara 224 sanık (ilk 221) Darbe/Genelkurmay Çatı Yapılanması' davası
(12 Mayıs 2018, 14:56), son güncel.: (13 Mayıs 2018, 14:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: