Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.
07.04.2018 16:59 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.
03.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Tutuksuz sanıklardan R.O.K, okulda öğretmen olarak görev yaptığını belirterek, 15 Temmuz'da öğrenci alımlarındaki görevinin ardından 16.30 gibi evine geçtiğini, eşi evde bulunmadığından, doğacak çocuğu için devre arkadaşı V.A. ile alışverişe çıktığını söyledi.
Alışveriş sonrası Öveçler'deki evinde otururken haberlerden Boğaz köprüsünün kapatıldığı ve terör saldırısı haberlerini gördüğünü, uçakların da seslerini duyduğunu ifade eden R.O.K, WhatsApp'tan en seri vasıtayla birliğe katılmalarına yönelik gelen emir üzerine 00.00 civarında arkadaşıyla kışlaya gittiğini bildirdi.
Kışlaya spor okulu nizamiyesinden girdiğini ifade eden R.O.K, kamuflaj giymesinin söylenmesi üzerine odasında giyindiğini ve dekanlık kafeteryasına geçtiğini dile getirdi. R.O.K, burada açık televizyondan darbe bildirisi okunduğunu, cumhurbaşkanının yanı sıra asker ve sivil kişilerin açıklamalarını gördüğünü belirterek, bu sırada patlama olduğunu sandığı sesi duyduğunu söyledi.
R.O.K, kafeteryadan çıktıktan sonra Anafartalar Taburu'na gitmelerine yönelik bir ifade üzerine buraya yöneldiğini ancak helikopterden atış yapıldığını dile getirdi. Çalılıklara saklandığını, helikopter atışı sonrası bir kişinin yaralandığını anlatan R.O.K, tabura gitmeden dekanlık binasına döndüğünü aktardı.
R.O.K, sesler kesildikten sonra Uğur Acar'ı aradığını, Anafartalar Taburu iç bahçesinde olduklarını söylemesi üzerine buraya gittiğini, kendisi gibi silahsız bazı kişilere silah ve hücum yeleği dağıtıldığını belirtti. Hava aydınlanmaya başlarken dekanlığa geçebileceklerinin söylenmesi üzerine oraya gittiğini ve ardından da kışladan ayrıldığını dile getiren R.O.K, hiç silah kullanmadığını iddia etti.
"FETÖ baskı uyguladı"
Tutuksuz sanık S.G. ise savunmasında KHO'daki FETÖ yapılanmasının kendisini mağdur ettiğini söyledi.
FETÖ'cü takım komutanlarının kendisine ve birçok harbiyeliye baskı uyguladığını belirten S.G, sürekli puan ve idari cezalar aldıklarını bildirdi. S.G, "Bu süreçte uğradığım baskılar yüzünden psikolojik tedavi gördüm." dedi.
15 Temmuz'da 22.15 civarı jetlerin alçak uçuş yaptıklarını duyduktan sonra haber sitelerini takip etmeye başladığını, kısa sürede olayın kalkışma olduğunu anladığını, bunu da FETÖ'cülerin yaptığını değerlendirdiğini iddia eden S.G, gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesinde okula gelmeleri yönünde emri öğrendiğini bildirdi.
Bunun üzerine tank üsteğmen M.G. ile görüştüğünü ve fikir alışverişinde bulunduktan sonra okula gittiğini anlatan S.G, dekanlık binasına geçtiğini söyledi.
S.G, patlama sesi sonrası sığınağa geçtiklerini ifade ederek, sığınakta telefon çekmediği için bilgi almak amacıyla bilgisayar dershanesine çıktığını dile getirdi.
Burada, tören alanına 3 helikopterin indiğini ve personelle havalandığını gördüğünü belirten S.G, aklının karıştığını öne sürdü.
S.G, okulun kimler tarafından kontrol edildiğini bilmediğini iddia ederek, olaylar yatıştıktan sonra evine geçtiğini anlattı.
Tutuksuz yargılanan Ş.Ö. ve F.Y'nin de savunmalarını yaptığı duruşmada sanıklar beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Tutuksuz sanık S.Ö, 15 Temmuz'da mesaiden saat 19.10 civarında ayrıldığını ve Eryaman'daki evine gittiğini, evinde misafirleri olduğunu ve onlarla oturduğunu söyledi.
S.Ö, saat 23.00 civarında babasının uyarması üzerine televizyonda Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını gördüğünü, ayrıca Başbakanın da açıklama yaptığını hatırladığını belirtti.
Tüm personelin mesaiye gelmesine yönelik Whatsapp mesajı üzerine bir mesai arkadaşıyla kışlaya döndüğünü ve kafeteryadayken odalarında beklemelerinin söylendiğini öne süren S.Ö, radyodan korsan bildiri okunduğunu ve darbe girişiminde bulunulduğu haberlerini duyduğunu bildirdi.
Sanık S.Ö, daha sonra Anafartalar Taburu'na geçtiklerini ancak buradan tekrar dekanlığa gönderildiklerini belirterek, Gölbaşı'ndaki Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığının bombalandığına dair haberleri duymasının da kendisinde şok etkisi yarattığını iddia etti.
Bulunduğu yerde silah dağıtıldığını ve kendisine de boş bir silah verildiğini öne süren S.Ö, bu silahı yaklaşık bir saat taşıdığını söyledi. S.Ö, sabah olunca silahı teslim edip temizlik yapılması amacıyla yakında bir yere bıraktığını ve aracına binerek evine gittiğini ifade ederek, beraatini istedi.
Tutuksuz yargılanan S.S. de savunmasını yaparak beraat talebinde bulundu.
Duruşma yarına ertelendi.
04.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık S.V, 15 Temmuz'da KHO'da öğretmen olarak görevli olduğunu, cuma günü öğleden sonrası boş olduğu için mesaiden erken çıktığını söyledi.
Sanık S.V, önceki yıl vefat eden eniştesi için düzenlenecek yemeğe katılmak üzere ablasının evine gittiğini belirterek, saat 23.00 civarında yanlarında olmayan kızının arayıp sosyal medyada kötü bir şeyler olduğundan bahsettiğini, kendisinin de kötü bir şey olmayacağını, olsaydı da haberinin olacağını söylediğini öne sürdü.
S.V, saat 23.30'da öğretmen albay H.G'nin arayıp "Durum ciddi. Seninle birlikte edebiyat grubundakilere haber ver. Hep birlikte Harp Okulu'na gidin." dediğini ifade ederek, ablasından çıkıp eve gittiğini, bazı personeli aradığını ve emri ilettiğini iddia etti.
Aracıyla saat 01.30 civarında nizamiyeye ulaştığını anlatan S.V, nizamiyedeki görevlilerin İlhami Polat'ın emriyle giriş çıkışların kapatıldığını ve içeri alamayacaklarını söylediğini aktardı. S.V, albay H.G'yi aradığını, onun da başka bir nizamiyeden girmek istediğini ancak alınmadığını bildirdiğini ifade ederek, onun emri üzerine evine gittiğini kaydetti.
S.V, sonraki süreçte gözaltına alındığını ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını söyledi.
Tutuksuz sanık G.Ç. de 15 Temmuz'da okulda kursiyer olduğunu ifade ederek, saat 14.00'teki sınav sonrası evine gittiğini söyledi.
Akşam saatlerinde Whatsapp grubunda uçakların alçak geçiş yaptığına yönelik mesajları gördüğünü, televizyonu açtığında da Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını izlediğini anlatan G.Ç, bu sırada grup kıdemlisinin herkesin en seri vasıtalarla gelmesi emrini iletmesi üzerine saat 23.30 gibi Spor Okulu nizamiyesinden giriş yaptığını dile getirdi.
Dekanlıkta dördüncü kattaki dershaneye çıktıklarını ve burada beklerken duydukları patlama sesleri sonrası zaman zaman eksi birinci kata indiklerini ifade eden G.Ç, helikopter pistine üç helikopterin indiğini ve içine kamuflajlı ve silahlı askerlerin bindiğini gördüğünü belirtti.
Sanık G.Ç, silah almadığını, sivil kıyafetle beklediğini öne sürerek, saat 09.00 civarı ortamın sakinleşmesi sonrası çıkabileceklerine yönelik verilen emir üzerine okuldan ayrıldığını anlattı.
Tutuksuz yargılanan H.A. ve M.Y'nin de savunmalarını yaptığı duruşmada sanıklar beraat talebinde bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan tutuksuz sanık eski yarbay Tuncer K, üzerine atılı suçlamaları reddettiğini söyledi.
15 Temmuz'da KHO'da öğretim üyesi olarak görev yaptığını anlatan Tuncer K, cuma günü öğrenci alımlarında çalıştığı için mesaiye saat 06.00 gibi gittiğini ve işinin öğlen bittiğini öne sürdü.
Evine saat 13.30-14.00 civarı vardığını belirten Tuncer K, akşam 22.40 sıralarında uçak sesleri duyması üzerine makine mühendisliği bölümü WhatsApp grubuna, "Hava hareketliliği hakkında bilgisi olan var mı?" diye mesaj attığını ancak cevap alamadığını öne sürdü.
Tuncer K, televizyonda "Boğaz Köprüsü"nün kapatılması haricinde başka bir şey görmediğini iddia ederek, yine WhatsApp grubundan personelin birliğine çağrıldığına yönelik emrin geldiğini bildirdi.
KHO'da öğrenci alımları için tahsis edilen hatlardan birini aradığını ve mesaiye çağrıldıklarını teyit ettiğini anlatan Tuncer K, bu durumu WhatsApp'tan da paylaştığını söyledi.
Tuncer K, evinin yakınındaki KHO'ya giderek sivil ve yaya olarak 2 Nolu nizamiyeden giriş yaptığını, ardından da dekanlığa gittiğini ifade etti.
Okulda odasına çıktığını ve internetten kalkışma olduğunu öğrendiğini öne süren Tuncer K, tedbir amaçlı çağrıldığını düşündüğünü savundu.
Anafartalar Taburu'na gitmelerinin emredilmesi üzerine buraya gittiğini ve bir süre bekledikten sonra HK-33 silah dağıtıldığını belirten Tuncer K, odalarına dönmeleri söylenince döndüğünü ifade etti.
Tuncer K, sabah saatlerinde silahların depoya teslim edileceğinin bildirilmesi üzerine silahı teslim ettiğini ve saat 10.00 civarında evine gittiğini anlattı.
İlerleyen süreçte gözaltına alındığını ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını belirten Tuncer K, beraatini talep etti.
Tutuksuz sanık V.B. de öğrenci alım faaliyetlerinin ardından saat 18.00 gibi mesaiden ayrılıp eve gittiğini, saat 20.00 civarında uyuduğunu söyledi.
Eşinin, uçak seslerinden dolayı saat 23.00'te kendisini uyandırdığını öne süren V.B, bir arkadaşının arayıp tüm personelin birliğe çağrıldığını söylediğini iddia etti.
V.B, bazı aramalar yapmasının ardından güvenlik için birliğe gideceklerini teyid ettiğini ve bazı mesai arkadaşlarıyla kışlaya gittiklerini belirterek, saat 00.15 civarında 4 Nolu nizamiyeden KHO'ya girip Dekanlığa geçtiklerini anlattı.
Eğitim kıyafetlerini giyip kafeteryaya indiğini, patlama seslerinden sonra odalarına gönderildiklerini anlatan V.B, internetten bir darbe girişimi olduğunu öğrendiklerini söyledi.
V.B, daha sonra Anafartalar Taburu'na gönderilip silah ve hücum yeleği aldırıldığını, sabah 09.00'a doğru bölüm başkanının çıkabileceklerini söylemesi üzerine evine gittiğini dile getirdi.
Tutuksuz yargılanan Y.Y, T.S.K. ve S.T'nin de savunmalarını yaptığı duruşmada sanıklar beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
05.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in eski koruma subayı yüzbaşı Burak Akın'ın ifadesi doğrultusunda gözaltına alınıp itirafçı olan, daha sonra itiraflarından vazgeçince tutuklanan eski yüzbaşı Abdulkadir Koçyiğit savunma yaptı.
Tutuklu sanık Koçyiğit, olay günü tez çalışması nedeniyle saat 19.00 sıralarında okuldan ayrıldığını, saat 22.00 sıralarında evinde ders çalıştığı esnada jet sesleri duyduğunu, televizyonu açtığında Boğaz Köprüsü'nün terör tehdidi nedeniyle askerlerce kapatıldığını gördüğünü anlattı.
Saat 23.30 sıralarında öğretmen Albay Ertan Erol'un, kendisini telefonla arayarak, "Alarm durumu var, acilen kışlaya gelmen gerek, ayrıca güvenlik birimlerindeki yüksek lisans öğrencilerine de bu mesajımı ilet" dediğini aktaran Koçyiğit, bunun üzerine Erol'un emrini ilettiğini, ardından aynı lojmanda oturdukları yüzbaşı Ali Kıratlı ile yüzbaşı Yunus Emre Toprak'ın aracı ile saat 01.00 sıralarında Harp Okulu'na girdiklerini belirtti.
Koçyiğit, enstitüye geçtiğinde sicil amirleri albaylar Ertan Erol, Önder Haluk Tekbaş ve Metin Gülenç'i gördüğünü daha sonra albay Erol'un eğitim kıyafetlerini giyerek dershanede beklemelerini emrettiğini söyledi. Daha sonra silah ve hücum yeleği alarak okul içerisinde beklediğini savunan Koçyiğit, o süre zarfında herhangi yasa dışı bir eylemde bulunmadığını öne sürdü.
Dava dosyasıyla birleştirilen örgüt üyesi olduğuna yönelik ek iddianameye de karşı savunma yapan Koçyiğit, "Burak Akın'ın ifadesi sonucunda gözaltına alındım. Emniyette verdiğim ifadeleri baskı ve yönlendirme sonucu verdim. Aileme zarar vereceklerini söylediler." diye konuştu.
Sanık Koçyiğit, emniyet ve savcılık aşamasında şahsi avukatı önünde vermiş olduğu, örgüte çocukluk yıllarında katıldığı, kod adı bulunduğu ve örgüt içi katalog evliliği yaptığına yönelik beyanları da reddetti.
Mahkeme Başkanı Muhammed Yavuz'un "Sen bizim davada tutuksuz sanık olarak yargılanıyordun. Burada sana kastı olan birisi sen dışardayken de yapardı. Senin eşine, ailene Türk polisi neden zarar versin?" sorusuna sanık Koçyiğit, "Sorguda öyle dediler." diye cevap verdi.
Bunun üzerine Başkan Yavuz, sanığın vazgeçmeden önceki itiraflarında adı geçen kişilerin mahkemeye gönderdiği beyanları okudu. Koçyiğit, "mahrem imamlığını" yapan kişilerinin ve örgüt toplantılarına birlikte katıldıkları askeri personelin ifadelerini de kabul etmediğini bildirdi.
Tutuksuz sanık V.A da olay günü evde arkadaşıyla oturduğu sırada, saat 23.00 sıralarında WhatsApp grubundan amiri olan binbaşı Devrim Çamur tarafından bütün personelin ivedi bir şekilde mesaiye gelmesi konusunda mesaj geldiğini, bunun üzerine görev yerine gittiğini anlattı.
Mesai arkadaşı ile birlikte Kara Harp Okulu'na spor okulu nizamiyesinden araç ile giremeyince aracı nizamiye girişine bırakarak 2 No'lu nizamiyeden giriş yaptığını ifade eden V.A, saat 00.15 civarında dekanlık binasına gittiğini beyan etti.
V.A, saat 04.00 sıralarında gelen emir üzerine Anafartalar taburuna gittiklerini, Devrim Çamur'u burada gördüğünü, nizamiyeye nöbetçi takviyesi yapılacağı için silah almaları gerektiğini söylediğini, bu kapsamda mühimmatsız silah aldığını ileri sürdü.
Bir süre taburun bahçesinde beklediğini, daha sonra odalarına gidebileceklerinin söylenmesi üzerine odasına çıktığını söyleyen V.A, daha sonra verilen emir üzerine saat 07.30 gibi silahını bırakarak eve gittiğini kaydetti.
Tutuksuz sanık Y.K. de mesaisini tamamladıktan sonra evine gittiğini daha sonra gelen emir üzerine saat 23.50'de Harp Okulu'na, ardından dekanlık binasına gittiğini anlattı.
Personelin odasında beklemesi talimatı üzerine odasına geçip masasındaki bilgisayardan darbe girişimiyle ilgili haberleri takip ettiğini söyleyen Y.K, ilerleyen saatlerde uçakların seslerini duyduğunu ve odadan çıkmadığını beyan etti.
Y.K, silah dağıtımına gitmediğini ancak arkadaşının kendisi adına silah aldığını ve kayıt yaptırdığını, sabah saatlerinde "evlerinize dönün" emri verilmesi üzerine silahı bırakıp evine gittiğini söyledi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan tutuksuz sanık E.Y, olay günü mesai sonrasında evine gittiğini, saat 22.00 sıralarında Boğaziçi Köprüsü'nün kapatıldığını internetten öğrendiğini ve ardından haberleri takip ettiğini anlattı.
Saat 23.00 sıralarında şube müdürü Ünal Sözen'i arayarak durumu sorduğunu, onun da idari şube müdürü Devrim Çamur'un, bütün subayların acilen okula gelmesi yönünde emri olduğunu söylediğini aktaran E.Y, evinden çıkarak aracıyla saat 23.30 sıralarında 4 No'lu nizamiyeden Kara Harp Okulu Komutanlığına giriş yaptığını beyan etti.
E.Y, sabaha karşı dışarıdan bir saldırı durumunda birliğin emniyetini almak maksadıyla nöbet yazılacağı için silah almaları gerektiğinin söylendiğini, bunun üzerine bina ve okul emniyetini almak maksadıyla Anafartalar Taburu'na giderek silah aldığını beyan etti. Herhangi bir suça karışmadığını, silah kullanmadığını, iddianamede geçen suçlamaları kabul etmediğini ileri süren E.Y beraat talebinde bulundu.
Tutuksuz sanık V.T. de darbe girişiminin yaşandığı gün saat 18.30 sıralarında okuldan çıkarak evine gittiğini, saat 22.45 sıralarında haberlere baktığında, İstanbul'da bulunan köprüye askerlerin çıktığını gördüğünü, terör saldırısı olabileceği yönünde haberler duyduğunu beyan etti.
V.T kısa süre sonra Harp Okulu'nda öğrenci alım faaliyetlerinde görevli kişilerce oluşturulan WhatsApp grubuna, okula gelmeleri yönünde mesaj atılması üzerine devre arkadaşlarını aradığını ve onların gittiklerini öğrenince de okula hareket ettiğini söyledi.
Nizamiyeden giriş yaptıktan sonra odalarına geçmelerinin söylenmesi üzerine odasına geçtiğini belirten V.T, internetten haberlere baktığında Birinci Ordu Komutanı'nın açıklamalarını duyduğunu ve yaşanan olayların bir darbe girişimi olduğunu anladığını, okuldan çıkış yapabilmek için nizamiyeyi aradığını ancak nizamiyelerin kapatıldığını öğrenmesi üzerine mecburen okulda kaldığını savundu.
Sabah saatlerine kadar odasından hiç çıkmadığını, bazı arkadaşlarının silah almaya gittiğini gördüğünü, ancak kendisinin silah almadığını savunan V.T, beraat talebinde bulundu.
Tutuksuz sanık S.A. da üzerine atılı suçları reddederek beraatini istedi.
Duruşmaya, 9 Nisan Pazartesi günü sanık savunmalarıyla devam edilecek.
4 FETÖ sanığı duruşma salonundan kaçtı mı? Valilikten açıklama
Ankara Adliyesi'nde görülen bir FETÖ davasında haklarında tutuklama kararı çıkan 4 FETÖ sanığının duruşma salonundan kaçtığı iddia edilmişti. Ankara Valiliği açıklama yaparak firar haberini yalanladı.
Ankara Adliyesi'nde FETÖ davalarında duruşmaya katılan 4 tutuksuz sanığın mahkeme tarafından haklarında tutuklama kararı verilince duruşma salonundan kaçtığı iddia edilmişti.
Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki duruşma salonunda 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu'ndaki eylemlere ilişkin görülen davada, tutuklu sanıkları savcının tutuklama talebi üzerine verilen arada duruşma salonundan kaçtığı ve ara sonrası tutuklama kararı açıklanırken, sanıkların duruma salonunda olmadıkları iddiası ortalığı karıştırdı. Ankara Valiliği konuyla ilgili bir açıklama yaparak 4 FETÖ'cünün mahkeme salonundan firar ettiği iddiasının yalan olduğunu açıkladı.
19 TUTUKSUZ SANIK İÇİN TUTUKLAMA KARARI ÇIKTI
Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin 5'i firari 307 sanığın yargılanmasının devam ettiği davada açıklanan ara karara göre, tutuksuz sanıklardan İzzettin Artokça, Mustafa Ünal, Hüseyin Günen, Mustafa Koca, Özgür Ayhan, Veli Bayazıt, Veysel Atalay, Muhammet Ali Cibişoğlu, Suat Kurt, Veysel Turan, Süleyman Feyyaz Keyik, Ramazan Onur Karadeniz, Murat Çetin, Sinan Ay, Yunus Emre Gök, Serkan Hasdemir, Songül Hasdemir, Mustafa Kayabaşı ve Zekeriya Şentürk'ün tutuklanmalarına karar verildi.
ANKARA VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Ankara Valiliği konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama 4 FETÖ’cü sanığın duruşma salonundan firar ettiği iddiaları yalanlandı.
Ankara Valiliği'nin açıklaması şu şekilde: "Bazı basın yayın organlarında Sincan Cezaevi Kampüsünde devam eden Kara Harp Okulu Davası duruşmasında, 4 FETÖ’cü sanığın duruşma salonundan firar ettiği yönünde haberler çıkmıştır. Yapılan incelemede; herhangi bir firarın veya firar girişiminin olmadığı, tutuksuz yargılanmakta olan ve duruşma anında salonda bulunmayan 15 sanık hakkında 05 Nisan 2018 tarihinde tutuklama kararı verilerek yakalama kararı çıkarıldığı anlaşılmıştır. Haklarında tutuklama kararı verilen 15 sanığın yakalanması için çalışmalara devam edilmektedir."
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-12 Temmuz (2017) 'Ankara 307 sanık (i. 239) sanık Darbe/Kara Harp Okulu' davası
(07 Nisan 2018, 16:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: