İstanbul'da, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin ile ana davadan hükümlülerin de aralarında bulunduğu 11'i tutuklu 85 sanıklı davaya devam edildi.
04.02.2018 14:14 İstanbul'da, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin ile ana davadan hükümlülerin de aralarında bulunduğu 11'i tutuklu 85 sanıklı davaya devam edildi.
29.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunma yapan tutuksuz sanıklardan jandarma görevlisi Cevat Eser, FETÖ ile bağlantısını olmadığını savunarak, kendisi ve ailesinden kimsenin de bu terör örgütüyle bir ilgisinin bulunmadığını söyledi.
Halen Jandarma ve Sahil Güvenlik Başkanlığı Personel Dairesi'nde görev yaptığını anlatan Eser, Dink cinayetinde hiçbir zaman ihmal ve kastının olmadığını belirterek, 'Bu olayın aydınlatılması için elimden gelen her şeyi yaptım.' dedi.
Eser, 2006 yılında Yasin Hayal'in evinde arama yaptıklarını ancak neden arama yaptıklarını şu anda hatırlayamadığını anlatarak, 'Yasin Hayal, bizi görünce hep kaçardı. Psikolojik sorunları vardı. Devriye sırasında karşılaşıyorduk. Bir kez evine arama yapmaya gittik. Kız kardeşi bir odayı aratmak istemedi zorla girip aradık. Kız kardeşi de bize aşırı tepki gösterdi. Yasin Hayal de ailesi de psikolojik sorunluydu.' iddiasında bulundu.
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Eser, Yasin hayal ve Ogün Samast'ın Hrant Dink'i öldürme hazırlığında olduğunu duymadığını belirterek, 'Bize bilgi veren olmadı. Bu konuda istihbarat çalışması yapmadık. Emniyetten de bize bu konuda herhangi bir bilgi gelmedi.' ifadesini kullandı.
Sanık Eser, Dink'in öldürülmesinin ardından Ogün Samast'ın fotoğrafının televizyonlarda çıkmasından sonra babasının polisi aradığını anlatarak, ailenin oturduğu yerin jandarma bölgesinde olmasına rağmen polisi aradıklarını aktardı.
Daha sonra jandarma 156 ihbar hattına da çıkan haberlerden sonra bir ihbar telefonunu geldiğini anlatan Eser, söz konusu telefonu geri aradıklarında bu kişinin daha önce bir soruşturma dolayısıyla tanıdığı Faik Samast olduğunu anladığını söyledi.
Eser, Faik Samast'a ihbarı neden ilk önce jandarmaya yapmadıklarını sorduğunda kendisine 'Bilmiyorum gelin gereğini yapın.' dediğini aktararak, 'Samats'ın evine gittiğimizde babası evdeydi. Polis arama yapıyordu. Buradaki polislere 'Burası jandarma bölgesi, neden bize sormadan arama yaptınız?' dedim. Ardından da internet kafelere gittik, bazı şahısların evlerinin aranması kapsamında olaydan sonra Pelitli'de panik havası başladı.' diye konuştu.
Tutuksuz sanık Ünsal Gürel de savunmasında hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık savunmalarına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
30.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 17. duruşmaya, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile eski jandarma-emniyet görevlilerinin de aralarında yer aldığı 5 tutuklu sanık katıldı. Ana dava dosya sanığı Erhan Tuncel ile birlikte 4 tutuksuz sanığın da hazır bulunduğu duruşmaya, bazı tutuklu veya hükümlü sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı.
Duruşmada, savunması alınan sanıklardan eski Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Volkan Şahin'in çapraz sorgulaması yapıldı.
'Bir kere evime gelip çay içtiler'
Sorumlu olduğu Pelitli bölgesinde devriye sırasında çok sayıda öğrenciyle tanıştığını anlatan Şahin, burada Tuncay Uzundal ve Erhan Tuncel ile de tanıştığını, Hrant Dink'i tanımadığını ve Dink hakkında hiçbir bilgisi olmadığını söyledi.
'Yaz döneminde öğrencilerin olduğu bölgeye devriye gidiyordum. Tuncay Uzundal ile kimlik kontrolü sırasında tanıştım. Erhan Tuncel ile beni Tuncay Uzundal tanıştırdı.' ifadesini kullanan Şahin'e, mahkeme heyetince, 'Her tanıştığın öğrencinin telefonunu alıp görüşüyor muydun?' sorusu yöneltildi. Şahin de 'Özel görüşmelerim olmazdı. Öğrenci diye konuştuk sadece. Bazen devriye arabasını gördüklerinde onlar arıyorlardı.' yanıtını verdi.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da Şahin'e Uzundal ve Tuncel ile olan telefon görüşmelerini ve evlerine gidip gitmediğini sordu. Şahin, 'Ev dediğiniz tek göz odaydı. Devriyeye gittiğimizde çay içiyorduk. Oralarda dolaşıyorduk. Bir kere Trabzon merkeze geldiklerinde evime gelip çay içtiler.' dedi.
Erhan Tuncel: 'Trabzon'da jandarma görevlileriyle irtibatım yoktu'
Cinayetten kısa bir süre sonra mülkiye müfettişlerine ifade verdiğini hatırlatan Şahin'in, cinayetten bir gün sonra Tuncay Uzundal'ın kendisini aradığını ve 'Erhan Tuncel'i gördün mü, bir kişi öldürülmüş. Görürsen gelişmelerden beni haberdar et.' dediğini belirtmesi üzerine avukat Bakırcıoğlu, bu görüşmeden üstlerini savcılığı haberdar edip etmediğini sordu. Şahin, 'Olayla ilgili olduğunu düşünmediğim için bilgi vermedim.' dedi.
Şahin'e, Dink cinayeti ana dava dosyası sanıklarından Erhan Tuncel de kürsüye çıkarak bazı sorular sordu. Volkan Şahin ile Dink'e ilişkin herhangi bir şey konuşmadıklarını öne süren Tuncel, 'Herhangi bir bilgi alışverişi olup olmadığı' sorusuna, olmadığı cevabını aldı. Tuncel, Trabzon'da hiçbir jandarma görevlisiyle irtibatının olmadığını savundu.
Şahin'in çapraz sorgusunun yapılmasının ardından heyet duruşmayı, 1 Şubat'a erteledi.
01.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki 18. duruşmaya, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile eski jandarma, emniyet görevlilerinin de aralarında yer aldığı 4 tutuklu sanık katıldı.
İki tutuksuz sanığın da hazır bulunduğu duruşmaya, bazı tutuklu veya hükümlü sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı.
Duruşmada, savunması alınan sanıklardan eski Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlisi uzman çavuş Hacı Ömer Ünalır'ın çapraz sorgulaması yapılıyor.
02.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 19. duruşmasına eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün de aralarında bulunduğu 7 tutuklu sanık ile 2 tutuksuz sanık katıldı. Bazı sanıklar da duruşma salonuna SEGBİS sistemi ile katıldı.
Söz alarak tahliye talebinde bulunan tutuklu Albay Ali Öz, 'FETÖ ile şahsım ve birinci derece akrabalarımın hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Hrant Dink'in Yasin Hayal tarafından öldürüleceğine ilişkin toplantıda bir cümle kullanılmış ve ben o toplantıdan kalkmışım. O dönemde Trabzon İl Jandarma Komutanı olmam suçlamam için yeterli kabul edilmiştir. Komutan her şeyi bilir, her şeyden haberdar kabul edilmiştir' dedi. 18 aydır tutuklu yargılandığını, alakası olmayan suçlarla tutuklandığını söyleyen Öz, tahliyesini talep etti.
36 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Ramazan Akyürek ve diğer tutuklu sanıklar da tahliyelerini talep ettiler.
Tahliye taleplerini reddeden mahkeme duruşmayı 12-13-15-16 Mart 2018 tarihine erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal'in, 'Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan beraatine hükmetmişti.
Bozma kararı
Yargıtay 9. Ceza Dairesi de 'örgüt' yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların 'silahlı terör örgütü' değil, 'suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt' üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına hükmetmişti.
'Kasten öldürmeye azmettirme' ve 'Orhan Pamuk'u tehdit' suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan daire, Yasin Hayal hakkında 'silahlı terör örgütü kurma, yöneticisi olma' suçundan verilen beraat kararını ise 'suç örgütü kurma ve yönetme' suçundan mahkumiyet gerektiği için bozmuştu.
Sanıklardan Erhan Tuncel'in 'patlayıcı madde imal etme' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 'kasten öldürmeye azmettirme' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu.
'Silahlı terör örgütü yöneticisi olma' suçundan beraat kararı da 'suç örgütü üyesi olma' suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te McDonalds'ın bombalanması olayında, 'genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama' suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin '6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs' suçunu oluşturacağına karar verilmişti.
Dava yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etmişti. Bu mahkemenin heyeti, 'Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı' gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etmişti.
Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar vermişti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşkun Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetmişti.
Kamu görevlisi sanıkların iddianamesinden
Davaya eklenen iddianamede, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar'ın, 'tasarlayarak kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan da çeşitli hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.
Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in de 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma' suçlarından 15 yıl 6 aydan 22'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Sabri Uzun, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, İDB Şube Müdürü Yunus Yazar, İDB C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, İDB'de görevli komiser Yılmaz Angın, Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan ve Ömer Faruk Kartın, İDB C Büro Şube Müdür Yardımcısı Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, komiser yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar ile eski mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız hakkında da benzer suçlardan farklı oranlarda hapis cezaları isteniyor.
FETÖ bağlantılı iddianameyle sanık sayısı 85'e çıktı
Yargılama devam ederken Dink cinayetine ilişkin soruşturma yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, yeni bir iddianame hazırladı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, cinayetin FETÖ ile bağlantısıyla ilgili, 'Dink cinayeti, Fetullah Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak başka bir düzen getirmek için FETÖ/PDY'nin şiddet içeren bir başlangıç eylemidir.' gibi ifadeler kullanılıyor.
Tüm sanıklar hakkında 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet istenen iddianamede, Gülen ile Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Dink cinayetine ilişkin ana davayla birleştirilmesi talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 50 sanığın yer aldığı 3. iddianame, eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle iade işlemlerinin ardından 29 Mayıs 2017'de kabul edildi. Heyet, 2 Haziran 2017'de 50 sanıklı yeni iddianameyle 35 sanıklı ana dava dosyasının birleştirilmesine hükmetti, Fetullah Gülen'in gıyaben tutuklanmasına, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında da yakalama emri düzenlenmesine karar verdi.
Paralel yapı-21 Mart (2017) 'İstanbul 85 sanık (50+35) Dink Cinayeti ve Fetö bağlantısı' birleşik davaları
(04 Şubat 2018, 14:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: