Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe karargahındaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi. Sanık avukatlarından Şevket Can Özbay'ın, davaya katılma talebinde bulunan 15 Temmuz gazileri hakkında suçlayıcı ifadelerde bulunması ve "yobazlar" kelimesini kullanması üzerine duruşma salonunda kısa süreli tartışma yaşandı. Davanın müştekisi konumundaki gazilere yönelik sözlerini geri almayan Özbay, beyanlarını tamamlanmasından sonra duruşma salonundan ayrıldı. Bunun ardından 15 Temmuz gazilerinin avukatları, Özbay hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını beyan ederek, bu nedenle Özbay'ın beyanlarının duruşma zaptına geçirilmesini istedi.
04.02.2018 12:55 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe karargahındaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
29.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.
Duruşmada, darbecilerden oluşan 38 kişilik sözde Yurtta Sulh Konseyi'nin üyelerinden olan eski kurmay yarbay Ertuğrul Terzi savunma yaptı.
Olay tarihinden yaklaşık 2 ay önce Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayında görevlendirildiğini anlatan sanık Terzi, 17 yıllık görev süresince mekanize birliklerde çalışmadığı için birliğin genel durumunu öğrenme amacıyla araç, silah ve personele yönelik faaliyetler yaptırdığını ifade etti.
Bu faaliyetlerin darbe girişimine yönelik olduğu iddialarını kabul etmediğini belirten Terzi, darbe girişiminden önce oluşturulan personel listesine ilişkin de 28. Mekanize Piyade Tugayı'nın Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi (KOKTOD) görevinin bulunduğunu söyleyerek, güncel olmayan listelerin olası KOKTOD veya alarm durumunda hızlı hareket edilmesini sağlama amaçlı oluşturması emrini verdiğini aktardı.
Sanık Terzi, darbecilerin kendi aralarında hızlı iletişimi sağlamak için kurdukları 'Türkiyem' adlı WhatsApp grubunun varlığından haberdar olmadığını, bu grupta yazışma yapmadığını ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmadığını savundu.
Darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz'da rutin olarak sabah saatlerinde mesaisine başladığını anlatan sanık Terzi, akşam saatlerinde evine gitmek için hazırlandığını, Ercan Türkben'i aradığında kendisine alarm verildiğini, Genelkurmay'da çatışma olduğunu söylediğini beyan etti.
Bunun üzerine aradığı kurmay başkanı Savaş Kabaklı'nın, Türkben'in söylediklerini doğruladığını ve KOKTOD kapsamında bütün personeli mesaiye çağırmasını istediğini belirten sanık Terzi, tabur personelinin birliğe gelmesinden sonra 16 Temmuz 2016 saat 00.10'da Genelkurmay'a gitmek için birlikten çıktıklarını aktardı.
Yoldayken telefonla aranması üzerine Jandarma Genel Komutanlığında da çatışma çıktığını öğrendiğini ve kendisine Jandarma Genel Komutanlığı'na takviye olması emrinin verildiğini dile getiren Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Saat 01.30 gibi Jandarma Genel Komutanlığına vardık. Bu sırada bölgeye helikopterden atış yapılıyordu. Karargah önüne gittiğimde burada toplanan öfkeli bir kalabalık vardı. Etrafımızı sarmaya başladılar. Bilmeden ve istemeden öfkeli bir kalabalığın ortasında kaldık. Bazılarının elinde bayrak, bazılarında sopa vardı. Ben oraya terör saldırısına karşı takviye maksatlı gönderildim. Bu ruh hali ve psikoloji içinde geldiğim Genel Komutanlıkta bölük komutanlarına, kendi emniyetlerini sağlamalarını ve karargah çevresinde emniyet çemberi oluşturulmasını söyledim. Ateş etmemeleri emri vermeme rağmen nereden geldiğini bilmediğim yoğun ateşten ve hava unsurlarının faaliyetlerinden ötürü havaya ikaz amaçlı ateş etmelerini söyledim.'
Darbe girişimini 19 Temmuz'da öğrenmiş
Jandarma Karargahı önünde kendisi ve maiyetindeki askerlerin halka ateş etmediğini savunan Terzi, karargah önünde toplanan vatandaşlardan kendilerine doğru ateş edildiği iddiasında bulunması üzerine müştekilerden Terzi'ye 'yalan söylüyor' denilerek tepki gösterildi.
Olay gecesi yaşananların darbe girişimi olduğunu bilmediğini, vatandaşların ve polislerin de kendisini uyarmadığını belirten Terzi, 'Ben darbe girişimi olduğunu 19 Temmuz'da gözaltındayken polislerden öğrendim.' ifadelerini kullandı.
'İki genci vurduğunu gördüm'
Darbe girişimi gecesi 2 kişiyi öldürdüğüne ilişkin kendisine iftira atıldığını ileri süren sanık Terzi, sivil vatandaşlara silahını doğrultmadığını öne sürerek suçlamaları kabul etmedi.
Sanık Terzi'nin, darbe gecesi emrindeki askerlere, 'Ölmek var dönmek yok' dediğine ilişkin sanık savunmalarını kabul etmediğini söylemesi üzerine sanıklardan eski üsteğmen Kürşat Yaman, 'Duydum, benim yanımda söyledin.' diyerek Terzi'ye tepki gösterdi.
Bunun zerine Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, Yaman'a söz hakkı tanıdı.
Sanık Yaman, olay akşamı Terzi'nin kendisine cephaneliğin kapısını kırması emrini verdiğini, yaralıları almaya gelen ambulansların geçişine de izin vermediğini bildirdi.
Terzi'nin, 'Ölmek var dönmek yok' dediğini duyduğunu aktaran Yaman, 'Yalan söylüyor. O iki genci vurduğunu gördüm. Açık ve net bir şekilde gördüm. Beyanlarına katılmıyorum. Bizi bu hale soktuğu için de Allah belasını versin diyorum.' ifadelerini kulandı.
İddianamede Ertuğrul Terzi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Sanık Terzi'nin, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişimi esnasında görevli olduğu 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığından Jandarma Genel Komutanlığına zırhlı araçlarla geldiği, görevinin karargah önünde bulunan yolun güvenliğini sağlayarak karargaha yapılacak olası müdahalenin önlenmesini sağlamak olduğu belirtildi. Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu gerekçesiyle Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde de yargılanmasına devam edilen Terzi'nin, 'Olay gecesi bazı askerlerin yaptıkları eylemlerden caymaları sebebiyle bir kısım şüphelileri tehdit ettiği, ayrıca şüphelinin demokrasiyi korumak amacıyla meydanlara çıkan vatandaşlarımıza öldürme kastıyla HK-33 piyade tüfeği ile ateş ettiği' kaydedildi. İddianamede Terzi'nin, diğer Yurtta Sulh Konseyi üyeleri ile olay günü mesajlaştığı, cüzdanı ve iş yerindeki aramada krokilerin ve haritaların ele geçirildiği anlatıldı.
Çapraz sorgu
'Yurtta sulh konseyi' üyesi eski kurmay yarbay Ertuğrul Terzi'nin çapraz sorgusuyla devam edilen duruşmada, sanık Mehmet Fatih Keçeci, Terzi'ye, 'Bana halkı ez emri verdiniz mi?' sorusunu yöneltti.
Terzi'nin vermediğini beyan etmesinin ardından Keçeci, 'Ben ateş etmedikten sonra bana, 'Tank, dağıt bunları, ez.' diye emir vermediniz mi? Ardından da yanınızdaki askerlere, 'Bunlar benim emrime uymuyor.' diyerek bizi vurmalarını istemediniz mi?' diye sordu. Terzi, bu suçlamayı da kabul etmedi.
Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal'ın, Terzi'nin savunması hakkında diyeceklerini sorduğu sanık Keçeci, Terzi'yi ateş ederken gördüğünü aktardı.
Tutuksuz sanık Adem Eker de sanık Terzi'ye, 'Darbe girişimini 19 Temmuz'da öğrendim dediniz. Darbeye karşı okunan selaları duymadınız mı?' sorusunu yöneltti. Terzi, selaları duymadığını iddia etti.
Terzi'nin beyanlarına karşı diyecekleri sorulan sanık Eker, 'Terzi'nin söylediklerinin tamamı yalan.' ifadelerini kullandı.
Sanık eski yüzbaşı Sungur Poroy da sanık Terzi'ye, 'Vatandaşlara ateş etmedim.' dediniz. Bu olayın en yakın şahidi benim. Vatandaşlara ateş ettiniz mi etmediniz mi?' sorusunu yöneltti. Terzi, soruyu, 'Hayır etmedim.' diye cevapladı.
Terzi, sanık Yusuf Ziya Şimşek'in, 'O gece, darbe girişimi olduğunu en kıdemsiz uzman çavuş olan ben öğrenmişim, siz öğrenemediniz mi?' sorusuna da öğrenemediğini söyleyerek cevap verdi.
Sanıklardan Bora Polat sanık Terzi'nin, planlı yıllık izninin olduğunu söylediğini ancak Terzi'nin, '20 Temmuz'dan önce izin veremem.' karşılığını verdiğini belirterek, bu konuşmayı hatırlayıp hatırlamadığını sordu.
Terzi, aralarında böyle bir konuşma olmadığını öne sürdü.
'Allah rızası için darbe yapmayın'
Sanıklardan sonra müştekiler ve müşteki avukatlarının sorularına geçildi.
Müşteki Mehmet Tahir İkiler, 'Saat 00.30 civarı Alparslan Türkeş Bulvarı'ndan gelen 3-4 tankın önünü kestik, durdurduk. Askerler indi, ateş edin emri verdiniz mi?' sorusunu yöneltti. Terzi böyle bir emir vermediğini savundu.
Sanık Terzi, İkiler'in, 'Yaklaşık 35 yaralı taşıdık araçlarla. Biz 20 dakika ambulans diye bağırdık. Tanklar bölgeden çekilene kadar ambulansın gelmesine neden izin vermediniz?' şeklindeki sorusuna da ambulanslara, 'Engel olmadım.' dedi.
İkiler'in, 'Uzaklaş, ateş edeceğiz dediniz mi?' sorusuna da Terzi'nin olumsuz cevap vermesi üzerine müşteki İkiler, 'Ben o gün, Ertuğrul Terzi'nin tam karşısına durup, 'Darbe yapılıyor. Allah rızası için darbe yapmayın.' dedim. 'Müdahale edin.' diye emir verdi. Uzaklaştı, üç saniye geçtikten sonra ateş edilmeye başlandı.' ifadesini kullandı.
Başbakanlık avukatı Hayrettin Bıyıklıoğlu, sanık Terzi'nin savunmasında terör saldırısı olabileceği için Jandarma Genel Komutanlığına geldiği yönünde beyanlarda bulunduğunu hatırlatarak, 'Jandarma önüne geldiniz, terörist kim, tehdit unsuru kim? Bu yaşınıza kadar sırtında Türk bayrağı, elinde sopa, silah ile polise ya da askere saldıran gördünüz mü?' sorusunu yöneltti.
Sanık Terzi, 'Benim için sırtında bayrak taşınması ayırt edici değil. Onların arasına teröristler karışmış olabilir.' cevabını verdi.
Bıyıklıoğlu'nun, 'Genel komutanlıkta terör saldırısı olmuş mu? Orada emniyet aldığınızı söylediniz. Kimden kimi korudunuz?' sorusu üzerine sanık Terzi, 'Halkla askerin karşı karşıya gelmesini engelledim.' ifadelerini kullandı.
Terzi, Jandarma Genel Komutanlığı avukatı Burcu Toker'in, darbe girişiminden önce Ankara haritası aldırdığına yönelik sanık beyanlarını hatırlatması üzerine de bu hususun doğru olmadığı iddiasında bulundu.
Çapraz sorgunun tamamlanmasından sonra davaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
30.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.
Duruşmaya, müşteki beyanlarının alınmasına devam edildi.
Müşteki Ahmet Karakaya, 15 Temmuz 2016 gecesi saat 23.00 gibi Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini belirtti.
Sol koluna kurşun isabet ettiğini belirten Karakaya, 'Yaralandığımda henüz helikopter faaliyeti yoktu. Ben de vurulduğumuz ana ilişkin video var, videoyu mahkemenize ibraz edeceğim. Sanıklardan şikayetçiyim.' dedi.
Münir Bağcı da darbe gecesi Jandarma Genel Komutanlığı önünde oğluyla darbeye karşı durmak için bulunduğunu ve yaralandığını dile getirdi. Bağcı, sanıklardan şikayetçi olduğunu kaydetti.
Mehmet Tahir İkiler ise darbe girişimine karşı durmak için Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini, önünü kestiği bir tanktaki askerlere darbe girişimi olduğunu ve bundan vazgeçmeleri gerektiğini söylediğini aktardı.
İkiler, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Darbe yapıldığını, yanlış yaptıklarını söyledik ama çekilmediler. Bunun ardından arkadan bir komutan ateş edin emri verdi. Ondan sonra havaya ateş edildi, biz yine de çekilmedik. Bundan sonra bir astsubay ile bir asker daha geldi, biz yine çekilmedik. İlk emri veren komutan tekrar emir verdi, bizi derdest ettiler. Sonra ilk emri veren komutan geldi ve 'Bak çekilmezseniz ezeceğiz.' dedi. Ben gördüğüm o kişinin kurmay yarbay Ertuğrul Terzi olduğunu düşünüyorum. Terzi, o gece telefonla birisiyle konuşuyordu. Müdahale edilmesi gerekiyor dedikten sonra geriye doğru çekildi, ardından da helikopter atışı başladı.'
Müşteki Savaş Şanlı da olay gecesi müşteki İkiler ile yan yana olduklarını, helikopter atışlarında göğsünden yaralandığını ifade etti.
Darbe girişimi gecesi, omuz ve karın bölgelerinden 8 yara alan müşteki Ahmet Kansız ise şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinin bulunduğunu bildirdi.
Jandarma Genel Komutanlığı, TBMM, Başbakanlık ve Emniyet Genel Müdürlüğü kurumları da avukatları aracılığıyla davaya katılma talebinde bulundu.
- Sanıkların tutukluluk halinin devamı istendi
Müştekilerin beyanlarının ardından iddia makamından mütalaası soruldu.
Cumhuriyet savcısı, davaya katılma talebinde bulunan müşteki şahıs ve kurumların katılma taleplerinin kabulüne, Jandarma Genel Komutanlığı içerisindeki dahili hatlardan yapılan telefon aramalarının tespiti için Komutanlığa müzekkere yazılmasına ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanmasına Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde de devam edilen eski kurmay yarbay Ertuğrul Terzi'nin dosyasının ayrılarak, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi ile birleştirilmesi yönünde karar verilmesini istedi.
Savcı ayrıca tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddedilerek, mevcut delil durumu ve aleyhe olan müşteki beyanları doğrultusunda mevcut durumlarının devam ettirilmesi talebinde bulundu.
31.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen ve davanın sanıkları, avukatları ile müştekilerin hazır bulunduğu davada, müştekilerin beyanları alındı.
Müşteki İsmail Ayyıldız, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün darbe girişimine karşı durmak için Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini, çıkan olaylarda silahların ateşlenmesi sonucu yaralandığını ve arabasının da hasar gördüğünü beyan etti.
Ayyıldız, 'Kurşunun nereden geldiğini görmedim. Benim aracımın sol tarafı nizamiyeye bakar haldeydi. Bu nedenle kurşunun nizamiyeden geldiğini tahmin ediyorum. Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.' ifadelerini kullandı.
Arif Arslan da Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam edilen 28. Mekanize Piyade Tugayı darbe davasının müdahillerinden olduğunu, olay günü Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde yaralandığını kaydetti.
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin davaların hepsini takip etmeye çalıştığını beyan eden Arslan, mevcut davanın sanıklarının da cezalandırılması talebinde bulundu.
Sanık avukatının sözleri tepki çekti
Müştekilerinin beyanlarının ardından duruşmada, sanıklar ve avukatları dinlendi.
Sanık avukatı Şevket Can Özbay, davaya katılma talebinde bulunan 15 Temmuz gazileri hakkında suçlayıcı ifadelerde bulunması ve 'yobazlar' kelimesini kullanması üzerine duruşma salonunda kısa süreli tartışma yaşandı.
Davanın müştekisi konumundaki gazilere yönelik sözlerini geri almayan Özbay, beyanlarını tamamlanmasından sonra duruşma salonundan ayrıldı.
Bunun ardından 15 Temmuz gazilerinin avukatları, Özbay hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını beyan ederek, bu nedenle Özbay'ın beyanlarının duruşma zaptına geçirilmesini istedi.
Davanın görülmesine sanıklar ve avukatlarının tahliyeye yönelik ifadeleri ile devam edildi.
01.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanıklar, avukatlar ve müştekiler hazır bulundu.
Sanık ve avukatlarının tahliye ve diğer taleplerinin alınmasından sonra Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Abdullah Köksal, mahkeme heyetinin oy birliği ile aldığı kararları açıkladı.
Başkan Köksal, davaya katılma talebinde bulunan 15 Temmuz gazileri ile TBMM, Jandarma Genel Komutanlığı, Başbakanlık, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ve Hazine Müsteşarlığının taleplerinin kabul edildiğini bildirdi.
Mahkeme, davanın sanığı eski Kurmay Yarbay Ertuğrul Terzi’nin “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olması nedeniyle dosyasının ayrılarak Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Genelkurmay çatı davası ile birleştirilmesine hükmetti.
Kararın ardından davanın sanık sayısı 243'e düşerken, tutuklu yargılan 12 sanık hakkında da tahliye kararı verildi.
Buna göre, Mustafa Tavukçu, Mehmet Kürşat Yaman, Yakup Acar, Bora Polat, Yusuf Ziya Şimşek, Sinan Çekim, Abdullah Çevik, Mustafa Kemal Yaraş, Sıtkı Çam, Abdülbaki Kesimci, Erdem Küçük ve Mehmet Kurnaz'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmedildi.
Diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmanın 28 Mayıs-20 Temmuz 2018 tarihleri arasında görülmesine devam edilmesine karar verdi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Haziran (2017) 'Ankara 244 sanık Darbe Yap./Jand.Gn.Komutanlığı' davası
(04 Şubat 2018, 12:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: