İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensupları hakkında açılan davada 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
06.01.2018 15:20 İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensupları hakkında açılan davada 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
02.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
SEGBİS ile kayda alınan duruşmada tutuklu sanık Hüseyin Çelikbaş, hakkındaki suçlamaları reddederek Bank Asya hesabının 2003 yılında açılmış çok eskiye dayanan bir hesap olduğunu iddia etti.
Örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in çağrısından haberi olmadığını ileri süren Çelikbaş, 'Atılı suçla bir ilgim yoktur. Delillerin toplanmış ve tutukluluk sürem göz önüne alınarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.' dedi.
Tutuksuz sanık eski kurmay albay N.Ö. hakkındaki 'terör örgütü üyesi' olmak suçlamasını reddederek meslek hayatının önemli bir bölümünü terörle mücadele ile geçirdiğini iddia etti.
N.Ö, Milli Savunma Bakanlığının idari kararı ile görevden uzaklaştırıldığını ve rütbesinin kurmay albaylıktan erliğe düşürüldüğünü ifade ederek 'gizli tanık Abdullah'ın' kendisine iftira attığını ileri sürdü.
Tutuksuz sanık N.S. ise 22 Temmuz 2016'da gözaltına alındığını, 4 gün sonra serbest bırakıldığını belirterek, 'En başından beri verdiğim tüm ifadelerde samimi oldum. 1986 yılında gizli tanık 'Abdullah'ın dediği gibi bu terör örgütü yapısıyla bir temasım oldu ama kasıtlı bilerek değil. Anlayınca bu yapının karşısında durdum. Abdullah'ın tespiti budur. Doğrudur. 2011 yılında malulen emekli oldum. O tarihten beri sivil hayat yaşıyorum. Yargılanmayı hala sindiremiyorum. Kurmaylık sınavına dahi girmedim. Sicilim kötü değildi.' ifadesini verdi.
Tutuksuz sanık emekli astsubay R.D. FETÖ terör örgütüyle hiçbir zaman bir bağı olmadığını, hakkında ifade veren tanık M.Y. ile bir samimiyeti olmadığını, kendisine iftira attığını savundu.
Sohbet toplantılarına katılmadığını ileri süren R.D., suçsuz olduğunu ve beraatini talep ettiğini belirtti.
Tutuklu sanık eski kurmay albay Sadettin Altunç, müştekilerin 'asılsız beyanları' dışında hakkında delil olmadığını iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:
'Uçak bakım bölümünde çalıştım. FETÖ üyesi olsaydım darbe girişimi olduğunda Genelkurmay Başkanlığında bir kurmay albay olarak görev başında iken bana da aktif görev verilmesi gerekirdi. Darbe girişimine ilişkin hazırlanan listelerin hiçbirinde ismim yok. ByLock'u kullanmış olmak gerekirdi. Hakkımda ByLock kaydı bulunamadı. FETÖ üyesi olsaydım daha ilk gün Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilirdim. Darbeden 1 yıl sonra ihraç edildim. Üniformamı 33 yıl boyunca büyük bir onurla giydim. İftiralarla generalliğe terfi etmeme engel olunmuştur. Canını seve seve bu vatana feda edecek onurlu bir Türk subayıyım. Aleyhimdeki hususları reddediyorum.'
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.
03.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
SEGBİS ile kayda alınan duruşmada tutuksuz sanık eski pilot S.S, ortaokulda öğrenim görürken derslerinin iyi olması nedeniyle cemaat abileri tarafından seçildiğini ve kendisine özel ders verildiğini belirterek derslerde dini konular üzerine de bilgiler aldığını söyledi.
Cemaatle ilişkisini 2013 yılı sonunda kestiğini iddia eden sanık, 'Darbe girişiminde tatildeydim. Gidip her şeyi anlatmayı düşündüm. Müthiş bir baskı vardı askerlere yönelik. Hem medya hem kendi içimizde. Korktum. Toplum onları cemaat olarak bilirken ben onlarla görüşmeyi bırakmıştım. İfadeye çağırdılar. Neyle suçlandığımı bilmiyordum. 'Siz bir şey sormadan ben her şeyi anlatacağım' dedim. Himmet vermedim. Kafa yapısı olarak zaten farklıyım. İfademi verdim. Sistemin içinde olduğum için pişmanım. Ancak terör örgütü üyeliğinden dolayı değil. Hiçbir zaman o zihniyetle hareket etmedim.' diye konuştu.
Uzun zamandır görmediği bir şahsın iftirasına uğradığını, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini dile getiren S.S, ByLock kullanmadığını, Bank Asya'da hesabı olmadığını, örgütün okullarına gitmediğini, çocuklarını da göndermediğini söyledi.
Tutuksuz sanıklardan R. Z. de savunmasında hakkındaki suçlamaları reddederek, davaya isminin nasıl karıştırıldığını bilmediğini, örgütün üyesi olmadığını savundu.
Mahkeme heyeti duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.
04.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
SEGBİS ile kayda alınan duruşmada tutuksuz sanık M.A, hakkındaki suçlamaları reddederek, askerli lise sınavına girdiği dönemde kendisine ders veren kişiler olduğunu, bu kişilerin sınav sonrasında da görüşmek istediğini ancak kendisinin reddettiğini savundu.
Sanık M.A, askeri hayatında hiçbir atamada kayırılmadığını belirterek, 'Birçok göreve tercih dışı atandım. Geçmişte de beni bu örgüt hakkında uyaracak kimse yoktu. ByLock'un varlığından darbe girişiminden sonra haberdar oldum. Bu örgütün dergi, gazetelerine abone olmadım. Bank Asya'da hiçbir zaman hesabım olmadı. Tek bir kişinin 31 yıl önceki ifadesinden yola çıkılarak terör örgütü üyesi olmam düşünülemez. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum.' diye konuştu.
Tutuksuz sanık M.S. de aynı davada yargılanan B.G'nin kendisi hakkındaki 'FETÖ yapılanması tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine yerleştirildiğini, yine önemli kritik bir nokta olan personel alım biriminde görev yaptığını, bu görevini FETÖ'nün amaç ve çıkarları doğrultusunda gerçekleştirdiğini düşünüyorum.' şeklindeki ifadesi nedeniyle yargılandığını söyledi.
M.S, bu ifade dışında kendisine isnat edilen suçlama olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
'Meslek hayatımda personel alım biriminde görev yapmadım. Gözaltına alındığımda bana B.G'yi sordular. Başta hatırlayamadım. Bu ismi aileme ilettim. Sonra uzaktan akrabam olduğunu söylediler. B.G, benim hakkımda vermiş olduğu ifadenin yanlış olduğunu söyleyip poliste değiştirmiştir. ByLock, Eagle kullanmadım. Ben bu tür yapılanmalara karşı olan birisiyim. Sınavları kazanmama ve tüm kriterleri taşımama rağmen beni subay yapmadılar.
Benden daha düşük puan alanlar sınavı kazandı. Örgüt üyesi olsam sınavları kazanırdım. Beni mülakatta eleyen komisyon üyeleri, şu an darbe girişiminden tutuklu. İhraç edildim. Hainler yüzünden subay olamadım.'
Tutuksuz sanık T.Y. de hakkında ifade veren tutuksuz sanık H.S'yi tanımadığını ileri sürerek, 'Bir isim benzerliği yüzünden iddianameye dahil edildim. Darbe girişimini lanetliyorum. 26 Temmuz 2016'da KOM tarafından gözaltına alındım. Bana sorulan himmet, ışık evi kelimelerini ilk defa o zaman duydum. Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yaşamak benim için çok ağırdır. Böyle bir vatan hainliği içinde olmam imkansızdır. Beraatimi talep ediyorum.' şeklinde savunma yaptı.
Tutuksuz sanık Z.D. de hakkındaki suçlamaları reddederek, 'Örgüt üyesi olsaydım, örgütün en güçlü olduğu düşünülen yıllarda beni emekli etmezlerdi. Çalışmaya devam ettirirlerdi. 2014'te emekli oldum. Askeriyedeki amirlerim beni hep Atatürkçü olarak bilirdi.' diye konuştu.
Tutuksuz sanık T.E. de TÜBİTAK'ta çalıştığı dönemde dini duygularla sohbetlere katıldığını belirterek, '17-25 Aralık olaylarından sonra beni tekrar çağırmak istediler. 2013 Eylül ayından sonra soğukluk olmuştu zaten. 17-25 Aralık'tan sonra 'Beni bir daha aramayın.' dedim. Örgütsel bir faaliyetim olmadı. Beraatimi istiyorum. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum.' ifadelerini kullandı.
T.E'nin avukatı Murat Aydın da müvekkilinin küçük yaşta örgütle tanıştığını, hakkındaki iddiaların 10 yıl öncesine dayandığını, örgütle bağlantısını 17-25 Aralık'ta kopardığını iddia ederek, örgütün deşifre olması için yardımcı olduğunu söyledi.
Aydın, müvekkilinin beraatini istedi.
05.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
SEGBİS ile kayda alınan duruşmada tutuklu sanık Yılmaz Şen, geçmişte Siirt Belediyesinde görev yaptığını, hakkındaki 'üniversite ağabeyi' suçlamasını reddettiğini, gizli tanık 'Sarmaşık'ın iftiraları yüzünden yargılandığını ve ifadelerin birbiriyle çelişkili olduğunu öne sürdü.
Gizli tanığın başkalarını korumak amacıyla kendisini hedef gösterdiğini iddia eden Şen, 'Gizli tanık yalan ifade vermiştir. Hiç kimsenin FETÖ üyesi olduğuma dair kesin ifadesi yok. 'Siirt Üniversitesi rektörlük seçimlerine etki ettiğim', 'üniversiteye alınan öğretim elemanlarının çoğuna referans olduğum' ve 'rektörle aramın iyi olduğu' suçlamaları var. Ben çok fazla çevresi olan biriyim.' savunmasını yaptı.
Şen, Bank Asya hesabında 'para miktarı artan şahıslar' arasında yer almasına ilişkin savunmasında ise hayatında iki kere kredi kullandığını, Bank Asya ile ilgili hiçbir faaliyeti olmadığını ve bir yanılma olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Savcının 'FETÖ'ye karşı olarak yaptığın bir eylemi söyle bana. Bir tane örnek göster, yarım saattir konuşuyorsun.' sözleri üzerine Şen, 'Hedef gösterildim, mobbing uyguladılar. Hiçbir etkinliklerine katılmadım.' yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti duruşmayı 10 Ocak'a erteledi.
İDDİANAME
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği' suçlamalarına yer veriliyor.
İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında 'askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer alıyor.
Paralel yapı-07 Temmuz (2016) 'İzmir 102 sanık Askeri Casusluk Kumpası ve TSK yapılanması' davası
(06 Ocak 2018, 15:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: