İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile iltisaklı eski polislerin, terör örgütü DHKP/C'ye eleman yerleştirdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Üsküdar'daki konutunun krokisini sızdırarak, bu örgüt elemanlarıyla kaos eylemleri yaptırmayı amaçladıkları iddialarına ilişkin, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ile eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 5'i firari, 6'sı tutuklu 13 sanığın yargılanmasına başlandı.
01.01.2018 11:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi eski polislerin, terör örgütü DHKP/C'ye sızdırdığı elemanlarca kaos eylemleri gerçekleştirmeyi hedefledikleri iddialarına ilişkin, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ile eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 5'i firari, 6'sı tutuklu 13 sanığın yargılanmasına başlandı.
25.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü ile bağlantılı eski polislerin, DHKP/C Terör Örgütünün içine sızdığı ve örgüte yerleştirdikleri elemanlarla KAOS eylemleri yaptırmayı amaçladıkları iddialarına ilişkin aralarında eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 13 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı. İstanbul 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan ilk duruşmada, tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Keskin Taşkaya ve Mustafa Evcil'e cezaevlerinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle bağlanıldı. Başka suçtan tutuklu sanık Süleyman Taşbaş ile tutuklu sanık Mustafa Eren cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık İsmail Aşı ve avukatları salonda hazır bulundu. SEGBİS'e çıkmayan tutuklu sanık Gökhan Türkoğlu'nun ise duruşmaya katılmak istemediği öğrenildi.
Dosyaya gelen evrakları açıklayan mahkeme başkanı, davanın mağduru Asuman Akça'nın Fransa'da yaşadığını ancak irtibat adreslerine ulaşılamadığını söyledi.
Sanık Ali Fuat Yılmazer, bugün savunma yapmayacağını belirterek, daha önce talep etmesine karşın dava dosyasındaki evrak ve dijital verilerin kendisine ulaştırılmadığını kaydetti. Bu evrakları incelemek istediğine vurgu yapan Yılmazer, 'Bu şartlarda savunma yapabilecek durumda değilim. İleriki bir aşamada savunmamın alınmasını istiyorum' dedi, duruşmaya ara verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunma yapacağını belirterek, duruşmaya ara verilmesi talebini reddetti.
Duruşma sanıkların savunmalarıyla sürdü. Savunma yapan tutuklu sanık Mustafa Evcil, olay tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Değerlendirme Büro Amirliği'nde polis memuru olarak görev yaptığını belirtti.
İmza attığı tutanağı, tutuklu sanık Ferdi Taşkaya ile incelediğini anlatan Evcil, tutanağın tarihi bulunmadığını, normalde tarihsiz tutanaklar olmadığını, iş yoğunluğundan dolayı tutanağın tarihsiz olduğunu ve bu durumun bir kasıt taşımadığını iddia etti.
İddianamede, DHKP/C'nin eski İstanbul sorumlusu olduğu ve örgüt tarafından infaz edilmek istendiği belirtilen Asuman Akça'yı vuran DHKP/C şüphelisi Selçuk Aymaz'ın emniyetteki ifadesinde avukatlığını yaptığı belirtilen tutuklu sanık Süleyman Taşbaş da savunma yaptı.
Taşbaş, savunmasında, stajeri olan Tuğba Özkan'ın, kendisine ağabeyi Alperen Özkan'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde polis memuru olarak görev yaptığını ve şüphelilere avukatlık yapabileceğini sorduğunu anlattı.
Ücreti alınması şartıyla avukatlık yapabileceğini söylediğini aktaran Taşbaş, 'Bir iki gün sonra Vatan emniyetin sabit numarasından beni aradılar ve çağırdılar. Şu an kimin aradığını hatırlamıyorum. Gerekirse telefonumun HTS kayıtlarını isteyebiliriz. Ben de telefon üzerine Vatan'a gittim. Koridorda Selçuk Aymaz'ı gördüm. Bana 'örgütten misin?' diye sordu. Ben de bu soruyu anlamadım. Daha sonra 'ne anlatayım?' diye sordu. Ben de, 'neyi yaşadıysanız onu anlatın' dedim. Akabinde ifadeye girdik. Bir saat ifade sürdü. Sonrasında ifade tutanağını imzaladım çıktım. Ferdi Taşkaya çıkışta bana sarı zarfın içerisinde 200-300 lira civarında vekalet ücreti verdi.' dedi.
Normalde avukat ücretinin böyle alınmadığını ama olay tarihinde bu durumu sorgulamadığını ifade eden Taşbaş, şu anki pozisyonda baktığında bu durumun olağan olmadığını belirtti.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen başka bir davada da yargılandığını ifade eden Taşbaş, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığını, örgütün sohbetlerine katıldığını, 12 Haziran 2015 tarihinde ByLock'u telefondan sildiğini, örgüte ait dernekten istifa ettiğini ve örgütten ayrıldığını ileri sürdü.
Tutuklu sanık Ferdi Taşkaya söz alarak, Süleyman Taşbaş'a para vermediğini öne sürdü.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.
26.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Mustafa Eren, başka bir davadan tutuklu sanık Süleyman Taşbaş ve tutuksuz sanık İsmail Aşı ile avukatları katıldı. Tutuklu sanık Mustafa Evcil ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlandı.
Sanıklar ve avukatları, suçlamaları reddederek, tahliye talebinde bulundu. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, ara kararında, tutuklu sanık Mustafa Evcil'in yurt dışı yasağı konularak tahliye edilmesine karar verdi.
Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ferdi Taşkaya, Mustafa Eren ve Gürkan Türkoğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY ile DHKP/C'nin, kuruluşu, yapısı ve faaliyetleri özetlenerek, bu iki terör örgütü arasındaki ilişki anlatılıyor.
Soruşturmanın başlama gerekçesi olan tanık İ.Ö'nün beyanı ve dilekçelerinden de alıntılar yapılan iddianamede, FETÖ'nün DHKP/C'ye, hedefleri doğrultusunda kullanılmak üzere 'Kaos Timi' kurdurduğu belirtiliyor.
DHKP/C'nin eski İstanbul sorumlusu olduğu ve örgüt tarafından infaz edilmek istendiği belirtilen Asuman Akça'nın mağdur olarak gösterildiği iddianamede, sanıklardan Mesut Aykın'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar'daki ikametinin kroki ve haritalarını FETÖ mensupları olan şüpheliler Mehmet Yılmaz, Ali İhsan Kaya ve Halil Karakuzulu'dan Ali Fuat Yılmazer'in bilgisi dahilinde teslim alıp, sonrasında bu örgütün amaç ve stratejisi doğrultusunda terör örgütü DHKP/C'ye ilettiği anlatılıyor.
Sanıklardan eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer, Ali İhsan Kaya, Halil Karakuzu, Mehmet Yılmaz ve Serdar Bayraktutan'ın, 'kamu görevlisinin zincirleme şekilde resmi belgede sahteciliği', 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'suçu gizlemek amacıyla tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüse azmettirmek' suçlarından, 33 yıldan 61 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, sanıklar Ferdi Taşkaya, İsmail Aşı, Mustafa Eren, Mustafa Evcil ve Ufuk Yıldırım'ın da 'kamu görevlisinin zincirleme şekilde resmi belgede sahteciliği' ve 'terör örgütü üyesi olmak' suçlarından, 13 yıl 6 aydan 31 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İddianamede, sanık Süleyman Taşbaş'ın, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla, Gürkan Türkoğlu ve Mesut Aykın'ın da 'üye olmamakla beraber silahlı terör örgütü adına suç işlemek' suçundan, 7,5 yıldan 15 yıla hapisle cezalandırılması isteniyor.
Paralel yapı-22 Ekim (2016) 'İstanbul 13 sanık Polis ile DHKP/C terör örgütünün kaos-suikast işbirliği' davası
Paralel yapı-DHKP/C Terör Örgütü bağlantıları
Paralel yapı-Doğu ve diğer bölgelerdeki terörde rolü
(01 Ocak 2018, 11:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: