İstanbul'da, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin açılan davaya devam edildi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilen duruşmada tutuklu sanık Ahmet Şık, ifadelerinde savunma dışına çıktığı gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarıldı.
30.12.2017 20:11 İstanbul'da, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin açılan davaya devam edildi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilen duruşmada tutuklu sanık Ahmet Şık, ifadelerinde savunma dışına çıktığı gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarıldı.
25 Aralık'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada, Cumhuriyet gazetesi eski yayın danışmanı Doğan Satmış, tanık olarak ifade verdi.
Satmış, Cumhuriyet gazetesinde bir dönem yayın danışmanlığı yaptığını anlatarak, davaya tanık olarak çağrılmasına neden olan röportajdaki ifadelerin kendisine ait olmadığını savundu.
Satmış'ın beyanlarının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verdiğini açıkladı.
Bunun üzerine söz alan tutuklu sanıklardan Ahmet Şık, zaman kaybı olmaması açısından hazırladığı beyanını okumak istediğini söyledi.
Bu talebin kabul edilmesi üzerine sanık kürsüsüne çıkarak beyanda bulunan Şık'ı uyaran Mahkeme Heyeti Başkanı Dağ, savunma sınırını aşması halinde konuşmasını sonlandıracağını söyledi.
Sert ifadeleri üzerine Şık'ın sözünü kesen Mahkeme Başkanı Dağ, 'Böyle giderse buna izin vermem. Açılmış olan bir dava var, savunma içeriğini aşma, iktidarla yargıyla senin işin yok.' dedi.
Bu sırada, salondaki izleyicilerden bir kişi de Mahkeme Başkanı Dağ'a yönelik sözleri üzerine salondan çıkarıldı.
Konuşmasına devam eden Şık, açıklamalarının savunma sınırında olduğunu öne sürdü.
Konuşmasının devamındaki ifadelerin savunma sınırını aştığını belirterek Şık'ın sözünü kesen Mahkeme Başkanı Dağ, 'Bu, savunma değil. Bu, siyasi bir dava değil. Sanığın bu şekilde savunma yapmasına izin vermem, sanığı dışarı alın.' dedi.
Şık, 'Davanın kendisi siyasi' diyerek savunmasında eleştirilerine kaldığı yerden devam edince, başkan duruşmaya ara verdi. Şık da, 'Umarım siz de bu şekilde yargılanırsınız' diyerek mahkeme başkanına tepki gösterdi. İzleyicilerin de tepki göstermesi üzerine mahkeme salonu boşaltıldı
Ahmet Şık, jandarma görevlilerince salondan çıkarıldı. Sanık avukatları ve izleyiciler, Şık'ın salondan çıkarılmasına tepki gösterdi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenirken, gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İddianamede, Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep edilirken, gazeteci Ahmet Şık'ın ayrıca 'PKK ve DHKP/C' silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti.
Twitter'daki 'jeansbiri' hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun 'silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar, firari sanık İlhan Tanır'ın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar, sanıklar Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Sonradan ana dosyayla birleşen iddianamede Cumhuriyet gazetesi muhasebe çalışanı Emre İper'in de 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilmişti.
Paralel yapı-04 Nisan (2017) 'İstanbul Cumhuriyet Gazetesi Yapılanması 19 sanık' davası
(30 Aralık 2017, 20:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: