Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.
04.11.2017 13:25 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.
31.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşma, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda yapıldı.
Savunması için huzura alınan eski Binbaşı Tarık Görener, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı dönemde tabur komutanı olarak görev yaptığını belirterek, iddianamede yöneltilen suçlamaları reddetti. '15 Temmuz'da emirlere itaat dışında bir şey yapmadım. Ben ve mahiyetim darbe girişiminin içinde olmadım, olmadık.' diyen Görener, iddianamede yer verilen Muhafız Alayı'ndan mühimmat getirdiğine yönelik ifadelere cevap verdi.
Muhafız Alayına saat 10.00-10.30 gibi gidip mühimmatı usulüne uygun olarak alıp, kışlaya götürdüğünü, ancak personele dağıtılması yönünde bir emir vermediğini savunan Görener, akşam mühimmat dağıtımını ise Jandarma Okullar Komutanının emri doğrultusunda personeli hizmet destek komutanlığına ve cephaneliğe göndererek gerçekleştirdiğini anlattı. Darbeci olsa kışlada cephanelik varken darbe girişimi için başka bir birlikten mühimmat alma riskine girmeyeceğini savunan Görener, 15 Temmuz'da bilinçli olarak nöbet değişimi yaptığı yönündeki iddiayı da yanıtladı.
Görener, darbe girişimi öncesi haftada ramazan bayramı tatili olduğunu, o hafta memleketine gidip döndüğü sırada aracının muayenesi geçtiği için ceza yediğini, kendisine verilen 7 günlük sürede muayene yaptırması gerektiğinden 11-15 Temmuz haftası içinde nöbet değişikliğine gittiğini söyledi. Görener, aracının eksikliklerini gidermek amacıyla nöbetini Serdar Sevgili ile onun rızası doğrultusunda değiştirdiğini ileri sürdü.
15 Temmuz'da, kursiyer teğmenlere gece eğitimi verileceğini, ancak Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun arayıp kendisine Ankara genelinde bir terör saldırısı bilgisi geldiğini ve gece eğitimini iptal etmesini istediğini savunan Görener, bu doğrultuda Ramazan Akkuş ve Onur Demirel'e kışla emniyeti için kursiyerlerin tim tim ayrılarak mühimmat dağıtılmasını emrettiğini söyledi.
Görener, Köroğlu'nun yanına gidip görüştüğünü, endişelenmemeleri için kursiyerlere faaliyetleri tatbikat olarak söylemesini istediğini iddia ederek, kursiyerlere, başlarındaki komutanların emirlerine uymalarını söylerken, birilerinin cep telefonuyla oynadığını görüp, cep telefonu kullanılmaması uyarısında bulunduğunu anlattı.
Görener, 'Darbe girişimini komutanın beni yanına çağırmasıyla öğrendim. Durumun terör saldırısından farklı olduğunu, sözde sıkıyönetim emrinin geldiğini, kışla emniyetini almamızı ve kesinlikle polis ve halka ateş edilmemesi emrini verdi. Ben de hava aydınlanana kadar komutanın birlik emniyetine yönelik emirlerini yerine getirdim.' diye konuştu.
Darbeye yönelik faaliyette bulunmadığını ve komutanının emriyle kışla emniyetine yönelik tedbirler aldığını öne süren Görener, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
İtiraflarını reddetti
Sanık Arif Kalkan, 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyerek savunmasına başladı. Önceki aşamalarda yaptığı savunmaları reddettiğini dile getiren Kalkan, kendi el yazısıyla yazdığı itiraflarını baskı altında verdiğini iddia etti.
Meslek hayatının büyük bölümünü Güneydoğu'da terörle mücadele ederek geçirdiğini beyan eden Kalkan, FETÖ üyeliği iddiasını da kabul etmedi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı, İzmir'de görev yaptığı dönemden tanıdığı Mehmet Aydın'ı aradığını ve bir askeri birliğe saldırı yapılabileceğini söylediğini anlatan Kalkan, Aydın'ın Jandarma Okullar Komutanlığına gitmesini istemesi üzerine buraya gittiğini ifade etti.
Kışlada gece boyunca sivil kıyafetli olduğunu anlatan Kalkan, savaş uçaklarının uçmaya başlaması ve Boğaz köprülerinin kapatılması haberleriyle terör saldırısı olabileceği bilgisinin doğru olabileceğini düşündüğünü, Görener'in terör saldırısı ihtimali üzerine kışla emniyeti aldıklarını söylemesiyle kışlada beklemeye başladığını anlattı.
Darbeye ilişkin bir faaliyette yer almadığını savunan Kalkan, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık avukatlarının mahkemede reddettiği itiraflarını Sulh Ceza Hakimliğinde de tekrarladığını hatırlatması üzerine sanık Kalkan, hakimlikte de polisler tarafından tehdit edildiğini iddia ederek, beyanlarını kabul etmediğini tekrarladı.
Tutuksuz sanıklardan M.Ö, savunmasında, suçlamaları reddetti. Hayatı boyunca kanunlara aykırı bir şey yapmadığını, her zaman vatan ve millete sadık kaldığını ve kalmaya devam edeceğini savunan M.Ö, hiçbir terör örgütüne üye olmadığını ileri sürdü.
M.Ö, 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olarak subay temel kurs binasına geldiğini, derslere girdiğini ve içtima olacağının söylenmesi üzerine 17.00'deki içtimaya katıldığını belirterek, Üsteğmen Uğur Kuzucu'nun kursiyerlerin davranışlarından dolayı ceza olarak gece eğitimi konulduğunu ve herkesin hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini belirttiğini bildirdi.
İçtima öncesi 20.30'da silahlıktan silah alıp 20.45'te gece eğitimi için tekrar içtimaya çıktıklarını anlatan M.Ö, üsteğmen Onur Demirel, Ramazan Akkuş ve tabur komutanı Tarık Görener'in yanı sıra tanımadığı bazı subayların burada olduğunu ifade etti.
Ramazan Akkuş'un sekizerli timler oluşturduğunu, kendisinin de bir grupla Beytepe Hastanesi yakınına gittiğini belirten M.Ö, darbe girişiminden haberdar olmadığını ve kanunsuz bir şey yapmadığını öne sürdü.
M.Ö, kalkışmayla ilgili bölük WhatsApp grubuna gelen mesajlar üzerine tabur bölgesine geçip üstünü değiştirerek, 2 No'lu nizamiyeden sivil araçla çıkma girişiminde bulunduğunu ancak o yönden gelenlerin ateş açıldığını söylemesi üzerine döndüğünü iddia etti.
Amfiye yönlendirildiklerini, burada Uğur Kuzucu ve Muhlis Koçak'ın ifade verip gideceklerini söylediğini ancak gözaltına alınıp tutuklandıklarını dile getiren M.Ö, beraatini istedi.
Tutuksuz sanık O.D. de 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olarak kışlada bulunduğunu belirterek, akşam içtimasının ardından 20.30'da rastgele bir silah alıp gece eğitimi için 20.45'te yapılacak içtimaya katıldığını bildirdi.
O.D, içtima alanında cep telefonlarıyla uğraşılmaması uyarısında bulunulduğuna işaret ederek, daha sonra oluşturulan bir timle 1 No'lu nizamiyenin yanındaki kayıt kabul binasına götürüldüklerini söyledi. Binanın altında erlerin televizyon izlediğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını gördüğünü anlatan O.D, durumu başlarında bulunan Yüzbaşı Yusuf Yiğit'e sorduklarını ancak onun da fazla bir şey bilmediğini düşündüğünü savundu.
O.D, ardından subay temel gazinosuna geçip burada bekledikleri sırada, diğer kursiyer teğmenlerden Üsteğmen Muhlis Koçak'ın mesaj atıp okulu terk etmelerini söylediğini öğrendiğini, bunun üzerine sivil kıyafet giyip 15-20 araçlık bir konvoyla 2 No'lu nizamiyeye gittiklerini kaydetti. O.D, rütbeli personelin silah çekmesi üzerine topluca araçtan indiklerini ve kapıların açılmasıyla buradan çıkış yaptıklarını, daha sonra ifade vermek üzere çağrılmaları üzerine okula gittiğinde gözaltına alındığını belirtti.
Tutuksuz sanık M.R. ise 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olduğunu, şu anda hala görevde bulunduğunu belirterek, kalkışmanın olduğu gece Ramazan Akkuş'un içtima alanında timler oluşturduğunu, kendisiyle birlikte 70 kadar kursiyerin bu timlerde yer almadığını söyledi. Tabura çıkarılmaları için emir verildiğini ve başlarında üsteğmenler Onur Demirel ile Barış Cordan'ın beklediğini, kursiyerler tuvalete giderken üstlerinin arandığını anlatan M.R, uyuyup saat 04.00 gibi uyandığında 10-15 kursiyer kaldığını gördüğünü dile getirdi.
Taburdan çıktığında Onur Demirel'in kendisini Seren Amfiye gönderdiğini, bu sırada misafirhane girişindeki açık televizyondan olayları öğrendiğini belirten M.R, bunun ardından 2 No'lu nizamiyeden çıktığını anlattı.
FETÖ ya da başka bir terör örgütüne mensup olmadığını savunan M.R, beraatini talep etti.
Kışlaya tesadüfen gitmiş
Tutuklu sanık eski yüzbaşı Adem Yaşar da Jandarma Kriminal Daire Başkanlığında görevli olduğunu, 15 Temmuz'da ise çalıştığı yerde bıraktığı araç kasko belgelerini almak için kışlaya gittiğini söyledi.
Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığı ve bir karışıklık olduğuna yönelik haberleri televizyondan gördüğünü belirten Yaşar, kışlaya yönelik terör saldırısı olabileceğini, emniyetin sağlanması konusunda kendisine de görev düşebileceğini düşündüğünü bildirdi.
Kışlanın güvenliği için yardımcı olmaya çalıştığını iddia eden Yaşar, davranışlarının hepsinin kanun çerçevesinde olduğunu öne sürdü. Yaşar, 'O gece kışlaya gidişim tamamen tesadüfidir. Kışlamın emniyette olduğuna kanaat getirinceye kadar ayrılmadım.' dedi.
Yaşar, sabah olduğunda kışlayı terk ettiğini, bulunduğu süre içinde kimsenin darbeye yönelik bir emir verdiğini görmediğini savundu.
Darbe girişiminin mağdurları arasında bulunduğunu öne süren Yaşar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık eski Jandarma Binbaşı Murat Tamer de 15 Temmuz'da mesai bitimi eve gittiğini, bu arada telefonla arayan Albay Arif Kalkan'ın İl Jandarma Komutanlığı kursunun ne zaman icra edileceğine yönelik sorular sorduğunu, kendisinin de zaten bulunduğu yere geçeceğini ve bu konuda görüşebileceklerini söylediğini anlattı.
Tamer, Arif Kalkan ile Güvercinlik kışlasında görüştüğünü dile getirerek, bu sırada Kalkan'ı arayan ve Jandarma Genel Komutanlığında görevli Yarbay Mehmet Aydın olduğunu öğrendiği kişinin, kışlalara büyük bir terör saldırısı beklediklerini söylediğini bildirdi.
Kalkan'ın da ismini zikrettiğini ve bunun üzerine Aydın ile görüştüğünü belirten Tamer, Aydın'ın verdiği emir üzerine Arif Kalkan ile Jandarma Okullar Komutanlığına geçtiklerini ve birliğe 23.30 gibi giriş yaptıklarını anlattı.
Tamer, Kalkan'ın karargaha girdiğini sonrasında kendisinin 3 No'lu nizamiyeye takviye için gittiğini dile getirerek, burada Yüzbaşı Serdar Acar ve diğer kursiyer teğmenlerle, nizamiye görevlisi olanların bulunduğunu ifade etti.
Nizamiye görevlilerinin göreve devam ettiklerini öne süren Tamer, nizamiyede bulunan kapıya ilave herhangi bir bariyer ya da yolu kapatmak için bir araç kullanılmadığını savundu.
Tamer, buradayken kalkışmaya yönelik haberleri duyduğunu ancak darbe girişimine yönelik kışlada bir faaliyet olmadığını iddia ederek, saat 05.30 gibi içinde 2 rütbelinin daha bulunduğu bir araçla gelen Arif Kalkan'ın, normale dönüş emri verildiğini belirtmesi üzerine evine gittiğini söyledi.
FETÖ ile bir bağı bulunmadığını ileri süren Tamer, tahliye talebinde bulundu.
01.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşma, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda yapıldı.
Duruşmada, tutuksuz yargılanan eski kursiyer teğmenler savunma yaptı.
Sanık Ahmet S, 15 Temmuz'da gece eğitimi yapılacağına yönelik WhatsApp grubundan gelen mesaj sonrası üsteğmen Uğur Kuzucu tarafından akşam içtimasının alındığını, sonrasında da gece eğitimi için 20.45'te yapılan içtimaya katıldığını söyledi.
Tabur komutanı binbaşı Tarık Görener'in bir terör saldırısı durumu olduğunu, kışlanın emniyetinin alınacağını ve kimsenin telefon kullanmamasını söylediğini anlatan Ahmet S, daha sonra Ramazan Akkuş tarafından oluşturulan sekizer kişilik timlerden biriyle 2 No'lu nizamiyeye gönderildiğini bildirdi.
Ahmet S, terör saldırısı şüphesinden dolayı nizamiyede önlem almalarını da normal karşıladığını ifade ederek, nizamiyedeyken arkadaşlarının telefondan bakarak olaylardan haberdar olması sonrası ilerleyen saatlerde tabur binasına gidip sivil kıyafetlerini giydiklerini anlattı.
Tekrar 2 No'lu nizamiyeden çıkış yapmak istediklerinde gidenlere ateş edildiğinin söylenmesi üzerine dönüp emir doğrultusunda Seren Amfi'ye geçtiklerini ve burada gözaltına alındığını anlatan Ahmet S, gece eğitimi için kendilerine emir veren, sabah da gözaltına alınmalarını sağladıklarını öne sürdüğü iki komutanın davaya sanık olarak dahil edilmesini istedi.
Ahmet S, FETÖ ile bir bağının bulunmadığını savunarak beraatını talep etti.
Sanık, Abdullah A. da devlet okullarında okuduğunu, FETÖ ile de bir bağının bulanmadığını savundu.
15 Temmuz'da gece eğitiminin tebliğ edilmesinin ardından emirlere uyduğunu, kanunsuz, hukuka aykırı bir emir almadığını ve bu yönde bir faaliyette bulunmadığını iddia eden Abdullah A, ülke genelinde terör saldırısı olabileceğine yönelik istihbarat doğrultusunda birlikte koruma faaliyeti yapacaklarının söylendiğini anlattı.
Uğur Kuzucu'nun sabah darbe girişimi olduğuna ve başlarındaki amirlere uymamalarına yönelik mesaj attığını, bundan bir süre sonra da üstünü değiştirip çıktığını belirten Abdullah A, yine Uğur Kuzucu'dan aldığı okula dönmeleri konusundaki mesajların ardından kışlaya geldiğini ve gözaltına alındığını bildirdi.
Abdullah A, kışla dışına çıkmak istedikleri sırada tabur binasındayken bir rütbelinin 'Bu yaptığınız okul komutanına karşı terbiyesizliktir.' dediğini ancak onu dinlemeyerek kışladan ayrıldıklarını ifade etti.
Bir başka sanık Ahmet S. ise üzerine atılı suçlamaları, FETÖ üyeliği ve darbe girişimiyle bağlantılı olduğu iddialarını kabul etmedi.
15 Temmuz'da her şey normalken gece eğitimi yapılacağına yönelik mesaj geldiğini belirten Ahmet S, 17.00'de içtima alan Uğur Kuzucu'nun, Okul Komutanı Sadık Köroğlu'nun kursiyerlerin disiplinsizliklerinden dolayı kızdığı gerekçesiyle, bu eğitimin yapılmasını istediğini öne sürdü.
Gece eğitimi içtiması için zimmetli silah ve şarjörünü alıp 20.45'te hazır olduğunu anlatan Ahmet S, içtimaya gelen Binbaşı Tarık Görener'in telaşlı bir hali olduğunu ve terör saldırısından bahsettiğini söyledi.
Ahmet S, Görener'in kışla emniyetini alacaklarını söylediğini, cep telefonlarının da açılmamasını istediğini belirterek, sekizerli gruplar halinde tanımadıkları komutanların emrine verildiklerini dile getirdi.
Kayıt kabul binasının gazinosunda oturduğunu ancak telefonları toplandığı için ne olduğunu bilmediklerini savunan Ahmet S, sabah telefonlarını alınca bulundukları yeri terk edip Seren Amfi'ye gittiklerini, ardından da gözaltına alındıklarını söyledi.
FETÖ ya da başka bir örgütle bağlantısı bulunmadığını savunan Ahmet S, beraat talebinde bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanıklardan eski kursiyer teğmenler Abdulbaki B, Abdulkadir D, Akın K, Ali T, Aşır G, Cengiz Ö, Adem K. ve Abdullah K. de beraatlerini talep etti.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tutuksuz yargılanan eski kursiyer teğmenlerin savunmalarına devam edildi..
Ahmet Bilge D, darbe girişiminin yaşandığı gün rutin mesaisine devam ettiğini, saat 18.00 gibi bölüğün WhatsApp grubundan gelen mesaj sonrasında akşam içtimasına gittiğini, orada tüm tabura 20.45 gece eğitimi olacağının aktarıldığını anlattı.
Gece eğitim olacağının tebliğ edilmesinden sonra eğitim elbisesi giydiğini, 20.45'e kadar silahlı ve teçhizatlı olarak taburda beklediğini ileri süren Ahmet Bilge D, tabur komutanı Binbaşı Tarık Görener'in Ankara genelinde bir terör saldırısı olduğunu, kışla emniyetinin alınacağını ve kimsenin telefon kullanmamasını emrettiğini iddia etti.
Gecenin ilerleyen saatlerinde telefonunu açtığını, ailesinden ve arkadaşlarından gelen mesajlarla bu işin darbe olduğunun farkına vardığını ifade eden Ahmet Bilge D. herhangi illegal bir eyleme karışmadığını öne sürerek beraatini talep etti.
Sanık Ahmet Serdar K. de Jandarma Okullar Komutanlığında kursiyer teğmen olarak görev yaptığını, FETÖ ve darbe girişimiyle bağlantısı olmadığını, kendisinden sorumlu komutanların emirleri doğrultusunda hareket ettiğini söyledi.
Gece içtimasında Tuğgeneral Sadık Köroğlu tarafından Jandarma Genel Komutanlığına ve Genelkurmaya terör saldırısı olabileceğini ve acilen tedbir almaları gerektiğinin söylendiğini ileri süren Ahmet Serdar K. gece boyunca okulun misafirhanesine gittiğini ve herhangi bir eyleme katılmadığını anlattı.
Konusu suç teşkil eden hiçbir eyleme karışmadığını, silah kullanmadığını iddia eden sanık Ahmet Serdar K. FETÖ ile bir bağının bulunmadığını savunarak beraatını talep etti.
Sanık Ali Fuat G. de 15 Temmuz'da akşam saatlerinde gece eğitimi yapılacağına yönelik mesaj geldiğini, ardından içtima alanına gittiklerini belirterek, 'Akşam içtimada konuşan Oğur Kuzucu, okul komutanı Sadık Köroğlu'nun kursiyerlerin disiplinsizliklerinden dolayı kızdığını söyledi. Bu yüzden gece eğitimi yapılmasını emrettiğini, herkesin ikinci bir emre kadar hazır beklemesi gerektiği söyledi.' ifadesini kullandı.
Gece eğitimi içtiması için zimmetli silahını alıp 20.45'te hazır olduğunu anlatan Ali Fuat G. içtimaya gelen Binbaşı Tarık Görener'in terör saldırısından bahsettiğini iddia etti.
Ali Fuat G. Görener'in kışla emniyetini alacaklarını söylediğini, cep telefonlarının da açılmamasını istediğini belirterek, sekizerli gruplar halinde tanımadıkları komutanların emrine verildiklerini anlattı.
Sabaha kadar kışlada oturduğunu savunan Ali Fuat G, sabah telefonunu alınca bulundukları yeri terk ettiklerini ve ardından da gözaltına alındıklarını söyledi.
Ali Fuat G. gece boyunca silah kullanmadığını, kanunsuz bir emir almadığını ileri sürerek beraatini talep etti.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanıklardan eski kursiyer teğmenler Cengiz Ç. Cengiz Ö. ve Cuma B. de üzerlerine atılı suçları reddederek beraatlerini talep etti.
Mahkemeye heyeti duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
02.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın görülmesine tutuksuz yargılanan eski kursiyer teğmenlerin savunmaları ile devam edildi.
Savunma yapan sanık Samet Ç, darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olarak eğitimde olduğunu, öğleden sonraki derslerde gece eğitimi emri verilmesi üzerine akşam saatlerinde kışlaya geldiğini belirtti.
Gece eğitiminin sıklıkla yapılan bir uygulama olması nedeniyle durumdan şüphelenmediğini dile getiren Samet Ç, akşam içtimasında yaşananları şöyle anlattı:
'Tabur komutanvekili Tarık Görener geldi, çok ciddi bir durum olduğunu ve herkesin emirlere uyması gerektiğini söyledi. Bu sırada birlikte komando elbiselileri gördüm. Bir süre sonra bizleri sonra 8'li 9'lu olarak ayırdılar. Benim olduğum grubu yüzbaşı Serdar Acar ile 3 nolu nizamiyeye gönderdiler. Burada güvenlik amaçlı nöbet tutmaya başladık. Telefona bakan birkaç arkadaş boğaz köprülerinin kapatıldığını söyleyince Serdar yüzbaşıya neler olduğunu sorduk. O da neler olduğunu bilmediğini söyledi. Daha sonra Selen Amfi'ye giderek beklemeye başladık. Sabah saatlerinde de gözaltına alındık.'
Darbe girişiminden haberi olmadığını savunarak hakkındaki FETÖ üyeliği iddiasını kabul etmeyen Samet Ç, beraat talebinde bulundu.
Eski kursiyer teğmenlerden Gökberk P. de gece eğitimi verileceği söylenerek 15 Temmuz akşamı birliğine çağırıldığını ve 20.45'te yapılan içtimaya katıldığını ifade etti.
İçtimada, tabur komutanı eski binbaşı Görener'in terör saldırısı olabileceğini söylediğini aktaran Gökberk P, 'İçtimada tanımadığımız rütbeliler de vardı. Bunların kim olduğu bize tanıtılmadı.' diye konuştu.
Kendilerine kışla emniyeti görevi verildiğini anlatan ve darbe girişimine ilişkin bir faaliyette bulunmadığını iddia eden Gökberk P, FETÖ üyesi olmadığını öne sürerek beraatını istedi.
'Yaptığınız eylem kanunsuz'
Sanık Umurcan A, gece eğitimi yapılacağı emri üzerine akşam saatlerinde içtimaya katıldığını beyan etti. İçtimada durum ciddi denilerek gerçek mühimmat getirildiğini anlatan Umurcan A, 3 nolu nizamiyeye görevlendirildiğini, gece saat 00.00 civarında darbe girişimini haberlerden öğrendiğini bildirdi.
Sabah saatlerinde üsteğmen Uğur Kuzucu'nun bölük WhatsApp grubundan, 'Yaptığınız eylem kanunsuz, sivil kıyafetlerinizi giyerek amfide toplanın' mesajını attığını anlatan Umurcan A, FETÖ üyesi olmadığını savunarak beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
03.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan eski kursiyer teğmenlerin savunmaları ile devam edildi.
Sanık Hüseyin D, 16 yıl boyunca devlet okullarında eğitim aldığını, FETÖ okullarında okumadığını, örgütün dernek ve kuruluşlarına üye olmadığını ve yurtlarında kalmadığını anlattı.
Hüseyin D. kursiyer teğmen olarak eğitim gördüğünü, 15 Temmuz günü saat 15.00'te WhatsApp grubundan gece eğitimi yapılacağı bilgisinin geldiğini, eğitimin Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun emriyle gerçekleştirileceğinin belirtildiğini söyledi.
Akşam içtimasında Üsteğmen Muhlis Koçak'ın, 'Arkadaşlar okulda kursiyer olarak yalnız sizler varsınız. Bu gece olacak eğitimin sebebi bazı arkadaşların disiplinsiz hareketleridir.' diye konuştuğunu anlatan Hüseyin D, ardından silah ve teçhizat alarak gece eğitimini beklediğini ileri sürdü.
Gece içtima alanında toplandıktan sonra 3 nolu nizamiyeye görevlendirildiğini söyleyen Hüseyin D, o geceye ilişkin şunları anlattı:
'Eğitim esnasında telefon kullanmak yasak olduğundan telefonumu kapatmıştım. Kısa süreliğine telefonumu açtığımda abim ve babamın aradığını gördüm. Televizyonda olağanüstü bir durum olduğuna yönelik yayınlar yapıldığını söylediler. Ben de eğitimde olduğumuzu söyledim. Lavaboya gitmek için izin aldım. 02.00 sıralarında internete baktığımda bir kalkışma olduğunu gördüm. O gece bize emir veren hiçbir rütbeli de içerde bir darbe hazırlığında değildi.'
Sabah saatlerinde silah ve teçhizatlarını bırakarak nizamiyeden çıkış yapmak istediğini ancak üzerine ateş açıldığını öne süren Hüseyin D, daha sonra Üsteğmen Muhlis Koçak'ın yanına gittiğini, Koçak'ın kendisine kandırıldıklarını, birazdan Jandarma Albay Veli Tire'nin geleceğini ve kendilerine konuşma yapacağını söylediğini anlattı.
Hüseyin D, suçsuz olduğunu, duruşmalara gelecek maddi durumu olmadığını öne sürerek, vareste tutulma talebinde bulundu.
Tutuksuz sanık İsa E. de savunmasına, kanunsuz bir eyleme karışmadığını, FETÖ'yle bir ilişkisi olmadığını anlatarak başladı.
İsa E. ifade verdiği sırada tansiyonun düştüğünü, savunmasına oturarak devam etmek istediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Melih Uçar sanığa oturmasını, isterse kendini daha iyi hissettiği zaman savunma yapabileceğini söyledi. Bu sırada sanık fenalaşarak sandalyeye düştü. Kolluk güçleri kısa süre baygınlık geçiren sanığı revire taşıdı.
Tedavisinin ardından mahkemeye dönen sanık İsa E, savunmasını tamamladı.
Tutuksuz sanık İbrahim G. de darbe girişiminden önce Jandarma Okullar Komutanlığında kursiyer teğmen olarak görev yaptığını, bu statüsü gereği emir komuta etme yetkisinin bulunmadığını savundu.
İbrahim G, takım komutanı tarafından gece eğitimi verileceği söylenerek 15 Temmuz akşamı birliğine çağırıldığını ve 20.45'te yapılan içtimaya katıldığını ifade etti.
Gece eğitimi olacağı bilgisinin içtimada verildiğini söyleyen İbrahim G, eğitim için toplandıklarında aralarında tanımadığı subayların da bulunduğu bir grup rütbelinin geldiğini daha sonra teğmenlerden timler oluşturularak kışlanın farklı bölgelerine gönderildiklerini anlattı.
Kışlada sabah kadar herhangi bir illegal eyleme karışmadığını öne süren İbrahim G, beraatini talep etti.
Sanık kursiyer teğmen İsmail Hakkı K. da Jandarma Okullar Komutanlığında kursiyer teğmen olarak görev yaptığını, FETÖ ve darbe girişimiyle ilgisinin olmadığını, kendisinden sorumlu komutanların emirleri doğrultusunda hareket ettiğini söyledi.
İsmail Hakkı K, 15 Temmuz'da gece eğitimine daha önce olduğu gibi silahlı ve teçhizatlı olarak katıldığını bunun bir kalkışma olduğunu bilecek deneyimde olmadığını ifade etti.
Nizamiye bölgesinde görevlendirildiğini, kimseye karşı silah kullanmadığını ileri süren İsmail Hakkı K, bir süre sonra bulundukları yeri terk etmelerine yönelik mesajlar geldiğini, buradan ayrıldıklarını ve tabur bölgesine geçip, daha sonra sivil kıyafetlerini giydiğini anlattı.
İsmail Hakkı K,. 2 nolu nizamiyeden çıkış yapmak istediğini ancak daha önce çıkmak isteyenlere ateş açıldığını öğrenince tekrar tabur bölgesine döndüğünü, sonrasında da gözaltına alındıklarını ifade etti.
FETÖ ile bir bağlantısı bulunmadığını savunan İsmail Hakkı K, KHK ile ihraç edildiğini, ailesi için çalışıp para kazanması gerektiğini savunarak beraatini istedi.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanıklardan eski kursiyer teğmenler İsmail S, İslam T, Okan A, İlteriş K, İlhan A. ve Hüseyin Rahmi Y. de üzerlerine atılı suçları reddederek, beraatlerini talep etti.
Savunma yapan kursiyer teğmenlerden Mehmet D.15 Temmuz 2016'da okuldaki rutin eğitime devam ettiklerini, saat 14.30'da gece eğitimi yapılacağı emrinin verilmesiyle akşam okula gittiğini anlattı.
Takım komutanı üsteğmen Uğur Kuzucu'nun, okul komutanı Sadık Köroğlu tarafından kursiyerlerin disiplinsiz hareketleri nedeniyle gece eğitimi yapılacağının söylendiğini aktaran Mehmet D. saat 23.00'ten sonra 3 no'lu nizamiyeye götürülerek, emniyet nöbeti tutmaya başladıklarını belirtti.
Nizamiyedeki televizyondan Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe girişiminde bulunulduğuna dair açıklamalarını gördüğünü anlatan Mehmet D. bundan sonra darbe karşıtı olan komutanlarının emirleriyle hareket ettiğini öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Melih Uçar'ın birlikteki darbecilerin kim olduğunu sorduğu Mehmet D. sıralı amirleri Tarık Görener, Onur Demirel ve Ramazan Akkuş'un isimlerini vererek, savunmasını tamamladı.
Darbe girişimini televizyondan öğrenmiş
Sanık Mustafa Y. 15 Temmuz'dan önce defalarca gece eğitimi yapıldığı için verilen gece eğitim emrini olağan karşıladığını belirterek, askeri kıyafetlerini giymelerinin ardından saat 22.00 sularında silah alarak içtimaya çıktıklarını anlattı.
Mustafa Y. saat 23.00'te 3 no'lu nizamiyeye gönderildiğini, internetten ve nizamiyedeki televizyondan darbe girişimini öğrendiğini, takım komutanı üsteğmen Kuzucu'nun kanunsuz bir emri yerine getirmemeleri talimatı üzerine birliği terk etmek üzere tabur binasına gittiğini öne sürdü.
Gece boyunca kanunsuz bir işe karışmadığını ve FETÖ üyesi olmadığını iddia eden sanık Mustafa Y, beraat talebinde bulundu.
Köroğlu'nun emriyle gece eğitimi
Sanık Mesut Y. takım komutanı Muhlis Koçak'ın kendilerine, okul komutanı Sadık Köroğlu'nun, teğmenlerin disiplinsiz davranışlarından dolayı gece eğitimi emri verdiğini söylediğini belirterek, 15 Temmuz akşamı okulda kalmalarının sağlandığını aktardı.
Yaşananların darbe girişimi olduğunu anladıktan sonra kanunsuz bir emre uymadığını bildiren Mesut Y. hakkındaki FETÖ üyeliği suçlamasını kabul etmeyerek, mahkeme heyetinden beraatini istedi.
Sanık Metin G. gece eğitimi için yapılan akşam içtimasından sonra tanımadığı bir yüzbaşı ve yarbayın emrine verildiklerini, bunlarla cephanelik içinde beklemeye başladıklarını aktardı. Emrine verildiği yarbayın terör saldırısı olabileceğini söylediğini belirten Metin G. üsteğmen Kuzucu'nun kanunsuz emirlere uymamaları ve birlikten çıkmaları yönündeki mesajı üzerine sabah saatlerinde kışladan çıkarak, evine gittiğini savundu.
Sabah saatlerinde birliğe tekrar çağrılması üzerine, Jandarma Okullar Komutanlığına döndüğünü ve gözaltına alındığını anlatan Metin G. suçsuz olduğunu öne sürdü.
Savunma yapan diğer tutuksuz kursiyer teğmenler de gece eğitimi bahanesiyle kışlada bırakıldıklarını, suçsuz olduklarını belirterek, beraat taleplerini mahkeme heyetine iletti.
Eski binbaşıya tutuklama kararı
Kursiyer teğmenlerin savunmalarının ardından, dün yapılan duruşmada gözaltına alınan tutuksuz sanık eski binbaşı Haydar Hacıpaşalıoğlu da huzura alındı.
Soruşturma aşamasında el yazısı ile kaleme aldığı itiraflarını baskı altında yaptığını öne sürerek, kabul etmeyen Hacıpaşalıoğlu, darbe girişiminden önce Jandarma Genel Komutanlığında görevli olduğunu, 15 Temmuz'da evrak işleri için karargaha gittiğini ancak işlerini halledemediği için birliğine geri döndüğünü aktardı.
Jandarma Okullar Komutanlığına yemek yemek için gittiğini ve 'tesadüfen' yaşanan olayların içinde kaldığını savunan Hacıpaşalıoğlu, FETÖ üyeliği iddiasını kabul etmediğini beyan ederek, tutuksuz yargılanmasının devamı yönünde karar verilmesini istedi.
Cumhuriyet Savcısının mütalaasının ardından, mahkeme heyetinin kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Melih Uçar, mevcut delil durumu gereği sanık Hacıpaşalıoğlu'nun tutuklanmasına karar verildiğini bildirdi.
Davanın görülmesine pazartesi günü devam edilecek.
'Gülen'in talimatlarıyla önemli bir faaliyet olacak'
Tutuklanmasına karar verilen sanık Hacıpaşalıoğlu soruşturma aşamasındaki beyanlarında, FETÖ üyesi olduğunu kabul etmiş ve darbe faaliyetlerinde bulunduğunu itiraf etmişti.
Hacıpaşalıoğlu ifadelerinde, kendisinden sorumlu örgüt 'abisi'nin adının Muhterem Çöl olduğunu ve kendisine 14 Temmuz 2016'da, 'Fetullah Gülen'in talimatlarıyla yarın için önemli bir faaliyet olacak' dediğini aktarmıştı.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-22 Mart (2017) 'Ankara 317 sanık Jandarma Okullar Komutanlığı Darbe Yap.' davası
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
(04 Kasım 2017, 13:12)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: