Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu, 268 kişinin yargılandığı davada, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
30.09.2017 19:56 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu, 268 kişinin yargılandığı davada, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
25.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanık Ahmet Topbaş, 15 Temmuz 2016 gecesi emir komuta zinciri içerisinde amirlerinden aldığı emir doğrultusunda hareket ettiğini, FETÖ ile de herhangi bir bağı olmadığını öne sürdü.
Sanık Naim Ediz Güngör, 15 Temmuz darbe girişiminde MEBS merkezi kripto nöbetçi astsubaylığı görevinde olduğunu, saat 21.45 sıralarında mesajların gelmeye başladığını, meslek hayatı boyunca bu mesajları hiç görmediğini savundu.
Gelen üç mesajın çıktısını alıp kayıt yaptığını ve çıktıları sanıklardan Ahmet Topbaş'ın sanık eski yüzbaşı Cumhur Yetiş'e götürdüğünü ileri süren Güngör, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.
-'126 tane G-3 tüfeği verdim'
Sanık Ünal Alsancak, FETÖ ile bir bağlantısı olmadığını öne sürdü ve darbe girişiminde yer almadığını savundu.
Alsancak, 15 Temmuz gecesi sanıklardan eski karargah bölük komutanı üsteğmen İsmail Göktürk'ün Whatsapp'tan tüm personele acilen mesaiye gelinmesi yönünde mesaj gönderdiğini belirtti.
Mesajın ardından nöbetçi astsubayı aradığını ve bilgi sorduğunu ancak astsubayın bilgisinin olmadığını bildiren Alsancak, 'Karargaha gittiğimde kıdemli çavuş Fatih Demirel'e de aynı soruyu sordum. Kendisi de bana devletin bütün kurumlarına baskın yapıldığını, Genelkurmay Başkanlığında çatışma çıktığını söyledi.' dedi.
Alsancak, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayına bağlı Tank Tabur komutanı eski Kurmay Yarbay Nuri Büyükyazıcı'nın herkesin garaj bölgesine geçmesini istediğini ileri sürerek, 'Tabur komutanı beni çağırarak, 1. Mekanize Piyade Taburundan bir astsubayın geleceğini kendisine tutanak karşılığında 130 tane G-3 tüfeği vermemi istedi. İsmini bilmediğim astsubaya seri numaralarını almadan 126 tane G-3 tüfek ve bos¸ şarjör verdim.' ifadesini kullandı.
Tutanakta, silahları teslim ettiği kişinin 18 Temmuz 2016'da geri getirilmesinin belirtildiğini ancak tutanağın içerisinde zimmet kelimesi geçtiği için imha ettiklerini öne süren Alsancak, şunları kaydetti:
'Silah verme işini, üsteğmen İsmail Göktürk'e de söyledim. Kurmay Yarbay Nuri Büyükyazıcı'nın talimatı ile tanklar çıkış yapmaya başladı. Yarbay Mehmet Gu¨nhan Baysan ile karşılaştık. Diğer bölük astsubaylarını toplayarak 00.30 sıralarında kamelyada konuşmaya başladık. Yarbay Baysan bize, işlerin emir komuta zinciri içinde ilerlediğini ve Genelkurmay Başkanının bilgisi dahilinde olduğunu söyledi. Ancak televizyonu açtığımızda anlatılanların tam tersi bir durumla karşılaştık. Bunun üzerine Yarbay Baysan'a bunu ilettik. Baysan odadan çıkarak telefonla birileriyle konuştu.'
- 'Komutanım 3 tuhaf mesaj geldi'
Sanıklardan eski Kurmay Albay Deniz Ay, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi ve darbe girişiminde bulunmadığını ileri sürerek tahliyesini talep etti.
Ay, 15 Temmuz 2016'da rutin işlerini yaptığını, mesai bitiminde eski 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ın çıkışını beklediğini savunarak, 'Komutanın postası uzman çavuşa, 'komutan çıkarsa bana haber ver' dedim. Uzman çavuş arayarak, komutanın acilen çıktığını söyledi. Komutanın emir subayını aradığımda da Genelkurmay Başkanının araması üzerine komutanın çıktığını belirtti.' dedi.
Karargahta beklediği sırada sanıklardan eski Yüzbaşı Cumhur Yetiş'in kendisini arayarak tuhaf 3 mesaj geldiğini söylediğini iddia eden Ay, 'Yetiş'in mesajları anlamadığını, gelip bakmasını istediğinden mesajları okumak için yanına gittim. Gelen mesajların içeriğinde Sıkıyönetim ilan edildiği, Valilerin görevden alındığı ve emirlerin Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderildiğine dair bilgiler vardı. Bu mesajların ekinde bulunan görevlendirme listesinde adım yoktu ama Metin Gürak'ın ismi GATA komutanı olarak yer alıyordu. 4. Kolordu Komutanlığına Tümgeneral Osman Ünlü'nün atandığını gördüm. Ünlü'nün ayrıca sıkıyönetim komutanı olduğunu gördüm.' ifadesini kullandı.
Darbe girişimini, İstanbulda'ki köprülerin trafiğe kapatılmasını televizyonlarda gördükten sonra anladığını ileri süren Ay, 'Erlerden sorumlu albay Serdar Göksel, yanıma gelerek, 'Ne yapalım dedi.' Ben de herkesin görevinin başında bulunması gerektiğini ve nizamiyeyi güçlendirilmesini gerektiğini söyledim. Kolordu olarak bu işlerle bir ilişkimiz olmadığını belirttim.' dedi.
Sanıklardan eski 28. Mekanize Piyade Kurmay Başkanı Savaş Kabaklı'yı bilgi almak için aradığını öne süren Ay, şunları kaydetti:
'Arama amaçlarımdan birinin de emniyetlerini artırılmasına yönelikti. 17 Temmuz'a kadar Karargahta görevimin başındaydım. Kurmay Başkanı Albay Fatih Yücekan'ın emri ile eve gittim. Darbe girişimi gecesi gelen mesajları Yücekan'a gösterdiğimde de sinirlendi ve küfretti. Savaş Kabaklı'nın odasına gittiğimde de Ali Kalyoncu'yu, TBMM ve Genelkurmay'ın olduğu yerlere daireler çizdiğini gördüm. 'Ne yapıyorsun?' diye sorduğumda da cevap vermedi. Kesinlikle ByLock kullanıcısı değilim. FETÖ ile hiçbir şekilde bağlantım yok. Savcının emniyetten aldığı bilgide 'hesabı yok' ifadesi yazılı. Emniyetten gelen yazıda ne olduğunu bilmediğim bir şeyi kullanmadığım yazılı ancak, iddianameye yanlışlıkla yazıldı diye düşünüyorum. Net bir şekilde söylüyorum ki ben bu uygulamayı kullanmadım. Cumhur Yetiş'e Kolordunun toplu SMS sisteminden tüm personelin kışlaya gelmesi yönünde mesaj gönderilmesini tavsiye ettim.'
Sanık eski 4. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Fatih Yücekan, 15 Temmuz'da hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, gazilere de şifalar dileyerek savunmasına başladı. Başta FETÖ elebaşı Fetullah Gülen olmak üzere darbe girişiminde aktif görev almış herkesten şikayetçi olduğunu belirten Yücekan, darbe girişiminde yer almayarak, darbe karşıtı çalışmalarda bulunduğunu ileri sürdü.
Sanıklar eski Albay Arz Pekmezci, eski Yüzbaşı Cumhur Yetiş, eski uzman çavuş Koray Arslan ve Erdoğan Bayrak da savunma yaparak üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep etti.
Duruşmaya yarın, sanık ve sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edilecek.
26.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu, 268 kişinin yargılanmasına avukat savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Melih Uçar, sanık savunmalarının alındığını belirterek, ilk savunmaları için avukatlara söz verdi.
Tensip tutanağına göre avukatların savunmalarını tamamlamaları halinde, cuma günü davanın ilk ara kararı açıklanacak.
Bugüne kadar görülen duruşmalarda sanıkların önemli bir kısmı, Genelkurmay Başkanlığı karargahına terör saldırısı olduğu gerekçesiyle komutanlarının emriyle kışladan ayrıldıklarını ifade etti.
Sanıklar daha önceki ifadelerinde, Genelkurmay Cari Harekat Daire Başkanlığı'nda görevli olmasına rağmen 15 Temmuz akşamı 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na giderek 3. Mekanize Piyade Taburu komutasını alıp, Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne saldıran eski Yarbay Ejder Yıldırım'ın sivillere hedef gözeterek ateş ettiğini anlattı.
Tutuksuz sanıklar da Ankara Emniyet Müdürlüğü önüne geldiklerinde Yıldırım'ın emriyle zırhlı araçlardan TEM Şube binasına uçaksavarlarla ateş edildiğini ifade etti.
Suçlamaları kabul etmeyen Yıldırım ise firari sanık eski Tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun emriyle hareket ettiğini, terörle mücadele için birlikten ayrıldıklarını savunmuştu. Emniyet müdürlüğü önünde kendilerine ateş edildiğini iddia eden Yıldırım, can güvenliği gerekçesiyle TEM binasına sığındıklarını öne sürmüş, olay yeri görüntülerinde yaşlı bir kadına ateş ettiği tespit edilmesine rağmen, kimseye ateş etmediğini, zarar vermediğini iddia etmişti.
29.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen ara karar duruşmasında, Mahkeme Başkanı Melih Uçar, tutuklu sanıkların savunmalarını tamamladığını belirterek duruşma savcısından mütalaasını istedi.
Duruşmaya verilen aradan sonra ara kararını açıklayan mahkeme, 'mevcut delil durumu', 'kuvvetli suç şüphesinin varlığı' ve 'bu aşamada adli kontrol şartlarının yetersiz kalacağı' gerekçesiyle tutuklu sanıkların tahliye talebini reddederek, tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı kullandığı tespit edilen sanık Deniz Ay'ın internet trafiği ile HTS kayıtlarının dava dosyasına kazandırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme, sanıkların mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması taleplerini de reddetti.
Firari sanıklar sözde Yurtta Sulh üyesi Ali Kalyoncu ile Ercan Türkben ve Yaşar Adıyaman hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesini isteyen heyet, duruşmayı 13-29 Aralık tarihlerine erteledi.
İddianame
İddianamede, sanıkların, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasından ise 15 yıla kadar cezalandırılmaları isteniyor.
Ayrıca bazı sanıkların 'askeri komutanlıkların gasbı', 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak', 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikle örgüt adına suç işlemek', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'kasten öldürme', 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme', 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs', 'yangın', 'su baskını', 'tahrip', 'batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle kasten öldürme', 'çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs', 'mala zarar verme' ve 'kamu mallarına zarar verme' suçlarından da ayrı ayrı cezalandırılmaları talep ediliyor.
26 TAHLİYE
05.10.2017 20.07 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada tutuklu sanıklardan 26'sının tahliyesine karar verildi.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanıkların tutukluluk durumlarını dosya üzerinden değerlendirdi.
Heyet, değerlendirme sonucunda tutuklu sanıklardan çoğu uzman çavuş olduğu belirtilen 26'sının tahliyesine, 81'nin tutukluluğunun devamına karar verdi.
Yurt dışına çıkış yasağıyla tahliyesi kararlaştırılan sanıklar şunlar:
"Mustafa Sarabat, İbrahim Yokuş, Şinasi Durcan, Mehmet Nur Korkmaz, Mahmut Uymaz, Ali Altındaş, Şaban Kurban, Ömer Koçdoğan, İbrahim Pehlivan, Aşkın Dokumacı, Yusuf Karaböcek, Ümit Taşhan, Ahmet Gürsarnıç, Ahmet Aykut Toközlü, Fuat Koca, Mustafa Fidan, Sebahattin Gümüş, Serkan Yağlı, Ahmet Tatar, Ahmet Topbaş, Ünal Alsancak, Erdoğan Bayrak, Halil Küçükyoldaş, Hurşit Yavuz Baki Karakoç, Koray Arslan ve Naim Deniz."
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-19 Nisan (2017) 'Ankara 268 sanık Mamak 28. Mekanize Tugayı Darbe Yap.' davası
(30 Eylül 2017, 19:56), son güncel.: (05 Ekim 2017, 20:07)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: