Malatya'da 15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin görülen 76 sanıklı davaya devam edildi.
15.04.2017 22:12 Malatya'da 15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin görülen 76 sanıklı davaya devam edildi.
10.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 26'sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında dördüncü oturum başladı.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde 2. Ordu ve 7. Ana Jet Üs komutanlıklarında yaşananlara ilişkin haklarında kamu davası açılan, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin de bulunduğu general, subay, astsubay ve erlerden oluşan 76 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasının dördüncü oturumuna, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Koç ve savcı İsmail Gökhan Orman katılmadı.
Mahkeme heyetine başkanlık eden Turan Kılıç, Koç'un Kale İlçe Seçim Kurulu Başkanı olduğunu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun aldığı karar gereği seçimlerden 10 gün önce ve sonra duruşmalara çıkamayacak olması nedeniyle mahkemeye başkanlık etmediğini kaydetti.
Kılıç, ayrıca mahkeme heyetinden bir üyenin de rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamayacağını bildirdi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti bugün başkan Kılıç, üyeler Ayşegül Altınhalka, Zeynep Çelik Öztürk ve savcı Muhittin Atlı'dan oluştu.
Duruşmaya cezaevi araçlarıyla kelepçeli getirilen dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanı Emin Ayık'ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık, jandarma ekiplerince içeri alındı.
Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Huduti ile diğer tutuk sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Yakınca Spor Salonu'nun girişinde kontrol noktası oluşturup çevrede güvenlik önlemi alan polis ve özel harekat ekipleri, avukatların yanı sıra tutuksuz sanıklar ve yakınları, müştekileri ve izleyicileri X-ray cihazından geçirerek üst araması yaptıktan sonra içeri aldı.
Ara kararın açıklanması bekleniyor
Davanın görülmeye başlandığı 7 Mart'tan bu yana aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da bulunduğu 65 sanık savunma yaptı.
Mahkeme heyetinin bugün ara kararını açıklaması bekleniyor.
Geçen ay görülen davanın ilk duruşmasında, tutuklu yargılanan dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun ve dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti'nin Koruma Astsubayı Hacı Eyyüp Özcan, adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Malatya'da darbe girişimine ilişkin görülen davada, 15 Temmuz'da 7. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli olan tutuksuz sanıkların savunmaları alınıyor.
Yakınca Spor Salonunda kurulan Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesi salonunda bugünkü oturumda ilk olarak 7. Ana Jet Üs Komutanlığı Uçak Bakım Subayı olan ve darbe gecesinde Uçak Bakım Tabur Komutanı vekili olarak görev yapan Murat Örsal savunma yaptı. Darbe gecesinde neler yaşandığını anlatan Örsal, o gece Eskişehir'de bulunan Birleşik Hava Harekat Merkezinin uçuş yasağı kararının kendilerine iletilmediğini ileri sürdü. 16 Temmuz günü sabah 04.00 sıralarında Filo Komutanı Metin Çivilibal'ın Uçuş Bakım Komutanlığını telefonla arayarak 4 adet yüksüz uçak ile 2 adet de yedek uçak hazırlanması talimatını verdiğini ileri süren Örsal, 'Normalde uçuşlar sorgulanmıyor. Ancak darbe girişiminin olduğu bu gece uçuş bakım ekibindeki görevliler durumu bana bildirdi. Bende bu kapsamda verilen emri teyit etmek için girişimlerde bulundum ve ekibe beklemelerini söyledim' ifadelerine yer verdi.
'Uçak bakım ekibi olarak tedirgindik'
Filo komutanı Binbaşı Metin Çivilibal'ı telefonla arayarak yüksüz uçak hazırlanması emrini teyit ettiğini belirten Örsal, Çivilibal'ın ise kendisine kalkış emrini doğruladığını öne sürdü. Kendisinin bunun üzerine uçuş hattına giderek bakım ekibine beklemeleri yönde emir verdiğini iddia eden Örsal sonrasında telsizden Albay Şaban Delioğlu'na ulaşmak istediğini ancak ulaşamadığını savundu. Filo komutanın odasına gittiğini ifade eden Örsal, 'Odada bulunan Filo Komutanı Çivilibal'a 'Biz uçak bakım ekibi olarak tedirginiz. Uçuş emrini teyit ettiniz mi' diye sorum bana 'En kısa zamanda kalkmak istiyoruz' dediler. Metin Çivilibal ve Tayfun Tuna sakindiler, anormal bir şey hissetmedim. Aynı odada bulunan ve şu anda Diyarbakır'da görevde olan Albay Ali Özmen bulunuyordu. Kendisi pilot albaydır. Ona da baktım ancak kendisinden bir tepki görmeyince ben de o zaman uçuşun yapılmasında yanlış bir şey yoktur diye düşündüm. BHHM'nin emridir diye odadan çıktım bu süreçte yeniden Albay Şaban Delioğlu'na ulaşmak istedim ama ulaşamadım' iddiasında bulundu.
'Ne oyalanıyorsunuz daha kaç defa soracaksınız'
İlerleyen süreçte Hareket Komutanı Tayfun Tuna'yı tekrar aradığını savunan Örsal, 'Komutanım bakımcılar olarak çok tedirginiz, emri teyit ettiniz mi' diye sorunca Tayfun Tuna bana kızarak 'Ne oyalanıyorsunuz daha kaç defa soracaksınız' diye söyledi. Daha sonra 04.30 sıralarında pilotlar uçak başı yaptılar. Biz pilotlara 'Neden kalkıyorsunuz' dedik onlar da bize BHHM'nin emri diye cevap verdiler. Normalde şuana kadar yapılan 700 uçuşta sorgulama yapmadık ama o gece pilotları sorgulama gereği duyduk' diye konuştu.
Örsal, BHHM'nin emirlerinin kendilerine gelmediğini ve sadece filodan gelen talimatla uçakları hazırladıklarını savunarak, kritik bir gece olması nedeniyle yarım saat uçuş emrini sorguladıklarını ve olumsuz bir emir gelmediği için hazırlık yaptıklarını ileri sürdü.
Tutuksuz sanık Murat Mutlu'nun savunması
Duruşmada daha sonra tutuksuz yargılanan 7. Ana Jet Üs Komutanlığında Güvenlik Tabur Komutanı olarak görev yapan Yüzbaşı Murat Mutlu savunma yaptı. İlk süreçte tutuklanan ve sonrasında tahliye edilip görevine iade edilen Mutlu, iddianamede kendisinin üstteki Jammer güvenlik aracının çıkışına izin verdiği iddiasını kabul etmedi. FETÖ/PDY ile hayatının hiçbir bölümünde ilişkisinin olmadığını ileri süren Mutlu, darbe girişimine ilişkin emir alıp vermediğini iddia etti.
Darbe girişimi gecesi olayları evde televizyondan öğrendiğini ileri süren Mutlu, 'Görevde olmadığım bir esnada Jammer aracını çıkarma gibi bir yetkim de yoktur. Zaten Jammer aracı ben üsse dönmeden geri dönmüştür. Hain darbe gecesi Tayfun Tuna aracı istemiş ve çıkarmıştır' iddiasında bulundu.
Nizamiyenin giriş çıkışlara kapatılması yönündeki suçlamayı da kabul etmeyen Mutlu, göreve geldikten sonra üssün güvenliğinin sağlanması adına önlem alındığını ifade etti. Tamamen darbecilere yönelik bir önlem aldıklarını ileri süren Mutlu, 7 kargo uçağının ise üsse ineceğini uçuş kulesinden öğrendiğini söyledi. Uçaklarda bulunan personeli filonun gazinosuna götürdükten sonra ilerleyen saatlerde polise teslim ettiklerini ifade eden Mutlu, bu süreçte inen kargo uçaklarında da savcılık incelemesi yapılana kadar güvenlik önlemleri aldıklarını ileri sürdü.
'Cüzdanımdaki dolarlar yurt dışı görevinden kalan harcırah'
İddianamede üzerinde 2 adet 1 dolar bulunması ile ilgili de savunma yapan Mutlu, FETÖ üyesi olduğu iddiasını kabul etmeyerek 'Yurt dışına geçici görevle Afganistan'da görev yaptı. Bu süre zarfında günlük 65 dolar harcırah tarafımıza verilmiştir. Toplam hak edişim ilgili bankaya yatırılmıştır ancak avans olarak aldığım dolar ile alışveriş yapmıştır. Üzerimde kalan 67 doları görev dönüşünden sonra bozdurma gereksinimi duymadım. Bu para 3 yıl önce kullanmadığım cüzdanıma konulmuş ve dolayısıyla yapılan aramada bulunan dolarlar üzerimde değil kullanmadığım cüzdanımda bulunuyordu' diyerek doların yurt dışı görevinden kalan para olduğunu savundu.
Savunmaların ardından mahkeme heyet başkanı duruşmayı öğleden sonra 15.15'e erteledi.
Uçak bakım subayı tutuksuz sanık Resul S, darbe girişiminde saat 03.46'da dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanlığı 171. Filo Komutanı Binbaşı Metin Çivilibal'ın talimatıyla kendilerine 4 uçağın mühimmatsız hazırlanmasının söylendiğini belirtti.
Talimat sonrası çok tedirgin olduğunu ve riskli bir gece olduğu için kendisinin durumun teyidi için uçak bakım subayı tutuksuz sanık binbaşı Murat Ö. ile Çivilibal'ın odasına gittiklerini savunan Resul S, şunları söyledi:
'Filo komutanının odasına gittik. Binbaşı Murat Ö, 'Terörle mücadele için 4 uçağı Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi (BHHM) emriyle mi istiyorsunuz?' dedi. Metin Çivilibal ve Tayfun Tuna 'Evet, BHHM emriyle' dedi. Diyarbakır'da görevli olan Albay Ali Ö. de bunu duydu. Hiçbir tepki vermeyince yanlış bir şey yok diye düşündük. Saat 04.26'da pilotlar geldi. Sadece biz değil, diğer personeller de sorduğunda BHHM emri denilmişti.'
F-4 uçaklarının rule aldıktan sonra personelin hangara geçtiğini kaydeden Resul S, 5-10 dakika sonra rule alan F-4'lerin geri dönmesi emrini aldıklarını ve personelin geri döndüğünü söyledi.
Darbe girişiminde hassasiyetten dolayı verilen emri, tüm sıralı amirlerini arayıp sorguladığını öne süren Resul S, yaptığı davranışla darbe yanlısı olmadığının görüleceğini savundu.
Resul S'nin savunmasının ardından mahkeme heyeti sanık avukatlarının taleplerini dinlemeye başladı.
Davanın görülmeye başlandığı 7 Mart'tan bu yana aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da bulunduğu 68 sanık savunma yaptı.
Sanık savunmalarının ardından talepleri alan mahkeme heyeti, duruşmaya yaklaşık 3 saat ara verdi.
Angun ve Yıldırım tutuklandı
Verilen aranın ardından gece yarısı 00.30'da kararları açıklayan duruşma heyeti başkanı Turan Kılıç, 17 Mart'ta verilen ara kararda tahliye edilen dönemin 2.Ordu Komutanı Avni Angün'ün, yeniden tutuklanmasına karar verdi. Adli kontrol kararı ile tutuksuz yargılanan Angun hakkında yakalama kararı çıkartılırken diğer tutuksuz sanıklardan dönemin 2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı olarak görev yapan Ersin Yıldırım hakkında da tutuklama kararı verilerek yakalanması için savcılığa müzakere yazısı yazılmasına karar verildi.
Yıldırım ile ilgili iddianamede yer alan kısımda, kullandığı cep telefonunda 'Bylock' programının kurulduğu belirlenmişti.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi
Mahkeme heyeti, diğer 24 tutuklu sanık hakkında da tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Yaklaşık 1,5 saat süren ara kararların açıklanmasının ardından mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 6 Haziran 2017 tarihine erteledi.
İddianameden
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede, dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti 'bir numaralı sanık' olarak yer alıyor.
İddianamede, sanıkların, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek', 'cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'yi görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan da 15'er yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Angun ve Yıldırım Tutuklandı
1 gün sonra 11 Nisan'daki gelişmede ise, Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada haklarında tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı çıkarılan ve Ankara'da gözaltına alınan dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun ile dönemin 2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım, tutuklandı.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada, bir önceki duruşmasında adli kontrol şartıyla tahliye edilen Angun ile tutuksuz yargılanan Yıldırım'ın tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarılması kararının ardından, Ankara'da gözaltına alınan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesine bağlanan sanıkların karar yüzlerine okunarak, tutuklandı.
Sanıkların işlemlerinin ardından Malatya'ya getirileceği öğrenildi.
'Sıkıyönetim komutanı' olarak görevlendirilmiş
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın dünkü duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Muhittin Atlı, bir önceki duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edilen Angun'un 'sıkıyönetim komutanı' olarak görevlendirilmiş olması, talep ettiği tanıkların halen dinlenilmemesi, dosyadaki eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle tutuklanmasını talep etmişti.
Mahkeme heyeti de dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Angun ile tutuksuz yargılanan dönemin 2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım'ın tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarılmasına karar vermişti.
Paralel yapı-17 Aralık (2016) 'Malatya Yapılanması/Darbeye destek 76 sanık' davası
(15 Nisan 2017, 22:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: