İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak aralarında yer aldığı 270 kişinin yargılandığı davaya Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
15.04.2017 21:51 İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak aralarında yer aldığı 270 kişinin yargılandığı davaya Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
10.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık eski üsteğmen pilot Mehmet Ali Bardakçı, darbe girişimi akşamı tutuklu sanık eski 125. filo komutanı Beşir Kanat'ın emriyle filoya geldiğini söyledi.
Bardakçı, darbe girişimine yönelik haberleri sordukları Kanat'ın 'Bilmiyorum ben de sizin gibi televizyonda görüyorum' dediğini ileri sürdü.
Gece yarısı uçak başına giderek filoya gelen tutuklu sanık eski Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan'ın Eskişehir'e götürülmesi yönünde emir aldıklarını aktaran Bardakçı, bu görevin ilk başta iptal olduğunu ancak aynı emirle söz konusu kişileri saat 03.15'te Eskişehir'e götürdüklerini dile getirdi.
Telsiz konuşmalarında İstanbul'daki uçaklar için 'illegal uçuş, üssünüze dönün' anonsları geçtiğini belirten Bardakçı, kendi uçuşlarının ise Birleşik Hava Harekat Merkezi (BHM) emriyle olduğunu savundu.
Darbe girişimi gecesi cep telefonundan emniyeti aradığını anlatan Bardakçı, 'Kaçma şüphemin olmadığının göstergesidir. Kaçmak istesem uçağımla İspanya'ya gidecek kadar yakıtım vardı. Hain FETÖ/PDY ile bağlantısı olan hiçbir okula gitmedim.' dedi.
Mahkeme Başkanı'nın 'Sence o akşam bir anormallik yok muydu? Geldiğinizde Terörle Mücadele Harekatı kapsamında görev verildi. Bu çağrının yapıldığı vakitte Türkiye'de hareketlilik yoktu. Bu durumda hareketliliğin olmadığı bir mizansenle üsse çağrılıyorsun. Sonra televizyonda Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeki bir cuntanın kalkışma yaptığı söyleniyor. O saatte çağıranlar hakkında şüphe duymadın mı?' şeklindeki sorusu üzerine Bardakçı, şöyle konuştu:
'Daha önce de alakasız saatlerde çağrıldık. O saatlerde çağrıldığımızda 'güvenlik personeli nakli' denildi. Filoda otururken çok sorguladım. Bizi önlem amaçlı çağırdıklarını düşünüyoruz. Komutanımızı götürüyorum. Havada uçan uçakları birinin indirmesi gerekiyor. Bu kapsamda üsse çağrıldığımızı düşünüyorum.'
Tutuklu sanık eski üsteğmen Enes Levent ise darbe girişimi akşamı tutuklu sanık Beşir Kanat'ın emriyle filoya gittiklerini ve o gece Demiraslan'ı Eskişehir'e götüren uçakta 2. pilot olarak görev yaptığını söyledi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Levent, 'FETÖ ile hiçbir bağlantım olmadı. Pilotluk mesleğimin 24. ayında tutuklandım. Suçlamalara bakılırsa askerlikle suçlanıyorum. Mesai saatleri dışında çağrılmak olağandır. 'Sağlıklı emir-komuta zincirindeyiz' denildi. Neyi yanlış yaptığımı bilmiyorum. Televizyonda gördüğümde lanetledim. Mesai içerisinde darbe girişimine dair bir söz olmadı. Darbe girişiminin sonlandırılmasında dolaylı olarak katkım olduğu için gurur duyuyorum.' dedi.
Tutuklu sanık eski binbaşı Kadir Serbülent Ercan ise kendini, mahkeme heyetinin yerine koyarak en acımasız soruları kendisine yönelttiğini belirtti.
Darbe girişimi akşamı Karaburun'da abisinin yazlığında olduğunu ve saat 23.00'te eski Misafir Askeri Personel Kol Komutanı Hava Binbaşı Pilot Nihat Kafes tarafından aranıp üsse çağrıldığını ifade eden Ercan, şunları anlattı:
'9 ay geçti bir tane delil bulunamadı. Sıkıyönetim listesinde veya darbeyle alakalı bir listede adım yok. 'Niye özellikle seni çağırdılar' derseniz İzmir'de olan herkes aranmış. Darbeye katılacak insanlar önceden bellidir. Darbe karşıtları plansız olur. Bize 'Silahınızı alıp gelin' denmedi. Keşke bir teknoloji olsa, sensörü kalbime taksam doğru söyleyebildiğimi gösterebilsem, anlatabilsem... O gece benim için önemli olan Demiraslan'ın pozisyonuydu. Demiraslan darbe karşıtı görüntü çizerken altındaki personel ona biat ediyorsa 'darbeci' diye düşünemiyorsun üssü. Yemin ederim Çiğli'nin ana üs olarak kullanıldığını pazartesi öğrendim.'
Tutuklu sanık Ercan, annesinin rahatsızlığından sonra 2007 yılından beri ibadet listesi yaptığını belirterek, 'FETÖ ile bağlantılı tuttuğumu düşünüyorsanız, onların ibadetlerini ne kadar gizlediği bilinir. 'Niye liste tutuyorsun' derseniz her şeyin tam olma hayali. Böyle bir listeyi ancak tutanlar bilir.' dedi.
Savunmasının bir bölümünde ağlayan Ercan, 'İlk gözaltına alındık. Fotoğraflar çekilirken, sağa-sola döndüğünüzde Türk bayrağı var. Polis, 'Bayrağıma bak' diyerek bağırdı. Herkese hakkımı helal ediyorum ama ona etmiyorum.' şeklinde konuştu.
Tutuksuz sanık üsteğmen Mesut Süleli darbe girişiminden sonra görevinden ihraç edildiğini ancak daha sonra görevine iade edildiğini belirterek darbe girişimi akşamı eski Misafir Askeri Personel Kol Komutanı Hava Binbaşı Pilot Nihat Kafes tarafından aranarak acil mesaiye çağrıldığını, üsse gittiğinde televizyonda eski Boğaziçi Köprüsündeki haberleri gördüğünü ifade etti.
Süleli, kendi aralarında neden geldikleri üzerine değerlendirmeler yaptıklarını belirterek, o akşam filolarında bulunan eski Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan'ın telefonda, 'indirin uçakları' yönünde konuşması olduğunu duyunca rahatladığını kaydetti.
Darbe girişiminin ertesi gün tutuklama haberleri geldiğinde 'Biz de mi olayların içine çekildik acaba' diye düşündüklerini ifade eden Süleli ancak o akşam üste herhangi bir hareketlilik olmadığını düşündüklerini dile getirdi.
Tutuksuz sanık üsteğmen Hüseyin Yavuz darbe girişimi akşamı düğünde olduğunu belirterek saat 22.50'de eski üsteğmen Enes Levent tarafından aranarak filoya gelmesinin istendiğini kaydetti.
Üsse 23.40'de girdiğini ve görev için hazır beklediğini ifade eden Yavuz, uçuş yasağından haberi olmadığını ileri sürdü.
Yavuz, görevinden önce ihraç edildiğini daha sonra da iade edildiğini belirterek 'Her şeyden bilgisiz sabaha kadar oturduk. Endişemizi itiraz boyutunda iletmemiz mümkün değil. Adı geçen örgütle bağlantım yok. Okullarına dershanelerine gitmedim. Benim görevim çağrılınca gitmek.' dedi.
Tutuklu sanık eski yüzbaşı Hakan Barış darbe girişimi akşamı tutuklu sanık eski binbaşı Nihat Kafes tarafından aranıp üsse çağrıldığını belirterek, filoya gittiğinde çağrılan personele uçuş ekiplerinin tebliğ edildiğini ifade etti.
Televizyonda Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördüklerini 'kalkışma' ifadesini duyduktan sonra kendi aralarında sorguladıklarını belirten Barış, şu savunmayı yaptı:
'Televizyondaki haberleri 125. Filo Komutanı Beşir Kanat'a sorduk. Bize, 'Sıralı amirlerimizin emir komutasındayız. Biz de sizin gibi televizyondan görüyoruz. Görev verilmesini bekleyeceğiz.' dedi. Sonra Korgeneral Demiraslan geldi. Binbaşı Fatih Güzeloğlu, Demiraslan'ın 'Oraya geleceğim, bu işi halledeceğim, uçakları indirin' dediğini söyledi. Önlem almaya çalıştığını düşündüm. Televizyondan takip ediyoruz. Bombalama olaylarını gördükten sonra yüzbaşı Refik Ayhan 'Komutanım darbe olduğu söyleniyor. Bizden de uçuş yapanlar var. Biz bu işin neresindeyiz. Yasa dışı bir şey yapmak istemiyoruz' dedi. Filo komutanı bizi toplayarak sıralı amirlerden gelen emirleri bekleyeceğimizi söyledi. Beşir Kanat bana 'Kaklıç'tan Çiğli'ye git. Çiğli'deki ekip söyleyecek nereye gideceğinizi' dedi. Sorduğumuzda detay bilmediğini söyledi. Ayrıntıların belli olmaması rahatsız etti bizi. İsteksizliğimiz gözümüzden anlaşılıyormuş.'
Uçak başına gittiğinde ekip olarak uçmama yönünde karar aldıklarını ifade eden Barış, uçuş yollarının kapalı olmasından dolayı zaten uçuş yapma imkanının olmadığını söyledi.
Barış, üsteğmen Mesut Süleli'nin sabah kendilerine eski albay Ramazan Elmas'ın tutuklanma görüntüsünü gösterdiğini ifade etti.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Barış, 'Abim Hava Kuvvetlerinde görevli. Eşim, ablam Sağlık Bakanlığında çalışıyor. Kuzenim Adalet Bakanlığında. Haklarında hiçbir soruşturma yok. Filodaki arama sırasında polislere olanları anlattım. İfade verebileceğimi söyledim. Kendi filoma olaylardan habersiz şekilde çağrıldım. Örgüt üyesi değilim. 10 yıl şerefimle ülkeme hizmet ettim.' diye konuştu.
Savcının ' Ramazan Elmas'ın görüntülerini izledikten sonra Elmas'ın bizi kullandığına emin oldum demişsin. Nasıl o kanıya vardın? sorusuna ise Barış, 'O günkü olayları değerlendirdiğimizde 'sıralı amirlerin emri' denildi. Ramazan Elmas da amir. Tutuklanınca öyle düşündüm.' yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı yarına erteledi.
11.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davanın öğleden sonraki oturumunda sanıklar savunma yaptı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık eski yüzbaşı Refik Ayhan darbe girişimi akşamı eski Misafir Askeri Personel Kol Komutanı Hava Pilot Binbaşı Nihat Kafes tarafından aranarak yıllık izinde olmasına rağmen filoya çağrıldığını belirterek, filoya gittiğinde televizyondaki haberleri gördüğünü ve eski Boğaziçi Köprüsünün kapalı olmasının Terörle Mücadele Harekatı kapsamında olabileceğini düşündüğünü söyledi.
Televizyonda Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördüğünü ifade eden Ayhan, '125. Filo Komutanı Yarbay Beşir Kanat'a, 'Kalkışma deniliyor. Bunun için mi çağrıldık' dedim. Kanat bizi toplayarak 'Emir-komuta zincirindeyiz. Kanunsuz bir şey yapmıyoruz.' dedi. Binbaşı Kafes'e 'Kimi neye göre çağırdınız' dedim. ' İzmir'de olan herkesi çağırdık' dedi. Yani çağrılan kişiler özel seçilmedi. İzmir'de kim varsa o çağrıldı. Kafes bana 'Seni helikopter ekibine aldık' dedi.' diye konuştu.
Ayhan saatler geçtikçe televizyondaki olayların şiddetlendiğini belirterek, televizyondaki olayları üzüntü ve şaşkınlıkla izlediklerini ve filodaki herkesin durumu sorguladığını ifade etti.
Sanık Ayhan, 'Ben komutan Kanat'a 'Beni yanlış anlamayın ama bu bombaları atanlar birilerinden emir alıyor. Ama bu kanunsuz emir. Siz böyle bir emir verirseniz kimse uygulamaz' dedim. Kanunsuz emri uygulamayacağımızı vurgulamak istedim.' dedi.
Sabah saatlerinde eski albay Ramazan Elmas'ın tutuklanma görüntülerini gördüğünü, Elmas'ın yerine Veyis Savaş'ın atandığını öğrendiklerini belirten Ayhan, Savaş'ın kendilerine 'Zor bir gece geçirdik. Büyük bir şok yaşıyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içinde şu an 3 grup var. Darbe girişiminde bulunanlar, karşı koyanlar ve bizim gibi bu işin içine çekilmeye çalışanlar. Siz girmediniz Allah'tan. Evinize gidebilirsiniz' dediğini kaydetti.
Ayhan, 19 Temmuz'da filoda arama yapıldığını ve polislere olanları anlattıklarını, polise ifade vermeye gittiğinde ise gözaltına alınıp tutuklandığını anlatarak, şu savunmayı yaptı:
'Ramazan Elmas'ı o akşam korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan'ın kapısında 5 saniye gördüm. Kendisinden hiçbir emir almadım. 5 saniyede emir alamam. Gece boyu Kaklıç'taydım. Çiğli'de ne meydana geldi, haberim yok. Olayları sorguladığım çok açık. Örgüt üyesi darbeci birinin olayları sorgulayacağını zannetmiyorum. Herhangi yanlış bir şey olursa bulaşmayız diyoruz. Filo komutanı Beşir Kanat Korgeneral Demiraslan'ın Eskişehir'e gitmesine destek veriyor. Filo komutanı işin içinde değil diye düşünüyorum. 'Kanunsuz emir verecek misiniz' diye soruyorum. İzmir'de benim gördüğüm bir olay yok. Çiğli'den haberim yok. 264 gündür düşünüyorum. Daha ne yapabilirdim, bulamıyorum.'
Ayhan, evinde yapılan aramada çıkan 2 adet 1'i F diğeri L serisi olan 1 dolarlık banknotla ilgili ise 'Biriktirme ve saklama huyum var. Beşiktaş formaları, eski maç biletleri, 2003 yılındaki BJK-GS maçının bileti bile var. Bu konuda biraz manyağım. Topluyorum. Para koleksiyonum var. Düğünde alnıma yapıştırıldı 1 dolar.' dedi.
Tutuksuz sanık binbaşı Erhan Özdemir darbe girişimi günü Çiğli 2. Ana Jet Üssünde 123.Filo Komutanı olarak görev yaptığını belirterek darbe girişimi akşamı çağrılması üzerine üsse geldiğini ifade etti.
Özdemir iddianamede yer alan Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının 'üs imamı' olarak anılan eski astsubay Zekeriya Kuzu'nun ifadesinde 'Erhan Özdemir, Hava Pilot Kurmay Binbaşıdır, kendisinin FETÖ/PDY içerisinde faaliyet yürüttüğünü biliyorum' şeklinde, kendisi hakkında beyanda bulunmasına ilişkin savunma yaptı.
Erhan Özdemir, 'Kuzu'nun bu ifadesi hiçbir delile dayanmamaktadır. Kuzu, eski albay Ramazan Elmas'a benimle ilgili soru sorduğunda Elmas'ın 'İyidir, sıkıntı yok' demesi üzerine böyle bir şey söylemiştir.' dedi.
Mahkeme Başkanının, o akşam üste bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri tutuklu sanık Ali Yazıcı'nın darbe girişimi haberlerine küfretmesine ilişkin, 'Ali Yazıcı'nın izleyip küfretmekten başka bir şey yapması gerektiğini düşünmedin mi?' sorusuna Özdemir, 'Kendisine talimat verildiği için üsse geldiğini söylüyor. Tavrına tarzına davranışlarına baktım. Darbe karşıtı davranışı vardı. Cumhurbaşkanının arkasını döndüğü kişi.' yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanının Yazıcı için 'Can havliyle uğraşması, şu uçağı kaldıralım, beni ona kavuşturun' demesi gerekirken sadece küfrediyor' ifadesine ise Özdemir, 'Çağrılsaydı giderdi herhalde diye düşünüyorum. Kendisine verilen emri yapıyor diye düşündüm.' dedi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı yarına erteledi.
12.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davanın öğleden önceki oturumunda tutuksuz sanıklar savunma yaptı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık astsubay Hidayet Bayram, darbe girişimi akşamı nöbetçi olan arkadaşının kendisine işi sebebiyle vardiya değişikliği teklif ettiğini belirterek, bu nedenle darbe girişimi akşamı vardiyada olduğunu iddia etti.
Bayram, saat 22.00 gibi Bakım Harekat Merkezinde otururken televizyonda eski Boğaziçi Köprüsü'ndeki olayları gördüğünü ve darbe olabileceğini düşünmediklerini ifade ederek, Başbakan ve Cumhurbaşkanının açıklamalarıyla darbeyi öğrendiklerini anlattı.
Normal rutin görevine devam ettiğini ve darbe girişimine yönelik herhangi bir emir verilmediğini ileri süren Bayram, kendisiyle ilgili tutuklu sanık Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında örgütün 'üs imamı' olarak anılan Zekeriya Kuzu'nun 'Kendisinin FETÖ/PDY içerisinde faaliyet yürüttüğünü biliyorum' şeklindeki suçlamasına ilişkin savunma yaptı.
Bayram, 'İftira, delili yok. Belki hedef saptırma. Kuzu'yla bir kere üs komutanı Kubilay Selçuk'un oluşturduğu Kaklıç Çevre Güvenlik Nöbetinde karşılaştık. Kendisiyle 1 kere bile oturup çay içmişliğim yok. Telefon görüşmem yok. İftiradan başka bir şey olmadığını düşünüyorum.' dedi.
Tutuksuz sanık astsubay Onur Utku ise savunmasında darbe girişiminin yaşandığı gün yıllık izne ayrıldığını ve üsse gelmediğini belirterek, iddianamede yer alan Zekeriya Kuzu ve Ertan Edizler'in kendisi aleyhindeki suçlamaları yanıtladı.
Utku, Zekeriya Kuzu'nun 'Kendisinin FETÖ/PDY içerisinde faaliyet yürüttüğünü biliyorum' suçlamasına yönelik, 'Kesinlikle kabul etmiyorum. İftiradan ibarettir. 12 gün gözaltında kaldım. Durumum incelendi. Serbest kaldım. Zekeriya Kuzu emniyetteki ifadesinin doğru olmadığını, baskı altında verdiğini söylemiş. Kuzu, 'FETÖ'ye üye olduğunu söylediğim 57 subay ve astsubay iddiası doğru değil. Bu kişilerin 40'dan fazlası zaten serbest bırakıldı' demiştir.' şeklinde ifade verdi.
Utku, Ertan Edizler'in 'Filo komutanı binbaşı Murat Karakuş ve Zekeriya Kuzu insanları çeşitli sebeplerden suçlamaya ve yaptırım uygulamakla tehdit etmeye başladılar. Zamanla bu gruba kıdemli başçavuş Onur Utku ve İbrahim Değerli de katılmaya başladılar.' yönündeki suçlamasına ilişkin ise şu savunmayı yaptı:
'Görevdeki arkadaşlarımı tehdit etmedim, aşağılamadım. Bunu açıklaması lazım. Tehdit eden kişiler neden şikayetçi olmadılar. Edizler'in ifadesini ret ediyorum. Yalan ve iftira olduğu ortadadır. FETÖ'cü olduğum hakkındaki delilleri nelerdir? İspat etmesi gerekir. Ertan Edizler'le yüzleşmek istiyorum. Hangi toplantılara katılmışım, çocuklarımı hangi okullara göndermişim, hangi basın organına üye olmuşum. Bu iftirası yüzünden yargılanıyorum. Bu yalan beyanı şiddetle reddediyorum. Kendisinden şikayetçiyim. Attığı bu iftiralar aramızda süren davalar ve husumetten kaynaklanmaktadır. Bu iftira yüzünden yaklaşık 6 aydır görevimden uzağım.'
Tutuksuz sanık astsubay Osman Ayhan, 15 Temmuz günü nöbetçi olduğunu ve nöbet tarihinin 28 Haziran 2016'da kıdem ve sıra çizgisine uygun düzenlendiğini belirterek, darbe girişiminden sonra görevden ihraç edildiğini, daha sonra ise iade edildiğini anlattı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Ayhan, '17 gün önceden belli olan nöbet için oradaydım. 6 kardeşin en büyüğüyüm. Kardeşlerim devletin çeşitli kademelerinde çalışmaktadır. Çocuklarım FETÖ okullarına gitmemiştir. İddianamede Ramazan Elmas'ın talimatlarını yerine getirme suçlaması var. Ramazan Elmas'ın talimatlarını yerine getirmek bir yana o gece kendisini hiç görmedim. Sesini bile duymadım. O gün aldığımız emirler legaldi.' şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme Başkanının 'Hiçbir şeyden şüphelenmedin mi? Ortada bir olay yok. Mesaisi biten pilotlar çağrılıyor. Kimleri çağıracaklarını düşünüyorlar. Filo komutanı Beşir Kanat ve kol komutanı Nihat Kafes için 'Bu işten daha önce haberdarlarmış dedin mi?' sorusuna Ayhan, 'Çağrılma olayı normal. Hayırdır niye çağırıyorsun deme şansı yok. Boğaziçi Köprüsü'ndeki haberlerin geçmesi terör tehdidi olabileceğini düşündürdü. Çağrılma televizyondaki haberlerle alakalı diye düşündüm.' yanıtını verdi.
'Zekeriya Kuzu üs komutanının ağzıyla konuşurdu'
Tutuksuz sanık kıdemli astsubay Murat Uçar da hakkındaki suçlamaları reddederek aleyhinde ifade veren Zekeriya Kuzu ve Ertan Edizler'in suçlamalarının asılsız olduğunu kaydetti.
Mahkeme Başkanının 'Senin telefondan kendi ekibine sıkıyönetim direktifi attığın söyleniyor.' ifadesi karşısında Uçar'ın, 'Kesinlikle böyle bir paylaşımda bulunmadım' demesi üzerine Mahkeme Başkanı, Uçar'dan telefonunu mahkeme heyetine teslim etmesini istedi.
Mahkeme Başkanının 'Zekeriya Kuzu için bir general gibi davranırdı demişsin. Biraz açar mısın?' sorusunu Uçar, 'Subaylara bir şey yaptırdım' demek çok hoşuna giderdi. Kendisi 'üs komutanı böyle istedi' derdi. Onun ağzıyla konuşurdu. Üs içi görevlendirmeleri kendisinin yaptığını söylerdi. Üs komutanını kendisi eve götürürdü.' şeklinde yanıtladı.
Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.
13.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davanın öğleden önceki oturumunda tutuklu sanık eski 2. Jandarma Komando Tugayında görevli Kurmay Yarbay Bülent Eryılmaz savunma yaptı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Eryılmaz hakkındaki suçlamaları reddederek darbe girişimi günü Tugay Komutanı olarak görev yapan Albay Semih Okyar'ın senelik izinde olmasından dolayı Tugay Komutanlığına vekaleten baktığını belirtti.
Darbe girişimi akşamı saat 21.30'da Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezinden bir albayın kendisini arayarak askeri tesislere yönelik ciddi eylem ikazları olduğunu, emekli generallerin emniyet tedbirlerinin alınması, birliğin emniyet sistemini kontrol etmesini istediğini belirten Eryılmaz, Gümüldür Askeri Kampında olan korgeneral Ata Kalkan'ın güvenliğinin sağlanması için emir verildiğini anlattı.
Eryılmaz, o akşam 'saçma sapan' diye nitelendirdiği sözde sıkıyönetim mesajı geldiğini Genelkurmay Başkanından ve Harekat Merkezinde gelmesi gerekirken Personel Başkanlığından ve tuğgeneralden gelmesinin dikkatini çektiğini ifade etti.
Komutanı Semih Okyar'ın arayarak 'Ortalık karışmış, ne oluyor?' dediğini söyleyen Eryılmaz, olanları, mesajları anlattığını Okyar'ın da kendisine 'Birlik emniyet sistemine bakın, Ata Paşa'nın emniyetini sağlayalım. Ata Paşa'yı Şakran taburuna götürelim' dediğini ileri sürdü.
Eryılmaz, 'Okyar, İzmir'de değil. Ata Paşanın güvenliğini sağlamayı birine yaptıracak. Kim yapacak ben yaptım. Arayanlara 'kimse gelmesin' dedim. Nizamiyeye emir verdim. 'Kimseyi almayın' diye.' dedi.
Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'le o akşam konuştuğunu ve Recep'in kendisine 'Benimle misin, dışarıda mısın?' diye sorduğunu söyleyen Eryılmaz, kendisinin de 'Devletimin yanındayım' yanıtını verdiğini iddia etti.
Eryılmaz, komutanları Semih Okyar ve soruşturma kapsamında 'gizli tanık olarak ifade veren eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi komutanlığı Kurmay Başkan Vekili Hakan Bıyık'ın 'kendisine kurduğu kumpas' yüzünden yargılandığını ileri sürdü.
14.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davanın öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanık eski 2. Jandarma Komando Tugayında görevli Kurmay Yarbay Bülent Eryılmaz savunma yapmaya devam etti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Savunmasını yapan Eryılmaz, savcının 'Habercini gönderip ona kelepçe arattırmışsın. İfadesinde söyledi. Haberci kelepçe alıp geliyor, sen de 'Bu olmaz; ince, uzunundan getir' diyorsun. Burada ne demek istedin?' sorusuna tutuklu sanık Eryılmaz 'Benim aracımın jant kapaklarının kelepçeleri kopmuştu. Ondan ötürü bu plastik kelepçelerden istedim. Farklı bir niyetim olsa tugayda bir masolet tipli kelepçe vardı.' yanıtını verdi.
Savcının '2 tane kelepçeyi Cihangir Astsubay'a (Korgeneral Ata Kalkan'ı derdest etmeye giden ekipten) vermişsin. Yani jant kapakları değil. Bunun sebebi nedir?' sorusu üzerine Eryılmaz, 'Ata Paşa'nın güvenliği alınırken taşkınlık yapabilecek birilerinin çıkma ihtimaline karşı emniyet tedbiri olarak verdim.' dedi.
Mahkeme Başkanı Oktay Tabur'un 'Bütün oklar tüm faaliyetleriyle somut şekilde seni gösterirken sen de soruların ve imalarınla herkesi FETÖ'cü yaptın' sözü üzerine Eryılmaz, 'Sizin takdiriniz ben kimseyi FETÖ'cü yapmadım. Hangi somut delil beni gösteriyor? Bir tanık ve kelepçe olayı mı?' ifadesini kullandı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Tabur, 'Hukukta tanık somut delildir.' karşılığını verdi.
Soruşturmanın başında gizli tanık olarak ifade veren tutuklu sanık Hakan Bıyık ile birlikte sohbetlere gittiği yönünde tanık ifadesinin olduğunun dile getirilmesi üzerine Eryılmaz, 'Hakan Bıyık güvenilir bir tanık değil. Kendisi Yurtta Sulh Konseyi üyesi olarak içeri alındı. Kendisini kurtarmak için söylemiştir. Arkadaşlarını da koruyacak tabii. ABD'deki savcı, Almanya'daki bakan için de FETÖ'cü dendi. Bu iddiayı dikkate alacaksanız herkes FETÖ'cü o zaman.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Tabur, Eryılmaz'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Nisan Salı gününe erteledi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'İzmir Darbe Yapılanması 270 sanık' davası
(15 Nisan 2017, 21:51)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: